Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-24-2018, 10:52   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri

İbni seleme nasıl müslüman oldu

*Peygamberimizin mübarek cemaline, aşık olanlardan, mübarek sözlerini ve okuduğu Kur'an-ı kerime hayran kalıp Müslüman olanlardan biri de Abdullah Selam hazretleridir. Tevrat ve İncil'i* bilen Selam, iman etmeden önce bir Yahudi alimi idi.
*Abdullah selam ra Müslüman oluşunu şöyle anlatır:Ben Tevrat'ı babamdan okuyup öğrenmiştim. ahir zaman peygamberinin sıfatlarını alametlerini anlattı ve; O, Harun evladından gelirse tabi olurum; yoksa olmam!" dedi ve Resulullah'ın Medine'ye gelişinden önce öldü.*Resulullahın Mekke'de nübüvvetini işittiğimde O'nun sıfatlarını, ismini ve geleceğini biliyordum. O'nu gözleyip durdum.**Resulullah* Kubada* Avfoğullarının evinde misafirdi bahçemde yaş hurma toplarken, Nadir oğulları Arabların adamı geldi" diyince Beni bir titreme aldı Allahü ekber" diyerek tekbir getirdim. binti Haris, yaşlı bir kadındı. Tekbirimi işitince; "Allah elini boşa çıkarsın ve seni umduğuna kavuşturmasın. Vallahi sen, Musa bin İmran'ın geleceğine bundan fazla sevinmezdin!" diyerek bçıkıştı.**O, vallahi Musa bin İmran'ın kardeşidir ve O'nun gibi peygamberdir. O'nun yolundadır ve O'nun gönderildiği tevhid ile gönderilmiştir" Ey kardeşimin oğlu O, kıyamete yakın gönderileceği bildirilen peygamberdir"
*efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde onu görmek için halka karıştım. Mübarek cemalini, nurlu yüzünü görünce O'nun yüzü yalancı bir yüz olamaz dedim.*
*Resulullah, insanlara İslâmiyeti anlatıyor, nasihatler veriyordu.işittiğim ilk hadis-i şerif şudur:
Selamı yayın aç doyurun, sıla-i rahm yapıp* akrabaları ziyaret edin İnsanlar uykuda iken namaz kılın Böylece Cennet'e selametle girersiniz."
*Fahr-i alem, beni tanıyıp, "Sen, Medine alimi İbn-i Selam mısın?" buyurdu. Ben de; "Evet" deyince, Peygamberimiz; "Yaklaş" buyurarak, şu suali sordu: "Ey Abdullah! Allahü teâlâ için söyle! Tevrat'ta benim vasıflarımı öğrenmedin mi?"*
Ben de; "Allahü teâlânın sıfatları nelerdir, dedim. Cebrail aleyhisselam İhlas suresini indirdi.*
efendimizin okuduğu sureyi işitince, ya Resulullah!* şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. Sen O'nun kulu ve Resulüsün" diyerek şehadet getirip Müslüman oldum.

*efendimiz, Yahudilere; "Abdullah bin*Selamı* sordu.*Yahudiler O bizim en yüksek alimimiz ve en büyük alimimizin de oğludur! dediler.*efendimiz, Yahudilere; o Müslüman olduysa, siz ne dersiniz?" diye sordu. Yahudiler; "Allah onu bundan korusun!" Dediler.*O sırada selem "Ey Yahudiler Allahü teâlâdan korkunuz! kabul ediniz. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Tevrat'ta isminin ve sıfatlarının yazılı olduğu Allahü teâlânın resulü budur. şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur.*
şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam O'nun kulu ve resulüdür" *Yahudiler; ibni selem için O bizim en kötümüzdür ve en kötümüzün oğludur!" diyerek* iftiralarda bulunup selemi kötülediler. selem Ya Resulallah! Ben onların zalim, yalancı, kötülükten çekinmeyen, iftiracı bir millet olduğunu haber vermemiş miydim? İşte hepsi ortaya çıktı! dedi*Resulullah Yahudilere; "Birinci şehadetiniz kafidir, ikincisi lüzumsuzdur" buyurdu. evime döndüm. Ailemi ve akrabalarımı*İslâmiyete davet ettim. hepsi Müslüman oldular.*bazı Yahudiler samimi olarak Müslüman oldular. bazı Yahudiler; "İslâmiyete yalnız şerlilerimiz inandı. onlar hayırlılarımızdan olsalardı, atalarının dinini bırakmazlardı" dediler.*

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-27-2018, 09:18   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

*Fahr-i alem efendimiz, Ordusu ile Bedir'e ilerlerken, Eshabının kendisine bağlılığına çok sevindi.Haydi, yürüyünüz! Allahü teâlânın lütfu ile şad olunuz. Vallahi, şimdi Kureyş kavminin harp meydanında vurulup düşecekleri yerlere bakıyor, onları görüyorum!" buyurarak, müjde verdi.
*Eshab-ı kiram aşk ile efendimizin peşinden yürüdüler.Bedirde Cuma gecesi idi. Hz Ali ve arkadaşları kuyu başına gittiler. Kureyş'in devecileri kaçtılar. Hacacoğullarının kölesi Eslem, ve *Sa'idoğullarının kölesi Ebu Yesar yakalanıp
efendimizin huzuruna getirildiler , Resulullah sordu:- Kureyşliler nerededir?- kum tepesinin arkasında - Kaç kişiler- Bilmeyiz.- Günde on deve kesiyorlar?- Kureyş eşrafından - Utbe, Şeybe, Haris bin Amr, Ebü'l-Bühteri, Hakim bin Huzam, Ebu Cehil, Ümeyye bin Halef...var?efendimiz, Eshabına dönüp; "Mekke ehli, ciğerparelerini size feda etti" buyurdular.**Efendimiz Kureyş'ten geri dönen oldu mu diye sordu Beni Zühre'den Ahnes bin Ebi Şerik geri döndü.O, doğru yolda değilken, ahıret, Allahü teâlâ ve kitap bilmezken; Beni Zührelere doğru yolu göstermiştir... *Kan dökülmemesi için efendimiz, hazret-i Ömer'i, Kureyşlilere gönderdi. Hattab onlara Ey inatçı kavim! aleyhisselam buyurur ki: "Herkes vazgeçsin. Selametle dönsün. sizden başkası ile çarpışmak, bana, sizinle çarpışmaktan daha makbuldür!.." dedi.**Kureyş müşriklerinden Huzam ileri çıkıp; "Ey Kureyşliler! Muhammed size insaflı davrandı. İstediğini yapmazsanız, yemin ederim ki, size hiç insaf etmez!.." dedi.Cehil, Huzama kızarak Bunu kabul etmeyiz Müslümanlardan intikam almadıkça, geri dönmeyiz. kimse, kervanımıza taarruz edemesin!.." dedi ve barış yollarını kapadı. Hazret-i Ömer geri döndü.*Kureyşliler barışa yanaşmayınca savaş artık kaçınılmaz olmuştu.

*efendimiz ve şanlı Eshabı, Bedir'e müşriklerden önce gelip, kuyulara indiler.*efendimiz, Eshabına karargah yerini sordu. otuz üç yaşındaki Münzir,
"Ya Resulallah! Burası, Allahü teâlânın size karargah için emrettiği yer midir diye sual eyledi.*
efendimiz harp tedbiri burası seçildi" buyurdu.
*Habbab Şu Kureyşlilerin konacağı kuyuda tatlı ve bol su var. konalım. kuyuları kapatalım. havuzun içini su ile dolduralım. Düşmanla çarpışırken, susadıkça havuzumuzdan su içeriz. Düşman ise su bulamaz ve perişan olur" dedi.Cebrail aleyhisselam Ey Habbab! Doğrudur buyurdular ve efendimizle bedirle kuyuları kapatıp, büyük bir havuz yaptılar. *hz Mu'az, efendimizin huzur-ı şeriflerinde Ya Resulallah! sana, hurma dallarından, oturacağınız bir gölgelik yapalım mı?" dedi Fahr-i alem memnun oldular dua buyurdular. Derhal bir gölgelik yapıldı.*Peygamberlerin Sultanı, şerefli Eshabıyla harp sahasını gezdi. İnşaallah, yarın sabah filanın vurulup düşeceği yer şurasıdır! buyurarak mübarek elleriyle Kureyşli müşriklerin öldürüleceği yerleri gösterdiler.*hazret-i Ömer müşriklerden her birinin, Resul-i ekremin mübarek elini koyduğu yerde öldürüldüğünü gördüm. Ne birazcık ileride, ne de geride idiler" demiştir.*Alemlerin efendisi, Eshab-ı kiramı üç gruba ayırdı. Muhacir sancağını Mus'aba Hazreclilerinkini Münzir'e verdiler. sancakları toplandılar. orduyu saf haline geçirip, nizama soktu.saftan ileri çıkan Sevad bin Gaziyye'nin göğsüne, çubuk ile dokundular Hizaya gel, ya Sevad!" buyurdular.**Sevad ; "Ya Resulallah! Elinizdeki çubuk canımı acıttı. Ben de size çubukla dokunmak isterim" dedi. Efendimiz"Haydi, kısas et ve hakkını al" buyurdular. Sevad, Habib-i ekremin mübarek göğsünü öptü. Bugün,*Allahü teâlânın emriyle ecelimin geldiğini görüyorum. bu son dakikalarda, mübarek vücudunuza dudaklarımın değmesini arzu ettim" dedi.efendimiz de Sevad'a dua buyurdular.*

*Bedir Savaşının son hazırlıklarıydı Ordusunun sağ kanadına kahraman mücahid Zübeyr sol kanadına Mikdad kumanda edecekti.efendimiz, şerefli Eshabıyla, savaş istişaresi buyurdular.*
*Asım elinde yayı ve oku ile Ya Resulallah Kureyşliler yüz metre yaklaştıklarında, ok atışına tutalım. taş atımına geldiklerinde, taş atalım. Mızrağa yaklaştıklarında kırılıncaya kadar mızraklarımızla mücadele edelim. Sonra da kılıçlarımızı sıyırıp çarpışalım!" diyerek reyini bildirdi.*efendimiz Eshabına şu talimatı verdi:
Hatlarınızı bırakmadan Bir yere kımıldamadan sebat edin emir vermedikçe harbe başlamayın Oklarınızı,yaklaşmadan israf etmeyin Düşman, kalkanını açtığında ok atın Düşman sokulunca taş atın mızrak kullanın Düşmanla göğüs göğüse gelindiğinde kılıçlarınızla çarpışınız..."*Eshabı kirama istirahat verildi. Allahü teâlânın hikmetiyle derin bir uykuya daldılar ki, göz kapaklarını kaldıracak halde değildiler.*efendimiz hurma dallarıyla yapılan gölgeliğe çekildiklerinde, hz Ebu Bekir, ve Sa'd kılıçlarıyla nöbet tuttular.* Peygamberimiz mübarek elleriyle Allahü teâlâya;*"Ya Rabbi! Sen şu bir avuç cemaati helak edersen, artık sana yer yüzünde hiç ibadet olunmaz..." diyerek yalvarmaya başladı.Ve hazin dua sabaha kadar devam etti...*Mübarek İslâm ordusunun karargahı kumluktu. güçlük çekiliyor ve ayaklar kuma gömülüyordu. Allahü teâlânın İhsanı,*efendimizin duasıyla bereket yağmuru yağdı Derelerde taştı Su kapları dolduruldu, zemin, sertleşti. Müşrikler çamur ve sel içinde kaldılar.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-27-2018, 09:19   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

*efendimiz Eshabını namaza kaldırdı cihad ve şehidliğin faziletiyle savaşa teşvik eylediler
"Muhakkak ki, Allahü teâlâ, hakkı emreder. Allah teâlânın rızası için yapılmayan amel kabul edilmez... Rabbimizin rahmetini ve magfiretini emrini yerine getirip imtihanı kazanınız*O'nun vaadi hak, sözü gerçek, cezası şiddetlidir. Ben ve siz, Hayy ve Kayyum olan Allahü teâlâya bağlıyız. O'na sığındık, tutunduk, dayandık. En son dönüşümüz O'nadır. Allahü teâlâ, beni ve bütün Müslümanları bağışlasın!.." buyurdular.**Allah, sabredenlerledir*Ramazan-ı şerifin on yedisinde Cuma gününün güneşi doğdu... Biraz sonra tarihin en amansız, en nisbetsiz, en mühim, en büyük savaşı başlayacaktı...**Bir tarafta Fahr-i alem ve canlarını feda etmekten zerre çekinmeyen bir avuç şerefli Eshabı, diğer tarafta islâmı boğmak, Allahü teâlânın habibi olmakla şereflenen peygamberi yok etmek için toplanan azgın ve taşkın kafirler güruhu...**Ne yazık ki, kafirler gurubunda Resul-i ekremin akrabaları da bulunuyordu. Onlar da sevgili yeğenleri ile çarpışmak için Bedir'e gelmişlerdi.

*efendimiz, ordusunun gözden geçirip, talimatları tekrarladılar. Kureyş müşrikleri Bedir vadisine doğru akmaya başladılar.*üzeri zırhlarla kaplı idi. Büyük bir gurur ve kibirle islama hücum ettiler efendimiz, mübarek ellerini kaldırarak cenab-ı Hakk'a yalvardı;**"Ya Rabbi! Kureyş müşrikleri gurur ve kibirleri ile geliyor!.. Sana meydan okuyor, Peygamberini yalanlıyor Ey Allahım! yardım ve zafer vaadini yerine getirmeni istiyorum!.. Allahım! Eğer şu bir avuç Müslümanın helakini diliyorsan, sana ibadet eden bulunmayacaktır!.."*Efendimiz yardım dileyerek Allahü teâlâya yalvarıyordu. efendimizin, hazin ve içleri parçalayan yalvarışı, ridasının mübarek omuzundan düşmesine kadar devam etti.**Efendimizin içli yakarışına dayanamayan hz Ebu Bekir, mübarek ridayı büyük bir hürmetle yerden kaldırıp, efendimizin mübarek omuzuna koyarken;Canım sana feda olsun ya Resulallah! Bu kadar yalvarmanız yetişir!.. Rabbine duada ısrar buyurdunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, sana vaad ettiği zaferi yakında verecektir" diye teselli eyledi.*alemlerin efendisi şu ayet-i kerimeleri okudu Bedir'deki topluluk, muhakkak bozulup hezimete uğrayacak arkalarını dönüp kaçacaklar. onların azab vakti, kıyamettedir.*O vaktin azabı müthiş acıdır" (Kamer suresi)*Sevgili Peygamberimiz, ordusuna ve Şanlı Eshabına, şu ayet-i kerimeleri okudular Ey iman edenler! düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin ve Allahü teâlâyı çok zirkredin ki kurtulasınız... Sabır ve sebat gösteriniz.*Allahü teâlâ sabredenlerle beraberdir" (Enfal suresi: 45,46)*

*Toplu olarak düşman ile yapılan ilk savaş bedir savaşıdır Savaş başlamak üzereydi. Heyecan son haddine gelmişti.*efendimizin işareti bekleniyordu
*Eshab-ı kiram, efendimizin; "Allahü teâlâyı çok zikredin..." mealindeki ayet-i kerimeyi okumasıyla Allahü ekber!..*Allahü ekber!..." demeye ve zafer için cenab-ı Hakk'a yalvarmaya başladılar.* *Arapların adetinde İki ordu savaşmadan önce, yiğitler meydana çıkar, karşılıklı çarpışırlardı. savaşma hiddeti ve arzusu çoğalır, savaşa ısınılırdı
Müşriklerden Hadrami bu kaideyi çiğneyerek, İslâm ordusuna ok attı. Muhacirlerden Mihca şehid olup, mübarek ruhu*Cennete yükseldi.*
*Peygamberlerin efendisi ilk şehid için; "Mihca, şehidlerin efendisidir" buyurarak müjde verdi.
*Eshab-ı kiram yerinde duramaz haldeydi Efendimizden emir gelmeden harekette bulunamıyorlardı.içleri birer volkan gibi kaynıyordu müşrik ordusundan azılı İslâm düşmanları Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid Mücahidlere "İçinizde bizimle çarpışabilecek var mıdır?" diye bağırdılar.
*Eshab-ı kiramdan, hz Huzeyfe, babası Utbe'ye karşı çarpışmaya ilerledi, Alemlerin sultanı Sen dur buyurdular.Medineli mücahidlerden Afra Hatun'un oğulları; Mu'az ve Mu'avvez, Abdullah Revaha Utbe, Şeybe ve Velid'in karşılarına dikildiler.*Ellerinde kılıç bekliyorlardı.*Müşrikler; "Siz kimsiniz?" sizlerle işimiz yok! Bize*Abdülmuttaliboğullarıyla çarpışmak isteriz" Ya Muhammed! karşımıza, kavmimizden dengimiz olanları çıkar!" diye bağırdılar.*efendimiz, Ey*Haşimoğulları! Kalkınız! Allahü teâlânın nurunu, batıl dinleriyle söndürmek isteyenlerle Hak yolunda çarpışınız Allahü teâlâ Peygamberinizi de bunun için göndermiştir Kalk, ya Ubeyde! Kalk, ya Hamza! Kalk, ya Ali!" buyurdular.*Allahü teâlânın aslanları Hamza, Ali ve Ubeyde miğferleriyle meydana yürüdüler. müşrikler; "Siz kimsiniz dengimiz iseniz çarpışırız" dediler.*Ben Hamza Ben Ali Ben Ubeyde'yim!" diye cevap verince, müşrikler; "Sizler bizim gibi şerefli kimselersiniz. Sizinle çarpışmayı kabul ettik" dediler.*Kahraman İslâm mücahidleri, müşrikleri, imana davet ettilerse de, kabul etmediler. kılıçlarını sıyırıp müşriklerin üzerine saldırdılar. Hz Hamza ve hz Ali, Utbe ve Velid kafirlerini bir hamlede öldürdüler. Hz Ubeyde, Şeybe'yi. Şeybe de, Ubeyde'yi yaraladı.*Hamza ve Ali, Ubeyde'nin yardımına yetişip, Şeybe'yi öldürdüler. *Hz Ubeydenin mübarek ayak bileğinden, kanlar akıyordu. O, hiç aldırış etmeden, "Canım sana feda olsun ya Resulallah! Ben ölürsem şehid miyim?" diye sual etti.efendimiz Evet, sen şehidsin" buyurarak cennetlik olduğunu müjdelediler.*
*Bedirde üç mühim adamını kaybeden müşrikler, şaşkına döndüler.*Kara olsun yüzleri*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-27-2018, 09:19   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

*Resulullahın, kahraman Eshabı,müşrikleri kılıçlarıyla cezalandırmak için sabırsızlanıyordu. efendimiz mübarek dilinden şu duayı tekrarlıyordu "Allahım! vaadini yerine getir!.. Allahım! Şu bir avuç İslâm cemaatini helak edersen sana yeryüzünde*
ibadet edecek kimse kalmaz!.."*müşrik saflarında, Kureyş'in en cesaretli ve keskin ok atıcılarından hz Ebu Bekir'in Müslüman olmayan oğlu Abdurrahman meydana er diledi.Mücahidlerin saflarından ilk Müslüman ve Sıddık peygamberlerden sonra en üstün insan, kahraman Ebu Bekir'di!.. Oğluyla savaşmak için ileri atılmıştı.
*Alemlerin efendisi Ya Eba*Bekir! Bilmez misin sen benim, gören gözüm, işiten kulağım yerindesin!.." buyurarak oğluyla çarpışmaktan men etti.*hz Sıddık, oğluna; "Ey habis! Bana olan münasebetin nerede kaldı?" demekten kendini alamadı*peygamberlerin sultanı Habib-i ekrem bir avuç kum aldı kumları düşmana savurdu "Kara olsun yüzleri!.. Allahım! Kalblerine korku Sal, ayaklarına titreme ver!" buyurdu ve Eshabına dönüp; "Hücuma kalkınız!.. Saldırınız!.." emrini verdiler.**Eshab, verilen talimatla Allahü ekber!.. Allahü ekber!.." nidalarıyla ok atıyor, taşları hedeflerini buluyor , mızraklar müşriklerin zırhlarını deliyordu *Allahü teâlânın aslanları hazret-i Ali, hazret-i Ömer, Zübeyr Ebi Vakkas, Ebu Dücane, Abdullah bin Cahş müşrik saflarına bir ucundan girip bir ucundan çıkıyor kafirleri şaşkına çeviriyorlardı.**Her biri geçilmez birer kale olmuştu. "Allahü ekber!.." Allahü ekber!.." sadaları alemi dolduruyor, Allahü teâlânın şanının büyüklüğü, kafirlerin beyinlerine balyoz gibi indiriliyordu. Peygamber efendimiz; "Ya Hayyu! Ya Kayyum!" diye, Allahü teâlâya yalvarıyordu.*
*Hazret-i Ali; "Bedir'de hepimizin en cesaretlisi, en kahramanı Resul aleyhisselamdı. Müşrik saflarına en yakın olan O idi. Sıkıştığımız zaman O'na sığınırdık" demiştir.

*Hz Ali, bir müşrikle çarpışıyordu. Müşrik, kılıcını hz Ali'ye sallamış, kılıç kalkana saplanmıştı. Hz.Ali Zülfikarını, müşrikin zırhlı vücuduna salladı , omuzundan göğsüne doğru zırhıyla birlikte biçtiği sırada başı üzerinden bir kılıç parladı müşrikin kellesi miğferiyle beraber yere düştü.**Hz. Ali amcası hz Hamza'yı iki kılıçla çarpışır gördü. Peygamberimiz, Eshabının yiğitçe çarpıştığını gördükçe; "Onlar, Allahü teâlânın yeryüzündeki aslanlarıdır" buyurarak, onları takdir ediyordu.*efendimizin yanıbaşında çarpışan hz Ukaşe'nin kılıcı kırıldı. Peygamberimiz, bir sopa uzattı Ukaşe ra sopayı alınca Peygamberimizin mucizesi olarak; sopa uzun kuvvetli ve keskin bir kılıç oluverdi. Harbin sonuna kadar bu kılıçla müşrikler öldürüldü.Savaş tüm şiddetiyle devam ediyordu...**Alemlerin efendisi savaşıyor, ve şu mübarek hadis-i şerifini söylüyordu:*Varlığım kudret elinde bulunan Allahü teâlâya yemin ederim ki, cenab-ı Hakk'ın rızasıyla, sabır ve sebatla çarpışanları, arkalarına dönmeden ilerlerken öldürülenleri, Hak teâlâ, muhakkak Cennetine koyacaktır."*Efendimizin mübarek sözünü işiten Umeyr Ne güzel! Ne güzel! Demek, Cennet için şehidlikten başkası lazım değilmiş" diyerek, hücumlarını daha da sıklaştırdı. düşmanla vuruşuyor, ve "Allahü teâlâya maddi azıkla değil, Hakk korkusu, ahıret ameli, cihadda sabır ve sebatla gidilir. Bunun dışındaki azıklar şüphesiz biter ve tükenir!.." diyordu. Ve şehid oluncaya kadar çarpışıyordu

*Muharebe şiddetlenmişti!.. Bir sahabeye üç müşrik saldırıyordu. Her birine kılıç yetiştiren şanlı Eshab-ı hiçbir şey yıldıramıyordu. "Allahü ekber! Allahü ekber!.." sesiyle güçleniyor, düşmana saldırmaktan usanmıyorlardı. *müşriklerin hücumu şiddetlendi. Eshab zora düştü.efendimiz, hazret-i Ebu Bekir ile Allahü teâlâya Ya vahiy geldi. buyruluyordu ki: Rabbinizden yardım ve zafer istiyordunuz O size; ben arka arkaya bin melaike ile imdad ediyorum" diye duanızı kabul buyurmuştu." (Enfal suresi)*efendimiz, ayağa kalktılar ve; "Müjde ya Eba Bekir! Allahü teâlânın yardımı yetişti! Cebrail Kum tepelerinde, atının dizginini tutmuş, silahlanmış emir bekliyor" buyurdu.*Enfal suresinde cenab-ı Hak, meleklere buyurmuştu ki: Rabbin meleklere Müslümanlara nusret ve yardımda sizinleyim.Haydi mü'minlere nusret müjdesiyle kalblerine sebat ilham ediniz. şimdi kafirlere dehşet ve korku salıvereceğim.*
*Vurun onların boyunlarının üstüne, vurun her bir parmaklarına mafsallarının hepsine onlar, Allahü teâlâya ve Resulüne karşı geldiler. Kim*
Allahü teâlâ ve Resulune karşı gelirse, Allahü teâlânın azabına uğrar cezası çok çetindir!" (Enfal suresi)
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-28-2018, 08:26   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

*Resul-i ekrem bedir savaşında Ebu Cehil i "Arayınız, ona sözüm var. onu tanımazsanız dizindeki yaraya bakınız. Bir gün ben ve o,* ziyafetde idik. Ben ondan büyük idim. onu ittim. Dizleri üzerine düştü. Dizi yaralandı yaranın izi dizinden kaybolmadı buyurdu.**Abdullah ibni Mes'ud, Cehil'i aramaya gitti. Onu buldu Cehil sen misin?" dedi. Boynuna ayağını bastı.*Sakalından çekti ve: "Ey Allahü teâlânın düşmanı! Allahü teâlâ seni hor ve hakir etti dedi.*Rabbimin azabına kavuştunuz mu**Bedir'de yaralanan Cehl,* İbn-i Mes'ud'a " Sen zafer ve galebenin hangi tarafta olduğunu haber ver" dedi. "Zafer,*Allah ve Resulünün tarafındadır" dedi. *Hz.* Mesud, Cehl'in miğferini* çıkarırken; "Ey* Cehl! Seni öldüreceğim" dedi. Cehl; "Sen kavminin ulusunu öldürenlerin ilki değilsin. senin beni öldürmen bana ağır gelecek. boynumu göğsüme yakın kes başım heybetli görünsün!" diyen cehil küfrünün, gurur ve kibrinin ne derecede olduğunu gösterdi.*İbn-i Mes'ud, Cehl'in başını kendi kılıcıyla kesemeyince, Cehl'in kılıcıyla kesti silahını, zırhını, miğferini, başını getirip, efendimizin önüne koydu. "Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Bu, Allahü teâlânın düşmanı Ebu Cehl'in başıdır" dedi.* *Peygamberimiz;"O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur" buyurdu.

*Efendimiz Eshabıyla bedirde Cehl'in ölüsünün yanına kadar gittiler. Allahü teâlâya hamd olsun ki, seni zelil ve hakir kıldı. Ey Allah düşmanı! Sen ümmetin Fir'avn'ı idin" buyurdu. Sonra da; "Ya Rabbi! vaadini yerine getirdin" diyerek Allahü teâlâya şükrettiler.*Bedir savaşında efendimiz, yaralı Eshab-ıın yaralarını sardırdı. Şehid olanları tesbit ettirdi. Muhacirlerden altı, Ensardan sekiz on dört şehid verilmişti. mübarek ruhları Cennet'e uçtu İslâm'ın nurunu söndürmeye uğraşan müşriklerden, yetmiş kişi öldürüldü ve esir alındı.*efendimiz, bedir zaferini müjdelemeye Revaha ve Zeydi Medine'ye gönderdi.şehidlerin cenaze namazını kıldırdı ve defnetti Müşrik cesedleri kör bir kuyuya, ve çukurlara atıldı*Alemlerin efendisi, şerefli Eshabıyla kör kuyudakilere Ey kuyuya atılanlar müşrikler Ey Utbe Ey Ümeyye Ey Ebu Cehl Sizler, Peygamberinize kötü bir kavim idiniz. beni yalanladınız, şehrimden, çıkardınız. benimle harb ettiniz, Rabbimin, azabına kavuştunuz mu?
*Efendimiz buyurdu beni doğruladılar. kapılarını açıp, bağırlarına bastılar.* yardım ettiler. Rabbimin, Rabbimin vaad ettiği zafere kavuştum" buyurdular.
*Hazret-i Ömer; Ya Resulallah Leşlere mi söylüyorsunuz?" diye sual ettiler. efendimiz; "Beni hak peygamber gönderen Rabbim hakkı için söylüyorum ki, siz beni onlardan daha çok işitmiyorsunuz. Fakat cevap veremezler" buyurdular.

*Müşrikler, harb meydanından canlarını kurtarmak için kaçtılar hiçbir şeyi götüremediler tüm ganimet. Müslümanların eline geçti.*efendimiz, ganimeti Bedir harbindeki Eshabına paylaştırdı ve zafer
haberi Medine'ye ulaştı**efendimizin şairi Revaha Medine'ye ulaşıp, Bedir'de zaferi şu şiirle duyuruyordu.Ey Ensar cemaati! Size müjdelerim ki,
Sağ ve selamettedir, Allah'ın Peygamberi.
Müşrikler öldürüldü ve esir edildi
Var esirler içinde, çok şöhretli kişiler.
Rebia ve Hacac'ın oğulları bittamam,
Öldürüldü hem Bedir'de, Ebu Cehl Amr bin Hişam" diyerek yüksek sesle zaferi müjdeliyordu.*
*Hazret-i Asım "Ey İbn-i Revaha! Söylediğin gerçek mi?" diye sordu. Revaha; "Evet, vallahi gerçektir! İnşaallah, yarın Resulullah ellerinden bağlanmış esirlerle birlikte gelecektir!" buyurdu.*sevgili Peygamberimizin kızı hz Rukayye vefat etmişti. Efendisi hz Osman, cenaze namazını kıldırdı üzüntü üzerine gelen* bedir zaferi insanları ferahlattı*efendimiz Eshabıyla Bedir zaferini ihsan eden Allahü teâlâya hamd edip, şükür secdesine kapandı Medine-i münevvereye doğru esirlerle birlikte yola çıktılar.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-28-2018, 08:26   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

*Bedirdeki zafer müjdesini* Revaha verdi Zeyd ve Harise Bedir gazasında olanları ve* şehidleri anlatdı. Medine'de kalan çocuklar, kadınlar, vazifeliler zafere çok sevindi. efendimizi karşılamaya çıktılar.*Şehid olanların içinde Süraka da vardı. Sürakanın annesi oğlunun şehid olduğunu öğrenmişti. validemiz aleyhisselam gelmedikçe oğluma ağlamam. Resule sual ederim. oğlum Cennet'te ise hiç ağlamam. eğer Cehennem'de ise, gözlerimden yaş yerine kanlar dökerim" demişti.*Peygamberimiz, mübarek Eshab-ı kiramıyla Medine'ye teşrif ettiler, Rebi hatun Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah!*Oğlum Harise'ye muhabbetimi bilirsin. Acaba şehid olup Cennet'e girmiş midir? böyle ise, sabredeyim. Yok değilse, gözümden kanlı yaşlar dökeyim" dedi.**Habib-i ekrem Ey Ümmü Harise Senin oğlun bir değil, birden çok Cennet'tedir. Onun yeri Firdevs'tir" buyurarak müjde verdiler. Rebi validemiz Artık oğlum için ağlamam" dedi.*
*Kainatın sultanı, bir kap su istedi Merhamet buyurup mübarek elini suya sokup suyu hz* Harise'nin annesine içirdiler.*suyu, onların başlarına ve yüzlerine sürdüler. O günden sonra Rebi ve kızının yüzleri nurlu idi. Ömürleri uzun oldu.

*Kainatın efendisi, Medine'ye getirilen esirlere, iyi muameleyi emir buyurdu Esirler hakkında, vahiy gelmemişti.*efendimiz, esirlerin, fidyesini mal varlığına göre, tesbit etdi. Parası olmayanlardan okuma yazma bilenler, Medine'de* on kişiye okuma ve yazma öğretecek, ve Mekke'ye gidebileceklerdi.
*Bedir Esirleri arasında efendimizin amcası Abbas da vardı.*Efendimiz ona; "Ey Abbas* kardeşinin oğlu Akil in kurtulmalık akçesini ödeyiniz. Çünkü sen, zenginsin" buyurdu.*Hz Abbas Ya Resulallah Ben Müslümanım. Kureyşliler beni zorla Bedir'e getirdiler" dedi. Resulullah; "Senin Müslümanlığını Allahü teâlâ bilir.*Doğru söylüyorsan, Allahü teâlâ elbette ecrini verir. Fakat görünüş itibariyle aleyhimizdesin. Bunun için, kurtulmalık akçeni ödemen lazımdır" buyurdu.**Hz. Abbas, "Ya Resulallah! Yanımda ganimet olarak 800 dirhemden başka servetim yok" efendimiz; "Ya Abbas altınları niçin söylemiyorsun?" Hani Ümm-ül-Fadl'a verdiğin altınlar! Onları verirken yanınızda kimse yoktu. Sen, Fadl'a; başıma ne geleceğini bilemiyorum. Eğer dönemezsem, şu kadarı senindir, dediğin altınlar" buyurdu.*Hazret-i Abbas şaşırdı Yemin ederim ki, altınları verirken kimse yoktu. efendimiz; "Allahü teâlâ haber verdi" buyurdu.Hz. Abbas ; "Senin, Allahü teâlânın resulü olduğuna ve doğruluğa şehadet ederim" deyip şehadet getirdi. *Müslüman olunca,* efendimiz hazret-i Abbas'ı Mekke'de vazifelendirdi. Müslümanları korumasını, İslâmiyet'e düşman olanlarla ilgili haberleri göndermesini emir buyurdu.

*Bedir gazasında hezimete uğrayan Kureyş'e fidye ile esirlerin alınabileceği bildirildi.hicretten önce Peygamberlerin efendisine işkencelerde bulunan Haris ve aleyhisselama Kabe'de* mübarek sırtına deve işkembesi koyan alçak Ukbe öldürüldü.**azılı İslâm düşmanları öldürülünce, efendimiz, Allahü teâlâya hamd ettiler.Vallahi Allahü teâlâyı, resulünü ve Kur'an-ı kerimi inkar eden, peygamberini işkenceden işkenceye uğratan senin kadar kötü bir kimse bilmiyorum" buyurdular.*Esirlere Sahabe çok iyi muamele edip, onları yiyeceklerine ortak ettiler. *Mus'ab bin Umeyr'in kardeşi Ebu Aziz esirler esirlere gösterilen muameleyi şöyle anlattı Medineli bir Müslümanın evinde esir idim. çok iyi davranıyorlar, yiyeceklerini ve ekmeğini veriyor, kendisi sadece hurma yemek mecburiyetinde kalıyordu eline bir ekmek geçse, getirip verirdi. Utandığımdan geri verirdim.**esirlerden Yezid anlattı: "Müslümanlar Bedir'den Medine'ye gelirken, esirleri hayvanlara bindirdi kendileri yaya yürüdü İşte insanlık bu... Esirlerine böyle muamele eden başka bir kavim gelmiş midir?*Vallahi onlar meleklerdir*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-28-2018, 08:27   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı

1 *Müşriklerin Bedir'de hezimete uğrayıp, perişan* vaziyette savaşdan kaçmaları, Mekke'de büyük bir şaşkınlık meydana getirdi. Hiç beklemedikleri, hiç akıllarından geçmeyen bir netice ortaya çıkmıştı.*
*Bedirdeki yenilgiyi Harpten kaçan Süfyan şöyle* anlattı Müslümanlarla karşılaşınca,elimiz kolumuz bağlı idi. Bizi öldürüp esir ettiler. Yemin ederim ki, yer ile gök arasında kır atlar üzerinde beyazlara bürünmüşlerle karşılaştık. Onlara ne dayanabilir, ne de karşı durabilirdik 2 *İslâmın ilk zamanlarında Müslüman olan ancak müşriklerden çekinen Hz. Abbas'ın kölesi Ebu Rafi' sevincinden her şeyi unuttu ve; bedirde savaşanlar Vallahi meleklerdir" deyiverdi.**Leheb, şiddetle rafi ra. vurdu ve yere çarptı. Hz Abbas'ın hanımı Ümmü Fadl dayanamadı. direklerden birini alıp; "Kimsesi yok diye onu güçsüz gördün değil mi?" diyerek, şiddetle* Leheb'e vurdu.**Müşrik Leheb'in başı yarıldı. Kanlar akti zelil, hakir ve horlanmıştı Allahü teâlâ ona, kara kızıl denen bir hastalık verdi.*öldü. Oğulları defnetmeden bıraktılar.**Herkes, Leheb'in hastalığından* ta'undan kaçar gibi kaçıyor ve iğreniyordu.Kureyş'ten biri, Leheb'in oğullarına; utanmıyor musunuz? Babanızı, kokuncaya kadar bıraktınız. onu gömüp kaybedin" dedi.*Oğulları Biz ondaki hastalıktan korkuyoruz!" Dediler adam Siz gidin ben geliyorum, size yardımcı olacağım" dedi.*Lehebin leşini, ücraya bıraktılar. taş attılar. Leheb sonsuz azab ve ateşler içerisinde Cehennem çukuruna girdi 3.Bedir zaferi, Müslümanları büyük bir sevince garketti. Müşrikler büyük bir üzüntü ve hüsrana düştü*Habeşistan meliki Resulullahın brdirde muzaffer olduğunu işitince, Eshab-ı kirama Allahü teâlâya hamdolsun ki,*Resulünü Bedir'de muzaffer edip, zafer ihsan eyledi" diyerek müjde verdi. hediye ve ikramlarda bulundu.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2018, 08:31   #8
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Uhud Savaşı

1*Mekkeli müşrikler, Bedir bozgunundan ders almadılar acısını unutamıdılar. Kureyş savaşta kaybetmiş Şam ticaret yolu Müslümanlara geçmiş ve müşrikler çileden çıkmıştı*Süfyan'ın ticaret kervanı, Mekke'ye yüzde yüz kârla dönmüştü. Sermaye Dar-ün-Nedve de muhafaza ediliyordu.Saffan İkrime Rebia gibi müşrikler , kardeşlerini, kocalarını, oğullarını Bedir'de kaybetmişti Müslümanlar büyüklerimizi öldürdü. Bizleri perişan etti. intikam zamanı geldi. ordu hazırlıyalım. Medine'yi basalım, intikam alalım" diyorlardı*Cehl, Utbe, Şeybe gibi azılı kafirler öldürülmüş müşriklerin başına, Süfyan geçmişti Hatipler ve şairler getirip, insanları savaşa teşvik etti kadınlar def ve dümbelek çalıyordu Müslümanları Medine'den çıkarmak, Peygamberimizi öldürüp ve İslâmiyet'i yok etmek için müşrikler, kabilelerden asker topladılar.
*Mekke'de 3000 kişilik büyük bir ordu hazırlandı. 700'ü zırhlı, 200'ü atlı olup, 3000 deve vardı. Çalgıcıların ve kadınların ordusuna Süfyan komuta ediyordu. hanımı kafir Hind kadınların başında savaşa teşvik ediyordu. *Kafir hind bedir gazasında babasını ve iki kardeşini kaybetmişti. acısını unutamıyor, kadınların harbe katılmamasını istiyenlere "Bedir harbini hatırlayın! Kadınlarınıza, çocuklarınıza kavuşmak için*Bedir'den kaçtınız!.. kaçmak istiyenler, karşılarında bizleri bulacakdır!.." diyerek onları susturuyor Kureyşlileri tahrik ederek savaşa teşvik ediyordu

2*Müşrik Mut'im'in mızrak atmakta usta, ve mahir Vahşi adlı kölesi vardı. Attığını vuran keskin bir nişancı idi. Hind, babası*Utbe'yi, amcası Tuayma'yı Bedir'de öldürdüğü için, hz Hamza'ya karşı intikam ateşi ile yanıyordu*Cübeyr, kölesi Vahşi'ye, Hamza'yı öldürürsen, seni azad eder, serbest bırakırım!" dedi.*Hind de; "Onu öldürürsen sana altın ve mücevher vereceğim!" diyerek vaadlerde bulundu.*Mekke'de hazırlıklar tamamlandı Kureyş ordusu, sancaklarını açarak Ebi Talha ve Süfyan'a verdiler.Hz Abbas; müşriklerin üç bin kişilik bir ordu kurduklarını, yedi yüzünün zırhlı, iki yüzünün atlı üç bin develerinin ve sayısız silahlarının bulunduğunu Medine'ye haber verdi.**efendimiz müşriklerin üç bin kişilik ordu ile geldiğini öğrenince, sahabeye vazife verdi. sahabiler, müşrik ordusunu araştırdılar Alemlerin efendisi, hazırlığa başladı. Medineye nöbetçiler koydu, Eshab-ı kiram, Evde kalanlarla helallaşarak, Sultan-ı enbiya efendimizin etrafında toplandılar.*efendimiz, Eshabına Cuma Hutbesinde Allahü teâlânın dinini için cihad etmenin, Allah rızası için çarpışmanın önemini. Bu uğurda ölenlerin şehid olup, Cennet'e gideceğini müjdelediler. Düşman karşısında sebat edenlere, güçlüklere göğüs gerenlere, Allahü teâlânın yardım edeceğini haber verdiler.3 *efendimiz, Buyurdular ki "Rüyamda, kendimi sağlam bir zırh içinde gördüm. Kılıcım Zülfikar'ın ağzında bir gedik açıldığını, boğazlanmış bir sığırı, arkasından da bir koçun getirildiğini gördüm."**Eshab-ı kiram; "Ya Resulallah! rüyayı nasıl yordunuz?" şöyle tabir ettiler; "Sağlam zırh giymek, Medine'ye, ve Medine'de kalmaya işarettir. Orada kalınız... Kılıcımın ağzındaki gedik zarara uğrayacağıma işarettir. Boğazlanmış sığır, Eshabımın şehid düşeceğine işarettir. koç, askeri birliğe işarettir inşaallah zafer bizim olacaktır!"
*Efendimiz buyurdu Rüyamda kılıcımı yere çarptım, ağzı kırıldı. Bu Uhud günü Eshabımın şehid düşeceğine işarettir. Kılıcımı yere çarptım, düzgünleşti Bu da, Allahü teâlâdan feth geleceğine, mü'minlerin toplanacağına işarettir" buyurdu.

4*Resulullah vahiyle bildirilmeyen hususlarda, Eshabıyla istişare yapardı,Eshabdan düşmana karşı "Medine'de kalarak müdafaa savaşı yapalım" dediler. Peygamberimizin arzularına uygundu. Hz Ebu Bekir, Ömer, Sa'd Mu'az gibi Eshabın büyükleri, efendimiz gibi düşünüyorlardı.*Bedir gazasında bulunamayan kahraman sahabiler; Bedir gazasındaki sahabilerin ecir ve sevabı, Bedir şehidlerinin ulaştığı yüksek dereceleri efendimizden işittikçe, harpde bulunamadıklarına son derece üzülmüşlerdi.*Uhudda sahabiler düşmanı Medine dışında karşılayıp göğüs göğüse çarpışmak istiyordu Hz Hamza, Nu'man Ubade bunlardandı 5*Hazret-i Hayseme Ya Resulallah! Kureyşli müşrikler asker topladı Develeri ve atlarıyla topraklarımıza girdiler. Bizi evlerimizde ve kuşatacak,ve gidecekler. Arkamızdan laflar edecekler. cesaretleri artacak, baskınlar düzenleyeceklerdir. Düşman karşısına çıkmazsak, kabileleri bize göz dikecekler. *Allahü teâlânın bize, müşrikler karşısında zafer ihsan edeceğini umarım.Bedir beni şehitlikten mahrum eyledi. Oğlumla Bedir gazasında kur'a çekmiştik O benden talihli imiş, şehidlik şerefine ulaştı.*Ya Resulallah! Şehidliği özledim. Dün gece rüyada oğlumu güzel bir surette gördüm. Cennet bahçeleri ve ırmakları arasında dolaşıyor bana; "Cennet eshabına katıl! Ben, Allahü teâlânın vaad ettiği gerçeğe kavuştum!" diyordu.*Ya Resulallah! sabahleyin, oğluma Cennet arkadaşı olmayı arzu ettim başladım. yaşım ilerledi. Rabbime kavuşmaktan başka muradım kalmadı.Canım sana feda ya Resulallah! Şehid olup, oğluma Cennet'te arkadaş olmakla şereflenebilmem için, dua et!.." diyerek yalvardı.Efendimiz Onun isteğini, kırmadılar şehid olması için dua buyurdular.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2018, 08:32   #9
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Uhud Savaşı

1 *Uhud savaşında sahabeler şehir dışında savaşmayı arzu ettiklerini gördü Peygamberimiz, düşmanı Medine dışında karşılamaya karar verdiler. "Ey Eshabım! Sabır ve sebat ederseniz, cenab-ı Hak, yardımını ihsan eder. Bize düşen, azim ve gayret göstermektir!" buyurdular.
*İkindi namazını kıldıran Kainatın sultanı, saadetli ve mübarek evine vardılar. Hz Ebu Bekir ve hz Ömer, Resul-i ekremin sarığını sarıp zırhını giymesine yardım ettiler. Efendimiz, kılıcını kuşandı, kalkanını sırtına yerleştirdi.
*Eshab-ı kiram efendimizi bekliyorlardı. Medine'de müdafaa savaşı yapmak isteyenler, Resulullah, Medine dışına çıkmak fikrinde değildi. Sizin sözünüzle kabul etti.Resulullah, emri Allahü teâlâdan alır. Siz, O'na bırakınız.*emrettiğini yapın dediler.*Diğerleri pişman oldular resule muhalefet etneyelim diyerek, fikirlerinden vaz geçtiler.*
*Peygamberimize Canımız sana feda ya Resulallah! Sen Medine'de kalmak istiyorsan, kalalım. emrine muhalefetten cenab-ı Hakk'a sığınırız" diyerek özür dilediler Habib-i ekrem efendimiz Bir peygamber, zırhını harbetmeden çıkarmaz. Ta ki, cenab-ı Allah hükmedinceye kadar. nasihatım şudur ki, emrettiğimi yapar, Allahü teâlânın ismiyle sabredip sebat gösterirseniz, Allahü teâlâ size yardım edecektir..." buyurdular.*

2 efendimiz ordusunu uhud savaşına hazırlarken akşam oldu. Akşam ve yatsı ezanını, Hz. Bilal okudu. Peygamberimiz, namazı kıldırdı Mesleme'yi elli kişilik bir birliğin başına verdi sabaha kadar nöbeti emretti Eshab-ı kiram istirahata çekildi. efendimizin başucunda nöbet tutma şerefi
hz Zekvan'a nasib oldu*düşman ordusu, İslâm ordusu İkrime kumandasındaki süvari birliğini devriye kolu olarak vazifelendirdi. Müşrik İkrime, Harre mevkiine kadar İslâm ordusuna sokuldu mücahid devriyesinden korkarak, geri çekildi.
*alemlerin efendisi, Eshabıyla. Uhud dağına geldi müşrikleri görüyordu. Bilal-i Habeşi, ruhları coşturan, içleri eriten yanık sesiyle sabah ezanını okudu. Mücahidler, silahlı olarak Peygamberimizin arkasında namaz kıldılar, dua yaptılar. Kainatın sultanı, üzerlerine ikinci bir zırh ve mübarek başlarına miğferini giydiler.*münafık başı Übey; "Biz, kendimizi öldürtmeye mi geldik? niye anlayamadık" diyerek, 300 münafıkla birlikte İslâm ordusunu terk ederek uhud savaşından kaçtı
*İnanan, gönül birliği yapan, canlarını, başlarını ilahi kelimetullah yoluna koyan göz kırpmadan, şehadete can atanlar Peygamberimizi, kanlarının son damlasına kadar korumak üzere söz verdiler.
3 Peygamberlerin efendisi, uhud mücahidlerini nizama soktu. Orduyu, arkası Uhud dağına, önleri Medine'ye gelecek şekilde yerleştirdi. Sağ kanada Ukaşe sol kanada Ebu Selemeyi kumandan tayin etti. Ebi Vakkas ile Ubeyde okçu birliklerinin başında Zırhlı kuvvetlerin başına Zübeyr zırhsız kuvvetlerin başına hz Hamza geçtiler. *uhud savaşının Hazırlıkları tamamlandı. Efendimizin sancağı Umeyr'e verildi Hz-Mus'ab, elinde sancak efendimizin önündeydi Hz Hanzala, Medine'den sür'atle Uhud'a gelip, mücahidlere katıldı.*müşrik komutanı Süfyandı. Medine'yi arkalarına aldılar. Sağ kanattaki süvarilere*Halid sol kanattaki süvarilere İkrime kumanda edecekti. Saffan süvari birliklerinin başındaydı Müşrik sancağını Talha bin Ebi Talha taşıyordu.

4 uhud savaşında İslâm ordusunun sol tarafındaki Ayneyn tepesinin dar geçitine efendimiz, Cübeyr kumandasında, elli okçu koydu. Peygamberimiz, uhud okçularına şu emri verdi;*Bizi arkamızdan koruyun Yerinizden ayrılmayın Düşmanı yendiğimizi görseniz de emretmedikçe, yerlerinizden asla ayrılmayın Düşman bizi öldürsede bize yardımcı olmayın. bizi korumayın düşmanı oka tutun Allah'ım tebliğime sen şahidsin*emir tekrarı yapan Peygamberimiz ısrarla; "Kuşların, cesedlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi, emretmedikçe yerinizden ayrılmayın.kafirleri ayaklarımızla çiğnediğimizi görseniz bile, haber etmedikçe asla yerinizi terk etmeyiniz buyurdular.5 *Kureyş ordusu; sayı, silah ve techizatça İslâm ordusunun dört misliydi gürültü ve şamataydı , intikam hırslarıyla gözleri dönen kadınlar tef, dümbelek çalıyor, şarkılar söyleyerek askeri savaşa teşvik ediyor, taptıkları putlardan yardım istiyorlardı.*Mücahidler dua ediliyor; "Allahü ekber! Allahü ekber!.." diye tekbirler getiriyor, "Din-i İslâm"ın korunması ve yayılması için Allahü teâlâdan yardım talep ediyordu.**Peygamberimiz kahraman Eshabına cihadı cenab-ı Hakk'ın yolunda çarpışmayı emretti şehitlik sevaplarını anlattı "Ey*Eshabım! Sayıları az kişilere, düşmanla çarpışmak güç gelir. sebat ve gayret gösterenleri Allahü teâlâ ferahlığa erdirir. Allahü teâlâ, itaat edenlerle beraberdir... Allahü teâlânın vaadini ve mükafatını isteyiniz..." buyurdu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2018, 08:32   #10
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Uhud Savaşı

1 *Uhud gazasıyla ilgili ayet-i kerimelerde Ey mü'minler Allah ve Resulüne itaat edin ki, merhamet olunasınız. Rabbinizden mağfiret istemeye ve Cennet'e koşunuz. Bunun için çalışınız! *Cennet'in büyüklüğü, gökler ve yer küresi kadardır. Cennet, Allahü teâlâdan korkanlar için hazırlandı. Bunlar, mallarını Allah yolunda verirler. Öfkelerini belli etmezler. affederler. Allahü teâlâ ihsan edenleri sever" (Al-i İmran)*onların mükafatı, Rablerinden magfiret ve ağaçları altından ırmaklar akan Cennet'lerdir. Onlar, orada ebediyyen kalacaklardır. Allahü teâlâya ve Resulüne itaat edenlerin mükafatı ne güzeldir!" buyuruluyordu. (Al-i İmran suresi: 136)2 *Gönülleri imanla dolu, gözlerinden cesaret kıvılcımları sıçrayan, şehid olmak arzusuyla yanan Eshab-ı kiram yerlerinde duramıyor, düşmana atılmak için emir bekliyordu.*Uhud savaşında Bedir gazasında ki gibi hz Ali beyaz, Zübeyr Avvam sarı, Dücane dkırmızı renkteki sarıklarını başlarına bağladılar. Hz Hamza deve kuşu kanadından yapılmış tuğunu taktı.*Müşrikler ve müminler ordusu birbirine yaklaştı. heyecan son noktaya gelmişti. Biraz sonra; Allahü teâlânın dinini yaymak için en yakınları ile savaşmaktan tereddüt etmeyen İslâm mücahidleri ile batıl yolda ısrar eden İslâm düşmanları arasında büyük bir meydan savaşı başlayacaktı.*

3*İki ordu birbirine yaklaşmışdı... zırhlı bir müşrik, mücahidlerden er diledi. İslâm ordusundan, uzun boylu, sarı sarıklı kahraman bir mücahid meydana yürüdü Bu, efendimizin halasının oğlu Avvam idi. *İslâm ordusundan; "Allahü ekber!.." nidaları yükseliyor, hazret-i Zübeyr'in muzafferiyeti için dua ediliyordu. Avvam'ın müşrike yaklaştı devesi üzerinde müthiş bir mücadele başladı.*Peygamberimizin; "Onu yere düşür!" buyuruğu işitildi. Zübeyr, bu emirle müşriğe kılıç çaldı. tolgalı başını gövdesinden ayırdı.
4 müşriklerin sancaktarı Talha meydana fırladı; "er var mıdır?" diye bağırdı.Allahü teâlânın arslanı hz Ali Bir vuruşta, zırhlara bürünmüş müşrik sancaktarının başını yardı. Peygamberimiz; "Allahü ekber!.. Allahü ekber!.." diye tekbir getirdi. Eshab-ı tekbir sadaları yeri göğü inletti.*Müşrik sancağının yere düştüğünü gören Talha'nın kardeşi Osman bin meydana koştu. Hz Hamza Ya Allah!" diyerek Osman'ın omuzuna öyle bir kılıç indirdi ki, sancak tutan kolu koparak can verdi.*müşriklerden, Ebu Sa'd meydana yürüdü. baştan ayağa zırhlı idi. Küfür sancağını kaldırdı Benim karşıma kim çıkabilir?!." Dedi Hz.Ali , müşriki öldürüp şirkin sancağını yere çaldı*müşrikler meydanda mümin mücahidlerle savaştı sahabiler, Allahü teâlânın izniyle galip geldi. Küfrün sancaktarları öldürüldü, İslâm askerinden tekbir sadaları yükseliyor, düşmana üzüntü ve yeis çöküyordu.*

5 *Müşriklerin şamataları ayyuka çıkınca müşrik kadınlar Yazıklar olsun size!.." diyerek, kendi askerlerine hakaret ediyorlar bir taraftan da; "Daha ne duruyorsunuz?.." diyerek savaşa teşvik ediyorlardı.*sevgili Peygamberimiz Korkaklıkta ar, ilerlemekte şeref ve itibar var. İnsan korkmakla kaderden kurtulamaz" yazılı kılıcını göstererek kılıcı kim alır?" buyurdu Eshab-ı kiram hep birden elini uzattı *Peygamberimiz Bu kılıcın hakkını vermeye kim var deyince,*Eshab-ı kiram sustu ve geri durdu Ben, Allah'ın arslanıyım*diyen bir ses işitildi Zübeyr Avvam; "Ben alırım ya Resulallah" dedi. Peygamberimiz kılıcı hz Zübeyr'e vermedi.
*Efendimizin kılıcını isteyen Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer,*Hz. Ali'nin istekleri Peygamberimizce kabul edilmedi. Ebu Dücane; "Ya Resulallah! kılıcın hakkı nedir?" diye sordu.Peygamberimiz; "Onun hakkı; eğilip bükülünceye kadar, onu düşmana vurmaktır.buyurdu 6 *Efendimiz kılıcımın hakkı, Müslüman öldürmemen, kafirlerden kaçmamandır. Allahü teâlâ zafer ve şehidlik nasib edinceye kadar, Allah yolunda çarpışmandır" buyurdu.*Dücane; "Ya Resulallah! Ben kılıcının hakkını yerine getirmek istiyorum" dedi. Peygamberimiz kılıcını teslim etti. Hz. Dücane çok cesur, kahraman harpte kurnazdı"Harp hiledir" hadis-i şerifine riayet ederdi.*
*Dücane hazretleri kılıcı alınca, harpte çalımlı, vakarlı ve gururlu yürüdü bu yürüyüşü, Eshab hoş karşılamadı.efendimiz; "Bu bir yürüyüştür ki, harp meydanları dışında Allahü teâlânın gadabına sebeptir" yalnız düşmana karşı çalımlı yürümek caizdir buyurdular
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı