En azindan genelleme yapmamak lazim. Öylesi var böylesi var.

Hamd olsun maddiyattan önce maneviyata önem verip ona göre evlilik kararimizi aldik. Darisi tüm akli basinda bekar bacilarim ve kardeslerimin basina.

5i bi arada'ya gelince. Nice dügünler gördüm gelini altin yagmuruna damadi para yagmuruna tuttular. Bi kac sene sonrada 'bosandilar' haberlerini duyduk. Allah böylesinden korusun.

Kolumda ki bilzelikler degil, yuvasina dönünce gönlü gibi yüzü de gülen bi insan yüregimi hosnut tutar.

Ama egri oturup dogru konusalim, evlilik belli bir miktarda maddiyatta istiyor. Asiriya kacmamak sartiyla tabi ki (misal 50 bin + 50 bin borc??...).

Lüks icinde huzursuz bi evlilik yürütecegime, yorganima göre ayagimi uzatirim iki yemek takimi degilde bi yemek takimi alirim 25 tane ayakkabi yerine 2 cift ayakkabi alirim rahatima bakarim.

İmam-ı Gazalî’nin Huzeyfe’den ve Ebû Umame’den (ra) rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor: “Hicri ikinci asırdan sonra insanların en hayırlısı geçim derdi az ve çoluk çocuğu olmayan kimsedir.”

Yine İmam-ı Gazalî’nin Ebû Hüreyre’den rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (asm): “Bir zaman gelecek; kişinin helâki karısının, anne ve babasının ve çocuklarının elinde olacak. Çünkü bunlar onu fakirlikle ayıplarlar. Ve gücünün yetmediği şeyleri kendisinden isterler. Adam da bu sebeple tehlikeli işlere girer. Böylece dini gider, kendisi de helâk olur” buyuruyor. (İhya, 2/66.)

411/1- Deylemî’den mervi bir hadis şöyledir: ....

Yani: “Allah bir kulunu severse o kulu, Zât-ı Uluhiyetine (dinine) hizmet için seçer, (dünyevî iştihalardan) imsak ettirir. O kulu, kadın ve evlad ile meşgul ettirmez.” Bu durum, bilhassa hicretin 200. senesinden sonra içindir. Çünkü “200 senesinden sonra en hayırlınız, zevce ve veledi olmamakla yükü hafif olanınızdır”

Şafiî fıkhına ait Büceyrimî adlı kitabda şu hükümler var: Hadiste vardır ki:Yani: “Öyle bir zaman gelecek ki; maişet o zamanda ancak günah işlemekle elde edilebilir. İşte o zaman bekârlık helâl olur.”

“Yine Peygamber (A.S.M.) buyurmuştur:Yani “Ümmetim üzerine 180 sene geçtikten sonra bekârlık, uzlet ve dağların başına çıkıp ibadetle meşgul olmak helâl olur.”Bu iki hadisi; Nur suresinden (24:32) âyet-i kerimesinin tefsirinde “Keşşaf” nakletmiştir. Ve yine bu iki hadis, Ruh-ul Beyan Tefsirinin 2. cild, sayfa:

766’da “Kevaşi” tefsirinden nakledilmiştir.

Kardeşim Evlenmek sünnettir... Lakin Ahir zaman için bilmenizi umduğum hadisleri koydum...

Nasıl anlaşılmalı...

1) Evlilikten asla vazgeçilemez...

2) Eğer yukarıdaki hasletlerin oluştuğu fikri uyanırsa yalnız kişinin şahsına İlim, Cihad gibi kavramlar uğruna helal sayılır... !

3) İslam'i açıdan Dinde zaaf, Dünya bağlantısı yahutta ahir zaman alametleri sizi korkutuyor ise İslami hassasiyetleri olan kişiyi aramakta cehd edeceksiniz lakin bulamıyacağınızı umduğunuzda da kaderinize rıza göstereceksiniz... Allahualem...

Allah Razı olsun kardeşim... Lakin meseleleri sadece + yahut - şeklinde düşünmemek gerekir... Evlen yada evlenme şeklinde anlamak doğru değildir... İçinde bulunduğu şartlar ile zamanın şartları bile önemlidir... Günümüzdeki kavramlar evlenme cehdi uğruna zulme razı ol demek değildir... Bunu bilhassa belirtmek gerekir... Kısacası 'Saliha' hanımı bulamıyacaksan evlenmemek helaldir kardeşim... !

Yalnız Hoca çok güzel izah etmiş... Meseleleri anlatmış açıklamış... Öğütlerde vermiş Allah razı olsun...