![]() |
"hey anavatandan ayrılmayanlar
bulanık dereler durulmuş mudur? dinmiş mi olukla akan o kanlar? büyük hedeflere varılmış mıdır? asarlar mı hâlâ hakka tapanı? mebus yaparlar mı her şaklabanı? köylünün elinde var mı sabanı? sıska öküzleri dirilmiş midir? cümlesi belî der enel hak dese, hâlâ taparlar mı koca terese? ismet girmedi mi hâlâ kodese? kel ali'nin boynu vurulmuş mudur? koca teres kafayı bir çekince iskender'e bile dudak bükünce hicabından yerler yarılmış mıdır?" sabahattin ali |
Mesnevi okuyup sigara içen mütesettir kızlar kiminle evlenir Erkan?
Mavi Marmara’dan galip dönen İslamcılarla mı? Sakalları yüzüne nur katmışlarla yakışıklı mı? Risale-i nur talebeleri değil Erkan olur mu? Bak ben severim onları da onların evliliğini de Onların yumuşacık Müslümanlıklarında semirttikleri saadetlerini de Ben severim onların nefes alırcasına girdikleri sevapları da Ben elbette severim nisa taifesinin pıtır pıtır çiçek açmasını Dindar kocalarının kollarında Ben niye sevmeyeyim Erkan evveli çile ahiri konfor olan Müslümanlığı Ben niye beğenmeyeyim Rumeysa Nur ve Bilal’i çocukları Taha’yı Öyle şey mi olur Erkan niye yüzüm ekşisin İsrail’i lanet mitinglerinde 4X4’lerde Filistin bayrağı bana neden vermesin gaza sevinci İftarda Cola Turca içen kardeşlerim yıkacak bir gün İsrail’i Kalbim mühürlendiyse o benim iman eksikliğim Yoksa Numan Kurtulmuş iyi adam Sen de kızma artık Başakşehir ümmetine Mesnevi okuyan mütesettir güzel sigara içen kızlar kime âşık olur Erkan? Esmer yüzleri cool bakarken delikanlıların Hayatın tam içinden fırlayan tam pratik tam yerinde Yani şiiri kullanacağı yeri iyi bilen Biraz monna biraz rosa yani aşkı nasıl servis edeceğini iyi bilen Kitaplarda saklı yaralar gibiyken o kızların yüzleri Sadra şifa şeylerden güneşin gördüğü şeylerden bahseden Aşkı 12den vurup o yüzleri yere seren Onlara mı onlar çok onlar adisyonlara incelikler indiren Onlar beni daha da ben seni daha da sen yapan Deli olmadığımızı ikna için bizlere tetik düşürten Öğrenemedik Erkan kalbin bu işlerle alakası olmadığını Kalbin de var yeri ve zamanı olduğunu Kalbin zamanında 7/24’ün çok fazlalığını Süleyman Unutmaz |
Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor cahit zarifoğlu |
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten (Eğer millet, hor görülmüşse onun şanına bir eksiklik geleceğini sanma; yere düşmekle cevher, değerinden özünden birşey kaybetmez.) Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten (Vücudun mayası, vatan toprağıdır; bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, en küçük bir üzüntü duyulmaz.) Namık KEMAL "Hürriyet Kasidesi"nden.. |
'senin kuslarin olurdu mevsimi yolculuklara çagiran
içli tasra kizlarin gizemli eviçleri kapilarin olurdu korkudan çok denizlere açilan o denize açilan ellerin nerde simdi? yine bir güz büyümekte kaninda gölgelerin o üzünç ordulari tarlalar çignemekte bak, ölüm güzü kiskaniyor mevsimi aska çagiran kuslarin nerde senin güze el degdirmeyen ellerin nerde? 'İsmet Özel... |
Şimdi bir ayçiçeği gibi döndüğünde güneşe
Bir de güneş gözlerine bandı mı ışığı Vakit geçmiyordur durmuştur o sıra Ve afyonlu gülüşündür hayalimdeki… alper gencer |
Gelin Alayı
Kanunı'den sonra yerine geçen II. Selim (Sarı Selim) ilk defa, ordunun başında sefere gitme adetini bozmuş ve eğlenceye başlamıştı. Böylece her alandaki bozul*manın temelini de atmış oluyordu. Zira mükemmel olan ilk on Osmanlı padişahından sonra, Sarı Selim'in çapı çoook çok düşüktü. İran Şahı, Sarı Selim'in padişahlığını tebrik etmek üzere Edirne'ye Şah Kulu adında bir elçi gönderir. Padişahın emriyle Şemsi Paşa da tertipli ve güzel gi*yinmiş küçük bir ordu ile, hediye kervanını uzak me*safeden karşılamaya çıkmıştı. Şah Kulu, Osmanlı aske*rindeki bu gösterişini çekememiş ve alaylı bir şekil:de "Uzaktan askerinizi gelin alayına benzettim." deyin*ce, Şemsi Paşa derhal elçinin ağzının payını şu sözleriy*le vermiştir: "Evet haklısınız. Çaldıran'da da gelin almaya gelen bu askerdi." Bilindiği üzere, 1514 Çaldıran Savaşı'nda Şah İsma*il'in tacı, tahtı ve hazinesiyle birlikte hanımı da ele ge*çirilmiş ve İstanbul'a getirtilerek Tacızade Cafer Çele*bi'yle evlendirilmişti.kaynak |
Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm Bütün gördüğüm senli günlerim Onlar da gitsin İçimde bir şarkı Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat Kapat gözlerimi Sevdiğim anlar da gitsin |
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak ah muhsin ünlü |
trabzondan bir motor açılıyor
sa-hil-de-ka-la-ba-lık! motoru taşlıyorlar son perdeye başlıyorlar! burjuva kemal'in omuzuna binmiş kemal kumandanın kordonuna kumandan kahyanın cebine inmiş kahya adamlarının donuna uluyorlar hav... hav... hak... tü yoldaş unutma bunu burjuvazi ne zaman aldatsa bizi böyle haykırır: - hav...hav...hak...tü nazım hikmet |
Nesimi'yi sorsalar kim
Yarin ile hoş musun Hoş olam ya olmayayım O yar benim kime ne |
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla düşmanı gösteriyorlar,ona saldırıyoruz siz gidin artık düşman dağıldı dedikleri bir anda anlaşılıyor baştan beri bütün yenik düşenlerle aynı kışlaktaymışız ismet özel |
VAZGEÇ DİYOR SEVGİLİ
Ben İslamcıyım güzelim; Elimde değil ukalayım biraz.. Aliya'yla, Malkım'la, Albay'la, Ve Ebuzer'le besledim heyecanımı! Hayallerimden vazgeçemem.. |
Ne olmuş ne olmuş
Devrim mi olmuş Yasaksa yasak canım yak bir sigara Ol bir ateş bu demde Meydan küçük, devrim büyük, müzik süper Firavun fani, Allah Bâki, ne haber Okyanus bir kayığa atlamış gidiyor Bakarsın bana da bir yer vardır evlat! |Mevlana İdris| |
Esip sarınca rûhları dört bir yandan hazan, Yalnızlık ayrı bir dert, ülfet ayrı bir çile. Göçmeye hazırlık var, bilenlerde hafakan; Vedâlaşma zamanı bundan böyle hepsiyle... Dünya denen bu ise, tam ifritten bir azap, Gönüllerde burkuntu, dimağlarda bir sancı. Gayri hayat bir dert, onu duymaksa ızdırap, Bilmem nasıl geçecek hiç dinmeyen bu acı..? Yetiş ey Ebedî Dost, yetiş ki pek bunaldım! Kılıcım kesmez oldu, terkeşimde tek ok var; Aşılmaz bu tepeler Sen olmadan, inandım.. Ve inanç kuşağında yâr oldu bana ağyâr... En tatlı hülyâlarla koşayım hep yolunda, Anladım Sen'den gayri her şey aldatan serab! Noktalansın bu hayat ölümün kollarında, Değil mi ki Sen'i buldum; buldum Sen'i ey Râb! Yaşayıp doydum artık, doyulmayan dünyadan, İsterse hemen bitsin şu bitmeyen sonbahar; Fırlasın bu son okum, fırlayıp çıksın yaydan, Kanıma bedel olsun bakışı şehlâ şikâr... M.F.G.-öteler iştiyakı |
yanımdan bir kuş havalandı biraz önce.
bir kuş nasıl kanatlanırsa, öyle kanatlanarak... uzun uzun baktım arkasından, uzun uzun düşündüm. o mu havalanıp gitti acaba yanımdan, ben mi burada kaldım?... gökhan özcan |
İslam imiş devlete pâ-bend-i terakki
Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı |
Eli inmeli, dili düğümlü, kalbi buruk, edası pısırık, sermayesi korkak, işi ürkek, ahlâkı katlanmak, ibadeti saklanmak... Bu mu Müslüman? (nfk)
|
Ölmemek, ilk ve son, büyük kelime;
Çarpıldık, ölmemek için ölüme! Ver Allah’ım büyük sırrı elime; Geçmez an, solmaz renk, kopmaz bütünlük.” (necip fazıl Kısakürek |
Şimdi
Kim olduğum için sevilmesem de kim olmadığım için sevilmekten korkarak Meksika sınırına iki saat mesafede tekrarlayıp duruyorum kendi kendime bir Meksika sınırı lazım her memlekete Meksika’nın kendisine de mehmet efe |
artık bol kahkahalı çok şükürleri bıraktım
esenlik bildirilerini harcıalem mutlulukları denizi uslu gösteren kartpostalları yaktım fakat şeydam bir avuç külü yakamadığım için ben oyumu felakete veriyorum. mustafa islamoğlu |
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Nazım Hikmet |
Eğer yürekleriniz hisle çarparsa Eğer o his gibi tek bir de gayeniz varsa Düşer düşer yine kalkarsınız, emin olunuz Demek ki birliği temin edince kurtuluruz. ~ M. Akif Ersoy |
Ey Şamil, kafkasyanın korkusuz arslanı, yigit imam,
Senin özgürlük çağrına "Lebbeyk" dedi dört bir yandan yiğitler, "Lebbeyk" dedi bir cevher. Varsın uçaklarla vursun kahbe Moskov, füzelerle vursun, Kavga yürek ister ey cevher, sevda ister delicesine ve iman ister. Ey Cevher, özgürlüğe adanmış güzel mücahid, Bilki senin destanınla büyüyecek çocuklar, Şehadetin direniş tohumları serpecek dünyanın dört bir yanına, Bilki toprak bir çoşkun cevherin gülümseyişinde sana selam duruyor. |
Gençliğimin kollarında yaşlı bir beden var Rüya sanki bir gün, kâbus bizde ilkbahar Sessizliğin yaftasında sırt dönüp susanlar Söyle başka kimim var ki tek dostum dört duvar.. | Başkan | |
gidelim buradan.
senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim. hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim. ölelim diyecektim az kalsın. ölmeyelim. hiç ölmeyelim anna. sarılalım diyecektim az kalsın. içimden böyle şeyler de geçiyor işte. sarılalım, dudakların… tamam sustum. tarık tufan |
İnsanların içindeyim seviyorum insanları
Hareketi seviyorum Düşünceyi seviyorum kavgamı seviyorum Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim seni seviyorum n.hikmet |
Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
-Maveraünnehir nereye dökülür? En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı: -Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbinedir. |
Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük...! Bir başka bahar için sadece yaprak döktük. ~Mevlana~ |
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik…«Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!» şuurunda bir gençlik… Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik… Halka değil,Hakka inanan;meclisinin duvarında «Hakimiyet Hakkındır» düsturuna hasret çeken,halis hürriyeti Hakka kölelikte bulan bir gençlik Kapitaliste “Allah buyruğunu ve Resul emrini kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın!” diyecek bir gençlik. Kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin, aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrâkine sahip bir gençlik… “Kim var?” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan fert fert “ben varım!” cevabını verici bir gençlik. Her ferdi “benim olmadığım yerde kimse yoktur!” duygusuna sahip bir dâva ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik… Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifirî karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik… |
Her gün ömrün mumlar gibi eriyor,
Bak, feryâdına kimse ses vermiyor! Hasretlerin, hicranların bitmiyor, Acep sen ne zaman uyanacaksın! |
Bakmayın,hem tükürün çehre-i murdarımıza! Tükürün:belki biraz duygu gelir arımıza! Tükürün cebhe-i lakaydına Şark’ın,tükürün! Kuşkulansın görelim,gayreti halkın,tükürün! Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış tutan kahpelere! Tükürün Ehli Salib’in o hayasız yüzüne! Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! Medeniyet denilen maskara mahluku görün: Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün.. (Mehmet Akif Ersoy) |
Üzeri et kaplı bir iskelet.....
|
İNSANI OLGUNLAŞTIRAN YAŞI DEĞİL, YAŞADIKLARIDIR.. N.F.K |
İki günlük yol için, hemen sıvanır kollar;
Ve iğneden ipliğe, hazırlanır bavullar... Bir yol var ki; hazırlık, düşünülmez nedense; Musalla taşlarında, çalınırken davullar... Cengiz NUMANOĞLU |
Mehmed'im sevinin başlar yüksekte; Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte... Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir. Necip Fazıl Kısakürek |
Gerçek aşk’ı biIen kaIp bir damIa suya biIe hürmetIe bakar.
CahiI kişi güIün güzeIIiğini görmez, gider dikenine takıIır. |
Korkma! Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz; Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz! Düşer mi tek taşı, sandın harim-i namusun? Meğerki harbe giren son nefer şehit olsun Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa; Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa; Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar, Taşıp da kaplasa afakı bir kızıl sarsar; Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi sinede birdir vuran yürek... yılmaz! Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz! M.Akif.Ersoy |
Dağıttı efsunumu saçlarında sümbüller,
Ruhuma leyla diye sunduğum sen miydin.! Nice güller var imiş senden daha kırmızı, Hayatımın tek gülü sandığım sen miydin |
Pencerenin en yalnız köşesinden seslenen hayaller,
Cüce kalan tatminkarlık kabaran yalnızlık, Eriyen karları bağlayarak gözyaşlarına ; Çağırılan bir çocuk, Paslı parmaklıklar arkasında uyanan gölgeler, İlahı adalet bekleyerek sarılan yaralar, Mutlu olunan acılar,gelecekle yapılan savaşlar; Yahut hepsi.. Ruveyda Oflaz |
All times are GMT +3. The time now is 04:17. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025