![]() |
“Allah sizin suretlerinize (görünüşünüze) ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34) |
Bütün dağlar yerinden kopup çukurlara dolduğunda, bütün ağaçlar ve çiçekler kuruduğunda, bütün nehirlerin ve kuyuların suyu tükendiğinde, bütün kuşların sesi kesildiğinde, bütün denizler kuruyup balıklar öldüğünde, ancak o zaman anlayacaktır insanoğlu, aslında ne kadar aciz bir varlık olduğunu... (Necmettin Resuloğlu) |
Her nokta bir eylemdir, eylemi işaret eder. Nokta oluştuğu an, eylem başlamıştır ve eylemin ne zaman biteceği bellidir. Noktanın oluşumuyla eylemin ne zaman sonlanacağı bilgisi aynı anda oluverir. Eylemin ne zaman sonlanacağı bilgisi de, üzerinde tüm yazgıların kayıtlı bulunduğu levh-i mahfuzda yazılıdır. Noktadan ötesi var mı? (Yunus Emre Tozal) |
Garip değil mi? İnci karanlıkta büyüdüğü halde, ışığa eşsiz bir pırıltı katmaya hazırdır. Seni de şaşırtmaz mı, incinin ıssızlıkta ve sessizlikte boy attığı halde birden varlığın merkezine oturması? Öylesine bir incidir işte dua. Sakin ve sarsıcı. Suskun ve konuşkan. Nazlı ve sokulgan. Uzaklığın çocuğu ve yakınlıkların anası... (Senai Demirci) |
Dinin, fonksiyonunu tam eda edebilmesi için, düşünce ile arasındaki mânilerin ortadan kaldırılmasına ve pratiğe giden yollardaki tıkanıklıkların açılmasına ihtiyaç vardır. Bu yapılmadığı takdirde, zihin ruhla bütünleşemeyecek, kalb ve kafa arasında diyalog kurulamayacak, dolayısıyla da din fonksiyonunu tam olarak eda edemeyecek, bir kısım zavallılar da bunu dinin yetersizliğine verecektir... (Yeni Ümit dergisi) |
İlim, insanı salih amele sevk etmelidir; çünkü öğrenmek ve bilmek, insanı Allah’a yaklaştırdığı ölçüde bir kıymet ifade etmektedir. İnsan, öğrendiği her meseleyi elden geldiğince pratiğe dökmeli ve onunla Allah’a bir adım daha yaklaşmanın yollarını aramalıdır... (M. Fethullah Gülen) |
Evet; her kalbin bir kıblesi vardır. (Bakara, 2/148) Lâkin inanmış kalbin döneceği tek yön, kâinatın kalbi “Kâbe”dir. Tek yön, tek istikâmet, tek kıble... Kalbiyle her an cemâlî tecellîlerin merkezileştiği bu mihvere dönen mü’min, o muazzez beyte inen rahmet ve inâyet esintileriyle irtibâta geçtiği an; âdeta cennet bahçelerinde uçuyor gibidir... (Dr. Selman Kuzu) |
Kim insan körfezinde biriken kanları göremiyorsa, hunharca öldürülmüş çocukların cesetlerini görüp de ağlamıyorsa o yüreğini kontrol etsin, içinde mutlaka taş vardır, yürek yerine... (ç/alıntı) |
Akıl, mantık kâr etmiyor, bir noktadan sonra bıçağı alıp saplamak geçiyor “ben”e. Hayallerin öldürülmesinde, düşlerin gerçekleşmemesinde suçlu biz oluyoruz... Niçin hâlâ başımızı duvarlara vurduğumuz halde, kurtulamıyoruz hafakanlardan? “Ey insanoğlu, seni kerim olan Rabbine karşı aldatan nedir?” (infitar, 6) sorusuna niçin cevap vermekte zorlanıyoruz?.. (Yunus Eme Tozal) |
Çoğu zaman, bir köşeyi veya bir kürsüyü tutmuş, sadece dine hizmet için yaşayan samimi, hasbî ve diğergam bir insan, cılız bir sesle, pek de parlak görünmeyen bazı şeyler anlatır; fakat ma’şeri vicdanda büyük bir tesir bırakır. Çünkü o, müstağnî bir insandır ve muradı da Allah’tır... (M. Fethullah Gülen) |
All times are GMT +3. The time now is 22:32. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025