![]() |
Balyoz'a Savcılar soruşturma başlattılar
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...9812/82407.gif
Savcılar soruşturma başlattılar Özel yetkili Savcılar Balyoz Darbe Planı ile ilgili soruşturma başlattı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bağlı özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yürütülen soruşturmanın savcısı olarak Bilal Bayraktar görevlendirildi. Belgelerin çok fazla olması sebebiyle de Cumhuriyet savcısı Bayraktar'a iki savcı yardım edecek. Özel yetkili savcılar soruşturma kapsamında ellerindeki 5 bin sayfalık belgeleri araştıracak. Bu süreçte, özellikle ses kayıtları ve ıslak imzalı olduğu belirtilen belgelerde ismi geçen kişilerin de ifadesine başvurulabileceği belirtiliyor. (samanyoluhaber) |
Savcıya tehdit klonlanmış telefondan çıktı
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...1228/96867.jpg
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki ‘kozmik oda’nın aranmasıyla sonuçlanan Başbakan Yardımcısı Arınç’a suikast iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Mustafa Bilgili’ye atılan tehdit mesajlarının, ‘klonlanmış’ bir telefondan gönderildiği belirlendi. TİB’in verdiği bilgilere göre, telefon geçtiğimiz Ağustos ayında alınıp IMEI numarası ‘klonlandı’ ve mesajlar atılıncaya kadar hiç kullanılmadı. BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin cep telefonuna gönderilen tehdit mesajlarının, yasadışı klonlanmış telefonla Ankara Oran’dan atıldığı tespit edildi. Bilgili’nin özel telefonuna 28 ve 29 Aralık’ta gönderilen dört mesajda, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki kozmik odada yürütülen aramaların sona erdirilmesi istenerek, “Bu işle fazla uğraşma. Senin sonun da Doğan Öz gibi olur” denilmişti. Ağustosta alındı hiç kullanılmadı Savcının şikâyeti üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’yla (TİB) irtibata geçerek, mesajların atıldığı numarayla ilgili bilgi istedi. TİB, polise gönderdiği bilgilerde, numaranın Ağustos 2009’da faaliyete geçtiğini ve tehdit mesajlarının atıldığı güne kadar hiç görüşme yapılmadığını açıkladı. Söz konusu numaradan beş ay içinde dördü savcıya tehdit olmak üzere 11 mesaj atıldığını belirten TİB, tehdit mesajlarının da Oran’daki baz istasyonu çevresinden çekildiğini iletti. Telefonun IMEI No’su klonlanmış Cep telefonuna ait IMEI bilgilerini de kontrol eden TİB, telefonun yurtdışından kaçak yollarla Türkiye’ye getirildikten sonra klonlanarak kullanıma açıldığını bildirdi. Aynı IMEI numarasının Türkiye’de üç farklı telefonda daha bulunduğunu ancak diğer telefonlardan tehdit mesajı çekilmediğini belirleyen TİB, bu mesajlardan sonra telefonun hiç kullanılmadığını iletti.. IMEI klonlama nedir HER cep telefonuna özel bir IMEI (Uluslararası Elektronik Kimlik Bilgisi) numarası bulunuyor. Ancak bu yasal özel numara birden çok telefona aynı anda veriliyor. Bu işleme klonlama deniliyor. Klonlamayı yasal olarak ne üretici ne bayi ne de ithalatçılar yapabiliyor. Yasadışı olan klonlama işlemi ise basit bir bilgisayar programıyla gerçekleştirilebiliyor. HÜRRİYET |
Cuntacıların pes dedirten rahatsızlığı
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...0122/99715.jpg
Cuntacıların pes dedirten rahatsızlığı - Video Taraf Gazetesi'nin deşifre ettiği ses kayıtlarında dönemin 1. Kolordu Komutanı Ergin Saygun'a ait konuşmalarda var. General seviyesindeki bir subayın Hırka-i Şerif ismine duyduğu öfkede kayıtlarda.... Balyoz darbe planının tek gerekçesi irtica. Ancak darbe yapmak için ortada gerçek bir irtica tehdidinin olması gerekmiyor. Ses kayıtları iddia edilen cuntanın Türkiye'de irtica var demesi için semt isimlerinin bile yeterli olduğunu gösteriyor. http://image.samanyoluhaber.com/Imag...deo_galeri.jpg (samanyoluhaber) |
Balyozcu generalin vukuatları !!!
Balyoz Harekat Eylem Planı'nı hazırladığı iddia edilen Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın icraatları, Vakit gazetesi ve ekonomik linç sonucu kapanmak zorunda kalan Akit gazetesi tarafından deşifre edilmişti.
http://www.habervaktim.com/resim/resim104479_2.jpg KENAN KIRAN'IN HABERİ... 1. Ordu eski Komutanı Orgeneral Çetin Doğan başkanlığındaki kadronun hazırladığı iddia edilen Balyoz Harekat Eylem Planı'nda, darbe yapılması durumunda tutuklanacak gazeteciler listesinin başını 8 yazarıyla Vakit gazetesinin çekmesi, gazetemizin Çetin Doğan ile ilgili haberlerini gündeme getirdi. Çetin Doğan'ın icraatları, Vakit gazetesi ve ekonomik linç sonucu kapanmak zorunda kalan Akit gazetesi tarafından deşifre edilmişti. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir tarafından oluşturulan Batı Çalışma Grubu'nun “çekirdek kadro”sunda yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanı Çetin Doğan'ın, camilere muhbir gönderdiğini ortaya çıkardık. Çetin Doğan'ın, orduda nasıl bir mezhepçi kamplaşmaya gittiğini gözler önüne serdik. 2006'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı görevine atanan Çetin Doğan'ın, üniversitesinde camiye asla izin vermeyeceğini söylediğini, başörtülü bir hanımın, üniversitenin Ankara'daki binasına giremediğini duyurduk. Akit gazetesi ve gazetemizde Çetin Doğan'ın icraatları şöyle yer aldı: 2 EKİM 1997- (AKİT GAZETESİ) CAMİLERE MUHBİR GÖNDERDİ Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı Korgeneral Çetin Doğan imzasıyla gönderilen bir genelgede, Genelkurmay'ın emriyle bütün camilerde vaaz ve hutbelerin mercek altına alındığını ve camilere adeta muhbir yerleştirildiğini gözler önüne serdi. ‘Laiklik aleyhtarı faaliyetler' başlığını taşıyan genelgede; “Garnizon Komutanlarınca öncelikle Cuma ve Bayram namazları olmak üzere, gayri muayyen zamanlarda verilen hutbe ve vaazların personel görevlendirmek suretiyle takibinin ve tespit edilen hususların yer ve zaman belirtilmek suretiyle rapor edilmesinin laiklik aleyhtarı tutum ve davranışları önlemeye yönelik çalışmalar için faydalı olacağı değerlendirilmektedir” dedi. Çetin Doğan, yayınladığı emrin alt makamlara ve sivil makamlara bildirilmemesi konusunda da uyarıda bulundu. 9 OCAK 2007 - (VAKİT GAZETESİ) ÇETİN DOĞAN'DAN BÇG İTİRAFI 28 Şubat sürecinde dindar insanları takip edip, fişlemek için illegal bir şekilde kurulan Batı Çalışma Grubu (BÇG) nihayet kabul edildi. Çetin Doğan özgeçmişinde, “Korgeneral rütbesi ile 1995-1997 yılları arasında Genelkurmay Karargahı'nda yaptığı en son görev, Harekat Başkanlığı ve 28 Şubat sürecinin başlatılması ve takibi için özel olarak teşkil edilen ‘Batı Çalışma Grubu' Başkanlığı'dır” ifadeleri yer aldı. 3 ŞUBAT 2007- (VAKİT GAZETESİ) ÇETİN DOĞAN: ÜNİVERSİTEYE CAMİ YAPTIRMAM Emekli Orgeneral Çetin Doğan, üniversite içinde camiye asla izin vermeyeceğini söyledi ve “Cami, asla ve asla eğitim kurumlarına ve orduya girmemelidir” ifadelerini kullandı. 1 EYLÜL 2007 - (VAKİT GAZETESİ) ANKARA'DA BARBARLIK Çetin Doğan'ın emri gereği, başörtülü bir hanım üniversitenin Ankara'daki binasına giremedi. M.Ç. adlı bir bayan, uzaktan eğitim hakkında bilgi almak için gittiği Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin Bahçelievler'deki binasına “başörtülü olduğu” gerekçesiyle alınmadı. 28 AĞUSTOS 2009 - (VAKİT GAZETESİ) PAŞAYA BAK PAŞAYA 28 Şubat döneminin Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı Çetin Doğan ve Tuğgeneral Volkan Kaplama'nın Alevi komutanların katıldığı gizli toplantıda yaptıkları konuşmalar, orduda nasıl bir mezhepçi kamplaşmaya gidildiğini gözler önüne seriyor. Ergenekon iddianamesinde; 1997 yılında Mayıs ayının başında gerçekleştirilen ve Çetin Doğan, Tuğgeneral Volkan Kaplama ve bazı albay rütbesinde olan Alevi komutanların katıldığı gizli toplantıda yapılan konuşmaların tutanakları yer alıyor. Tutanakta yer alan o ifadeler: “DİN BİZİM İÇİN ZARARLIDIR, CEPHEYE O NAMUSSUZLARI SÜRÜN” Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı Çetin Doğan: “Din, bizim için, bizim için derken aklına ne gelirse gelsin, her şeyi kastediyorum, zararlıdır. (...) Güneydoğu'da bizimkiler postu deldirmesin. Buna yönelik önlemleri alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye o namussuzları sürün. Kadrolaşma çok önemli.” http://habervaktim.com/gommefoto/vakitlogo1.jpg |
|
Balyozcu General İsrail'i de unutmamış!
Balyozcu general Çetin Doğan'ın hazırlattığı ve Fatih ve Beyazıt camilerinin bombalanmasından, kendi uçağımızın düşürülmesine kadar korkunç planlar içeren darbe projesinde, Ergenekon iddianamesinde Başbakan Erdoğan'a suikast düzenleyeceği belirtilen İsrail de unutulmamış. Cuntanın ‘Dost Gazeteciler' listesindeki 137 gazetecinin büyük çoğunluğu cinayet ve darbeye teşebbüs suçundan yargılanan Ergenekon'u savunurken, listede İsrail'e yakın gazetecilerin de bulunması dikkat çekiyor. Cuntanın ‘dost gazetecilerinden' Soner Yalçın, yazdığı yazı ve yaptığı yorumlarda sık sık Türkiye'nin İsrail'e yönelik tepkisini eleştiriyor. Yalçın sahip olduğu site de, geçtiğimiz yıl HAMAS üyelerinin Türkiye'ye geldiğini ve gizli görüşmeler yaptığını belirterek İsrail'e kıyak geçmişti. Cuntanın ‘dost gazetecilerinden' Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin, Kadri Gürsel, Oktay Ekşi gibi isimler aynı zamanda İsrail'in de ‘dostları' olarak biliniyor. Geçtiğimiz yıl Gazze'de katliam yapan İsrail'e karşı Türkiye'de oluşan tepkilere, bu isimler ‘Yahudi ve İsrail karşıtlığı yapılıyor' tepkisi verirken, Gazze'de katledilen bebekleri bile görmezden gelmişti. Cuntacıların hazırladığı dostlar listesindeki gazetecilerin büyük bölümünün hem Ergenekon hem de İsrail'e sempati ile bakması, darbenin hangi ülkenin menfaatine geleceğine dair önemli ipuçları veriyor. habervaktim.com |
Darbe Planına kendi ismini vermiş
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...9125/94153.jpg
Balyoz Darbe Planı'nın ayaklarından birini oluşturan en önemli harekatlardan birinin adı Oraj Hava Harekâtı olarak ortaya çıktı. Dönemin Harp Akademileri Komutanı olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına'nın imzasını taşıyan Oraj Hava Harekâtı'nda Türk jetinin düşürülmesi bile var. 'Çok gizli' damgasını taşıyan , Şubat 2003 tarihli belgenin ismi dikkat çekiyor. Peki Bu plana niçin ORAJ ismi seçilmiş. Fransızca bilenler bunun pek sıradan bir seçim olmadığını söylüyor. Orage (oraj) Fransızca fırtına , bora gök gürültüsü anlamına geliyor . http://image.samanyoluhaber.com/Imag...ge_fırtına.jpg Yani Oraj İbrahim Fırtına'nın soy isminin Fransızcası. Ya Planın altında imzası olan dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına ORAJ Harekat Planına ismini vermiş. Ya da bu isimbenzerliği olmuş PLAN NEYİ ÖN GÖRÜYOR Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına'nın imzasını taşıyan Oraj Hava Harekât Planı. Planın “Vazife” bölümünde aynen şöyle deniyor: “Hava Kuvvetleri Komutanlığı olarak Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilmesini sağlamak ve Sıkıyönetim Komutanlıkları'nın faaliyetlerinin başarıya ulaşmasını sağlamak maksadıyla; Yunanistan'la gerginliği artıracak ve irtica yanlılarını tahrik ederek TSK aleyhine faaliyetlere başlamalarını sağlayacak, envanterindeki mevcut silah sistemlerini kullanarak psikolojik etki yaratarak hükümet ve TBMM üzerinde baskı kuracak, personel görevlendirmesi destek verecektir.” YUNANİSTAN YAPTI DERİZ... Oraj Hava Harekât Planı, “Türk Hava Kuvvetleri'nin Ege Denizi'ndeki uçuşlarının sayısının arttırılmasını” ve “Türk savaş uçaklarının Yunanistan tarafından engellendiğinin ve taciz edildiğinin gündeme getirilmesini” öngörüyor. Oraj'in “İcra” bölümünün tüyler ürpertici ikinci maddesi aynen şöyle: “Emirle Ege uçuşları sırasında Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçaklar taciz edilerek tahrik edilecek bir çatışma ortamı oluşturulacaktır. Mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi sağlanacak, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesi sağlanacaktır. Uçağın, Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü yönünde medyada haberler yaptırılarak, AKP Hükümetinin bu konudaki acizliği ortaya konulacaktır.” EGE'DE SAVAŞ PROVOKASYONU Oraj'ın devamında, Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine getirebilecek gerilim planı şöyle ayrıntılandırılıyor: “Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde ve özellikle Filolarda Yunan Hava Kuvvetleri'ne yönelik husumet ve gerginlik kontrollü olarak artırılacak, pilotların uçuşlarda daha agresif olmaları sağlanacaktır. Benzer olaylarda meşru müdafaa kapsamında atış dahi yapabileceği gayriresmi olarak pilotlara deklare edilecektir.” Bu provokasyon havada devam ederken, Trakya sınırında gerginliğin arttırılması ve bütün bölgede seferberlik havası yaratılması da hedefleniyor: “Gerginlik Trakya sınırında da arttırılacak, Trakya sınırına yakın bölgelerde devriye görevleri icra edilecek, Deniz Kuvvetleri ile Ege Denizi'nde sürekli müşterek eğitim yapılacaktır. Balıkesir, Bandırma, Çiğli, Çorlu ve Dalaman meydanlarında 24 saat esasına göre yerde uçak bekletilecek, en küçük olaylarda dahi scramble uçakları kaldırılacaktır. 134'üncü Filo K.lığı (Türk Yıldızları) iki günde bir sanayi odaları, iş adamları, barolar vb. davetlisi olarak farklı şehirler üzerinde gösteriler yapacak, halkın TSK'ya duyduğu sempati pekiştirilecek, gösteriler sırasında halka ve özellikle de çocuklara hediyeler dağıtılacaktır.” (samanyoluhaber) |
Hisarcıklıoğlu: Darbeyi vatana ihanet kabul ederim
http://www.habervaktim.com/resim/resim104378_2.jpg
Balyoz darbe planında ismi kurulacak hükümetin başbakanı olarak geçen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu hakkındaki iddialara cevap verdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son zamanlarda, millet iradesine müdahaleyi amaçlayan, çeşitli senaryoların kamuoyunda sıklıkla yeraldığını belirterek, “Bu kirli planlara, adımın karıştırılmasını, hayret ve dehşetle karşılıyorum” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, düzenlediği basın toplantısında, "Balyoz harekat planı"nda adının Başbakan olarak geçmesine yönelik iddialara yanıt verdi. “Son zamanlarda, millet iradesine müdahaleyi amaçlayan, çeşitli senaryoların kamuoyunda sıklıkla yeraldığını görmeye başladık. Bu kirli planlara, adımın karıştırılmasını, hayret ve dehşetle karşılıyorum” diyen Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: “16 Haziran 2001'den bu tarafa TOBB başkanıyım. Bu süre zarfında, hükümetler geldi geçti. Ben, hep aynı ilkeler doğrultusunda çalıştım. İş dünyamızın sorunlarını, önerilerini, halktan yetkiyi almış ve karar alıcı konumundaki, siyasetçilere ilettim. Siyaseti, toplumsal tercihlerin belirlendiği bir alan olarak gördüm. TOBB'un varlık nedenini ve camiamızın istek ve beklentilerini, her zaman esas aldım. Bunu yaparken, siyasetin alanıyla, kendi görev alanımı, birbirine karıştırmamaya özen gösterdim. Bu sorumluluğun bilincinde oldum. Ülke meselelerinin çözüm yerinin, sadece demokratik platformlar olduğuna inandım. Daha düne kadar, hükümetin yandaşı olarak nitelendiriliyordum. Şimdiyse, darbecilikle ilgili iddialara maruz kalmaya başladım. Ben, darbe yapmayı, vatana ihanet kabul ederim. İhanete teşebbüs edenlerin yanında da olmam, olamam. Bu konuda net olarak şunu söyleyeyim; bu çamur benim üzerime yapışmaz.” -BALYOZ PLANINI İLK KEZ DUYDUM- Hisarcıklıoğlu, Taraf gazetesinde yayınlanan "Balyoz harekat planı"nı ilk kez basından duyduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Darbe planı hazırladığı söylenen şahısları da tanımıyorum. Buna rağmen, demokrasi karşıtı planlara, ismimi karıştıranlardan şikayetçiyim. Sadece iddialara dayalı linç fetvaları yayınlanmasından, şikayetçiyim. Bulanık suda balık avlamaya çalışanların oltasına takılanlardan ve gazetecilerin de, bunu sorgulamadan yayınlamasından şikayetçiyim. Gerekli hukuki süreci de başlatmış bulunuyorum” diye konuştu. -DARBELERDEN ŞAHSEN ZARAR GÖRDÜM- TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 1960 ihtilali, 1971 muhtırası ve 1980 askeri darbesi ile 28 Şubat sürecinde ciddi zarar görmüş biri olduğunu belirterek, “Demokrasi karşıtı hiçbir hareketin, içinde, önünde, arkasında, hatta dedikodusunda bile yer almadım. Hayatım boyunca Allaha çok şükür, ne zulmeden oldum, ne de zalimlerden merhamet isteyen oldum. Sadece adaletin yanında oldum” dedi. Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Büyük Türk bilgini Farabi'nin bir sözünü sizlere hatırlatmak isterim " ancak, özgür birey ve toplumlar ahlaklı olabilir" Türkiye'nin sorunlarının çözümü, meşruiyet dışı yollarda aranmamalıdır. Darbe tezgahları ne kadar namussuzluk ise, haysiyet cellatlığı da, o kadar namussuzluktur. İkisi de zulümdür. Zulüm ile de abad olunmaz. Ben ülkemin her karışını geziyor ve şunu her fırsatta ifade ediyorum "Adaletsizlik, zulüm ve korku üzerine kurulan bütün sistemler, yok olmaya mahkûmdur. Şimdi bu vesileyle; bu ülkeyi ihtiraslarından daha fazla seven herkesi, bir kez daha; demokrasiye sahip çıkmaya, hukukun üstünlüğünü korumaya, birbirine çamur atmamaya, linç fetvalarına son vermeye, bilgi kirliliğini önlemeye, vicdanına kulak vermeye, fitne ve fesattan vazgeçmeye, ülkemizin kurumlarını yıpratmamaya, her kurumu da, şeffaf olmaya davet ediyorum. -BU ÜLKE HEPİMİZİN- Zira, bu ülke hepimizin, gidecek başka bir yerimiz yok. Açıktır ki, olup bitenin, aş, iş ve ekmek kavgasıyla bir alakası yoktur. Ama biz; aş, iş ve ekmek kavgası vermek istiyoruz. Ülkemizi ve 72 milyonu zenginleştirmek istiyoruz. Bunun içinde; Türkiye'nin tek çıkış yolu var. Güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi. Bu yüzden, herkesin hesap sorabildiği ve hesap verebildiği, birinci sınıf bir demokrasi istiyoruz. Birilerine imtiyaz sağlamak için değil herkes için özgürlükleri esas alan bir demokrasi istiyoruz. Demokrasiye sahip çıkmanın yolu; darbeyi ve her türlü darbe teşebbüsünü lanetlemek ve darbecileri cezalandırmak kadar, sağduyulu olmak, hukukun üstünlüğünü korumak, kurumların ve kişilerin, saygınlığını da yıpratmamaktan geçer. Demokrasi ve hukuk çıtasını yükseltmek, hukuk dışına çıkarak, birilerine çamur atmakla olmaz. Makamı, rütbesi, görevi, ismi, aidiyeti ne olursa olsun, hiç kimse demokrasinin ve hukukun dışına çıkamaz.” Hukukun üstünlüğüne ve yargıya olan inancının tam olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama herkes mutlaka şeffaf ve açık olmalıdır. Şeffaf olmayan her olay ve kurum fitneyi besler. Ortam, haysiyet cellatlarına kalır. İsteyen, istediği kadar demokrasi dışı hayaller kurabilir, hezeyanlarda bulunabilir. Ama benim, içinde milletimizin yer almadığı, hiçbir hayalim olmadı. Benim adımı, bu fitneye karıştıranlara, hakkımı helal etmiyorum” diye konuştu (habervaktim) |
|
Bu konuda yorum yapmak erken olur.
|
Kozmik oda yeniden mühürlenecek!
Kozmik oda yeniden mühürlenecek!
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu'nun kozmik odadaki aramalardan sonra hakimin henüz bir karar vermemesine rağmen “Suç unsuru bulunmadı. Belgeleri yakacağız” açıklamasından sonra Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili harekete geçti. Bilgili, Çubuklu'nun suç unsuru teşkil eden açıklamalarından sonra belgelerin dava sürecince korunması için kozmik odanın mühürletilmesi için çalışmalar yaptığı kaydedildi. http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=87063518 Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast planından sonra Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki kozmik odada yapılan aramalarla ilgili ilginç gelişmeler yaşanıyor. Aramaları tamamlayan hakimin, elde ettiği belge ve bilgilerle ilgili henüz hiçbir karar açıklamadan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu'nun “Suç unsuru bir şey bulunmadı, belgeleri yakacağız” açıklamasından sonra Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin, belgeleri korumak için harekete geçtiği öğrenildi. CUMHURİYET SAVCISI HAREKETE GEÇTİ Çubuklu'nun, aramayı gerçekleştiren hakimin henüz bir karar vermeden, belgeler hakkında basın yoluyla açıklama yapması ve belgeleri yakacağını bildirmesinin ardından harekete geçen Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin TCK'nın 125'inci Maddesi uyarınca belgelerin korunması için girişimlere başladığı belirtildi. KOZMİK ODAYI YENİDEN MÜHÜRLETECEK Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu'nun ‘Suç bulunmadı, belgeleri yakacağız' açıklamasının ardından Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin “Devlet sırrı olduğu için belgelerin bulunduğu yerde korunması maksadıyla mahkemeye başvurup, kozmik bürodaki belgelerin korunmasıyönünde karar aldıracağı” belirtildi. Bilgili'nin kozmik odayı mahkeme kararıyla mühürletip, buradaki belgelerin dava açılması halinde Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 125'inci Maddesi uyarınca dava aşamasında inceletilmesi için çalışmalar yaptığı kaydedildi. ÇUBUKLU ÜÇOK'ÜN BELGELERİNİ DE YOK ETMİŞTİ Öte yandan kozmik odadaki aramalarla ilgili olarak hakimin henüz hiçbir karar vermeden “Belgeleri yakacağız” diyen Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu daha önce de, rüşvet almak ve sahte çürük raporu vermekten cezaevine gönderilen Zeki Üçok'la ilgili belgelerin sivil savcıların eline geçmemesi için yok edilmesi talimatı vermişti. Çubuklu ve ekibinin Üçok'a ait belgeleri ortadan kaldırdığına dair ses kayıtları internete düşmüştü. http://habervaktim.com/gommefoto/vakitlogo1.jpg |
Balyoz darbe planı kozmik odada gizlendi
Genelkurmay Başkanlığı, 1. Ordu Komutanlığı'nda 5-7 Mart 2003'te yapılan plan seminerine ait bütün belgelerin kendisine gönderilmediğini ve gönderilen bölümlerin ise 2007'de imha edildiğini açıklamıştı. Taraf Gazetesi'nde dün yayınlanan belgeler Genelkurmay'ı yalanladı. Taraf, o dönemde kurmay albay olan Süha Tanyeri ile Turgut Değerli'nin Mart 2003 tarihli kozmik saklama yazışmalarını sayfalarına taşıdı. İmzalı belgelere göre, seminerin evrakı özel emirle kozmik odada arşivlendi; diğer bütün ortamlardaki belgeler için imha talimatı verildi. Taraf Gazetesi'nde dün yayınlanan belgeler ise Genelkurmay'ı yalanladı. Taraf, o dönemde kurmay albay olan Süha Tanyeri ile Turgut Değerli'nin Mart 2003 tarihli kozmik saklama yazışmalarını sayfalarına taşıdı. İmzalı belgelere göre, Balyoz Darbe Planı'yla ilişkili seminerin evrakı özel emirle kozmik odada arşivlendi; diğer bütün ortamlardaki belgeler için imha talimatı verildi. Ama o belgeler yedi yıl sonra ortaya çıktı. Belgeler, hazırlıkları inceden inceye planlanan bu plan seminerinin kayıtlarının, gizlilik derecesi yüksek olan diğer askerî belgeler gibi 'kozmik'te koruma altına alındığını gösteriyor. Birinci Ordu Komutanlığı Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri'nin ıslak imzalı talimatına göre, Selimiye Kışlası'nda düzenlenen 'rutin' plan seminerinin yazılı ve sesli kayıtları, kozmikte saklandı. Albay Süha Tanyeri'nin plan seminerinin arşivlenerek kozmikte saklanması için gönderdiği 11 Mart 2003 tarihli, dört maddeden oluşan 'Gizli' ibareli talimatı aynen şöyle: (1) Birinci Or. K.lığı Plan semineri 05-07 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilmiştir. (2) Plan semineri icrası kapsamında yapılan tüm hazırlıklar arşivlenmek maksadıyla CD'lere kopyalanarak Kozmik'te saklanacaktır. (3) Plan semineri ile ilgili bilgiler bilgisayar ortamında ve evrak olarak Kozmik haricinde bulundurulmayacak (menfi), bilgisayarda bulunan konu ile ilgili bilgiler silinecektir. (4) Belirtilen işlemin yapılarak, sonucunun 14 Mart 2003 tarihine kadar 1'inci Ordu Komutanlığı'nda bulundurulmasını..." BELGELER 'KOZMİK'E TESLİM EDİLDİ Albay Süha Tanyeri'nin emrinin yerine getirildiğini gösteren cevap yazısı ise 14 Mart 2003 tarihli. Üçüncü Kolordu Komutanlığı'nda görevli Kurmay Başkanı Vekili Albay A. Turgut Değerli imzasıyla Birinci Ordu Komutanlığı'na gönderilen yazının konu başlığında, 'Plan semineri ile ilgili bilgilerin arşivlenerek Kozmik'te saklanması' yazıyor. İki maddelik o kısa yazıda şunlar belirtiliyor: (1) Birinci Ordu Komutanlığı'nda 05-07 Mart 2003'te icra edilen plan seminerine ait tüm yazılı ve elektronik yazılar toplanarak arşivlenmek üzere Kozmik'e teslim edilmiştir. (2) Plan semineri ile ilgili hiçbir evrak ve dokümanın Kozmik haricinde bulundurulmadığı ve bilgisayar ortamında bulunan dosyaların silindiğini arz ederim." Birinci Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri ile Üçüncü Kolordu Komutanlığı'nda görevli Kurmay Albay A. Turgut Değerli arasında geçen bu yazışma, plan semineri kayıtlarının Kozmik'te arşivlendiğini gösteriyor. zaman |
|
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...125/100106.jpg
İşte Balyoz'u ele veren el yazısı Darbe planının koordinatörü olduğu anlaşılan Albay Tanyeri'nin iki ayrı el yazısı notu Balyoz'u ele veriyor... Mart 2003'te 1. Ordu'nun Harekât Başkanı olan Süha Tanyeri'nin el yazısı seminer notlarında 'AKP'nin iktidara gelişini Hitler'inkine benzeten e-mail kampanyası yapalım' gibi öneriler var. Balyoz Harekât Planı'nda dönemin 1. Ordu Harekât Başkanı Kurmay Kıdemli Albay Süha Tanyeri'nin seminerden önce ve seminerde tutmuş olduğu iki ayrı el yazısı notu da var. El yazısı notlan toplam 80 sayfadan oluşuyor. Notlarda darbe öncesi planlar ve sonrasında yapılacaklar yer alıyor. http://media.samanyoluhaber.com/medi...1/balyoz_1.jpg Tanyeri'nin tuttuğu notlarda dikkat çekici bölümlerden biri "3 kasımdan sonra devletin temel niteliklerini dini esaslara göre değiştirmek isteyen var" notu. Bir diğer notta ise "Hitlerin iktidara gelişi e-mail olarak çekilsin" deniyor. Tanyeri'nin "Hitlerle" ilgili tutmuş olduğu notun perde arkasında ise 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın tüm birliklere çekmiş olduğu bir faks notu yatıyor. Hatırlanacağı gibi Aktüel dergisi Doğan'ın 15 Ocak 2003'te birliklere AKP'nin Nazilere benzediğini öne süren binlerce faks çektiğini ortaya çıkarmıştı. Çekilen faksta Almanya'da Nazilerin iktidara gelişiyle ilgili süreç aktarılırken isim verilmeden AKP'nin iktidara gelişiyle Almanya'da yaşananlar birbirine benzetiliyordu. Faks mesajında "Nazilerin yüzde 37.4 ile iktidara geldikten sonra Alman Meclisi Reischtag'ı yakıp darbe yaptıkları ve tüm hak ve özgürlükleri kaldırdığı" ifade ediliyordu. Faksta "Biz halka gerçeği söylemiştik. Sadece iktidara gelene kadar demokratik yollara başvuracağımızı açıklamıştık. Halk bizi bilerek seçti. Bizi istedi. Bizi yargılayamazsınız" sözleri de yer almıştı. Aktüel'in haberine göre faks aynen şöyle bitiyordu: "İşte böyle. Fakat bu anlatılanların Türkiye ve bizim ülkemizle her hangi bir ilgisi, ilişkisi olabilir mi ki!" Tanyeri, 80 sayfadan oluşan deftere binlerce el notu düşmüş. Notların ilk 10 sayfasında darbe ortamında hangi birliğin ne görev yapacağı, kime bağlı olduğu notlan var. Devamında ise 15. Kolordu'nun 15 Ocak 2001'de yapmış olduğu Egemen Plan Çalışması'nın, Balyoz Planı çerçevesinde Süha Tanyeri tarafından incelendiği ve güncellendiği görülüyor. Tanyeri bu bölüme el yazısıyla şu notu düşmüş: "Egemen Hrk. Planı'nın uygulanmasında karşılaşılacak sorunlar, teklif." Darbe sürecinde İstanbul, İzmit, Adapazarı'nda karşılaşılacak sorunlar da not olarak düşülmüş. Tanyeri'nin 80 sayfadan oluşan el notunun hemen hemen hepsi oldukça dikkat çekici. İşte o binlerce nottan kısa satır başları: "En önemli tehdit iç tehdit" Seminer çalışması sonunda kuvvet durumu, ihtiyaç durumu hesap edilecektir. Yeterli olunacak mı? Bölge bölge incelenmesi gereklidir. Şehir planı bazında incelenmesi gerekebilir. Kuvvet komutanlığının emrini de böylece karşılamış olur. Bazı gelişmeler bizleri ciddi olarak kaygılandırmakta. TC. yapısını değiştirme gayreti vardır. Ancak bütün parlamentoyu bunun için almak doğru değildir. İrticai faaliyette bulunan personel değiştirilebilir. Bunun yerine yeni personel atandırılabilir. (Kaynak:Taraf) |
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...125/100094.jpg
Taraf, ŞOK LİSTEYİ yayınladı Balyoz darbe timleri hazırlandı: İşte o generaller... Birinci Ordu Plan Seminerinin hazırlığı esnasında Balyoz Planı'nda görev alacak subayların isimleri belirlenmiş. Listede 24 generalin adı tek tek sıralanmış. Selimiye Kışlası'nda 5-7 Mart 2003'te gerçekleştirilen plan seminerinde, Balyoz Harekât Planı'nın uygulanması için hazırlık yapılıyordu. Taraf'ın elindeki 5 bin sayfalık belgeler arasında bulunan, darbede görevlendirilecek askeri personelin listesi de bunu kanıtlıyor. Plan seminerinden üç ay önceki bir tarihte Tümgeneral Nejat Bek, Birinci Ordu Komutanı emriyle İstihbarat Başkanı Kurmay Albay İzzet Ocak'tan, harekâtta görevlendirilecek personel isimlerinin tespit edilerek komutanlığa gönderilmesini istiyor. Aralık-2002 tarihini taşıyan talimatın konu bölümünde, "1'inci Ordu Plan Semineri-2003" yazıyor. Bu yazılı emrin bir nüshası harekât planının uygulanmasını koordine ettiği anlaşılan Kurmay Albay Süha Tanyeri "ye de gönderilmiş. Emrin Ek-B kodlu belgesinde, 10 maddeden oluşan görev kategorisi çizelgesi bulunuyor. Darbe harekâtı hazırlığını ele veren bu çizelge aynen söyle: a - Özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel b - Özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel c - Sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel ç - Darbe harekâtı timlerinde görevlendirilecek personel d - Gözaltı timlerinde görevlendirilecekpersonel e - Hasar tespit timlerinde görevlendirilecekpersonel f - Kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecek personel. g - Özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilecek personel ğ - Gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilecek personel h - Alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel Yazılı emrin yerine getirildiğini gösteren görevlendirme çizelgesi ise İstihbarat Başkanı Kurmay Albay İzzet Ocak tarafından hazırlanarak Birinci Ordu Komutanlığı'na gönderilmiş. Ek-A kodlu belgede, "Görevlendirmede Yetkili" 24 general ile 72 subayın isimleri ayrıntılı bir şekilde yer alıyor. 10 maddede sıralanan timlerin başına ise rütbesine, isim ve görev yerlerine göre belirlenen 274 subay getirilmiş. Bu görevlendirme listeleri, Balyoz Harekat Planı'nda yer alacak askeri personelin Selimiye Kışlası'ndaki "rutin" seminerden tam üç ay önce, büyük bir gizlilik ve özen içinde seçildiğini gösteriyor. İşte 'seminerdeki' generallerin listesi 1.Tümg. Nejat BEK (1 nci Or. Kur. Bşk.) 2.Tuğg. M. Korkut ÖZARSLAN (1 nci Or.Hrk.Kur.Ybsk.) 3.Korg. Engin ALAN (2 nci Kor.K.) 4.Tuğg. Nuri Ali KARABABA (95 nci Zh.Tug.K.) 5.Tuğg. M. Kemal TUTKUN (4 ncü Mknz.P.Tug.K.) 6.Tuğg.UğurUZAL (8 nci Mknz.P.Tug.K.) 7.Tuğg. Gürbüz KAYA (18 nci Zh.Tug.K.) 8.Korg. Şükrü SARIIŞIK (5 nci Kor.K.) 9.Tümg. Behzat BALTA (3 ncü Mknz.P.Tak.Tüm.K.) 10.Tuğg. Halil KALKANLİ (54 ncü Mknz.P.Tug.K.) 11.Tuğg. Tuncay ÇAKAN (3 ncü Zh.Tug.K.) 12.Tuğg. Hasan Fehmi CANAN (33 ncü Mknz.P.Tug.K.) 13.Tuğg. Erkal Bektaş (65 nci Mknz.P.Tug.K.) 14.Tuğg. Ahmet YAVUZ (55nci Mknz.P.Tug.K.) 15.Korg. Ayhan TAŞ (15 nci Kor.K.) 16.Tuğg. Faruk O. MEMİOĞLU (1 inci P.Tug. K) 17.Tuğg. Kaya VAROL (2 nci Zh.Tug.K.) 18.Korg. Ergin SAYGUN (3 ncü Kor. K) 19.Tümg. Metin Yavuz YALÇIN (3 ncü Kor.K.Yrdc.ve 52 nci Zh.Tüm.K.) 2O.Tuğg.Yurdaer0LCAN (1 nci Zh.Tug.K.) 21.Tuğg. İhsan BALABANL(66 nci Zh.Tug.K.) 22.Korg. Doğan TEMEL (Harp Ak. K.Yrdc.) 23.Tümg. Hayri GÜNER (Harp Ak.K.Kur.Bşk.) 24.Tümg. Recep Rıfla DURUSOY (Slh.Kv.Ak.K.) TARAF |
Allaha çok şükür bir çorap söküğümüz daha oldu :) Bunu bari iyi çekelimde gitsin nereye kadar giderse
|
| All times are GMT +3. The time now is 07:42. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025