![]() |
Kaynak tdv islam ansiklopedisi
Kudüs fatihi hz ÖMER (عمر) nasıl müslüman oldu *Ömer Hattâb Hulefâ-yi Râşidîn’in ikincisidir Fil Vak‘ası’ndan on üç yıl sonra,Ficâr savaşından dört yıl önce Mekke’de doğdu Babası Câhiliyede Kureyş sefâret işlerine bakan Kâ‘b kabilesinden Lüey’dir Hz. Peygamber nesebindendir Annesi Mahzûm kabilesinden Hantemedir. Müslüman olmadan önce deve güttüğü, içki ve kadına düşkün olduğu, iyi ata binip, silâh kullandığı ve pehlivan yapılı olduğu belirtilmektedir.*Hattabın Şiire meraklı olduğu, güzel konuştuğu, okuma yazma bildiği, ensâb bilgisini öğrendiği, ticaret yaptığı, Suriye, Irak ve Mısır’a gittiği, Kureyşe elçilik yaptığı rivayet edilir. İslamiyete girmeden önce hz ömer putperestti İslâmiyet’e düşmanlık edip müslümanlara işkence yapan Ömer 616 da müslüman oldu ve islam ordularıyla birlikte müşriklere karşı savaştı *Hz Hamza’nın İslâm’ı kabulünden sonra Ömer Peygamber’i öldürmek üzere yola çıkmış, evde Fâtıma ile kocası Saîdi Tâhâ sûresini okurken bulmuş, okuduklarına son vermelerini istemiş, kız kardeşi ve eniştesini dövmüş, kardeşi Kur’anı göstererek müslüman olduklarını söylemiştir. Kalbi yumuşayan Ömer müslüman olmaya karar vermiştir, Hz ömer Resûlullaha biat ederek müslüman olmuştur *bir gece Hz ömer Kâbe’ye gitmiş. Peygamber’in Beytülmakdiste namaz kıldığını görünce ona yaklaşmış, Resûlün okuduğu, Kureyşliler’in Kur’an için söyledikleri, “Şairlerin, kâhinlerin veya Muhammed’in uydurmasıdır” sözlerine cevap veren Hâkka sûresini duyunca müslüman olmaya karar vermiştir Hz. Peygamber Ne var yâ Ömer?” diye sormuş o da üzerine, “Allah’a, resulüne ve Allahdan gelene imana geldim” deyince Resûlullah, “Ey Ömer! Allah sana hidayet nasip etti” diyerek göğsünü sıvazlamış ona dua etmiştir *Hz. Ömer’in müslüman oluşunda Resûl “Yâ rabbi! İslâmiyet’i Ömere teyit et diye dua etmiştir Hz. Ömer müslüman olunca Ebû Cehil’in evine giderek İslâm’ı kabul ettiğini bildirdi; tüm Kureyşe ilân etdi. Onun İslâmiyet’e girmesiyle müslümanlar ilk defa Kâbe’de toplu olarak namaz kıldılar |
Kaynak tdv islam ansiklopedisi
Kudüs fatihi hz ÖMER (عمر) *Müslümanlar Medine’ye hicret edince Ömer de ağabeyi Zeyd, akraba ve arkadaşlarından oluşan yirmi kişilik kafileyle Mekke’den Kubâ’ya gitti kadınlardan biat aldı Resûl Ömer Ebû Bekir ve Muâzı kardeş ilân etti. Resûl ün yanından hiç ayrılmayan Hz. Ömer bütün savaşlarda, Hudeybiye ile Vedâ haccında bulundu. *Hz. Peygamber, Hudeybiyeye Ömer’i gönderdi Kureyş ona düşmandı bunun üzerine hz Osman gönderildi Hudeybiye Antlaşması’nı sindiremedi. “feth-i mübîn” olarak nitelendirmedi Medine’ye antlaşmanın sonuçlarını görünce pişmanlık duydu. *Resûlullah, Hayber’in fethinden sonra Hevâzinliler’e karşı gönderdiği otuz kişilik müfrezenin başına Hz. Ömer’i kumandan tayin etti Süfyân’ın putları övmesine karşı çıktı ve müslüman olmasında rol oynadı. Kâbe’deki resimleri imha etdi Tebük Gazvesinde malının yarısını bağışladı. *Hz. Peygamber rahatsızlığında orduya Zeyd’i kumandan tayin etti ve Ömer’i onun emrindeydi görevlendirdi. namaza çıkamayan efendimizin yerine namazı Hz. Ebû Bekir’in kıldırdı Hz. Âişe, babasının zayıf sesli olup Kur’an okurken ağladığını söyleyerek namazı Hz. Ömer’in kıldırmasını istemişti hz Ömer namaz kıldırmaya başlamış, ancak Resûl-i engel olup namazı hz ebubekirin kıldırmasını emretmişti *Hz. Peygamber, hastalığında söyleyeceklerinin kaydedilmesini istemişti. sahâbîler gerek olmadığını, Allah’ın kitabı ve sünnetin yeterli olduğunu söylemiştir, Resûl tartışmamalarını söyleyerek kendisini yalnız bırakmalarını bildirmiştir. Tarihe “Vasiyetnâme” diye geçen olay Şiîlerce Hz. Ömer aleyhine kullanılmıştır *Resûl ün vefatı sahâbîlerde büyük bir üzüntü meydana getirmiştir, Hz. Ömer Mescid-i Nebevî’de, “Resûlullah ölmemiştir! Allah onu gönderecek ve böyle söyleyenlerin ellerini ve ayaklarını kestirecektir!” demiştir sahâbîleri Hz. Ebû Bekir ikna etmiştir *Hz. Peygamber’in vefatıyla halifelik konusu görüşülünce Ömer Ebû Bekir ve Ubeyde yi alıp oraya gitti. Hz. Ebû Bekir Ömer’i veya Ubeyde’yi halife seçmelerini teklif etti. Ancak Ömer ve Ubeyde, o varken bu görevi üstlenemeyeceklerini belirterek Ebû Bekir’e biat ettiler. Hz. Ömer Mescid-i Nebevî’de müslümanlardan Kur’ân-ı Kerîm’e sarılmalarını ve Ebû Bekir’e biat etmelerini istedi *Hz. Ebû Bekir’in hilâfetinde Ömer müşavirlik ve kadılık yaptı. Ebû Bekir, sahte peygamberlerle savaştı zekât vermek istemeyenlerle “Lâ ilâhe illallah” diyenlerle Hz. Ömer’in başlattığı tartışma Hz. Ebû Bekir’in namaz kılmayı kabul edip zekât vermek istemeyenlerle savaşmanın şart olduğu söylemesiyle son buldu. Hz. Ömer Medine’ye saldıran âsileri dağıttı sahte Peygamber Huveylid üzerine yürüyen halifeyi Hz. Ali yi engelleyerek yerine komutanlığa Hâlid i gönderdi *hâfız sahâbîlerin şehid düşmesiyle Kur’an’ın toplanmasını Hz. Ebû Bekir’e açtı. Resûlün yapmadığı işi yapmak istemeyen halifeyi ikna edip vahiy kâtiplerinin yazdığı dağınık âyet ve sûreleri Zeyd başkanlığında bir araya getirdi Hz. Ebû Bekirin yerine vekâlet etti hac mevsiminde emîr-i hac olarak görevlendirildi*Hz. Ebû Bekir namaza çıkamayınca imamlık görevini Ömer’e bıraktı ve halif tayini için zeyd Osman gibi sahâbîlerle istişare yapıldı. Hz. Ömer sert mizaclıydı Halife ebubekir Hz. Osman’ı çağırarak Ömer Mescid-i Nebevî’ye gitti ve halka şöyle dedi: “halife seçtiğim kişiye razı olur musunuz? yakınımı seçmedim. Allah’a andolsun bütün gücümle düşündüm ve Ömeri uygun buldum; onu dinleyin ve ona uyun” dedi.Hz. Ebû Bekir’in vefat ettiği gün 23 Ağustos 634 te Hz. Ömer Mescid-i Nebevî’de biat alarak halifeliğe geçti. |
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info MݑRAC
*Hz. Peygamber’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan göğe yaptığı yolculuktur yukarı çıkmak, yükselmek” anlamında urûc kökünden türemiştir yukarı çıkmak merdiven” Hz. Peygamber’in göğe yükselişini Allah katına çıkışını ifade eder. *Mirac Olayı Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gidiş ve yükseklere çıkıştır isrâ ve mi‘rac” diye geçer Resûl-i Ekrem’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı yolculuğa isrâ, göklere yükselmesine mi‘rac denilmiştir. *Sery gece yürüyüşü gece yolculuğu yapmaktır isrâ sery kelimesinden türemiş sûre adı olmuştur. Allah, kudretini göstermek için kulu aleyhisselamı Mescid-i Harâm’dan mübarek Mescid-i Aksâ’ya geceleyin seyahat yaptırmıştır (el-İsrâ 17/1). *Semaya yükseliş eski Hint ve İran mitolojilerinde mevcuttur. Yahudi geleneğinde İdrîs, İbrâhim, Mûsâ ve İşâyâ gibi peygamberlerin ilâhî âleme çıktığına inanılır. melek Yahoel tarafından Hz. İbrâhim’in rabbinin tahtına yükseltilmiştir Hıristiyanlık inancında Hz. Îsâ çarmıha gerildikten sonra mezarından çıkıp ilâhî âleme yükselmiştir Pavlus’un Kudüs’e giderken melek eşliğinde göğe yolculuk yaptığı rivayet edilir *Hadis ve siyerde isrâ ve mi‘racta Buhârî ve Müslime göre şu şekilde gerçekleşmiştir Resûlullah, Kâbe’de Hicr de iken uykuda Cebrâil geldi aleyhisselam ın göğsünü açtı, zemzemle yıkadı iman ve hikmet ile kapattı. Burak bineğine bindirip Beytülmakdis’e götürdü. Resûl Mescid-i Aksâ’da iki rek‘at namaz kıldı Cebrâil süt,ve şarap getirdi. Resûlullah sütü seçti Cebrâil fıtratı seçtin” dedi, ardından onu semaya yükseltti. *Mirac semalarında aleyhisselam Âdem, Îsâ, Yûsuf, İdrîs, Hârûn ve Mûsâ peygamberlerle görüştü; Beytülma‘mûrda yedinci semada Hz. İbrâhim’le buluştu. Sidretü’l-müntehâda Allah’ın huzuruna çıktı. Cenâb-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı.Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber’in huzûr-i ilâhîye müracaatı ve Mûsâ ile diyalogu devam etti Bakara sûresinin son âyetleri indirildi şirk koşmayanlara af müjdesi verildi *Miracta Resûl Aksâ’ya uğramış İbrâhim, Mûsâ ve Îsâ’peygamberlere namaz kıldırmıştır Resûlullah miracı Mekke’de haber verdiği zaman Kureyş yalanlamış Mescid-i Aksâ hakkında sorular sormuştur mi‘raç Birinci ve İkinci Habeşistan hicretinden sonra, Hz. Hatice ve Ebû Tâlib’in vefatından sonra hicretten bir yıl önce meydana gelmiştir mi‘rac Receb ayının 27 sinde kutlanır *Mi‘racta Mescid-i Aksâ’nın çevresi mübarek kılınmıştır Kur’an’da Filistine edne’l-arz en yakın yer denilmiştir Aksâ’nın semavî bir mesciddir ilk kıbledir |
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info MݑRAC
*İsrâ ve mi‘rac bedenen ve uyanık halde gerçekleşmiştir. âyette geçen “abd” kelimesi Hz. Peygamberdir; sübhâne olayın azametine işaret eder. İsrâ ve mi‘rac rüyada gerçekleşseydi sıradan bir hadise olur, Kureyşliler inkâr etmezdi. Sana gösterdiğimiz rüya-yı ... insanlar için imtihan yaptık” âyeti ve rüya” kelimesi gözle görmektir İsrâ ve mi‘racın ruh ve bedenle gerçekleştiğini savunanlar deliller getirmişlerdir*Fahreddin er-Râzî, güneş ve gezegenlerin çok hızlı hareket ettiğini söyleyerek Allah’ın dilemesiyle hıza ulaşmanın mümkün olduğunu söyler. Hz. Peygamber’in mi‘racı inkar edilirse Cebrâil’in yeryüzüne inişine bakmak gerekir İslâm filozofları, gök cisimlerinin nüfuz edilmesi imkânsız kütleler oluşundan mi‘racın bedenen gerçekleşmesine itiraz etmişlerdir kelâmcılar ise cisimlerin aynı özellikte ve yapıda olduğunu, Mi‘racın bedenen meydana geldiğini Allah’ın irade ve kudretinin her şeye yeteceğini savunmuşlardır mu‘cizevi ilâhî âyetlerdeki hadiseyi akılla açıklamak kolay değildir *İsrânın ruhen gerçekleştiğini benimseyenler Hz. Âişe’nin, “Resûlullah’ın bedeni yerinden ayrılmamış, ruhen yolculuk yapmıştır” Muâviye’nin, “İsrâ Allah’tan gelen sadık bir rüyadır Buhârî ve Müslim’de yer alan, uyku ile uyanıklık arası bir halde yatağımda yatıyorken, şeklindeki ifadelerini kaynak göstermektedir *Âyette geçen “abd” kelimesi ruhtur insan bedeni değişir değişmeyen ruhtur. İsrânın ruhen gerçekleşmesi olağan üstü bir hadise değildir mi‘rac fevkalâde bir hadisedir her ruha nasip olmaz İsrâ sûresinin 60. âyetindeki geçen “rüya” kelimesi rüyanın gözle görmeyi değil düşte görmeyi ifade ettiği sonucuna varılmıştır *İbn Kayyim e göre Hz. Âişe ve Muâviye olayın uykuda değil ruhen vuku bulduğunu söylemişdir. Uyuyan kimsenin gördükleri uyanıkken algıladıklarından ibarettir miracta aleyhisselam gökyüzüne çıkarıldığını görür, ancak ruhu yükseltilmez. *Miracta iki farklı görüş vardır biri ruh ve bedenle, diğeri ise sadece ruhen mi‘raca çıktığını söyler biri mi‘racta ruhun yolculuk yaptığını kastetmiştir Şah Veliyyullah ed-Dihlevî ruh âlemiyle maddî âlem arasında berzah bulunduğunu, mi‘racın bu âlemde bir yolculuk olduğunu belirtmiştir *Çağdaş müellifler de isrâ ve mi‘racın ruhen gerçekleştiği kanaatindedir. Şiblî Nu‘mânî, İsrâ sûresinin ilk âyetindeki “abd” kelimesinin ruh olduğunu söyler. insan bedeni her an değişir kalıcı olan ruhtur. mi‘rac daki Mescid-i Aksâ’nın dışındaki mekân ve hadiseler ruhanî âleme aittir.mirac ruhun maddeden sıyrılarak melekût âlemine yapılan yolculuktur. *İsrâ sûresinin 60. âyetindekj rüya insanlar için imtihan vesilesidir Şiblî’ye göre mi‘racın uyanık halde gerçekleşmesini zorunlu kılmaz. imtihan olağan üstü değildir Muhammed Hamîdullah Uyku ile uyanıklık arası bir durumda idim” ifadesinden miracta Hz. Peygamber’in tam şuur halinde, fakat ruhunun hâkimiyetinde gerçekleştiğini söyler |
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info MݑRAC
*isrâ ve mi‘racın kaç defa gerçekleştiği meselesinde farklı ifadeler vardır Bazılarına göre isrâ uyanık uyurken olmak üzere iki defa olmuştur kimine göre sadece uyanık ve bedenle gerçekleşmişdir. ilki Mescid-i Aksâ’ya, diğeri önce Mescid-i Aksâdan semaya kadar olandır. *kimine göre mirac üç defa veya daha fazla meydana gelmiştir, biri ruh ve bedenle uyanıkken, diğeri uyku halinde olmuştur. İsrânın bir defa uyanıkken bedenle, mi‘rac ise bir defa ruhen gerçekleştiği tartışması vardır her ikiside aynı gece gerçekleşmiştir*İbn Kayyim mirac ihtilâfının farklı rivayetlere takılan kalan zayıf nakilcilerden ileri geldiğini söyler mi‘rac birden fazla vuku bulursa her defasında elli vakit namazın farz kılınmasının açıklamanın mümkün olmadığını kaydeder *Hz. Peygamber’in mi‘racda Allah’ı gördüğü sidretü’l-müntehâda “iki yay ucu aralığı kadar” Allah’a yaklaştığını ve O’nu gördüğünü bildiren âyetlere dayanır Hz. Âişe, Ebû Zer Hüreyre; gibi müfessirlerin yaklaşmanın Peygamber ile Cebrâil arasında gerçekleştiğini kabul eder kimi müfessir enes malik ise yaklaşmanın doğrudan Allah’la Resûl arasında gerçekleştiğini söyler *Mirac Rivayetlerinde sidretü’l-müntehâya sadece peygamber ve meleklerin ulaşabildiği ve orayı geçmenin Resûlullah’a mahsus olduğu kaydedilir İslâm âlimleri, Allah ile Resulü arasındakj yakınlaşmanın tecessüme delâlet ettiğini vezâhirî mânalarıyla kabul edilemeyeceğini belirtmişlerdir. Allah’ın Peygamber’e veya Peygamber’in Allah’a yaklaşması mekân ve mesafe ile değil Resûlün makamının yükselmesi, duanın kabulü ve nimetlere mazhar kılınmasıyla açıklanmalıdır *mi‘rac gecesinde Hz. Peygamber’in Allah’ı görüp görmediği görüş ayrılıkları olmuştur Rü’yeti kabul etmeyenlerin başında Hz. Âişe gelmektedir. Rivayete göre Ebû Zer Resûlullah’a, “Rabbini gördün mü?” diye sormuş, Resûlullah da, “O bir nurdur, nasıl görebilirim?” demiştir Hz. Âişe, Muhammed’in rabbini gördüğünü söyleyenin Allah’a iftira etmiş olacağını söylemiş, görme âyetlerini Resûlullah’ın, “O görülen sadece Cibrîl idi” hadisiyle açıklamıştır *Mirac Rü’yetini savunanlar farklı yorumlar yapmışdır. Bir kısmı Hz. Peygamber’in rabbini kalp gözüyle, bir kısmı da beden gözüyle gördüğünü ileri sürmüştür yaklaşma ve görmek Cebrâil’in vahiy getirmesiyle ilgili olduğu anlaşılır. Necm sûresi isradan önce nâzil olduğuna, isrâ ve mi‘rac aynı gece meydana geldiğine göre yaklaşma ve görme âyetleri mi‘rac olayı ile bağlantılı değildir*âyet ve hadislerden isrâ ve mi‘racın bedenen veya ruhen gerçekleşmiştir Buhârî ve Müslim Hz. Peygamber’in göğsü yarılmış buraka bindirilerek yedi kat sema ve ötesine götürülmüş süt ve şarap kadehlerini tercih etmesi istenmiş elli vakit namaz beşe indirilmiştir mi‘rac ruhen gerçekleşmiştir *Mi‘rac, kelâm âlimlerince mûcizedir Peygamber’in hissî mûcizelerindendir çekicidir. mûcizeler müşahede edilmelidir mi‘rac sadece Resûlullah’ın müşahedesidir Kur’an ve hadiste bildirilmiştir mi‘rac Hz. Peygamber’in mânevî dünyasında gerçekleşip itminan ve güç veren olağan üstü bir hadisedir. *amcası Ebû Tâlib ile hanımı Hz. Hatice’nin vefatıyla, eziyet çeken aleyhisselam Tâif dönüşünde Allah tarafından kendisine mirac lütfedilmiştir mirac mânevî bir destektir ilâhî lütuf son nebînin mesajın Mescid-i Aksâ’da namaz kıldırdığı ve peygamberlerin mesajıdır son din ihya edilecek ve hak dini bütün dinlere hâkim olacaktır (el-Feth 48/28) *Kur’an’da ve sünnette namazın dinen önemlidir emirdir müminin mi‘racıdır. mânevî hayatı geliştirir insan allaha yönelir dua ile allah'a yalvarmaktır |
Kaynak siyerinebi.com hudeybiye antlaşması
*Efendimiz Aleyhisselam bir gece rüyasında arkadaşlarıyla Mekke’ye gittiğini, saçlarını kestirip Kâbe’yi tavaf ettiğini, umre yaptığını gördü. Medine’de büyük bir sevinç, ve bayram yaşandı. Yıllardır müminler Mekke’ye gidemiyor, Beytullah’ı tavaf edemiyor, muhacirler vatan hasretiyle yanıyorlardı. Bu rüya büyük bir müjdeydi. *Allah Resulü’nün önderliğinde 1400 Müslüman Hudeybiyede Velid kumandasındaki düşmanlarla karşılaştı Efendimiz savaşmak istemiyor Mescid-i Haram’ı ziyaret etmek istiyordu Kureyş Resul-ü reddetti. iki taraf arasında hudeybiye antlaşması imzalandı.*antlaşmaya göre Müslümanlar ve Mekkeli müşrikler on yıl boyunca savaşmayacakdı. Müslümanlar dininden dönüp Mekke’ye gittiğinde, Mekkeliler teslim etmeyecek, müşrikler Müslüman olur ve Medine’ye hicret ederse Mekkelilere teslim edeilecekdi. Müslümanlar Kâbe’yi ertesi yıl ziyaret edeceklerdi. Arap kabileler Mekkeli müşriklerle; veya Medineli Müslümanlarla müttefik olabilecekti. *Hudeybiye antlaşması Müslümanları rahatsız etti. Müslümanlar nasıl teslim edilebilirdi? Antlaşmada müşriklerin isteğiyle “Muhammedun Resulullah” ifadesi silinmiş, Abdullah’ın oğlu Muhammed” yazılmıştı. Müslümanlara sığınan Cendel, müşriklere teslim edilmişti. Müslümanlar yıllardır hasret çektiği Mekkeden geri dönüyorlardı.Hz. Ömer ve sahabiler durumu kabullenemedi. *Ashab-ı Kiram derin bir üzüntü içerisinde Medine’ye döndü Allah Resulü’ne şu ayet indirildi “Biz sana apaçık bir fetih verdik. Allah, senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlasın sana olan nimetini tamamlasın. Seni doğru yola iletsin ve Allah sana şanlı bir zafer versin.” [Fetih Suresi 1,3] |
Kaynak siyerinebi.com
hudeybiye antlaşması Mutlu BİNİCİ *Hudeybiye Antlaşması, büyük bir fetih başlangıcıydı Mekkeliler Medine İslam Devletini resmen kabul etti. antlaşmada Medine’nin güneyi güvenceye alındı güneydeki Mekke ve kuzeydeki Hayber Yahudileri etkisizleştirildi Allah Resulü Hayber’i fethetti. nimetler karşımıza çıkıyordu. *Medine’ye gidemeyen müminler, Mekkelilerin Kureyş kervanlarına zarar verince Mekkeliler, antlaşmanın maddesini kaldırmayı Efendimizden rica ettiler.Hudeybiye Antlaşması, İslam’ın en büyük zaferiydi savaşçı müminler, İslam’ı yaymak, Allah’ın anlatmak için önemli bir fırsat kazandı. *Allah Resulü hükümdarları İslam’a davet ediyor, Arap yarımadasına Allah ve dini anlatıyor, Mekkede müşriklerinden Halid ve As gibi lider kadro, Hak dine teslim oluyordu. *Müşrik Beni Bekir kabilesi, Efendimizin himayesindeki Huzaa kabilesine saldırdı Peygamberimizi ve Müslümanları aşağıladılar Efendimize hakarete dayanamayan Huzaalı bir genç, adamın sbaşını yardı. Huzaalılara kin besleyen Beni Bekirliler Vetir suyunda Huzaalılara saldırdı. saldırıya Kureyşliler de Mekkeliler destek sağladı Huzaa kabilesi Kâbe’ye sığındı, beni bekir saldırganları kabede katliama devam etdi Sabah olduğunda Mekkede cansız yatan yirmi üç Huzaalı vardı. Mekkeliler katliama pişman olmuşlardı. Allah Resulü kendisine sığınan ve kendisini savunduğu için can verenlerin hesabını soracaktı.*Beni bekirliler huza kabilesini katletmişti Huzaa lideri Amr Salim kırk adamıyla Medinefe Efendimizin karşısına çıkarak yaşadığı zulmü, anlatdı. rükû ve secdedeki insanların vahşice boğazlandığını söyledi.Efendimiz şöyle buyurdu: “Kendimi ve ailemi nasıl koruyorsam sizide öyle koruyacağım. Yağmur veren bulutlar gibi Huzaalılara yardım edeceğim. Ey Salim sen yardım olundun.”*Allah Resulü beni huzaalılar katledildiğinde hiç bu kadar öfkeli olmamıştı. Mekkelilere Öldürülen Huzaalıların diyetlerini vermelerin. saldırganlarla ilişkilerini kesmelerini Yoksa savaşacağını söyledi Kureyşi Resulü reddedip elçisine hakaret etdiler Mekkeliler, hudeybiye antlaşmasını yenilemek ve barış için liderleri Süfyanı Medine’ye gönderdiler. *Hudeybiye antlaşmasını yenilemek için Medine’ye gelen Süfyan, Efendimizin hanımı öz kızı Habibe’yi ziyaret etti. Habibe ilk Müslümanlardan olmuş, babasının ve kavminin zulmü ile Habeşistan’a hicret etmişti. Efendimiz Aleyhisselam, Habeşistan’da kocasının İslam’dan dönmesi ve ölümüyle zorluklar yaşayan, imanından taviz vermeyen Ümmü Habibe ile evlenerek, onu müminlerin annesi olmakla şereflendirdi. *Ebu Süfyan ve kızı uzun yıllar sonra ilk kez karşılaştı Süfyan kızının evine girdi mindere oturmak istedi, kızı Habibe minderi kaldırarak, babasını oturtmadı.Süfyan Kızım minderi mi bana, yoksa beni mi mindere layık görmüyorsun Habibe Bu Resulullah’ın minderidir. Sen necis bir müşriksin. mindere oturamazsın.”Süfyan öfkeyle şöyle dedi: “Kızım, evden ayrılınca çok kötü olmuşsun.” Ümmü Habibe Ben kötü olmadım, Müslüman oldum. Sen ise taştan putlara tapıyorsun. Babacığım, senin gibi önder nasıl olur da İslam’dan uzak kalır?” dedi. *Mescid-i Nebevi’ye gelen Süfyan Allah Resulü ile görüşmesinden sonuç alamadı Efendimiz’in şartlarını yerine getirmeden Mekke’ye döndü Mekke’yi fethetmeye karar veren Efendimiz, sefer için hazırlıkları emretti. müslüman kabilelere Ramazan ayının başında Medine’de toplanmalarını istedi |
Kaynak siyerinebi.com
mekkenin fethi Mutlu BİNİCİ *Mescid-i Nebevi’ye gelen Süfyan Allah Resulü ile görüşmesinden sonuç alamadı Efendimiz’in şartlarını yerine getirmeden Mekke’ye döndü Mekke’yi fethetmeye karar veren Efendimiz, sefer için hazırlıkları emretti. müslüman kabilelere Ramazan ayının başında Medine’de toplanmalarını istedi*Mekkenin fethini müşrikler öğrenmemesi için tedbirler alındı şehre nöbetçiler yerleştirildi Medine’nin kuzeyindeki İdam mevkiine, Ebu Katade kumandasında seriyye gönderildi, kuzeye sefer yapılacağı izlenimi verildi Efendimiz, Cenab-ı Hakka şöyle dua etti “Allah’ım! Casuslara fırsat verme, onlar beni birden bire görsün, onları yurtlarında ansızın yakalayalım.”Benim ve sizin düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin *Allah Resulü Medine’den çıkmak üzere iken Cebrail Aleyhisselam, Mekke’ye giden bir kadının, üzerinde seferi anlatan bir mektup taşıdığını haber verdi. Mektupta şu ifadeler yer alıyordu Resulullah geceler gibi karaltılı ve seller gibi akan ordusuyla üzerinize geliyor, hazırlıklı olunuz.” *Mektubu; ilk Müslümanlardan, Bedir Savaşına katılmış ve Efendimizin elçisi Hatıb yazmıştı. Hatıb’ın ihaneti müminleri sarstı. Hatıb Efendimize kendini şöyle savundu: “Ya Resulallah,mektubu dinimden döndüğüm ya da müşriklere sevdiğim için yazmadım. Ailem Mekke’dedir. koruyacak kimsem yoktur. Mekkelileri memnun ederek ailemi korumak istedim.”*Efendimiz, müşriklere mektup yazan ancak suçunu itiraf eden, özür dileyen hatıbı affetti. Onu öldürmeyi teklif eden Hz. Ömeri reddetti Hatıb, Bedir savaşına katılmış ve fedakârdı düşmana yardım etmek, casusluk yapmak idamı gerektiren büyük bir suçtu Peygamberimiz, yıllardır kendisine omuz veren arkadaşını bağışlamıştı *Rabbimiz şöyle buyurdu: “Ey iman edenler düşmanımı, ve düşmanınızı dost edinmeyin. Onlar inkâr etmişken, onlara sevgi gösteriyorsunuz. onlar Rabbinize Allah’a inandığınızdan dolayı, Peygamberi ve sizi yurdunuzdan çıkarıyor Eğer benim yolumda savaşmak ve rızam için yola çıkmışsanız, onlara nasıl sevgi gösteriyorsunuz?” [Mümtehine,] *Hicret’in sekizinci yılı Ramazan ayında İslam ordusu Medine’den hareket etti. Mekke’yi hazırlıksız yakalamak ve şehri savaşmadan, kan dökmeden ele geçirmek için gizli hareket ediliyordu. İslam Ordusu on bin mücahitti Efendimizin hedefi, fethedeceği şehre ve insanlarına zarar vermemekti.Hz. Abbas, Zülhuleyfede Peygamber ordusunun neferi oldu. Efendimiz, amcasına şöyle buyurmuştu “Peygamberlerin sonuncusu benim, muhacirlerin sonuncusu ise sensin.”*Resulün akrabaları Haris ve Ümeyye mekke yolunda Süfyan, Efendimizin sütkardeşiydi İslam’dan Efendimize düşmanlık etmiş, yirmi yıl savaşmışdı. Mekke’de Resulullah ile alay eder, hakaretleriyle müslümanlara zarar verirdi. Şimdi teslim oluyor, bağışlanmayı talep ediyorlardı. Rahmet dolu aleyhisselam onları affetti.*Fetih yolunda hırlayan bir köpek görüldü.Resul köpeğin başında nöbet tutulmasını, emretti. Gece vakti, İslam ordusu Mekke’ye on altı km. uzaklıktaki Merrüzzahran’a geldi Resul-i Ekrem, ateş yakılmasını emretti. On bin ateş yakılmış, yıldızlar yere inmişti. Efendimiz ordusunu Kureyş’e göstermek, mekkeyi savaşmadan teslim olmaya ve kurtuluşa çağırmak istiyordu. |
Kaynak hzmuhammedinhayati.gen.tr
Mekkenin Fethi *Mekkenin fethi, Müslümanların Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi 1 Ocak 630 da alması ile gerçekleşmiştir. Mekke Hz Muhammed'in dünyaya geldiği, çocukluk ve gençliğini geçirdiği, Nübüvvet kitabının indirildiği, Hz Adem den itibaren tevhid merkezi olmuş Müslümanların kıblesi Kabe'nin şehiridir.Müslümanlar açısından ayrı bir yeri vardır. *Hicretten altı yıl sonra Müslümanlar umre istemişlerdi. peygamberimiz Kabe'yi ziyaret etmek için hazırlanmıştı. Amaç barıştı yanlarında sadece yolcu kılıcı vardı. Müşrikler Müslümanları Mekke'ye almamak için karar almışlardı Zülhüleyfede ihrama giren ve umreye niyet eden Müslümanlar kan dökülmesin diye Mekkelilerle Hubeydiye antlaşmasını imzaladılar*Hudeybiye antlaşmasına göre Müslümanlar Kabe'yi ziyaret edemeyecek Mekke'ye giremeyeceklerdi, sonraki yıl üç gün Mekke'de kalacaklar ve Kabe'yi ziyaret edeceklerdi Mekkelilerle görüşmeyeceklerdi.Kureyşliler Müslümanlığı kabul ederse, Müslümanlar kabul etmeyecek, Mekke'ye sığınanlar ise iade edilmeyecek kabilelerle ittifak yapabilecektiler *antlaşmanın süresi on yıldı Müslümanlar ve Kureyşliler birbirlerine saldırmayacaktı Hz Muhammed sahabeleriyle geri döndü Peygamberimize inen Fetih suresi ile Mekke'nin fetih müjdesi verilmişti.* *Kureyşliler Hudeybiye Antlaşmasına aykırı olarak Huzaa kabilesine saldırdı Hz*Muhammed Mekkeden ölenlerin kan bedelini ya da Beni Bekir kabilesiyle ittifak yapılmamasını .riayet edilmezse Hudeybiye antlaşmasını bozarak, savaş çıkacağını bildirdi Ebu Süfyan barış için arabulucuk yaptı ancak olumlu cevap alamadı*Müslüman ordu Hz Muhammed'in komutasında savaşa hazırlandı. Hz Muhammed*şu emri verdi. "Size karşı saldırılmadıkça, kimseyle çarpışmayacak. kimseyi öldürmeyeceksiniz." Hz Muhammed'in emriyle, Fetih suresi okunarak, Mekke'ye girildi Halid bin Velid'in komutasındaki 4. kolun dışında, direnişle karşılaşılmadı*Hz Muhammed Mekke'de af ilan etti. kimseye dokunmadı Kabedeki 360 putu İsa suresinin 81. ayetiyle devirdi Kabe'yi tavaf etti Kabe'deki ilk hutbesinde şunları söyledi " halim Yusuf'un kardeşlerine dediği gibidir Ben* de Yusuf gibi diyorum ki: Size bugün başa kakma ve ayıplama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir. (Yusuf suresi 92) Gidin serbestsiniz.*Mekke hicretin sekizinci*yılında fethedildi İslam merkezi olan Mekke, putperestlikten, arındırıldı Fetih sonrasında kentte hayat değişti Gelirler adil olarak dağıtıldı, kervan yollarına bağımlılık azaldı Müslümanların akın ettiği, ticari bir şehir haline geldi |
EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR
ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK* EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN* EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK* EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR* EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM* EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ* EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM* EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM* EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR* EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL* EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ* EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS* EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY* EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ* EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT* EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD* EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR* EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR* EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ* EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR* EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS* ER-REŞİD*ES-SABUR* Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil. |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer ya hattab *Hz. Ebû Bekir’in vefat ettiğinde 23 Ağustos 634 te Hz. Ömer Mescid-i Nebevî’de biat aldı. İlk iş Sâsânîler’e karşı Irak cephesindeki mücahidleri yardıma çağırdı es-Sekafî’yi 1000 kişilik bir birlikle Irak’a gönderdi. Ubeyd’in Köprü Savaşı’nda şehid olmasıyla Vakkās’ı kumandan tayin etti. Kādisiye Savaşı’nı kazanan Sa‘d Medâin’i ele geçirdi Sâsânîler Celûlâ Savaşı’nda yenilgiye uğratıldı ( 637). *Hz. Ömer, Sa‘d b. Ebû Vakkās’a Kûfe’yi, Utbe yede Basra’da ordugâh kurmalarını emretti. Utbe İran’ın Ahvaz bölgesini fethetti ancak bölge bir tekrar Sâsânîlere eline geçti. Nu‘mân Tüster’i fethetti 641 de Celûlâ ve Hulvân Sûs, Hûzistan ve Musul’u ele geçirildi müslümanlar Nihâvend zaferiyle Irak’ın fethini tamamladı (642) *Hz. Ömer, Bizans ve Suriye savaşlarına devam etti. Hz. Ebû Bekir dönemindeki Ecnâdeyn zaferiyle ve Hz. Ömer devrindeki Fihl Savaşı’nda Bizans yenidi 23 Ocak 635 te Dımaşk fethedildi Eylül 635 te Mercürrûm Savaşı kazanıldı Ba‘lebek, Humus ve Hamayı ele geçirdi. *Müslümanların başarıları Bizans İmparatoru Herakleios hıristiyan Araplar’ın ve Ermeniler’in katıldığı büyük bir ordu hazırladı. Ancak Yermükde ağır bir yenilgiye uğradı 637 de Şeyzer, Kınnesrîn, Halep, Antakya, Urfa, Rakka ve Nusaybin müslümanlara teslim oldu. Filistin’in fethine devam edildi ve Kudüs kuşatıldı. *Patrik Sophronios kudüsün anahtarlarını Suriye Câbiye’deki Hz. Ömer’e teslim etmek istedi halife Kudüs’e giderek halka eman verip halkla antlaştı 638 de Filistin fethedildi. *Hz. Ömer Kıbrıs’ın fethine deniz seferinin zorluğundan izin vermedi. Suriye ve Filistin’de mağlûp olan Bizanslı kumandanlar Mısır’a kaçtı hattab Mısır’ın fethini emretti. Mısır’ın fethi üç yılda tamamlandı (640-642). *Hz. Ömer diğer deniz seferleri için bir donanma kurdurmadı gemilerin batmasıyla sonuçlanan iki teşebbüs olmuştu İslâm orduları hz ömer zamanında Sâsânîlerin Irak, İran ve Azerbaycan topraklarını Bizansın Suriye, el-Cezîre, Filistin ve Mısır’ını İslâm ülkesine kattılar. |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer ya hattab *fetihler sonucunda ganimetler arttı Hz. Ömer, müslümanlarla gayri müslimler arasında düzenlemeler yaptı hz ömer zamanında çok büyük topraklar ve ganimetler kazanıldı İslâm çok büyük bir coğrafyaya yayıldı *Hz ömer Suriye’de yerleşimi hususunu görüşmek üzere 16 Mart 637 de Câbiye şehrine gitti. müslümanların gayri müslimlerle münasebetlerindeki hususlara işaret etti. Kudüs’ü teslim alan Hz. Ömer Bizans saldırılarına Câbiye’de savunma hatları kurdurdu 639 da Amvâs’ta çıkan veba salgını Suriyeye yayıldı. Ebû Ubeyde olmak üzere birçok sahâbî ile 25.000 kişi öldü.*641 de Hayber yahudilerini Arap yarımadasına çıkaran Hz. Ömer Hayber topraklarını inceledi. Hz. Peygamber’in taksimatıyla toprakların sahiplerine verilmesini istedi. Resûlun hanımlarından bir kısmı toprağı, bir kısmı gelirini aldı *Fedek toprakları Hz. Peygamber’e aitti barışla ele geçirilmişti. Hz. Ömer bu toprakların fiyatını tesbit ettirdi. karşılığını Fedekliler’e ödedik fedeklileri Suriyeye sürdü. Necran hıristiyanlarını Kûfede Necrâniye’ye gönderdi. Mallarını satın alarak mağdurluğu önledi. gittikleri yerde geniş topraklar verdi, Hz. Peygamber ile yaptıkları anlaşmaya göre cizye verilmesini istedi.*Hz. Ömer, hactan Medine’ye döndüğünde köle muğire efendisinin fazla ücret aldığını ve azaltılmasını istedi. Halife demircilik, ve nakkaşlık yaptığını öğrenince alınan ücretin fazla olmadığını bildirdi. Ebû Lü’lüe sabah namazında hançerle Hz. Ömer’i yaraladı ve müslümanların elinden kurtulamayacağını anlayınca muğire kendini öldürdü. *Halife ömer ölüm döşeğinde iken kendisi yerine halife seçmelerini istedi Hz. Âişeden Resûlün hücresine onun ayağı dibine defnedilmek için izin istedi. Hz. Âişe kabul etti. Hz. Ömer üç gün sonra vefat etti Cenaze namazını Suheyb kıldırdı |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer ya hattab *Hz. Ömer uzun boylu, gür sesli ve heybetliydi Birçok kadınla evlendi ilk evliliğini Cumahiyye ile yaptı. Abdullah ve Hafsa doğdu Câhiliyede evlendiği Müleyke ve Ümeyye’yi İslâmiyet’i kabul etmedikleri için müşrik kadınlarla evlenmeyi yasaklayan âyet doğrultusunda boşadı. Hz. Ömer son evliliğini 638 de Hz. Ali ve Fâtıma’nın kızı Ümmü Külsûm ile yaptı. Hz. Ömer’in Resûl-i Ekrem’le akrabalık kurmak istiyordu*Hz. Ömer vahiy kâtiplerinden ve Resûlullah’ın en yakın sahâbîlerdendir. Kızı Hafsa ile Hz. Peygamber’in evlenmesi dostluğu pekiştirmiştir Resûl kendisiyle istişare ederdi. Hz. Ebû Bekir ile birlikte “şeyhayn” diye anılmıştır Hz. Ebû Bekir Medine’de kazâ işlerinin başına hz ömeri getirmiştir sahabenin en üstünüdür *Resûl buyurdu “Allah, gerçeği Ömer’in lisanı ve kalbiyle yarattı” “Allah’ın emirleri konusunda ümmetimin en kuvvetlisi Ömer’dir”“Muhakkak ki şeytan senden korkar, yâ Ömer!”“Ey Allahım! Ömer’in kalbinden haset ve hastalıkları çıkar ve onu imana tebdil et” şeklinde dua etmiştir *Hz. Ömer, “Sana vâiz olarak ölüm yeter ey Ömer!” ifadesini mührüne kazıtmış, kendisini malıyla ve canıyla Hz. Peygamber’in yoluna adamıştır.en meşhur lakabı “Fârûk”tur. “Hak ile bâtılı birbirinden ayıran” anlamındaki bu lakabı Hz. Peygamber vermiştir *İslâm tarihinde “emîrü’l-mü’minîn” tabiri ilk defa Hz. Ömer için kullanılmıştır. Hz. Ebû Bekir’den sonra müslümanların en faziletlisi ve hilâfet makamına en uygun olanıdır Şiîler Hz. Ali’nin hilâfetiyle ilgili ilâhî emir bulunduğunu, Hz. Ömer’in Ebû Bekir ve Ubeydenin emre muhalefet ettiğini Resûlullah’ın cenazesinde hilâfetin Hz. Ali’den gasbedildiğini ileri sürmüşlerdir *Şialar Hz. Ebû Bekir’in Ömer’i halife tayin etmesini de eleştirmiştir. Sünnî kaynaklarda Hz. Ebû Bekir’in istişarelerden sonra Ömer’i yerine bırakmıştır Hz. Ömer’in yönetimi isabetli bir karardır Hz. Ali, Ebû Bekir’in Ömer’i halife atamasına karşı çıkmamış, ilk gün biat edenler yer almıştır .Hz. Ömer Ali olmasaydı Ömer helâk olurdu” demiştir*Hz. Ömer sertti Resûl Ümmetimin içinde en merhametlisi Ebû Bekir, Allah’ın emri konusunda en şiddetlisi Ömer’dir” demiştir Hz. Ömer kadınlara karşı çok sertti. Ancak rabbinden korkması âhirette hesap vereceğine dair inancı ve mesuliyet duygusu onu sert ve haşin davranışlardan uzak tutmuştur. *Hz ömer Hz. Ebû Bekir döneminde Medine kazâ işlerinde bulunmuş, adaletiyle insanlık tarihine geçmiştir. Hz. Âişe’nin, “Ömer anılınca adalet adalet anılınca Allah anılır Allah anılınca rahmet iner” demiştir . |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer ya hattab *Hz ömer Halifeliğinde beytülmâlden hiçbir şey almamıştır, Kureyşli gibi yaşamış Hz. Ali’nin tavsiyelerine uymuştur kul hakkında çok hassastır. Savaşlarda müslümanlara zarar verilmemesi için gerekli tedbirleri alırdı Resûlullah Sizden önceki toplumlarda Allah’ın kalplerine ilham verdiği kimseler vardı.benim ümmetimde böyle kimseler varsa -şüphesiz Ömer onlardandır” demiştir *Hz. Ömer toplumsal olaylarda halkı Mescid-i Nebevî’ye çağırır, iki rek‘at namazdan sonra konuyu halka açardı Halka haklarını aramasına imkân tanır, eleştirilmesini isterdi. Emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker esasına bağlı kalarak vazifesine hassasiyet gösterir bütün emir ve yasakları uygular, emirlerine riayet edilmesini isterdi. *Hz. Ömer namaz kıldırmak, hutbe okumak, zekât toplamak, mâbed yapımı ramazan ayını ilân etmek, hac için tedbir almak gibi görevleri yerine getirirdi. hac gruplarını bizzat kendisi idare ederdi, son haccında Resûlün hanımlarını da götürmüş, halifeliğinde ayrıca üç defa umre yapmıştır *Hz. Ömer, Medinedeki insanların atıyyelerini evlerine gidip kendisi dağıtırdı. Gündüzleri çarşıda geceleri Medine sokaklarında dolaşıp asayişi kontrol eder, ihtiyaç sahiplerine beytülmâlden yiyecek taşırdı. kölelerin yükünü hafifletirdi hayvanlara fazla yük yükletmezdi Dîvânü’l-inşâ’nın kurucusudur *kıtlıkta ihtiyaç sahipleri Zeyd tarafından belirlenmiş ve beytülmâlde bulunan hububat ve yiyecekler dağıtılmıştır. develer kestirerek ihtiyaç sahiplerine dağıtmış, kıtlıkda hırsızlık yapanlara ceza uygulamamıştır.Züheyr, Nâbiga gibi şairlerin şiirlerini dinleyen Hz. Ömer okuduğu, ezberlediği, divanların derlenmesini istemiştir. *Babasından ensâb bilgisini öğrenen Hz. Ömer güzel yazı yazar ve güzel konuşurdu.Hz. Ebû Bekir ile birlikte Kureyşten Kur’an’ın kıraat ve imlâsına itina gösterilmesini, Arap dilinin iyi öğrenilmesini ve doğru konuşulmasını istemiştir*Kur’ân-ı Kerîm’in mushaf haline getirilmesine Hz. Ebû Bekir’i ikna eden Hz. Ömer, İslâm beldelerinde valilere cami ve mekteplerde eğitim ve öğretime Kur’an’la başlanmasını emretmiş, çeşitli vilâyetlere Medine’den sahâbîleri göndermiş, maaş bağlamıştır. Kur’an’ın inançların ve âyetlerin doğruluğu için çaba göstermiş, sahte âyetleri menetmiştir tefsirleri bir araya getirerek Tefsîrü’l-mesûr adıyla yayımlamıştır *Hz. Ömer hadislere çok dikkat eder Resûl den duymadığı hadis için şahit isterdi. Sa‘d gibi seçkin sahâbîlerden doğrudan hadis almıştır Hadisleri bir araya getirmeyi düşünen Hz. Ömer’in sahâbîlere Size bir sünen kitabı yazmaktan bahsetmiştim. Fakat Ehl-i kitap Allah’ın kitabını terketmişlerdi. Yemin ederim ki Allah’ın kitabını gölgelemem” diyerek vazgeçmiştir *Irakta görevlendirdiği Kâ‘b’a, az hadis rivayet etmesini ve insanları Kur’andan alıkoymamasını söylemiş çok hadis rivayet edenlerin Medineden çıkmasını yasaklamıştır Kütüb-i Sitte’de rivayet ettiği 539 hadis Buhârî ve Müslimde toplam seksen hadis rivayet etmiştir*Hz. Ömer fetihler yönetmiş esirler ve gayri müslimleri İslâm coğrafyasına yerleştirmiş tebliği gerçekleştirmiştir. Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin uygulanması başlatılmıştır muharrem ayı hicrî takvimin ilk ayı olarak kabul edilmiştir. |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer döneminde vergi *Hz ömer Beytülmâl zekâtını Tevbe ve Enfâl sûresine göre müslümanlara dağıtmıştır Hz. Ömer, hilâfetinde cizyeyi Medine müslümanlarına dağıtmıştır Haraç ve ticaret vergilerini koymuş, divan teşkilâtını kurmuştur. beytülmâl gelirleri düzene bağlanmıştır. Hz. Yıllık atıyye miktarlarında tesbit edilirken İslâmiyet’e yapılan hizmetler ve Resûle yakınlık göz önüne alınmıştır. cihada katılmayanlara fey ve ganimet payı verilmemiştir. *Hz. Ömer fey gelirlerini ve divan teşkilâtını Medine’de kendisi yönetmiş, taşrada ise valiler görevlendirmiştir Halife, savaştığı yerlerde yaşayan halka kendi dinlerinde kalmasını ve cizye ödemelerine, karar vermiştir. Medine’ye gönderilen esirleri serbest bırakmış ve toprakları sahiplerine vermiştir. *Fetih topraklarını sahiplerine bırakan Hz. Ömer topraklarda tarıma devam edilmesini, arazilerin ekilmesini, ekilmeyen toprakların geri alınmasını istemiş, ziraatın geliştirmiş ölü toprağı ihya edenin toprağa sahip olacağını belirtmiştir.cizye âyeti (et-Tevbe 9/29) yahudi, hıristiyan ve Mecûsî ve gayri müslime uygulanmış,vergi karşılığında kendilerine himaye verilmiştir*çocuklardan, kadınlardan, fakirlerden, din adamlarından vergi alınmamış usülsüz vergiler iade edilmiştir. Suriye Valisi Ubeyde cizye aldığı Humus halkını Bizans’a karşı koruyamayınca şehri terketmiş topladığı vergiyi geri vermiştir. Humus halkı, müslümanların davranışını görünce müslümanlara casusluk yapmış Bizans ordusuyla ilgili bilgiler vermiştir *Hz. Peygamber ve Ebû Bekir dönemlerinde olduğu gibi müşterek cizye toptan yıllık vergiler alınmış Cizye ödemeyen hıristiyan Benî Tağlib kabilesinden iki kat zekât istenmiştir. Cizye miktarında her bölgenin para birimi esas alınmıştır *Hz. Ömer, Suriye’ye seyahatinde cizye için dilenen yaşlı bir yahudiyi cizyeden muaf tutmuş, “Sadakalar ancak fakirler ve miskinler içindir…”âyetindeki “miskinler”in fakirler olduğuna hükmederek beytülmâldeki zekât gelirinden kendisine pay vermiştir. cüzzamlı hıristiyanlara zekât verilmesini emretmiştir *Hz. Ömer, fethettiği toprakları haraç karşılığında ziraat bilen sahiplerine bırakmıştır. Ekilebilir arazilerde ürün cinsine göre yılda bir defa alınan bu vergi harâc-ı vazîfe adıyla ilk defa Irak Suriye ve Mısır topraklarında uygulanmıştır. tecrübesiz kimselerin mülkiyetindeki verim düşüşü engellenmiş, haraç vergisi müslümanlara fey gelirleriyle dağıtılarak âdil bir gelir dağılımı sağlanmıştır. savaşla geçirilen topraklardan alınan vergiye “task” adı verilmiştir *Ziraata elverişli olmayan topraklardan haraç alınmamıştır. Halife, haraç topraklarının tesbitinden Osman ile Huzeyfe yi görevlendirmiştir. O günkü ırak topraklarının 36.000.000 cerîb (bir cerîb 1366 m²’dir) olduğu belirlenmiştir. *Hz. Ömer haraca ölçüsü olarak Irak ve Suriye’de cerîbi kullanmış, Mısır’da feddânı esas almış, vergi belirlenmesinde toprakları verimliliği coğrafi unsurları göz önüne alarak farklı vergiler almıştır *Vergileri tesbit eden Hz. Ömer ağır vergiler yüklememiş Kûfeliler, Basralılar ve Suriyeliler’den en güvendiklerini göndermelerini istemiş, her yıl Medine’ye çağırdığı onar kişiye vergilerin haksız alınmadığına şahitlik etmelerini istemiştir *Hz. Ömer, fetih topraklarındaki zimmîlerden ve İslâm toprakları dışında yaşayanlardan ticaret malları vergisi öşür alınmasını kararlaştırmıştır. |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer devlet yönetimi *Medine’de merkez kuran Hz. Ömer, çok geniş bir coğrafyayı emîrü’l-ceyş” denilen kumandan-valiler veya “emîr” eliyle yönetmiştir. Valiler, savaşları sevk ve idare etmiş vergileri düzenlemiş müslüman askerlerini İslâm merkezlerine yerleştirmişlerdir gayri müslimlerle yaşayan müslümanlar toprakları islamlaştırmışlardır *Hz. Ömer ele geçirdiği merkezlerde cami yaptırılmasını emretmiş, fethedilen şehirlerdeki mâbedler camiye çevrilmiştir. Dımaşkın ortasında Yuhannâ Kilisesi’nin yarısını hıristiyanlara bırakmış, yarısını camiye dönüştürmüştür. Kudüs gibi barışla geçirdiği yerlerde mâbedlere dokunmamıştır. Mescid-i Aksâ’da büyük bir cami yaptırmıştır. camilerin yanına emîr evi ve çarşı inşa edilmiştir. *Fetih şehirlerine Arabistandan fütuhata katılmış askerler yerleştirilmiş, aileler getirilmiş mahalleler kurulmuş, mescidler açılmıştır kudüs, Dımaşk, Antakya, Medâin ve İskenderiye gibi gayri müslimlerin yaşadığı şehirler dinlere göre mahallelere bölünürken Basra, Kûfe ve Fustat gibi şehirlerde Arap yarımadasından fütuhat için gelen müslümanlar yerleştirilmiştir. *Hz. Ömer valilerin bütün servetlerini kaydettirir, servetlerinde aşırı artış olanların servetlerine el koyardı. Valileri teftiş eder soruşturma açardı hac mevsiminde valileri Medine’ye çağırır, halka valileri sorardı.teftiş için sivilleri gizlice vilâyetlere gönderirdi.*Savaş prensipleri ortaya koyan Hz. Ömer savaştan önce elçililer gönderir, İslâm’a davet eder cizye teklif eder, savaşı bildirir insanlık dışı tecavüzlerde bulunulmamasını, kadın ve çocukların öldürülmemesini tembih ederdi Orduları takip etmek ve merkez taşra irtibatını sağlamak için haberleşmeye önem vermiş, yollara menziller yaptırmış, valilerinden raporlar istemiştir. *Hicaz, Yemen, Bahreyn, Suriye Kûfe, Basra Irak ve Fars ile Mısır Hz. Ömer zamanındaki büyük vilâyetlerdi. şehirlerde valiler ve halife tarafından tayin edilen kumandan-valiler bulunuyordu. Halife ordunun asker, levâzım ve hayvan ihtiyacını Medine’den karşılıyordu. |
kaynak tdvislamansiklopedisi.info
Kudüs fatihi hz ömer devlet yönetimi *askerlerin adları divan defterlerine yazılarak zorunlu askerlik ve düzenli orduların kurulmasına adım atılmıştı, toprakların sulanması için bent ve kanal sistemleri kurulmuştu Hz. Ömer başkent Medine’ye vali tayin etmemiş, idareyi kendi üstlenmiştir. Devlet idaresinde âdilane ehillik gibi Kur’an esaslarına ve istişareye önem vermiştir. *Hz. Ömer Kûfe, Basra, Dımaşk, Filistin, Humus, gibi kendisine bağlı kadılar tayin etmiştir. kadının tarafsızlığı, delil getirme yükümlülüğü, anlaşıp barışma gibi yargılama usulünün temellerine temas etmiştir Kitap ve Sünnet’te bulunmayanlara kıyas yapılması, müslümanların dürüst birer şahit kabul edilmesi, tarafsızlığa, delillere önem vermiştir. İslâm tarihinde ilk hapishane Hz. Ömer zamanında kurulmuştur*Kara yoluyla Medine’ye erzak sevketmek için Mısır Valisi Âs, Hz. Ömerin iziniyle Nil nehri kenarındaki Babilon şehriyle Kızıldeniz sahilindeki Süveyş Limanı’nı birbirine bağlayan, firavunların yaptırdığı süveyş kanalı açtırılmış, “Halîcü emîri’l-mü’minîn” adı verilen su vasıtasıyla Kızıldenizden Medine’ye erzak gönderilmesini Mısır, Haremeyn ile Yemen ve Hindistan arasında deniz ticareti yapılmasını sağlamıştır. *Hz. Ömer, Medine nüfusunun artmasıyla Mescid-i Nebevî’yi genişletmiş Hz. Peygamber’in hücre-i saâdetleriyle mescid arasına duvar yaptırmış, kuzey duvarını geriye çektirmiş ön duvar ileri alınmış sütunlar ilâve ettirmiştir. Çevre duvarını yükseltip kapı sayısını altıya çıkartmış, zemini Akīk vadisinden getirilen küçük çakıl taşlarıyla kaplatmıştır.*Mescid-i Nebevî’de ilk defa cemaatle teravih namazını emretmiş, kadın ve erkeklere iki ayrı imam tayin etmiştir. Mescid-i Harâm’ı daki evleri istimlâk ederek genişletmiş, etrafını duvarla çevirtmiş ve meşalelerle aydınlatmış, sel sularının Kâbeye kadar sürüklediği Makām-ı İbrâhim’i yerine koydurmuştur. Seli önlemek için bentler yaptırmış, Harem bölgesinin sınırlarını taş direklerle yeniden belirlemiştir. *Hz ömer umre esnasında Mekke-Medine arasındaki yeni kuyular ve konaklar açmış hac ve umre yolcularının faydalanmalarına izin vermiştir çocuklara Kur’ân-ı Kerîm, Arapça ensâb bilgisi, şiir, öğretilmesini istemiş, emirler göndermiştir. Kur’ân-öğrenenlere beytülmâlden maaş bağlamıştır. *fetih toprakları kitleler halinde İslâm’a katılmışlar hiç kimse İslâma zorlanmamıştır. gayri müslimlere hassasiyetin gösterilmesini sağlamış, din farkı gözetmeksizin her insana iyi davranılmasını emretmiştir. Suriye gayri müslimleri Bizans’ın durumunu müslümanlara haber vermiş, kendilerinden cizye alınmamıştır. kadın ve çocuklar her türlü tehlikeden karşı korunmus öldürülmemeleri, sürülmemeleri ve esir edilmemeleri devletçe garantiye alınmıştır *devlet Gayri müslimlere tam bir inanç hürriyeti sağlanmış, kilise ve havralar korunmuştur. Hz. Ömer Kudüs’ün fethinde kilisede namaz kılmamıştır Mısır fethinde kiliselerden bir şey almamış, yağmalamamış, emlâka el koymamış müslümanlar hıristiyanlara karışmamıştır *Hz. Ömer gayri müslimlerin uyacağı esasları belirlemiştir Ebû Yûsuf’un eserinde gayri müslimlerin bellerine zünnar takmaları, başlarına çizgili kalensüve giymeleri gibi kıyafetle ilgili hususları emrederek, maksadının müslümanlarla zimmîlerin ayırt edilmesini söylemiştir *Hz. Ömer Zamanında Gayr-ı Müslimler, devlet hizmetinde çalışıp Kur’ân-ı Kerîm’de müslüman erkeklerin zimmî kadınlarla evlenmelerine izin verilmesine karşılık (el-Mâide 5)Hz. Ömer, Medâin Valisi Huzeyfe den yahudi karısını boşamasını istemiş, o da Ehl-i kitap kadınlarla evlenmenin hükmünü sormuştur. Hz. Ömer cevabînda evliliğin helâl olduğunu, ecnebi kadınların tatlı dilleriyle müslüman hanımlara üstün geleceklerine dair endişesini bildirmiş. Huzeyfe’nin hanımını boşamıştır Hz. Ömer gayrı müslim ve müslüman evliliklerinin önüne geçmek istemiştir |
Kaynak sorularlaislamiyet.com
Hudeybiye antlaşması *Efendimiz (a.s.m.) müşriklere şöyle dedi Ya Huzâalıların kan bedellerini ödeyiniz! Yahut Bekir Kabilesi ile ittifakınızdan vazgeçiniz! Hudeybiye Anlaşmasını bozdunuz ve sizinle harbedeceğim*müşrikler kör hislere kapılarak, Peygamberimiz (s.a.v.)'in teklifini retdetdiler harbe hazırlandılar hudeybiye antlaşmasını bozdular. içlerini telâş, ve korku kapladı. îmânsız kalblerini korku sardı. Hz. Resûlullah ile barışmak için Ebû Süfyan'ı Medine'ye gönderip.*"Git muâhedeyi yenile, mütareke müddetini de uzat."*dediler. *Ebû Süfyan Peygamberimiz (s.a.v.) ile görüşüp, Hudeybiye Anlaşmasının yenilenmesini, uzatılmasını sağlayacaktı. son pişmanlık fayda vermeyecek müşrikler muvaffak olamayacakdı. Efendimiz (a.s.m.), şöyle buyuruyordu:Ebû Süfyan Hudeybiye Anlaşmasını takviye ve uzatmak için yanımıza gelmektedir. Fakat arzusuna nâil olamadan öfke ile geri dönecektir. *Ebû Süfyan Medinede, kızı*Hz. Ümmü Habîbe'nin evine gitti.Süfyan, Hz. Resûlullahın minderine oturmak istedi. Hz. Ümmü Habîbe izin vermedi Süfyan,*"Kızım" dedi, minderi mi benden, beni mi minderden esirgiyorsun?"Hz. Ümmü Habîbe,*"Bu, Resûlullahın (a.s.m.) minderidir. Sen şirk içindesin? Senin gibi birinin Resûlullah minderine oturmasına gönlüm asla razı olmaz."diye cevap verdi.*Allah ve Resûlünün muhabbeti her muhabbetin üstündedir. Onların hatırları anne babanın, müşrik bir babanın hatırı ile değiştirilemez. Onlara muhabbet, terk edilemez.insana ebedî saadeti kazandıran, Allah ve Resûlüne olan muhabbettir emir ve nehiylere hürmettir.*Süfyan kızına Vallahi kızım, sen çok değişmişsin. Sana kötülük gelmiş."*diyerek kızdı Hz. Habîbe,*"Hayır! Allah, bana kötülüğü değil, İslâmiyeti nasib kıldı. Sen ise, işitmez görmez, taştan yontulmuş puta tapıyorsun."*Babacığım! Senin gibi Kureyşlilerin, ulusu nasıl İslâmiyete uzak kalır?Süfyan'ın kızgınlığı arttı,*"Yazıklar olsun sana dedi,*Ben, atalarımın taptığını bırakıp, Muhammed'in dinine mi gireceğim, dedi *Süfyan Hz. Resûlullahın yanına vardı, Ey Muhammed!" dedi. "Hudeybiyeyi yenile ve mütârekeyi uzat diyince Peygamber Efendimiz,*"Ey Ebû Süfyan! Sen bunun için mi geldin?"*diye sordu. Süfyan, çıkmaza girmişti Hz. Resûlullahtan cevap alamayınca Hz. Ebû Bekir'e başvurdu. Resûlullah ile aracı olmasını istedi.Hz. Ebû Bekir,*"Bu Resûlullahın aittir ben buna asla karışamam."*diyince Süfyan, ümitsizce Hz. Ömer' hiddet ve şiddetle Demek, siz antlaşmayı bozdunuz, Eğer, ondan bir şey kalmışsa, Allah onu yok etsin! Ben, asla Resûlullah'tan şefaat dilemeyeceğim. Vallahi, küçük bir karınca için sizinle sizinle savaşırım. *Hudeybiye antlaşması için medibeye grlen süfyan Kendi kendine*"Vallahi, ben bugünden daha çetin bir gün görmedim."*diyerek Hz. Osman'ın yanına gitti: Ey Osman,"*akrabalıkta bana en yakın sensin. Ne olur hudeybiye mütârekesini uzat Hz. Osman,*"Benim himâyemdekiler Resûlullahın (a.s.m.) himâyesindedirler sana hiçbir yardımda bulunamayacağım Süfyan Hz. Ali'ye Benim en yakınımsın.Resûlullaha antlaşmayı uzatması için şefaatçı ol."*dedi.Hz. Ali'nin cevabı ey Süfyan!"*dedi,*"Vallahi, Aleyhisselâm karar verdi mi, mutlaka yapar.*Bu Resûlullahın işidir. Ben asla hüküm veremem.*Süfyan, yorgun ve bitkindi. Mescidi Nebevîde Ey insanlar! Ben insanları himâyeme aldım, Muhammed'in, bana vefâsızlık edeceğini hiç sanmıyorum."Yâ Muhammed,"*zannetmem ki, sözümü reddedesin!"Efendimiz,*"Ey Süfyan! Bu senin sözündür benim değil."*buyurdu.Süfyan hudeybiye anlaşması için gittiği . Görüşmelerden hiçbir netice alamadı eziklik ve ümitsizlik içinde Mekke'nin yolunu tuttu.Hudeybiye antlaşmasını uzatmak için gittiği medineden hiç bir sonuç alamayan Süfyan Mekkeye varınca Süfyan, kötü bir elçilik yapmanın ezikliğiyle olup bitenleri anlattı. Kureyş müşriklerini korku sardı |
Kaynak sorularlaislamiyet.com
Ebû Süfyan Peygamberimiz (s.a.v.)'in Huzurunda *Mekkeyi fethetmeyi gelen müslümanları karşılarında gören müşrikler son derece korktu telaşa kapıldı Süfyan İslâm karargâhında Hz. Abbas, Süfyan'ı alıp Efendimizin yanına getirdi. Hz ömer şu teklifi yaptı Yâ Resûlallah Müsaade buyur süfyanın boynunu vurayım.Ey Ömer! Süfyan, Ka'boğullarından olsaydı böyle söylemezdin."* deyince, *Hz. Ömer bütün celâletiyle Ey Abbas! Vallahi, babam Müslüman olsaydı, ona, senin Müslüman oluşuna sevindiğim kadar sevinmezdim. biliyorum ki, Resûlullah da babam Hattab Müslüman olsaydı, senin Müslüman oluşuna sevindiği kadar sevinmezdi."diye cevap verdi.*Efendimiz,*"Ey Abbas! Süfyan'ı Sabahleyin yanıma getir."*dedi Resûl Ey Süfyan Lâ ilâhe İllallah'*deme vakiti gelmedi mi?"*diye sordu.Süfyan zavallıca bir cevap verdi İyi ama putları ne yapayım? Lât ve Uzza'dan nasıl vazgeçeyim Hz. Ömer, hiddetle, Duâ et ki, çadırdasın. Dışında asla bunu söyleyemezdin."*diye konuştu.Süfyan,*"Yâ Ömer! Yazıklar olsun baban gibi sertsin. ey Hattab'ın oğlu, ben sana gelmedim Amcamın oğluna geldim Bırak da konuşalım."*dedi. *Süfyan Efendimize hitaben şöyle dedi Babam, anam sana fedâ olsun! Usluluk ve yumuşaklıkta, şeref ve akrabayı gözetmede senden üstünü yoktur. Ya resulullah*Süfyan bir nebze olsun mekkenin fethinde hakka yakınlaştı. Şu itirafı yaptı Vallahi, sanırım ki, Allah'tan başka ilâh olmasa gerek. Çünkü, Allah'la birlikte başka ilâh olsaydı, beni zararlardan korur, iyilikden faydalandırırdı.Efendimiz, Ey Süfyan* Muhammedün Resûlullah'*deme zamanın gelmedi mi?"*diye sordu.Süfyan Yâ Muhammed," müddet tanı. zihnimde şüphe var."Hz. Abbas söze karıştı Ey Süfyan yazıklar olsun Aklını topla yaptığının farkında mısın? Boynun vurulmadan Müslüman ol! Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resûlü olduğuna şehâdet getir Bunun üzerine Süfyan şehâdet getirip Müslüman oldu. |
Kaynak sorularlaislamiyet.com
Ebû Süfyan Peygamberimiz (s.a.v.)'in Huzurunda *Hz. Abbas, Resûlullahtan, Süfyan için Yâ Resûlallah"*dedi,*Süfyan üstünlüğü övülmeyi seven bir insandır. Ona iftihar vesilesi verseniz." Efendimiz,*"Olur"*buyurdu ve Kim Süfyan'ın evine girerse emindir."Süfyan,*"Evimin ne genişliği vardır ki* Efendimiz Kim Kâbe'ye girerse emindir* buyurdu.Süfyan kanaat etmedi.*"Kâbe'nin ne genişliği vardır dedi.Efendimiz,*"Kim, Mescid-i Harama girerse emindir"*buyurdu.Süfyan kanaat etmedi.Efendimiz lütuf ve ihsanını genişletti Kim, kapısını kapayıp evinde oturursa ona emân verilmiştir. Süfyan'ın artık başka talebi kalmamıştı, "İşte bu geniştir." diyerek memnuniyetini izhar etti. *Resûl Süfyan'ı Mekke'ye göndermedi müşriklerin tesiri altında İslâm ordusuna karşı hareket etme ihtimali vardı. Süfyan, İslâm ordusunun Azametini görmeli kan akıtmaya kalkışanlara nasihat etmeli onları vazgeçirmeliydi Efendimiz, Hz. Abbas'a şu emri verdi Ey Abbas! Ebû Süfyan'ı vadinin daraldığı, dağ boğazının yanına götür Allah ordusunun ihtişamını görsün." *Hz. Abbas Süfyan'ı vadinin en hakim yerine götürdü.Süfyan, hayret içinde muazzam İslâm ordusunu seyrediyor Süfyan'ın gözleri, nuranî dalgalarla akan mücahidler karşısında kamaşıyordu.Mekke'de öldürmeye kalktıkları ellerinden Allah'ın inâyeti ile kurtulan Hz. Muhammed nasıl on binlerin kalb ve ruhunu fethetmişti*Hz. Muhammed on binlerin kalb ve ruhunu fethetmişti etrafında insanlar pervane gibi dönüyordu Daha düne kadar ona karşı savaşanlar, şimdi ona sadakât elini uzatmışlar, muhabbetinde erimişler, derdiyle hemdert, sevinciyle mesrur, elemiyle müteellim olmuşlardı.Dalga dalga alaylar, taburlar mekkeyi fethe geliyorlardı *Süfyan olanca dikkatiyle Resûlullahı arıyordu.Nihâyet, Efendimizin tepeden tırnağa silahlı alayı geliyordu. Kâinatın Efendisi, azamet, heybet ve vakarı ile Kasvâ'nın üzerindeydi. Etrafında Ensar ve Muhacirler vardı fetih Sancağı, Ensardan Ubâde*Hazretlerindeydi. Süfyan tir tir titriyordu *Süfyan Sübhanallah, kimdir bunlar ey Abbas?"*diye sordu.Hz. Abbas, "Resûllullah ile Ensar ve Muhacirler"*diye cevap verdi.Süfyan'ın dehşeti arttı, ürperti yükseldi, şöyle dedi Kardeşinin oğluna büyük bir saltanat verilmiş! Hiçbir hükümdarda görmediğim bir saltanat.Hz. Abbas,*"Bu saltanat değil, peygamberliktir."*diyerek Süfyan'ı yanlışını düzeltti.Süfyan da,*"Evet, peygamberliktir.diyerek kanaatını düzeltti. *Süfyan haşmetli, nuranî, bir kalble çarpan, tek elle kalkan, tek ses halinde yükselen orduya kimsenin karşı koyamayacağını, anlamıştı.Ey Abbas! Ben böyle bir ordu, böyle bir cemâat görmedim."*dedi. Mekkeli müşriklere hem haber vermek mani olmak ve nasihatta bulunmak üzere Süfyan'ın Mekke'ye gitmesine müsaade edildi. |
EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR
ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK* EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN* EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK* EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR* EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM* EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ* EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM* EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM* EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR* EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL* EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ* EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS* EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY* EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ* EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT* EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD* EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR* EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR* EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ* EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR* EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS* ER-REŞİD*ES-SABUR* Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil. |
Kaynak tdv islamansiklopedisi
SÂSÂNÎLER (الساسانيّون) *226-651 yıllarında hüküm süren bir İran hânedanıdır ismini âteş muhafızı Sâsân’dan alır Partlar’ın son dönemlerinde ve Romalı Septimiusun Mezopotamya’yı işgal ettiği yıllarda Farslı Bâbek vilâyetleri birleştirir. Bâbek’in ölümüyle büyük oğlu Şâpûr, onun yerinede küçük oğlu Erdeşîr geçer Erdeşîr 224’te Hürmüzdegân’da Partlı Erdevân’ı yener 226 da İran’ın mutlak hükümdarı olarak taç giyerek “şâhânşâh”unvanını alır. *Erdeşir taç giydiği Partlar’ın başkenti Medâin’e yerleşir Devletin sınırları doğuda Kirman’a, batıda Elimais’e kadar genişler ve birçok şehir kurulur Erdeşîr 12 Nisan 240 da itibaren devleti oğlu Şâpûr ile birlikte idare etti. 242’de Şâpûr Baktriya ve Kuşan’ı ele geçirdi; batıda Roma’ya seferler düzenledi Antakya’yı yağmaladı İmparator Valerianus’u Edessa Urfa savaşında esir aldı. hiçbir Roma imparatoru bu utancı yaşamamıştı şapur zaferini taş kabartmalarla ölümsüzleştirdi. *Sasani Şâpûrun devletinde, çok farklı dinler vardı imparatorlukta Maniheizm’in benimsedi yerine oğlu I. Hürmüz bir yıl, sonra diğer oğlu Behram geçti insanları derisini yüzdürmek suretiyle öldürttü ve insanlara eziyet etti. II. Behram döneminde Romalılar başkent Medâin’i ele geçirdi Yukarı Mezopotamya ile Ermenistan’ı kendilerine bağladılar. II. Behram’ın oğlu III. Behram amcası Nirsih (293-302) tarafından tahttan indirildi. *Nirsih, Ermenistan ve Mezopotamya’ya başarısız seferler yaptı Dicle nehrinin batısını Romalılar’a verdi. 302’de tahttan indirildi II. Hürmüz avlanırken bedevîler tarafından öldürüldü Araplar imparatorluğu yağmaladılar. asiller II. Hürmüz’ün büyük oğlunu öldürdüler, ikinci oğlunu kör ettiler, üçüncü oğlunu hapse attılar ve tahta bebek II. Şâpûr’u (309-379) oturttular. *II. Şâpûr olgunluk çağında idareyi aldı ve baş düşman Romaya seferler düzenledi kazandı. Bizans Hıristiyanlığı kabul etti Şâpûr karşıt tavır aldı. Sâsânîlerde en uzun tahtta kalan Şâpûrdu 379’da öldü Sâsânîler en güçlü dönemindeydi; doğudaki bizans ve roma ezilmiş, düşman kontrol altına alınmıştı. *II. Şâpûr’un ardından tahttan indirilip öldürülen dört silik hükümdar vardı V. Behram (420-438) kardeşlerine üstünlük sağladı. Behrâm-ı Gûr adıyla bir destan vardır V. Behram, Sâsânî krallarının en meşhurudur V. Behram’ın yerine oğlu II. Yezdicerd tahta çıktı Bizanslılar’la anlaşarak Akhunları sürdü (443). 457’de tahta büyük oğlu Fîrûz çıktı; Akhunlar’a esir düştü (469) ve ağır şartlarda barışa razı oldu Akhunlar Doğu İran’ı yağmaladı Fîrûzun ordusu yok edildi kendisi öldürüldü. *Asiller firuzun yerine onun ykardeşi Belâş’ı geçirdi gözlerine mil çekilip tahttan indirildi ve yeğeni Kubâd tahta çıkdı I. Kubâd, Mezdek’in kurduğu, zengin servetlerini fakirlerle paylaşması gerektiğini savunan mezdekiyye mezhebine rağbet etti niyeti asillerin gücünü kırmaktı. karışıklıklar çıktı asiller tahttan indirildiboğlu Câmasb’ı (496-498) geçirdiler. *Kubâd Akhunlar’a sığındı; iki yıl sonra İran’a döndü. Câmasb savaşmadan tahtı bıraktı. Kubâd âsileri bertaraf etti Akhunlar’dan kurtulamadı Bizanslılar karşısında başarılı oldu. şehirler kurdu, vergi sistemini ve idareyi düzenledi, ülkeye huzur getirdi. Ölünce oğlu I. Hüsrev geçti (531-579). *Sâsânîlerin en meşhuru Enûşirvân askerî ve idarî reformlar yaptı.başarılı bir dış politika izledi. Bizans’la mücadele etti, Anadolu ve Suriye’deki şehirleri ele geçirdi. Eftalit topraklarını ilhak etti. Yemen’deki Habeş yönetimine karşı yardım isteyen Himyerîleri destekledi. Sâsânîler’in Güney Arabistan hâkimiyeti İslâm fetihlerine kadar devam etti Kırk sekiz yıllık iktidardan sonra 579’da ölen Hüsrev’in tahtına, annesi bir Türk olan kaynaklarda Türkzâde” lakabıyla anılan oğlu IV. Hürmüz çıktı. |
Kaynak tdv islamansiklopedisi
SÂSÂNÎLER (الساسانيّون) *4. Hürmüz türktü Ancak Sâsânî-Türk düşmanlığı son bulmadı savaşlar devam saltanatta ayaklanmalar çıktı 4.hüsrev ayaklanmalarda gözlerini ve tahtını kaybetti (590) Hürmüz’ün yerine geçen oğlu II. Hüsrev’in ilk on yılı,babasının kumandanı Behram’ın ve onun dayısı Bistâm’ın iç savaşa dönüştürdüğü isyanlarla geçti. 601’de iç savaştan galibiyetle çıkıp İran’da birliği sağladı *Hüsrev, Behram’ın isyanında yardım gördüğü Bizans İmparatoru Mavrikios’un öldürülmesiyle onun halefi Phokas’a savaş açtı ve yendi. İmparator Herakleios ile savaştı 613’te Suriye’ye girip Dımaşk’ı işgal eden Sâsânîler Kudüs’ü zaptederek kutsal haçı ele geçirdiler ve Medâin’e götürdüler. 615’te Anadolu’ya akınlar başladı; 619’da Mısır işgal edildi. Bizans İmparatoru Herakleios, 622 de Anadolu toprakları ve İrmîniye bölgesini Sâsânî işgalinden kurtardı.*623’te Sâsânîler’in kutsal şehri Gence, Bizansa geçti ve buradaki Zerdüşt mâbedi tahrip edildi. II. Hüsrev şehirden kaçtı. 626’da hücuma geçen Sâsânîler, Anadolu’yu aşıp Kadıköy e ilerlediler. Avarlarca kuşatılan İstanbul’u Bizanslılar çok başarılı savundu. Avarların çekilmesiyle Sâsânîler Suriye’ye döndü. Hüsrev Herakleios’un kardeşi Theodoros tarafından yenilldi. Ninova da Sâsân ordusu kesin bir yenilgiye uğradı asırlardır süren Bizans-Sâsânî mücadelesi Bizans’ın üstünlüğüyle sonlandı *Bızans imparatoru heraklios Ocak 628’de Hüsrev’in sığındığı Destgird’e girdi. Hüsrev aynı yıl başşehirde meydana gelen ayaklanmada öldürüldü. Hz. Peygamber, tebliğ mektupları gönderdiğinde Hüsrev’e de mektup göndermişti, hüsrev hakaretlerle mektubu yırttı efendimiz kisrâ mülkünün parçalanması için beddua etmiştir. *II. Hüsrev’in ölümü sasanilerde kaos yarattı ve on dört yıl içerisinde on iki hükümdar tahta geçti ikisi Hüsrev’in kızıydı 632’de asiller II. Hüsrev’in torunu olan çocuk yaştaki III. Yezdicerd’i tahta çıkardı ve ilk Arap akınları başladı. İslâm orduları Kādisiye 636 Nihâvend 642 savaşlarında Sâsânîler yenildiler son hükümdar III. Yezdicerd’i doğuya doğru çekildi topraklarını teslim etti 651 de düşmanları tarafından Merv’de öldürüldü Yezdicerd’in sülâlesi VIII. yüzyıla kadar Çin sarayında sürgün hayatı yaşadılar.*Sâsânîlerde başkan şehinşahtı. Kendisinde “fer” adı verilen ilâhî bir güce bu gücün Part hânedanından Sâsânîlere geçtiğine inanılırdı. Her hükümdarın kendine özgü bir tacı vardı otorite sarsıldığında yeni bir taç yaptırırdı Güçlü hükümdarlar haleflerini tayin eder rahipleri kabul eder. Şehzadeler taşraya vali gönderilir yönetme yeteneği tecrübe edilirdi. *Sâsânî toplumu dört sınıftı Rahipler, askerler, kâtipler ve ayırım kesin hatlarla belliydi sınıflar arası geçiş mümkün değildi. Her sınıfın bürokratik bir yapısı vardı, her sınıfın temsilcisi o sınıfı divanda temsil ederdi.Mûbed-i mûbedân” denilen başrahip çok güçlüydü hükümdarlara taç giydirirdi. Askerlere büzürgân büyükler denilirdi. Doğrudan şehinşaha bağlı, iç işlerinde bağımsız olan büzürgânlar Part aşiretlerinden yeni topraklardaki ailelerden oluşurdu; *Sasanilerde en önemli makamlar büzürgan denilen Askerlere aitti. kendi gelirleriyle orduyu beslerdi Ortaçağdaki gibi zırhlı süvariler vardı. I. Hüsrev’ askere maaş bağladı En alt kademedeki “azadân” ağalara benziyordu ve İran toplumunun bel kemiğiydi *Sâsânîlerde yahudiler ve hıristiyanlar da vardı Hıristiyanlığın Bizansta resmî dini olmasıyla Bizansa sempati gösteren hıristiyanlar dışlandı kötü muamele gördüler yahudiler de baskı altındaydı Sâsânî hâkimiyetindeki hıristiyanlar Nestûrî idi. Nestûrîlik 431’deki Efes Konsili’nde sapkın mezhep ilân edildi hıristiyanlık ile bağlarını kesen hiristianlar Sâsânîlerdeki konumları düzeldi müslüman devletlerde özellikle Abbâsî devlet teşkilâtında ve vergi sisteminde Sâsânîler’in etkisi çok sık görülür |
Kaynak vikipedi
III. Yezdigirt*veya*Yezd-i Cürd* *Yezdigird Farsça'da: یزدگرد سوم,*"Tanrı tarafından yaratılan anlamındadır Sasani İmparatorluğu'nun yirmi dokuzuncu ve son kralıdır.*628*de oğlu*II. Kavad*tarafından öldürülen*II. Hüsrev'in torunudur. Babası Şahryar'dı ve babaannesi Bizans İmparatoru*Mauricius'un kızı Miriam'dı. III. Yezdigirt,*16 Haziran*632*de, iç karışıklıklarla tahta yükseldi. tahta geçtiğinde çok gençti gücünü kullanamadı danışmanlarının kontrolü altında kaldı. *Tahta geçtiğinde ilk Arap birlikleri Sasani topraklarına akınlara başladı Bizanslılarla yapılan savaşlar Sasanileri yormuş; İran ekonomisinin gerilemişti, vergiler dinsel kargaşa taht kavgaları Sasanileri çok zayıflattı. İslamın Yayılması ve tebliğ karışısında Sasaniler ve Yezdigirt direnemedi Yezdigirt, islamı yok etmek için eski düşmanı Bizansla birleşti imparator Herakleiosun*torunu ile evlendi ancak islam dalga dalga yayılıyordu *Sasaniler ile Müslüman Araplar arasındaki ilk muharebe Nisan*633'te oldu hz Muhammed'in seçilmiş sahabesi hz*Velid komutasındaki disiplinli Arap orduları ile Sasaniler arasında dokuz muharebe gerçekleşti tümü Velid'in zaferiyle sonuçlandı.*Velid, Halife*Ebu Bekir'in ölümüyle islam komutanlığından ayrıldı. *634 yılı Ocak ayında Arap ordusu*Firaz Savaşı'nı kazandı; Ekim 634'de Sasani ordusu*Köprü Savaşı'nda Arap ordusunu bozguna uğrattı. Halife*Ömer Hattab'ın zamanında,*637'de*Kadisiye Savaşı'nda*Rüstem komutasındaki büyük Sasani ordusu, kendinden küçük Müslüman Arap ordusuna yenik düştü.zafer islamındı *Kadisiye Savaşı*yenilgisi Sasanilerin sonu geliyordu Halife*Yezdigirt'in islamı kabul etmesini Yezdigirt, Zerdüştlüğün*çok tanrılı bir din olmadığını Araplarla karşılaştırılınca İranlıların uygar ve kültürlü olduğunu söyleyerek islamiyete ve müslümanlara hakaret etti *Kadisiyeden sonra İslam ordusu Sasani başkenti*Tizpon*u kuşattı Tizpon fethedildi Yezdigirt, Sasani hazinesini bırakarak kaçtı Arapların eline güçlü bir finansal kaynak geçti Sasaniler fakir düştü. İmparatorluk yorgun ve bölünmüştü hükümet parçalanmıştı Sasaniler İslam ordularıyla savaşarak püskürtmeyi denediler; fakat Nihavend Savaşı'nı kaybettiler. Sasaniler çaresizdi islam iranda yayılıyordu *İslam orduları nihavend savaşında sasani ordusunu yendiler Yezdigirt, yanındaki*Fars*soyluları ile Horasana*kaçtı ve*651*de soyguncu bir bedevi değirmenci tarafından*Merv'de öldürüldü. İran soyluları*Orta Asyada İran kültürünü ve dilini yayacak Fars hanedanlığı*Samaniler İslam'ın egemenliğini yok ederek Sasani gelenek ve kültürünü kurmaya çalıştılar. Yezdigirt'in oğlu*Firuz*Çin'e sığındı. *Zerdüşt*Dini Takvimi, Yezdigirt'in taç giyme yılını miladi*632'yi başlangıç yılı olarak kabul eder |
Kaynak sorularlaislamiyet.com
KİSRÂNIN İSLÂMA DÂVETİ *Hicretin 7. senesi, Muharrem ayında. (Milâdî 628.) Hükümdarları, İslâma dâvet eden Resûl Efendimiz, Ashabdan Huzâfe`yi İran Kisrâsı Hürmüz`e elçi gönderdi. Peygamberimizin dâvet mektubunu Kisrâ hürmüze teslim etti.Bismillahirrahmanirrahim Allah Resûlü Muhammed`den, Fars büyüğü Kisrâ`ya hitap, Kisrâyı hiddetlendirdi. Şuna bak Benim kulum, kölem (Hâşâ) kalkıyor bana mektup yazıyor" diyerek Hz. Resûlullahın mübârek mektubunu küstahça yırttı.haddini aşarak elçi Huzâfe`ye şöyle çıkıştı Mülk ve saltanat benimdir ne yenilgiden ne de bana ortak çıkacağından asla endişem ve korkum yoktur *İran kisrası efendimizin mektubuna hadsizce cevap verdi Firavun, İsrailoğullarına hakim olmuştu. Siz ondan dgüçlü değilsiniz. Sizi hâkimiyetim altına almaya engel olacak kim var? Ben Firavundan iyi ve güçlüyümdür diye hitap etti ve Hz muhammedin elçisi huzeyfeyi dışarı attırdı*Hz. Huzâfe, Efendimizin dâvetini Kisrâya vermişti. Medine`ye gelen Hz. Abdullah, Peygamberimize olanları anlattı Peygamberimiz Kisrâya şöyle beddua etti Yâ Rabbi! Nasıl benim mektubumu parçaladı, Sen de onu ve mülkünü parçala bedduanın tesiriyle Kisrâ hürmüzü oğlu hançer ile parçaladı. Sa`d Hazretleri ise, iranı param parça etti. Sasaniyeler yıkıldı *Efendimizin İran Kisrâsı Hüsrev Perviz`e gönderdiği dâvet mektubu şu meâldeydi: Bismillahirrahmanirrahim! Allah Resûlü Muhammed`den, Kisrâ`ya Doğru yolda gidenlere, Allah`a ve Peygambere iman edenlere, Allah`tan başka ilah olmadığına, Onun ortağı bulunmadığına ve Muhammed`in Onun kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet edenlere selâm olsun!*seni İslâma dâvet ediyorum.Çünkü ben; insanlara gelecek tehlikeleri haber vermek ve kâfirlere o azap sözünün gerçekleşmesi için peygamber olarak gönderildim.Müslüman ol ki, selâmete eresin dâvetimden yüz çevirirsen, mecusîlerin günahı senin boynuna olsun*Kisrâ, Efendimizin mübârek mektubunu yırttı hiddetlenerek Yemen valisi Bazan`a Kureyşten biri ortaya çıkmış, peygamberlik ediyormuş. Sen Onu bağlayıp getir Vali Bazan Efendimize Kisrâya teslim olmasını emretti Eğer, benimle gelirsen seni bağışlatır.Gelmezsen Kisrâ seni ve kavmini yok eder, memleketini de yıkar. Halife ömer in iran kisrası yezdigirte mektubu Yezdigirt biat etmez isen geleceğini iyi görmüyorum. Bir zamanlar ülken dünyanın yarısına hükmediyordu, lakin bak ülken ne hale geldi Ordun her cephede mağlup edildi ülken çöküyor Kendini kurtarman için bir teklifte bulunmaktayım.Tek bir Tanrıya, kainatı yaratan tek bir Tanrıya iman et Biz tüm dünyaya gerçek Tanrı'nın çağrısını getirdik Ateş'e tapma halkına da ateşi bırakmalarını emret. Doğruya, bize katıl. Kainatı yaratana, tek gerçek Tanrıya Allah-u Ekber'e iman et. *Allah-u Ekber'e iman ederek İslam'ı kabul et kurtuluşa er. Paganlara yanlış ibadetlere son ver Allah-u Ekber'i kurtarıcın kabul et. hayatta kalmanı ve halkının huzura ermesini sağlayacak tek yol budur. Acem halkı için en iyisini düşünüyor isen bu yolu seç Biat tek çözüm yoludur.*Allah-u Ekber* |
Kaynak sorularlaislamiyet.com
KİSRÂNIN İSLÂMA DÂVETİ *Efendimiz gülümsedi iran kisrasının elçilerini İslâma dâvet etti.Efendimizin huzurunda onun manevî heybetinden tir tir titriyorlardı. Efendimiz vahiy ile gelen şu emri iletti Yüce Allah Kisrâya oğlunu musallat kıldı.oğlu onu öldürdü Efendimiz şöyle dedi Benim dinim ve hakimiyetim, Kisrânın mülk ve saltanatına ulaşacaktır.Yine deyiniz Müslüman olursan, idare ettiğin yerleri sana vereceğim.hükümdar yapacağım."*İran valisi Bazan`ın adamları Yemen`e döndü Peygamberimizden duyduklarını naklettiler. Vali Bazan, "Vallahi, hükümdar değildir. peygamberdir dedi adamları ise Biz, ondan daha heybetli, korkusuz ve muhafızsız bir hükümdar görmedik. Mütevazıydı halk arasında yürüyordu!" o Allah tarafından insanlara gönderilmiş bir peygamberdir. *İran Kisrâsının oğlu Şivereyh vali Bazan`a Kisrâyı öldürdüm benim nâmıma halkın bîatını al muhammed hakkında emrim gelinceye kadar bekle kisra Perviz`in öldürülmesi, Efendimizin haber verdiği güne rastlıyordu.vali Bazan`ın gönül âlemi mucize karşısında aydınlandı.Muhammed (a.s.m.), muhakkak, Allah tarafından insanlara gönderilmiş bir peygamberdir" diyerek Müslüman oldu.*İran valisi bazanın müslüman olmasıyla Yemenli Ebnâlar Müslüman olduklarını Efendimize haber verdi. Efendimiz, onu San`a valisi tayin etti. Bu, Peygamberimizin tayin ettiği ilk vali idi ve İran valilerinden imâna gelen ilk zâttı. *Babasını öldüren iran kisrası Şireveyh, ancak altı ay yaşayabilmiştir. Saltanat ihtirası ile kardeşlerini öldürmüştür halefi ve erkek evladı olmadığından, halk Şireveyh`in kızını saltanata getirmiştir. Efendimiz Mukadderatını bir kadına veren millet felah bulamaz` buyurmuşlardır Efendimize göre, devlet reisliği ancak bir erkek vatandaş tarafından temsil olunur.Millet otoritesine kadın seçilemez. *kadının fıtratı ağır vazifelere münasip değildir. İslâm hukukunda kadın alış-veriş, şehâdet, şirket, vesayet, veraset, vekâlet, hibe ve her türlü çalışması meşrudur ancak devlet başkanlığına seçilmesi hak kabul edilmemiştir. *Efendimizin Kisrâya gönderdiği mektub 1962 de Lübnan Dışişleri Bakanı Henri Pharaon`un, başvurmasıyla ortaya çıkmıştır. Vesikayı, 1. Dünya Harbinde Pharaon`un babası Şam`da 150 altına satın almış gizli tutmuştur.parşömene yazılmış rengi değişmiş ve dokuması eskimiştir Mahfazası camdan bir çerçeve ile muhafaza edilmiş ve parşömen yapışık kalmıştır.Parşömen eski ve yumuşaktır, rengi koyu kahverengidir. Sahife kenarları siyahlaşmıştır.*Mektubun boyu 28 cm, eni ise 21,5 cm`dir.ebâdı, ince uzundur.üst kısmı alt kısmından geniştir.15 satır vardır satır uzunlukları 21,5 cm dir dairevî bir mühür izi vardır çapı 3 cm`dir.Mektupta, su izleri vardır. Mürekkep kelimeleri silmiş, mürekkep izi hafiflemiştir Mektub yırtılmıştır mektubun yırtıkları ince iplikle dikilmiştir.yazı karakteri, Hendek Savaşında Sel` Dağındaki grafit kaya üzerindeki en eski yazı karakteridir |
Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
NİHÂVEND SAVAŞI *İslâm ordusunun, halîfe Ömer zamanında İranlılarla yaptığı savaştır İslâm askerlerinin Ahvaz’ı fethiyle İran İslâm gücünü gördüler. İran kisrâsı Yezd-i Cürd de Hülvân ve Horasan hükümdarlarından imdâd istedi. 642 yılında Firûzân komutasındaki 150.000 kişilik, en güçlü sasani ordusu Nihâvend’e yürüdü.*halîfe Ömer (radıyallahü anh), istişare hey’etini topladı Hazret-i Ali Ey Emîr-el mü’minîn Şam’daki askerlerimizi Nihâvend’e gönderirsek Bizanslılar, çocuklara saldırıp perişan ederler. Yemenlileri çağırırsan, Habeşliler Yemen’e saldırır. Medine’den ayrılırsan, kabileler buraya hücûm ederler. Herkes yerinde kalsın, Basralıların yardıma gelsin üç gruba ayrılsınlar. Birincisi geridekileri korusun, ikincisi hazır beklesin, üçüncüsü İslâm askerlerine yardıma gitsin!..” dedi. ve Mukarrin hazretleri islam ordusunun kumandasına seçildi*Halîfe, ömer Şapur ve Esus şehirlerine hücûm eden hazret-i Nu’mân’a Nihâvend’e yürümesini emretti. Oğlunu, hazret-i Huzeyfe’yi, Nu’aym’ı (radıyallahü anhüm) yardıma gönderdi. Mukterib, Harmale ve Zirr kumandasındaki askerler İsfehan ve Fars illerinden İran ordusuna gelecek yardıma manî oldu.Nu’mân ra. Huveylid’i Nihâvend’e gönderdi. Nu’mân (radıyallahü anh), otuz bin mücâhid ordusuna sağ ve sol kanatlara kardeşi Süveyb ile Yemânı öncü kuvvetlere kardeşi Nu’aymı süvarilerin başınada Ka’kâ yı, geçirdi. Hazret-i Mugîre ordusu ile mücâhidlere katıldı. İslâm ordusu Nihâvend’de toplanan İran askerlerinin üzerine harekete geçti. *İran başkumandanı Firûz 150.000 kişilik muazzam ordusunun sağ ve sol komutanlığına Zerdak ve Behmen’i vazifelendirdi. Kaçmamaları için, askerlerini yedişer kişilik gruplarla birbirlerine zincirledi İslâm ordusu Nihâvend’e yaklaşınca Allahü ekber!” diyerek, tekbir getirdiler. tekbirler İran askerlerinin kalblerine korku düşürdü *Nu’mân (radıyallahü anh), harp düzenini aldıktan sonra sünnet-i şerîfeye uygun olarak İranlılara elçiler gönderdi. Firûzân’ın huzuruna çıkan elçiler, İslâmiyet’i anlattı müslüman olmalarını, cizye verip himayeye girmelerini bildirdiler. Firûzân reddetti elçiler Artık aramızı kılıç düzeltecektir!..” dediler Hazret-i Nu’mân, askerlerine; “Allahü teâlânın ismiyle hücûm ediniz!..” emrini verdi. *Otuz bin mücâhid Allahü ekber!” tekbirleri ile Fars ordusuna yüklendi, iki gün şiddetli hücûmlarla düşmanı korkuttu ve maneviyatı bozdu.İranlılar siperlendikleri hendeklerden çıkmadılar. Göğüs göğüse harbten kaçdılar. İranlılar, ok atarak müslümanları yaklaştırmıyorlardı. Hz. Nu’mân, düşmanın üzerine gitmekte zayiat vereceklerini bildiğinden mücâhidlerin saldırılarına müsâade etmiyordu.*Parsları göğüs göğüse harbe mecbur etmek isteyen Nu’mân “Düşmanı harpe çıkarmalıyız dedi Hüveylid Üzerlerine süvariler gönderelim.şiddetli çarpışmaya tutuşsunlar, yenilmiş gibi yapıp ganimet bırakarak çekilsinler. Yanımıza gelinceye kadar hücûma geçmeyelim. zan edenler üzerimize saldıracaktır. İşte o zaman Allahü teâlânın hükmü gerçekleşecektir” dedi. |
Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
NİHÂVEND SAVAŞI *Hazret-i Nu’mân, bir orduya bedel, kahramanlar kahramanı Ka’kâ ve emrindeki yiğitleri Parslara gönderdi. Hazret-i Ka’kâ, süvarileriyle düşmanın üzerine arslanlar gibi atıldı. Zincirlerle birbirine bağlı ve demir zırhlı İran askerleriyle mücâdele etti sonra ric’ata, ve geri çekilmeye başladı Düşman “Müslümanları çekilmeğe mecbur ettik, kaçıyorlar!” zannıyla arkalarından koşmağa başladı yavaş yavaş iran sasaniler tuzağa çekiliyordu İslam askerleri Kardeşlerimize için daha ne kadar bekleyeceğiz?” diyince Hazret-i Nu’mân “Acele etmeyin diyerek onları teskin etti Ka’kâ çekile çekile İslâm karargâhına yaklaşırken, düşman peşlerinde çığ gibi ilerliyordu.*Vakit gelmişti Nü’mân radıyallahü anh atına atladı. sancakdârlara talimatlar verdi. Askeri cihâda teşvik etti Kardeşlerim tekbir getireceğim. siz de söyleyin! Ben hücûma kalktığımda atılın! Şehîd olursam Huzeyfe’yi komutan yapın! Son isim Mugiredir. Sonra “Yâ Rabbî! Dîn-i islâmı azîz eyle, mücâhid kullarına yardımcı ol. Ey Allah’ım Nü’mân kuluna şehâdet mertebesini ihsan eyle!” diyerek dua etti. askerler ağladılar.hazret-i Nu’mân, “Allahü ekber” diyerek üç defa tekbir getirdi ve sasanilere hücûma geçti. *Hazret-i Nu’mân’ın düşmana görülüyor, arslanlar gibi saldırması mücâhidleri heyecanlandırıyordu Mücâhidler böyle bir harbe şâhid olmamıştı Kılıçlar, İranlı askerlerin zırhına çarpıyordu Birbirlerine bağlı zırhlı Fars askerleri yavaş hareket ediyor mücâhidlerin serî kılıçları İranlıları bunaltıyor Gazilerin, aşk ile söyledikleri “Allah Allah!” nidaları üst üste yığılan düşman cesedleri, İranlı askerlerin maneviyâtını bozuyordu islamın zaferi ile iran sasami ordusu bozguna uğrayıp kaçıyordu*zaferi ihsan eden Allahü teâlâya şükreden hazret-i Nu’mân, bir okla yaralandı şehîdlik mertebesine kavuştu. kardeşi, ağabeyinin şehadetiyle Üzerini örttü sancağı kaldırdı. Huzeyfeye teslim etti. Mugîre “Kardeşlerim! Kumandanımız şehîd oldu, harb bitene kadar söylemeyin. Mücâhidlerin maneviyâtı bozulmasın” dedi.*Gece bitinceye kadar kovalamaca devam etti. zincire bağlı iran askerleri yavaş olduğu için cezaları verilmişti. İran’ın zayiatı 100.000, di iran Komutanı Firûzân öldürüldü. ganîmetler ele geçirildi Hazret-i Huzeyfe, ganimetin beşte birini ayırıp Emîr-ül-mü’minîn h’azret-i Ömer’e, Beytülmâle konmak üzere gönderdi. Geri kalanı askerine taksim eyledi.Nihâvend zaferi,*Fetihlerin fethidir Sâsânîlerin, İranlı mecûsîlerin hâkimiyetine son verilmiş, şehirleri fethedilmiştir |
Kaynak dünyaharptarihi.blogspot.com
YERMÜK [YARMUK] SAVAŞI (M.S. 636) Müslüman ordusu *Hz. Muhammed döneminde İslam dininin müslümanlar islamı yaymak için fetih siyaseti güdüldü Farklı kabile ve aşiretlerden oluşan İslam orduları Arap Yarımadasına çıkarak Bizans sınırlarına ve Suriye'ye kadar ilerlediler. Bizans ve Persler uzun bir savaştan çıkmıştı Bizanstaki mezhep kavgaları büyük bir handikaptı. *Yermük Savaşında müslümanlar Suriyeye saldırarak yerel halkın da desteğiyle Suriye topraklarını ele geçirdiler ve Şam ve Roma garnizonları kuşatıldı. Bizanslılar Antakya'da büyük bir orduyla Şam üzerine yürüdüler As, Süfyan, Ubeyde Suriye'nin fethi için görevlendirilmişti. Bizans 200 000 kişiydi islam ordusunun başında Velid vardı*Hz. Velid, İslam ordularının kollara dağıtılmamasını düşmanın sayı üstünlüğüne karşı tek vücud savaşmanın münasipliğini belirtti. Halid in askeri dehasını iyi bilen komutanlar fikir birliğine vardılar.Halid üstünlük sağlamak için ordusuna Şam'dan çekilip ve*Golan tepheleri Yermük Nehrinde mevzi almalarını emretti. Arap birliklerini Yermük'te topladı Velid'in emrindeki İslam ordusu 40 000 di*İslam ordusunun belkemiği Bedevilerdi at ve deve üzerinde seyahat ediyordu süvariler atlı ve okçuydu Bizans süvarileri ağır zırhlı ve mızraklı askerlerdi müslüman Piyadeler bizans saflarını bozarsa islam üstün gelebilirdi bedeviler Aşiret liderlerinin emriyle küçük gruplar halinde savaşıyordu Binekli oldukları kadar yaya olarak da savaşıyorlardı Avrupalı atlı süvarilerin aksine yaya olarak savaşmaktan gocunmuyorlardı. *Müslümanlar çöllerdeki lojistik sıkıntılardan ötürü genelde 12 000 askeri barındıran ordularla muharebe ederken Yermük'te Bizans ordularının aşılması gerekiyordu. Bu sefer ordu 40 000 mevcuttu Suriyede toplanılmıştı ve sürülerle ilgilenmek, yaralılara bakmak ve muharebelere katılmak için kadınlar ve çocuklar da orduya eşlik ediyordu. |
Kaynak dünyaharptarihi.blogspot.com
Bizans Ordularının Savaş Unsurları YERMÜK [YARMUK] SAVAŞI (M.S. 636) *Bizans ordusu Roma tipi örgütlenmelerden farklı olarak paralı askerlerden ve nüfuzlulardan ziyade eğitimli piyade ve süvariler vardı 300 400 kişilik ana birim kontça idare edilmekteydi. Piyadeler hafif zırhlı okçuydu Süvariler metal miğfer ile zırhlı elbiseler giyer, kılıç taşır yay ve mızrak kullanırdı. Büyük müfrezeler manevra yapabilme kabiliyetine sahiptiler.*Bizans ordusu*thema*birimlerine ayrılmıştı.*Themalardaki asker sayısı 2000 ila 18 000 di. thema komutanına* strategus*denirdi.* Themalarda tagmata*adlı birlikler de vardı.*Themalar imparatorluğun sınır muhafızıydı tagmatalar saldırı gücüydü*thema ve tagmatalarda müfettişler, levazım subayları, keşifçiler ve doktorlar vardı.Bizans ordusu bir güçlü ve eğitimliydi orduda talimnameler vardı. bu talimnamelerde Arap gayrınizami birliklerine karşı geliştirilen taktikler bulunuyordu*Bizans Ordularının Savaş Unsurları Gassani (Hıristiyan Arap) Askerleri Gassaniler Suriye civarında hüküm sürmüş, Yemen kökenli Hıristiyan*Arap hanedanlığıdır Bizans'a bağlıdır savaşlarda askeri yardımda bulunurlardı Bizans ordusunda Sasani ve Berberi askerler de mevcuttu. *Suriye seferine çıkan Bizans ordusunu Trithyrius yönetmekteydi. bağımsız üniteler şeklinde konuşlanmıştı Arap ordusunun da benzer bir yapısı vardı komutanlar Halid in komutası altındaydı. Halid ordusunu 1000'er kişilik 38 bölüğe ayırdı merkezde 18, sağ ile son cenahda 10'ar bölük bıraktı.*Merkez i Ubeyde sağ kanadı As sol kanadı da Süfyan idare ediyordu.*Golan dağlık ve derin vadilerin bulunduğu, süvari harekatına fazla uygun olmayan bir coğrafyaydı. Arap birimleri Yermuk Nehri'nin güney kıyılarında mevzilendi Bizanslılar nehrin kuzey kıyısında mevzilendiler aldılar iki ordu haftalarca mevzide beklediler.*Ms. 636 da Ağustos ayında*İslam ordusu Bizansa karşı saldırılarını sıklaştırdı baskın saldırılarındaki amaç Bizanslıları İslam ordularının üzerine çekmekti. Böylece Bizanslılar pusuya düşürelecekdi. *Yermük çatışmaları 16 Ağustos 636 da Bizans saldırılarıyla şiddetlendi Bizanslıların saldırısı hz Halide haber edildi. İslam ordularının sağ kanadı büyük bir darbe aldı bozuldu Velid'in süvarilerle sağ kanada yardıma gelmesiyle Bizans püskürtüldü.*Savaş başarısız akınlarla sürdü. barış istedi Askeri ve siyasi deha komutan Halid Bin Velid süvarilerini büyük taarruz için topladı.İslam ordusu Bizansa taarruz edecek, etkisizleşrecek Bizans piyadeleri kuşatılıp bozguna uğratılacaktı *hz Halid ve Müslüman süvariler*Bizans sol kanadına taarruz başlattı. İslam ordularının taarruzuylabBizans sol kanadı dağıldı. Velid, süvarileriyle Bizans süvarisini püskürttü. İslam orduları mevzilerden akın akın inerek Bizansı şaşkına çevirdiler. kum fırtınası Bizansın direncini kırdı Merkezden ve kanatlardan darbe yiyen Bizans kuşatıldı geri çekildi bedevi Müslümanlar bizansı etkisizleştirdi Bizans başkumandanı Theodorus savaşda ölenler arasındaydı.*İslamın zaferiyle Bizans teslim oldular. Velid ra. muzaffer bir komutan olarak Şam'a girdi. savaş Müslüman Arapların imparatorluklara ve krallıklara karşı kazandığı* ilk büyük zaferdir.Bizanslıları devre dışı bırakan Araplar Sasanileri Kadısiye'de mağlup ederek İran'ın fethini kolaylaştırdı Mısırda Berberi'leri İslamiyet ile tanıştırdı. Mısır'da İslam yayıldı. Kuzey Afrika'daki fütuhat islamın İspanya üzerinden Avrupayla tanışmasının önünü açtı |
EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR
ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK* EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN* EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK* EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR* EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM* EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ* EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM* EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM* EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR* EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL* EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ* EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS* EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY* EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ* EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT* EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD* EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR* EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR* EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ* EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR* EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS* ER-REŞİD*ES-SABUR* Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil. |
Kaynak kayserihakimiyet2000.com
BÜYÜK SAHABİ HZ.KA’KA’A VE YAHUDİ “KAKA”SI *Kağıda yazmaya, gazeteye basmaya utanacak kadar tiksindiğimiz kaka kelimesi Hz. Peygamberin S.A.V. en sevdiği sahabilerdendir islam düşmanı çocukları savaş uçaklarıyla bombalayan insanları gözünü kırpmadan katleden Yahudiler* bizim mübareklerimizi mukaddesimizi tuvalete bırakılan necasete benzetiyor sinsice ve kalleşçe *Kağıda yazmaktan, utandığımız tiksindiğimiz kaka kelimesi Hz. Peygamberin S.A.V. en sevdiği sahabidir Yahudiler mübareklerimizi sinsice ve kalleşçe necasete benzetiyor Asırlarca barış içinde ticareti* askerlik yapan devletin içinde bizimle birlikte yaşayan yahudiler kutsalımıza nasıl* pislik* sokup insanlık ve arzın illetleri Hz. Ka’ka’a yı nasıl* pisliğe benzetebilir *Hz kakanın hikayesi ibret ve iman doludur. Allah CC dini, imanı kitabını, hadisini her şeyi ve müslümanın yaratıcısıdır zamanı gelince gazabını,* zalimlere vuracaktır. Din işini biz yapmasakda,nefsimize tapsak da o işi yapacak adamını gönderecektir mühlet bitince. bizleri uyandıran duyarlı Müslüman kardeşimden -Allah cc razı olsun. Hz. Peygamber ve Bedir’in Uhud’un, Hendeğin ve Hayberin aslanları şefaatçisi olsun. *CEPHEDEN CEPHEYE KOŞAN BÜYÜK KOMUTAN,ÜLKELER FATİHİ H.Z KA’KA (R.A) Kimdir?Yahudiler Neden Sevmiyorlardı ? Biz Neden Kaka Kelimesini Kullanırız ? Yahudilerin Yüzyıllar boyunca oynadığı oyunlardan bir tanesi yeni gün yüzüne çıkıyor Malesef… YAHUDİLERDE KİN VE DÜŞMANLIK BİTMEZ. ASILSIZ, SAPTIRICI BAZI SÖZLERİ ANLADIYSAM ARAP OLAYIM KARA FATMA KAKA *ANLADIYSAM ARAP OLAYIM Efendimizin s.a.v araptı yahudiler* araplık üzerinden Efendimize s.a.v hakaret ettiler kin kustular..yahudiler bunu söyledi ama bizler de bilinçsizce söyledik..*KARA FATMA Beyaz yüzlü nur yüzlü H.Z FATMA (R.A) ANNEMİZ VE TESETTÜR İÇİN GİYDİĞİ KARA ÇARŞAFI ŞERİFE hakaret olsun diye böceğe KARA FATMA dediler bizlerde aynısini cahilce dedik.*KAKA: Büyük komutan büyük sahabe ve yahudilerin en nefret ettiği sahabedir Yahudiler çocuklarını lavaboya götürdüklerinde hz.KAKA ya kin kusarak çocuklarinin yaptığina KAKA dediler bizlerde* araştırmadan kaka dedik …Ama olmadı, asırlardır zokayı yutarak yaşadık. Rabbim basiret ve feraset versin bizleri ayıktırsın. *KAKA Büyük komutan büyük sahabedir* yahudilerin en cok nefret ettiği sahabelerdendir Yahudiler çocuklarını lavaboya götürdüklerinde H.Z KAKA ya kin kusarak çocuklarinin yaptığina KAKA dediler bizde araştırmadan kaka dedik … el-Ka’ka’ b. Amr Hulefâ-yî Râşidîn devrinin ünlü kumandanıdır sahâbîdir *HZ EBU BEKİR(R.A) döneminde Alkame üzerine müfreze kumandanı olarak gönderildi görevini başarıyla tamamladı hz.Hâlid in sahte peygamber Tuleyha ile savaşına katıldı Ulleys ve Übulle’nin fethine Velid’le beraber katıldı. Ka’kâ çeşitli fetihlerde görevlendirildi. H.Z ÖMER(R.A) onu* öncü kuvvetlerin kumandanı sıfatıyla Irak’a gönderdi . Ka’Kâ’, Kâdisiye ve İran fetihlerinde önemli rol oynadı. Ağvâs’ta savaşı onun gayretleriyle kazanıldı *Kaka ra. Hz Hâlid’in emriyle Suriye’deki fetihlerine katıldı Yermük Savaşı’nda süvari birliğinin başındaydı asıl şöhreti Kâdisiye Savaşıydı Medâin’in fethinde Kisrâ Yezdicerdin zırh, kılıç, miğfer gibi teçhizatı ele geçirdi Ka’kâ’, Celûlâ Savaşında öncü kuvvetin kumandanıydı Vakkâs ra. kuvvetlerine katıldı Humusta el-Cezîre fetihlerine katıldı Nihâvend’in ve Hemedan’ın fethinde görev aldı. Kûfe’ye yerleşen Ka’kâ’. H.Z OSMAN (R.A) ı destektekledi *Hz Ka’kâ’, Cemelde* H.Z ALİ (R.A) yi temsil etti Cemel ve Siffîn savaşlarında H.Z ALİ (R.A) Ka’kâ’ cesaretliydi H.Z EBE BEKİR(R.A) ondan ve cesaretinden* övgüyle söz ederdi Aynı zamanda şairdi şi-irleri savaşlarla ilgiliydi |
Kaynak vadetamam.com Ka’ka bin Amr (r.a.)
*Hz. Ebu Bekir (r.a.), Ka’ka (r.a.) hakkında şöyle söylemiştir: “Askerler arasında Ka’ka’nın sesi bin kişiye bedeldir.”*el-Ka’ka’ Hulefâ-yî Râşidîn devrinin ünlü kumandanıdır sahâbîdir Ebû Bekir döneminde Alkame* üzerine müfreze kumandanı olarak gönderildi Hâlid in yalancı peygamber Tuleyha ile yaptığı Büzâha savaşına katıldı. Ulleys’in* Übulle’nin fethine Hâlid le beraber Katıldı*Hîre’nin fethine katılan Ka’kâ ra. Hz Velid’in emriyle çeşitli fetihlere katıldı Hz. Ömer’in emriyle kumandan sıfatıyla Irak’a gönderildi .Ka’Kâ Kâdisiye ve İran fetihlerinde de önemli rol oynadı. Ağvâs’taki savaş, onun gayretleriyle kazanıldı . Hâlid’in emriyle Suri-ye’ fetihlerine katılan Yermük Savaşı’nda süvari birliğinin başındaydı Kâdisiye Savaşı’nda*büyük payı vardı*Hazret-i Ka’kâ, kadisiyede mücâhidleri cihâda Çağırdı savaş meydanlarında at sürdü, iranlıların er En yiğit kumandanı Hâcipi bir hamlede yere devirdi otuzuncu Farslı pehlivanı yere serdi Onun bu bahadırlığı İranlıları ümidsizliğe düşürdü mücâhidleri ise gayrete getirdi.*Hazret-i Sa’d’ın hücûm emri ile* mucâhidler, tekbîr getirerek düşman üzerine atıldı Ka’kâ* develerin üzerine süvarileri bindirdi.İran atlılarına saldırdı İran atlıları, geriye kaçtılar gaziler İranı saf dışı ettiler. İran’ın meşhûr pehlivanları öldürüldü. Ka’kâ ve Mihcen sayesinde Kadisiyye meydânı on bin İranlıya mezar olmuştu.*Medâin’in fethinde Kisrâ Yezdicerd in silahlarını* ele geçiren Ka’kâ’, Hz. Ömer’in emriyle Celûlâ Savaşında kuvvetin kumandanıydı garnizonlar kurdu etti .Vakkâs ra emrinde çalıştı. Humusta el-Cezîre Nihâvend ve Hemedan fetihlerine katıldı Hz. Osman ı destekledi*Hz kaka Cemel de Hz. Ali’yi temsil etti Siffîn de Hz. Ali’nin saflarında çarpıştı.Ka’kâ’ cesaretliydi. Hz. Ebû Bekir onu ve cesaretini överdi Ka’kâ şairdi şiirleri savaşlarla ilgiliydi *Eğvas Gününde şehitler defnedildi, yaralılar tedavi edildi Hişam Utbe Vakkas gibi* komutanlar islam ordusuna yetişti Öncü kuvvete Ka’ka sağ kanada Kays komuta ediyordu. Öncü komutanı Ka’ka aceleyle ve Eğvas günü* Sa’d’ın ordusuna ulaşmıştı. Ka’ka’nın on bin mücahidi vardı. onar kişilik gruplara ayırdı. Kadisiye ordusuna Ey insanlar, ben size öyle bir grupla geldimki onlar sizin yerinizde olsalardı sizi anlamış olsalardı, şerefinizi kıskanırlar ve sizin önünüze geçmeye çalışırlardı. Haydi benim gibi savaşın dedi*Hz kaka “Benimle kim çarpışacak dedi. Hz. Ebu Bekr’in onun İçin böyle yiğiti olan ordu hezimete uğramaz demişti İranlılardan behmen Ka’ka ile dü*elloya çıktı, Ka’ka ona Hey, Ebu Ubeyde’nin Selit’in Köprü sa*vaşına katılanların intikamı heey!” diye haykırarak onu öldürdü.*Ka’ka nın karşısına. iki İranlı çıktı. Ka’ka’a’nın tek vuruşta kafalarını biçti. Mücahit ordusu iran sasanilerine saldırdı.kılıç harbi devam etti.İran ordusunun zırhları parçalanmıştı.*Ka’ka süvarileriyle İran üzerine yürüdüler. fil taklidi yaparak iran süvarilerini dağıttılar.* Ka’ka’a otuz hamlede otuz savaşçı öldürdü.gün müslümanların zafer günüydü. İran komutanı öldürülmüştü. *Yermük savaşında Ka’ka’ b. Amr’ın şiiri: Bizi yermük’te görmedin mi zafer kazandık. Nitekim Irak savaş*larını da kazanmıştık. Medain Azra’sını asîl atlar üzerinde fethettik. Daha önce Busrayı fethetmiştik. Bize direnenleri keskin kılıçlarla öldürdük, malları elimizdedir.Bizanslıları öldürdük. Onların Vakus beldesinde darmadağın ettik. Bir sabah vakti birbirlerini yardıma çağırdılar Öyle bir hale geldiler ki, tadı anlaşılamaz.” *Neha’ kabilesinden bir kadın Oğullarına: “Siz müslümansınız ama hiç değişmediniz.Göç ettiniz bir araya gelmediniz. Ülkenizle uyuşmadınız yurdunuzdan taşınmadınız ananızı yaşlı ve aciz bir halde arkada koydunuz. Siz tek bir adamın çocuklarısınız üvey değilsiniz. ananız tek. Ben babanıza ihanet etmedim,sizi utandırmadım. Gidip savaşa katılın.” dedi. Ço*cuklar harbe gitti kadın ellerini açtı “Ya Rabbi evlat*larımı koru!” diye dua etti.çocukları Harpten yara almadan döndüler. Topladıkları ganimetleri insanlık yararına bölüştürürdüler |
Kaynak vadetamam.com Ka’ka bin Amr (r.a.)
*Medain Fethinde ilk askeri birliğe de, “müthiş adamlar birliği,” dendi komutan Asım dı. îkinci birlikğe, sessiz adamlar birliği dendi ko*mutanı Ka’ka ra. dı. Komutan süvarilerini seyrediyordu Sa’d, Dicle’nin kıyısındaydı. Farslıların çekilince askerleriyle nehre daldı. asker*lere, şöyle demelerini emretti Allah’tan yardım diliyor, tevekkül ediyoruz. Allah, yeter. O, ne güzel vekildir. Yüce ve ulu Allahtan başka güç ve kuvvet yoktur.” *Sad ra.atını nehre sürdü. askerler ardından geliyordu Su yere vuruyordu* askerler şu üzerinde yürüyerek görünmez oldular Allah sükunet dinginlik, güven ve huzur vermiş muzaffer kılıp zafer vaad etmişti. komutan Sa’d Cennet’le müjdele*nen on kişiden biriydi. Rasûlullah (s.a.v.) ondan razı ve memnundu. Onun için dua etmiş ve şöyle demişti Allah’ım, ona icabet et. Attığını hedefine ulaştır.”*Sa’d, ra. Medainin fethinde selamet ve zaferi için dua etmiş tam bir teslimiyet ve imanla Askerlerini nehre sürmüş, Cenâb-ı Allah on*ları zafere ulaştırmıştı.Müslümanlardan kayıp yoktu Ka’ka yiğit ve ba*hadırdı Ka’ka’ için şöyle demişti: “Kadınlar, Ka’ka gibisini doğurmaktan aciz kaldılar. Malik ra.Aziz ve Celil olan Allah’a dua edip şöyle demişti Allah’ım, arkadaşlarım arasında beni, eşyası kaybolup gitmiş bir kimse yapma.” *Nehiri geçen atlar yorulduğunda za*man Cenâb-ı Allah, o zat için bir tümsek meydana getirir, at o tümse*kte dinlenirdi Medain büyük ve dehşetli bir hadiseydi. Muciz ve harika bir olaydı. Cenâb-ı Allah o günü sahabeler için yaratmıştı Rasûlünün mucizesiydi böyle bir mucize görülmemişti. *Celula savaşından sonra sasani kisrası* Yezdücürd Medain’den kaçıyordu Hulvanda asker ve süvari topladı. Mehran’ı komutan yaparak Celûla mıntıkasına yerleş*tirdi. hendekler kazdırdı Sa’d durumu Hz. Ömer’e bildirdi. Hz. Ömer, mektubunda Medain’de kalmasını, Utbe’yi ise Kisra üzerine göndermesini Ka’ka yı, sağ cenaha Malik’i, artçı kuvvetlere komutan yapmasını emretti.ve Sa’d, a Kardeşi oğluyla birlikte 12 000* asker gön*derdi.*Hicretin onbeşinci senesinde Medain savaşının ta*mamlanmış Müslümanlar muhacir ve Ensârla Celûla’daki Mecusilere baskına gidiyorlardı Mecusiler, Hendek kazmışdı.Utbe ra.mecusileri kuşatdı. Hercümerç ve kıyam başladı Kisra, mecusilere takviye gönderiyordu. Sa’d da islam ordusunu* destekliyordu. Savaş kızıştı. Muharebe alevi şiddetlendi. Haşim Allah’a tevekküle çağırdı. *Farslılar Arapları yok etmeye yemin* ettiler. son güne dek müslümanlar tüm güçleriyle savaştılar. okları ve mızrak*ları tükendi. Kılıçları ve nacakları ile savaştılar Öğle namazını kıldı*lar. Ka’ka ra Müslüman askerlere gördüğünüz* sizi korkuttu mu yoksa diye sordu. Evet, biz aciz ve zayıfız Onlar rahat içindedirler, Ka’ka, şöyle dedi biz onlara saldıracak ve ele geçireceğiz ki, Allah aramızda hüküm versin. Şimdi siz tek bir ada*m gibi onlara saldırın aralarına karışın*Ka’ka ra* İranlılara saldırdı,Müs*lüman askerler kıyama kalktı Ka’ka, kuvvetli bir taarruza başladı Farslıların bahadır ve yiğitlerinin arasına girdi hendeğe ulaştı. gecenin ka*ranlığında bahadırlar, cenge ara verdi Kaka şöyle seslenmişti Ey Müslümanlar, neredesiniz komutanınız Farslıların hen*değine dayandı diyince Mecusiler kaçtılar kaka hendek kapısını, ele geçirdi Farslılardan 100 000 kişi öldürüldü Cesetler bir örtü gibi her yeri kapladı bu sa*vaşa Kaplayıcı ve örtücü anlamına gelen Celûla savaşı denildi. |
Kaynak vadetamam.com Ka’ka bin Amr (r.a.)
*Müslü*manlar celulada ganimetler ele geçirdi Ha*şim ra. ve Ka’ka ra. kaçan Farslıların peşine takıldı. Ka’ka, farslıları öldürdü. Kisra Firuzan kurtuldu. Ka’ka, esiri* Utbe’ye gönderdi. Müslümanlar binek ele geçirdiler. Ha*şim, ganimetleri amcası Sa’d b. ra yolladı. Sa’d, ganimetleri mücahitlere taksim etti. *Celûla savaşında ganimet, 30 000 000 dinardı her süvariye 12 000 dinar düşmüştü. Her süvariye 9000 dinar ve dokuz binek pay edildi** ganimetleri toplayıp Müslümanlara dağıtma işini hz Selman üstlenmişti. hz Sa’d, ganimetlerin beşte birini Süf-yan, ve Mukrin e gönderdi hz. Ömer takdir edip ve beğenmişti. *Hz ömer celula savaşından sonra* Ziyad ra şöyle demişti savaşı Müslümanlara da anlatabilir* misin Evet, ey mü’minlerin emiri senin kadar çekindiğim yoktur. Sana anlattıklarımı başkasına anlatabilirim Hz Ömer Bu fesahat sahibi bir hatiptir dedi. Ziyad celula savaşını anlatmaya başladı Askerlerimiz yaptıklarıyla dilimizi çözdüler, diye karşılık verdi.*Hz. Ömer, ganimetin* muhtaçlara dağıtılacağına yemin etti. Er-kam ile Avf, bu mallar için nöbet tuttu Hz. Ömer,namazı kıldıktan* ganimet*lere yakutlara, altınlara, bakıp ağladı.* Avf,Ey mü’minlerin emiri, niçin ağlıyorsun? Allah’a yemin ederim ki şükredilmesi gerekir deyince Hz. Ömer şöyle karşı*lık verdi Allah’a yemin ederim ki, Allah, bu malları bir millete verirse o millet mutlaka bir*birlerini çekemez ve birbirlerine öfke duyar Birbirlerini çekememeyenlere Allah, azabını mutlaka bırakır. *Celulanın ganimetleri paylaştırıldı.Celûla savaşı, hicri onaltıncı senenin zilkade ayında yapıldı. Medain’in fethi arasında dokuz aylık bir zaman vardı Utbe Celûla savaşıyla ilgili* şu şiiri söylemiştir:Celûla savaşı, Rüstem savaşı, Küfe savaşı, Şakaklarımı ağarttılar,* yaşlandım. Şakaklarım Mekke’nin çiçekleri gibi ağardılar.*Ebu Nüceyd’ Celûla savaşında* şu şiiri söylemiştir Celûla savaşında birliklerimiz arslanlar gibiydi Farslıların topluluklarını darmadağın ettim. Onları hezimete uğrattım. Murdar Mecusilerin cesetleri helak olsun.Firuzan onları bir yudum su içirerek kaçırdı.Mehran da başların koparıldığı günde karşıma çıktı onu ele geçir*mek istedim. Onlar, ölüm için bu diyarda ikamet ettiler* Rüzgarları mezar topraklarına saçtılar.” *Celûla savaşından sonra Utbe ra. Hz. Ömer’in emriyle celulada ikamet etti. Hz. Ömer in emriyle. Ka’ka ra Hul-van’a gitti Müslümanlara destek oldu ve Celûla’daki düşman komutanı er-Razi’yi öldürdü. Kisra Firuzan, kaçtı yerine naib* bıraktı. Ka’ka üzerine gitti.Şehir dışında yapılan* şiddetli savaşlarda Cenâb-ı Allah, Müs*lümanlara yardım etti Hulvan fethedildi. *Ka’ka hulvan* şehrini teslim aldı. Müslüman*lar ganimet ve esir aldılar. Orada ikamet ettiler Çevredekilere islamı tebliğ ettiler kabul etmeyenlerden cizye aldılar Daha sonra* Ka’ka Kûfe’ye gitti. |
EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR
ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK* EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN* EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK* EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR* EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM* EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ* EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM* EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM* EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR* EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL* EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ* EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS* EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY* EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ* EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT* EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD* EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR* EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR* EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ* EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR* EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS* ER-REŞİD*ES-SABUR* Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil. |
Kaynak tdvislamansiklopedisi.info Muaviye
*Emevî hilâfetinin kurucusudur 603 yılında Mekke’de doğdu Süfyân ile Hindin oğludur, Hz. Muhammed’in kayınbiraderidir. Resûlullah’ın peygamberliğiyle İslâm’a savaş açtı Bedir Savaşı’nda müslümanlara karşı savaştı babası mekke lideriydi babasının gözetiminde bir şehzade gibi büyüdü babasıyla birlikte mekkenin fetihinde müslüman oldu. Müellefe-i kulûbdandı Huneyn ganimetlerinde payına daha fazla miktar ayrıldı. *Müslüman olunca Hz. Peygamber’e kâtiplik yaptı Suriye ordularında kumandan yardımcılığı yaptı Muâviye, Hz. Ömer tarafından Ürdün ve Dımaşk valiliğine tayin edildi. 640 yılında halifenin emriyle Filistin’in Kaysâriye, Askalân ve Trablusşam’ı aldı, karakollar kurup asker yerleştirdi. İslâm donanmasında ilk deniz birliklerini kurdu *Hz. Osman Filistin, el-Cezîre, Humus Kınnesrîn’ini muaviyeye verdi hz osman Muâviyenin akrabasıydı onun sayesinde rahatça hareket ediyordu muaviye Benî Kelb kabilesinden bir kadınla evlenip bölgenin en büyük kabilesini arkasına aldı halife osman aynı kabileden bir kadınla evlenince yakınlığını pekiştirdi. Kelbîlerin gücü arttı muaviye kendisine çok bağlı disiplinli bir ordu kurdu halkının gönlünü kazandı. Kıbrıs’ı kan dökmeden yılda 7200 altın haraca bağladı 12.000 kişilik bir ordu yerleştirdi. *Muâviye, Hz. Ali’ye, Hz. Osman’ın öldürülmesi konusunda suç ortağı olduğunu isyancıları ordusunda barındırdığından dolayı biat etmedi. Hz. Osman’ın kanını istedi Şam halkından biat aldı. Daha sonra Mekke’de Hz. Âişe, Ubeydullah Avvâm haksız yere öldürülen halifenin kanını istiyordu hz ali acele edilmemesini söylüyordu *Cemel Vak‘ası’nda galip gelen Hz. Ali muaviyeyi biate çağırdı muaviye akrabası hz osmanın katillerini istedi ve yeniden halifelik seçimi istedi Sıffîn’de iki ordu savaştı Haziran 657 de. Hz. Ali’nin kumandanı Mâlik Muâviye’nin ordusuna zafer kazanıyordu Muâviye kaçmaya karar vermişti Amr b. Âs mızrak uçlarına Kur’ân-ı Kerîm taktırdı anlaşmazlığı Allah’ın kitabıyla çözmeyi önerdi. Muâviye mağlûbiyetten kurtuldu. savaş durdu taraflar Allah’ın kitabı ve Resûlullah’ın sünnetiyle anlaştılar (4 Ağustos 657). |
Kaynak tdvislamansiklopedisi.info Muaviye
*Muâviye, Hz. Ali’nin ordusunu parçaladı nifak tohumları ekerek savaş çıkardı hz alinin askerleri fitne tohumlarıyla Hâricîler, isyan ederek Hz. Aliyle savaştılar Hz. Ali nin taraftarları Hakem Vak‘ası’'ndan sonra Muâviyenin yanına geçti, muaviye Hz. Ali’ye saldırdı Mısır, Irak, Hicaz ve Yemen’i eline Hz. Ali buraları geri aldıysada çok zor bir duruma düşmüştü. Hz. Ali bir Hâricî tarafından şehid edildi muaviye yaralı olarak kurtuldu *Muâviye’hedefine gittikçe yaklaşıyordu Kudüs’te “emîrü’l-mü’minîn” unvanıyla biat aldı Muâviye, halife Hasan’la savaşmak için Iraka yürüdü. Hz. Hasan’ın ordusuna güvenmiyordu karışıklıklar muaviyenin işini kolaylaştırıyordu hz hasan halifeliği bıraktı muaviye Kûfe halkından biat aldı (29 Temmuz 661). birlik yılı” (âmü’l-cemâa) adı verilen o yıl ülke hâkimiyet altında toplanmış doksan yıllık Emevî Devleti kurulmuşdu. Muâviye’nin halifeliği Hz. Hasan’ın biatıyla başlatmaktadır.*Irak, Hz. Ali zamanında Şîa ve Hâricî yurdu haline gelmişti. Muâviye, Şîa’nın merkezi Kûfeye Mugīre yi getirdi Mugīre, tavizkâr bir politikacıydı gerektiğinde güç kullanırdı. Hâricîlere karşı savaştı Hâricîler ağır bir hezimete uğradı Mugīre halife muaviyeye en büyük iyiliği, Ziyâd ın Muâviye’ye katılmasını sağladı. *Ziyad. Hz Ali tarafından vali tayin edildiği Fars’ta tehditlere ve paraya boyun eğmemişti Ziyâd, Süfyân’ın nesebine katılıp Muâviye’nin kardeşi ilân edildi Basra valiliğine getirildi Muâviye, Mugīre’nin ölümüyle Kûfe valiliğine Ziyâd’ı getirdi (670). Doğu vilâyetlerini sekiz yıl başarıyla yönetti Ziyâd, Hâricîler’e göz açtırmadı sert politikalar izledi Hz. Ali propagandasına izin vermedi. Hz. Ali aleyhindeki faaliyetlerine karşı çıkan muhalefet lideri Hucr ve arkadaşlarını fitne ve itaatsizlikten Muâviye’ye gönderdi ve idam edilmelerini sağladı (671). *673 te ölen Ziyâd’ın yerine oğlu Ubeydullah getirildi babası gibi Hâricî isyanlarını kan dökerek bastırdı. Muâviye, Hz. Ali taraftarlarına yakınlık gösterdi. Hâricîler’in bertaraf edilmesiyle ekonomik ve siyasî baskılarla onları tesirsiz hale getirdi. Hz. Ali propagandacıları Hucr ve arkadaşlarını idam ettirdi bazı olaylar meydana geldi ancak isyanları kan dökerek önledi |
Kaynak tdvislamansiklopedisi.info
EBÛ SÜFYÂN أبو سفيان *Ebû Süfyân Kureyş kabilesinin reislerindendir, sahâbîdir Hicretten elli yedi yıl önce (565) te Mekke’de doğdu. Bedir Gazvesi’nde öldürülen oğlu Hanzale’den dolayı Ebû Hanzale diye anılır. Annesi, Peygamber’in hanımı Meymûne’nin halası Safiyye babası Kureyş kabilesinden Ümeyye’dir. Çocukluğu Mekke’de refah içinde geçti. Hz. Peygamber’in amcası Abbas en samimi çocukluk arkadaşıydı. *Süfyân babası gibi ticaretçiydi. Okuma yazma bilen çok az Mekkeli’den biriydi. Kısa sürede sözüne güvenilen, ticareti yöneten bir Kureyş büyüğüydü. Resûlullah’ın peygamberliğiyle Kureyşliler gibi İslâmla savaştı, Ümeyye ailesiyle Hz. Peygamber’in ailesi arasındaki rekabet ve düşmanlık vardı*İslâmiyet’in Mekke’de yayılmasıyla Hamza ile Ömer müslüman olmuştu Kureyş kabilesi endişelendi yeğenini davasından vazgeçirmek için Ebû Tâlib’e heyetler gönderildi Hz. Muhammed’in öldürülmesine karar veren müşrikler arasında Süfyân da vardı hicret öncesinde Hz. Peygamber ve müslümanlara fiilî eziyette bulunmadı. *Hicretten iki yıl sonra Süfyân’ın kervanları Hz. Peygamber’in emriyle ele geçirilmek istendi. Süfyân müslümanlardan kurtuldu Mekke’ye ulaştı. bu olay, Kureyş lideri Cehil’in tahrikiyle Bedir Savaşı’na sebep oldu. Cehil savaşta öldürüldü artık Süfyân Mekke müşriklerinin reisiydi. Kureyş, Bedirin intikamında süfyanı görevlendirdi ve Suriye kervanı müslümanlara karşı yapılacak savaşın masraflarını karşılayacaktı *Bedir’in intikamını almaya yemin eden Süfyân, Mart 625 Uhud Savaşı’nda müşrik kumandanıydı Karısı Hind Kureyş kadınlarıyla def çalıyor müşrikleri kışkırttı uhudda müşrikler, zafer elde edemedi hz Hamza Vahşî tarafından şehid edildi bedirin intikamını alan müşrik Hind Hz. Hamza’nın ciğerini ağzında çiğnemişti. Süfyân Hendekte de Kureyş’in kumandanıydı liderliği Mekke’nin fethine kadar sürdü müslümanlara karşı en ön cephede savaştı *Hz. Peygamber’in, Bizans İmparatoru Herakleios’u İslâm’a tebliğ ettiğinde Süfyân da Suriyedeydi Herakleios Kudüs’te Resûlullah’ın mektubunu alınca onun kavmiyle görüşmek istedi O Gazze’deki Süfyân Kudüs’e getirildi Süfyân gerçek bilgilerle efendimizi karalamak istiyordu yalanlarının duyulmaması için gerçek bilgiler vermiştir *Mekkeli müşrikler Benî Bekr’e yardım ederek hudeybiye anlaşmasını bozmuşlardı Hz. Peygamber müttefiki Huzâalılara yardımı vaad etti. Kureyşliler’i telâşa düşerek reisleri Süfyân’ı Medine’ye gönderdi Süfyân, Peygamber’in hanımı olan kızı Habîbe dahil hiç kimseden ilgi görmedi. Kureyşliler nezdindeki itibarı sarsıldı Mekke’yi fethetmeye gelen İslâm ordusu Mekke Cuhfe’de karargâh kurdu Süfyân çocukluk arkadaşı Abbas ın ısrarlarıyla Hz. Peygamber’in huzurunda islamı kabul etti |
Kaynak tdvislamansiklopedisi.info
EBÛ SÜFYÂN أبو سفيان *Hz. Peygamber fetih günü Mekke’de Süfyân’ın evine sığınanlara eman verdi buna karısı Hind tepki göstedi Süfyân’ın müslüman olduktan sonra dahi Huneyn Gazvesi’nde müslüman öncü birliklerinin yenilmesine seviniyordu İslâmiyet’i gönülden kabul etmemiş kalbi islama ısınmamıştı . Hz. Peygamber, savaş ganimetini paylaştırırken kendini müellefe-i kulûbdan sayarak Süfyân’a 100 deve ile kırk ukıyye gümüş verdi. Oğulları Yezîd ile Muâviye de 100’er deve verildi. *Ebû Süfyân Tâif Muhasarası’na katıldı ve bir gözünü kaybetti.630 da Necran anlaşmasının şahitleri arasında yer aldı Süfyân, Cüreş şehrine vali tayin edildi Hz. Ebû Bekir döneminde Necran âmilliğinde bulundu Hz. Peygamber’in vefatında Süfyân Mekke’de Kudeyd’deki Menât putunu yıkmakla görevlendirildi. Hz. Ebû Bekir’in halifeliğine çıkan Süfyân daha sonra biat etti. Yetmiş yaşında iken Suriye’nin fethine katıldı. Yermük Savaşı’nda oğlu Yezîdi cesaretlendirdi süfyan gözlerinden birini Tâifte diğerini Yermük’te kaybetmiştir Ebû Süfyân 652 Medine’de vefat etti. *Hz. Peygamber’in kâtiplerinden olan Süfyân hz Resûl den hadisler rivayet etmiştir Sünnî kaynaklar Süfyân’ın İslâmiyet’i kabuluyle tam bir müslüman olduğunu Şiîler ise onun münafık ve zındık olduğunu, Hz. Peygamber’e inanmadığını,söylerler Süfyân ilerlemiş yaşına rağmen Suriye fetihlerine katılmış, Yermük’te müslüman askerleri cesaretlendirerek müslümanlığa hizmet etmiştir |
All times are GMT +3. The time now is 16:08. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025