Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Güzel Sözler & Vecizeler (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=212)
-   -   Okumalarimdan gözüme ve gönlüme takilanlar... (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=130026)

Kur'ânTalebesi 06-22-2010 14:42

“Şeytan sizi Allah’ın rahmetine güvendirerek aldatmasın.”
(31/Lokman, 33; 35/Fâtır, 5)

Kur'ânTalebesi 06-23-2010 11:08

Kur’an’ın korku bağlamında insanları hakka yöneltmek için zaman zaman başvurduğu yöntemlerden biri
terhîb denilen korkutmadır. Çünkü korku ifadeleri şiddet içerir; şiddetin de özelliği kalpleri
hassaslaştırmasıdır. [...] Bu aynen bir yavrunun korkunun tesiriyle kaçıp
ana kucağına sığınması gibi insanı bir ilticâ/sığınma
noktasına doğru sürükler...
(Ahmed Kalkan)

Kur'ânTalebesi 06-23-2010 11:10

Bil ki, umuttan söz ettiğin her dem aşktan söz ediyorsunuzdur. Çünkü umut aşkın çocuğudur.
Aşksız umut, plastik bebekler gibidir; oynar, eskitir ve atarsın. “Umudum tükendi” deme,
doğrusunu itiraf et, aşkının tükendiğini… Sahi, aşk tükenir mi? Evet, eğer
ölümlüden, ölümlüye ve ölümlü adına ise tükenir. O, aşk
suretinde görünen tutkudur...
(Mustafa İslamoğlu)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 13:22

Modern kadın, dişiliği erkekler tarafından tepe tepe sömürülmek amacıyla kişiliği yok edilen kadındır. Eğer
Müslüman kadın, tesettürü kişiliğin öne çıkarılması için dişiliğin örtülmesi olarak görmeyip,
onu dişiliğini öne çıkarmanın bir aracı kılıyorsa, o tesettür tesettür değildir.
Ona “örtülü çıplak” derler. Siz kendi değerlerinizi dalgaya
alıyorsanız, sizi kim ciddiye alır?
(Mustafa İslamoğlu)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 13:24

Şehvet gayyasına yuvarlanan, nefis cehennemine düşen, fuhuş, kumar, uyuşturucu gibi kâtillerin
eline geçen her genç bizim kaybımız. Şimdilerde bize o kayıpları da arayıp bulmak,
hiç kimsenin ebedî hüsranına razı olmamak ve herkese bir kurtuluş yolu
göstermek için çabalayıp durmak düşüyor...
(M. Fethullah Gülen)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 13:29

Ey Rabbimiz... halimizi Kur’ân’ca eyle. Sözümüzü Kur’ân’dan eyle.
Özümüzü Kur’ân’la süsle. Yolumuzu Kur’ân’lı eyle.
Yüzümüzü Kur’ân’a dönük eyle. Ahlakımızı
Kur’ân’ın ahlakı eyle… Âmin.
(Senai Demirci)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 13:32

Tevhit çerçevesine giren insanın hayatının imrenilecek bir değişikliğe uğraması gerekir. Bunu elde etmiş olan
insanın kin, nefret, haset ve gösteriş putlarından kurtulması gerekir. Kendini beğenen, kibir gösteren,
haset duyan, iki yüzlü, sözünde durmayan insan bu kötü huylarından kurtulmaya
çaba harcamadığı sürece, bu putları besledikçe gerçek bir tevhit
çizgisinde olduğu söz konusu olamaz...
(Ali Öner)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 13:48

Soruları kadar büyüktür insan… Büyük sorular demek engin cevapların duası, talebi demektir.
Neyin duasındaysanız, nelerin talibiyseniz onlarla muhatap olur, o türlü cevaplara nail
olursunuz. [...] Hatta zannımca her şey bir sorudur, varolan her şey bir soruyu
önümüze kondurur: [herşey] hep aynı soruyu kıyılarımıza vurur:
Men rabbuke? (Rabbin kim?)...
(Yusuf Özkan Özburun)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 23:10

Allah’ım [...] sonu gelmez bir dünyada yaşadığım zannına kapılmama izin verme lütfen. İçinde
uyuyan mutluluğu uyandıramayanlar adına, dışarıdan bir elin gelip de kendilerini ayağa
kaldırmasını bekleyen bu sonsuz uykudakiler adına, uyandır ki beni uyandırayım
uyuyanları, bu mutluluğu çok görme Allah’ım. Sen ki bana tüm yarattıklarını
sevme gibi bir nimeti bahşetmişsin…
(Selim Gündüzalp)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 23:14

Göğün katında, anlam dairelerinin bulunduğu katmanda, isimlerin oluşmadan önceki hallerin yoğrulmasında
bir “rahim” görevi görür nokta. Aynı zamanda âdemoğlunun isim koyabileceği, bir olgu olarak
zihninde tutup düşünme eylemine; düşünsel zemine inilmesine vesile olan,
tevekkülü içinde barındıran bir sessizliktir...
(Yunus Emre Tozal)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 23:17

İnsan hayatı boyunca bir tamamlanmamışlık, bir eksiklik duygusu ile boğuşur durur... Bu yüzden
hayranlıkla başlar aşk. İnsanın kendi eksikliğini idrakı, ve karşısındaki insanın kabiliyetinin
yüksekliği nisbetinde serpilir, hayranlık aşka, gözlem hayrete inkılab eder. Hayret
makamında aşık, kendi varlığını unutur, tüm dünyası maşuku olur...
(Mona İslam)

Kur'ânTalebesi 06-24-2010 23:26

Sahiden, kendi kendinizle konuştunuz mu hiç? [...] Dinlediniz mi içinizi, ne diyor? [...] Geçirdiniz mi
bütün bir ömrü, muhasebenin hassas imbiğinden? Süzdünüz mü hayatınızın üsaresini
kışırından? Sonra elediniz mi kof edebiyatı, içli sözlerinizden? Tutabildiniz mi
ihlasın şefaat elini, amellerin mahşerinde? Nasıl, ümit var mı? Bulabiliyor
musunuz amel defterinizde cenneti gösteren bir işaret?..
(Musa Hop)

Kur'ânTalebesi 06-25-2010 19:00

Şimdi düşündüm de dalından koparken seni nasıl bir andır o. Bazen bakarsın yaprakları dökülmüş bir ağaç
ama bazıları ısrarla kalmak ister orada. Orada kalanlarda bu sefer dalında kurur. Ağaca yaprak
olmak sana şeref, Ona kul olmak da bana şeref. Sen ayrılırsında dalından ben
nasıl ayrılırım Rabbimden. Ben Onsuzluğu taşıyamam ki...
(Handan Sır)

Kur'ânTalebesi 06-25-2010 21:38

Alemin merkezi insan, insanın merkezi kalptir. Kalp, niyet ve duyguların da merkezidir. Niyet ve
duygular, davranışların ruhu gibidir. Bu ruha göre eylemler şekillenir. Dolayısıyla, kökü
herkesin kendi manevi terbiyesinde saklı bir değişime talip olmaktan geçiyor
her şey… [...] ‘Ben değişirsem alem değişir’ anlayışından hareketle [...]
bir çözümün peşinden yürümek icap ediyor...
(Yusuf Özkan Özburun)

Kur'ânTalebesi 06-25-2010 21:44

Gerçek sevginin yüceltici gücü olduğu gibi çarpık sevginin de aynı oranda alçaltıcı özelliği vardır.
Birincisinde insan kendisini bulurken, ikincisinde kendisini yitirir. Sevdiğini ilah edinir,
onu tefekkür eder, onu zikreder, onu tesbih eder, onu görür, onu yaşar. O artık
sevgili olmaktan çıkıp bir çeşit ‘ilah’ olmuştur. Ve zaten bu sayılanlar da
bir tür tapınış yöntemleri değil midir?
(Mustafa İslamoğlu)

Kur'ânTalebesi 06-25-2010 21:48

Dünya keferesi, silahtan değil; kendi emrindeki kukla yöneticilerin başında bulunduğu ülkelerden değil;
ölümden korkmayan tevhid eri mü’minden korkmaktadır. Bakın İsrail’e, etrafındaki
ülkelerden, onların silahlarından mı korkuyor, yoksa elinde taştan başka
atacak silahı olmayan çocuk sayılabilecek yaştaki ölümden
korkmayan canlı şehid gençlerden mi korkuyor?
(Ahmed Kalkan)

Kur'ânTalebesi 06-25-2010 21:52

Hey güzel yıldız!.. O yüce cüssenin şu anki vazifedarlığı gök resmimizde bir noktacık ışık yaymak belki de…
Ve sen dünyamızdan kat kat büyük maddenle bu görevi yerine getirmekten usanmıyor,
işte oracıkta ışıldıyorsun. Demiyorsun ki, “Rabbim, ben çok büyüğüm,
görevim bu mu? Gafil insanların göğüne desen olmak mı?”
Demezsin ki ey güzel yıldız... Emir kulu olmak
ne güzel, ne ulvî bir erdem...
(Rabia Nazik Kaya)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 16:33

Kalıbımı kıblede tutmak için ince ince ölçümler yapacak kadar hassas iken, kalbimin
kıblesini aramayı bile lüzumsuz gördüğüm bir hoyratlığın içinde yakalıyor beni.
Kalbime ettiğimin azıcığını kalıbıma etsem, yakama yapışan o kadar
çok olur ki! Gözümü kör etsem, yüzümü çizsem ne kadar
acıyanım olur! Gönlümü köreltmişim, özümü köz
etmişim, kim duya, kim acıya, kim kıza?
(Senai Demirci)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 16:36

Her insan tekinin benzersizliğini peşinen kabullenmelidir. Birey değil şahsiyet odaklı olmalıdır. Farklı
zekalara, mizaçlara, yeteneklere saygı göstermelidir. Bunun için de fıtratı tahrip eden, yeteneği
körelten, mizacı yok sayan her türlü müdahaleden uzak durmalıdır. Varolan yeteneği
olgunlaştırma, eğitme, kışkırtma ve tekamül ettirmeyi amaçlamalıdır...
(Mustafa İslamoğlu)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 16:40

‘Çilem mübarek olsun, gözyaşım helal olsun’ demeli… Zira acılar durduk yere çekilmez. Kalp boş yere
atıp durmaz. Tik taklarıyla inip çıkarken vücudu besler tepeden tırnağa… İnmesi de çıkması da,
daralması da genişlemesi de hikmetli ve faydalıdır. Orada hayat vardır zira…
(Yusuf Özkan Özburun)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 22:41

Sevmek özgür kılar, tutku tutuklar. Tutkusunu sevgi zannedenlere söylüyorum: Elinizi
kolunuzu bağlayan, iradenize söz hakkı tanımayıp onu teslim alan, aklınızın
dizginlerini eline geçiren, sizi uysal bir binek gibi istediği tarafa
sürükleyen şey, en büyük özgürlük demek olan sevgi
olabilir mi?.. (Mustafa İslamoğlu/ Yürek devleti)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 22:46

Allah’ım beni, bizi, hepimizi affet. Bütün sevdiklerimizi, Seni ömründe bir defa dahi olsun
hayalinden kim geçirmişse onları da affet. Sen ki affetmek için bahaneler ararsın,
biliyorum… Ruhuma öyle bir zenginlik, nimetlerine karşı sonsuz bir şükür
hazzı nasip et ki, en küçük bir kareden, bir manzaradan, bir sesten
haz alayım ve Sana sonsuz hamd edebileyim...
(Selim Gündüzalp)

Kur'ânTalebesi 06-26-2010 22:55

Bir kâğıt ve titrek bir kalem… Neden titriyorsun ki kalemim? Bugüne kadar kâğıdın
önünde eğilmeyen başın nerede? Kendinden emin, o her şeyi bilen ve tartan
terazine ne oldu? Seni bu kadar mahzunlaştıran, terazinin kaldıramadığı
güllerin ağırlığı mı? Öznesiz kurduğun, sevgiden ve muhabbetten
uzak, bencil cümlelerin nerede şimdi?...
(Yasemin Açıkgöz)

Kur'ânTalebesi 06-27-2010 00:36

Mızıkçılık ediyorsam eğer, malup olmam tasarlanan bir oyunu oynamak istemediğim için bu.
Hayır, sadece inceldiği yerden kopsun diyorum o kadar, var mı itirazın. İyi bir ata binip
iyi insanların yanına gitmeyi kafaya koymuşsan eğer, inan ki buna değer. Yine
çelemedin değil mi aklımı? Kuyruğunu kıstırıp defol git!
(Selim Sevkioğlu)

Kur'ânTalebesi 06-27-2010 15:42

Yanında bir insan yokken de yalnız değildir insan. O’nun Semi’, Basîr, Latîf, Habîr, Alîm
bir Rabbi vardır. O’nun Rabbi, Semi’, yani işitendir. Basîr, yani görendir. Latîf’tir,
her yere nüfuz eder; Habîr’dir, herşeyden haberdardır; Alîm’dir, herşeyi bilir.
[...] İnsan, [...] bu gerçek aklında kaldığı müddetçe insanların yanında
işlemeye utandığı günahtan yalnız iken de sakınır...
(Metin Karabaşoğlu)

El Emin 06-27-2010 15:44

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 760215)
Yanında bir insan yokken de yalnız değildir insan. O’nun Semi’, Basîr, Latîf, Habîr, Alîm
bir Rabbi vardır. O’nun Rabbi, Semi’, yani işitendir. Basîr, yani görendir. Latîf’tir,
her yere nüfuz eder; Habîr’dir, herşeyden haberdardır; Alîm’dir, herşeyi bilir.
[...] İnsan, [...] bu gerçek aklında kaldığı müddetçe insanların yanında
işlemeye utandığı günahtan yalnız iken de sakınır...
(Metin Karabaşoğlu)

:gül::gül::gül:
ALLAH razı olsun.

Kur'ânTalebesi 06-27-2010 15:45

Düştüğün yer burası ve yükselişin yine buradan olacak. Bunun için önce gözündeki
perdeleri aralayıp ‘hayret’e uyanmak gerek. Hayret’e uyanmak için önce
varlığa varoluşa eşyaya olaylara hayata insanlara ağaca kuşa
suya toz tanesine alışıldık bayat gözlerle bilimin kafanı
ve gönlünü buzdolabına koyan dondurucu
tanımlarıyla bakmamak gerek...
(Yusuf Özkan Özburun)

Kur'ânTalebesi 06-27-2010 15:51

Kim bilir; seni kim, nerede, ne acelelikle bekliyor? Serapa dizilmiş, gayri ihtiyari yaşayan ve yaşamdan
zevk almayan, niçin yaşadığını bılmeyen, ne çok insan vardır, kim bilir? Kollarını açmış
nereden, ne gelecek diye ümitle bekleyen ve seni gorünce seninle beraber
kainata ve kainatın yaratıcısına sarılmayı bekleyen ve de
beklediğini bilmeyen, ne çok insan vardır...
(Ayşe Yılmaz)

Kur'ânTalebesi 06-28-2010 01:22

Nasıl o akıp gidiveren su buz olup genleştiğinde en katı metalleri dahi çatlatabiliyorsa;
nasıl incecik kökler en sert kayaları bile yarıp içinden âb-ı hayat buluyorsa,
merhamet nice imana açılmaz denilen kalbi açıp, nice teslim
olmaz denilen kalbi teslim alabilir...
(Metin Karabaşoğlu)

Kur'ânTalebesi 06-28-2010 11:31

Yüzme bilmeyen bir insan boğulmakta olan birini kurtarmaya çalışırsa ikisi de birbirine
sarılarak boğulur. Bu sebepten, insan evvela kendini kurtarmalı. Bu kurtarmada
maneviyat ve maddiyat vardır. Bir şahıs, manevi şüphelerden kendini
kurtarabilmek için okuyacak, araştıracak, şüpheden şüphesizliğe
geçecek. Sonra öyle bir hayat yaşayacak ki onu tanıyanlar
onun hayatına gıpta edecek...
(Hekimoğlu İsmail)

Kur'ânTalebesi 06-28-2010 11:33

Düşündükce berraklaşıyor zihnim. Geliyor cevaplarım. Hayatı bana veren, bu dünyada
beni nazlı bir misafir gibi ağırlayan, sonra bu dünya uykusundan ölümümle
uyandıracak olan beni… Yokluktan alıp beni varlığa taşıyan…
[...] Yokluktan çıkardığı gibi yoklukta bırakmayacak beni.
Hatırda tutacak, herkesin unuttuğu yerde hatırlayacak
beni. Inna lillahi ve inna ileyhi raciun…
(Senai Demirci)

Kur'ânTalebesi 06-28-2010 12:57

İçimdeki ses, beynimdeki düşünceler beni sürekli eleştiriyor, rahatsız edici
bir tablo sergiliyor kendimle ilgili. Bu vicdan mı, iyilik meleği mi yoksa
beni hasta kılan vehim ve vesveselerin gittikçe güçlenmesi mi?
İçinden çıkamıyorum. Getirilen eleştiriler haklı üstelik...
(Mustafa Everdi)

Kur'ânTalebesi 06-29-2010 12:53

İnsanın bir varoluş kavgası vardı hayatı boyunca. Bu varoluş kavgası, yaratılış nedenine
ne kadar uygun olursa o kadar erken bulabilirdi kaybettiği mutluluğu. Yitik
hisleri, kayıp saadeti, saklı düşleri ve de mercan adasının gizli
altın duygularını ancak o zaman bulabilirdi. Aldatıcı
ve yalancı olan dünyanın kendisiydi...
(Necmettin Resuloğlu)

Kur'ânTalebesi 06-29-2010 20:50

Belli kalıplar içinde hayata dar gelmeye başladım. Sessizce umutlarım da terk etti beni…
Nice sevgi duvarları yıkılırken içimde, kimse, savaşımın büyüklüğünü fark edemedi.
Bu ıztıraplar, sona her yaklaştığımda, tekrar başa dönmenin acısını yaşarken,
ben de tek çâre olan Rabbime yöneldim...
(Fatma Aladağ)

El Emin 06-29-2010 20:52

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 761483)
Belli kalıplar içinde hayata dar gelmeye başladım. Sessizce umutlarım da terk etti beni…
Nice sevgi duvarları yıkılırken içimde, kimse, savaşımın büyüklüğünü fark edemedi.
Bu ıztıraplar, sona her yaklaştığımda, tekrar başa dönmenin acısını yaşarken,
ben de tek çâre olan Rabbime yöneldim...
(Fatma Aladağ)

Çok muhteşem söylemiş..:gül::gül:

Kur'ânTalebesi 06-30-2010 18:28

İstikamet menziline rıza-i ilahiye ermek için girilir. Bundan başka bir maksat için bu yola girenlerin
kazanacağı bir şey yoktur. Ve çoğunlukla maksadının aksiyle muamele görür. Eda
edilen namazın aerobik, tutulan orucun perhiz suretini almaması ancak
niyetlerin Hakka tevcih edilmesi ile mümkündür...
(Veysel Türk)

Kur'ânTalebesi 07-01-2010 17:37

Kişi “ben” dedikçe “benim” dedikçe belki farkında olmadan giderek Nemrut’laşıyor. “Ben”lik
ağır basıyor da çoklarını kendisinin sanıyor. Eline verilen her imkanın, her makamın
ve her nimetin daima kendisi ile kalacağına inanıyor. Malı, mülkü, şanı, şöhreti
ne denli çok olursa o denli hükümranlığa soyunuyor. Ve bir zamanlar
Firavunların yaptığı gibi kendini tanrı ilan ediyor...
(Eylül Başak)

Ukbâ 07-01-2010 23:10

Her biri altın değerinde paylaşımlar gönlünüze sağlık.

Kur'ânTalebesi 07-02-2010 23:25

Dirilt bizi ey Kur’an! Birliğimiz, birlikteliğimiz dağıldı. Her birimiz parçalanmış tesbih taneleri gibi
her bir yöne dağıldık. Toparlanmaya, tekrar kardeş olmaya, yar, yaran olmaya ihtiyacımız
var. Senin "müminler ancak kardeştir" ayetini yaşamaya şuan çok fazla muhtacız.
Biz, bir binanın tuğlaları gibi olmalıydık. Oysa kalplerimiz sınırlarla,
cemaatlerle, camialarla, mezheplerle bölündü...
(Mükerrem Bulut)

Kur'ânTalebesi 07-03-2010 14:14

Eyvah! Dertsiz olan âlim, [...] iman olmayan genç nesil. [...] Allah’ı tanımayan dertsiz ve hissî yetkiler,
ilâhî yaratılış sahibi olan genç nesilleri zincirlere vurmak, uçmaması için toprağa bağlamak
istiyorlar. [...] Özgürlüğü kafese koymak (zindan), kalpleri tabiat ötesine olan
aşktan uzaklaştırmak, kısacası içini şehvet, menfaat, haset,
zilletle [doldurmak istiyorlar]...
(Cafer Yalnızyaşar)


All times are GMT +3. The time now is 13:32.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025