Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Tasavvuf (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=329)
-   -   Tasavvuf nedir? (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=93159)

fican 01-19-2014 14:47

Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm
“Doğruyu getiren ve onu doğrulayanlar... İşte onlar ALLÂH’a karşı gelmekten sakınan müttakîlerdir.”
(Zümer Sûresi, 33)
Tevhit kelimesi birlemektir. Kelime-i tevhîd, tevhîd-i ef’âl, tevhîd-i sıfât, tevhîd-i zât diye, her şeyde ALLÂH’ın varlığını müşâhede etmek ve birlemektir. Doğruyu getiren Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ve diğer peygamber efendilerimizdir. Peygamber efendilerimizin getirdiği emr-i ilâhîyi kabul edip doğrulayanlar, en son gelen Şerîat-i Muhammedî’ye de tâbi olanlar, Peygamber Efendimiz’in : “Ashâbım yıldızlara benzer. Hangisine tâbi olur iseniz sizi hakîkate götürür” hadîs-i şeriflerinde ifâdesini bulan getirdiği nizâm-ı ilâhiyi acabasız kabul edenlerdir!..



Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi
Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

fican 01-26-2014 14:01

Alıntı:

Ey iman edenler! Allah'a itaat edin.
Resul’e ve sizden olan ülülemre de itaat edin.
Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz
-Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız-
onu Allah'a ve Resûl'e götürün;
bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.


Nisa.59
İ S T İ H Â R E

Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
“Siz bilmediğiniz mühim şeyleri Hazret-i ALLÂH’a sorunuz.”
Bilmediklerimizi her ilim yed-i kudretinde olan Hazret-i ALLAH’a peygamber efendimizin işaret buyurduğu gibi sormamıza istihâre denildi. Ehl-i tasavvufun târif ettikleri istihareyi inanarak acebasız yapmaya çalışalım:
Aldığımız cevabı önemseyecek imana sahip değilsek yapmayalım. İstihare falcılık, cincilik, gayıptan haber vermek hiç değil, kulun aczini itirafı anlamındadır. BİLMEDİĞİ MÜHİM MEVZULARI HZ ALLAH’A SORULMASININ ELÇİSİ AHİR ZAMAN PEYGAMBERİ HAZRET-İ MUHAMMET MUSTAFA (S.T.A.V.) EFENDİMİZİN TARİFİ ÜZERE YAPILMASINA “İSTİHARE” BUYURULDU.
MÜRACAATINDA ACZİNİ İTİRAFLA BİLDİRİLMESİNİN, ACZİNE UYGUN ANLAYABİLECEĞİ GİBİ OLMASINI SAMİMİYETLE RİCA EDECEK. VE CEVABI İSTİHAREYİ YAPANA VERİLİR BAŞKASI NA VERİLMEZ! GÖRDÜĞÜ MANA MÜRACAATINDA AÇIK OLACAK. BEYAZ GÖRDÜM, SİYAH GÖRDÜMLE KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN!.
İSTİHARE MÜRŞİDİNİ GÖRMESİ İÇİN YAPILIR!. EVLENMEK İÇİN YAPILAN İSTİHARELER GÖRGÜ İÇİN YAPILMAZ, HAKKINDA HAYIRLI OLMASI İÇİN RABBINA İNANAN İNSANLARIN MÜRACATIDIR TAVSİYE EDİLİR.
NETİYCEYE TAHAMMÜL SADIK, MUHİP, EHL-İ İMANIN KEMALATIDIR.
İstihareyi, sana tarif eden selahiyyetli zata ilave etmeden, noksan da söylemeden anlatacaksınız. O zat nasıl tabir etti ise öyle kabul edeceksin. Çünki gördüğün mana senide tatmin edecek!.
Tekrar ediyorum: Renk meselesi değil. Beyaz, yeşil önemli değil. Tatmin olacak cevap alacaksın.!.
Cevap alamadınsa istihareni tekrar edeceksin. 9 gün kadar yapılması tavsiye edilir. Cevap gelmedi ise kimseden vazife alınmaz. Alır ise alan da veren de ind-i ilâhide mesuldür!.
Başkasına verilen cevap kesinlikle muteber değildir. Gafil olma. İstidayı sen verdin, cevabını sen alacaksın.
Başka nedenle yapılan istiharelerden mutlaka görüntü beklenmez imandan gelen müracaat usulüdür makbuldür


Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi
Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

fican 02-02-2014 11:46

İslam:

Allah’ın iradesine teslimiyet demektir.

Allah’ın yaratığı bütün iyi şeylerden tamamı ile istifadeye müsade eder ve aynı zamanda herkesin üzerine Allah’a karşı ibadet etmek ,oruç tutmak, hayır işlemek v.s. gibi vazifeler yüklemek suretiyle ruhani ve cismani (ruh ile beden) arasında ahenkli bir muazene kurar.

İslam bu suretle seçkin bir zümrenin değil aynı zamanda bütün insanların dini olmuştur.
Dâvet umûmidir. Bütün mü’minler sınıf, ırk, dil farkı olmaksızın kardeş olurlar.

Dînin tanıdığı yegâne bir üstünlük vardır, o da şahsî ve ferdîdir: Allah’tan en çok korkan ve en ziyâde Allâh’ın emirlerini yerine getirenler, takvâ ehli Allah ve resûl’ü katında en yüksek insanlardır.


Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi
Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

Özgür Suriye 02-02-2014 16:24

Alıntı:

fican Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038679)
Atatürk'e imansız diyen İMANSIZDIR.

Hangi lisan ile söylerse söylesin ALLAH var diyen MÜSLÜMANDIR.
İSA RUHULLAH,MUSA KELİMULLAH DİYEN NİYE KAFİR-GAVUR GAYRİMÜSLİM OLSUN.Hz. Kuran'dan konuşuyoruz.İslam yoksa senin babanın malı mı?

Yani ?

Görmediğin, bilmediğin şeyler hakkında konuşuyorsun,hükümler veriyorsun.

Bu tasavvuf mu?

Öyleyse çok net söyleyebilirim ki; tasavvuf SAPIKLIKTIR !

fican 02-09-2014 19:11

Alıntı:

Özgür Suriye Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1047205)
Bu tasavvuf mu?

Öyleyse çok net söyleyebilirim ki; tasavvuf SAPIKLIKTIR !

Musa Kelimullah'ı beğenmiyormusun,İsa Ruhullah'tan mı rahatsız oldun?Hayret!

Günümüze baktığında, Atatürk'ün sahte şeyhlerden, din bezirganı-din tüccarı alimlerden,casuslardan neler çektiği anlaşılmıyor mu?

Atatürk'e İMANSIZ diyen İMANSIZDIR.

Alıntı:

6.130 - Ey cin ve insan topluluğu, içinizden, size âyetlerimi anlatan ve bugününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi? "Kendi aleyhimize şâhidiz." dediler. Dünyâ hayâtı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler.

6.131 - Bu böyledir, çünkü Rabbin, halkı habersiz iken ülkeleri zulüm ile helâk edici değildir.



fican 02-26-2014 14:46

Mü’min bir millet varken ilim, ahlak, medeniyet, kuvvet ve kudret bakımından ondan daha üstün diğer bir millet olmaması lâzım.

Pir-i Gâlibi

fican 03-12-2014 17:05

MÜTEVELLİ HEYET BAŞKANIMIZDAN SAYIN BÜLENT ARINÇ’A ANLAMLI İKİ PLAKET

Alıntı:

Pir efendimiz Cennet mekan Seyid ve Şerif Hacı Galip Hasan Kuşçuoğlu’ (K.s) nun portresinin bulunduğu "Yetmiş iki milleti Bir gözle görmeyen, halka müderris olsa hakikate asidir" özdeyişini ihtiva eden bir plaketi Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanımız Bakanımıza takdim etmiştir.
Ayrıca Bakanımıza Hz.Pir Efendimizin imzasını taşıyan VAKFIMIZ ANAYASASI diye ifade ettiği vakıf senedinin ilgili maddesi “VAKFIMIZIN ADI KULLANILARAK YEVMİL KIYAME TİCARET YAPILAMAZ, YASAKTIR, HARAMDIR… “ plaketi takdim edilmiştir.


Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu başkanımız kıymetli misafirlerimize teşekkür edip kapıya kadar refakat etmiştir.
Gerek Galibi dervişlerinin gerekse Muhterem ziyaretçi zevatın büyük haz ve şevk aldığı ziyaretin tekrarını umar, Hz. Allah’ın yar ve yardımcıları olmasını dileriz.
Onlar bizleri onurlandırıp acımızı paylaştılar, Rabbimiz de onların geçmişine rahmet eyleyip, tekrar acı göstermesin İnşaallah.
İSTANBUL GALİBİ KÜLTÜR EĞİTİM VE YARDIMLAŞMA VAKFI YÖNETİM KURULU

http://www.galibi.com/Content.aspx?ID=230

Ekinoks 03-12-2014 20:22

Alıntı:

fican Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1047751)
Mü’min bir millet varken ilim, ahlak, medeniyet, kuvvet ve kudret bakımından ondan daha üstün diğer bir millet olmaması lâzım.

Pir-i Gâlibi

-Piri Galibi kimdir anlatırmısınız?
-Fotoğraflarını siyaset içeren yerlerde paylaşmanız doğrumu? Piri Galibi isimli zatın bu konudaki fikri nedir?
-Evveli nedir? Piri Galibi nereden gelmiş bu yol nasıl oluşmuş.?
-İçtihadı nedir mezhep olarak hangi mezhebe bağlıdır
-Seyyidlik derecesi,nesebi nedir. Hangi Koldan Resulullah s.a.v me bağlıdır

Yanlış anlaşılmasın ilgimi çekti tanımak istedim

fican 03-14-2014 20:51

Alıntı:

Ekinoks Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1048286)
Yanlış anlaşılmasın ilgimi çekti tanımak istedim

Yanlış anlaşılabilecek olan nedir?
Yanlış anlayabilecek olan kimdir?

fican 03-14-2014 21:11

Her şeriatın müttaki, mü’min, velisi ve evliyası mevcuddur; kıyamete kadar da bu rahmet-i ilâhiye devam edecektir.
Bu yönlü rahmet-i ilahiyeyi yokmuş gibi noksan göstermeye kalkışmak tertib-i ilâhiye karşı tavır takınmak kimsenin haddi değildir ve manayı değiştirmeye de kimsenin gücü de yoktur, hakkı da yoktur!...
İşte son ilahi kitap Hazret-i Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da Maide Suresi 51’inci ayet-i celilede bu hususda ALLAH bildirisine halen yanlış mana verilerek ehl-i kitabı rahmeti ilâhiyeden dışlıyarak Hazret-i Kur’an’a düşman eden, Ümmet-i Muhammedi hakir görmelerine sebeb-i zemin hazırlayan, hakiykat dışı, varlık ve enaniyet mahsulü yanlış meal ve tefsirlerde bu türlü mana tahrifatını emr-i ilâhi imiş gibi gösterme cüretinde beis göremeyenlerin, ALLAH tarafından ihsan edilen peygamberlerinin getirdiği şeriatını yaşayan ehl-i kitabı ruhen rencide ettiği gibi ümmet-i Muhammed’e de ve Hazret-i Kur’an’a düşman eylediği bir gerçek değil mi!.
HZ. ALLAH’a inanan ehl-i kitaba ilâhi bildirinin hilâfına gavur, kafir, gayr-ı müslim diye hakaretamiz itham ettiğimiz halâ yetmedi mi, el-insaf!..

Bu ayet-i celiyleyi ehl-i mutasavvifinin anladığı mana:


“Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanların evliyalarını evliya edinmeyin!.. Onlar kendilerinin evliyasıdır. (Sonra gelen şeriatı kabul ettikten sonra, evvelki şeriattaki evliyalar senin şeriatından lutfedilen evliya değildir. Sana lutfedilen şeriatını gününe yansıtan ve emri ilâhiye uyumlu evliyana tabi ol. Geri döndüğünüz zaman evvelki şeriata dönüşünle sonra gelen şeriata biatınla indi ilâhiyede nefsine zulüm etmiş olursunuz.) ALLAH zalımlar toplumuna yol göstermez.” (Maide Suresi, 51)

İşte bu abd-i âcizin, anladığım mana… İşte evliyayı kabul etmeyip, evliyanın yerine mana ile ilgisi olmayan “dost” kelamı ile değişiklik yaparsan ayetin manasını doğru yansıtamadığın gibi, Hazret-i Kur’an’ın manasına ters düştüğünü bilesin!


Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi
Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu


All times are GMT +3. The time now is 08:35.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025