![]() |
Niyet okuma ve kendi doğrularını dikta etme adına başvurduğumuz bu yöntem sürekli kimi cevrelerin ahlakı olmuş. Yıllardır usanmadan oyuna gelme islami kesimde hasar oluşturma adına kartel basının üzerimize oynadığı oyunu düşünmeden peşin hükme peşin yargıya kapılma bir tür hastalık olmuş.
Elbette Hoca efendinin bir çok görüşleri bir cevre tarafından benimsenmeyebilir , söyledikleri bir çok farklı tarafa çekilerek onun üstünden kendi doğrularımızı savunabiliriz. İnsani yardım gemisinin seyre çıkmadan önce bir insanın endişelerini dile getirmesi olan olayların hayra dönüp dönmemesini peşin hissedememesi nedir ki . Bir çok kişi olayların bu yönde faydalı kullanılabileceğini hissettiğinimi düşünüyorsunuz baştan başa takdir meselesi . Bu olay çok daha kötü şeylere gebe olabileceği gibi şimdiki gibi diplomasi zaferi ile hayra dönebiliyor. Ama bir insanın diplomasiye önem vermesi israilin o bölgedeki oteritesini dikkate alarak insanların başına bir şeyler gelmesinden cekinmesini dile getirmesi insani değilmidir ki ? Bırakalım böyle şeylerde fitne arama işinide bir kısım medyanın Ak partiye topluca oynadığı oyun için şifreleri bozalım. Bakın önümüzde secim var bir çok medya sivil hareketler kimi siyasetciler ortak olmuş ak partiden kurtulmanın caresini arıyorlar son kurtuluş olarak önümüzdeki secimleri görüyorlar. Bu vahşet olayı ile islami kesimde oluşan şahlanışın korkuları kimi cevreleri rahatsız etmiş olmalı bunun yansımasının secimlerde olur endişesi ilede islami kesimde fitne arayışı içindeler , söylenen şeyleri farklı yorumlayıp insanların uhuvvetini bozma peşindeler lütfen bu tarz oyunlara gelmeyelim. Son olarak beyan hakkında samimi endişe taşıyan arkadaşlarımız olabilir onların samimiyetinden şüphe edemeyiz ama lütfen oyun oynayanların farkında olarak çok daha ılımlı ve anlayışlı yorumlarda bulunursak memleketimiz ak partimiz için gerekli hassasiyeti göstermiş oluruz. |
??? F.Gülene saldıranlar iyice inceleyin demeci ne yapıp edin haklı çıkarmaya çalışın.Ayıp bir şey o koskoca alim adam her ne derse doğrudur.bir bildiği elbette vardır.
|
Alıntı:
Allah razı olsun. Yazdıklarınıza katılıyorum. Alıntı:
Farkındaysanız konu açıldığında hemen yorum yapmadım ve bekledim. Gazete haberlerine itibar ettiğimin değil tam tersi itibar etmediğimin göstergesidir bu. Zaman gazetesindeki o yorumdan sonra bu konuşmanın olduğunu kabul ettim, çünkü hayır böyle bir konuşma yoktur hocaefendi bunları söylememiştir denmiyor söylenenleri toparlamaya çalışılıyordu zamanda. Alıntı:
Otorite değil de yönetim diyelim. YÖNETİME BAŞKALDIRMAK olarak kabul edelim. Hangi yönetim? İsrail yönetimine başkaldırmayalım mı? ne demek yönetime başkaldırmak? Zalime boyun eğmek,sessiz kalmakta zalimliktir. Üstelik de gazze israil toprağı değildir dolayasıyla gazzenin yönetimi olamaz. Alıntı:
Peki binlerce insan da mı sırf bulandırmak için yapıyor bunları? açın netteki tüm yorumlara bakın internette, herkes hocaefendinin bu yorumuna hayret ediyor, filistin sevdalıları şokta, filistin düşmanları ise ilk kez evet ilk kez fethullah hoca doğru söylemiş deyip tam destek veriyorlar. niye??? Alıntı:
Yorum yaptığın haberi okumadan mı yazıyorsun? Haberde aynen şöyle deniyor: Alıntı:
Alıntı:
İsraile başvurduklarını defalarca başvurduklarını ama cevap alamadıklarını söylüyordu. Diplomatik yöntemler sonuna kadar zorlanmış. Diplomatik olarak bir sonuca ulaşılamayınca orda olan zulme karşı zalime karşı bu organize yapılmış. Hocamız bunu amerika gazetesine söyleyeceğine keşke bir telefon açsaydı bülent yıldırıma ve sorsaydı daha iyi olmazmıydı? bülent yıldırım; üzüldüm, kırıldım dedi ama fazla konuşmuycam, hocaefendinin bizi aramasını veya ikinci bir açıklama ile bunu düzeltmesini bekliyorum dedi. HERKES KENDİSİNE YAKIŞANI YAPAR. Alıntı:
ne demek yahu f.gülene saldıranlar???? Niye saldıralım? Eleştirmeyelim mi? Bize göre yanlış olan bir şeye yanlış demeyelim mi? Niye saldırı olsun. Hocaefendiye asıl zararı sizin gibiler veriyor, yanlışını söylemezseniz insanları yanlışta devam ettirirsiniz. Yanlışı söyleyen her kim olursa olsun söylemek insanlık görevidir. |
Bu Tevil Olmadı Abdülhamit Bilici
04.06.2010 18:41 Fethullah Gülen’le bugün Wall Street Journal gazetesinde yapılmış bir röportaj yer aldı. Röportaj önce Hürriyet gazetesinin sitesinde yer aldı. Ardından bu röportajı tevil eden bir yazı Zaman gazetesinin internet sayfasında yayımlandı. Fethullah Gülen'in röportajda söyledikleri üzerine fazla bir şey söylemeye gerek yok. Çünkü devleti dolayısıyla iktidarı kutsallaştıran zihin genetiği böyle çalışıyor. Onun zihninden duymaya alışık olduğumuz ifadelerdi bunlar. Daha da tuhaf olan Abdülahmit Bilici'nin kaleme aldığı tevil yazısıydı. Yazının girişinde şöyle diyor Bilici, "Röportajda Gülen, Türk kamuoyunda Gazze olayıyla ilgili görüşlerden farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor." diyor. Farklı bir bakış açısı değil aslında bu. Siyonist korsanlığı neredeyse meşrulaştıran bir bakış. Sonra Gülen'in söylediklerini üçe ayırıyor: "Başka konuların da ele alındığı röportajın Gazze'yle ilgili kısmını ve Gülen'in bu mevzuya yaklaşımını 3 noktada değerlendirebiliriz: Bir, yardım gönüllülerinin bulunduğu gemiye yapılan o korkunç müdahale öncesi izlenen yöntem ki Gülen bu noktada diplomatik yolların sonuna kadar zorlanmasında ısrar ediyor. İki, İsrail askerlerinin müdahale biçimi ki onu 'çirkin bir manzara' diyerek eleştiriyor. Üç, şehit olan vatandaşlarımız ki, bunun için Gülen taziye yayınlayarak üzüntülerini ifade ediyor." Ardından yazının sonuna kadar Mavi Marmara özelinde yaşananları anlatıyor Bilici. Gülen'in her şeyi bilen,(!) analiz eden yaklaşımlarına sahip çıkılmasını bekliyor: "Belki birçoğumuzun gündemine İsrail'in kanlı müdahalesinden sonra giren bu hadise, böyle bir eylemin yapılacağının duyulduğu ilk günden itibaren Hocaefendi'nin gündemindeydi. İyi niyetle atılan bu adımın, olumsuz bir şekilde sonuçlanacağı endişesi içindeydi. Çünkü İsrail'in benzer durumlardaki tepkilerine bakıldığında, endişe etmekte de haksız sayılmazdı. Nitekim yakınındaki insanlara, gemiler daha harekete geçmeden, İsrail'in nasıl tepki vereceğini tahmin etmenin güç olduğunu, bir sorun çıkmaması için diplomatik yolların sonuna kadar zorlanması gerektiğini söylüyordu. Bu sağlanamayacaksa, kritik bir zamanda Türkiye'yi savaşın eşiğine getirecek bir krize meydan vermemek için başka yolların aranması gerektiğini düşünüyordu. Endişe etmekte haklıydı. Gerçekten de İsrail Hükümeti, ne yapacağı kolay kolay kestirilemeyen, küçük bir sebeple bile dünyayı ateşe verebilecek hamleler yapan bir ülke haline gelmişti. İki askeri esir düştüğü için Lübnan'ı yerle bir eden, yine bir askeri Hamas tarafından esir alındığı için işgali altındaki Gazze'ye savaş açarak 400'ü çocuk 1500 insanın ölümüne yol açan, Türkiye gibi bölgedeki en yakın ülkeye büyükelçisini alçak koltuğa oturtarak ders vermeye kalkışan bir yönetim. Bunları hesaba katınca, hele meydan okur gibi tavrın iyice tahrik edeceği bir yardım hareketinin nereye varacağını kestirmek zor değildi. Önce bu insani yardım konvoyuna katılacağı duyurulan bazı Ak Partili vekillerin, daha sonra bundan vazgeçmiş olması da aslında bu endişelerin ve doğabilecek sonuçların öngörüldüğünün işareti. Nitekim Gülen, dün Wall Street Journal'da yayınlanan röportajında da bu büyük endişelerden kaynaklanan görüşlerini dile getirdi. Sağduyunun, aklıselimin yorumuydu söylenenler. Sivil insanlara, uluslararası sularda yapılan müdahaleyi ve ortaya çıkan tabloyu çirkin bulduğunu söyleyen Gülen, devletin ve bu işin öncülüğünü yapan İHH'nın, çocuk, yaşlı ve kadınların başına gelebilecek sıkıntıları, can kaybı hatta savaş riskini öngörerek diplomatik yöntemleri sonuna kadar zorlaması gerektiğini vurguluyordu. Acı da olsa bunca olay yaşandıktan sonra, Gülen'e göre yapılması gereken ilk iş, gerçeğin ortaya çıkması için Birleşmiş Milletler öncülüğünde şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yapılması." Gazze'ye yardım götüren gemilerin organizatörlerinden biri olan ve 100'den fazla ülkede yardım faaliyetleri gerçekleştiren İnsani Yardım Vakfı'ndan (IHH) kısa bir süre önce haberdar olduğunu söyleyen Gülen'in, "IHH'nin politik bir amaç güdüp gütmediğini söylemek kolay değil." açıklamalarını ise atlıyor Bilici. İHH üzerinden karalama kampanyası başlatılan bu süreçte bu sözlerin nasıl yorumlanacağı konusu daha çok önem kazanmaktadır. Sonra da bu kadar övdüğü Gülen'i ayaküstü konuşmalarda ne söylediğini bilemeyecek bir konuma düşürüyor: "Bu görüşlerin doğru anlaşılması için röportajla ilgili bir hususu bilmek lazım. Öğrendiğim kadarıyla ve okunduğunda da anlaşılacağı gibi bu görüşme, Gazze krizi üzerine düşünülmüş bir röportaj değildi. Olaydan birkaç hafta önce yapılmak istenen bir röportajdı ve yazılı cevapları günler öncesinden gazetecilere ulaştırılmıştı. Fotoğraf çekimi için kısa süreli bir araya geldiklerinde tüm dünya bu konuyu konuştuğu için, Gazze meselesine girilmiş ve bu konu diğerlerinin önüne geçmişti. Meseleyi bu boyutundan çıkararak, sanki sadece bu mevzu için röportaj verilmiş gibi değerlendirmek doğru olmaz." Gülen'in açıklamaları için çok şey söylenebilir ama ne söylediği oldukça açık olan açıklamalar için bu kadar tevil yaparak yanlışlığı/zulmü temize çıkarmaya çalışmak hiç mi hiç doğru olmaz. ASIM ÖZ / HAKSÖZ-HABER *** Ben yanlış anladığım gibi başkaları da yanlış anlıyor demek ki hocaefendiyi! |
Bu sefer olmamış.
|
Alıntı:
Konu başlığındaki haberin içinden: Alıntı:
Alıntı:
daha fazla yorum yapmaya gerek var mı? Gazze saldırısından önce konuşmuş ama 9 Türkün hayatını kaybettiğini biliyor!!!! Ve yine saldırıdan önce konuşmuş ama "bu olayda suçluyu bulma işinin BM'ye bırakılmasını" tavsiye edebiliyor!!!! |
Gülen'in açıklaması akla ziyan: 1.Sivil itaatsiz bir eylem için otoriteden izin alınır mı? 2. Uluslararası sular İsrail egemenliğinde mi ki İsrail otorite kabul edilsin? 3. Türkiye devleti tanıdı diye vatandaşlar İsrail'in meşruiyetini tanımak zorunda mı? Cemaatin işi zor, haklılaştırmak zorundalar. Geçmiş olsun, kolay gelsin.
Taraf Gazetesi Yazarı Hilal Kaplan |
Fethullah hocayi her zaman ayrı bir yerde tutarım...
Ama bu açıklama biraz yanlış olmuş galiba... Sonuçta filistine destek için yapılmış bir sefer için neden israilden izin alalım? |
bu aciklama bende cok büyük bir hayal kirikligi yasatti o yüzden bu konuda "lal" olmayi tercih ediyorum!
|
Alıntı:
|
Haber röpörtajda özellikle "otoriteye baş kaldırmak" ifadesi var
Ancak Gülen'in resmi sitesinde bu ifede yok Gazete bu kısmı maksatlı yazmış olmalı http://tr.fgulen.com/content/view/18467/11/ Gülen'i yakından tanıyan insanlar onun bu tarz ifadeleri kullanmayacağını bilir Yapılan röpörtaj anlaşılıyor ki maksatlı yayımlanmış Bu yüzden eleştirmek hakkınız olsada henüz erken |
bu konuyu milli görüs konusuna dönüstürenlerin art niyetli olduklarini düsünüyorum.. Nedense bazi kesimler kiyaslama, cekisme, karalama gibi kavramlarla cemaatler arasina fitne sokuyor ve marjinal kisilerde bu fitneye alet oluyor!
|
yıllardan beri ülkemide süregelen bir karalama kampanyasının bir parçası olmasını umuyorum. Fethullah Gülen hocadan böyle bir demeç geleceğini düşünmüyorum. Düşünmek dahi istemiyorum.
Bilindiği üzere Bundan daha önce Prof.Dr. N. Erbakana, Başbakan Erdoğana, Eski Başbakanlardan Ali Adnan Menderese alenen karalama kampanyasında bulunulmuştur. Ki bu verdiğim isimler en üst düzeyde görevdeyken. Şimdi bunların Asıl gayesi İslam alemini birbirine düşürmektir. Hadi bunlar bi tarafa Diyelimki Fetullah Gülen hoca böyle bir açıklama yaptı. Biz yine islam alemi olarak bu demece göre birbirimizi kırmak hele hele birbirimize itimatsızlık yapmak gibi bir lüksümüz yoktur. Kim ne derse desin tek bir doğru vardır oda hepimizin bildiği. Her insan hata yapabilir. Her hatanında düzeleceği mümkündür. Bizlere müsterih olmak düşer. Fetullah gülen Hocanın hizmetleri ortadadır. Allah Ondan razı olsun. Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz (ben Fetullah Gülen Hocanın cemaatine mensup biriside değilim) |
Müslüman alemi içindeki Cemaatler bile böyle birbirlerini yerken, birbirlerinin açıklarını yakalamaya çalışırken, birbirlerinin açıklarını herkeslere gösterip aha bu adam yanlışdır diye yırtınırken, müslüman devletlerin bir olmasını beklmek abesle iştigalden başka birşey değildir...
|
Ay şu hale bak Allah aşkına.. :)
''aa Fetullah Gülen böyle mi demiş?? :şaşkın: cık cık cık.. Ay inanmıyorum,hiç beklemezdim şoktayım'' :şaşkın: Bazı şaşkınlıklar hiiç samimi gelmedi bana :) Daha evvel Fetullah Gülen için atıp tutan sonradan buraya gelip 'ay hiç beklemezdik yaa'' diyenlerinkine hele.. Kimi kandırıyorsunuz yahu.. Amacınız belli,lafınızın gittiği yer belli.. Konuyu açan Kardeşim!.. Amacınız Fetullah Gülen'in verdiği demeç ise eyvallah fikirleriniz sizindir ilgilendirmez.. Ama demeçten başlayıp yine her zaman yaptığınız gibi ''yok biz kurslarında büyüdük bunlar şöyle idi böyle idi vs'' diye karalamaya kalkarsanız amacınızı ortaya koyarsınız! Her zaman yaptığınız gibi çarpıtmayın! Çarpıtırsanız bizde çarpıtırız! Fetullah Gülen her zaman ki gibi açık ve net yorum yapmış.. Kendisi bir din adamı değil mi?Dinimizde plan vardır! Savaşta,aşta plana göre yapılır! Kendiside önlem alınmadan,tehdit edildiklerini bile bile gitmelerine eleştiri getirmiş. Gemilerin oraya gitmemesi gerektiğini ifade etmesi bence HAYİNLİK olarak algılanamaz! Çünkü giden gönüllülerden bir çok kişi böyle bir olasılıktan şüphe ettiklerini,buna rağmen gitmek istediklerini defalarca dile getirdiler.. Bu söylemler yüzünden hükümet suçlandı ''bile bile gitmelerine göz yumuldu'' dendi.. Hükümet gitmelerine engel olsaydıda çıkıp ''HÜKÜMET GAZZEYE YARDIMI ENGELLEDİ'' diye laf çakacaktınız emi?!:evet: Fetullah Gülen'inde düşüncesi önlerinde ölüm olduğunu,engel olduğunu bile bile gitmemeleri gerektiğine dair.Net olarak ifade edilmek istenen bu. Bunu çarpıtmanın manası yok! Bende kalbimden ''keşke gitmeselerdi de ölmeselerdi'' düşüncelerini geçirdim,bunu geçirirkende israile lanet okuyup bir yandan ölenlerin şehadetlerine sevindim! Birilerinin şehadeti binlerin direnişine vesile oldu,bu yönden bakıp yaramıza tuz basmak zamanı dedim. Kimse bana hayin diyebilir mi? Desin hele bir? Bu israili kınamamakla eş değer bir düşünce asla değil! Bunu israile destek olarak algılayanların müslümanlık vicdanından şüphe ederim! Kimse gündemi ''yok şu şunu kınamadı,yok şu yeterli tepkiyi gösteremedi,yok şu lider kaşlarını eksik çattı'' diye meşgul etmesin! Bilsin ki eline hiç bir şey geçmez! Fetullah Gülen İsrail'i kınadı mı? Kınadı! Tepkisi sertmiydi? Sertti! Bunun dışında geminin ''tehdit olduğunu bile bile'' yola gönderilmesine fikrini beyan etmesi hayinlik midir? ASLA! |
Alıntı:
|
Alıntı:
eee sıktı artık ne zaman Fethullah konusu açılınca aynı konuşmaları mı yapacaksın o dediğin sohbeti biliyorum hiçte senin anladığın gibi bir anlamı yok o sohbetin istersen sohbetin dökümünü buraya getiririm bakarız biz Fethullah hocayı severiz tüm dünyada ülke adına güçlü bir lobi teşkilatı kuran hiçbir sivil toplum örgütü yoktur bunu böyle bil Fethullah hocam dini iyi bilen yaşayan ümmet için sızlanan bir din alimidir Danimarka sohbetinde iftira atma bende o sohbeti kaç kere dinledim öyle bir şey yok |
Alıntı:
http://tr.fgulen.com/content/view/9772/10/ bak bakalım oku hiç karikatürü yazan adama laf söylememiş mi ama sen anlamak istediğin gibi anlıyorsan o başka bu sohbeti tam aksine çok seviyorum kaç kere dinledim çok önemli tespitleri var konuyuda böyle iftiralarla saptırmayın |
Suizan edip yanılmaktansa hüsnüzan edip yanılmak daha iyidir. F.GÜLEN.
|
Samanyoluhaberde az önce izledim.Farklı yollar denenmesi demiş,''tahrik'' demiş.Doğrudur israil tahrik olmuştur ama başka yollar nasıl denenecekti bunun fikrinide keşke verseymiş.Ağır ve az yardımla olmaz bu işler,sesi dahi duyulmaz.Böylesine büyük bir organizasyon yapılırken ve gemiler yola çıkarken dahi haberler ortalarında veya sonlarında sunuyorlardı hiç önemi yokmuş gibi.
Bazı şeylerin gözönüne koyulabilmesi için demek ki kan akması gerekiyormuş.Akan kanlarında ne kadar kutsal bir kan olduğununda bir kanıtı bu.Uçak kaldırsan uçağı düşürürler,küçük yardımlar yapsan sesi dahi duyulamaz.Araçlarla gidildi,o kadar sorun yaşandı fazla önemsenmedi,illa ki kan mı akacak ? Tahrik edici imiş,doğrudur ama insanlar tahrikli sözler söylemediği gibi her milletten dinden insanlarla birlikte gitti oraya,hiç bir tahrik edici sözler kullanmadılar ta ki 'vururuz' demelerine karşı 'savunuruz' söylemine karşın, bu da en doğal haklarıdır. Ben burada başka bir yol göremiyorum,keşke açıklama yapsaymış yollar gösterseymiş. . Ayrıca bugün inşallah mitinge katılacağım sitede ki bir çok duyarlı arkadaş gibi.Bunu siyasileştirmeyeceklerini çok iyi biliyorum,anayasa değişiminde dahi doğru şekilde yol izleyen bir partinin,Böylesine hassas ve şihit verdiğimiz bir olayda partiyi öne çıkarmayacağından da eminim.Saadetin düzenlemiş olmasının önemli bir sebebi bu tür organizasyonları çok iyi becermesi ve insanları toplamasıdır.Bir çok STK da gelecektir,hafta sonu olması sebebiyle katılımda her kesimden olacağıda ortada.Çıkar bir kaç öneri sunacaktır,bu da beklenir durum elbet,hiç birimizin ''hayır olmaz'' demeyeceği öneriler olmucaktır elbet.İsrail lanetlenecek,yeri geldiğinde giden yardım gönüllüleri konuşacak,bir sonraki yardım için bilgiler verilecek,şuan ki bilgi kirliliğini temizleyip tam olarak kaç şehid ve yaralı olduğu hakkında ilgi verilecektir eminim.İHH zaten katılır.İHH için,Filistin ve şehidlerimiz için orda olucaz,parti için değil. Bugün gücümüzü gösterme zamanıdır.Beyenmeyen alkışlamaz,sadece gerekli yerde bağırır protestosunu israile karşı yapar,siyasete dönüşürse iş terkeder benim gibi o kadar basit. Hata etceklerini sanmıyorum,ön yargılı davranmamak lazım.Biz saadeti bu konuda sömürücü olarak ilan edersek,bugün çıkarlar yüzümüze israille verdiğimiz su,elektirikleri tükürürler,Yarabbi şükür der otururuz yerimize. |
eleştirdim ama biraz daha sakin kafayla düşünüyorumda şuda aklıma gelmiyor değil hani
diplomatik yollarda BM gibi bu iş halledilseydi daha iyi olmaz mıydı adam gelirsen vururuz diye baştan söylemiş ve oraya gidenler böyle bir olayın çıkacağını biliyordu ve kocaman gemi şu an İsrailin limanında yardım ulaşılamadı yardımlar yerine ulaşaılamadığı gibi sadece propaganda slogan miting .........adına her şey oldu ayrıca iki ülkenin savaş eşiğine gelmeside an meselesiydi buda bana tuhaf gelmiyorda değil çünkü milli görüşü başka yerdede dedim zahiren görünüşte ses getiren ama reel hayata etkisi olmayan eylemleri seviyorlar |
Mesela bir sürü parlamenter vardı değişik ülkeden bu kişiler sayesinde BM devreye sokularak yardım gidebilirdi çünkü Kimse yok mu derneği bu şekilde yapıyormuş
amaç yardım götürmekse bunu yapmanın en güzel yolu bulunabilirdi ama amaç politika ise inşallah yanlış düşünüyorumdur çünkü habire slogan atılıyor hiçbir etkisi olmayan eylemler mitingler yapılıyor ama yardım gidemedi yazık değil mi yani bi gemi dolusu yardım şimdi hiçmi oldu |
Benim gördüğüm manzara şu:
Türkiye dış politikası, Abdülhamid döneminden beri sürdürdüğü “rasyonel”, yani akılcı çizgisinden çıkıp, tam anlamıyla bir “duygular imparatorluğunun” emrine girdi. “Duygu imparatorluğu” çok cazip ama çok tehlikeli bir şeydir. İnsanın akli melekelerini etkiler. Üç gündür yapılanlara bakıyorum. Neredeyse, kendi elimizle İsrail’in savunma dosyasını hazırlıyoruz. Dün hükümete yakın Sabah Gazetesi’nin manşetine bakıyorum. “Gaza’dan dönüş”. Gazze’yi “Gaza” olarak yazmak, bir yazıişleri zekâsı olarak görülebilir. Ama yardım gemisinin gerçekten “insani” bir niyeti varsa, bu manşet ona hizmet mi ediyor, yoksa ihanet mi? Cevabı ben vermeyeyim. Ferit Devellioğlu’nun “Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat”inin 337’nci sayfasında “Gazâ” kelimesinin karşısında, tek bir cümle var: “Din uğruna savaş.” Allah aşkına o gemi oraya “din uğruna savaş” misyonu ile mi gitti? E hani niyet sadece “insani yardımdı”. Şimdi siz İsrailli olsanız, bu manşeti savunma dosyanıza koymaz mıydınız? Unutmayın, sizin “psikolojik savaş” uzmanınız varsa, onların da var. Gemide bulunanlar çektikleri fotoğrafları basına dağıtmışlar. Fotoğraflardan biri başı gözü yarılmış bir İsrailli askeri gösteriyor. Bu fotoğraf hangi amaçla dağıtılmış? “Bakın biz İsrailli askere bile insanlık yapıyoruz, tedavi ediyoruz” demek için mi? İyi ama bir başkası, “O askerin kafasını kim yarmış” diye sormayacak mı? yorumsuz Ertuğrul Özkök |
geminin yola çıkmasını eleştiren yok tedbirleri almayıp 9 şehit verilmesini eleştiriyoruz...gururunuz aklınızın ve vicdanınızın önüne geçmesin...
|
peki kardeşine yardım götürememnin ezikliği varsa içlerinde neden daha etkili bir yöntem kullanılmadı
mesela BM devreye sokulsaydı diplomatik bir yol izlenseydi BM israili razı ederdi ve yardım giderdi ama amaç yardımdı şimdi artık konu yardımdan çıktı bambaşka bir seyre girdi slogan miting ama hala yardım gitmedi ve görün bakın israilin yaptığıda yanına kar kalacak |
Fethullah Gülen hareketi ile Milli Görüş hareketi arasındaki yaklaşım farkı, hiç beklenmedik şekilde ortaya döküldü.
Milli Görüşçüler çok memnunlar. Konuştuklarım “Fena bir gol attık” diyorlar. Golü de Gülencilerin kalesine attıklarını söylüyorlar. Baktım da, gerçekten Gülen ekibi rahatsız. Tam Türkçe Olimpiyatları gibi dev bir organizasyonun tam ortasındayken ortaya çıkan Mavi Marmara Gemisi, tüm gösterilerin ikinci plana düşmesine neden oldu. Onca çaba, boşa gitmedi ancak gereken medya ilgisini toplayamadı. Gülen Cemaati Milli Görüşçülerin bu kampanyalarını da oldukça net şekilde eleştiriyorlar. Hele Fethullah Gülen’in, Amerikan Wall Street Journal ’daki söyleşisi, bunun en tipik örneği. Gülen ekibi, Milli Görüşçüleri kaba ve İslam’ı kullanarak, sırf kendi propagandalarını yapmak için abartılı bir gösteri peşinde koşmakla suçluyorlar. “Biz de Gazze’ye, hem de yıllardır muazzam yardım yolluyoruz. Amacımız Gazzelilere insani yardım yapmak olduğu için, BM aracılığı ile ve normal yollardan götürüyoruz.” diyen, Gülen’e yakın bir isim, Milli Görüş’ü Türkiye’nin başına dert açmakla suçluyordu. Gülen’in söyleşisi de hemen hemen aynı çizgide. Doğrusu ben şaşırdım. Toplumda öylesine bir duygu kabarması var ki, bu ortamda Gülen’den böyle bir eleştirinin gelmesi, çok anlamlı. Gülen, kendini son derece farklı bir yere koyuyor ve aşırı İslamcılığın en etkili muhalifi oalcakmış gibi bir izlenim veriyor. Çok dikkatle dinlenmesi ve bazı dersler alınması gereken uyarılarla dolu bir söyleşi… Mehmet Ali Birand Sabah Gazetesi |
BM'in kararlarını dinleyen biri mi İsrail.. Bülent Yıldırım gitmeden önce İsrail'le iletişime geçtik, hep oyaladılar, diyor.. Oyalandıklarını anlayınca da gemileri yola çıkarmayı uygun buluyorlar..Tedbirini alacak olan hükümetimizdi, gemilerdekiler değil.. Gemide bulunan bir kardeşimiz demecinde, İsrail bizi taciz ediyordu, ama yapacak bir şey yoktu.. Baştan vururuz demişlerdi, biz bunu bilerek yola çıktık, başlangıçta hükümet bu noktada birşeyler yapsaydı..
İsrail söz anlamaz.. İsrail'den izin beklemek, Filistinli kardeşlerimizi kaderine terk etmektir.. Bunu yapmadılar / inşaAllah yapmayacaklar ! |
Bülent Yıldırım gemiye binmeden Erbakan Hocamıza seslenmiştir, izleyiniz.. Gemi vurulmadan önce bir çok kardeşimizin Gazze'ye giden gemiler olduğunundan haberi bile yoktu , bana burda "abartmayın olayı, İsrail'le dotluğumuzu geriyorsunuz.." gibisinden yorumlar yapan Birand'ın haberini vermeyin.. Nasıl da Birand'a sahip çıktın hemen, o yorumu buraya aktarman senin de öyle düşünüyor olmanın bir neticesidir..
Neyse, Milli Görüş olarak biz gemileri destekledik, yanlış bir şey yoktur ortada, doğru olan da budur.. Şehid olmak yakışmıştır kardeşlerimize .. vesselam. |
duygu kardeşimize uslubundan ötürü çok kızıyordum ama galiba bu mevzuda ona katılmak zorunda kalıyorum..şöyle ki.. böyle hassas bir konuyu bile iç siyasete alet etmeniz hiç hoş değil...gemilere önlem alınmalı yöntem yanlış diyen hocaefendiye demediğiniz bırakmadığınız gibi önlem almayan akparti hükümetindede kabahat bulup siyasi rant elde etmek..şehit cenazelerinde oy avcılığı yapan mhpylre ne farkınız var??
|
Ben mi ideolojik tercihlerime konuyu kurban ediyorum, sayın montenegro Birand'ın yazısını iktibas yapınca söylemek durumunda kaldım..
Dikkat efendi, azıcık dikkat.. Fethullah gülen "israil'den izin alınmadan yola çıkılmasının yanlış olduğunu" söylüyor.. Yani "hükümet önlemini almalıydı.." demiyor.. Biz diyoruz ki İsrail'den izin değil, İsrail'in vuracağından eminiz zaten.. Öyleyse hükümet tedbir alsaydı.. Aynı şeyler mi bunlar.. anlayamadım.. |
Alıntı:
sen hiç kafanı yorma filistin meselesi ile senden çok dertleniyorum her gece sabaha kadar dua ediyorum senden tek farkım duygusal değil reel gerçekçiyim evet zamanı gelince israile yapılan yapılacak bunu unutma ve israil gerektiği belayı cezayı bulacak bunun için gerekli çalışmalarda yapılıyor o zaman göreceksiniz tıpkı 28 şubatçıların şimdilerde olduğu gibi ama zaman ve şartlar olgunlaşınca yoksa şov için ses getirme amacıyla hiçbir yaptırım ve etkinliği olmayan sadece ses getiren eylem ve faaliyetlerle israille mücadele edilemez bunu hep söylerim |
Alıntı:
Allah razı olsun, dertlenmeyenlerdensiniz demedim zaten.. Halkın tepkisi önemli, halk hükümeti zorlar.. Tepkilerimiz inşaAllah artarak devam edecektir, unutulmamalı bu şehidler bu kurşunlar.. Unutanlar bizden değildir.. |
Alıntı:
Allah razı olsun |
Su-i Zan'ı isabet ettirmektense, Hüsn-i zan edip isabet ettirmemek daha evladır...
Zihinlerin bulandırılmaya çalışıldığı bir günde Gülen hocanın görüşlerini bu denli çarpıtmanın hiçbir olumu yaklaşımı yoktur...fitne kokan başlıklar atılmaya başlandı bile bizleri birbirine düşürmek nekadar kolay ki bizler tek yürek olmayı nasıl becerelim...60 milyon insanın yüreği gönlü aynı atıp aynı acıyı yaşıyorsa ayını fikri beyen edecekler diye birşey yok...kaldıki Hocaefendi Kimseyokmu derneğinin götürdüğü yardımlarda diplomatik olarak gerekli yerlerden izinlerin alındığından bahsediyor İsrail'e ram olmuş bir şekilde gidip izin isteyin uslubu içerisinde değildir ... Niyenite, samimiyetine inandığımız bir alim'i bir röpörtajı yüzünden kalkıp bu denli ağır eleştimek akılharcı değildir...üstelik bu Gazze krizine özel bir demeç değildir sanki sadece bu mevzu için röportaj verilmiş gibi değerlendirmek de doğru olmaz...hocaefendi Türkiye'yi savaşın eşiğine getirecek bir krize meydan vermemek için başka yolların aranması gerektiğini düşünüyordu...bırakında fikrini beyan etme kadar hakkıda olsun isterseniz...milli görüşcü arkadaşlarım sanki eleştirecek bir olay kalmamış gibi kalkıp bunun üzerinden bile siyaset yapıp milli görüşü öne çıkarmanın hesapları içerisinde olmaları hiç etik değil...Alim zatların açıklamaları üzerinden rant kazanarak kendine pay çıkarmak acak ucuz siyaset peşinde olanlara münhasır bir davranıştır.. |
Alıntı:
:güzel: Yerinde tespitler ... Şiddetle katılıyorum.. Gönlünüze sağlık... |
http://image.samanyoluhaber.com/Imag...9119/91243.jpg
Gülen'den şehitlere taziye, yönteme eleştiri! Bugün Wall Street Journal gazetesinde, Fethullah Gülen'le yapılmış bir röportaj yer aldı. Röportajda Gülen, Türk kamuoyunda Gazze olayıyla ilgili görüşlerden farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor. Başka konuların da ele alındığı röportajın Gazze'yle ilgili kısmını ve Gülen'in bu mevzuya yaklaşımını 3 noktada değerlendirebiliriz: Bir, yardım gönüllülerinin bulunduğu gemiye yapılan o korkunç müdahale öncesi izlenen yöntem ki Gülen bu noktada diplomatik yolların sonuna kadar zorlanmasında ısrar ediyor. İki, İsrail askerlerinin müdahale biçimi ki onu 'çirkin bir manzara' diyerek eleştiriyor. Üç, şehit olan vatandaşlarımız ki, bunun için Gülen taziye yayınlayarak üzüntülerini ifade ediyor. 1,5 milyon Filistinli'nin yaşadığı açık hapishane Gazze'ye 4 yıldır uygulanan ambargoyu delmek için yola çıkan insani yardım gemilerine İsrail'in yaptığı kanlı müdahale millet olarak hepimizi öfkelendirdi. Hadisenin duyulduğu andan itibaren boşalmayan meydanlar ve dün Fatih Camii avlusunda kılınan cenaze namazında ortaya çıkan tablo, milletimizin duyduğu tepkinin göstergesiydi. Aslında 9 insanımızın şehit olmasıyla sonuçlanan bu vahşi saldırıya duyulan tepki Türkiye ile de sınırlı kalmadı. New York'ta Türk bayraklarıyla İsrail'in bu hareketini telin eden Yahudilerden BM Güvenlik Konseyi'ne, Batı medyasından İsrail medyasına, Arap Birliği'nden NATO'ya bütün dünya İsrail'i kınama noktasında bir araya geldi. Konu, El Cezire, BBC, CNN gibi uluslar arası kanallarda birinci haber olma özelliğini koruyor. İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayınlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm." Belki birçoğumuzun gündemine İsrail'in kanlı müdahalesinden sonra giren bu hadise, böyle bir eylemin yapılacağının duyulduğu ilk günden itibaren Hocaefendi'nin gündemindeydi. İyi niyetle atılan bu adımın, olumsuz bir şekilde sonuçlanacağı endişesi içindeydi. Çünkü İsrail'in benzer durumlardaki tepkilerine bakıldığında, endişe etmekte de haksız sayılmazdı. Nitekim yakınındaki insanlara, daha gemiler daha harekete geçmeden, İsrail'in nasıl tepki vereceğini tahmin etmenin güç olduğunu, bir sorun çıkmaması için diplomatik yolların sonuna kadar zorlanması gerektiğini söylüyordu. Bu sağlanamayacaksa, kritik bir zamanda Türkiye'yi savaşın eşiğine getirecek bir krize meydan vermemek için başka yolların aranması gerektiğini düşünüyordu. Endişe etmekte haklıydı. Gerçekten de İsrail Hükümeti, ne yapacağı kolay kolay kestirilemeyen, küçük bir sebeple bile dünyayı ateşe verebilecek hamleler yapan bir ülke haline gelmişti. İki askeri esir düştüğü için Lübnan'ı yerle bir eden, yine bir askeri Hamas tarafından esir alındığı için işgali altındaki Gazze'ye savaş açarak 400'ü çocuk 1500 insanın ölümüne yol açan, Türkiye gibi bölgedeki en yakın ülkeye büyükelçisini alçak koltuğa oturtarak ders vermeye kalkışan bir yönetim. Bunları hesaba katınca, hele meydan okur gibi tavrın iyice tahrik edeceği bir yardım hareketinin nereye varacağını kestirmek zor değildi. Önce bu insani yardım konvoyuna katılacağı duyurulan bazı Ak Partili vekillerin, daha sonra bundan vazgeçmiş olması da aslında bu endişelerin ve doğabilecek sonuçların öngörüldüğünün işareti. Nitekim Gülen, dün Wall Street Journal'da yayınlanan röportajında da bu büyük endişelerden kaynaklanan görüşlerini dile getirdi. Sağduyunun, aklı selimin yorumuydu söylenenler. Sivil insanlara, uluslar arası sularda yapılan müdahaleyi ve ortaya çıkan tabloyu çirkin bulduğunu söyleyen Gülen, devletin ve bu işin öncülüğünü yapan İHH'nın, çocuk, yaşlı ve kadınların başına gelebilecek sıkıntıları, can kaybı hatta savaş riskini öngörerek diplomatik yöntemleri sonuna kadar zorlaması gerektiğini vurguluyordu. Acı da olsa bunca olay yaşandıktan sonra, Gülen'e göre yapılması gereken ilk iş, gerçeğin ortaya çıkması için Birleşmiş Milletler öncülüğünde şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yapılması. Bu görüşlerin doğru anlaşılması için röportajla ilgili bir hususu bilmek lazım. Öğrendiğim kadarıyla ve okunduğunda da anlaşılacağı gibi bu görüşme, Gazze krizi üzerine düşünülmüş bir röportaj değildi. Olaydan birkaç hafta önce yapılmak istenen bir röportajdı ve yazılı cevapları günler öncesinden gazetecilere ulaştırılmıştı. Fotoğraf çekimi için kısa süreli bir araya geldiklerinde tüm dünya bu konuyu konuştuğu için, Gazze meselesine girilmiş ve bu konu diğerlerinin önüne geçmişti. Meseleyi bu boyutundan çıkararak, sanki sadece bu mevzu için röportaj verilmiş gibi değerlendirmek doğru olmaz. (Abdülhamit Bilici - Zaman) |
Alıntı:
Alıntı:
|
Bura siyasi bir forum mu? yoksa fethullah gülen'i tartışma platformumu? yeter artık senelerdir forum bu konulardan alacağını aldı. Kimi sever savunur, kimide görüşlerini beğenmez karşıda olur. Forumda bu tip kişilerin konuları açıldığında yorumlara kapalı olması lazım, önüne geçilmeyip, kısır bir döngüde ilerlemesini engellemek lazım...
|
Böyle bir zamanda birbirimize daha çok kenetlenmek,davamızı daha çok sahiplenmek yerine, ortam karıştıran,fitne çıkartan konulardan uzak durmak bize en çok yakışandır..
Gereken cevap ve yorumlar verildiğinden, Ortam karıştırıcı, fitne amacı taşıyan bu konuyu silmek üzere kilitliyoruz! |
All times are GMT +3. The time now is 13:44. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025