![]() |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yakınlık
Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık; Anla ki, yok Allah'tan başkasıyla yakınlık... 1977 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yalnız
Yalnızız, beşikten tut, tabuta kadar yalnız; Ülfet, kara yalnızlık madeninde bir yaldız... 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yalnızlık
Yalnızlık bir fenerse, Ben de içindeki mum, Onu, billur bir kâse Gibi doldurur nurum. Dışardan bana neler Getirir pervaneler! Pırıltılar, nağmeler, Renklerle eriyorum... 1929 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yattığım Kaya
Bu akşam o kadar durgun ki sular Gömül benim gibi kedere diyor. İçimde maziden kalma duygular Ağla geri gelmez günlere diyor. Ey gönül, gidenden ümidini kes! Kaçan bir hayale benziyor herkes, Sanki kulağıma gaipten bir ses Buluşmalar kaldı mahşere diyor. Enginden engine koşarken rüzgar, Bende bir yolculuk heyecanı var... Yattığım kayaya çarpan dalgalar Çıkıver bir sonsuz sefere diyor. Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yeni
Neymiş o, kimmiş o, eskimeyecek? Ruhiyle, öziyle daima taze, Su ve ekmek gibi her zaman aziz... Cümle son bulmadan bitiyor gerçek; Zamanın ardında kalan cenaze. Hakikat göklerde şimşekten bir iz. Güzellik hep yeni, yenilik güzel, Dostunu bulan aşk sonsuz ömürlü, Sevgili bayatlar ama aşk yeni. Kalbinde birleşik ebetle ezel. Ateş çubuklarla kalbin mühürlü, Bizim köyde ara pörsümeyeni!.. 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yeni
Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?.. Yeni odur ki, solmaz, pörsümez, bayatlamaz. 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yıldızlı Bir Gecede
Sema bize seslenir; Kalma, gel, işkencede! Ruhumuz ebedidir; Bunu duy, tek hecede! Ömür ki, bir kurak çöl, Onu tek bir güne böl; Şebnem gibi doğ ve öl, Yıldızlı bir gecede!.. 1928 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yine Hâl
Kazanda su kaynasa sanki ben pişiyorum; Bir kuş bir kuş öldürse ben can çekişiyorum... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yobaz
Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu!.. Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu!.. 1939 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yokluk
Yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık; Büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık... 1939 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yolculuk
Yolculuk, her zaman düşündüm onu; İçimde bu azgın davet ne demek? Oraya, nerdeyse güneşin sonu, Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek. Altımdan kaydırdı bir el minderi; Herkes yatağında, ben ayaktayım. Bir gece, rüyada gördüğüm yeri, Gözlerim yumulu, aramaktayım. Beni çağırmakta yabancı dostlar; Bu dostlar ne güzel, dilsiz ve adsız. Eski evde, şimdi bir başka ev var: Avlusu karanlık, suları tadsız. Her akşam, aynı yer, aynı saatta, Güneşten eşyama düşen bir çubuk; Yangın varmış gibi yukarı katta, Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk! Başım, artık onu taşımak ne zor! Başım, günden güne kayıtsız bana. Dalında bir yaprak gibi dönüyor, Acı rüzgarların çektiği yana... Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yollar ve Gökler
Üstüste, altaltalar, Bende gökler ve yollar. Gökler, kat kat mavilik, Yollar, kol kol servilik. Yollar nereye gider, Ve ne düşünür gökler? Göklerin bir sırrı var, Onu arıyor yollar. Gökler suda titriyor, Yollar suda bitiyor. Göklerin yüzü yerde, Yollarınki göklerde. Bu yollarda izimiz, Bu göklerde gizlimiz. Yollar, beni vardırın! Gökler, tutup kaldırın! 1937 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yunus Emre'ye
Kaç mevsim bekleyim daha kapında, Ayağımda zincir, boynumda kement? Beni de, piştiğin bela kabında, Kaynata kaynata buhara kalbet. Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar, Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar; Veriyor, ayrılık dolu semalar, İçime bayıltan, acı bir lezzet. Rüzgara bir koku ver ki, hırkandan; Geleyim, izine doğru arkandan; Bırakmam, tutmuşum artık yakandan, Medet ey şairim, Yunus'um medet! Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yük
Bu yük senden Allah'ım, çekeceğim, naçarım! Senden sana sığınır, senden sana kaçarım! 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Yüzkarası
Beni şafak vakti bir el dürtükler; İdam mahkumu, kalk, bekliyor savcı! Zindan avlusunda öter düdükler; Bir güneş doğar ki, zakkumdan acı... İpten indirilir, yine uslanmam, Belâ... Belâ bende yakıcı şehvet... Bir olur, ateşi görmemle yanmam; Dipsiz uçurumda kaçılmaz davet. Bak nasıl silinir bu yüzkarası; Elimde, ölümü öldüren silah, Alnımda tozpembe secde yarası, Lügât kitabımda tek isim: Allah... 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zafer Arabası
Sultan olmak dilersen, tacı, sorgucu unut! Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut! 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zaman
Nedir zaman, nedir? Bir su mu, bir kuş mu? Nedir zaman, nedir? İniş mi, yokuş mu? Bir sese benziyor; Arkanız hep zifir! Bir sese benziyor; Önünüz tüm kabir! Belki de bir hırsız; İzi, lekesi var. Belki de bir hırsız; O yok, gölgesi var. Annesi azabın, Sonsuzluk, şarkısı. Annesi azabın, Cinnetin tıpkısı. İçimde bir nokta; Dönüyor aleve. İçimde bir nokta; Beynimde bir güve. Akrep ve yelkovan, Varlığın nabzında. Akrep ve yelkovan, Yokluğun ağzında. Zamanın çarkları, Sizi yürütüyor! Zamanın çarkları, Beni öğütüyor. Zaman her yerde ve Her şeyin içinde. Zaman her yerde ve Acem'de ve Çin'de. Kime kaçsam ondan; Ha yakın, ha ırak? Kime kaçsam ondan; Ya sema, ya toprak... 1936 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zaman
Zaman, sudan çıkarıp suya daldıran dolap; Bir varlık ve bir yokluk; her tasta bir inkılâp... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zamane
Mevsimler cücelere def çalıyor gerdekte, Devin yalnızlığını sular bestelemekte. 1939 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zarf
Şafakta, namaz vakti bana uzatılan zarf; Kelime bu zarftadır, gerisi sadece harf... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zehir
Çocukken haftalar bana asırdı; Derken saat oldu, derken saniye... İlk düşünce, beni yokluk ısırdı: Sonum yokluk olsa bu varlık niye? Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun! İnsanoğlu kendi varından yoksun... Gelsin beni yokluk akrebi soksun! Bir zehir ki, hayat özü faniye... * Necip Fazıl'ın son şiiri Mayıs 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zehirle Pişmiş Aş
'Zehirle pişmiş aşı yemeye kimler gelir?' Dilsizce, yalnız Allah demeye kimler gelir? 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zıpkın
Zıpkın düşüncelerden kalbim iğne yastığı, Çökecekmiş gibi yer, ayağımın bastığı... 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zıtlar
Zıtlar arası ahenk, af ve günah yarışta; Bütün zıtlar kavgada, bütün zıtlar barışta... 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zifaf
Birazcık su ve kepek, şu kuduz nefse kifaf; Dünyada varsa söyle, sabaha çıkan zifaf!.. 1978 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece. Mehmed'im lafta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir alem ki, gökler boru içinde. Akıl, olmazların zoru içinde Üstüste sorular soru içinde. Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil... Müdür bey dert dinler, bugün "maruzat"! Çatık kaş... Hükümet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş kim eder azat? Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem... Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekün içinde yazıl ve çizil! İnsanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik, mintanlarla et. Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccademin yönünde şefkat Beni kimsecikler okşamaz madem Öp beni alnımdan, sen öp seccadem! Çaycı getir ilaç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan Karıştır çayını zaman erisin Köpük köpük, duman duman erisin! Peykeler, duvara mıhlı peykeler Duvarda, başlardan yağlı lekeler Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler... Duvar, katil duvar yolumu biçtin Kanla dolu sünger... Beynimi içtin Sükut... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar Tek nokta seçemez dünyadan nazar Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Ses demir, su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir. Ne gelir ki elden, kader bu, emir... Garip pencerecik, küçük daracık; Dünyaya kapalı, Allah'a açık Dua, dua, eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu İplik ki incecik, örer boşluğu Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş Karanlığında nur, yeniden doğuş... Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş! Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! 1961 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Zor
Onu beyni kanayan soylu kafalara sor; Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor... 1974 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Alıntı:
Üstat'ın en sevdiğim şiiri işte bu :) Teşekkürler dildade hanım + |
Eski Rafta
Oyuncak kırılır, haydi, ya insan, Nasıl parçalanır, nasıl bölünür? Söylerler, mezara kulak dayasan; Bir daha ölmemek için ölünür. Çekilmez akılda bu kadar sancı; Akıl bir küçük diş, at, kurtulursun! Ölmemenin olsa gerek ilacı; Eski rafta ara, belki bulursun!.. N.F.K |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 21:55. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025