saygı duyarız sen etmeye bilirsin ama edenlerede haksızsınız dememelisin
saygı ve seviler bizden:)

Acaba hangi demokratik ülkede , o ülkenin savunma bakanı dururken beyanda bulunan bir genelkurmay vardır ve savunma bakanını silen , onu kaale bile almayan bir zihniyet oluşmuştur.
Devlet içinde devlet.
Hala anlayamıyorlar. Ak Parti tepki oylarıyla hükümet olmuştur diyorlar da, kimlere duyulan tepkiyle Ak Parti oy almıştır hiç düşünmüyorlar.
Bazı kurumlar artık geri basmalı ve bu ülke ucundan da olsa demokrasiyi yaşamalıdır.
Yoksa Ak Parti bir dahaki seçimlerde % 75 oy aldığında , hiçbir parti ve kurum kimseyi suçlamasın.
Kendilerine dönüp baksınlar.
Hiç keyiflerine dokundurmuyorlar ve sıkıntıyı vatandaş çekiyor.
Sonunda bu ülkeyi yine vatandaş kendi imkanları ile kurtaracak.
Osmanlı askeri bir gece de silah bıraktı , satılmışların verdiği emirle.
Irak askeride.
Hepsininde tankı ve topu vardı.
Ama işi yine mavzer bitirdi.
Bir gün bu ülke kurtulacaksa şaşaya alışmış komutanların emriyle değil , köylünün refleksiyle kurtulacak düşmanlardan.

evet aynen osmanlıya silah bıraktıranlarda aynı benzer zihniyetteki bazı paşalar işte kazım karabekir gibi cengaverler bırakmamış e bıraktırmamış

Kururmları yönetenler atanmış kişilerdir ve onların da üstünde seçilmişler vardır.
işte o seçilmişler kurumları yönetenleri yönetirler. Seçilmişleri yok saymak demokrasiyi yok saymak demektir.
Genel kurmayın işi bence ülke savunmasına yönelik stratejiler ve silahlar üretmektir.
Elalem aya gidiyor , biz hala dandik dandik işler ile uğraşıyoruz.
İngiliz genelkurmayı görünmez tank üretti. Biz F16 ların yazılımını çözen 3 tane mühendisimizi koruyamadık.
Çok güvendiğimiz paşaların görevdeyken becerdikleri işler ergenekon davasıyla ortaya dökülmeye başladı.
Hiç kimse kendini , ben milletin içinden çıktım diye milletten büyük görmesin.
Dünya küçüldü ve teknoloji sayesinde demokratik ülkelerin halklarının nasıl yönetildiğini , kurumlarının nasıl denetlendiğini ve kurumlarının ne kadar hadlerini bildiklerini görüyoruz.
2. bir alternatif yönetim gibi hareket etmiyorlar.
Ama durumdan vazife çıkartmak nedense sadece bizde var.

Ergenekon isminde, terör niteliği taşıyan yanlış bir yapılanma olabilir. Fakat dava sonuca bağlanmadan, mahkeme konuyla ilgili nihai kararını açıklamadan, hiç kimsenin, kendince sonuçlar çıkartması doğru değildir. Bunların suçunu zihninde sabitleyenlere söylüyorum; o zaman yargılamayın. İnfazını hemen gerçekleştirin. Neyi yargılıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz?

Mahkeme devam ediyor, bizlerde bu davanın hakimi, yargıcı değiliz. Hele hele söz konusu olan kişiler, ülkemiz için önemli görevlerde hizmet vermiş kişilerse, daha da dikkatli olmamız lazım.

Suç kesinleşmeden, mahkeme sonuçlanmadan, bu kişilerin toplum önünde suçluymuş gibi gösterilmesi doğru değildir. Aynı şey bu ülkede başbakanlık yapmış, cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler içinde geçerli olmalıdır. Bir dava açıldığında, hemen yakalayıp, teröristmiş gibi göstermek yerine, o önemli şahsiyetleri göz hapsine alıp, suçu sabit olduğunda, dava sonuçlandığında sessizce cezaevine göndermek en doğrusudur.

Bu bağlamda TSK, ülkenin ve ordumuzun namus ve şerefini korumak adına gerekeni yapmaktadır. Bu paşaların suçu sabit olduğunda, mahkeme paşalarla ilgili nihai kararını açıkladığında, TSK'da bu paşaları kendi elleriyle ama sessizce cezaevine göndercektir. Bundan zerre kadar şüpheniz olmasın.

Ergenekon davasını sonuçlanmış gibi gösterip, yargısız infazı bekleyenler, paşaları hedef gösterip TSK'yı yıpratmaya çalışanlar, pkk'nın dağda başaramadığını, masa başında gerçekleştirmeye çalışanlardır. Ve en az pkk kadar onlarda cani ve kansızdır. Lütfen dikkatli olalım, basit oyunlara gelmeden davanın sonuçlanmasını bekleyelim.

İşte mesele bu. Kişi görev yapmış ve emekli olmuş. Şimdi hala asker muamelesi neden yapılıyor onu anlayamadım. Mesleği subaylık olan bir kişinin, emekli olduktan sonra , sivil mahkemelerce yargılanıp suçlu bulunmasından sonra TSK onu neden sessizce cezaevine gönderiyor.
Benim bilmediğim bir demokrasi şekli mi icad oldu da haberim olmadı.
Neden o artık bir sivildir ve suçu sabittir deyip sivil mahkeme kararını ve cezasını veremiyor.
Sayın başbakanımız demokrasi mücadelesi verirken bu nasıl bir yazıdır anlayamadım.
Galiba Deniz baykal'a kızarken ergenekonun avukatlığına soyundu diye , Ak Parti içinde de ergenekon avukatları oluşmaya başlıyor.
O zaman forumda şu şu kurumlar hakkında düşünce belirtmek yasaktır dersiniz , biz de yazmayız olur biter.
İnşaallah anlatabilmişimdir.

Sevgili kardeşim, bu kişilerin görevde olması veya olmaması önemli değil. Sonuçta bu kişiler daha düne kadar TSK'da paşaydı. Üstelik sivil mahkemede yargılanıp suçlu bulunmadı bu kişiler. Hala yargılanıyorlar. Yani suçları sabit değil. Böyle bir sivil mahkeme kararı yok. Bizlerde hiç kimseyi korumuyoruz. Eğer benden mahkemenin karara bağlamadığı bir davayı karara bağlamamı istiyorsan, bu insanlara ceza biçmemi istiyorsan, bunu ben yapmam. Yapana da hoş gözle bakmam.

Bu sürecin sessiz bir şekilde işlemesi, en doğru olanıdır. Sana soruyurum; eğer mahkeme sonuçlandığında paşalardan biri suçsuz çıkarsa ne olacak? Yada şöyle düşün. Bugün başbakanımız yarın görevini devrettiğinde, hakkında bir suçlama olurda açılırsa, yaka paça yakalanıp cezaevine gönderilmesi doğru olur mu? Olmaz. Çünkü o sıradan bir kişi değil. Hakkında bir dava varsa, dava sonuçlanıncaya kadar göz hapsinde tutulur, dava sonuçlanınca da sessizce cezasını çeker.

Bunu yapmaktaki amaç, insanları ayırmak değil, devletin namus ve şerefini korumak, halkın devletine olan güvenini sağlamaktır.

Alıntı:

KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 531302) Ergenekon isminde, terör niteliği taşıyan yanlış bir yapılanma olabilir. Fakat dava sonuca bağlanmadan, mahkeme konuyla ilgili nihai kararını açıklamadan, hiç kimsenin, kendince sonuçlar çıkartması doğru değildir. Bunların suçunu zihninde sabitleyenlere söylüyorum; o zaman yargılamayın. İnfazını hemen gerçekleştirin. Neyi yargılıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz?

sana %100 katılıyorum....:güzel::saygılar::karizmatik:

Bu güzel yoruma defalarca teşekkür eder ve ilave edecek bir şey göremediğim için ancak gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordumuz için söylediği şu cümlelerle katılabilirim.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ YALNIZ İKİ ŞEYE GÜVENİR: Bir MİLLET KARARI, diğeri en elim ve en müşgül şerait içinde dünyanın bihakkın kesb-i liyakat eden ORDUMUZUN KAHRAMANLIĞI!..


MİLLET ve KAHRAMAN EVLATLARI'ndan mürekkep ORDU, o kadar yekdiğeriyle birleşmiştir ki, dünyada ve tarihte bunun misali enderdir!..

TÜRK MİLLETİ ORDU'sunu çok sever... Onu, kendi idealinin harisi telakki eder.

ORDUMUZ, TÜRK BİRLİĞİ'nin, TÜRK KUDRET ve KAABİLİYETİ'nin, TÜRK VATANSEVERLİĞİ'nin çelikleşmiş ifadesidir.

- TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin ORDUSU, şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan münezzehtir!.. İnsan ve bağımsız yaşamaktan başka gayesi olmayan ULUSUN, YALNIZ ONUN EMRİNE BAŞEĞEN ÖZ EVLATLARINDAN OLUŞMUŞ SAYGIDEĞER BİR TOPLULUKTUR!..

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK