Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Önden Giden Atlılar (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=360)
-   -   Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=27664)

dildade 05-06-2008 04:06

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yakınlık

Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık;
Anla ki, yok Allah'tan başkasıyla yakınlık...

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:06

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yalnız

Yalnızız, beşikten tut, tabuta kadar yalnız;
Ülfet, kara yalnızlık madeninde bir yaldız...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:07

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yalnızlık

Yalnızlık bir fenerse,
Ben de içindeki mum,
Onu, billur bir kâse
Gibi doldurur nurum.

Dışardan bana neler
Getirir pervaneler!
Pırıltılar, nağmeler,
Renklerle eriyorum...

1929

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:07

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yattığım Kaya

Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.

Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.

Enginden engine koşarken rüzgar,
Bende bir yolculuk heyecanı var...
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:07

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yeni

Neymiş o, kimmiş o, eskimeyecek?
Ruhiyle, öziyle daima taze,
Su ve ekmek gibi her zaman aziz...

Cümle son bulmadan bitiyor gerçek;
Zamanın ardında kalan cenaze.
Hakikat göklerde şimşekten bir iz.

Güzellik hep yeni, yenilik güzel,
Dostunu bulan aşk sonsuz ömürlü,
Sevgili bayatlar ama aşk yeni.

Kalbinde birleşik ebetle ezel.
Ateş çubuklarla kalbin mühürlü,
Bizim köyde ara pörsümeyeni!..

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yeni

Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?..
Yeni odur ki, solmaz, pörsümez, bayatlamaz.

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yıldızlı Bir Gecede

Sema bize seslenir;
Kalma, gel, işkencede!
Ruhumuz ebedidir;
Bunu duy, tek hecede!

Ömür ki, bir kurak çöl,
Onu tek bir güne böl;
Şebnem gibi doğ ve öl,
Yıldızlı bir gecede!..

1928

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yine Hâl

Kazanda su kaynasa sanki ben pişiyorum;
Bir kuş bir kuş öldürse ben can çekişiyorum...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yobaz

Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu!..
Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu!..

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:09

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yokluk

Yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık;
Büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık...

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:09

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yolculuk

Yolculuk, her zaman düşündüm onu;
İçimde bu azgın davet ne demek?
Oraya, nerdeyse güneşin sonu,
Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.

Altımdan kaydırdı bir el minderi;
Herkes yatağında, ben ayaktayım.
Bir gece, rüyada gördüğüm yeri,
Gözlerim yumulu, aramaktayım.

Beni çağırmakta yabancı dostlar;
Bu dostlar ne güzel, dilsiz ve adsız.
Eski evde, şimdi bir başka ev var:
Avlusu karanlık, suları tadsız.

Her akşam, aynı yer, aynı saatta,
Güneşten eşyama düşen bir çubuk;
Yangın varmış gibi yukarı katta,
Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk!

Başım, artık onu taşımak ne zor!
Başım, günden güne kayıtsız bana.
Dalında bir yaprak gibi dönüyor,
Acı rüzgarların çektiği yana...


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:09

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yollar ve Gökler

Üstüste, altaltalar,
Bende gökler ve yollar.

Gökler, kat kat mavilik,
Yollar, kol kol servilik.

Yollar nereye gider,
Ve ne düşünür gökler?

Göklerin bir sırrı var,
Onu arıyor yollar.

Gökler suda titriyor,
Yollar suda bitiyor.

Göklerin yüzü yerde,
Yollarınki göklerde.

Bu yollarda izimiz,
Bu göklerde gizlimiz.

Yollar, beni vardırın!
Gökler, tutup kaldırın!

1937

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:10

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yunus Emre'ye

Kaç mevsim bekleyim daha kapında,
Ayağımda zincir, boynumda kement?
Beni de, piştiğin bela kabında,
Kaynata kaynata buhara kalbet.

Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;
Veriyor, ayrılık dolu semalar,
İçime bayıltan, acı bir lezzet.

Rüzgara bir koku ver ki, hırkandan;
Geleyim, izine doğru arkandan;
Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,
Medet ey şairim, Yunus'um medet!


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:10

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yük

Bu yük senden Allah'ım, çekeceğim, naçarım!
Senden sana sığınır, senden sana kaçarım!

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:10

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Yüzkarası

Beni şafak vakti bir el dürtükler;
İdam mahkumu, kalk, bekliyor savcı!
Zindan avlusunda öter düdükler;
Bir güneş doğar ki, zakkumdan acı...

İpten indirilir, yine uslanmam,
Belâ... Belâ bende yakıcı şehvet...
Bir olur, ateşi görmemle yanmam;
Dipsiz uçurumda kaçılmaz davet.

Bak nasıl silinir bu yüzkarası;
Elimde, ölümü öldüren silah,
Alnımda tozpembe secde yarası,
Lügât kitabımda tek isim: Allah...

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:10

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zafer Arabası

Sultan olmak dilersen, tacı, sorgucu unut!
Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut!

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zaman

Nedir zaman, nedir?
Bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir?
İniş mi, yokuş mu?

Bir sese benziyor;
Arkanız hep zifir!
Bir sese benziyor;
Önünüz tüm kabir!

Belki de bir hırsız;
İzi, lekesi var.
Belki de bir hırsız;
O yok, gölgesi var.

Annesi azabın,
Sonsuzluk, şarkısı.
Annesi azabın,
Cinnetin tıpkısı.

İçimde bir nokta;
Dönüyor aleve.
İçimde bir nokta;
Beynimde bir güve.

Akrep ve yelkovan,
Varlığın nabzında.
Akrep ve yelkovan,
Yokluğun ağzında.

Zamanın çarkları,
Sizi yürütüyor!
Zamanın çarkları,
Beni öğütüyor.

Zaman her yerde ve
Her şeyin içinde.
Zaman her yerde ve
Acem'de ve Çin'de.

Kime kaçsam ondan;
Ha yakın, ha ırak?
Kime kaçsam ondan;
Ya sema, ya toprak...

1936

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zaman

Zaman, sudan çıkarıp suya daldıran dolap;
Bir varlık ve bir yokluk; her tasta bir inkılâp...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zamane

Mevsimler cücelere def çalıyor gerdekte,
Devin yalnızlığını sular bestelemekte.

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zarf

Şafakta, namaz vakti bana uzatılan zarf;
Kelime bu zarftadır, gerisi sadece harf...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zehir

Çocukken haftalar bana asırdı;
Derken saat oldu, derken saniye...
İlk düşünce, beni yokluk ısırdı:
Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!
İnsanoğlu kendi varından yoksun...
Gelsin beni yokluk akrebi soksun!
Bir zehir ki, hayat özü faniye...

* Necip Fazıl'ın son şiiri

Mayıs 1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zehirle Pişmiş Aş

'Zehirle pişmiş aşı yemeye kimler gelir?'
Dilsizce, yalnız Allah demeye kimler gelir?

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zıpkın

Zıpkın düşüncelerden kalbim iğne yastığı,
Çökecekmiş gibi yer, ayağımın bastığı...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zıtlar

Zıtlar arası ahenk, af ve günah yarışta;
Bütün zıtlar kavgada, bütün zıtlar barışta...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:13

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zifaf

Birazcık su ve kepek, şu kuduz nefse kifaf;
Dünyada varsa söyle, sabaha çıkan zifaf!..

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:13

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zindandan Mehmed'e Mektup

Zindan iki hece. Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl, olmazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün "maruzat"!
Çatık kaş... Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler
Duvarda, başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sükut... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyadan nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu

Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

1961

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 04:13

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Zor

Onu beyni kanayan soylu kafalara sor;
Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor...

1974

Necip Fazıl Kısakürek

yolcu44 07-05-2008 20:21

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Alıntı:

dildade Nickli Üyeden Alıntı
Şarkımız

Kırılır da bir gün bütün dişliler,
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim.
Gökten bir el yaşlı gözleri siler,
Şenlenir evimiz, barkımız bizim.

Yokuşlar kaybolur, çıkarız düze,
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze,
Sapan taşlarının yanında füze,
Başka âlemlerle farkımız bizim.

Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman;
Görürler, nasılmış, neymiş kahraman!
Yer ve gök su vermem dediği zaman,
Her tarlayı sular arkımız bizim.

Gideriz, nur yolu izde gideriz,
Taş bağırda, sular dizde, gideriz,
Bir gün akşam olur, biz de gideriz,
Kalır dudaklarda şarkımız bizim...

1964

Necip Fazıl Kısakürek




Üstat'ın en sevdiğim şiiri işte bu :)

Teşekkürler dildade hanım +

mehmetakif24 01-18-2009 23:14

Eski Rafta

Oyuncak kırılır, haydi, ya insan,
Nasıl parçalanır, nasıl bölünür?
Söylerler, mezara kulak dayasan;
Bir daha ölmemek için ölünür.

Çekilmez akılda bu kadar sancı;
Akıl bir küçük diş, at, kurtulursun!
Ölmemenin olsa gerek ilacı;
Eski rafta ara, belki bulursun!..
N.F.K

ENES_CAN_AK 02-12-2009 13:42

Alıntı:

dildade Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 274316)
Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar,
Ne de şeytan bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?


Necip Fazıl Kısakürek

Bu şiir çok güzel


All times are GMT +3. The time now is 21:55.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025