mhp alevilik hakkında açılımlar yapabiliyor ama kürt açılımı neden yapamıyor, ak partiyi kürt açılımı yaptığı için okk ile özdeşiyor, peki mhpnin alevi açılımına ne diyeceğiz mhp + din terörü partimi diyeceğiz, artık ayrım gayrım yapmayı bırakalı herkes kimliği ile özgür yaşasın, türkçede konuşur lazcada, kürtçede artık bunları aşalım, terörü hep birlikte bitirelim daha nice analar ağlamazsın çocukları için, demokratik bir yol izlersek terörü bitirebiliriz türkiyede eknomi büyür, cephanelere, silahlara verilen paralar emeklinin, işçinin, memurun cebine fayda olur.

:güzel::saygılar:

İlk olarak amacımız eskilerden kalma turan ülküsünü gerçekleştirip daha sonra da ilayı kelimettullah (Allah'ın adını )güneşin doğduğu ve battığı bütn yerlere yaymaktır ben bundan daha güzel bi amaç göremiyorum sizin amacınız ise bopa eş başkanlık ederek gerçekleşmesini sağlamak bunun sonucunda Türkiye'ni bölünmesini sağlamak aramızdaki fark işte bu

Alparslan Türkeş mason olmak istedi

Kitapta Haldun Simavi, Alparslan Türkeş dostluğu şöyle anlatılıyor: "Haldun Simavi, ortalık sütliman olunca Başbakanlık Müsteşarı Alparslan Türkeş'den randevu istedi. Saatlerce süren baş başa görüşmenin ardından Türkeş, ziyaretçisini kapıya kadar uğurladı. Haldun Simavi görüşmeden memnun ayrılmıştı. Dostluk yolunda temel atılmıştı. Nitekim Haldun Simavi, Alparsan Türkeş'le dostluğunu ilerki yıllarda da muhafaza etti.

EROL SİMAVİ 'MASONUM' DEDİ

Erol Simavi'ye gelince, 1988 yılında Hürriyet gazetesinin 40'ıncı kuruluş yıldönümünde gazeteci Emin Çölaşan'a konuşan Erol Simavi, kamuoyuna mason olduğunu açıklayacak, hatta kendi masonluğunu itiraf etmekle yetinmeyerek, Alparslan Türkeş'in mason birader olabilmek için yardımını istediğini de iddia edecekti: '27 Mayıs ihtilali olmuştu. 9 Kasım 1960 Çarşamba günüydü. Sıkıyönetimden aradılar. Milli Birlik Komitesi üyesi Albay Alparslan Türkeş görüşmek istiyormuş. Florya'ya gittik. Komite içinde darbe yapacaklarını anlattı. Mason olduğumu öğrenince, kendisini de masonluğa almamız için ısrar etti'.."

10/12/2004 Sabah Gazetesi

ERMENİSTAN CUMHURBAŞKANI
PETROSYAN İLE İKİ DEFA GÖRÜŞTÜ
1993 yılında Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini Ermenistan işgal etmiş ve Azerbaycan ile Ermrnistan arasında savaş çıkmıştı. Savaşın ilk zamanlarında Ruslardan ve Uluslararası Ermeni lobisinden destek bulan Ermenistan, üstünlüğü ele geçirmişti. Daha sonra durum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebülfeyz Elçibey’in üstün gayretleri ile Azrebaycan lehine değişecek ve Azerbaycan bir kısım topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmayı başaracaktır.
Bu durum karşısında harekete geçen Ermeni lobisi, Alparslan Türkeş’in Elçibey ile olan dostluğundan faydalanarak barış sağlanması için Alparslan Türkeş’ten yardım isteyecektir. Alparslan Türkeş bu teklifi Elçibey ile görüştükten sonra kabul edecek ve Ermeni lobisinin organizasyonu sonucu, Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan ile ilk görüşme Paris’te ünlü Krissan Otel’de gerçekleşecektir.
Ermenilerle ikinci görüşme ise 1994 yılının Nisan ayında olacaktır. Bu görüşmeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgisi dahilinde olmuştur ve ayrıca Alparslan Türkeş, görüşmeler hakkında bilgilerini ve konuyla ilgili tecrübelerini Türk Dış İşlerine devamlı olarak aktarmıştır.

Gazeteci Mehemet Ali Birand, Alparslan Türkeş ile Ter Petrosyan arasındaki görüşmeyi ve Petrosyan’ın Türkeş hakkındaki düşüncelerini Sabah gazetesindeki köşesinde naklediyor:
“Ermenistan Lideri ter Petrosyan Paris’te idi. Türkeş de bir başka toplantıya katılıyordu. Resmi olmayan şekilde buluşmaları planlandı.
Bundan sonrasını Ermeni lideri kendisi anlattı:
‘...Gözlerime inanamadım. Türkeş’in bize yaklaşımını çok iyi bilirdim. Konuşmaya başlayınca bambaşka bir Türkeş belirdi. Azerilerle barış yapmamızın gereklerini anlattı. Kendinin arabulucuk yapabileceğini söyledi. Türkiye ile Ermenistan’ın mutlaka uzlaşması gerektiğini sık sık tekrarladı. Türkeş ile bir defa da dolaylı şekilde mesajlaştık. Türkeş, eskiden korku dağıtan , ülkücülerin eli silahlı ve sopalı eylemlerinin başbuğu olarak bilinirdi. Türkiye’de olduğu gibi, biz Ermeniler arasında da kaygıyla baktığım bu liderin sonradan nasıl değiştiğine, nasıl yumuşadığına, silah ve sertlikle bir yere varılamayacağını nasıl anladığını gözlerimle gördüm ve saygı duymaya başladım.”

ÇOK ŞAŞIRTTI
Ama bütün bunların dışında Türkeş’in en şaşırtan tavrı, Ermenistan Cumhurbaşkanı Petrosyan ile görüşmesi ve yumuşak tavrı olmuştu.
Daha sonra İsrail Cumhurbaşkanı Herzog görüşmesi, şimşek gibi çaktı. Başbuğ, Türkiye ile İsrail’in işbirliğinden yana olduğunu belli etmişti.
O da yetmedi, Fener Patriği ile görüştü.
Sinagog’da haham efendi ile poz poz dostluk fotoğrafları çektirdi.
Bütün bunlar, Türkeş’in birinci derecede kafataşçı Rum, Yahudi ve Ermeni düşmanı olarak tanıyanları çok şaşırttı.
Türkeş, değişen dünyada, değişikliklere ve yeni düzene daha değişik bir şekilde bakmaya başlamıştı.
Kendisini eleştirmenlere, hatta kıyasıya eleştiren eski dava arkadaşlarına aldırış bile etmeden, yeni tavrını ortaya koyuyordu.
Cevher Kantarcı

“Onlar ne kadar Kürtse, biz de o kadar kürdüz;
biz ne kadar Türk isek onlar da o kadar Türktür.”
“FEDERASYON TARTIŞMASI GAFLETTİR”
“......
Milli Mücadeleyi beraber yürüttük. Türkçe konuşan, Kürtçe konuşan, Arapça konuşan, hepsi birbirine kenetlendi ve büyük zafere ulaştık. Ondan sonra da Cumhuriyeti birlikte kurduk. l. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde toplanan vatansever insanların hiçbirisi Türkiye’de federasyon kurulsun, görüşünü kabul etmedi.
Bunların içinde çoğu Doğulu ve Güneydoğuluydu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, üniter bir devlet olacaktır, dediler. Böyle karar verdiler, böyle kurdular Türkiye Cumhuriyeti Devletini. Yani Federasyon yapalım, eyalet sistemine gidelim demediler.”
.......
“Federasyon Tartışması Gaflettir.”
........
“Ne gereği var federasyonu tartışmaya? Hiçbir zaman, Türkiye federasyona gitmeyecektir, Türkiye’de federasyon kurulmayacak. Çünkü, Doğulu ve Batılı vatandaşlarımızın tümü Türkiye’nin bütünlüğü konusunda ortak düşünüyor.
O bakımdan, federasyon sözleri çok yanlıştır. Bu sözleri söyleyenler bilerek veya bilmeyerek memleket ve millete zararlı bir davranış içine girmektedirler. Gaflettir.”
Alparslan Türkeş

Hulusi Turgut, Şahinlerin Dansı,
s.460-461

Musa'nın bozkurtları


Türkeş, 1992 yılında İstanbul Balat'taki Sinagogu ziyaret etmişti. Sinagogdaki dini törenden ayrılırken, gençler kendisini ‘Başbuğ Türkeş’ tezahüratı ve ‘bozkurt selamı’ ile uğurluyordu. Türkeş, bu gençlerin kimliğini şöyle açıklıyordu: ‘‘Musa'nın Bozkurtları.’’

"ALPARSLAN Türkeş, aktif siyaset yıllarında aldığı bazı kararlarla kamuoyunu, hatta kendi siyasi tabanını dahi zaman zaman şaşırtıyordu. Nitekim, ‘Türk milliyetçiliğinin lideri’ olarak kamuoyuna sunulan Türkeş, özellikle 12 Eylül İhtilali'nden sonraki siyaset döneminde, Yahudiler ve Ermeniler il dostluk ilişkileri kuruyor, MHP Lideri'nin bu tavrı merakla izleniyordu. Türkeş, 1992 yılında, İstanbul'daki Yahudi cemaati yöneticileri tarafından Balat Sinagogu'ndaki bir törene davet edildi. Daveti, kabul eden Türkeş, yanına yardımcısı Rıza Müftüoğlu'nu alarak Balat Sinagogu'na gitti. Bakalım, bu davette neler olmuş... Yine Rıza Müftüoğlu'ndan dinleyelim:

‘‘Genel Başkanımız, özellikle Yahudilerle ilişkilere çok önem veriyordu. Bu konuları gündeme getirirken, dünyada üç güçlü lobinin varlığından söz ediyor, bunları, ‘Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar' şeklinde sıralıyordu. Başbuğ'un değerlendirmelerine göre, Rum lobisi, Ermeni lobisini yanına alarak sürekli Türkiye aleyhinde çalışmaktaydı. Bizim, bu birleşik güçle ancak Yahudi lobisini yanımıza alarak mücadele edebileceğimizi vurgulamaktaydı."

Kiminin Kürt Açılımı kiminin Demokratik Açılım dediği çözüm çalışmalarının ortaya çıkması doğal olarak bir sorundan kaynaklanıyor.İşte bu sorunu iyi tanımlamamız lazım.Benim görüşüm PKK denilen bir terör örgütü var ve bu terör örgütüne son seçimlerde anlaşılacağı gibi %5 lik bir destek söz konusu.Açılımların tam olarak amacıda bu olmalı.Yani bu açılımlar sonucunda PKK nın desteği azaltılmalıdır.Bunun sonucu olarak zaten destek kaybeden PKK artık işlevini yitirerek dağdan inmek, silah bırakmak zorunda kalacaktır.

MHP'nin neyi savunduğuna bakarsak MHP burada silahlı çatışmayı savunuyor.Nedeni kısa vadeli hesaplar peşinde olmasıdır.Böyle yaparak 'Bakın biz PKK ile işbirliği yapmadık vatanımızı koruduk sizde bize oy verin.'şeklinde Mhp bir mesaj vermek istiyor.Bu tamamen kendi çıkarı için uzun vadede Türkiye 'ye çok şey kaybettirecek bir tutumdur.MHP akılcı düşünememekte ve popülist bir yaklaşımda bulunmaktadır.MHP aslında milliyetçiyim diyerek sadece kendini kandırıyor.Milliyetçilik silahla olmaz akılla olur.Vatan millet sakarya edebiyatı yaparak insanları kandırmaya çalışıyor.MHP nin daha yapıcı ve akılcı bir yaklaşıma ihtiyacı vardır.Aksi takdirde iktidar olması imkansızdır.

Dünya ya iyi bakın hangi ülke başındaki terör belasını taviz vererek çözüyor biz binlerce yıl kürtlerle yaşadık devletleri beraber kurduk beraber yönettik birlikte ağladık birlikte güldük bundan 25 yıl öncesine kadar onlar biz kürtçe konuşacaz diye ellerine silah alıp dağlara çıkmıyorlardı ama kürtçe öncedende vardı şimdi ne değiştide isyan ediyorlar ben sebebini söleyim abd ve ab onları maşa diye kullanıyor ve bizim başbak olacak...... da kürtlere özgürlük vermiyor abd ve ab ye kuyruk sallıyor

Kısaca ''İt ürür kervan yürür'' diyelim mi... ;;)

Zehirlemeye kalkacağınız günü iple çekiyoruz ben ve ülküdaşlarım buna keza biz sizi kurt pençemizle yıkıp boğmaya başladık

siz kendi kendinizi zehirliyorsunuz,millet bayrak diyorsunuz amaa tek millet olmaya gelemiyorsunuz

Sri Lanka'ya özenin siz.Bu sorunun neden çözülmesi gerektiğini bugünkü AKŞAM gazetesinin ilk sayfasına bakarak anlayabiliriz.Belki sizinde biraz içiniz sızlar.
Erdoğanın aldığı ödüle gelince arkadaşlara söylüyorum bunu söyleyen kişiyi belgelendirme bölümüne yönlendirsinler.En azından bişeyler öğrenir.

Siz gidin 50 sene dağda gezin.Sonrada gelin Abd ye bilmem nereye küfret.Sende gelişmek için ne yaptın niye 300 milyar dolarını oraya harcadın ilk önce bunun hesabını ver.

bak arkadaşım abd dünya üzrinde Türklüğün en büyük tehlikesi ben bunun desteklediği bi projeyi asla desteklemem ve partimizin tututmu son derece doğrudur

[quote=ülkücü;659407]bak arkadaşım abd dünya üzrinde Türklüğün en büyük tehlikesi ben bunun desteklediği bi projeyi asla desteklemem ve partimizin tututmu son derece doğrudur[/quote
tamam desteklemiyorsunuz ama neden sadece abd istedi diyemi.
birlik ve beraberlikten ne zararımız çıkar,esas bu çözüme gidilmediği zaman abd kürtleri daha iyi kullanır

[QUOTE=çalıkuşu;659414]bu hareket birlik ve beraberlik getirmiycek Allah aşkına söyleyin abd Türkiye'nin yararına bi yasayı desteklermi

birlik ve beraberlik getirmeyeceği kanaatinde olan sadece sizlersiniz.artık hiçkimse kan dökülsün istemiyor.
hem dediğimiz gibi bu mesele iç meselemizdir

sizler derken saflarımıza dikkat et aramızda şehit anaları var ve bazı sivil toplum kuruluşlarıda var ayrıce yanlız olduğumuz haksız olduğumuz anlamına gelmez

hangi şehit anası yaşadığı acının başka analar tarafından yaşanmasını isterki,hangi zihniyet geç kalınmış bi çözümün olmamasını ister sorarım size

işte şehit analarımız yaşanan acıların bidaha yaşanmasını istemedikleri için mhp dediler ondan saflarımzdalar ha sizede geldiler ama içeri dahi alınmadılar kapıda bekletildiler sonada gittiler

sorunu cevaplayım arkadaşım akp daha yakın dış devletlere biz hiç bir zaman onların piyonu olmadık Atatürk'ümüzün sözüyle (dünya Türklüğünün en büyük düşmanı komünizmdir başı nerde görülürse görülsün ezilmelidr) hareket ettik ihanet tablosu karşısında onurlu tutumumuzu değiştirmeden sürdürdük icraatlarımız devam edecektir yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır

geldiler kendileri gittiler haberin bu kısmını okumadınız galiba yetkili kişide gitti olmaz dediler.mhp nin yaptığı kürtleri düşman göstermek çözüme gitmemek.ama kürt analarıda var evladı şehit olan

işte hainliğin işte şerefsizliğin daniskası pkk leşleriyle bizim şehitlerimizi ve bunları doğuran analarımızı bir tutmak asıl vebal bu iki elleri yakanızda olacak o şehitlerin

Onun için mi sayın bahçeli başbakanlık kendisine sunulmuşken tutup eceviti başbakan yaptı?

Onun için mi aponun idam kararını meclise göndermediniz?

Bu mu onurlu duruş, bu mu onurlu tutumunuz?

Onun için mi bugün chp ile yanyanasınız?

bu meselede şehitlerimiz ve onların ailesini bir tutmuyoruz onların derdine çare buluyoruz ama hala engel teşkil edenler var.kana doymayanlar ve bunun üzerinden siyaset yapanlar var asıl bunların yaptığı şerefsizlik değilmidir.

Şehid olan kürt askerler pkk leşimi oluyor ?
Asıl sen dağdaki teröristler ile asker olan kürtleri bir tutuyorsun..

benim askerim gecenin al yalazında nöbet tutup titrerken, vurulup sakat kalırken,yıllarca devletin okuttuğu eğitimli subaylar ölürken bunların faturasını yine millet ödüyor. Devlet sadece cephede savunulmaz, karşısındakini öldürerek tüm sorunlar çözülseydi kan davası diye bir şey olmazdı bugün...

Sayın ülkücü:

DEMİŞTİNİZ YA...

Acaba diyorum bu yukardaki konuları hep bu onurlu tavrınız gereği mi yaptınız!!!!!!!

Onurlu tavır bunlar ise, ya bir de onursuz tavır gösterseydiniz ne olurdu halimiz!!!!!

anlamamkta ısrar ediyorsunuz apoyu asmak istedik elimizde fırsatta yoktu ama aslıması için elimizden geleni yaptık bunu sayın Türkeşde kabul etmiştir Muhsin Yazıcıoğlu bizi arkamızdan vurdu çatlıya gelince avrupadak asala varlığına son veren ve Türkiyedeki pkk finansörleriyle mücadele eden inansın başımın üstünde yeri vardır

Ecevit kominist değildi kıbrıs barış harekatını gerçekleştirerek vatana büyük hizmet etmiştir bahçelide eski hizmetlere kanıp başbakanlığı ona vermiştir

http://img195.imageshack.us/img195/4...acazbaheli.jpg

Burdaki imzayı bahçeliye tabanca dayayıp da imzalattılar?

yahu hadi kendinizi kandırıyorsunuz da, bari başkalarını kandırmaya kalkmayın, çocuk yok karşınızda, kimse yutmuyor bu dolmaları kardeşşşşş!!!!

Apoyu idam etmek istemişlerde felan da filan.

Niye meclise göndermediniz dosyayı? niye başbakanlıkta bekletilmesi için yukardaki imzayı attınız?

Siz önce bunun hesabını verin sonra gidin akpden hesap sorun.

bu nerden çıktı inanın anlamadım

Ecevit komunist değildi ha..

Eeee 12 eylülden önce ne diye bu ülkenin binlerce gencini birbirini kırdırdınız?

ne diye türkeş ve ecevit birbirlerine giriyorlardı?

Madem ecevit komunist değildi niye o kadar genci öldürdünüz, katlettirdiniz?

Kıbrıs barış harekatını ecevit mi yapmış:)

Yakında ecevit iyi bir ülkücüydü de dersiniz ha:)

biz hesap vermek zorunda olmadığımız halde veriyoruz ama anlamıyorsunuz biz elimizden geleni yaptık asılması için diyelimki asmadık ama en azından ona sayın diyip şehitlerimize kelle demedik

barış harekatı sırasındaki baş bakanımız evet ecevit komünist değildi