![]() |
http://img61.imageshack.us/img61/6699/duayd5.jpg
Son defa bakıyorum sana bulutlar, gökyüzü… elveda! Kuşların çığlığı, s/ağırlığı dünyanın... elveda! Acıyanlarım bana; (da) elleri böğründe kalanlarım... üzülmeyin; biter bir gün, acı yanlarım… Salkım saçak sancılarım… elveda! Ey gel geç Leyla, ey dünya… Ey kör sevdalarım... elveda... Ey, çöllerin Serabı… Ey, yandıkça yandıran tuzlu suyu denizlerin... elveda... Atamadığım çığlıklarım... Yollardaki izim... Dinmeyen sızım... Besteleri boynu bükük sazım... elveda... Gün b/atımları, hey! Dayanamam bu sarı/solgun bu "olgun" ayrılığa... Bu her akşamki kıyamete... Ah, ben ki sabahlardan geliyorum... Birdenbire bu vakitli elveda? Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya… Bak, avuçlarında tuttuğun zamanlar dağların ardına düştü... Titrek bir istasyona, çığlık bir v/edaya hazır mısın? Ne zaman gelir bu giden bahar! Bu kış hangi ölümdür! Sonbahar yaprakları kaç veda mektubudur! Ömrümüz kaç elveda... Kaç sonbahar, kaç çığlık... Saydın mı aynalarda değişen yüzlerini... Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya… Yol uzun... Her adım bir ayrılık... Kapı arkası gurbet ya... Yaka paça götürüyorlar bizi... Çocukluğumuzu, gençliğimizi... Bilsen ki her an bir zelzele... Duysan ki ne velvele... Sen iyisi mi ellerini alıştır vedaya... Ve duaya... Her derde devaya... Ali Hakkoymaz |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...huvegv7ju7.jpg
..ve hüve âlâ külli şeyin kadir Hz. Adem (a.s.) gibi 200 Sene boyunca Tevbe Mi Ettin? Hz. İbrahim Gibi Ateşe Mi Atıldın? Hz. Yusuf (as) Gibi Kuyuya Mı Atıldın? Yunus Peygamber Gibi Denize Mi Atıldın? Eyüp Peygamber Gibi Vücudunu Yaralar Mı Kapladı? Bilal Gibi Kızgın Kumlara Yatırılıp, üzerine Taşlar mı Kondu? Hz. Muhammed (sav) Gibi Taif'te Taşlandın Mı? Dişin Mi Kırıldı, Yüzüne Tükürük Mü Atıldı? Hicrete Mi Zorlandın, Sevdiklerinden Mi Ayrıldın? Hâlâ Moralin Mi Bozuk? Ne Düşünüyorsun, Dünyalık işler Mi? Üzüleceksen, Namazını Kazaya Bıraktığın için, Teheccüde Kalkamadığın için, Birinin Kalbini Kırdığın için üzül! Dünyanın Dört Bir Yanında Zulüm Gören Din Kardeşlerin için üzül! Üzülürsen, Kur'an-ı Yeterince Okuyup, Hayatına Tatbik Edemediğin için üzül! Üzülürsen, Peygamber Efendimizi, Canından, Malından, aile Bireylerinden, Her şeyden çok Sevemediğin için üzül! Üzülürsen, Hakiki Manada Kul, Efendimize ümmet Olamadığın için üzül! Üzül ama ümit vâr ol... Allah'a güven. Unutma ki Allah (cc) her sıkıntının zorluğun ardında mutlaka bir kolaylık, güzellik vermiştir ... Muhabbetle vesselam... |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...364resim11.jpg
Yaşlandığında Eyüp Sultan olmak istersen, gençliğinde âşık ol İstanbul'a! Bu ne dalgınlık_? yoksa sen de âşık mısın_? İstanbul'a_? |
zor/sıkıntılı anlarda sabretmek mi daha zor
Yoksa selamete erd(irild)ikten sonra şükür ve kabul üzeri hareket edip, nankörlük etmemek mi..? ******** |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/.../heyhatla7.jpg
şimdilerde alıp kalbimi, alıp yalnızlığımı gitmek istiyorum.. uzaklara… ötelere… en kadîm dostumun omzuna yaslanıp, ellerimi onun avuçlarına koyup şefkatini okumak istiyorum gözlerinden…uzağa yakın halimle yaşamayı sevisim, ötelere olan özlemimden olsa gerek. gözlerimin ötelere hayranlığı, yüreğimin ötelerde özlem giderdiğinden olsa gerek. sevgili dost, şimdilerde yüreğimin kuytusuna çekilip, dünyanın telaşlarını unutmak ve zihinlerde unutulmak istiyorum.. setreyleyen’in üzerime bir yokluk perdesi çekmesini diliyor yüreğim belki de, belki de ben setreyliyorum telaşlarımın karanlğıyla yüreğimi.. susturuyor cılız bileğim, içimin cılız sesini; dilim ki sükûtumun katili. sevgili dost, susmalı ve gitmeli, gidebilmeli… ardına bakmadan, cesurca; yâr hatrına, yâr’in yanına… / dostum, basak, dışarda yağmur var… sessizce, konuşan yüreklerimizi dinlediğimiz günleri özlüyorum. aldırmadan damlalara cemal gürsel’i adımlamayı istiyorum, yeniden.. kalbimi alıp giderken ötelere, adın dilimde dua olacak bilesin… nokta!/ |
Kırgın durduğuma bakma, aslında bende her şey aynı. Hüzünlere olan bu bağlılığım, eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki bana benziyor.
"Hiç değişmeyeceksin" diyor bir dostum. Bu söz, tarifi imkânsız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgâr müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulunamıyor. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir damla oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden. Ben aslında rüzgâr olsam, hep doğudan eserim. Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına eminim. Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım. Ben aslında anladım, cami avlusuna terk edilen kundaklı bir çocuktan bir farkım olmadığını. Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu. Ben aslında, cürmün kadar yer yakardım. … 'Neyse' deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı anlamalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildir artık. Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktur. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim sıkca tutmalıydım bana uzanan elleri. … Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı… … Yine değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kim bilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı'nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum. Belki de oturup ağlayarak başlayalım değişmeye… Oturup ağlayalım halime. … Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terk eder beni böylece, kim bilir… ZeYNeP öZCaN ŞeKeR |
Alıntı:
harıka bi şiir :gül:ellerıne emegıne saglık.arkadasım :) |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...i/esir2aq6.jpg Sevmek,sevgiliyi bir beyaz güvercin gibi avuçlarına alıp okşamak ve yüreğine bastırıp korumaktır. Ama sevgiliyi daha güzel ufuklar bekliyorsa onu salıvermektir sevmek. Onun uçsuz bucaksız gökyüzünde kanat çırpışlarından sonsuz haz duymaktır sevmek. Onun kendisinden uzaklaşmasına üzülmek değil,hakikatin semasına yaklaşmasına sevinmektir sevmek. “Beni bırakıp nereye gidiyorsun?”demek değil,” gittiğin yerde dualarımla seni koruyacağım”diyebilmektir sevmek. Nedir SEVMEK? Sevgilinin ayakları altına serilmek değil mi? Sevgilinin varlığında yokluğu göze almak değil midir sevgi? Ey sevgili! Ben seni taşıyan toprak, sen o toprakta biten bir gül; Sen gökte salınan bulut, ben yere düşen bir damla yağmur... İ.Acarkan |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...ereareuea4.jpg Bazen öyle ağırlaşırkı insanın yüreği,öyle dolarki göz yaşları,ihtiyaç duyar insan CaNINN diğer yarısına ama o kadar uzaklardadırki mecbursundur YALNZLlĞA... |
kevnden vaktileyle
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...1214737809.jpg (hüzün) hayatın hayatımın içinden sokulup alınalıberi... değişti... baskalastı her zerre sanki... heceler ... heceler kendini huzne gelin etti... leylime kara dustu bilesin Hasret(l)im... Bilesin huzne calıyor ardından herseyin rengi... (hasret) Şimdi zaman haziranın bağrında;kendine dusman... hasretim azmıs gibi hasretler calıyorum bir de gurbet kuslarının kanatlarından... çoğaltıyorum hasretini,çoğalıyorum sana;senin hasretinde an be an... hayaller biriktiyorum yasanmamıslıklardan, yasama sığdıramadıklarımızdan... ve feryatlar... feryatlar dinliyorum, prangalı ve hapislik ve mecburi sususlardan... (biz ve düş) Biz... iki farklı zamana dusen iki ayrı ömrun emanetcisiyiz... baska renkleri sıyırmısız zamandan gecen her saniyeyi aklastırıp saçlarımıza dusurmek olmus nasibimiz... her tel akın sinesine bir ömurluk dusler yuklemişiz... Bir dusun uğruna omrumuzden vazgecmişiz... ufkumuzda tullenen her düşe birbirimizin adını vermişiz... ve beklememişiz kimseden anlamasını... yurekce konusmalarımızı Rahmandan baskasına dinletmemişiz. Vuslatın esiğinde binbir umutla beklemişiz ... beklemişiz de ömrumuze yazılan hasretten bir adım oteye gidememişiz... sızı dusmus yureklerimize belki; belki tıkanmıs nefesimiz. Ama biz... biz vuslata yasaklı olusumuza da hamdetmeyi bilmişiz. Avuclarımıza duslerimizi kondurup; arsa yukseltmişiz... Dua demişiz dusumuze; duamızı da dusumuzu de bir etmişiz... (...) Ey DERDİM... Yureğime fer bilip, yureğinde dinlendiğim... Senden değil gidişim, sen değilsin omrunden gittiğim bilesin... sadece yakısmadı bu dus bu zamana, dusumuzu bu dunyayla kirletmeyelim... |
http://img2.blogcu.com/images/g/e/c/...tisi/hayat.jpg
Ah vefa, nerde kaldın! Bıktık şu her gün birkaç defa yemini bozup ahdinden dönenlerden. Her sözü mübâlağa, her davranışı sun'î nâmertlerden ve vefa duygusundan mahrum uğursuz gönüllerden!.. Ve nerdesiniz! Ey bir vefa düşüncesiyle sözleştiği yerde günlerce kıpırdamadan bekleyen vefalı dostlar!.. Nerdesiniz ruhuyla bütünleşmiş vefa timsali er oğlu erler!.. Nerdesiniz bir vefa uğruna harap olup, turâb olup gidenler ve çok bereketli bir devrin ak alınlı insanları!.. Kalkın; girin ruhlarımıza. Kamçılayın hayâllerimizi ve boşaltın vefa adına ne taşıyorsanız hepsini sînelerimize!.. Mertliği, yiğitliği, vefayı bütün bütün unutmuş sînelerimize. Bizleri bu yeniden diriliş yolunda Hızır çeşmesine ulaştırın! Gelin, gelin de şurada burada dolaşıp duran şu üç-beş vefalı insanı, ümitsizlik ve inkisardan kurtarın!.. alıntı |
|
cok güzel bir sayfa olmuş emegine saglık ..
|
http://img229.imageshack.us/img229/9...ge01gy3fc6.gif
İçimdeki sevgi her şeyi aşmıştı da Bir sana mı ulaşmadı yâr Bu yüzü herkes güldüremedi Sen mi ağlattın yâr... Yüreğimde yangın çıktı o gün Sen mi aldattın beni yâr Çok seviyordun, çok üzülüyordun da Özlemin bitti mi yâr Sana olan özlemim beni boğardı Özlemimi de aşıp, sen mi öldürdün beni Sevdamı bilirdin de, seviyorum derdin Buna rağmen sen mi gittin yâr Hep yanındayım döneceğim derdin Bekle, pes etme, beni unutma derdin Sen yoktun ama hayalin yeterdi Yollar açıldı da yâr, sen gelemedin.. Sana sarılacaktım doya doya Ayrılamam senden derdin hep bana Yağmur altında özgürce dolaşacağız derdin Yağmur yağmadı mı oralarda yâr.. alıntı |
http://img387.imageshack.us/img387/5913/imzark2.jpg
Gül hüznü var bu şehirde..Vakti gelmiş vedanın..Vakit Tamamdır artık...yolculuk başlamalı...!Ey şehir ahım var sende...Ahım GecelerinDe..!" |
http://img57.imageshack.us/img57/7928/siir10179jh6.jpg Bütün vitaminlerimi aldım söylediğin gibi; A-vitamini,B-vitamini,C-vitamini... Senin sevdiğin gibi topladım saçlarımı. Aynaya baktığımda ağlamamaya çalıştım. Ama olmadı... Hergünkü gibi,bügünde hayatın yan etkileri devam etti üzerimde.... Bir elimde özlemlerim,bir elimde yitirdiklerimin enkazları... Sabun köpüğü gibi kayıp gitti avuçlarımdan sevinçlerim. Yine başaramadım anne. Yine sevmek boğazımda düğümlendi... Ne yaptımsa gideremedim acısını... Sadece bir gün istemiştim... Mutlu olmak için bir gün çokmuydu sence. Bir kelebeğin ömrü kadar kısa sürsede inadına yaşamak istemiştim. Oysa ne büyük bir özlemle kucaklamıştım, Beklemeyi bile onunla sevmiştim. Şimdi yarım kalmışlıkların gölgesinde ince ince sızlıyor içim... Benim mutluluklarım camdan... En ufak bir esintide parçalanıyor. Kırıkları yüreğimi kanatıyor. Bana mutlu olmak yaramıyor anne... Bir mezar taşı kadar soğuk bedenim... İçimde kasırgalar,fırtınalar kopuyor. Daha ne kadar dayanabilirim sence. Senin ördüğün hırka var üzerimde. Hep sıcak tutar demiştin verirken gülümseyerek... Yüreğim üşüyor ısıtamıyorum... Sevmek bana yaramıyor anne... ALINTI |
http://img182.imageshack.us/img182/3195/gozkalpqp9.jpg
Goz, kalbin elcisidir. Onu vazifelendirir, arastirmaya gonderir. Guzel ve manzarali bir sey bulmussa, memnuniyet duyar. Fakat goz, cogu defa kalbin basini belaya sokar. Zira oyle guzellikleri, haber verir ki; ne hepsini elde etmeye, ne de ayriliklarina tahammule kalbin gucu yeter. Bakislarini Allah'in rizasi haricinde saliverenlerin hasretleri, devamli olur. Cunki bakmak, sevgiyi netice verir. Ve kalb, bir alakaya sahip olur. Sonra bu alaka kuvvetlenir; vurgunluk derecesine varir ve kalbi kaplar. Goz bakmaya devam ettikce vurgunluk hali kalbden ayrilmayacak bir sevgi halini alir. Sonra bu asiri sevgi aska doner ve cilginlik halini alir. Artik kalb, kole olmustur ve layik olmayana kulluk yapmaya baslar. Butun bunlar, bakmanin cinayetleridir. Bir emir iken, simdi bir esirdir o. Kalb, dustugu haller icin, gozden dert yanar. Goz ise "Ben senin memurundum", der. " Bana vazife veren sen degil miydin?" Butun bunlar, Allah'in sevgi ve bagliligindan bos kalan kalblerin belasidir. Kalb Allah'i sevmek icin yaratilmistir. Bu yuzden sevgilisi "O" degilse, kullugu baskasinadir. Ibn-i Cevzi |
''Öpeyim de geçsin.'' derdin. Kalbim çok acıyor anne, ÖPTE GEÇSiN ! |
http://img30.imageshack.us/img30/113...0e0f890a19.jpg
mutluluk onun için ulaşılması en kolay şeydir, büyüklerin aksine!!! |
http://img352.imageshack.us/img352/7...014f2a7oh6.gif
Çok bişey istemiyorum... Sadece gözlerim ve yüreğim çocuk kalsın... |
http://www.loadtr.com/b-15761-KIRGINIM_S%C4%B0ZE.jpg
kırgınım size, beni ANLAMADINIZ... bilmek İSTEMEDİNİZDİNLEMEDİNİZ, BİLMEDİNİZ.... derdim yok SANDINIZ kendinizi tek dertli BİLDİNİZ... |
|
http://www.vaktileyl.com/images/stor...ler_408499.jpg
Ben, sana; “kırılmamak için” beklerim! .. Ben, sana; “gücenmemek için” beklerim! .. Ben, senden her gelene; “can-baş üstüne” derim! .. ..... Anlatabiliyor muyum? .. § Sen, içimde isen; “Ben”sin artık! .. ..... Değil mi? .. § Bir şeftali yediğin zaman, yahut bir elma... Veya bir kek, çikolatalı... Ya da bir meyveli pasta... Ne farkeder, aynı değil mi hepsi? .. Yani, sen... Bana dahil olduğun zaman... Güzelliklerin bende kalırken, varsa eğer bünyeme fazla gelen onlar atılıyorlar benden! .. § Sen, gönlüme dolmuşsan ve artık bende bir ben olmuşsan... Yani bendeysen eğer; sana kırılmak, en son gelir hatırıma... Derim ki; Artık büyüdüm çünkü, bir de o var içimde... § Gönlüm, kucaklamışsa onu... Nasıl olur da; ne gelirse “can”dan, “cânüstüne” bilinmez? .. Nasıl hazır beklenir; Kırılmak, ve gücenmek ve öfkelenmek için? .. § Ve sen; Zihnimdeysen, ve aklımdaysan, ve kalbimdeysen... İçimdeysen... Bende isen yani; Nasıl “ben” olmazsın ki? .. § Ve ben, nasıl olur da “ben”i; Bir “başkası” bilirim? .. § Ben, sana; “kırılmamak için” beklerim! .. Ben, sana; “gücenmemek için” beklerim! .. Ben, senden her gelene; “can-baş üstüne” derim! .. Muammer Erkul |
şimdilik avuçlarıma alamıyorum gülü, dikenlerini avuçlayabiliyorum. razı oluyorum can’ımın yanmasına; can’ımı yakıyorum avuçlarımı sıkarak… ey benim sîne-i nurum, ey benim nûr-u aynım, ey benim sabrı cemîl’im, ey avuçlarımı dikenlerine rağmen kendine toprak bildiğim gül’üm, şimdilerde yakubî bir soluktur içime çektiğim, dilimin kıyısına dokunan, bir baba yüreğinin niyazı kadar beyaz; “artık bana güzel bir sabır yakışır!” dilim, Yusuf’umu besleyen bir dua için dokunur söze. bir Ysusuf kuyumda ağlar, arşta yükselirken adı bir Yusuf nazarımdaki kıymetini bilmez, eza olurken ahvali sol yanıma… bir Yusuf, yusufluğunu bilmez; ve ben korkarım bir hasetlik canına dokunur Yusuf’un diye… ben korkarım karanlık eza olur yüreğe diye… ey benim derûnumdaki sevda, yarınlarıma dair hüsn-ü zannım, hatrına niyaza dokunur dilim her dem, hatrına yüreğim buruk heyecanlar yaşar doğan günle, hatrına boyun bükerim sevgili’ye, hatırı sayılır olurum diye yar nazarında.. ey benim avuçlarımı kanatan sevda, derinliğim kadardır avuçlarımda açtığın yara, ne içimi imar ediyorsun sevinçle, ne de sûretime mutluluğun resmini çizebiliyorsun. ben üzerine titriyorum bir çocuk gibi, büyümeni istiyorum, büyütmeni istiyorum beni yâr nazarında.. ey benim lisanını hala anlayamadığım sevda, sükûtun dağlar gibi içimde, rengin gece misali. leyl’im der susarım şimdilerde -sen gibi yücelirim “yâr” makamına diye… ey cemil’in letafeti, yûsufî güzellikte değil sûretim yakub kadar sabırlı da değilim, ama bilirim ki içimde büyürsen; sultanı olacağım bir beldenin. gözlerim aydınlanacak, aydınlık olacağım mısır’a.. ey içimdeki sevda, içimin nil’i olursan, ereriz huzura; can oluruz bir kurak beldeye… sare/nokta |
"Ey! gelmişin ve geleceğin Rabbi. Ey! isimlerin sahibi, ben ayağımın nerede sürçtügünü, ben hatamı, ben yanılgımı adımı bilir gibi biliyorum. Ben bin kerre kabul ettim kabahatimi. Sen bir kere affet." ~ Lâ~ |
http://dusuncekahvesi.files.wordpres...pg?w=239&h=239 Değil mi ki, isteğe yaklaşınca,istememeyi istemek artık imkansızlaşır. Bu yüzden değil mi Rabbim,senden gelen yasaklar “yapma”ile değil”yaklaşma”emri ile başlar. ~Yûsuf İle Züleyha~ |
Bana bir isim ver, varlığım olsun.
Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Âdem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi. Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti. Ve başına bir şey gelmiş gibiydi. |
http://img706.imageshack.us/img706/3...7820070104.jpg
Öyle bir kaybolsa ki yollarım, kaybolanı nerede bulacağıma dair ufak bir fikrin sahibi olduğumda yaşım otuz üçü bulmuş olsa. O kadar çok yollarda o kadar çok vakit kaybettiğimden mi? Kedimi bir o yana bir bu yana vurup durduğumdan, bir türlü karar tutturamadığımdan mı? Erken bir fark edişin bilinci neden bu kadar geç kalmış olsa, hiç anlamasam. |
sevenler birbirlerine yara izlerini gösterirler.
ilk önce bunu yaparlar... sana ruhumu açmadan önce bil ki incinebilirim demek için... çünkü, en çok sevdiklerin yaralar seni... alper canıgüz - gizliajans |
Kalbe konuşur gül.. Ve herkesin kalbi vardır.. Öyleyse gül herkes iledir ve herkes içindir.. Nazan Bekiroğlu |
” Aşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır.
Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok acıyacak.” Hz. Mevlana |
Sen daha hayatı, sevgiyi, gerçeği, yalanı tanımıyorsun. Doğmak için İnsanlar acımasızdır küçüğüm. Sana seni, kendini, kalbinde taşıdığınsebebin ne bilmiyorsun sevgini, duygularını unuttururlar. Tüm kalbinle savaş açsan, silahın ne olursa olsun yenilirsin. Savaş kötüdür be küçüğüm! Ama mecbur ederler. Bir gün gelir, en yakının senin en uzağın olur, hiç tanıyamayacağın hale gelir. En uzağın, hiç tanımadığın senin en yakının, canın olur. Onun için canını verebilir hale gelirsin. Gözden uzak da olan gönüldende uzak da olur derler ya küçüğüm, inanma! Sen onu gönlünde yaşatırsan sana hep yakın olur. Sevmek güzel duygudur, ayrılık olmasa! Güller güzeldir, dikenleri olmasa!Sana iki örnek. Hep bi güzel vardır ama katlanman gereken engeller vardır o güzel olana kavuşman için. Sevmek güzel duygudur, ayrılık olmasa! Güller güzeldir, dikenleri olmasa!Sana iki örnek. Hep bi güzel vardır ama katlanman gereken engeller vardır o güzel olana kavuşman için. Öğrenmenin sınırı yoktur! Sen hep bildiğini sanırsın, ama bilmediğin çok şey vardır hep. Hayat budur. Ağaçlara bak küçüğüm! Onlar yağmurdan yararlanırlar, toprak sayesinde buyur. Meyveler açar, insanlar alır. Ağaçlarda, insanlarda hep başka şeylere bağlı olarak yasarlar. Dünya menfaat dünyasıdır. Kimse kendinden başkasını düşünmez. Bir ananın evladını yangında unutup, kendi canını kurtarması gibi. Bir evladın nankörlüğü gibi. Bir kızın olur, el bebek gül bebek büyütürsün. Çok seversin. Canının bir parçası olur. Ama bir gün gelir alırlar elinden. Sense elin kolun bağlı hiçbir şey yapamazsın. Geri dön diyemezsin. Hayat bir savaştır. Tek silahın aklın ve inancındır. İnsanlar, acılar, kederler, kaderin düşmanındır. Onlara karşı tek başına savaşmalısın. Kazanmak için, mutlu olmak için,gülmek için, özgürlük için, kavuşmak için savaşmalısın. Kanının son damlasına kadar! Sen sen ol küçüğüm, kanma, yenilme, öğren!Ortam ne olursa olsun yasa! gül hayata gıcıklık olsun. Düşmanlarını sevindirme. Kendini bil. Ezme, ezdirme ezilme. Sev sevebilirsen. İktibas |
Aşkın Dili Kuş Dili Gibidir, Ona Süleyman Gerek.
Aşkın Sabrı Sonsuzluktur, Ona Yus'uf Gerek. Aşkın Esintisi Tufan Gibidir, Ona İsrafil Gerek. Aşkın Yolu Dağ, Kır Ve Çöldür, Ona Kerem, Ferhat ve Mecnun gerek. Bendeki Aşkın Tarifi Yok Sevgili, Onu Anlatabilmek İçin Yaşamak Ve Yaşatmak Gerek. |
Sevmek
Güzel meslek Ama zor Can dayanıyor Dayanmasına Ama yürek Gitti gidecek Bedri Rahmi Eyüboğlu |
http://img216.imageshack.us/img216/1...7141743px0.jpg Sana yusufi bakışlarla bakamadım belki ama Züleyhadan daha çok yandım Züleyha… Kaderiydi gömleği arkadan yırtılmış Yusuf Ve Kuyu… Kaderiydi züleyha’nın Kuyu züleyha’yı saklıyordu,düşen Yusuf da olsa Ve aşk yusuf’u yakıyordu,züleyha’yada düşse Çünkü aşk ikilik bilmiyordu… Kadir Çaça |
"Unutmak için hatırlıyoruz her defasında hayatı. Sen!.. Karanlıkta yüzüme çarpan türkü!.. Mağrip uzağı bir bakış kondurmuş kaygan sevdalarına hazan. Özüne ev sahipliği yapan mahcup yüreğim sorar sana: Sükuttan gayrı ne paklar beni? Tüm ilk sözleri sen al; ol gibi, oku gibi, aşk gibi... Son sözü ben örterim üzerime; öl gibi..."
|
http://img225.imageshack.us/img225/8995/keman3ij7.jpg,
Akşam olmakta uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi gecede keman hıçkırıkları, başımda gam belki analar ağlamaktadır uzak bir kentte yittik çocuklar, yorgun babalar ve yüreklerinde ezikliği çaresizliğin belki herkes bir yarayı sarmaktadır kendi içinde kimbilir kimsesiz bir ölümü karanlığında |
Yine aynı şey ...
Dağılıyor mevzu . Beynimde uçuşuyor kelimeler ... Olay demetleri , Bir sürü konu… Ne de çok şey var ... Anlatmak istediğim . Yazmayı ... Konuşmayı dilediğim ... Eksenim çekiyor beni . İzin vermiyor ki ... Benden kurtulamıyorum ... Diğerlerine vakit kalmıyor ki! Talha Bora Öge |
Aradığımı bulamıyorum diye üzülme ...Bu dünyada "aramanın kendisi " bir çokları için arayıpta bulunamayacak bir hazinedir.
Senai Demirci - Can Kırığı |
All times are GMT +3. The time now is 09:53. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025