Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 02-23-2018, 09:42   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri

Mescidi nebiinin inşası

*efendimiz Medine'yi teşrif ettiklerinde ilk iş Eshabını yetiştirecek, cemaatla namaz kılacak bir mescid arzu ediyorlardı.*Cebrail aleyhisselam
"Ya Resulallah! Allahü teâlâ sana, kendisi için taştan ve ker***ten bir mescid yapmanı emrediyor" dedi.**Habib-i ekrem devesi Kusva'nın Medinede çöktüğü yeri satın almak istedi Sahipleri; "Ya Resulallah! Biz, bedeli ancak cenab-ı Hak'tan bekleriz. Orayı Allah rızası için hediye ederiz" diyerek bağışlamayı arzu ettiler.*Efendimiz kabul buyurmayıp, ücretini ödedi*arsanın tesviyesi yapılıp düzeltildi, ker***ler kesilip taşlar çekildi Temele ilk taşı, Efendimiz, mübarek elleriyle koydular. Sonra sıra ile; "Ebu Bekir, Ömer, Osman, ve Ali, taşını taşımın yanına koysun" buyurdular.*Emirler uygulandı en Eshab-ı kiram mescidi bina etmek için "taşlarını koydular.
*Mescidin yapılmasında, Peygamberimiz ve tüm Eshab dinlenmeden çalıştılar. Mübarek sırtlarında taş ve ker*** taşıdılar. Taş ile temeli yükseltip, üzerini ker***le ördüler.**efendimiz bir gün, ker*** yüklenmişti Eshab huzur-şerifte fevkalade bir edeble;Ya Resulallah! Kerpici taşımama müsaade edin dedi.*Hatem-ül-enbiya büyük bir nezaketle, sevab kazanmaya muhtaç olduğunu bildirip kerpici vermediler.*Mescid-i Nebi'nin inşasında en çok çalışan efendimizdi. En ağır kayaları yüklendi mübarek göğüsleri daraldı taşları taşırken yapılan işin kıymetini, kavuşulacak nimetleri müjdeleyerek Eshabını gayrete getirirdi.*Efendimizi gayretiyle Müslümanlar, büyük bir aşkla çalışıyordu Ammar bin Yaser, mescit taşlarının birini efendimiz, birini kendisi için götürürdü.*efendimiz Mübarek elleri ile hz Ammar'ın sırtını sığayıp Ey Sümeyye'nin oğlu! Senin iki, başkalarının bir ecri var" buyurdular.
*Mescidin duvarları bitirildi ve üzeri örtüldü. efendimize ker***ten iki oda yapıldı.*
üzerleri hurma kütüğü ve dalları ile örtüldü. Mescid odaları dokuza çoğaltıldı. Mescidin inşası bitince efendimiz, hz Zeyd'in evinden, kendisi için yapılan eve taşındılar...*

Hurma kütüğü

*efendimiz, Cuma günleri mescidi nebide Hannane ismindeki hurma kütüğüne dayanarak, hutbe irad ederdi.*Sonradan üç basamaklı bir minber yaptırdılar. efendimiz ve Eshab Cuma günü Mescid-i Nebi'de toplandı. Efendimiz, hutbe minberine çıktığında, eski kuru hurma kütüğü, hamile deve ağlayışını andıran bir sesle ağladı
*Eshab-ı kiram, hayretle kütüğün sesini dinlediler. ses bir kesilmiyordu. Alemlerin efendisi minberden inip mübarek elleri ile kütüğü okşadılar. ağlama ve inleme kesildi. Kuru hurma kütüğünün, Peygamberimize olan muhabbetini ve aşkını gören Sahabiler, gözyaşlarını tutamadılar.*hz Enes Mescid bile onun sesinden sarsıldı", İbn-i Ebi "Hurma kütüğü, çatlayıp yerinden oynadı. efendimiz gelip mübarek elini üzerine koydu da sustu" demişlerdir.**efendimiz; "Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, onu okşamasaydım, bana karşı hasret ve hüznünden dolayı kıyamete kadar ağlayacaktı" buyurdular.*aleyhisselam kuru hurma kütüğüne "İstersen seni bahçeye vereyim. budak sal ve eski haline gel. İstersen seni Cennet'e dikeyim Allahü teâlânın dostları meyvenden yesin" buyurdu.*
*Hurma kütüğü efendimize, Beni Cennet'e dik benden Allahü teâlânın dostları yesin eskiyip çürümeyeceğim bir yerde olayım."*dedi
*Hurma Ağacının konuşmasını, efendimizin yanındakiler duydu.*efendimiz, ona; senin İstediğini yapacağım diye mukabelede bulundu. Resulullah'ın emri ile hurma kütüğü gömüldü.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-23-2018, 09:43   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri

*efendimiz ile hz sıddık ile hicret ettiklerinde çocuklarını Mekke'de bıraktılar Efendimiz, hz Hadice validemizin vefatından bir sene sonra hz Aişe ile Mekke'de söz kesti.Medine'yi şereflendirince, Hz. Aişe, annesi ve ve Resulullah'ın kerimelsi hz Zeyneb Medine'ye getirtildi.*
*Hz Aişe validemiz, babası hz Ebu Bekir'in evinde ikamet etti.*Ebu Bekir, Server-i alem efendimize;
Ya Resulallah! Ehlinle evlenmekten seni alıkoyan nedir? diyince Resulullah;*Mehirdir, buyurdu.Hz Ebu Bekir, Resulullah'a mehr gönderdi. Aişe validemizin düğünü oldu. efendimiz elli beş yaşında idi*Aişe validemiz, çok zeki ve kabiliyetliydi hadiseleri şiir halinde söyleyebilirlerdi. Öğrendiği ve ezberlediğini unutmazdı.akıllı, zeki, alime, edibe, afife ve saliha idi. Hafızası kuvvetliydi Eshab-ı kiram, ondan öğrenirdi. Ayet ile medh edildi.**efendimiz, Eshab-ını yetiştirmek, için, Mescid-i Nebi'de eşsiz sohbetler eder, Allahü teâlânın kendisine ihsan ettiği feyz ve bereketleri, kalblere akıtırdı.**efendimizin sohbetine katılmak şerefine nail olanlar, ilk sohbette kalblerinde büyük bir değişiklik hisseder ve yüksek ilahi marifetlere kavuşurlardı.*sohbetlerin bereketiyle Eshab-ı kiram, sevgili Peygamberimize,ve tüm sahabeyi canlarından çok severdi. Allahü teâlâ onları, ayet-i kerimelerle medhetmiştir.*Sahabe efendimizin huzur-ı şeriflerinde; başlarına kuş konmuş da, hareket edince uçacakmış gibi edebli ve dikkatli dururlardı.**Eshab-ı kiram peygamberlerden ve büyük meleklerden sonra mahlukatın en efdali ve en üstünüdür

İlk ezan

*Mescid-i Nebi inşa edildikten sonra,Müslümanları camiye davet edecek usül yoktu.*Sadece; "Essalatü Cami'a" denilirdi.efendimiz, Eshabına namaz vakitlerinde, müminlerin camiye nasıl davet edilmesi gerektiğini sordular.*Kimisi, çan çalalım; kimisi, Yahudiler gibi boru çalınsın. Kimisi de; "ateş yakalım" diyince efendimiz, hiç birini kabul etmedi.
*Hz Zeyd ve hz Ömer, rüyada ezan gördüler. Peygamberimize Yeşil bir şal ve peştamal bağlamış, eline çan almış bir kişi gördüm. çanı satar mısın?" Namaz vakitlerini bildireceğim deyince, Ben daha hayırlısını öğreteyim" dedi kıbleye dönerek yüksek sesle; "Allahü ekber, Allahü ekber..." diye okumaya başladı.**Resulullah efendimiz;*Rüya haktır. O kelimeleri Bilal'e öğret, okusun!" buyurdular. Ve ezan ismi verildi.hz Bilal de, Mescid-i şerifin yüksek damına çıkarak, ilk ezanı, öğretilen kelimelerle okudu.
Hz Ömer, ezan sesini işitince, efendimizin huzuruna geldi. Hz bilalin kelimelerini aynen rüyasında gördüğünü arz etti.Cuma suresi ezan nazil olup, vahy ile de bildirildi *Hz Bilal sabah namazında Peygamberimizin kapısında Es-salatü hayrun minennevm" diye iki defa seslendi efendimiz Bilal, bu ne güzel söz! Sabah ezanında söyle!" buyurdular.**Peygamberimizin vefatına kadar müezzinlik yapan Bilal-i Habeşi'nin, sesi gür, güzel ve tesirliydi.*O, ezana başlayınca, herkes aşk ve vecd içinde dinleyip, kendinden geçerdi. Ezan okurken herkesi ağlatırdı.*Eshab-ı kiramın, namaz vakitlerinde camiye ezan-ı şerif ile davet etmeleri, Medineli müşrikler ile Yahudilerin tuhafına gitti.*Ezanı alay ve eğlenceye alırlardı. Onların maskaralıklarına karşı, Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde "Onlar, namaza ezan ile davette bulunduğunuzda, oyun ve eğlence edinirler. onların aklı ermez bir kavimdirler buyurdu. (Maide suresi)*Eshabım gökteki yıldızlar gibidir*

Sahabeler

*Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde sahabenin üstünlüklerini şöyle bildirdi"Siz ümmetlerin en iyisi, en hayırlısı oldunuz. İnsanların iyiliği için yaratıldınız. İyilik yapılmasını emreder, kötülükten nehy edersiniz...." (Al-i imran suresi: 110)
*"İlk Müslümanlardan, Muhacir ve Ensarın öncülerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır bunlar da, Allahdan razıdırlar. Allahü teâlâ bunlar , Cennetler hazırladı. Cennetlerin altından nehirler akmaktadır. Ve Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır." (Tövbe suresi)
*aleyhisselam" Allahü teâlânın peygamberidir O ve Eshab-ı kiram kafirlere şiddetlidirler. birbirlerine karşı merhametli, ve yumuşaktırlar. Bunları rükuda ve secdede görürsünüz.**İnce bir filiz yerden çıkıp kalınlaştı yükseldi az ve kuvvetsiz oldukları halde, etrafa yayıldılar.*Her tarafı iman nuru ile doldurdular. Herkes filize nasıl büyüdü diyerek, şaşırdılar hal ve şanları dünyaya yayılıp, görenler hayret etti ve kafirler kızdılar." (Feth suresi)
*efendimiz de hadislerde, Eshab-ı kiramın büyüklüğünü, şöyle bildirdi:*Eshabıma dil uzatmayınız.şanlarına yakışmayanı söylemeyiniz! Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, Uhud dağı kadar altın sadaka verseniz Eshabımdan bir müd arpası kadar sevab alamaz."*
*"Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız kurtulursunuz."**"Eshabıma dil uzatmakta, Allahü teâlâdan korkunuz! Benden sonra onları kötüye hedef tutmayınız! kin bağlamayınız! Onları sevenler, beni severler. sevmiyenler, benide sevmezler. Onlara eziyyet edip gücendirenler, Allahü teâlâya eziyyet ederler bunun cezası ibretliktir gecikmez, verilir."*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-23-2018, 09:43   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri

*efendimiz, Mescid-i Nebi'nin kuzey duvarında hurma dallarıyla gölgelik yaptırdı. Mekke'den hicret eden, bekar sahabilerin yatmalarını emir buyurdu.*
Hiçbir geliri olmayan, iman ve aşktan başka sermayeleri bulunmayan sahabilerin sayıları on ila dört yüz arasında değişirdi.**sahabiler, efendimizden geri kalmaz. Gece-gündüz Kur'an-ı kerim okur ilim öğrenir hadis-i şerif hıfz eder günlerini oruçla geçirir ibadet ve taatten bir an ayrılmazlardı.*Sahabelikte yetişenler Müslüman kabilelere gönderilir Kur'an-ı kerimi ve sünnet-i şerifleri, din-i İslâm'ı öğretirlerdi. fazilet sahibi mübarek sahabiler, büyük bir irfan ordusuydu
*efendimiz, ashabını çok sever, onlarla oturup sohbet ederler ve yemek yerlerdi. Efendimizin yanında kalanlara "Eshab-ı suffe" denirdi.
*efendimiz Eshab-ı suffenin fakir olduklarını düşündü onlar gönül rahatlığı ile ibadet ediyorlardı. efendimiz merhamet buyurup, "Ey Suffe eshabı! müjdeler olsun! ümmetimden, sizin ibulunduğunuz zor şartlara razı kimse kalmış olursa, o, elbette arkadaşlarımdandır" buyurdular.
*Efendimiz, seçkin Eshabının ihtiyaçlarını temin eder, sonra Ehl-i beytininkini giderirdi*Hüreyre hazretleri şöyle anlatır:Kendisinden başka ilah olmayan Allaha yemin ederim ki, açlıktan karnımı yere dayar, taşı karnıma bastırırdım.* O gün alemlere rahmet iki cihanın süsü, nur saçarak yanıma geldiler. Halime gülümsediler Ya Hüreyre! Benimle gel!.. " buyurdular.süt bardağını al, buyurdular. Süt çok azdı arkadaşlarım doyuncaya kadar içiyor, bardak eksilmiyor sütle doluyordu
*bütün arkadaşlarım sütten içip doydular. Efendimiz gülümsediler ve; "Ya Hüreyre! Süt içmeyen bir ben bir de sen. Kaldın Haydi sen de iç!" buyurdular.*içtim. "Yine iç!" buyurdular.
Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Artık içemiyeceğim. Seni hak din ile gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, doydum" dedim. bardağı ver" buyurdular. Allahü teâlâya hamd ve sena ettikten sonra, Besmeleyle sütü içtiler."*

*Mescidde efendimizin Suffesine karşı, Medineli sahabiler, eşsiz bir muhabbet beslerlerdi.*
Bir akşam, dermanı kalmayan Suffe, efendimize halini arz etti.*efendimiz, hane-i saadetlerine, yiyecek sordular. "Şu anda evde yiyecek sudan başka bir şey yok" cevabını alınca, Eshabına; "Kim şu açı misafir eder?" buyurdular.*Eshab-ı kiramdan Medineli biri, Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Onu ağırlarım" dedi. Misafiriyle evine gidip hanımına; efendimizin misafirini ağırlayacak bir şeyler hazırla" dedi.*Hanımı; evimizde çocukların yiyeceğinden başka yok" dedi kocası çocukları uyut. Sonra yemeği getir" diyerek bir kişiye yetecek yemekle misafirinin odasına girdi.*
*Sofraya misafirini buyur etti. Yiyormuş gibi yaparak, misafirin doymasını bekledi.ve
çocukları ile aç sabahladılar. efendimiz
Allahü teâlâ bu geceki hareketinizden hoşnud oldu" buyurarak Haşr suresini okudu ensar kendilerinde yoksulluk ve muhtaçlık olsa bile, Muhacirleri canlarından üstün tutarlar." buyurdu.

*Eshab-ı kiramın en yükseklerinden hz ömer
efendimizin hz Sıddik'a bir şey anlattığını gördü. dinledi. Bunu görenler çekindiler.*Ertesi gün, Ya Ömer! Resulullah dün size anlatıyordu. Söyle, biz de öğrenelim" Çünkü efendimiz "Benden duyduklarınızı, din kardeşlerinize de anlatınız! Birbirinize duyurunuz!" buyururdu.**Hz Ömer; hz Ebu Bekir, Kur'an-ı kerimden anlayamadığı ayet-i kerimeyi sormuş, Resulullah anlatıyordu. anlayamadım" dedi.*Çünkü, hazret-i Ebu Bekir'in yüksek derecesine göre anlatıyordu. efendimiz; "Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber gelmeyecektir. Eğer, benden sonra peygamber gelseydi, Ömer peygamber olurdu" buyurdu.**Hz ömer üstündü ancak hz Ebu Bekir'e anlatılan tefsiri anlayamadı. Ebu Bekir'in derecesi, ondan çok yüksekti. Cebrail as, Kur'an-ı kerimin manasını, , Resulullah'a sorardı. Resulullah, Kur'an-ı kerimin tefsirini Eshabına bildirmiştir.
*Peygamberimiz, Medine'de Eshabına dini öğrettiği gibi, davalarada bakıyordu efendimiz, Eshabına, dinimizin emir ve yasaklarını anlatıyor, öğretiyordu. Din-i İslâm'ı herkesin anlayacağı şekilde anlatır, önemli bir hususu, üç defa tekrar ederdi.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-23-2018, 09:44   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri

*Hz. Ömer anlatır: Eshab-ı kiramlan birkaçımız, Resulullahın huzurunda ve hizmetindeydik Ay doğar gibi bir zat geldi Hiç birimiz tanımıyorduk.
Resulullah'ın huzurunda oturdu.Ya*Resulallah İslâmiyeti,anlat" dedi.Resul-i ekrem buyurdu ki: "İslâm'ın şartlarından birincisi, "Kelime-i şehadettir getirmektir. *Kelime-i şehadet demek, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulüh" söylemektir. *Yerde ve gökte, allahu tealadan başka, ibadete layık yoktur. Hakiki mabud, ancak Allahü teâlâdır. O, vacib-ül-vücuddur. Her üstünlük O'ndadır. O'nda kusur yoktur. O'nun ismi Allah'tır" işte şehadet ve tevhid buna kalb ile kesin olarak inanmaktır*şehadet gül renkli, beyaz nur yüzlü, kara kaşlı ve kara gözlü, mübarek alnı güzel huylu, gölgesi yere düşmez ve tatlı sözlü, Arabistan'da Mekke'de doğduğu için Arab denilen, Haşimi evladından Abdullah'ın oğlu Muhammed adındaki zat-ı ali, Allahü teâlânın kulu ve resulü peygamberidir" demektir*İslam şehadettir Vaktinde namaz kılmaktır. Malın zekatını vermektir. Ramazan-ı şerifte her gün oruç tutmaktır. Gücü yetenin ömründe birkere hac etmesidir."**Ya Resulallah! İmanın ne olduğunu bildir" dedi.
efendimiz de, imanın inanmak olduğunu şöyle bildirdi:Allahü teâlâya, meleklerine, kitaplarına, resullerine, ahıret gününe, kadere, hayır ve şerlerin Allahü teâlâdan olduğuna inanmaktır."
*Ya Resulallah! İhsanın ne olduğunu bildir" dedi.*
efendimiz; "Allahü teâlâya; görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü sen O'nu görmüyorsan da, O seni muhakkak görür" buyurdu.**Ya Resulallah! Kıyametten haber ver!" dedi.*aleyhisselam; "Bu mes'elede sorulan sorandan alim değildir" buyurdu O halde alametlerini bildir" dedi.*efendimiz, "Yalın ayak, çıplak, yoksul çobanların zengin olarak yüksek bina yapmakta yarış ettiklerini görmendir" buyurdu. *Resulullah, Ey Ömer! Soranın kim olduğunu biliyor musun? diye sordu O, Cibril idi. Sizlere dininizi öğretmek için geldi, buyurdular.Bu hadise hadis-i şerif kitaplarında "Cibril hadisi" olarak geçmektedir.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı