![]() |
Alıntı:
Sünniler diye yaptigin su genelleme senin önüne mahserde hesap olarak gelebilir....bundan dolayi tavsiyemdir kardesim böyle bir genellemeden vazgec. Devlet, rejim, hükümet, vs. diyebilirsin ve o minvalden tartisiriz...lakin sünniler demen cok mesuliyet gerektiren bir genelleme.... |
Alıntı:
ben ikide bir şiii diyenlere karşılık söylüyorum zaten benim mezhep takıntım yok. sunniler derken genel anlamıyla devletleri kast ettim. adam olsalarda çoktan islam ordları süriye girmişti. abdnın ağzına bakıyorlar ne diyecek diye. |
Alıntı:
iran adam! oldugu icin islam ordusuyla! suriyeye girdi. Abd nin agzina bakmiyor lakin esed firavununa canak tutuyor. |
Alıntı:
siz lafı neresinden çekiyorsun ben sana iran adam ı dedim iran haklı mı dedim iranın yanındamıyım dedim yani alakası nedir ? onu anlamadım ! ne demeye getiriyorsun ?? |
Allah ve Resulu safında olanlar ! Küçük kıyamet(Ölüm) isabet etmez ise Ümitvar olunuz ! Bu yolda Küçük Kıyametinin(Ölüm) isabet ederse Üstün Olan sizsiniz ! Eğer Allah c.c. müsade eyler Alametil Kübrayı görür iseniz Allah c.c.'nün Hadislerini Tam bir bilgiyle öğreniniz !!!
Hz. Huzeyfe ibn-i Esid RA 277/6. Kıyamet alâmetleri birbiri takiben meydana gelir. Bir dizideki boncukların ard arda kopması gibi. Hz. Ebû Hüreyre RA 299/5. Yakında fitneler olacak. Dediler ki: "--Ne emredersin Yâ Rasûlallah?" Buyurdu ki: "--Şam'a bakın!" Hz. Bekr ibn-i Hakim RA 35/13. Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca, Şam'ın ortasında toplanın. O gün yerin altı üstünden daha hayırlıdır. Hz. İbn-i Abbas RA 313/6. Ne mutlu Şam'a. Zira Allah-u Zülcelâl Hazretleri'nin melekleri Şam üzerine kanatlarını germiş bulunur. Hz. Zeyd ibn-i Sabit RA b.Melhameler ve Melhame-i Kübrâ (Büyük Harb) 64/14. İki azatlı, Arab azatlısı ve Rum azatlısı Melik olduklarında, onların elleri ile melhameler doğar. Hz. İbn-i Amr RA 66/7. Melhameler vuku bulduğunda Allah-u Teàlâ Şam cihetinden, Mevali kabilesinden bir grubu gönderir ki onlar Arap'ın en iyi ata binenleri ve silahlı olanlarıdır. Allah onların sebebi ile bu dini kuvvetlendirir. Hz. Ebû Hüreyre RA 351/8. İnsanlar için üç temerküz noktası vardır. Antakya Amik'inde olan Melhame-i Kübrâ'da toplanma merkezi Şam olur. Deccal vak'asında merkezleri Kudüs; Ye'cüc ve Me'cüc hadisesinde Tur-u Sinâ... Hz. Hüseyin RA 393/10. Müslümanların Melhamede merkezleri Şam, Deccalde merkezleri Kudüs ve Ye'cüc Me'cüc vak'asında merkezleri Tur-u Sinâ'dır. Hz. Ebû Zahiriyye RA 319/11. Beytül-Makdis'in mâmur olmasını Medine'nin harab olması takip eder. Onu da Melhamenin çıkışı ve onu da Kostantiniyye'nin fethi takip eder. Onu ise Deccal'in çıkması takip eder. Hz. Muaz RA 298/4. Size dünya fetholunacak. Eğer bir menzilde muhayyer kılınırsanız Şam denilen şehre bakın. Zira orası melhamelerde müslümanların toplandığı yerdir. Onun karargâhı da "Guta" denilen yer olacaktır. 322/10. Melhame-i Kübra gününde müslümanların merkezi Şam şehrinde Guta denilen yerdedir. O gün müslümanların menzillerinin en hayırlısı orasıdır. Hz. Ebüd-Derdâ RA |
Alıntı:
Sünniler her biri bir batilinin kölesi lakin siiler birlik olur bir ses cikarir...yani köle degiller! Alaka bu. Eger iran senin icinde adam degilse sorun yok demektir. Alinma kardesim ben umumi yazdim. Sana has bir sey yok... Ayrica birsey demek istersem bunu gayet acik ve net derim. Kafanizi yormayin. |
Alıntı:
iranı süriye konusunda zaten eleştiriyorum. birliğe gelince şiiler birlik olup tek ses çıkarıyor ne yazık sünnilerin köle evet köle yöneticileri ancak abd elindedirler. |
Alıntı:
Iste bende diyorumki...Güya iran islam devleti ve ordusu islam ordusu...hadi sünniler islam ordusuyla giremiyor, mevcut iran islam ! ordusu nasil giriyor onuda gördük. Ordu mensuplarinin esede destek amacli suriyedeki faaliyetlerinide gördük. Madem ötekiler köle ve abd nin emrinde, köle olmayan iranin birligine tüküreyim cok af edersin, cünkü esedin emrinde. |
Alıntı:
oda onların acizyeti ve günahı hesabını vercekler elbette ! zahirde gördüğümüze göre ! hatta vebali daha ağırdır. diğerleri tağutun askerleri halkları müslüman bunlar ordularıda müslüman bu açında sorumnluluklarıda ağır hesaplarıda ! |
Kıyamet senaryosundaki kilit şehir!
Arap Baharı neden Şam'da tıkandı? Çin, Rusya, ABD, İran ve Türkiye karşı karşıya geldiği için mi? Yoksa bu kitlenmenin daha uhrevi bir sebebi olabilir mi? Evanjelist ve Siyonistler'in rüyasını gördüğü Armagedon Savaşı'ndan bahsediyoruz. Dışarıdan görülen o ki Şam, kıyameti getirmek isteyen bu koalisyon için hayati önem taşıyor. Eski Ahit'te geçen kehanetleri birarada okuyan bu koalisyon için Suriye ile ilgili her gelişme çok önemli. Onlar için Şam'ın düşüşü 1, Yecüc-Mecüc'ün ortaya çıkışını sağlayacak 2 son halka... Hatırlayın, Irak savaşının sorumlusu ABD eski başkanı George w. Bush, Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı'na ne diye yakarmıştı? “Ortadoğu’da Yecüc ile Mecüc harekete geçti. İncil’in tüm öngörüleri yaşanıyor. Bana yardım etmelisin.” (Sahi, Bush neden Fransa'ya yakardı? Fransa'nın Suriye'de bugünkü rolü ne?) Bush'u ABD savaş makinasının başına getirenler, başkanlık seçimleri yaklaşırken Şam için çok hassas bir bekleyiş içersindeler. Fakat bu hesaplar sadece yukarıda saydıklarımız için geçerli değil. İran için Şam'ın, göründüğünden daha farklı bir değeri olabilir... Ne olursa olsun, çevremizde olan biteni anlamak için dini kaynakları daha dikkatli bir gözle okumak gerekiyor. www.iyibilgi.com özel 1 Yeşaya 17: Şam kent olmaktan çıkacak, Enkaz yığınına dönecek...O gün insanlar kendilerini yaratana bakacaklar, gözleri İsrail’in Kutsalı’nı görecek. 2 Hezekiel 38: İnsanoğlu, yüzünü Magog ülkesinden Roş’un, Meşek’in, Tuval’ın önderi Gog’a çevir, ona karşı peygamberlik et. http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=248788 |
Alıntı:
Suudi Arabistan ve Mısır ordusu mu? Eğer bunlara ''tağutun askerleri'' diyorsan, İran dini lideri Ali Hamaney'e bağlı İran Devrim Muhafızları'na da ''tağutun askerleri'' demen gerekmez mi?! Şehid İbrahim Kaşhuş'un ''Yallah İrhal ya Beşşar!'' (Haydi defol ey Beşşar!) isimli şarkısı eşliğinde göbek atan İran tağutları...
|
Alıntı:
|
İRAN’IN SAFEVİ FARİSİ HAYALLERİ VE UMMU’L KURÂ[1] NAZARİYESİ Bu nazariye “İran’ın Dış Siyasetini” belirleyen en temel nazariyedir. Bu nazariyenin savunucuları İran’ı islam dünyasının Halifesi görmekte tarihi ve coğrafik konumunu ileri sürerek her ülkede etkili bir kuvvet olmasını istemektedir. بسم الله الرحمن الرحيم İslam dünyası; uzun vadeli iki hain planın tehdidini yaşıyor. Biri Siyonistlerin kurmak istediği “Büyük Yahudi Devleti” diğeri de; onlardan geri kalmayan vicdansız eli kanlı fitneci Şiilerin, İslam dünyasında ve özellikle Ortadoğu’da kurmak istedikleri “büyük Şia devleti” İslam ümmeti, bu iki acımasız kuvvetin kıskacındadır. Söz konusu iki kuvvet hedefe giden yolda her şeyi mubah gören yayılmacı, acımasız, sinsi, necis bir siyaset izlemektedir. Bu iki kuvvetin özellikle İslami kimlikli! Olanı “Sapık ve münafık Şii yüzü” İslam coğrafyasında korkunç hayaller beslemektedir. Bu hayalin gerçekleşmesi içinde utanmaz münafık yüzünü açıktan ortaya koymaktan çekinmemekte, Suriye ve Irak düzleminde kan dökmekte, İslam ülkelerinde fitneler çıkarmaktadır. Bu çalışmada İran’ın ırka dayalı Safevi Farisi Şii merkezli hayallerine ve bu hayallerin pınarı konumundaki Ummu’l Kurâ nazariyesine değinmeye çalışacağız. Bu çalışma, İran’ın hayallerini, hedeflerini, kendi içindeki tartışmalarını, en kötüsü de iğrenç sinsi yüzünü göz önüne serecektir. İran’ın iki siyasi bakışı bulunur. Biri Safevi bakışı, diğeri de Şii bakışı. Safevi Şiası; milliyetçi ve Şii kaynaklı mezhebi bakış açısını temsil eder. İran’ın dini ve siyasi kurmayları; bu iki çizgiyi muhafaza eder. Tahran’ın siyasi ve dini kurmayları; bu yoldan uzak bir yol izlemez. Arapları ve acemleri kendi siyasi emellerine mahkûm etmek Şiileştirmek mücadelesi taşırlar. İran yayılmacı ve fitneci dış siyasetini kimden almıştır? Neden böyle bir nazariyeye önem vermektedir? İran, niçin kendi sınırlarını korumak ve güçlenmek yerine Şii devrimini her ülkeye ihraç etmeye çalışmaktadır? İran’ın uzun vadede hedefi nedir? Suriye direnişine karşı takındığı batıl ve necis siyasetle münafık yüzünü deşifre eden Mürşidi’l Âlâ! Hamâney iğrenç hayallerini Lârîcânî’nin nazariyesinden almaktadır. Mürşidi’l Âlâ! Hamâney bir gün Lârîcânî’den, İran’ın müstakbel haritasını çıkartmasını talep eder, el-Ricani de bunun üzerine meşhur nazariyesini yazar. Şimdi bu nazariyenin mimarından bahsedeceğim. Lütfen bu kişiyi iyi okuyalım, tanıyalım, hedefini ve İran’da estirdiği rüzgâra bakalım. Kendisini ve İran’ın dış siyasetine şekil veren nazariyesini tanıtacağım kişi; Muhammed Cevad Lârîcânî’dir. Lârîcânî; Mürşidi’l Âlâ! Hamâney’in siyasi ve diplomatik müsteşarı, yanı sıra Fizik uzmanı, Bilim araştırmaları merkezinin de başkanıdır. Humeyni döneminde Dış işleri bakanı yardımcılığı yapan Lârîcânî, ABD’de Fizik alanında çalışma yaptığı için Liberal bir ABD hayranıdır. Lârîcânî, ABD’yle siyasi-diplomatik ilişki kurma düşüncesini savunduğu için daha önceden görevden alınmıştı. Yanı sıra İran Üniversitelerinde verdiği konferanslarda gizli tutması gereken “Ummu’l Kurâ” nazariyesini ifşa etmekten dolayı 18 ay hapis yattı. Bu nazariye İran’ın komşu ülkelere ve islam ülkelerine yönelik sakladığı gizli bir ajandaydı. Ajandanın ifşası Lârîcânî’yi zor duruma düşürdü. Zira bu nazariye Arap ülkelerinde İslam ülkelerinde Şii İran Devletinin müstakbel hedefini ortaya konuyordu. İfşa sonrası büyük tartışmalar oldu, İran’ın gerçek kirli yüzü zuhur etti. Bugün Bahreyn’in Sitre köyünde mukim Ayetullah İsa Kasım’ın liderliğinde idare edilen “Bahreyn ayaklanması” Şii hedefi olan necis bir direnişti. Ayetullah İsa Kasım direktifleri direk Kum’dan almakta ve Ummu’l Kura nazariyesini uygulamaktadır. Keza Irak, Lübnan, Suriye’de bu nazariye uygulamaya konulmuştur. Liberal, Şii, Safevi düşüncesi taşıyan Lârîcânî’; İran’da en kültürlü birikimli siyasi diplomat olarak tanınıyor. Lârîcânî’nin Arap ve İslam dünyasında bilinen “Ulusal Strateji hakkında makaleler/mukaddimeler” adlı bir kitabı var, Lârîcânî kitabında; İran’ın Kum şehrini “Ummu’l Kurâ/şehirlerin merkezi/anası” konumuna erdirmek niyeti taşıdığı bilinmektedir. Bu nazariyesinin ismi de “Ummu’l Kurâ” nazariyesidir. Lârîcânî “Ummu’l Kurâ” nazariyesini 3 kısımda tartışır. 1-Şii İran Devletini İslam Dünyasının merkezi etmek, yani Ummu’l Kurâ’ya çevirmek. 2-Şii İran Devletinin güvenliğini korumak. 3-Şii İran Devletinin büyümesini sağlamak. Bizim üzerinde durduğumuz ve tehlike arz eden 1.nazariyedir. Bu nazariyenin temel gayesi; Ortadoğu’da Safevi Farsi Şii esaslı güçlü bir İran Devleti kurmak, Mürşidi âlâ! denilen Hamâney’in velâyeti fakihliğinde İslam dünyasını ve Ortadoğu’yu içine alan “Büyük bir Şii Devleti” tesis etmek, Tüm İslam Dünyasını “Şii bir Emire’l müminin!” etrafında toplamak böylece tek merkezden idare etmektir. Bu nazariye Tahran’ı islam dünyasının başkenti, Hamâney’i Halife, Ehl-i Sünnet mensuplarını da Şiileştirecek kobay görmekte, bu nazariye kapsamlı ve uzun vadede ortaya konulan bir plandır. Bu nazariye “İran’ın Dış Siyasetini” belirleyen en temel nazariyedir. Bu nazariyenin savunucuları İran’ı islam dünyasının Halifesi görmekte tarihi ve coğrafik konumunu ileri sürerek her ülkede etkili bir kuvvet olmasını istemektedir. Bu nazariyenin sahipleri;“İran olmazsa İslam olmayacaktır” fikrini savunmakta, her ülkede İrancı lobilerin olması gerektiğini ateşli bir tarzda savunmakta, Dünyaya İslam’ı takdim ettiklerine inanmaktadır. Bu nazariye Safevi Farisi milliyetçiliğini yüceltiyor, kutsal bir kimlik olarak değerlendiriyor. Türkiye’de, Arap ülkelerinde ve Körfez devletlerinde büyük fitneler oluşturuyor, acemlere ve araplara nefret duymakta, arapları islamın önünde engel görmekte, uluslar arası düzlemde soğuk savaş vermektedir. Bu nazariyenin büyük savunucuları aralarında :“Biz dünyaya kutsal bir mesaj taşıyoruz bu kutsal mesajın ilki “Şii İran İslam Cumhuriyeti! Diğeri de Ummu’l Kurâ düşüncesi, bu uğurda maddi harcamalar gerekiyorsa hedefe giden yolda asla mühim değildir. Bu teklif İslam için yapılmaktadır. Başarımız İslam’ın başarısı olacaktır, o halde yapacağımız masrafları neden gündem edelim? Bu yüzden İslam Dünyasını yönetmek için Ulusal Güvenliğimizi koruyarak bu adımı atmamız vaciptir.” görüşünü tartışıyor. İşte bu Nazariyenin babası Lârîcânî’dir. Aslında Lârîcânî, çok tehlikeli bir adamdır, adı sürekli Dışişleri Bakanlığı için geçmektedir. Bu nazariye “Şii Devletinin sınırını genişletmeyi, her coğrafyada İran’a hizmet eden bir Şii lobi oluşturmayı, Safevi farsi Şii merkezli İran devletini dünyada en güçlü devlet etmeyi amaçlıyor. Lârîcânî, Osmanlının bölünmesi esnasında Ortadoğu ülkelerinin taksimatını mantıklı görmüyor. Her ülkede akıllıca bir sınır çizilmediğine inanıyor. Örneğin Irak-Suriye-Lübnan-Bahreyn düzleminde Şii Nüfusun yoğun olduğunu, buralarda Şianın güçlenmesini amaçlıyor. Bunun dışında kalan ülkelerde Şiileştirme eğilimlerine ağırlık verilmesini mezhepler arası yakınlaşma komiteleri kurulmasını, Şii-Sünni kardeşliğinin ileri sürülmesini öngörüyor. İşte bu siyaset İran’ın fitne ateşini yakmasına sebep olmaktadır. Yakılan bu ateşe karşı mücadele eden Ehl-i Sünnet mensupları, İran İslam Cumhuriyetine! Karşı mücadele eden emperyalist Sünniler ve selefiler yahut Suud Kralının desteklediği “Vahhabiler” olarak tanıtılıyor. Bu iftirayı da yüzleri kızarmadan atmaktadır(lar). Ehl-i Sünnetin, Suriye’de veya diğer islam coğrafyasında akidesini savunma hakkı yok mudur? Ayetullahların ve Mollaların ülkesi Şii İran, coğrafyamızda kan dökerek “Şiileştirme çabaları” ortaya koyarsa yapılanlar meşru mu oluyor? Suriye’de dökülen kanlar, kirletilen namuslar, tecavüze uğrayan kızlar, tarumar olan evler ve mallar kimin eliyle yapılmaktadır? Bu katliamlara yeşil ışığı kim yaktı? Kim masum kadınların ve çocukların kanlarının helal olduğuna dair fetva verdi. İşte bu sayılan her şey; Lârîcânî ve Hamâney denen lanetli -güya masum kişinin- emriyle gerçekleşmiştir. Yeryüzünde Hamâney’e muhalif her fert ve devlet küfür içindedir, kanı helaldir, zira masum imamın doğru görüşünün dışına çıkmış, vacibi terk etmiştir. Bugün bu nazariye sahibinin bakışına göre; Hamâney’in Suriye’de izlediği necis siyaset masumdur, onun kanları akıtan, namusları çiğneyen katliamları meşrulaştıran bakışı, müstakbelde kurulacak “Büyük Şii Devletinin” kurulması için caizdir. İşte bu Safevi Farisi Şii eksenli siyaseti görmek her müslümanın üzerine vaciptir. “Ummu’l Kurâ nazariyesi” aslında katliamlara ve batıl akidenin yayılmasına sebep olan batıl bir nazariyedir. Bu nazariye, Şii İran Devletinin gerçek yüzünü tanıtan, en büyük resmi gerçek bir belgedir. Bu belgenin İran atmosferinde büyük savunucuları bulunmaktadır. Tabi İran içinde; bu nazariyenin karşısında olan sadece İran sınırlarının korunup beynelmilel hudutları aşmamayı, yayılmamayı, uluslar arası fitnelere ve kavgalara düşmemeyi, sadece “Şia akidesine davet etme” gayesi taşıyan siyasiler ve düşünürlerde bulunmaktadır. Bu düşünce mensupları, İran Devrimini güçlendirmeyi, iç siyasette birliği, ekonomik ve siyasi kalkınmayı hedefliyor. Bunlar daha çok İran merkezli düşünen daha güçlü bir İran oluşturmak hayali taşıyan kimselerdir. Tabi pek çok kimsede bu düşünceyi doğrulamaktadır. Ancak bu siyasiler şu aşamada manipüle edilmişlerdir. O halde şu an ki Şii İran Devletine hâkim olan siyasi düşünce, Safevi Farisi Şii merkezli yayılmacı bir düşüncedir. İran, bu nazariye çerçevesinde islam ülkelerinde -ilk aşamada- 10 yıl aralıklarla toplam 50 yıllık bir proje tasarlıyor. Bu hedef yolunda; İslam dünyasında ihtilaflar oluşturup, emniyeti, istikrarı bozup sonra da kendi lehine körükleyerek adım adıyor. Bu uğurda Ehl-i Sünnet mensuplarının beynini bulandırıp şüpheler ekiyor, sağlam bir akide izlemelerine mani oluyor, ayrıca kendisine bağlı mensupları emperyalist söylemlere karşıymış gibi tanıtıp Siyonist düşüncenin ve devletin hasımı olarak gösteriyor. Bu yol haritasıyla kitle kazanıyor. Ayrıca maddi yardımlarla, sosyal yardımlaşmalarla, genel İslami taleplerle, bidat kandil ve kutlu doğumlarla mazlum halkı batıl Şii akidesine davet ediyor. Ülkemizde Şii âlimlerin kitaplarını değil, tanınmış yerli âlimlerin eserlerini okutarak ilerliyor. Bunu da geçmişte yaptığı hatalara düşmemek için yapıyor. En çok kitleyi; maddi ve radikal söylevle elde ediyor. Radikalizmi büyümede en büyük besin olarak görüyor. Kandırılmış mazlumlarda radikalizmi haklı görüyor. Oysaki akidede, amelde, usulde hiçbir ilim almayan bu mazlum mensuplar, maddi imkânlara boyun eğiyor ilme değer vermiyor, İran’ın gerçek yüzünü ve yöneten kişileri hakikatte tanımıyor. Şia; Ülkemizde çeşitli görevler ve amaçlar altında çalışıyor. Bu nazariyenin Türkiye ayağı çeşitli derneklerle idare ediliyor. Bu derneklerin mensupları asla İran hakkında olumsuz bir şey söylemiyor, Nasrullah’ı ve Hizbullat’ı kutsuyor. Hatta mazlum Suriye halkının direnişini emperyalistlerin ve batının oyunu görüyor, kirli haberlerle ümmetin birliğini baltalıyor, muhalifleri ABD’ci olmakla suçluyor. Ancak büyük çoğunluğu ise hiçbir şey bilmiyor maddi geleceğini ve cemaatsel çıkarını düşünüyor. Bu nazariye ehli; islam ülkelerinin Sünni bölgelerinde sonradan dönmüş kandırılmış Şiileşmiş kişileri safına çekerek, onlara antiemperyalist konuşmayı emrediyor, ashaba sövüyor, onların dinden çıktığını iddia ediyor, Filistin edebiyatına ve direnişine ağırlık vermelerini istiyor. Bu süreç olumlu gelişip büyüyünce de, Sünni âlimlerin eserlerini ve siyasi çıkışlarını örnek göstererek, savunarak safına çektiği fertlere ve cemaate şia akidesini yavaş yavaş aşılıyor. Bugün bu yolla; on binlerce kandırılmış müslüman topluluklar vardır. Örneğin Ayetullah İsa Kasım liderliğindeki Bahreyn ayaklanması, Hizbullah’ın ve İran’ın Beşşar el-Esed’e siyasi ve askeri destek vermesi, Nuri el-Maliki önderliğindeki Irak Yönetiminin Sünni katliamları, Yemen’de Husilerin ayaklanması, Türkiye’de saadet partisine sızan Şiileşmiş Türklerin siyasi çıkartması Lârîcânî’nin çizdiği haritanın yansımasıdır. Bu faaliyetlerin tümü Lârîcânî’nin “Ummu’l Kurâ” nazariyesine hizmet etmektedir. Hülasa İran; İslam dünyasına iki yüzle çıkıyor, Şiileştirme planlarını gizliyor, “Ummu’l Kurâ” nazariyesiyle İslam dünyasını Kum’a taşımak istiyor, her ülkede Şii lobisi oluşturuyor, bu lobiler Şii çıkarlarına hizmet ediyor, Hamâney bu uğurda müslüman kanının akıtılmasına cevaz veriyor. Müslümanlar olarak uyanık olalım. Suriye’de bu lanetli akide mensupları, nasıl kan akıtıyorsa, yarın da Türkiye’de torunlarınızın kanlarını akıtmaya kadirdir. Suriye’de acele ederek saklı ve kirli yüzlerini deşifre ettiler. 30 yıldır Filistin edebiyatı yapan takiyyeci Şiiler artık tanınmalıdır. Bugün hamd olsun dün savunanların yavaş yavaş gerçek yüzlerini gördüklerinde lanet okuduklarını gördüm. Bu gelişme düşmanı tanıma açısından çok önemli bir adımdır. Bugün İran devletini ve Hizbullat’ı desteklemek islam dininin dışına çıkmaktır. Salât ve selam Resulüne olsun. Ubeydullah Arslan İslamabad İslamic University 21 Mart 2012 Çarşamba [1]Siyasi ve dini açıdan şehirlerin merkezi/anası… http://ubeydullaharslan.blogcu.com/i...riyes/12074867 |
Alıntı:
Şii lider Tufeyli: Hizbullah Siyonistlerin bekçisidir (Video) Hizbullah’ın ilk genel sekreteri Şeyh Subhi Tufeyli Hizbullah’ın İsrail sınırlarını koruyan bekçiye dönüştüğünü açıkladı. kaynak ve devamı için: http://www.pressmedya.com/?aType=haber&ArticleID=8264 |
|
Suriyedeki BAASÇI Katilleri ve Zalimleri kullanarak İran İslam Devletine saldırmak asla İslami bi edeple barışmaz..
Zaten bu işin NEDENİ Suriye değil Türkiyeyi Sünnilerin, İranı da Şiilerin tarafına koyup KAMPLAŞTIRMAK vede KAPIŞTIRMAKTIR.. oyuna gelmeyelim.. BAASÇI KATİLLER VE ZALİMLER bu OYUNA GÖNÜLLÜ olmuşlardır ki KOLTUKLARINI koruyabilsinler son tahlilde Küfrün ve Emperyalizmin HEDEFİ İran İslam Devleti ile Türkiye HÜKÜMETİDİR |
Alıntı:
İran'ın İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine destek vermesi İslam ile bağdaşıyor mu ? ABD'nin Afganistan'ı ve Irak'ı işgalinde ABD ile işbirliği yaparak müslümanlara ihanet eden İran, şimdi de Suriye'deki İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanlara destek vermek yerine , İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine ve ALLAH düşmanı Beşşar Esed kafirine destek vererek müslümanlara ihanet ediyor. ABD'nin de el altından , sinsice İran Şia Cumhuriyeti'ni desteklediğini biliyoruz. Sünni Taliban'ı devirmek için Afganistan'a , Irak'ta da İran destekli bir şii devleti kurmak için Irak'a giren ABD, İran ile de danışıklı bir şekilde laf dalaşı yaparak İran'ın popülaritesini arttırmaktadır. Eğer senin dediğin gibiyse, son zamanlarda Ergenekoncular neden İran'a destek vermeye başladı? ODATV'DEN İRAN VE ESAD'A TAM DESTEK! http://www.aktifhaber.com/odatvden-i...ek-478490h.htm |
Odatv cilerinde BAASÇILARIN da ETÖ cülerinde,Balyozcularında ŞİİCİLİK VEYA SÜNNİCİLİK YAPANLARINDA hepsinden öte Millete FESADA düşürmeye çalışanların Allah BELASINI VERSİN..
|
ALLAH'ın laneti Beşşar Esed kafirinin , bu kafirin sadık askerlerinin ve İran Şia Cumhuriyeti'nin pis çıkarları gereği Türkiye'de Beşşar Esed'i desteklemeye ve Beşşar Esed'in progopandasını yapmaya devam eden hainlerin üzerine olsun. Amin. ALLAH (c.c.) Suriye'li mazlum müslüman kardeşlerimizin yardımcısı olsun ve onlara, Baas rejimine karşı zafer nasip etsin. Amin , amin , amin. ABD'nin Afganistan'ı ve Irak'ı işgalinde ABD ile işbirliği yaparak müslümanlara ihanet eden İran, şimdi de Suriye'deki İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine karşı ayaklanan müslümanlara destek vermek yerine , İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine ve ALLAH düşmanı Beşşar Esed kafirine destek vererek müslümanlara ihanet ediyor. ABD'nin el altından , sinsice İran Şia Cumhuriyeti'ni desteklediğini biliyoruz. Sünni Taliban'ı devirmek için Afganistan'a , Irak'ta da İran destekli bir şii devleti kurmak için Irak'a giren ABD, İran ile de danışıklı bir şekilde laf dalaşı yaparak İran'ın popülaritesini arttırmaktadır. Birileri de hala sahte ''vahdet'' söylemleri ile bizi kandırmaya çalışıyor. Suriye olayları turnusol kağıdı oldu ve sahte vahdetçi rafizilerin bu vesileyle gerçek yüzlerini tanıdık! |
Hizbullah Suriye halkına nankörlük mü etti? (Video) Suriye'de Hizbullah ve Hasan Nasrullah'a duyulan öfke her geçen gün artıyor. Suriyeliler Hizbullah üyelerinin halka ateş açtığını belirtiyorlar. Suriye'de hemen hemen her gösteride Nasrullah posterleri yakılıyor. Bütün bir halkın bir anda Hizbullah'a bu kadar öfkelenmesi Hasan Nasrullah'ın Esad'a desteğinden kaynaklanıyor. İran ve Hizbullah'ın Esad rejimini desteklemesi büyük kitlesel protestolarda dile getiriliyor. Suriye'lilerin Temmuz savaşında Hizbullah'ı desteklediğini belirten Suriye'liler Nasrullah'ın nankör olduğunu Suriye halkının destek ve iyiliğine düşmanları olan Esad'a destek vererek cevap verdiğini belirtiyorlar. Halka hitap eden bir devrim önderi Nasrullah'a ayetle cevap vererek: "İyiliğin karşılığı iyilikten başkası mıdır?" diye soruyor. Bölgeden gelen görüntüler Hizbullah'ın Suriye halkının desteğini çoktan kaybettiğini gösteriyor. Nasrullah'ın bu tavrının mezhep savaşına yol açmasından endişe ediliyor. Suriye'den gelen görüntüleri alt yazılı olarak okuyucularımızla paylaşıyoruz. Hizbullah ve İran'ın Desteği Uzmanlar İsrail'e karşı sözlü sataşmalar dışında herhangi bir çatışmaya girmekten kaçınan Esad yönetiminin iktidara kalmasının ABD çıkarlarıyla uyuştuğunu aynı şekilde İran ve Hizbullah'ın da Nusayri (Arap Alevi'si) olan Esad rejimine hem mezhebi hem de stratejik çıkarları gereği destek verdiğini belirtiyorlar. Hizbullah lideri Hasan Nasrullah ve diğer yetkililer isyanın başından beri yaptıkları açıklamalarla Esad yönetimine destek verdiklerini ilan ettiler. İran dini lideri Ayetullah Hamaney Suriye'li protestocuları fesad odağı olarak nitelemişti. Hasan Nasrullah'ın Esad Rejimine Destek Konuşması Press Medya |
Suriye üzerinden Mezhep Savaşı çıkartmak, Türkiye ile İranı Kapıştırıp ZİL TAKIP OYNAMAK ...
Türkiye Hükümeti Akıllı insanların yönetimindedir... |
@İran'cı barayev Suriye'li müslümanlara karşı İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine destek vereceksiniz sonra da mezhep savaşı çıkacak ayakalarına yatıp bu işin içinden sıyrılmaya çalışacaksınız ha? Yok öyle yağma! Alıntı:
|
Suriye Direnişi Haber-Yorum:
Baas Lobisi Hula katliamını da görmedi... Ümmet'in çocukları katledilirken Baas lobisi hala Dezenformasyon peşinde mi yoksa?.. Suriye'li bebeklerin kanı çok mu ucuz sizce?... Yoksa yine komplo teorileri üretip sanal senaryoların arkasına saklanarak ahlaksız duruşunuzu sürdürecek misiniz?.. Afaki söylemleriniz ve hayali sloganlarınız başınızı yesin emi?.. Çakma Siyonizm karşıtlığı numaraları sizin işiniz... Sahte Anti-Emperyalizmcilik oyunları size yakışıyor... ''Takva''yı ''Takiyye''ye kurban ettiniz... Somut gerçeklikleri soyut masal ve mavallara feda ettiniz... Yüreğiniz yetiyorsa yayınlayın bu vahşeti... Biz söyledikten sonra yayınlarsanız size bakışımız değişmez gerçi... Satılık kalemler... Kiralık beyinler... Hakkı çarpıtmayı meslek edinmiş Şeytanlar... Sizden de Reel-Politizme dayalı mücadelenizden! de utanıyorum... Bu utancı bize yaşattığınız için Allah sizi bildiği gibi yapsın... Katledilen yavrularda mı sizi harekete geçirmeye yetmiyor?.. Çiğnenen namuslarda mı sizin ayağa kalkmanıza kafi gelmiyor... Suriye halkını arkadan vurdunuz... Mazlumların sırtlarından bıçakladınız, hançerlediniz... Veyl olsun size ve inancınıza... Yazıklar olsun savunduğunuz davanıza... Bizimle sizin aranızda vahdet mümkün değil... ''Vahşet'' varken ''Vahdet'' olur mu siz söyleyin?.. |
RAMAZAN: HİZBULLAH TÜM İMKANLARIYLA ESED’İN YANINDA Haziran 3, 2012 http://irananaliz.files.wordpress.co...jpg?w=128&h=87 İRAN ANALİZ / Suriye Milli Meclisi üyesi Ahmet Ramazan yaptığı açıklamasında Şii Hizbullah! örgütü genel sekreteri Hasan Nasrullah’ın yaptığı rehinelerle ilgili açıklamanın tehdit üslubu taşıdığını söyledi. Bebeklerin dahi doğranarak katledildiği Suriye’de Esed rejimiyle birlikte cinayetlere karışan Hizbin aynı zamanda lojistik, askeri tüm imkanlarıyla birlikte rejimin yanında yer aldığını sözlerine ekledi. MTV kanalına konuşan Suriye Milli Meclisi üyelerinden Ahmet Ramazan şunları söyledi: “Çocukların kesilerek katledildiği Hula katliamından sonra Hasan Nasrallah rejime yönelik tutumunu değiştirmedi. Esed’e hizmet planlarını bu sefer kaçırılan bir grup rehine üzerinden sorun çıkarak sürdürmeye çalışıyor.” Bilindiği üzere Şii Hizb terör örgütüne bağlı yüzlerce militan Suriye rejim güçleri ve Şebbihalarla birlikte barışçıl halk gösterilerinin kanlı şekilde bastırılmasında büyük destekler veriyor. Sivil halk katliamına karışan onlarca Hizb militanı Özgür Suriye Ordusu güçlerince suçüstü yakalandı, esir edildi veya başarılı operasyonlarla ortadan kaldırıldı. http://irananaliz.wordpress.com/2012...sedin-yaninda/ |
|
Hizbullah,a en çok Siyonist rejim İsrail Düşmandır da siz neden Düşmansınız..
Müslümanın Müslümana Kanı, Malı HARAMDIR ve bu böyleyken HAALA bu nedir böyle ... |
Alıntı:
http://www.youtube.com/watch?v=ZJ_wGBSg5_8 |
Alıntı:
alınmayın ama bu tür işler gerçekten çok büyük AKIL ÇELİCİDİR... geçmişte ki Aczimendileri Hatırlatırım hepsi Asker ve Ünüformalı ,rütbeliydi... |
İran Ve Hizbullah artık gözümde çöp kadar bile değerli değiller...
|
Alıntı:
Konuşan Hizbullah'ın İlk Lideri ! Hizbullah'ın Andlaşmasından(Nisan) herkesin haberi var !!! Ümmet hariç ! |
Bu dengelerin ALLAH belasını versin, dengeler adına dimi herşey...
|
arkadaşlar Suriyenin BAAS' çıları ile Türkiyenin Darbecileri ve Chp arasında bi Fark yoktur..
İran İslam Devleti ve Lübnan Hizbullahı islamidir bunu unutmayalım. birileri bizleri FESADA düşürmeye çalışıyor Uyanık olalım. Hükümet hiç bi şekilde İran İslam Devletini ve Lübnan Hizbullahını HEDEF alan bi Beyanda bulunmamışken siz ne biliyorsunuz da böyle HEDEF gösteriyorsunuz ? elinizde ki İstihbari bilgiler nedir ? |
barayev, ''Hizbullah'' denen örgütün siyonistlerin bekçisi olduğunu söyleyen bizzat ''Hizbullah''ın ilk genel sekreteridir. Eğer sen bu adama ''Mossad' ajanı'' diyorsan, o zaman ''Hizbullah'' denen örgütün de siyonistler tarafından kurulduğunu kabul etmen lazım. Alıntı:
|
Lübnan Hizbullahı kendini İSPAT etmiştir şekke ve şüpheye gerek yoktur.
birileri Müslümanların AKLINI ÇELİP bir birine düşürmeye çalışıyor DİİKAT edelim.. Siyonist Rejim ve Abd vede Ab ülkeleri Müslümanları bir birleriyle TAKIŞTIRMAYA çalışıyor DİKKAT... Suriyenin BAAS'cı Zalim , Katil ve Azınlık rejimini şiddetle kınıyor ve Lanetliyorum.... Türkiyenin Darbeci ve azınlık tarikati (aleviler) kimi destekliyorsa onu DÜŞMANIM bilirim |
Lübnan'lı şii kadından Hasan Nasrullah'a isyan: "Yazıklar olsun sana ey Nasrullah" diye sözlerine başlayan genç kadın, Lübnan'ın gençlerini Suriye halkını öldürmek üzere göndermekle itham ettiği ''Hizbullah'' liderine "artık sen Nasrullah (Allah'ın yardımı) değil, Nasrelesad'sın (Esad'ın yardımcısı), Suriye'den elini çek, Filistin'in adını kullanıyorsun. Temmuz savaşında Suriye halkı bizi ağırladı ve korudu. Bu halkın yaptıklarının mükafatı bu mu?" diye seslendi. |
Alıntı:
Andlaşmaları açık ve net ! Andlaşmaya girişmesi Lübnan'da kuvveti kaybetmemek adına idi ! Ne oldu İslam Davası ! Zaten Hizbullah'ın İslami bir Davası olmadığını açıklamıştır ! Hizbullah Milliyetçi, Lübnancı, İsrail karşıtıdır ! Açıkça Baas Rejimini desteklemesi yeterlidir ! Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Rusya da Abd de Avrupa Devletleri de İsrail de bizim DOSTUMUZ değildir..
Kafirler SİYASET geliştiriyorlar ve Ümmeti bir birine Karşı getirmeye çalışıyorlar ki onların yerine KUKLA REJİMLER kurabilsinler.. TC Hükümetini İran İslam Devletini bir birine karşı getirebilecek şartları oluşturuyorlar DİKKAT. İran asla Rusyaya GÜVENMEZ VE GÜVENMEMİŞTİR sadece asgari müştereklerde çıkarlar ve ülke menfaatleri gereği paslaşma yapılır.. Rusyada Abd ve İsrail ve Ab ülkeleri gibi ZALİM ve SÖMÜRÜCÜDÜR. |
Alıntı:
Alıntı:
Dertleri Kukla rejimler devri değil ! O devir geçti ! Şimdi asılda sakladıklarını kaybetmeme derdidir !!! Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Rusya, Amerika gelsinler bakalım aşağıya ! |
Abd, İngiltere,Almanya, İsrail ve Rusya ORTAKLAŞA Ortadoğuyu karıştırıp savaşlar çıkartıp MAMALARA Konmaya çalışıyorlar..
içimizde BOĞUŞMAK akıl işi değildir Akıllı olalım ve Bölünmeyelim ve Sömürgeci Gasıplara YEM olmayalım sonra ÇOK ACILAR ÇEKERİZ. |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 00:24. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025