ishakyilmaz Nickli Üyeden Alıntı
(Mesaj 630291)
Dipolama üzerinden siyaset yapmak doğru mu? AK Parti`nin kongresi yaklaştıkça kulislerde de Cafer Yıldız`ın yurt dışından aldığı diploması öne çıkmaya başladı.
AK Parti’nin kongre süreci başlamasıyla kulislere de İl Başkan Vekili Cafer Yıldız’ın üniversite diploması damgasını vurdu.
Ben bu diplomanın siyaseten abartıldığı, sahibine de haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.
Cafer Yıldız teşkilat içindeki çalışmalarıyla ön plana çıkmış, adını duyurmuş birisi.
Lise diplomasıyla siyasette il başkan vekilliğine kadar yükselmiş.
Neticede siyasete girenlere hangi okul mezunu olduğu sorulmuyor.
İçimize sindiremesek de TBMM’ye ilkokul mezunu o kadar çok insan gönderdik ki…
Ayrıca bir değil, iki üniversite bitirmiş, en az 2 yabancı dil bilen vekillerimiz ve yerelde siyasetçilerimiz de oldu.
Neye yaradı?
Aldıkları eğitimin karşılığını TBMM’de ya da siyasette verebildiler mi?
Genelleme yapmıyorum ancak, tanıdığım o kadar çok üniversite mezunu var ki, siyasette kendini bile ifade edebilmekten aciz.
Bazıları da işin havasında, elini taşın altına koyamayacak kadar çekingen ve korkak!
Ayrıca;
Yerel siyasetin teşkilatçı isimlerinden biri olarak tanıdığımız Mustafa Bayrak da ilkokul mezunu.
Partisinin iktidar olduğu dönemde Yıldırım ilçe başkanlığına kadar yükseldi. Son olarak il başkan yardımcılığı yaptı.
İlkokul mezunu olmasının sıkıntısını mutlaka yaşamıştır ama, Bursa’ya siyasetçi olarak yaptığı hizmetin üniversite mezunu siyasetçiden daha fazla olduğunu da kabul edelim.
Yine;
CHP’de partinin en üst yönetim organında görev alan, tanıdığımız bir isim de lise diplomalı. Teşkilatçılığıyla tanınıyor.
İyi bir hatip. Kendisini yetiştirmiş. Çok okuyan, araştıran birisi.
2 yıl önce oğluyla beraber üniversite sınavlarını kazandı. Açık Öğretim’de okuyor, oğlundan daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. 2 yıl sonra diplomasını alacak.
Tabii ki her alanda olduğu gibi siyasette de eğitimli, kültürlü, birikimli insanlara müthiş ihtiyacımız var.
Çünkü, eğitim oranı yükseldikçe siyasetin kalitesi de yükseliyor.
Evet, Başbakan’ın diploması yok diye Cafer Yıldız’ı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de ısrarlarına rağmen tercih etmediği bir gerçek.
Ancak Başbakan Bursa gibi metropol bir kente il başkanı atayacağı zaman sırf üniversite diplomasını kriter olarak almadı.
Süreci iyi biliyorum.
Sedat Yalçın’la aralarında Cafer Yıldız’ın da bulunduğu 4 isim Başbakan’ın önüne gitti
Hadi, Yıldız diploması yok diye elendi peki diğer 2 isim?
Biri inşaat mühendisi, öbürü de avukattı. Üstelik mesleklerinde kariyer sahibi, siyasette deneyimli idiler.
Yalçın tercih edildi.
Çünkü, dosyasındaki ayrıntılar daha çok göz doldurdu. En azından liberal bakış açısı sergilemesi, bürokrasi ve siyasetteki deneyimleri, Başbakan’a cazip geldi.Karşısına alıp konuştuğunda da beğendi.
Nitekim, Başbakan’ın bu tercihinden süreçte hem Ak Parti hem de Bursa siyaseti karlı çıktı.
Yalçın beyefendi, dürüst, sade, uzlaşmacı yapısıyla, bilgi ve birikimiyle, okuyan, düşünen, araştıran ve bunu ifade etmekten kaçınmayan biri olarak Bursa siyasetine farklı bir hava getirdi.
Yerel siyasetin niteliğini arttırdı.
Cafer Yıldız’ın da bugünlerde siyasi malzeme yapılan diploma eksikliğini yurt dışından da olsa gidermesi öncelikle şahsı için önemli bir kazançtır..
İnanmayanları, kıskananları var. “Bir buçuk yılda diploma mı alınır?”diyorlar.
Pazarda tezgahta satılmadığına göre okunur, sınavlarına girilir alınır.
Cafer Yıldız’ı da bu azminden dolayı kutlamak gerekir.
Çünkü siyasetçi olarak önemli bir eksiğini kapattı.
Kapattı ama siyasette üniversite diplomasını cebine koymanın il başkanı olmaya yetmediği de bir gerçek
O yüzden Cafer Yıldız’ın diploması üzerinden siyaset yapmanın, onu hırpalamanın pek anlamı yok!..
Cennet cankılıç Bursa Olay
|
