Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Şiir (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=140)
-   -   Charles BAUDELAIRE Şiirleri (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=136080)

HazâL 09-05-2010 02:58

ÇALAR SAAT

Çalar saat! uğursuz Allah, korkunç, bir karar,
Parmağı bizi tehdit eder, bize der: "Hatırla!"
Bir hedefteymiş gibi dikilecek yakında
Dehşet dolu kalbinde ürpermiş ıstıraplar;

Kaçacak ufka doğru o buharı andıran
Zevk, kulisin nihayetinde bir rakkas gibi;
Her insanın bütün ömrü boyunca nasibi
Nimeti bir parça yiyor senden de her an.

Ve saniye, üçbin altıyüz kere saatte
Fısıldıyor: Hatırla! Hatırla! - Koşan böcek
Sesiyle, şimdi der: Ben 'Geçmiş Zamanım' gerçek,
Ve emdim kirli hortumumla ömrünü işte!

'Remember!' Hatırla ey sefih! 'Esto memor!'
(Aşinasıdır hançerem bütün lisanların.)
Dakikalar o külçelerdir ki fani çılgın,
Altınını almadan atmaması doğrudur!

'Hatırla' ki zaman muhteris bir kumarbazdır
Hilesiz kazanır, bu bir kanun, her koyuşta.
Gün sona eriyor; gece büyüyor; hatırla
Susuzdur her girdap; su saati boşalır.

Yakında çalacak saat ve ilâhî kader,
Ve şan dolu Fazilet, henüz bâkire zevce,
Ne nedamet o dahi (ah! son misafirhane!)
Ve hepsi diyecek: "Vakit, koca ödlek! geber!"



Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Ahmet Muhip DRANAS

HazâL 09-05-2010 03:00

Alıntı:

(*NuSReT*) Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 796281)
Ya arkadaş ben ne kadar cahilmişim, bu adamların hiç birini tanımıyorum yahu :)

inanmam :)



CeVHeR 09-05-2010 03:01

Alıntı:

HaZaNCiCeGi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 796283)
inanmam :)



Hem vallah hem billah bu adamın ismini ilk kez duydum...

HazâL 09-05-2010 03:03

GÖNÜLLÜ ÖLÜ

Koyu bir çamur bulup solucanlara uysam,
Bir derin çukur kazsam cânım için cihanda,
Serip kart kemikler'mi, bi yatsam, bi uyusam,
Bataklığa gömülmüş timsah gibi nisyanda.

Nefretim vasiyetler, nefretim kabirler tüm.
Avuç açacağama bidamlacık yaş için,
Sağken, akbabaları başıma üşürürüm,
Gölkanlara belensin o cenabet cesetim!

Kurtlar, gözsüz-kulaksız, benim kankardeşlerim,
Bolahenk feylesoflar, daldölleri leşlerin,
İşte size bir ölü, güloynar ve gönüllü!

Örenimin üstünde fırdönün gönlünüzce!
Var mı ölümden öte ölüye bir işkence,
Ölümü seçmiş madem ölülerle bu ölü?



Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Can YÜCEL

HazâL 09-05-2010 03:08

Alıntı:

(*NuSReT*) Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 796284)
Hem vallah hem billah bu adamın ismini ilk kez duydum...

Ne mutlu bana sizlere biseyler ôgretebildiysem :)
Biz bu siirlerle bùyùdùk...Jean De La Fontaine hikayeler ve siirleriyle, onlarida paylasicam InsaAllah :)


HazâL 09-05-2010 03:11

GÜZEL GEMİ

Ey güzeller güzeli, sana demem o ki,
Binbir ışıkla renk bezemiş gençliğini;
Çizmek isterim resmini tez,
Kucak kucağadır orada ilkyaz ve güz.

Andırır havada savrulan eteklerin,
O ince, upuzun, güzel gemilerin
Vuruşunu açığa, uzak;
Ardından bir uyumun, bezgince, yumuşak.

Üstünde boynunun, omuzlarının, dimdik,
Yükselir başın bir alımla görülmedik;
Taçla süslü bir bakış soğuk,
Yürür gidersin yolunda sen, göksel çocuk.

Ey güzeller güzeli, sana demem o ki,
Binbir ışıkla renk bezemiş gençliğini;
Çizmek isterim resmini tez,
Kucak kucağadır orada ilkyaz ve güz.

Göğsün ki başlar ve yuvarlaklaşır gittikçe,
Göğsün ki görülmedik en eşsiz çekmece,
Aydınlık ve yuvarlak bir düş,
İki kalkan onlar, şimşekler vurmuş;

O çıldırtan göğsün süslü pembe güllerle,
Saklandığı gizlerin, dolu nelerle,
Eskimiş şaraplar ve ıtır,
Orada duymak ve düşünmek sayıklamaktır.

Andırır havada savrulan eteklerin,
O ince, upuzun, güzel gemilerin
Vuruşunu açığa uzak
Ardından bir uyumun, bezgince, yumuşak.


O soylu bacakların senin avlamakta,
Çılgınca istekleri, etekler ardında,
Aranan özsuyudur aşkın,
Süzülmüş tortulardan karanlıkların.

Kolların, yeni yetme erkekleri saran,
Başka mı ki uzun ve parlak yılanlardan,
Sarar âşığını sımsıkı,
Hep sende duracak o iz, çıkartma tıpkı.

Üstünde boynunun, omuzlarının, dimdik,
Yükselir başın bir alımla görülmedik,
Taçla süslü bir bakış soğuk,
Yürür gidersin yolunda sen, göksel çocuk.


Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Sabahattin Kudret AKSAL

HazâL 09-05-2010 03:12

İNSAN VE DENİZ

Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman;
Deniz aynandır senin, kendini seyredersin
Bakarken, akıp giden dalgaların ardından.
Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin.

Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan;
Gözlerinden, kollarından öpersin; ve kalbin
Kendi derdini duyup avunur çoğu zaman,
O azgın, o vahşi haykırışında denizin.

Kendi âleminizdesinizdir ikiniz de.
Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin;
Sırlarınız daima, daima içinizde;
Ey deniz, nerde senin o iç hazinelerin?

Ama işte gene de binlerce yıldan beri
Cenkleşir durursunuz, duymadan acı, keder;
Ne kadar seversiniz çırpınmayı, ölmeyi,
Ey hırslarına gem vurulamayan kardeşler!


Charles BAUDELAIRE

Çeviri: Orhan Veli KANIK

HazâL 09-05-2010 03:12

HORTLAK

Canavar bakışlı ruhlar gibi
Yatağına geleceğim tekrar;
Süzüleceğim yanına kadar,
Dört yanım gecenin gölgeleri.

Öpecek, öpeceğim, esmerim,
Seni aydan soğuk öpüşlerle,
Nasıl sürünür, bir gibi yerle,
Yılan; seni öyle seveceğim.

Vakta ki soluk bir gün doğacak
Boş bulacaksın yattığım yeri,
Ki bütün gün soğuk kalacaktır.

Hayatın, gençliğin üzerinde
Sevgiyle hükmeder başkaları,
Bense hükmedeceğim, dehşetle.


Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Orhan Veli KANIK

HazâL 09-05-2010 03:13

HÜZÜN VE SERSERİ

Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra,
Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan
Bambaşka denizlere, bambaşka semalara,
Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından?
Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra?

Hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!
Ne var gözyaşlarından çamurlar yuğuracak?
Arasıra der mi ki Agathe'ın ruhu, üzgün,
"Nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzak
Hey trenler, vapurlar, beni burdan götürün."

Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet,
Ey, sadece sevincin, aşkın ürperdiği yer,
Ey her ruhun içinde bulunduğu saf şehvet,
Ey bir ömür boyunca gönül verilen şeyler!
Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet!

Ah o yeşil cenneti, çocuksu sevdaların,
O koşuşlar, şarkılar, o demetler, buseler,
İnildeyen kemanlar arkasında sırtların,
Akşam, korkuluklarda şarap dolu kâseler,
- Âh o yeşil cenneti çocuksu sevdaların!

O bilinmez zevklerin yüzdüğü mâsum belde?
Çok daha uzakta mı yoksa Çin'den, Maçin'den?
Beyhude bir arzu mu inildeyen dillerde,
Canlanan bir hayal mi billûr sesler içinden,
O bilinmez zevklerin yüzdüğü mâsum belde?


Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Sait MADEN

HazâL 09-05-2010 03:14


SEYAHATE DAVET

Kardeşim, yavrum,
Sana benzeyen bir yer
Düşünüyorum;
Gidip orda beraber
Yaşamanın, sevmenin,
Sevmenin ve ölmenin
O yerde bir gün,
Saadetini düşün.
Karışık göklerinin
Islak güneşlerinde,
O hain gözlerinin,
Bol yaşları içinde
Daima parıltılı
Gözlerinin esrarlı
Cazibesi var.

Orda ne varsa süs, sükun ve şehvet,
İntizam ve güzellikten ibaret.

Üstünde güya
Senelerin cilası
Parlayan eşya
Süslerdi odamızı;
Bu bulunmaz çiçekler,
Kokularını amber
Kokularına
Mezcederdi boyuna!
Orda tavanlar zengin,
Ve derindir aynalar;
Her köşede sevdiğin
O şark ihtişamı var.
Her şey kendi dilince
Ses verir bize;
Ve kalbini gizlice
Gösterir bize.
Orda ne varsa süs, sükun ve şehvet,
İntizam ve güzellikten ibaret.

Bir baksaydın bu
Kanallarda ne kadar
Serseri ruhlu,
Uyuyan gemiler var;
Hem gidermek içindir
İnan ki en küçük bir
Arzunu, onlar
Uzaktan geliyorlar.
O akşamlarda gurup,
Tarlalar ve kanallar
Ve bütün şehri yakut
Ve altınlara boğar.
Orda kainat hulya
İle sarhoştur,
Sıcak, sıcak bir ziya
İçinde uyur.

Orda ne varsa süs, sükun ve şehvet,
İntizam ve güzellikten ibaret.


Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Cahit Sıtkı TARANCI


All times are GMT +3. The time now is 20:14.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025