|
Aman gerilmeden tartışalım :)
|
Arkadaş sadece varsayım diyorum ama böyle isede şaşırmam diyorum...
Daha devletin bütün karar mercileri amiyane tabirle ele geçmedi. Erbakanı cumhurbaşkanı yapmak, eğer böyle bir oyun varsa oyunun yarısında kendi sırtından vurmak olurdu... |
bence bir danışıklı dövüş olamayacak kadar kindar milli görüşçüler bize karşı...
|
O kadar çok tanıdığım Milli Görüşçü varki akşama kadar Ak Partiye sallayıp, sandık başında oy boşa gitmesin diye Ak PArtiye oy veren...
|
Alıntı:
|
ben hala daha bunun bir hayal olduguna inaniyorum.. kaldiki suanda partimize bakinca o milli görüs kökenli partilerden cok farkli,o kökenden tamamen siyrilmis bir anap, dp cizgisinde..
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Milli görüş politikaları 1996 yılında devlete ani şok olarak verildi. şimdi yavaş yavaş. alıştıra alıştıra |
Alıntı:
aslinda bu avrupada yaygin bir anlayistir cogu ülkede hristiyan demokrat partiler vardir ve bunlar muhafazakar degerleri savunur.. evet gerek dp de gerekse anapta muhafazakar kanat vardi ama 4 egilimden sadece biriydi ak partide ise en önemli egilim ve yönetim kadrosu tamamen bu egilimden gelme.. |
arkadaşım sen hangi kukladan piyondan bahsediyorsun ?
yav bir kere erbakan hocamızın söylediği sözler sırf danışıklı dövüş içinse kimse kusura bakmasın kavgada söylenmez o laflar... bana siyonist diyen adamalarla yarın bir gün kucaklaşıcak değilim... |
Alıntı:
|
ama söyle bir durum var.. erbakan hoca ve anlayisi bu siyasi anlayisla kesinlikle bütün kitleleri kucaklayamazdi en fazla yüzde 20 oy alirdi ve muhafazakar kesimdende tam anlamiyla destek alamazdi..
ama ak parti bütün kitleleri kucakladi, bütün cemaatleri kucakladi olaya salt din boyutundan bakmadi, liberal bir ekonomiyi benimsedi ve asiri söylem ve eylemlerden uzak durdu.. |
Alıntı:
hayrola milli görüş cephesi kucaklaşmaya sıcak bakıyor gibi? süt yahudinin hazırladığı kireç suyuna karışmasın sonra? |
Alıntı:
ve de gerçekleşiyor. |
Alıntı:
o acidan mehmet akifin fikirlerini her daim takdir etmisimdir ve yorumlarini ilgiyle takip ediyorum.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
kucaklaşma diye birşey yok zaten kucak aynı kucak |
evet sonucta hepimizin ailesinde sp liler mevcut yani ortada bir düsmanlik yok ancak kendi adima en son oy verecegim parti sp dir..
tabiki bunun sosyolojik sebebleri var ancak en son oy verecegim parti olan sp benim yasam tarzima, dünya görüsüme en yakin parti.. bu ne yaman celiski diye soracak olursaniz bu celiski birazda sp nin dislayici, kucaklayici olmayan, kiskirtici politikalarindan kaynaklaniyor.. |
Alıntı:
:saygılar:kardesım sapka cıkarıyorum beni yanlış anladılar bence bekliyelim görelim aslında yanlış yapdım özür dilerim bu konuyu acmıcakdım... |
Başka bir nedeni olmalı bu çelişkinin.
|
ortada bir yanlışlık ama ne belki bu benim bir kusrumdur gerçekleri mantıklı bir şekilde beynimde kurgulayamıyorum ama arkadaşlar gerçekten şaşırıyorum...
yahu bu bir danışıklı dövüşse ve öyle sürdürülecekse sonu ne olacak bunun?bu eğer danışıklı dövüşse bu şekilde gitmeye devam ederse neredeyse kan çıakcak duruma geleceğiz.. |
aslinda celiski degilki kardes.. benim gibi milyonlarcasi var mesela benim babam yillarca milli görüs icin cabaladi simdi iyi bir ak partili ve milli görüse oldukca mesafeli..
bunun sebebleri var tabiki mesela sp nin kendini yenilememesi, yeni birseyler üretmemesi, hep ayni söylemlerde takili kalmasi, konjoktörü iyi okuyamamasi.. tabiki gecmisten dayanan bir gönül bagimiz var imam hatipten kaynaklanan bir muhabbetimiz var mgv den kalma bir hatiramiz var ancak sp yi nedense kendime cok uzak görüyorum.. ama milli görüsüde bir o kadar yakin görüyorum nasil derseniz mesela yasadigim ülkede devletin yani diyanetin camileri var birde milli görüsün ben milli görüs cemaatine takiliyorum, milli görüs teskilatinda görev aliyorum, cocugumu milli görüsün egitim yuvalarina yolluyorum cünkü diyanet suya, sabuna dokunmayan bir tarz benimsemis milli görüs ise bir derdi var oda bilincli, dinini bilen genclik.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
şimdi erbaknın söylediği ilk şık deneniyor Geçiş dönemi yumuşak mı olacak, sert mi olacak, tatlı mı olacak, kanlı mı olacak? buna halk karar verecek. Biz diyoruz ki bu geçişi tatlı yapalım, bu geçişi barış içinde yumuşak yapalım.” |
peki sp nin bu konjoktördeki rolü nedir?
|
Mehmet Akif kusura bakma kardeş ama kucaklar çoktan değişti....
bugün peşinde koştuğum, kadrosunu sevdiğim parti sp ile kucaklaşsın ben bu partiyi bırakarım... söylenilenlersineye çekilipte böyle bir yaklaşım olursa, bu tabanla zıtlaşmaktan başka birşeydeğil... bu halk senelerce Erbakanın basiretsizliğinden bıktı, bir dahada onun icraatlerine bakacak olmaz... |
Alıntı:
|
Alıntı:
tek rol bu |
Alıntı:
|
Alıntı:
hala mg içindeki sağduyulu insanlar araya girip uzaklaştırdı beni... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Erbakan'ın feraseti ve Erdoğan- Mümtaz-er Türköne/zaman Erbakan'ın feraseti ve Erdoğan Baykal kazanırken CHP kaybetti 1994 mahallî idareler seçiminde, ismi en son açıklanan aday -sadece RP'de değil bütün partiler arasında- Recep Tayyip Erdoğan idi. Necmettin Erbakan'ın, bugünün başbakanını 1994'te partisinden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına aday gösterirken çok tereddüt yaşadığı ve zor karar verdiği belliydi. Yaşadığı tereddüde bakarak Erbakan'ın ferasetini iki önemli noktada takdir etmek gerekir. Birincisi, RP'nin Tayyip Erdoğan dışında bir isimle İstanbul'u kazanma şansı yoktu; Erbakan'ın kararı isabetliydi. Şayet RP başka bir ismi aday gösterseydi İstanbul'u alamayacaktı. İstanbul'u alamamış bir RP'nin 1995 seçimlerinde aldığı oyu kazanması imkânsız olacaktı. İkincisi yaşadığı tereddüdün sebebine dair: Geleceğin liderine, yani rakibine kendi kararı ile yol vermiş olacaktı. Erbakan, hem yaşadığı tereddütte hem de verdiği kararda haklı çıktı. Hem partisinin önünü açtı hem de bugünün liderini tarih sahnesine çıkartmış oldu. Türkiye'nin geride bıraktığı son 15 yılda, bu kararın giderek artan ağırlığını, yani Recep Tayyip Erdoğan fenomenini kim inkâr edebilir? Tarih'te bireylerin rolü tartışmalıdır. Farklı birçok kanaldan gelen dinamikler bir noktada kesişir. Bazen talih, yeteneği olanları tam da bu kesişme noktasında tarih sahnesine çıkartır. 1990'ların ilk yarısında şekillenen, ikinci yarısını tüketen dinamikler bugün bizim karşımıza çok farklı bir Türkiye manzarası çıkartabilirdi. Darbecilik tükendi. Siyasî partiler tükendi. Ekonomi tükendi. Taze bir güç, bu yıkıntıların arasından ayağa kalkıp doğruldu. Karşımıza çıkan, AK Parti ve onun lideri oldu. Erbakan'ın sahip olduğu ferasetin bir benzeri Deniz Baykal'da yok. 1994 yılında Erbakan'ın karşısında duran açmazın bir benzeri Baykal'ın önüne çıktı. Baykal, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'i İstanbul'a aday göstermek konusunda tereddüt yaşadı. Farkını kısa zamanda fark ettiren ve tıpkı 1990'ların başında Tayyip Erdoğan'ın teşkilatçılığının ve yenilikçiliğinin bir benzerini sergileyen bu politikacı, CHP için çok ciddi bir şans olabilirdi. Benim hayıflandığım şey, bu şansın sadece İstanbul için değil bütün Türkiye için ileride bir fırsata dönüşmesi ihtimaliydi. Gürsel Tekin, 1994'ün Tayyip Erdoğan'ını hatırlatan dinamizmi ve refleksleriyle CHP'yi dönüştürebilecek bir isimdi. CHP, sahip olduğu potansiyeli hayata geçirmemek için keçi gibi direnen bir parti. Demokrasinin en temel kuralı: Muhalefet geleceğin iktidarıdır. CHP, bu iddiayı duruşu ile sistematik olarak reddetti. Demokrasilerde siyasî partiler, serbest piyasa düzenine benzeyen bir sistem içinde hareket ederler. Her parti, optimum oy dengesini yakalamaya çalışır. Kendisini halkın taleplerine göre biçimlendirir; herkesin cebinde var olan tek değeri yani oyu, bu alışveriş karşılığında talep eder. CHP'nin normal bir muhalefet partisi olarak iktidar adayı haline gelmesinin sade ve basit bir kuralı var. Bugüne kadar yaptığı şeylerin tersini yapmak. CHP'den çıkan farklı seslerin bu kadar canlı karşılık görmesinin sebebi de bu. CHP'yi bir anda canlandıran çarşaf açılımının ve halka yaklaşan örgütsel girişimlerin mimarı olan Gürsel Tekin, bu yüzden çok ilgi gördü. Ama Baykal, CHP için devrimci bir sembole dönüşen bu ismin önünü kapattı. Aslında CHP'nin önünü kapatmış oldu. Yıllardır, iktidar partisi ile başa baş yarışabilen, iddialı bir CHP'nin Türkiye'de yolunda gitmeyen birçok şeyin çaresi olduğunu savunuyorum. Hemen önümüzdeki seçimde iktidara gelme ihtimali bulunan bir CHP'nin politika yaptığı Türkiye'de ne darbe endişesine; ne Ergenekon gibi sapmalara rastlanır. Devlet ile vatandaş arasında adalet üreten bir hukuku yerleştirecek demokrasi sadece iktidar ayağı ile yol alamaz. CHP, Baykal'ın İstanbul kararı ile bu umudu bir başka bahara bıraktı. Baykal'ın artık potansiyel bir rakibi yok. Gürsel Tekin'i aday yapmayarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nu da aday yaparak devre dışı bırakmış oldu. Sonuçta Baykal kazandı, CHP ise kaybetti. Kılıçdaroğlu, birçok meziyeti olan bir isim. Ama bu meziyetleri arasında İstanbul'a uyanı yok. Var olan popülaritesi, AK Parti'nin seçimi kendi lehinde magazinleştirmesine hizmet edecek. Niye mi? Çünkü İstanbul seçmeni Ankara'dan atanan bir müdür değil, bir belediye başkanı seçecek. __________________ |
Alıntı:
|
Kardeş yazar kendince olayları yorumlamış...
gerçeklik payıda var... Lakin benim bahsettiğim konuyla alakası nedir? Ben inkar etmedim sp'DEN GELİNDİĞİNİ... demek istediğim bir daha bizim sp ile yollarımız birleşmez... ki çoğu Ak Parti tabanı bunu istemiyor... |
Alıntı:
|
Alıntı:
nedeni ise şu Akpartinin %47 oyu var dersek Milli görüşün Akpartide %20 oyu var sadece bunlar istiyo geriye kalan %27 chp mhp anap dyp gibi seçmenler istemiyor olabilir. e bunlar da doğaldır. istenmiyo diye doğru adımlar atılmayacak diye bir kaide de yok. |
KARDEŞLERİM SADECE 2 DK'NINIZI AYIRIP DUSUNMENIZI ONERIYORUM GERCEKDEN BASKA BISE DEGIL...
SIZ BI HOCASINIZ DIN HOCASI VE 10 SENELIK OGRENCINIZI TANIMIYORSUNUZ (: YANI YINE DIYORUM ERBAKAN HOCA KONUSDU PEKI ERDOGAN NE DEDI HIC BISEY YANI SAYGIDAN DEMEDI DIYECEKSINIZ OY TOPLAMAK ICIN DEDI ARTIK INSANLAR ERDOGANI INSAN OLDUGU ICIN SEVMEYE BASLADI SERIATCI GOZUYLE BAKMIYOR BAKIN AHANDA BURAYA YAZIYORUM 5 SENE SONRA NELER OLUYOR SASIRACAKSINIZ ERBAKAN HOCAMA ALLAH UZUN OMUR VERIRSE |
Alıntı:
|
Alıntı:
ve danışıklı dövüş öylemi... çok iyimsersin |
| All times are GMT +3. The time now is 11:05. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025