Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   İslam Tarihi (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=323)
-   -   İslam ve hayat (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=178474)

murataltug1985 04-26-2018 08:36

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

YAĞMURUN OLUŞUMU

Yağmurların oluşması için gerekli evrelerin 1935’te keşfedildi yağmur 3 evreden geçerek oluşuyordu: Birincisi rüzgarın oluşması, ikincisi bulutların meydana gelmesi, üçüncüsü yağmur damlacıklarının ortaya çıkışıdır Kuran`da yağmurun oluşması* bilimle paraleldir Allah rüzgarları gönderir (1. evre), bir bulut kaldırır onu nasıl dilerse gökte dağıtır ve parça parça kılar (2. evre); onun arasından yağmurun aktığını görürsün (3. evre). Sonunda kullarından dilediğine verince sevince kapılıverirler. " (Rum Suresi, 48)

KARANLIĞIN YARATILMASI

"Görmediler mi, biz geceyi sükun bulmaları için, gündüzü de aydınlıkla görsünler diye yarattık. Şüphesiz, iman eden bir kavim için* ayetler vardır." (Neml Suresi) ayet gecenin özel olarak yaratıldığını bildirir. bilimadamları yıldız sayısını ve ürettikleri ışığı hesapladıklarında evrenin aydınlık olması* sonucuna varmışlar ve karanlığı anlayamamışlardı. Bu karadeliklerin keşfiyle açıklığa kavuştu.* evrendeki karadelikler,
korkunç çekim alanlarıyla yıldızların ışınlarını* yutmakta ve karanlığa sebep olmaktadır. Bir başka deyişle, karanlık özel olarak "yaratılmaktadır".

ZAMANIN FARKLILAŞMASI

Einstein`ın "rölativite kuramı"na göre zaman sabit değildir. Hıza bağlı olarak uzayıp kısalır. Kuran, "bir günü elli bin yıl" olan ve yine "bir günü bin yıl" olan farklı zaman birimlerinden bahsederek, zamanın göreceli olduğunu, Einstein`dan yüzyıllar önce açıklamaktadır."Melekler ve ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir." (Mearic Suresi)
"Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra işler sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O`na yükselir." (Secde Suresi)

DEMİRDEKİ İKİ ŞİFRE

Demir dünyamızdaki en çok bulunan dört elementten biridir ve insan için en hayati madenlerdendir* Demirden bahseden Hadid demir Suresi’nin 25. ayeti şöyledir: Demiri de indirdik. Onda büyük bir kuvvet ve insanlar için fayda vardır."El-Hadid Kuran`ın 57`nci suresidir. El-Hadid kelimesinin sayısal değerleri toplandığında ebced hesabı karşımıza çıkan rakam da aynıdır: 57.
Hadid" (demir) kelimesinin ebced değeri 26’dır. 26 sayısı demirin atom numarasıdır.

DENİZLERİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI

"Birbirleriyle kavuşup karşılaşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel berzah vardır; birbirlerinin sınırı geçmezler." (Rahman Suresi)
iki su kütlesi karşılaşıp birleşir* fakat bir engel sebebiyle karışmazlar.* beklenen iki denizin birbirleriyle karşılaştığında sularının karışarak* tuzluluk oranlarının ve ısının eşitlenmesidir. Oysa ki Akdeniz ve Atlas Okyanusu, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu* görsel olarak birleşseler de suları birbirine karışmaz. Bunun sebebi aralarındaki yüzey gerilimi kanunudur

murataltug1985 04-26-2018 08:36

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. (Zümer Suresi) Kur’an’ın evreni tanıtan ayetlerindeki ifadeler dikkat çekicidir. Üstteki ayette "sarıp örtmek" arapçada tekvir"dir. birşeyin üzerini* sarmaktır. gecenin gündüzü tekvir etmesi ancak yeryüzünün yuvarlak olmasıyla mümkündür.

DÜNYANIN HAREKETİ

"Dağları görürsün de, onları donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Her şeyi sapasağlam ve yerli yerinde yapan Allah’ın sanatıdır bu" (Neml Suresi, 88) Kuran, dünyanın bulutlar gibi hareket eden bir cisim olduğunu belirtir. dünya kelimesi yerine dağ kelimesinin yer alması ilgi çekicidir. dağlar dünyadaki sabitliğin simgesidir. Sabit gözüken dağların hareket etmesi demek dünyanın hareket etmesi demektir.

YEDİ KAT YER - YEDİ KAT GÖK

"*Allah yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı..." (Talak Suresi, 12)* atmosfer yapısı, Kurandaki yedi bölümden meydana gelir. Atmosferde katları* ayıran yüzeyler vardır. sıcaklığa bağlı olarak yerden itibaren şu katlar sıralanır.
*1.Kat - Troposfer: Kalınlığı kutuplarda 8 km. ekvatorda 17 km dir bulutları kapsar. Sıcaklık yükseltiye bağlı olarak kilometrede 6.5°C azalır.Bu katmanın tropopoz diye adlandırılan ve hızlı hava akımlarının olduğu kısımda sıcaklık -57°C’de sabit kalır. 2.Kat - Stratosfer: 50 km yüksekliktedir Burada mor ötesi ışınlar soğurulduğu için ısı açığa çıkar ve sıcaklık 0°C’ye kadar yükselir. Bu ısı ve dünya için hayati önem taşıyan ozon tabakası* ortaya çıkar.3.Kat - Mezosfer: Yüksekliği 85. km`ye kadar çıkar. Burada sıcaklık -100 C’ye iner.
4.Kat - Termosfer: Sıcaklık giderek yavaşlayan bir tempoda artar.5.Kat -İyonosfer: gazlar iyon halindedir Radyo dalgaları iyonosferce dünyaya gönderilir ve yeryüzündeki iletişim sağlanır.
*6.Kat - Ekzosfer 500 ila 1000. km`nin ötesinde, özellikleri güneşin etkinliklerine göre değişir tabakadır.7.Kat - Manyetosfer: Burası dünyanın manyetik alanın kapladığı büyük bir boşluktur Enerji yüklü atom altı parçacıklar Van Allen Kuşakları bu bölgede tutulur.yer kabuğunun katmanları 7 bölümdür1.Kat Litosfer(su)
2.Kat Litosfer(kara) 3.Kat Astenosfer
4.Kat Üst manto 5.Kat Alt manto
6.Kat Dış çekirdek 7.Kat İç çekirdek

Yörüngeler ve Dönen Evren

*Evrendeki büyük dengenin en önemli nedenlerinden biri, kuşkusuz gök cisimlerinin
yörüngesidir . yörüngelere,asırlar önce*
Kuran`da şöyle dikkat çekilmiştir Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler." (Enbiya Suresi)
yıldızlar, gezegenler ve uydular kendi etraflarında, ve bağlı bulundukları sistemle* dönmekte, evren* fabrikanın dişlileri gibi düzenli çalışmaktadır.
Evrendeki yörüngeler sadece bazı gök cisimlerinin hareketi değildir. Güneş sistemimiz galaksiler, büyük bir hareketlilik gösterir. Dünya ve Güneş Sistemi her yıl, bir öncekinden 500 milyon kilometre uzakta bulunur. Gök cisimlerindeki sapma sistemi altüst eder *dünya* güneş çevresinde dönerken her 18 milde* çizgiden ancak 2.8 mm ayrılır. Ve bu* kıl payı şaşmaz, yörüngeden 3mm`lik bir sapma büyük felakettir: sapma 2.8 yerine 2.5 mm olsaydı yörünge çok geniş olurdu hepimiz donardık, sapma 3.1 mm olsaydı hepimiz kavrularak ölürdük." Gök cisimlerinin bir başka özelliği* kendi etraflarında dönmeleridir. "Dönüşlü olan göğe andolsun." (Tarık) ise bu gerçeğe işaret eder.

murataltug1985 04-26-2018 08:37

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

GÜNEŞ

Dünyadan 150 milyon km. uzakta olmasına rağmen, güneş bizim için enerjiyi kesintisiz* ulaştırır. dev enerjili gök cisminde Her saniye 616 milyar ton hidrojen, 612 milyon ton helyuma çevrilmektedir. dışarı salınan enerji 500 milyon hidrojen bombasının patlamasına denktir.
Yeryüzündeki dengenin devamı ve canlılık için gereken enerjinin % 99 `u güneşten sağlanır. enerjinin yarısı görünür ve ışık olarak alınır. Diğer enerjinin gözle görülmeyen, ama sıcaklık yani kızılötesi ışınlardır. Güneş bir* çan gibi genleşip salınır. Bu olay her beş dakikada bir tekrarlanır güneşin yüzeyi* saatte 1080 km hızla, 3 km. kadar ilerleyip geri döner Güneş, Samanyolu`nu oluşturan 200 milyar yıldızdan biridir. Dünyadan 325.500 defa büyüktür evrendeki küçük yıldızlardan sayılır Çapı 125 bin ışık yılı olan Samanyolu`nun merkezine 30 bin ışık yılı uzaklıktadır. ( 1 ışık yılı= 9.460.800.000.000 km.)

Evrendeki Kusursuzluk

"*O, biri diğeriyle `tam bir uyum` içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman`ın yaratmasında hiç bir çelişki ve uygunsuzluk` göremezsin.* gözünü gezdir; herhangi bir çatlaklık ve bozukluk* görüyor musun? gözünü iki kere gezdir; o göz umudunu kesmiş ve bitkin olarak sana dönecektir." (Mülk Suresi) Evrendeki milyarlarca yıldız ve galaksi mükemmel bir uyum içinde* tesbit edilmiş yörüngelerinde hareket eder. Yıldızlar, gezegenler ve uydular hem kendi etraflarında, hem de bağlı oldukları sistemlerle dönerler. 200 -300 milyar yıldız ve galaksiler birbirinin içinden geçerler. Bu geçişte, evrendeki düzeni bozulmaz. Evrendeki hız* akıl durdurur. trilyonlarca ton ağırlığındaki yıldızlar, gezegenler ve uzayda korkunç bir süratle hareket ederler. *dünya saatte 1670 km. hızla kendi ekseninde* döner. Bugün en hızlı mermi saatte 1.800 km.lik bir sürate sahiptir dünya dev boyutlardadır sürati de büyüktür Dünyanın güneş etrafındaki hızı ise merminin 60 katıdır: saatte 108.000 km. Bu süratle yol alan bir araç dünyanın çevresini 22 dakikada dolaşacaktır Güneş sistemi ise mantık sınırlarını zorlar Evrende sistemler büyüdükçe sürat artar. güneş sisteminin galaksi* etrafındaki dönüş sürati: -Saatte tam 720.000 km., dir 200 milyar yıldızı bünyesinde bulunduran "Samanyolu Galaksisi"nin uzay içindeki hızı ise saatte 950.000 km. dir dünya üzerindeki yaşamımızın pamuk ipliğine bağlıdır* karmaşık ve hızlı bir sistemde kazalar mümkündür. Ancak, ayetteki gibi, tüm sistemde çelişki ve uygunsuzluk` yoktur. Çünkü evren başıboş"değildir ve Allah`ın koyduğu dengeye göre işlemektedir.

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Mara Nehrini Geçmek

*Bazı yıllar bir milyondan fazla öküz başlı antilop Kenya`daki Masai Mara bölgesine göçerler. Serengeti`nin kuzey batısında geniş otlaklar vardır. zengin otlaklar için antiloplar Mara nehrini geçmelidir. Temmuz ve* Ağustosda binlerce antilop nehri geçmek için kuzey Serengeti`nin tehlikeli yerlerinden geçer, uçurumlara dalar çamur yataklarını aşarlar. boğulanlar olur. Yaşlı,ve* deneyimli hayvanları* izleyen Antiloplar su içmek istediğinde hiç kimse onları durduramaz. araçlar ya da avcılar onları engellerse, başka bir yerden geçerler, bazen nehre ulaşmak için ormandan geçtikleri olur.Eylül`ün sonunda ve Ekim`de Mara bölgesinde antilop sürüleri Serengeti`ye* geri döner Yağmurlar başlamıştır hayvanlar yağmurları izleyerek güneye ilerler.

*Yağmurlar durursa antilop sürüleri ormanda* bekler; yağmur devam ederse antiloplar göç ederler, Aralık`ta yeşil ovalara ulaşırlar. Serengeti toprağı volkaniktir ve* besince zengindir yüzey altında kalsiyumla sertleşmiş toprak vardır. sert kayalık katman ağaçların kök salmasına izin vermez yıllık otlar yetişir. otlar küçük kısa kökleri emerler. Bu sayede en kurak günde bile otlar yaşamlarını sürdürür yağmur düştükten saatler sonra filiz vermeye başlar Öküzbaşlı antilopların sevdiği Serengeti otları küçük yaprakları olan kısa gövdelere sahiptir. bu özellikleri binlerce aç antiloba bir önlemdir. Otların sürekli yenmesi kısa kalmalarını sağlar, büyümeleri muhafaza edilir*otlandığında bitkideki büyüme hormonları köklerden sürgünlere geçer ve büyüme desteklenir Antiloplar zarar verecek kadar uzun zaman aynı çevrede kalmazlar bıraktıkları gübreleri ile toprağı da zenginleştirirler.Allah herşeyi eksiksizce yaratan, Rezzak olandır her canlıya rızkını verendir Antilopların alışkanlıkları ve yaşadıkları bölgedeki toprağın yapısı, otların özellikleri ve birçok* uyum göç olayındaki her aşamanın tasarlanmış olduğunun delillerindendir. Hiç şüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah`tır. (Zariyat)

murataltug1985 04-26-2018 08:37

Kaynak kuraan mucizeleri android programı
Somonların İnanılmaz Yolculuklarına Bir Örnek

*Akarsuların kendilerine has kokuları ve kimyasal bileşimi vardır. farklar küçüktür ki, canlılar* algılayamaz. Ancak Somonlar hariç...
Somonların yön bulma yeteneklerindeki en ilginç olay Kuzey Californiada yaşandı.çiftliğin balık üretme havuzlarından birinde, yüzlerce yavru balığın arasından* iki yaşında büyükçe bir somon balığı bulundu. Balığın arka yüzgecinde, Prairie Creek Çifliği`nin metal klipsinin izi vardı. balık yetiştirilip okyanusa bırakılan bir somondu balık okyanustan geri dönerek çiftliğin kapalı havuzuna nasıl girmiş olabilirdi? Havuz sularının boşalması için kullanılan kanala açılan ve kutunun kapağı kırıktı: Balık, doğduğu yere dönmek için, çiftliğin su kanalına girmiş ve kutunun kapağını kırıp havuza ulaşmış olabilir miydi?*balığın okyanustan doğduğu havuza kadar ulaşması gereken yol* imkansızdı Somonun doğduğu çiftliğe dönmesi için, yolculuğa nehrin okyanusa kavuştuğu yerden başlaması gerekiyordu. Balık akıntıya karşı 5 kilometre yüzecek ve ilk yol ayrımına gelecekti. yol ayrımında doğru kararı verip kuzeye yönelecek, zorlu bir yol ayrımına gelecekti. yol ayrımında somon için birbirine benzer iki sinyal vardı. Somonun çiftliği, yol ayrımının tam ortasındaydı* İlk seçim, somonun sağa çünkü çiftliğin suları sağdan akıyordu.Somon solu seçti ve çiftliğe yaklaşdı. Otoyolun altında, balık yetiştirme çiftliğinin sularının atıldığı bir kanal vardı Normalde kanaldan az su gelir ve toprak emerdi. o yıl çok yağmur yağmıştı... Yağmur somona yol göstermek için yeterliydi.

*Somon, kokuyu izleyerek nehirden çıkıp, su kanalına* ilerledi Sadece 10 santim yüksekliğindeki suda hem yüzmeli hem de sürünmeliydi.
tünel içinde karmaşık su borularının içinde doğru yolu bulmalıydı. başarsa bile, Çiflikteki patikanın altında sıkışacaktı. somon vazgeçmedi.12 santimetrelik boruyu buldu, ilerledi ve Borunun önündeki metal ızgarayı sert kafa darbeleriyle aştı...inanılmaz yolculuğun sonunda, somon 2 yıl önce dünyaya geldiği küçük havuza vardı.
Balık Çifliği`ndeki görevlilerin aklına,* bir fikir geldi. Acaba yuvaya dönen başka somon var mıydı? Ve şaşkına döndüler Kanalın içinde, Balık Yetiştirme Çifliği`nin metal klipslerini taşıyan tam 70 somon balığı vardı.Somon balıklarının olağanüstü hikayesi, bizlere yaratılış hakkında deliller sunmaktadır.

*balığın gerçekleştirdiği yolculuk* hesaplanmıştır.somona, doğduğu nehir yatağına dönmesini emreden bir "program"ın var olması,* büyük bir mucizedir. balığın dev okyanusta yolunu bulmasını sağlayan doğal sistemi ve dünyanın en hassas koku algısına sahip olması kuşkusuz rastlantı değildir.somon göç yolu için özel yaratılmış bir canlıdır Somonun yolculuğunun her aşaması özenle hesaplanmıştır gerçekleşmektedir.Balığa, doğduktan sonra denize gitmesini, yıllar süren uzun bir yolculuk yapmasını, ve doğduğu nehire geri dönmesini emreden bir "program"ın var olması, büyük bir mucizedir.* balıkta tatlı sudan tuzlu suya adapte olmasını sağlayan genetik bilgi,Dev okyanusta hiç şaşırmadan yol bulmasını sağlayan pusula sistemi, Ve doğduğu akarsuyun kokusunu bulacak olağanüstü* hassas bir koku algısı vardır.
*somon balıklarının sahip oldukları evrimcilerin tesadüf" iddiasını tek başına yıkar Somonun yolculuğu, "tesadüfü geçersiz kılan plan ve tasarım harikasıdır. Somon balıklarını olağanüstü özelliklerle* yaratan tüm canlıların Yaratıcısı ve tüm alemlerin Rabbi* Yüce Allah`tır. Göklerde ve yerde kim varsa O`nundur. O`nun yanında olanlar, O`na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar. (Enbiya Suresi)

murataltug1985 04-26-2018 08:37

Kaynak kuraan mucizeleri android programı
Okyanuslardaki Göç Yılan Balıkları

*Kuzey Atlantik Okyanusu`nda Sargasso Denizi, Kuzey Atlantik akıntısının yoğunlaştığı ve hafif rüzgarlı bir bölgedir. tatlı su yılan balıklarının* en uzun okyanus göçlerinden birinin başlangıç ve bitiş noktasıdır.Yılan balıklarının göçü en açıklanamaz ve hayret verici göçlerdendir. Avrupa ve Kuzey Amerika`nın nehirlerinde 720 türde yılan balığı yaşar. Bunların* doğdukları yer Atlas Okyanusu`ndaki Sargasso Denizi`dir. yetişkin hiçbir yılan balığı orada yakalanmamıştır. Çünkü balıklar doğduktan sonra burayı terk edip Avrupa ve Amerika`daki nehirlere* yüzerler. 15 yılı doldurduklarında geriye göç başlar ve Sargasso Denizi`ne dönerler. Burada yumurtladıktan sonra aynı bölgede ölürler. Yumurtadan çıkan yavrular aynı şekilde göç serüvenini devam ettireceklerdir.
*canlılar göç yolculukları boyunca* mucizevi davranışlar sergilerler. sorular şöyledir
- Doğdukları yeri terk edip ölmek için neden yine aynı yere gelirler?- Bulundukları dere, ırmak ve nehirlerden tanımadıkları denize nasıl ulaşırlar?
yılan balıklarını, binlerce kilometrelik yolculuğa sevk eden nedir? - Uçsuz bucaksız Atlas Okyanusu`nda, pusulasız Sargasso Denizi`ni nasıl bulurlar- Yeni doğan yılan balıkları, okyanustan nehirlere doğru ters yönde nasıl giderler?
Bu canlılar, Sargasso Denizi`nden yolculuğa başlarlar. Doğduklarında 6000 kilometrelik bir yolculukta* kılavuzları yoktur. şaşırmadan ve yanılmadan Bermuda Sargasso Körfezi`nden yola çıkıp, Avrupa`ya ve Kuzey Amerika`ya ebeveynlerinin yaşadıkları nehirlere giderler

*küçük canlılara akıntılar yardım eder. Gulf Stream akıntısı onların Avrupa`ya yol almalarında yardımcı olur. yaşam nehirlerine ulaşırlar. Burada yaşayıp, erişkinliğe ulaştıklarında hepsi aynı anda nehirlerden okyanusa yüzmeye doğdukları, yumurtlayacakları Sargasso`ya* yolculuğa çıkarlar. döngü* devam eder. 6-7 cm uzunluğundaki saydam genç yılan balıkları nehre ve* akıntıya karşı gelirler. Cam yılan balıklarının göçü sonbahardan ilkbaharın sonlarına kadar sürer. mükemmel bir dirençle nehrin yukarısına doğru gider çağlayanlardan sürüklenerek geçerler.yüzme kabiliyetleri zayıftır. Buna rağmen okyanusun derinliklerinde, üreyip ölmek için onbinlerce kilometre katederek göç etmektedirler. Peki ama neden? *Yılan balıkları kendilerine yakın birçok yerden neden özellikle Sargasso Denizi`ni seçerler? Bilim yılan balıklarının niçin göç ettiğini değil, niçin uzağa göç ettiklerini bulmaya çalışmaktadır Ayrıca yumurtadan çıkan yılan balıklarının neden* bölgede kalmadığı ebeveynlerinin bölgelerine* uzun bir yol katetmeleri şaşırtıcıdır. Bu canlılar dünyaya geldiğinde yol gösterecileri yoktur onlara bilgi doğmadan önce verilmiştir bir canlıya dünyaya gelmeden bilgiyi verebilecek olan kimdir?kusursuz bir organizasyonu, akılcı ve hatasız davranışlar* tesadüf değildir Yılan balıkları ve göç olayındaki* mucizeler* yaratılıştır. Allah* canlılarda üstün bir akıl tecelli ettirerek yaratılış delillerini insanlara göstermektedir. yılan balıklarının göç seyahatleri Allah`a iman etmek için yeterlidir.

*Allah, sonsuz ilim sahibidir. canlıları da ilk andan itibaren ömürleri boyunca zor durumda kalmayacakları özelliklerle donatmıştır. Vücut yapıları, yapacakları işler kusursuzdur. Evrendeki tüm sistemler ve göç karmaşık* hikmetli ve düzenli bir organizasyondur. Kuran`da Allah`ın yaratmasında kusur arayanların durumu çabaları boşa gidecektir O, birbiriyle uyum`* içinde yedi gök yaratandır. Rahmanın yaratmasında`çelişki yoktur İ göz gezdir; herhangi bir çatlaklık ve bozukluk* görüyor musun?gözünü iki kere-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak* dönecektir. (Mülk Suresi)

murataltug1985 05-02-2018 06:54

Kaynak sorularla İslamiyet. Com
Zemzemin tarihçesi kısaca şöyledir:

Hz. İbrahim (a.s.), Cenab-ı Hakk'ın emriyle hanımı Hacer validemizi ve süt emen oğlu Hz. İsmail'i Zemzem kuyusuna bıraktı. Mekke'de hiçbir insan İçecek su yoktu. Hz. İbrahim, hanımı ve oğlunun yanına* biraz hurma ve bir miktar da su bıraktı Yiyecek ve içeceksiz kalmak Hz. Hacer'e zor geldi. Ancak, oraya bırakılmalarını Cenab-ı Hak emretmişti,* rızkı veren Allah elbette onları görüyordu.Hz. İbrahim'in bıraktığı su bitti. Hz. İsmail ağlayarak, su istedi Annesi ndayanamadı. Safa Tepesine çıktı. Ve Safa ile Merve arasında koşmaya başladı. Merve tepesinde bir ses işitti. Zemzem Kuyusunda Hz. Cebrail'i gördü. Cebrail (a.s.) kanadıyla yeri kazıyordu. Nihayet su göründü. Hz. Hacer sevindi. Suyun aktığını görünce,*“Dur, dur”*manasında*“Zem zem”*dedi

Hz Hacer su akmasın diye önünü kesti, havuz* yaptı. testisini doldurdu. Suyu aldıkça yerinde kaynıyordu. sudan içti ve Hz. İsmail'i emzirdi Cebrail (a.s.), Hacer'e hitaben Sakın, ‘Helak oluruz, zarara uğrarız' diye korkmayın. şurası Beytullah'ın Kabe'nin yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki, Cenab-ı Hak o işin ehlini zayi etmez”*dedi. Zemzem Kuyusunun ortaya çıkması bu şekildedir. Hz. Hacer suyu kesmeseydi ve bu su ırmak olacaktı. Peygamberimiz şöyle buyurur Allah, İsmail'in annesi Hacer'e rahmet etsin. O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı* avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu. Zemzem, çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet yemek yemeden bu suyla idare ettiler.

Peygamber Efendimiz Zemzem'in
Zemzem ne niyetle içilirse ona şifa olacağını*buyurmuştur. İbni Abbas'tan (r.a.) gelen bir rivayette, Peygamberimizin, Zemzem suyunu ayakta* içtiği rivayet edilir. Peygamberimiz ayakta su içmeyi yasaklamıştır.hadislerdeki yasaklama mekruh şeklindedir. Ayakta su içmenin caiz olduğunu beyan içindir.”İmam Suyuti Hazretleri Peygamberimizin (a.s.m.), Zemzemi ayakta içmesini şöyle izah eder:“Resul-i Ekremin (a.s.m.) Zemzemi ayakta içmesi, ayakta su içmenin caizliğini açıklama manasındadır.”Hanefi alimleri,*Zemzemi ayakta içmenin müstehaplığına hükmetmişlerdir.

murataltug1985 05-02-2018 06:54

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Istakozların Hayranlık Uyandıran Göç Metodu

*Istakozların göçleri sakin sulara doğrudur seyahatte* Her ıstakoz önündekine dokunacak şekilde pozisyon elli-altmış ıstakoz konvoy oluşturur. Bokyanus tabanında birkaç gün ve gece yürürler.Konvoy pozisyonlarını anten ve ön bacaklarının uçlarını önlerindeki ıstakozun karnına dokunarak belirler. Antenleri alınan ıstakoz önündeki ıstakoza ön ayak ucuyla* dokunur uçlar alınırsa ıstakoz ön ayaklarının ikinci uçları ile* dokunur. Ve sırasını garantiye alır ıstakozun hareketi* onu izleyen ıstakozun kaybolan bağlantıyı kurmasını sağlar ve* ıstakozlar birbirini izlerler
tek sıra oluşturarak seyahat ederler Bu davranışla ıstakozlar* tehlikelere tek başına karşı koyamayan ıstakozlar, birlikte hareket ederek* av olmaktan kurtulurlar* *Istakozlar sahip oldukları gözler, antenlerle* düşmanı fark eder ve caydırmak için aynı anda hareket ederler göç yolunda büyük balık saldırısına uğrarlar. Saldırıda lider döner. Ve diğer bireyler tehlikeyi dönerek* rozet şekli oluştururlar. Bu ıstakozlarda savunma kabukları oluşur. çok çabuk yem olacakken tedbirler sayesinde düşmandan korunurlar. ıstakozların en hassas yerleri karın bölgeleridir. En büyük hasarı buradan alırlar. Dizi şeklinde sıralandıklarında arkadaki* ıstakoz diğerinin karın bölgesini kapatarak onu korur Dizi şeklinde göç etmek ıstakozların hareket kabiliyetlerini de artırır. Tek başına ilerlerken karşılaşılan sürtünme kuvvetiyle birinin arkasından giderken karşılaşılan kuvvet arasında yarı yarıya fark vardır.

*Dizi şeklinde yapılan hareketle ıstakozlar daha kısa sürede daha fazla yol alırlar. Bazı türler saatte 1 kilometre yürürler ıstakozların tanımadıkları bir yere yerleştirildiklerinde kendi bölgelerine dönebilirler yöntemi anlaşılamamıştır. ıstakoz tüm yönelme ipuçlarından yoksun bırakılmasına kilometrelerce uzakta tanımadığı bir alana yerleştirilmesine rağmen yaşadığı bölgeye geri dönebilmiştir. Bu konuda yapılan bir deney dikkat çekicidir.ıstakozun kendi aklı ile böyle bir yöntem düşünmesi ve her koşulda yönünü bulmaya* azmetmesi mümkün değildir. göç davranışlarının* ıstakozların kararlarıyla oluşması imkansızdır. Istakozun göç yeteneği hayranlık uyandıran bir özelliktir. Tüm bunları düşünüp planlayan, hesap yapan, onu istediği yere ulaştıran akıl ıstakozun aklı değildir. Herşeyi yaratan ve yarattığını en iyi bilen Allah, ıstakozların yaşamları boyunca karşılaşacakları herşeyi önceden bilir.
*Onları ihtiyaç duyacakları her türlü beceriyle donatan üstün güç sahibi Rabbimiz`dir. Allah`ın yaratmadaki üstün sanatı Diri ve Kaim`dir. O`nu uyuklama ve uyku tutmaz. Gök ve ye O`nundur. İzni olmaksızın şefaatte bulunacak kimdir? O, bilir.* O`nun ilmin ve kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplar. O, Yüce`dir, Büyük`tür.

murataltug1985 05-02-2018 06:55

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Kelebekler yönlerini nasıl belirliyorlar?

*Ilıman kuşakta kelebeklerin beslenecekleri çiçek azdır. küçük canlılar zengin beslenme alanlarına* göç ederler Düz bir çizgi halinde uçarak çiçek tarlasına ulaşıp adapte* olurlar. Çiçeklerden beslenip çiftleşirler ve dişiler yumurtalarını bırakır. Fakat tarladaki yaşam kısa sürer birkaç dakika veya birkaç gün içinde kelebekler tarlayı terk edeceklerdir. Kelebekler yalnızca günün en sıcak kısmında ve Güneş parlıyorsa göç ederler. Güneş`in en parlak* anında ufuk çizgisiyle kendi aralarında açı belirlerler. Güneş`in açısı ve ufuk çizgisiyle* açıyı korurlar. açı sabitken* yönlenmeleri saatte* 15 derece değişir. Tropikal kelebekler, ise yön değiştirmezler. Sabahleyin doğuya uçan akşamüstühala doğuya uçuyordur. *Yolculuğunda Güneş`e göre yönünü belirleyip sonrasında da Güneş`in yer değişikliğinden etkilenmeden konumunu koruyan* kelebeğin, Güneş`in yer değiştirdiğini, yer değişikliğine göre konumunu değiştirirse yanlış yere gideceğini, doğru ve yanlış yerin* yönünü* bilmesi gerekir.* Bütün bunları küçük muhakeme etmesi imkansızdır bu hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmek için Allah onları özelliklerle donatarak yaratmışdır. en dayanıklı pusulalar zamanın aşındırıcı etkisiyle hassasiyetlerini kaybederler. Oysa küçük canlıların yaşamları için yön bulma kabiliyetleri bozulmaz, onları yolda bırakmaz. Allah kusursuz bir tasarımla yaratmıştır.

*Allah* yaratılışla ilgili olarak* şöyle buyurmaktadır:
Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört ayağı üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)
Rabbimiz`in sonsuz aklı ve yaratışındaki mükemmellik her yerde varlığını gösterir. gerçeği görmezden gelmek ve inkar etmek nafiledir Allah ayette inkarcılar için şöyle buyurmaktadır:
inkar edenler* vebali taddılar. Onlara acı bir azap vardır.

Yön Belirleme Ustası Kelebekler

Kelebek ve güve* göçü önemsiz gibi gözükür, ama göç eden kümeler kimi zaman milyonlarcadır* ve göç döngüsünün tamamlanması birkaç nesil sürer. Ilıman* kelebekler beslenme için göç ederken Monark gibi tropikal* kelebekler yaşam için yağmurlu bölgelere* göç ederler.ılıman iklim kelebeğinin* ömrü 3-4 haftadır. kısa yaşamlarında ülkelere ve kıtalara göçerler. Göç kümeleri milyonlarca kelebekten oluşabilir. Rengarenk ve birbirinden farklı kanatlarıyla bu güzel canlılar yaşam seyahatlerinde ilginç yöntemler* kullanırlar.

Kutuplarda Göç Eden Deniz Kuşları

Kutupda üreyen kuşlar üredikleri kolonilere yakın kalmaya çalışırlar. buzlu deniz ve kışın karanlığı onları buzların dışına ve açığa göç etmeye zorlar. kuzey kutbu kuşlarından Sabine martısı göçmendir Güney Afrika ile Peru`nun batı sahillerine uçar.
Kuzey yarım kürenin yüksek enlemlerinde kuzey kutbu kırlangıcı Antartika sahillerine güneye doğru uçarak en uzun göçü gerçekleştirir,* Kuzey Denizi ile Antarktika arasındaki gidiş gelişte 36.000 kilometre kateder.genç kuşlar ve bazı üremeyen yetişkinler güneyde kalabilir ve besinin iyi olduğu yerlerde oyalanabilirler. kuzeyde üreyen kuşlar ilkbaharda Kutup Denizi`ne dönmelidirler. Aksi takdirde üremeyi* tamamlayamazlar ve yavrularının anat geliştirmelerini sağlayamazlar.

Kuzey kutbundaki kuşların en küçüğü, 35-40 gram gelen Wilson storm-petrel`dir Kaya yarıklarında yaşar,* üremek için çok az zamanı vardır. Üreme zamanında kuzeye göç eder ve Kuzey Hint Okyanusu ve Kuzey Atlantik`te bulunabilir. bu canlının sergilediği üstün performans Allah`ın yarattığı kusursuz vücut tasarımının bir sonucudur. Bu tasarımla çok uzun mesafelerde göç edebilirler

murataltug1985 05-02-2018 06:55

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Deniz Kuşlarının Uzun Yolculukları

Deniz kuşları kutuplardaki buzullardan tropik bölgelere kadar birçok yerde yaşar büyük mesafelere göç eder, birçoğu avlanmak için bu mesafeyi kateder albatroslar kuluçka nöbetinde* besin aramak için 15.000 km seyahat yapar. Binlerce kilometrelik bu yolculuk ilk anda inanılması güç bir mesafedir ancak büyük deniz kuşlarında bu mesafe daha da artar
Deniz kuşlarının göçleri* rüzgara göre yönlenir. Bu canlılar en iyi göçebelerdir kıtaların ya da adaların sahillerinden uzakda ürerler. Çok uzaklara gitseler* bile aynı bölgeye ve yumurtadan çıkıp büyüdükleri kolonilerine zorlanmadan geri dönebilirler.

Kuşlar göçe başlamaya nasıl karar verirler?

*Kuşların göç etmesinin* birçok nedeni vardır. Bu nedenler oluştuğunda kuşlar için göç* başlar. Bu etkenlerden biri, günlerin uzayıp kısalmasıdır. Gün uzunlukları kuşların hormon sistemini etkiler.
gün uzunluğu hayvanları uyarır Işık öncelikle beyindeki açlık ve tokluğu kontrol eden sinir merkezini ve beyindeki komşu merkezleri* böbrek üstü bezlerden cinsel hormonlar salgılanır kuşlarda aşırı iştah başlar. Ve* göç için gerekli* yağ depoları oluşur Göç döneminde kuşlar %40 daha fazla beslenirler. Kazandıkları yağlar, deri altında, uçuş kaslarında ve karın boşluğunda depolanır. Göç edilmeyen dönemlerde kuşun vücut ağırlığı %3-5`ini yağ oluştururken, göç dönemlerinde kısa mesafeli göçmenlerde %15 uzun mesafeli göçmenlerde ise %30-50`sini kaplar *yağ depoları hem uçuş kaslarına destek olur minimum yorgunlukla uzun süreli uçuşlar sağlar.
Göçe başlama zamanı önemlidir. kuş, ilkbaharda göç için* beklerse, göç* çiftleşmek, kuluçka* ve yavrularını beslemek zaman bulamaz. Kuşların* göç zamanı, en bol besin* zamanıdır. kuş, üreme alanından uzaklaşmak için beklerse, gerekli fizyoloji ve* enerji* yapmak için zamanı kalmaz ve neslini devam ettiremez ancak* aksaklık olmaz ve kuşlar göç zamanını doğru tespit ederler.
Kuşların* mekanizmaların kusursuz çalışması, böylece göç için* hazırlıkları yapmaları* göç sırasında yönlerini bulmaları çok ince bir planın hassas sistemin ürünüdür* mutasyonlara inanmak saçmadır. Her tasarım gibi kuşların göç sistemi de tasarımcının varlığına işarettir tüm canlıları Allah yaratmıştır

Göçteki Organizasyon

Sürü , göç eden hayvanlar için önemlidir* büyük avantaj sağlar. hayvan toplulukları uzun mesafeleri daha az enerjiyle aşarlar. Hayvan topluluklarının göçünde kargaşa olmaz, herkes görevini yapar canlılar* yardımlaşarak,* fedakarlıkta bulunarak, uyum içinde yolculuklarını sürdürürler.
İnsanlar yeryüzündeki akıl sahibi yegane canlılardır ama uyum gösteremezler. her toplulukta isyankar ve memnuniyetsiz kişiler olur. insan topluluklarında kural ve kanunlar vardır hayvanlarda ise* yazılı kurallar, ceza ve yaptırım yoktur. Ancak her zaman uyum içindedirler. Bu, onlara* ilham edilmiştir* Allah yeryüzünde, gökyüzünde, denizlerde tüm evreni var etmiştir. Akıl ve vicdan* bunları tanır* Allah`a iman artar. *İman edenler Allahı ve ayetlerini düşünüp Allah`ı tesbih eder ayet* şöyle haber verir Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah`ı zikrederler* göklerin ve yerin yaratılışıni düşünüp. derler ki Rabbimiz, Sen boşuna yaratmadın. Sen Yüce`sin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi)

Kaplumbağalar

*Deniz kaplumbağaları Caretta carettalar dünyanın manyetik alanından faydalanırlar manyetik alanlara göre hareket edip okyanusta yol alırlar* Florida`nın doğusunda yumurtadan çıkar çıkmaz okyanusa yönelen hayvanlar doğruca Kuzey Atlantikte Sargossa Denizinin* büyük akıntısına gitmektedirler. halka içinde kuzeydoğuya, Avrupa`ya* gidip güneye yönelen kaplumbağalar, sıcak ve besince zengin halka içinde 5-10 yıl geçirdikten tekrar Kuzey Amerika`ya dönerler.
manyetik alanda kaplumbağalar, manyetik yönde yüzerler* manyetik alan hayvanların okyanusta* yönlerini doğru tutarak soğuk sulara girip ölmelerine engel olmaktadır. *hiç göç deneyimi olmayan yavru kaplumbağa bu yeteneğe nasıl sahip olmuştur? Onları sıcak sulara ulaştıracak olan yolu hiçbir alete ihtiyaç duymadan nasıl takip etmektedirler? manyetik alanları nasıl ölçmekte ve değerlendirebilmektedir Manyetik alanı ve yönü kim öğretmektedir? Bilimsel olarak kaplumbağaların yollarını nasıl buldukları şöyle* açıklanmaktadır Dünya dev bir mıknatıstır* çubuk kuzey ve güney kutuplarına sahiptir. Bu yol bulmakta önemlidir çünkü manyetik çekimi* izleyen pusulanın manyetik iğnesi her zaman manyetik kuzey kutbunu gösterir. Göç eden hayvanlar yönleri hakkında emin olmak zorundadır kendilerini rotada tutmalıdır. Onlar dünyanın manyetik alanına başvururlar. Ama onlarca araştırmalar yapılmasına rağmen bu yol bulucuların pusulasını bulmak zordur. Gezginci kaplumbağalar içlerindeki pusulayı göçlerini* yapmak için kullanırlar…*pusula hayvanların neresindedir* bunu canlıların her birine teker teker kim yerleştirmiştir, tasarımı kime aittir tek bir gerçek vardır: tüm canlılar, yaratıldıkları ilk andan itibaren üstün özelliklerle donatılmışdır.* kör tesadüf ve* evrim yoktur. Canlılar şaşırtıcı özellikleriyle ince bir plan ve dengeyle, yaşayacakları ortama uygun
yaratılmışlardır

murataltug1985 05-02-2018 06:56

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

manyetik alandan haberdar olan canlılar kuşlar

*bazı canlılar da dünyanın manyetik alanına göre** göç ederler. Dünyanın manyetik alanı çekirdekteki erimiş ve hareketli demirden kaynaklanır. Manyetik alan, yerkürenin içinden, okyanuslardan ve atmosferden geçip kutuplara ulaşan oval akış çizgileridir. çizgiler ekvatordan yatay kutuplara gidildikçe daha dik açılarla kesişir* Alanın şiddeti kutuplarda* artar. hayvanlar göç ederlerken şiddeti ve eğimi saptayarak yönlerini bulurlar göçmen kuşları dünyanın manyetik alanından faydalanarak göç ederler Bilim adamları göçmen kuşun ayağına demir çubuklar takmış çubuğa dünyanın manyetik alanını karıştıran* manyetizma yerleştirmiştir.* manyetizmalı çubuk takılan kuşlar kaybolmuş* çubuk taşımayan kuşların ise* yönlerini* bulmuşlardır *Kuşların dünyanın manyetik alanını hesaplayarak gidecekleri yönü bulmaları için fizikte Lenz Kanunu bilmeleri ve dünyanın manyetik alanını hesaplayan gaussmetreye* aletine sahip olmaları gerekir. Birçok insan bu terimleri Elbette ki kuşlar da habersizdir bedenlerinde alet yoktur, manyetik* formülü bilemezler. Bütün bunlar Allah`ın ilhamıdır*

Yön bulmak için programlanmış canlılar

*Bir hayvan göçe başladığında insanlarınkinden değişik faktörler onun düzgün bir yol izletir* Göç eden her türün farklı yön bulma yöntemi vardır. kuşlar Güneş`ten, yıldızlardan, Dünya`nın manyetik alanından, balıklar nehirlerdeki kimyasal kokudan yararlanırlar bu uzmanlık gerektiren özelliklerdir. Yıldızları, Güneş`i veya nehir kimyasallarını kullanarak doğru yere ulaşmayı birçok kişi başaramaz akla birçok soru gelir. hayvanlar uygun yaşama alanlarının hangi yönde olduğunu nereden bilirler? canlı dünyaya geldiğinde görmediği bir yerin uygun yer olduğuna nasıl karar verir?
Yıldızları ve Güneş`i yön bulmak için nasıl keşfetmişlerdir Onlara, dünyaya gelir gelmez öğreten kimdir? bunların hiçbirini hayvanlar kendi akıl ve bilgileriyle yapamazlar*Göç yolculuğu için hayvanların sahip oldukları dünyaya gelmeden kendilerine verilmiştir. canlılar programlanmışdır.* programcı kimdir? Elbette canlıları yaratan ve yarattığı herşeyi bilen Allah ilham eder. evrim sonuçsuz ve boşa bir çabadır. yön bulmada Güneş`i* referans alan* karıncalar kendilerine verilenler sayesinde yollarını şaşırmadan bulabilirler. Güneş saatte* 15 derecelik açıyla hareket eder. Bu da Güneş`in referans olarak kullanımını zorlaştırır. küçük canlılar eve* dönüşlerinde, kaç saattir dışarıda olduklarını Güneş`in ne kadarlık bir açıyla yer değiştirdiğini göz önüne alarak* yerlerini belirler yanılmadan yuvalarını bulurlar. Balarıları da Güneşi bilirler Eğer arılar günün sonunda besin* bulmuşlarsa, sabah* yola çıktıklarında Güneş`in* konumunu* hesaplar ve doğru hareket ederek* besin kaynağına ulaşırlar.

*doğdukları andan itibaren Güneş`i rehber edinmeleri, bir gök cisminin konumundan ve hareketinden* haberdar olmaları gerekmektedir. Bunları bilmeden yaşamlarını sürdüremez, türlerini devam ettiremezler. Çölde hiçbir* işaretin olmadığı kum alanları vardır. Kum* sıcağında ot ve çalılık büyümesi imkansızdır. yön belirleyecek izler kızgın güneşte kum* kokusuzdur* çöller karıncaların evidir. Yuvalarının yerin altında olması onları kuşlardan korur. Sabah saatlerinde avcılar faaliyet deyken karıncalar yuvalarında kalır çöl sıcağıyla kertenkele ve kuşlar gölgeliklere çekilirler.* Cataglyphis karıncaları* yemek bulmaya çıkarlar zig-zag çizerek koşarlar. Bir-iki saniyede dururlar Besin bulduklarında sıcaktan etkilenmeden yuvalarına geri dönmeleri gerekmektedir.

*zigzag çizen* karınca türü geri dönüşte tam tersine dümdüz bir güzergahda hareket eder. Kendisinden yaklaşık 150 m kadar uzakta olan yuva deliğine koşar. davranışı dikkat çekicidir. çıkış yolculuğunda koştuğu her aşamayı ölçmüş ve hatırında tutmuş yönünü Güneşe göre kaydetmiştir. 15 dakikalık yolculuğunda biriktirdiği bilgi ile, yuva deliğine yapacağı dönüş yolculuğunun mesafesini belirlemiştir. Güneş`e bakarak yön belirlemiştir bu minik canlı bunu kendiliğinden bulup uygulamamıştır insanın, dahi başarması imkansız olan bu işlemi karınca büyük bir başarıyla gerçekleştirir bu Allah`ın ilhamıyladır.
canlılar yeteneklerini öğrenmiş olamazlar. birçok hayvan doğar doğmaz* en uygun yere seyahat ederler. *yumurtadan çıkar çıkmaz denize yönelmeleri gerektiğini bilen deniz kaplumbağası yavrularının hayranlık uyandırıcıdır. Yerin altındaki yuvalarından çıkan yavrular, beslenme alanlarına ve denize hareket ederler. Hiçbiri yolunu kaybetmeden, denize yönelir. yıldızlar ve Ay, denizi* parlaklaştırır ve Deniz kaplumbağaları doğar doğmaz parlaklığa programlanmışdır. Yumurtadan çıktıklarında onlara öğreten* yoktur, son derece bilinçli* hareket etmeleri onlara doğmadan öğretildiğini göstermektedir. Bu* canlılara yeteneği veren* Yaratıcının kesin bir kanıtıdır.

murataltug1985 05-02-2018 06:57

15 Temmuz gazisi 21 ay sonra taburcu edilecek

*15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde başından yaralanarak bitkisel hayata giren Gazi Mehmet Yaman'ın tedavisi tamamlandı.İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 15 Temmuz'da şehit olanlara rahmet, gazilere ise şifa diledi.15 Temmuz gecesi evinden talimat beklemeden koşan, Cumhurbaşkanımızın talimatı doğrultusunda milletin geleceğini bize emanet eden Türk milletine teşekkür ediyorum."*dedi.
hastalarımız için her türlü destek verilecek tıbbi olarak da gelişmemiz Türkiye'de tıbbın nereye gittiğini gösteriyor. herkese teşekkür ediyorum. Gazilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Onlar bizim başımızın tacı."*ifadelerini kullandı.
*15 temmuz gazisi Yaman'ın doktoru Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tunç Öktenoğlu, hastanın bilinci kapalı ve çok kötü durumda hastaneye getirildi Hızla kafa içi basıncını düşürmeye yönelik bir kateter sistemi beynine yerleştirdik. ciddi bir akciğer enfeksiyonu saptandı."*"10 DEFA AMELİYAT EDİLDİ"
Göğüs cerrahisi hastayı hızla ameliyata aldı hızla enfeksiyonu toparladı. Hasta için çok uzun bir süreçti. 10 defa ameliyat edildi. kafatası ameliyatını yaptık. Uzun süre bilinci kapalıydı hastanın bilinci açıldı.hasta solunum desteği almadan kendini idare eder hale geldi. çok önemli aşamalar kaydettik. Hastaya katkı sağladık. sevindirici bir durum. Ev desteğinin sağlanması gerekiyor. Yoğun fizik tedaviye devam edecek.

*15 temmuz gazisi Mehmet Yaman'ın eşi Dilek Yaman, şöyle konuştu eşimle beraber çok zor süreçler yaşadık. hastaneye gelmeden önce eşimin sadece kalbi atıyordu. Emeği geçenden Allah razı olsun. Bugün hem hüzün hem sevinç ikisi bir arada. çocuklarımla beraber inşallah bundan sonra güzel bir yaşam geçiririz. O gün Allah için çıktı eşim, herkes gibi… Kaderimizde varmış. İnşallah iyi günlerimiz olur çocuklarımızla beraber."*diye konuştu.15 Temmuz gecesi eşim evde namazını kıldı. Önce Kısıklı'ya gitti köprüye yürüdü, Ondan sonra bir bomba patladı ve. Eşim yere düştü 15 temmuzu Hatırlıyor, biliyor. Şimdi konuşuyor, derdini söylüyor, bu da büyük bir nimet Daha da iyi olacak inşallah. Rabbim buraya kadar getirdiyse bizi bırakmayacak, Çok kötü günler geçirdik. Tedavi sürecinde geçen Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan evimizi ziyaret etti, sağ olsun. İnşallah tekrar gelir ve, eşime moral olur."Hastane Başhekimi Dr. İsmail Bozkurt şöyle konuştu gazi Mehmet Yaman'ın 27 Eylül 2016'da hastaneye kabul edildiğini, hastanın bilinci kapalıydı hızla cerrahi girişimlere başladık 19 ay geçti. sevgiyle hastamıza bakan tüm doktorlara teşekkür ediyorum.

murataltug1985 05-02-2018 06:57

Kaynak yeni akit.com
Namaz kılmanın faydaları

*İslam'ın en önemli ibadeti ve Kur'an'da zikredilen namaz, bir şükür vazifesidir sosyal, psikolojik, ekonomik, ahlakı ve fizyolojik faydaları vardır.
Namaz, Günü 5 kısma ayırır. bir program oluşturur, insanın günü dolu dolu yaşanmasına yol açar.
Namaz, temizliktir. beden ve çevre temizliği, namazın farzlarındandır.Namaz İslam'ın simgesidir Allah'ın emridir Allah'ın emrini yerine getirirken sayısız nimetlden de yararlanırız dinimizin hiçbir emri akla, mantığa, bilime ve sağlığa aykırı değildir. Hepsinde hikmet ve fayda vardır. Namazın faydaları çoktur.Namaz kılmak eklem romatizmasını önler Rükuda sırt ve mide kasları ve Mide civarındaki yağlar eritilir Secdede baldır ve uyluk kasları hareketlenir. Bağırsak hareketi sağlanıp kabızlık önlenir*Namaz hareketleri kalbin çalışmasını etkileyip kanın vücudun en uç noktalarına gitmesini hızlandırır sinirlerde hareketi sağlayıp rahatlatır. Uykusuzluğu giderir. Secdede taze kanla yıkanan beyin zindeleşip namaz kılanlarda bunama engellenir Günde kırk rekatla seksen secde eden vücud dengeli hareketlere kavuşur Namaz, koordine, uyumlu ruhsal ve fiziksel hareketlerdir Ayaktayken, dik durulur Ruku"da, bel bacaklarla 90 derecelik bir açı yapar vücut secdeye vardığında, baş zemine dayanır ve vücudun iradeli kasları ve eklemleri tam bir uyumla hareket ederler.namaz ortopedik açıdan bacaklar, diz, kalça ayak bilekleri hatta parmak eklemlerine varıncaya kadar vücudun her eklemini hareket ettirir.

*Namaz boyun, omuz, kol, bacak, sırt ve karın kaslarının tümünü büyük bir ahenkle kasılıp yumuşatmaktadır tam bir sağlık kaynağıdır. tüm faydalı hareketler günde beş defa tekrarlanır. Vücut için bundan daha faydalı daha rahatlatıcı bir hareket düşünülemez."İnsanlar ileri yaşlarda boyun, bel ve diz kireçlenmeleriyle bozukluk çekip. sakat kalabilir hayatlarının son devresini ağrılar ve sıkıntı içinde geçirebilirler. Düzenli olarak kılınan namaz, bütün bu arızaların en mükemmel önleyicisidir
Namaz aslında, günde beş defa Allah'ın huzuruna çıkmakdır. Allah'a karşı görevini yerine getirmek O'ndan yardım talep etmek ve manevi güzelliği yaşamaktır.Huzura kavuşan insanların beyinlerinde Dopamin, Interleukin-gibi maddeler salgılanır
*Dopamin rahatlık, ferahlık veren, sağlayan bir maddedir. Interleukin-ise insanın savunma sistemini kuvvetlendirir. Bu maddelerle
Moral yükselir ağır hastalıklar yenilir

murataltug1985 05-02-2018 06:58

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Odun Karıncalarında Üreme Metodları

Odun karıncalarının erkekleri ve kraliçeleri kanatlıdır fakat çiftleşme uçuşu yapmazlar. Çiftleşme, yuvanın yüzeyinde ya da yakın çevrede gerçekleşir. Çiftleşmeden sonra, kraliçe kanatlarını kopartır ve şu hareketleri yapar larva olarak yuvasına geri döner ve yumurtalarını bırakır.
çiftleşmeden sonra, kendisini taşıyan işçilerle yeni yuva arar. Kraliçe karınca tek başına yuvadan ayrılırsa, akrabası olan küçük siyah karınca Formica Fusca’nın yuvasına girip oradaki kraliçeyi devre dışı bırakır. Ve Kraliçe, Fusca işçilerinin yumurtalarını buraya yumurtlar. yuvada misafir işçiler, ve ev sahibi işçiler vardır. ev sahiplerinin kraliçesi olmadığı için işçileri ölür ve oduncu kraliçeler hiç bir şey yapmadan kurulu bir yuva elde etmiş olurlar.*Kraliçe odun karıncaları kendi yuvasının içindeki metre karelik alanından hiçbir zaman görmediği, yapısını, düzenini bilmediği bir kolonide kimi saf dışı bırakacağını anlayıp, tüm engelleri aşar kraliçe karıncanın, ilhamla hareket eder, işte bu Allah’ın tüm canlılar üzerindeki kudret ve hakimiyetini gösteren açık bir delildir.

Kadife Karıncalar

*Yaşamlarını çöllerde sürdüren kadife karıncaları aşırı kıllı bir vücuda sahiptirler. Üzerlerindeki palto, ısıyı izole eder soğuk gecede ısıyı içerde tutup,sıcaktan korur. erkek kadife karıncalar kanatlarıyla havada uçarak kumun sıcağından korunurlar dişi kadife karıncalar, kanatları olmadığı için sıcak kumda dolaşmak zorundadır. paltoya, güneşten olduğu kadar yerdeki sıcaktan korunmak için de ihtiyaçları vardır. Peki hayvanın “palto”ya sahip olmasının açıklaması nedir? Böyle bir giysiye sahip olmadan önce, dişi kadife karıncalar yüksek ısı sebebiyle ölüyorlar mıydı? Peki, nasıl olup da bir palto edinmek için nesiller boyu beklediler? Nasıl ” bu vücuda sahip oldular? havyanların kendilerini sıcaktan koruyacak olan “palto”larını evrim ile elde etmek imkansızdır. *karıncalar, paltosuz yaşayamazlar ve zararlı mutasyonları bekleyecek zamanları yoktur. Havyanlar yaşadıkları iklimin koşullarına göre tasarlanmışlardır. Dişi kadife karıncalar çiftleşmeden sonra bulundukları yerden uzaklaşıp böcek veya arı yuvası ararlar. Ve yuvanın içine girerler. Yuvadan dışarı atılma girişimlerine tedbirlidirler ve sonuçta yuvada kalırlar. kadife karınca, arı kovanlarına girebilecek şekilde güçlü silah ve zırha sahiptir. Dış kabukları kalın ve serttir. Zoologlar, çelik bir iğneyi kadife karıncanın göğsüne batırmakta zorluk çekerler.Arı yuvalasına giren kadife karınca kraliçe onların bal stoğuyla beslenir. Ve her hücrede bir yumurta olacak şekilde yumurtalarını, arıların pupa hücrelerine ve kozalarına bırakır.

yumurtadan çıkan karınca larvaları, ev sahibi pupalarla beslenir ve pupa evresine geçerler. Arılar yazın yuvalarını terkederler. Kadife karıncalar ise, kışı bu yuvada pupa olarak geçirirler. Bir kayda göre, bir hezen arısı yuvasında 76 kadife karınca ve sadece iki hezen arısı bulunmuştur.dişi kadife karıncanın, dişi hezen arısıyla baş etmede ustadır Kraliçe kadife karınca, ince bir taktikle arı yuvasını fethetmekte ve kendisini yuvanın sahibi ilan etmektedir.kadife karınca hezen arılarını çok iyi tanır ve onları nasıl kandırır çok iyi bildiğidir. Peki bunu ilham eden, arının özelliklerini, yaşam tarzını,ve yuva yapısını bilen arıyı yaratandan başkası olabilir mi? tek açıklama, arıları karıncaları tüm canlıları yaratan tek bir Yaratıcı’nın varlığıdır

Lejyoner Karıncalar

*Ormanların en korkulan hayvanlarından biride lejyoner karıncalardır. Bu karıncalar yüzbinlerce askeri olan gerçek bir ordu disipliniyle hareket etmektedir.Lejyonerler etoburdurlar ve herşeyi silip süpürürler. Her karınca 6-12 milimetre boyundadır. Lejyonerler üzerine gün ışığının gelmesi, onları kısa zamanda öldürebilir. Bu yüzden geceleyin gölgede yolculuk yaparlar. Işığa duyarlı olmaları nedeniyle uzun tüneller inşa ederler. tünelden dışarıya çıkmadan ilerlerler. hızlarını azalmaz, ve güçlü çeneleriyle tünelleri hızlıca kazarlar yürüyüş hem hızlı ve gizlidir kör olmalarına rağmen, çok büyük ordular halinde, ateş ve su dışındaki tüm engelleri aşarlar avlarını buldukları yerde parçalar ve geçici yuvalarına taşırlar. Bir lejyoner karınca için fazla miktarda yiyeceğe ihtiyaç vardır.
*80.000 kadar ergin karınca ve 30.000 larvadan oluşan orta boyutlu bir koloninin günlük ihtiyacı, yarım galonluk (2.27 litre) hayvansal yiyecektir.
Lejyoner karıncaların sabit bir yuvaları yoktur sürekli hareket ederler. Kolonilerin hareketleri ve göçleri, üremeye bağlıdır. Kraliçe, her ay 2 gün boyunca 25-35 bin yumurta üretir. Yumurtlamadan önce koloni hareketini durdurur ve geniş bir alanda toplanır. Karıncalar çengel bacaklarıyla birbirlerine tutunurlar ve geçici bir yuva oluştururlar. Yuvada karıncanın bacak ve eklemlerine aşırı bir yüklenme olur. Ama kendi ağırlıklarının yüz katı ağırlığa dayanabilecek şekilde yaratıldıkları için, koloniyi zorlanmadan tutabilirler.Lejyoner karıncalar, yavruların ihtiyacına göre gerektiğinde durur, gerektiğinde göçebe hayatına devam ederler.

*20 günlük dinlenme süresinde, hareketsiz kraliçe 50.000-100.000 yumurta üretir. diğer karıncalar ise pupa evresindedir. yiyecek arayan işçiler çevreye akınlar yaparlar ve avlanırlar. Her akında, yönlerini ortalama 123O* değiştirerek, sürekli aynı yeri taramazlar Karıncalar, insanların alet olmadan hesaplayamayacağı 123O`yi tek başlarına, hiç hata yapmadan hesaplayabilirler. Bu, ciddi bir matematik bilgisidir. Oysaki, karıncalar sayı saymayı bilmezler. yaptıkları işi, bilinçli değil, özel bir ilhamla yapmaktadırlar İlk larvalar yumurtadan sonra, işçiler yiyecek toplarlar ve Yiyecek parçaları, larvalara verilir. Kraliçenin yumurtlamaya hazır olması, larvaların pupa devresine geçmeleriyle başlar *İşçi lejyon karıncalarının durması Kraliçenin yumurtlaması larvaların pupa devresine girmeleri aynı döneme denk gelir, Larvaların gelişimi, yaşlı karıncaları yeni bir göçebe devresi için teşvik eder. Larvalar, işçiler tarafından yalanıp temizlendiklerinde salgı sızdırırlar. Yapılan göç kararında bu sıvının etkisi vardır bu olayda görülebilecek tek şey, üstün bir Yaratıcı`nın varlığı ve herşeyi kuşatan bilgi ve hakimiyetidir.

murataltug1985 05-03-2018 07:00

Kaynak:*namaz.diyanet.gov.tr Namazın Tarihi

*bütün ilahi dinlerde namaz mevcuttur Hz. Adem, Nuh ve İbrahim’den sonra namazı terk edenlerin geleceği, Hz. Zekeriyya’nın namaz kıldığı, Hz. İsa’nın beşikteki konuşmasında namaz vecibesine atıfta bulunduğu, Hz. İbrahim Lut, İshak ve Ya‘kub’a namazın vahyedildiği, Hz. İsmail’in namazı emrettiği, Hz. Lokman’ın oğluna namazı öğütlediği, Hz. İbrahim’in namazı Allah rızası için kıldığı namaz için dua ettiği, Hz. Musa’ya namaz kılmasının emredildiği kuraanda ifade edilmektedir Allah’ın İsrailoğulları’ndan Namaz için söz aldığı görülmektedir. Ashab-ı Kehf kıssasında mescid kelimesi zikredilmektedir Hadis ve tarihte İslam öncesi Hicaz toplumunda Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği tevhid dininin ibadetlerin şekil değiştirerek devam ettiği, bildirilir*Hanifler Kabe’ye yönelerek namaz kılmışlardır Cahiliye Arapları ve müşriklerin salatı ıslık çalmak ve alkışlamaktır” İbn Abbas’ın yorumuna göre cahiliyede Kureyş kabilesinin ıslık çalıp el çırparak Kabe’yi tavaf etme şeklinde ibadetleri vardı.İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren namaz ibadetinin mevcuttur beş vakit namaz farz kılınmadan önce sabah ve akşam günde iki vakit namaz kılınmıştır. Vahyin başlangıcıyla Müddessir Suresinin 1-3. ayetleri nazil olunca, Cebrail, Hz. Peygamber’i Mekkedeki bir vadiye götürmüş, fışkıran su ile önce kendisi, sonra Resul-i Ekrem abdest almış, ve Resulullah’a namaz kıldırmıştır. Hz. Peygamber sevinçle eve gelmiş, Hz. Hatice’nin elinden tutarak oraya götürmüş ve onunla birlikte abdest alıp iki rek‘at namaz kılmışlardır.

*Üç yıl süren gizli davet ve açık davet döneminde Resul-i Ekrem evinde, ıssız dağ eteklerinde, öğle tenhalığında Harem’de namaz kılmıştır. Hz. Ali’yi de yanına alarak Mekke vadisinde akşam namazı kılıp hava karardıktan sonra dönmüştür. İlk Müslümanlar Mekke içinde gizli yer bulamadıklarında şehir dışında ıssız yerlerde zaman zaman Erkam adlı sahabinin evinde namaz kılmışlardır.rivayete göre,*“Namazda yüksek sesle okuma!”* ayeti gizli namaz dönemiyle ilgili*olup Hz. Peygamber’in ashabıyla namaz kılarken ayetleri yüksek sesle okuduğu için müşriklerin Kur’an’a hakaret etmeleri üzerine inmiştir, Resul-i Ekrem’in sesini alçaltması, fakat yanında bulunanların duyamayacağı kadar da gizli okumaması istenmiştir. *Müzzemmil Suresinin ilk ayetleriyle gece namazına kalkılması ve bunun belli bir vakitde eda edilmesi emredilmişken aynı 20. ayetinde, Allah Teala’nın zorluğu bildiği ve müminleri bağışladığı haber verilmiştir. beş vakit namaz hicretten bir buçuk yıl önce*Mi‘rac Gecesi‘nde farz kılınmıştır. namaz önce ikişer rek‘at farz kılınmış, hicretten sonra öğle, ikindi ve yatsı namazı farzları dörder rek‘ata çıkarılmıştır
*

murataltug1985 05-03-2018 07:01

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Akasya Ağacı ve Karıncalar

Akasya ağaçları tropikal bölgelerde yetişir ve dikenli çalılarca korunurlar. Afrika karınca türü akasyada yaşayan bir karınca cinsidir, dikenleri kemirerek bir giriş deliği açar ve akasya ağacında yaşar. Her karınca birkaç ağacın üzerinde yaşar ve akasyanın yapraklarındaki nektarlarla beslenir. ağacın üzerindeki tırtılları ve organizmaları yerler.
Akasyanın gövdesindeki nektar, ve yağ proteince zengindir. Bu gövdelerin işlevi karıncaları beslemektir Karıncalar bu ağaçlarda yaşarlar, gövdelerinden salgılanan şekeri alırlar larvalarını beslemek için kullanırlar.Peki bu üretim karşılığında, ağacın karıncadan beklediği nedir?
İşçi karıncalar bitki yüzeyinde yaşarlar; diğer böceklere saldırgandırlar.

Bitkiye yönelik saldırıda afrika karıncası ağaçtan iner ve karşı tarafa saldırır acı verecek şekilde ısırırlar. akasyaya bir metre yakınlıkta filiz veren tüm bitkileri çiğner ve hırpalarlar. Karınca kolonisinin yerleştiği akasyaya dokunan ağaçların dalları bozulur karıncasız akasya ağaçları saldırı ve zarara uğrar deneyde, istila edilmiş, akasya gövdesinden fışkıran yabani bitkiler, karıncalar tarafından tamamen yok olana kadar çiğnenir karıncalar akasyanın gölgeliğine değen bitki dal ve yapraklarına saldırır. karınca topluluğu, bitkiyi temizler Karıncalar akasya tarafından kiralanmış bir “özel ordu” gibi çalışmaktadır Böyle bir pazarlığı gerçekleştirecek bilinç her iki tarafta bulunmadığına göre bu denge yaratan irade tarafından kurulmuştur

SAVUNMA VE SAVAŞ TAKTİKLERİ

karıncaların sosyal düzenleri son derece gelişmiştir çalışkan, üretici ve özverili canlılar Düşmana karşı kendilerini çok başarılı savunma ve savaşmak için çok ilgi çekici yöntemleri vardır
Karıncaların küçük oluşları, savunmasız oldukları izlenimini verir. Üzerine basarak ezilebilecek bu canlıların, kendilerinden beklenmeyecek büyük işler yapabilirler. Allah yeryüzünde yarattığı eşsiz düzende, onların yerini belirlemiş ve onları savunma mekanizmalarıyla donatmıştır.
Karıncalar, Allah’ın ilhamıyla, akıllara durgunluk verecek taktik ve stratejilerini, kolonilerini korumak düşmanlarına karşı kendilerini savunmak için kullanırlar.Av stratejileri geliştirip av olmamak için mücadele ederler

Savunma Taktikleri

koloni savaşlarında, karınca taktikleri vardır. en yaygın olanı karıncaların kendilerini uzun ve büyük göstermeleridir. karıncalar bacaklarını düzleştirerek ve kafalarını kaldırarak uzun boylu ve caydırıcı” görünmeye çalışırlar bir başka savunma taktiği ise, “düşmanı sakinleştirme”dir. karınca kavgada karnını titreterek zehir çıkarır ve çene kemiğini açar.zehirden zarar görmemeye çalışan düşman çene kemiklerini açıp ağızlarından şekerli suyu zehir çıkaran karıncanın açık çenesine aktarır.Bunun nedeni, zehir çıkaran karıncaların besine ulaştıklarında saldırganlıklarının azalmasıdır.karşı tarafın dikkatini başka yöne çekerek, onu sakinleştirir Taktikler bunlarla sınırlı değildir.Karıncaların sahip oldukları özellikler hayret vericidir fiziksel özellikleri ve kendilerine ilham edilen “zekaları” ile, “savaşda” çok karmaşık taktikler kullanırlar.

SOYUN DEVAMI

Karınca kolonilerinin büyük bir kısmı dişi karıncadır Erkek karıncaların kısa bir yaşamları vardır. Tek görevleri genç kraliçe ile çiftleşmektir. Erkek karıncalar çiftleştikten sonra ölürler. işçi karıncalar dişidir.Kur’an’da da, karıncaların genel dişi olmalarına ve bir toplum halinde yaşamalarına, binlerce yıl önce dikkat çekilmiştir. Bir ayette, Hz. Süleyman’ın orduları tarafından ezilmemek için çağrıda bulunan karıncalardan şöyle söz edilir:
bir dişi karınca dedi ki: “Ey karınca topluluğu, yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırıp geçmesin.” (Neml Suresi)
Karıncalar ne kadar çok olursa olsun uyumludurlar. Karınca kolonilerinde bir toplum yaşantısının görmek mümkündür.Son derece büyük özveriyle kolonilerine bağlıdırlar*karıncaların yaşama amaçları bireysel değildir.Hepsi tek vücuttur amaç vücudu yaşatmaktır.Koloninin sürekliliği için ölümü seçmekten çekinmezler. en güzel örnek, çiftleşme uçuşunun ardından erkek karıncaların başlarına gelenlerdir.

Çiftleşme Uçuşunun Ardından

Dişi karınca çiftleşmeden sonra yuva arar ve yuvaya girerek kanatlarını koparır. girişi kapatarak haftalarca, ve aylarca yiyeceksiz ve yalnız başına kalıp, ilk yumurtayı bırakır. kanatlarını yiyerek yaşar. yumurtadan çıkan larvaları salyasıyla besler.Bu uzun süreli zorlu uğraş tam bir fedakarlıktır Ama karşılığında kraliçe yaşamının geri kalanında, kolonisi tarafından beslenecektir. Sınırlı yiyecekten dolayı ilk sürü küçüktür.koloninin ilk işçileridir olağanüstü ihtimamlı bakımlarıyla yetişen karıncalar iyi beslendikleri için büyük olurlar.

murataltug1985 05-03-2018 07:01

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Sperm Bankasının İlk Kurucuları

erkek karıncaların ömürleri uzun değildir.
Çiftleşmeden sonra veya iki gün içerisinde ölür Ancak ölümü göze alarak çiftleşmeye giren her erkek, öldükten yıllar sonra doğacak yavruları için sperm bırakmıştır.Peki spermler nasıl canlı olarak saklanmakta ve uzun yıllar yumurtaları dölleyerek yeni karıncalar meydana getirmektedirl Karıncalar sperm bankası kurmuş olabilirler mi? her kraliçe karınca vücudu içinde sperm bankasına sahiptir.Kraliçe, erkeğin spermlerini enjekte etmesinden sonra bunu vücudundaki çantacıkta saklar. “Spermatheca” denen organda spermler hareketsizleşir ve yıllarca bekler kraliçe, spermin üremesine izin verdiğinde, spermler hareketlenirler ve kraliçenin yumurtalıklarından aşağıya doğru yumurtayı döllemeye başlarlar
insanlar tarafından son çeyrek asırda yüksek teknolojiyle uygulanan sperm bankasını insanlardan çok önce karıncalar kullanmıştır Bu mekanizmayı, karıncalar milyonlarca yıldır kullanırlar.

İşçilerin Fedakarlığı

Kraliçe karıncanın yumurtladığı yumurtalar ve olgunlaşmamış genç karıncalar yuvanın bakım odalarında yaşarlar sıcaklık ve nem zarar verecek duruma gelirse, işçi karıncalar, yumurtaları ve genç karıncaları uygun bir ortama taşırlar. Sıcaktan faydalanmak için yumurtaları gündüz yüzeye yakın tutar, gece de yağışlı havalarda derindeki odalara götürürler. işçiler yumurtaları ve genç karıncaları soğuktan korumaya, onları rahat ettirmeye çabalarlar. Bazıları sıcak bir günde, larvaları serinletmek için yuvanın etrafında gezdirir, bazılarıda rutubeti önlemek için yuvanın duvarlarını kozalarla kaplar, ve yiyecek ararlar. her bir karınca ince bir düşünceyle hareket ederler*Larvayı serinletmek için yuvanın içinde gezdiren bir karınca, yuvanın duvarını kozalarla izole ederek ısı ayarı yapar -bu son derece modern bir izolasyondur böceklerin düşünme yetenekleri yoktur. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, küçücük bir böceğin özverisinin nedenini bulunamayacaktır. Bütün canlıların ancak Allah’ın ilhamıyla hareket edip, O’na itaat eder. ayet şöyle buyurur Göklerde ve yerdekiler, canlılar ve melekler Allah’a secde ederler büyüklük taslamazlar. Rablerinden korkarlar ve emrolunduklarını yaparlar. (Nahl Suresi)

Karıncalar Ve Koku İzleri

İz iletişimi ve koku takibi, karıncalarda çok kullanılır karınca, ölü bir böceği taşır ve sürüklerken genişlik ve ağırlığını fark ederse, havaya zehirli bir koku salgılar.yuva arkadaşları kokuyu algılar ve kokuya gelirler.Kurbanın etrafında karınca birikince, onu yuvaya taşırlar.Ateş karıncaları besin için yuvayı terk ettiklerinde, kokuyu takip ederler, ve tek başlarına araştırma yaparlar.Besin kaynağını bulan karınca davranışlarıyla belli eder.Ateş karıncası besini keşfettiğinde yuvasına döner.Vücudu zemine yakındır.iğnesini çıkarır ve iğnenin ucu, kalem gibi zemine değer. Ve besine ilerleyen bir iz bırakılır

SONUÇ

Karıncalar, Allah’ın yaratma sanatına örnektir bunun gibi yüzlerce örnek vardır. sayısız örneklerin herbiri, insanları tefekküre sevketmek için yeterlidir.yeryüzünün her yerinden hayat fışkırmaktadır.Rahman olan Allah’ın küçücük karıncalarda meydana getirdiği son derece sistemli ve kapsamlı hayat, her milimetrekarede ve canlıda Tek hücreliler, böcekler, vahşi hayvanlar, bitkiler, karıncalar kusursuzca yaratılmıştır.
yaratılış harikaları, insanların günlük hayatta akıllarına dahi getirmedikleri ve görüp geçtikleri mucizelerdir.modern toplumun insan gözüne çektiği pusu dağıtmalıyız.Amacımız, yalnızca maddi menfaat para-ev-iş olmamalı kafa yormayan ufku daralıp Allah’ı unutan insanlara O’nu hatırlatmak, O’nu ananlara ise tefekkür sunmalıyız

İnsanın kurtuluşu, yaratılış mucizelerini incelemekten ve mucizelerin sahibini tanımaktan geçer. Allah, yegane yol göstericimiz Kuran`da, şöyle buyurmaktadır Yeri nasıl döşeyip yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık göz alıcı ve iç açıcı çiftten bitirdik onlar içten Allah’a yönelen her kul için hikmetle bakan bir iç göz ve bir zikirdir.
Amacımız, anlatılan ve okunanların“hikmetle bakan bir iç göz ve bir zikir” hükmüne geçmesidir. okuyana düşen, okuduktan sonra Allah’ın varlığının ve gücünü düşünmesi ve hayatını bu gerçeğe uygun düzenlemesidir.Allah tüm yarattıklarını O’nu bilip tanımamız için yaratmıştır. O’ndan yüz çevirenler ise, büyük bir cezayı hak etmiş olurlar.

murataltug1985 05-03-2018 07:02

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Dedektör Sivrisineğin Uzun Yolculuğu...

*Yumurtadan çıkan sivrisinek yavrularının, küçük bir su birikintisine ihtiyaçları vardır.Bu, çamurlu yağmur suyu, bataklık, çeltik, havuz suyu olabilir.Ancak durgun sular sivrisineklerin tercih sebebidir.bu sular, oksijence zengindirler.
Sivrisinek yumurtaları suda gelişir, bazı şartlar sağlanmalıdır Yumurtadan çıkan larva, yetişkin bir sinek oluncaya kadar farklı evrelerden geçer. Her evrede yavru sineğin farklı ihtiyaçları vardır. Kuraklık ve aşırı sıcak yumurta gelişimini engelleyebilir. anne sivrisinek yavruları için ortam bulmak zorundadır. Peki, sivrisinek en uygun yeri nasıl bulacaktır.Bakarak mı, koklayarak mı, tahmin ederek mi, yoksa tesadüfler sonucunda mı?
*Sivrisinek küçük adımlarıyla, yumurtaları için en uygun yeri aramasının zorluğunu anlatabilmek için bir örnek verelim; kendinizi tepecikler, ağaçlar ve çukurlarla dolu bir alanda düşünün, yardımcı aletiniz olmadan,sıcak ve güneşte yürümenin yorucu olacağını tahmin edersiniz.
sivrisinek için de uygun bir yer bulmak böylesine zordur.onun ihtiyacı düşünülmüştür en mükemmel sistemle donatılmıştır. yumurtalarını bırakacağı yeri buluverir: Karnının altındaki alıcı sayesinde, toprağın nem ve sıcaklığını yumurtaya uygunluğunu tespit eder. En uygun toprağı santim santim, tarar.10 mm.`lik bir canlının toprağın nemini ve sıcaklığını ölçmesini düşünelim... Toprağı araştırmak zahmetlidir

*Toprağın ölçülmesi, toprağın belirlenmesi için bu işi için özel aletlerden faydalanılır. dedektörler kullanılır, toprağa sondaj yapılıp toprak laboratuvarda incelenir. neyin, ne olduğu bilinmeden sağlıklı bir sonuç zordur. hatanın telafisi güçtür emek , zaman ve para kaybıdır
Sivrisinek kesin netice için toprağı tarar bilgi alır, ve karar verir. , yalnızca 10 mm lik küçücük bir canlı Karnının altındaki küçük alıcısıyla toprağı adımlar ve tek düşüncesi yumurtalarına uygun bir yer bulmaktır sivrisinek yumurtanın ihtiyaçlarını nereden bilmektedir.Sivrisineğin ısı değişiminden haberi yoktur.*Karıncalar nemi, ve topraktaki su miktarını bilmez.Protein ve enzimin ne demek olduğunu, hangi şartlarda yumurtanın gelişimini sivrisineğin bildiğini, düşünmek akıl karı değildir.
Sivrisinekye düşünme yeteneği yoktur peki bu böcek hangi bilgi sayesinde, özel bir amaçla hareket eder? Sivrisinek teknik donanımıyla: Isı ve nemi en hassas biçimde ölçer ve bu doğuştan yerleştirilmiş bir organdır Peki sivrisinek bu alete nasıl sahip oldu? Acaba yavrularının ihtiyacını tespit edip vücuduna dedektör" mü ekledi ve vücudunda değişiklikler mi yaptı?Yoksa "evrimle tesadüfen, sivrisineğin vücuduna organ mı eklendi ne kadar garip mantıksız ve, şuursuzca tesadüflere dayalı evrim teorisinin görüşü budur. *Evrim teorisine göre canlılar tesadüf sonucu çıkmıştır.Oysaki tesadüfü geçersiz kılan yüzlerce soru vardır. Sivrisinek organı hangi amaç için, kullanacağını nasıl öğrenmiştir? evrim teorisi mantıksız ve anlamsızdır Sivrisineğin vücuduna özel parça yerleştiremez bu parçayı sonraki nesle aktaramaz Ortada kusursuz bir uyum vardır ve bu uyum yalnızca sivrisineğin hayatında değil, bütün canlılarda ve doğanın her köşesinde görülür.

YUMURTA DÖNEMİ

*İnsanlar gerçekleştiremediği imkansız olayları hayvanlar şaşırtıcı bir rahatlıkla yapabilir. Örneğin insan gebeliği uzatamaz ama sivrisinek bunu yapabilir sivrisinekler, üçüncü yağmurdan sonra yumurtlarlar. Ve sivrisinek nesli koruma altına alınır Sivrisineklerin yumurtalarını geciktirmelerinin önemli nedeni İlk yağmur zemini nemi ve yerüstü su birikintileri kısa zamanda kuruyabilir ve, larvaların kuru yerde kalma, gelişememe tehlikesi sözkonusu olabilir. Ancak sivrisinek bunu bilir ve akıllıca davranır. daha sonraki yağmurları bekler.peki Sivrisinek ilk yağmurda topraktaki nemi ve su birikintilerinin zamanda kuruyacağını nereden bilmektedir?
*Sivrisinek buharlaşma etkisinden haberdardır toprağın içindeki su buharlaşabilir, diye düşünmesi gerekir. Sivrisinek bu bilgiyi tecrübe ile elde edemez çünkü yağış mevsimini göremeden ölecektir. Karar vermek için tek bir şansı vardır mutlaka eğitim görmüş olması gerekir. Fakat bir kaç hafta önce dünyaya gelmiştir ve eğitim görmesi mümkün değildir. ve sivrisineklerin
öğrenmek gibi kabiliyetleri yoktur. Ancak nasıl olurda sivrisinek son derece doğru ve ileri görüşlü bir karar verir. Ve doğacak sivrisineklerin hayatlarını kurtarır. Bilgi diğer nesillere nasıl aktarılır? yeni doğmuş bir insan insanın eğitilmesi yıllar sürer. İnsan Bildiği herşeyi doğumdan sonra tecrübe ve eğitim ile elde eder. Ancak ömrü birkaç hafta olan dişi sivrisinek, ihtiyacı olan bilgiye doğuştan sahiptir. bu bilgiyi ona kim vermiştir?
*Sivrisinek kimin emriyle hareket etmektedir?
sivrisinek, bütün canlılar gibi göklerin ve yerin Rabbi`nin ilhamıyla hareket etmektedir. sivrisinekler, en büyük hükümdarı, ve bu yazıyı okuyan Allah`ın kontrolü altındadır. Kuran ayeti şöyle buyurur Ben Rabbim, olan Allah`a tevekkül ettim. O`nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak Rabbim,
doğru yol üzerinedir ve dosdoğru olanı korumaktadır.(Hud, 56)

murataltug1985 05-05-2018 18:04

Kaynak hurma.com Mucizevi Meyve Hurma

*Meyveler yeryüzü sofrasının mucizevi gıdalardır. bunlar içinde bir tanesi vardır ki; içermiş olduğu bileşenler, gıda ve şifa olması, insanoğluna benzerliği, yetişme şartları ve nice özellikleri ile ayrı bir yere sahiptir. Bu meyve çölde yetişen mucize 'HURMA' dır.Hurma çok faydalıdır hayatın devamı için gerekli her şey mevcuttur. yağ, protein, karbonhidrat, vitamin, mineral vs. hurmada fazlasıyla mevcuttur. Bu sebepten insan sadece hurmayla hayatını devam ettirebilir. Sadece bu özelliği bile hurmanın mucizevi bir meyve olduğunu kanıtlar Efendimiz (asm) döneminde insanlar yiyecek bulamazdı. Sadece hurma yer su içer ve hasta olmazdı. *Sahabi Hz. Aişe validemize*"evinizde ne yer ne içerdiniz"*diye sormuş. Aişe validemiz de şu ibretlik cevabı vermiş;*"Evimizde bazen üç ay ateş yanmazdı, hurma yiyip su içerdik buyurmuştur*Efendimizin hanesinde, aylarca sadece hurma ile hayat devam ettiriliyordu Efendimiz hurmanın doyuruculuğunu anlatmak için Ya Aişe evinde hurma olmayanlar açtırlar buyurmuştur. Bu sözü iki veya üç defa tekrarlamıştır. Hurma sütle tüketildiğinde daha etkili ve faydalıdır. Efendimiz hurma ile süte "atyabân" derdi yani "iki en güzel şey" demektir.*
Yüzyıllardır gıda ve tıbbi amaçla kullanılan hurma ayet ve Hadislere konu olmuştur.

*Kur'an-ı Kerim'de;*yağmurun sayesinde sizin yararınıza hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik. sizin için birçok meyveler vardır ve siz onlardan yersiniz."*(Muminun Suresi)*"Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır."(Rahman Suresi)*"Biz yeryüzünde nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve pınarlar fışkırttık"(Yasin Suresi)*gibi birçok ayet-i kerime mevcuttur.Çağımızın hastalıklarından kanser, kalp ve damar hastalıkları, kolesterol, kısırlık, stres*gibi rahatsızlıkları hurma önler ve tedavi eder
insan sadece hurma yiyerek hayatını devam ettirebilir.*Başka hiçbir gıdada bu yoktur.
Hurma ağacı insana en çok benzeyen bitkidir.*Erkekliği ve dişiliği, döllenme ve meyve vermesi, ortalama ömrü, ile insana benzer
*Hurma çölde yetişir.tepesi güneşten kökü sudan ayrılmamalıdır.*Bu durum 'Ayağı cennette, başı cehennemde olmalıdır' diye tabir edilir. ülkemizin en sıcak bölgelerinde bile hurma üretilemez Susuzluğa ancak bir insanın dayanabileceği kadar dayanır. Hurma birçok hastalığı önler.*Ayrıca*tedavi ve*diyet*amaçlı kullanılır.Hurma Kanserden korur.
Kalp ve damar rahatsızlıklarını damar sertliğini önler. Kolestrole engel olur. enerji deposudur.
Doğum öncesi ve sonrasında doğumun kolay olması ve kaybedilen enerjinin temini açısından faydası büyüktür.Kansızlığın ilacıdır, kan yapar, kanamaları durdurur.Kemik erimesine faydalıdır.
karındaki asalakları zayıflatır, azaltır ve öldürür.
*İshal veya kusmaya iyi gelir vitaminleri ile sinir hücrelerini besler, stres ve yorgunluğu giderir. sakinleştirici özelliğiyle yaramaz ve hareketli çocuklara sabah aç karnına iki adet hurma yedirmek faydalıdır Hurma A vitamini vardır gece körlüğü ve göz zafiyetlerini yok eder. İkinci Dünya Savaşında gece hücumu yapacak Amerikan pilotlarına hedefi görebilmeleri için hurma yedirmişlerdir. Göz sinirlerini kuvvetlendirir

murataltug1985 05-05-2018 18:05

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Zor Günlerden Sağ çıkmak…

*Sivrisinekler, yumurtalarını yaz ve sonbaharda bırakır. ısı sivrisinek larvalarının gelimesi için önemlidir Isı belirli bir dereceye ulaştığında gelişme hızlanır gelişme yavaşlarsa larva ölür.
yumurtalar, kuraklık ve soğuğa dayanıklıdırlar. çatlamadan, yağmurları ve sıcağı bekleyebilir
yumurta çatlamaz Süresi dolmuş olmasına rağmen çatlamayan ve bekleyen bir yumurtanın gelişmesi durur. Bu bir ölüm değildir, sadece şartlar iyileşene kadar alınmış bir tedbirdir. yumurta evresinde görülen bu gecikme hareketine "diapoz" denir. yumurta bozulmadan yıllarca varlığını sürdürür. yumurtada ısı-nem sigortası bulunmaktadır. Şartlar uygun olduğunda sigorta devreye girer ve gelişim durur. *Sivrisinek embriyosunda bir program vardır Bu program embriyonun anne karnındaki gelişim programıdır bilgisayar programına benzer. Program hücre çekirdeğindeki DNA molekülüne yazılmıştır. sivrisinekle insan veya bir fille papağan arasındaki fark hücre farkından doğar. Yeni döllenmiş hayvan hücresi veya insan hücresinde ilk bakışta fark gözükmez. her hücre, içindeki programa sadık kalarak bölünür ve sivrisinek çıkar.Ancak burada aydınlatılması gereken bir nokta bu programı yazan programlayıcı akıl kimdir En basit bilgisayar bilgilerinin bile tesadüf sonucu var olduğunu iddia etmek akıl dışıdır Peki en gelişmiş bilgisayardan üstün olan ve insan aklının çözemediği embriyoloji programının tesadüflerle meydana geldiğini iddia etmek ne kadar mantıklıdır?

*Evrimciler açıklayamaz ve konuyu evrimsel mucize kelimesiyle geçiştirirler Oysaki mucize doğaüstü olaylardır. Evrim varlıkları doğanın bugünkü haline getirdiğini iddia eder. Ancak Doğa doğaüstü birşey gerçekleştiremeyeceğinden evrim olamaz. evrim teorisi çürüktür. sivrisinek yumurtası gelişmesini durdurup uygun ortamı bekler. Bu sivrisinek neslinin devamını sağlar. çöl sivrisinekleri 1-2 yıl sonra bile çatlayabilen kalın kabuklu yumurtalar bırakır. yumurtalar seneler sonra çatlar ve larvalar gelişme evrelerini tamamlarlar. dünyanın her yerinde sivrisineklere rastlarız; eksi 60 derecede maden ocaklarında susuz çöllerde... *İzlanda`nın kuzeyinde, Kutup Dairesinde "Sivrisinek Gölü" bulunur. Buz göllerinin içinde donmuş larvalar, buzların çözülmesiyle olağanüstü hiçbir şey yokmuş, ve aylardır buz altında donmuş olan kendileri değilmişçesine yumurtalardan çıkarlar. Gelişmelerine devam ederek erişkin sivrisineklere dönüşürler.

Cansimidi Yumurtalar

Sıtma mikrobu taşıyan sivrisinek Anopheles`in yumurtaları, suya batmayı engelleyecek ve suda kalmayı sağlayacak özel bir yapıya sahiptir Yumurta kabuğunun dışındaki hava odacıkları ve yumurtayı saran yüzme kenarları yumurtayı su üstünde tutar. Yüzme kenarları suyun yüzey gerilimini artırır ve yumurtanın batmamasını sağlar.Yüzey gerilimi suyun yüzeyindeki güçtür. küçük canlılar bu gücü aşamazlar. olumsuz bir durum değildir çünkü bu sayede böcekler suyun üzerinde yürürler. böcekler bacaklarındaki destek yapıları ve ayaklardaki tüycükler, ayağındaki yağlı salgılar sayesinde suda hareket edebilirler.
Anopheles sivrisineğinin yumurtalarındaki hava odacıkları ve yüzme kenarları yüzey gerilimi kanunundan en yüksek verimle yararlanacak biçimdedir. *Ancak yumurtaların içindeki larvaların, ve anne sivrisineğin, yüzey gerilim kuvvetinden ve haberleri yoktur. Ve bu özellik zaman içinde kazanılmaz Eğer bu yapı ortaya çıkmazsa, Anopheles`in yumurtaları suya batar ve sivrisineğin nesli tükenir. Ancak bu durum söz konusu olmaz. Çünkü Anopheles sivrisineği ve diğer canlıların varlıklarını sürdürmeleri için ihtiyaçları olan en uygun tasarım, Allah tarafından yapılmıştır.

murataltug1985 05-05-2018 18:05

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Marangoz Sivrisinek

*Cylindrotoma Sivrisineği", yumurtalarını bırakmak için ilginç ve zor bir yöntem kullanır. yumurtalarını bir bitkiye yerleştirir. Ancak bir böcek, bitki dokularını kesemez. sivrisineğin kalın bir ağacı kesmesi imkansızdır. Peki ne yapar?
Sivrisinekin yaratılıştan verilen özellikleri vardır Başının üzerinde testere görevi gören kesici organla, bitki dokularını keser. Ve bitkilerin içine yumurtalarını iter. Bazen bir yaprakta 70 yumurtaya rastlanabilir. Peki Rastgele bir yer varken, zahmetli bir şekilde, üstelik zorlu bir yeri niçin yumurta bırakmak için seçmiştir. Tek amacı yemek ve yaşamak olan bir böcek niçin kendisini zora sokar zahmetli bir işe kalkışır?
zorluklardan hoşlandığı için mi böyle yapar?
*Neden diğer türlerde değil de tek bu sivrisineklerin başında kesici organ vardır Bu organı bir alet gibi kullanma bilgisi, sineğe kim tarafından verilmiştir?Yumurtayı güvenliğe almak için bitki dokularını kesmeyi sivrisinek nasıl akıl etmiştir?Tüm Sivrisinekler, yaptığı işi yapabilmesini sağlayacak özel bir dizayn ile ve programla" birlikte yaratılmıştır.

Bambu Sivrisineği

"*Leicester sivrisineği" yumurtayı bambu saplarının deliklerine bırakır. Bambu saplarının içi güvenlidir ve larvaların ihtiyaçlarına da cevap verir
Sivrisinek yumurta bırakırken akılcı bir yol izler. Leicester arka bacaklarını bambu deliklerindeki birikmiş suya sokar, yumurtalar suya düşer ve gelişimlerini sürdürür İlk yağmurla yumurtalar kuluçkaya girer. 2-3 gün içinde kuluçka dönemi biter ve kurtçuklar çıkar. Yumurtanın içinden bir dakika içinde olur. Bir dakika içinde bütün kurtlar suda gezmeye başlar. Her şeyi yer ve müthiş bir süratle büyürler. Acaba bunu sivrisinek ataları, yavrular için en güvenli ortamın bambu sapları olduğunu tespit mi etmişlerdir? Sonra da bunu nesilden nesile, mi ulaştırılmışlardır? *Bu sorular vicdanlı bir insanı yaratılışa götürür. Dünyanın herhangi bir köşesindeki bir bambu sapının içindeki bir su birikintisinde, bilmediğimiz, aklımıza dahi gelmeyen bir hayat vardır bu hayat son derece ustaca yaratılmıştır. İnsana düşen yaratışı görmek ve bunları yaratan Allah`ın gücünü takdir etmektir. Kuran`a göre; Allah`ın yağdırdığı ve yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında düşünen bir topluluk için ayetler ve deliller vardır.

LARVA DÖNEMİ

*Yumurtadan çıkan yavru sivrisinek, Yaklaşık 1-1,5 mm. uzunluğundadır larvanın vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere 3 bölümdür. Başı ovaldir görünümdedir iki yanında birleşik gözler ve kısa bir anten mevcuttur. Ancak larva, erişkin bir sivrisineğe dönüşünceye kadar zorlu bir yolculuk geçirir.Larva su altında yaşar Sürekli yedikleriyle bir haftada 6-7 kat büyürler. Bu dönem sivrisineğin büyüdüğü tek dönemdir. Larva acıkır, yemek yer ve büyür.Larvanın nefes alabilmesi için suda boğulmadan asılı durması gerekir. Peki beslenmesi gereken sivrisinek, suyun üzerinde asılı dururken yemeğe nasıl ulaşacaktır? Bunun için özel bir yöntem gerekir, ancak bu canlı düşünüp geliştiremez yalnızca bir buçuk milimetre büyüklüğünde bir larvadır. *larva sivrisineğinin acilen beslenmesi gerekir yoksa ölecektir.Larva zorunlu durumlarda suya dalabilir. Ancak uzun süremez çünkü nefes almak için tekrar su yüzeyine dönmek zorundadır.Larvanın başaşağı su içinde dururken yemek yemesi için, doğuştan verilmiş çok önemli bir mekanizma vardır. Avına gidemeyen larva, suyu hareketlendirerek avını ayağına getirir. Ağzındaki ince tüylü fırçayı hızlıca sallayarak suda akıntı yaratır. sudaki bakteriler, larvanın ağzına gelirler. Larva fırçaya takılan bakterileri yer. Bir sivrisinek larvası günde 1000 cm3 suyu süzebilir. larvanın ağzındaki fırça, hayvanın beslenmesi için yaratılmıştır Larvanın sahip olduğu sistemle boğulmadan besinine ulaşır küçük bir larva bile Allah`ın "rızık veren" Rezzak sıfatının koruması altındadır Kuran bu gerçeğe şöyle dikkat çekmektedir Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir. (Ankebut, )

murataltug1985 05-05-2018 18:06

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Yanıbaşındaki Düşman

Tüm sivrisinek larvaları sakin canlılar değildir Bazıları yırtıcıdır. kimi larva türleri yiyecek bulamadıklarında birbirlerini yerler. Bu yüzden larvalar için temiz su değil, bakterice zengin kirli su daha uygundur. larvaların olduğu temiz sularda, yalnızca birkaç tane larva hayatta kalır.
Ancak anne sivrisinek bunu bilir ve yumurtalarını bırakmak için daha kirli suları seçer! Kirli sularda, yumurtalardan yaklaşık 100 tane sağlam larva çıkar.Burada sivrisineğin seçimi söz konusudur. Sivrisinek temiz ve kirli sudan kirli suyu seçer
Acaba sivrisinek, bunu düşünerek mi yoksa gözlemleyerek mi bulmuştur. sivrisinek bunu yapamaz. Sivrisineğin tecrübe kazanması, karar vermesi ve gelecek nesillere aktarması söz konusu değildir.

Su Yüzüne Çıkmadan Nasıl Nefes Alınır?

Mansonya türü sivrisineğinin larvası, soluk almak için su yüzeyine çıkmaz. akıllı ve zor bir yöntem izler. Su altındaki oksijen, suda çözünmüştür bütün canlılar ve dokularında bu oksijen biriktirirler.
Mansonya larvası bitkideki bu paketlenmiş" oksijeni kullanır. Larvada, su bitkilerinin köklerini ve dokusunu delmeye ve içlerindeki havayı çekmeye yarayan testere biçimli organ vardır. oksijen ihtiyacını rahatlıkla karşılayıp su altında sürekli olarak kalabilirler Burada büyük bir dizayn vardır Su yüzeyine çıkmayan mansonya larvasınında, bitki köklerini delmek ve bu kökldeki havayı çekmek için herşey vardır. larva, vücudundaki bu "alet"leri bilir. Larva oksijene ihtiyacı olduğunu oksijenin bitkilerde olduğunu da bilmektedir. Yalnızca 1.5 mm.lik ve dünyaya yeni gelmiş bir larva nasıl olup da bütün bunları bildiğini evrimciler cevaplayamaz

Başaşağı Nefes Almak

*Larva gelişme döneminde sürekli yemek yer. Ve ağzı sürekli suyun içinde olmalı ve başaşağı durmalıdır. larvanın ikinci temel ihtiyacı nefes almaktır. Peki yemek yemek ve başaşağı nefes almayı— aynı anda nasıl yapacaktır?
İnsanlar suyun içinde nefes alırken özel aletlerden tüp ve şnorkelden yararlanırlar. Sivrisinek larvası doğuştan bir dalış teçhizatına sahiptir. Suyun içinde başaşağı dururken, arka tarafındaki solunum borularıyla nefes alır. Kimi larvalar suya paralel durur ve karınlarındaki solunum deliğini kullanırlar. Bu sistemler şnorkel ve hava pompalarının benzeridir. Eğer ortada akılcı bir dizayn varsa, mutlaka onu yaratan bir akıl vardır. Bu akıl, "alemlerin Rabbi", en küçükten en büyüğe kadar tüm dünyaların, boyutların hakimi, eğiticisi ve düzenleyicisi olan Allahtır *Allah yarattığı varlıklarda sanatını tecelli ettirerek insanlara varlığının delillerini gösterir. Bu sanat _ her yerde varlığını gösterir. Bakara Suresi 26. ayetinde, tek başına bir sivrisinek bile, Allah`ın yaratma sanatına örnektir: Şüphesiz Allah, sivrisineği örnek vermekten çekinmez. iman edenler, bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. Oysa Allah, birçoğunu saptırır, birçoğunu hidayete erdirir. O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara)

Şnorkele Su Kaçarsa...

Sivrisinek şnorkel benzeri bir solunum borusuyla nefes alır. Ancak tehlikesi vardır. sudaki dalgalanma ve rüzgar şnorkele su kaçırırsa sivrisinek boğulur. Ancak çok özel bir tedbirle bu engellenmiştir. Şnorkellerin havayla temas eden uç kısmı özel bir yağla doğuştan kaplıdır. Bu yağ suyu iter Larva başaşağı dururken, bu yağ solunum deliklerinden içeriye su girdirtmez. Bu salgı su için yaratılmıştır. Larva sudan başka bir sıvının, salgı görevini yapamaz. Petrol şnorkelden içeri girer ve larvanın boğulur 10 milimetrelik bir larvanın, solunum borusunda özel bir yağın varolması,
Suyun şnorkelden girme riskine karşı önlem alınması. Salgının ihtiyaç duyulan yerde salgılanması.salgının her nesilde kendiliğinden varolması...tesadüflerle açıklanabilir mi?
Elbette ki hayır.tesadüfler karmaşa ve kaostur ortak bir amaca hizmet eden sistemler kaosla değil, ancak bilinçli bir dizaynla ortaya çıkar

murataltug1985 05-06-2018 22:21

Kaynak hurma.com Hurma Ağacı

*Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştu: "Mü`min,yaprağını hiç dökmeyen yeşil bir ağaca benzer." Bu, hurma ağacıdır" *Resulullah(SAV): "Allah`ın hoş bir sözü kökü sağlam, dalları göğe doğru olan Rabbinin izniyle meyve veren hoş bir ağaca benzeterek misal verdiğini görmüyor musun?" (İbrahim) ayetindeki zikredilen ağaç hurma ağacıdır" buyurdu.*Ve ayetteki kötü ağaç hanzale`ye zakkum, Ebu Cehil karpuzu mercimek ağacıdır. Ayet şöyle: "Çirkin bir sözde yerden koparılmış, hiç bir sebatı olmayan kötü bir ağaca benzer" (İbrahim).*Resulullah(SAV) hurma kütüğüne dayanarak hitapta bulunurdu.ona bir minber yaptılar, ve hutbe vermeye başladı. Hurma kütüğü Aleyhissalatu vesselam`ın kendisini terketmesiyle deve inleyişi gibi inleyip ağlamadı. Resulullah (SAV)minberden inip kütüğü meshetti. Kütük inlemeyi bırakıp sükunet buldu.

Hurma Ağacının Kısa Tarihçesi

*Hurma ağacı*insanoğlunun yetiştirdiği en eski bitkidir 8000 yıl önce Babil'in en eski yerlileri Sümerler tarafından Hint Yarımadasında yetiştirilmişdir.*eski Mısır'da da hurma olduğu ortaya çıkarılmıştır. Mısırlılar hurmaya "funu"ve "emet" demişdi. Eski Mısır'da ev tavanlarını hurma dallarıyla süslemişler kabirlerde süs olarak kullanmışlardır M.Ö.320 senesinde bir kabrin içinde mumyanın yanında hurma çekirdekleri çıkmıştır. Firavunlar hastalık için hurmaya müracaat ederdi. Eski Yahudi paraların da hurma resimleri görülmüştür. Hz.İsa (a.s)'ın doğumundan önce Kur'an-ı Kerim hurmadan bahsetmektedir. Rabbimiz Meryem suresinde Meryem validemize hurma ağacını sallamasını taze hurma yemesini tavsiye etmiş ve doğum öncesi tüm gıdasının hurma olduğuna hükmetmektedir*Irak'ta da çok eski tarihlerde hurma yetiştirilirdi Babil ehli Keldaniler ve Aşuriler hurmayı çok kullanmışdır Tarih kitapları İspanya ve Portekiz'de tarih öncesinde hurmanın ekildiğinden bahsetmektedir İspanya'ya hurma fideleri getirilip dikilmiştir. Amerika'ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılda hurma getirilmiş ve Meksikada yetiştirilmiştir.

murataltug1985 05-06-2018 22:22

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Güneş Altında ve Su içindeki sivrisinek

Sivrisinek larva ve pupa dönemini suda geçirir Su güneş ışınlarını yansıttığı için,larvanın olumsuz etkilenmesi gerekir. Oysaki larva güneşten etkilenmez. sivrisinek bunu pigmentleriyle önler pigment, tamamı ürik asit hücreler ağından oluşur. Ürik asit, şeffaf olan larva ve pupayı güneşe karşı korur ve sivrisinek güneş altında kavrulmaktan kurtulur.bu kalkan bile larvada bulunmasa, larva güneşte kavrularak ölür.Sivrisinek larvası bir hafta sürer. sürenin uzunluğu ısıya bağlıdır beslenmeyle ilgilidir. Larva büyür, deri büyümeyi engelleyecek şekilde gerginleşir. deri değişim zamanı gelmiştir ve larva pupa dönemine geçmeye hazırdır.

Yeni Beden, Yeni İhtiyaçlar, Yeni Çözümler...

*Larvadan pupaya geçiş döneminde solunum şnorkelleri kapanır. Bu, larvanın nefessiz kalmasıdır Ancak pupada iki yeni hava borusu çıkar. Ve sivrisinek, kçok özel tasarlanmış bir gelişim programıyla hayatta kalır. Larva iki yeni hava borusunu suya çıkartarak nefes alır
Pupalar, soluk almak için su yüzeyine yakın durur. Hareketleri süratlidir, beslenmeye ihtiyaçları yoktur. Pupa dönemi 4 gün içinde son bulur.
Pupa döneminin sonunda, sivrisinek esmerleşir, derisi şeffaflaşır. Ve pupanın şeffaflaşan derisi açılır ve erişkin sivrisinek sudan dışarı çıkar Bu bir ustalıktır. sivrisinek, suyun içindeki pupasından, suya değmeden çıkar. Bu şarttır, çünkü ıslanmış kanatlarla uçamaz. *Kanatlar ve bacaklar sivrisinek pupa evresindeyken gelişimini tamamlar pupanın içinde bekler Kozasından çıkmadan önce pupa nefes alarak genişler. Ve koza baş tarafından çatlar.çatlama baştan değil de, alttan başlasa sivrisinek suya çıkamazdı ve ölürdü.Çıkmaya hazırlanan sivrisinek büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Çatlayan kozanın içine giren su girerse onun sonu olacaktır. Fakat tedbir önceden alınmıştır. Kozanın baş tarafı, sivrisineğin kafasının su ile temasını engelleyecek yapışkan bir sıvıyla kaplanmıştır. sıvı suyu iten bir yapıya sahiptir. Bu pupanın baş tarafında bulunmasaydı, çatlayan koza su dolardı. Kanatları ve vücudu ıslanan sivrisinek, batardı.

*Sivrisineğin kozadan çıkarken karşılaştığı tehlikeler bununla sınırlı değildir, onu zorluklar bekler. Suyun içindeki sivrisinek Dengesi bozulunca kozayı ters çevirir. Çıkarken ıslanıp boğulur.Pupa nefes alır Esen ufak rüzgar onun suya değip ıslanmasına ve ölmesine neden olur bunun için, sivrisinek pupadan çıkmak için rüzgarsız bir anı seçer. baş ve ön ayaklarını kozadan çıkarır. Ön ayaklarını suya yaslayıp, vücudunu suyun içindeki kozadan çeker. sivrisineğin ayakları mükemmel bir tasarımla yaratılmıştır ayaklarında, suya batmayı engelleyecek bir yapı vardır.bu özellik olmasaydı, hayvan suyun üzerinde boğularak ölürdü.
Kozadan çıkan sivrisinek bir süre suyun üstünde dinlenir ve uçup gider.Artık gerçek hayata başlamıştır.*Suyun içinde yaşayan larvanın, uçmayı bilmez uçuş için gerekli kanatlar, o daha suyun içindeyken eksiksiz yaratılır suyun üzerinde durmasını sağlayacan ayakların gelişimi, sivrisinek sudayken bitmeseydi, bu onun sonu olurdu. Sivrisinek pupadan çıkınca boğulurdu.Oysa her şey hazırdır.Sivrisineğin dünyaya gelmesindeki her aşama harikadır Sivrisinek yüzlerce tehlikeden geçer. hassas dengeler ve ince ayarlarla açar.
son derece etkileyici bir dizayn vardır tek bir sivrisinek dahi Allah`ın yaratışındaki muhteşemliği gösterir Ve yine Allah bir sivrisineği örnek vermekten çekinmez" .Çünkü evrendeki her varlık gibi bu küçücük hayvan da O`nun ayetleriyle doludur.

Karın Kısmı

Sivrisinekler bir seferde 2.8 mg. kan emerler bu kendi ağırlıklarından 2.5 mg fazladır. Bu, 70 kg.`lık insanın kısa bir sürede 70 kg`ın yemek yemesine benzer Acaba bu hassas bir yapıya sahip bir böcek nasıl olup da kendi ağırlığınca kan emer
Sivrisineğin karın bölümündeki deri esnek ve saydam bir zardır. Kan çekilirken bu zar karın kısmını genişletir. Ve sivrisinek dilediği kadar kan emebilir.sivrisineğin karnındaki gerilim sensörlerinin operasyonla alınması durumunda, sivrisinek kan emmekten patlar sivrisineğin karnında kapasite kontrol sinirlerinin bulunması, yaratılıştaki üstün sanatın örneğidir.
sivrisinekler kanla beslenmez gıdasını bitki özleriyle temin eder. Erkek sivrisinek hiç kan emmez dişi sivrisinekler, yumurtlamada protein için kan emerler. Emilen kanı sindirmek 3-4 gün sürer. Bu döngü yumurtlama evresine kadar sürer.

Avın Yerini Tesbit Eden Hassas Alıcılar

Geceyarısı zifiri karanlıkta sivrisinek kolaylıkla sizi bulur. Bütün vücudunuz yorganla olsa, ancak sadece eliniz açıkta kalsa, sivrisinek anında kanı insanlar için düşünmesi tatsızda olsa bu canlılar bu harika işi nasıl başarır? Karanlıkta avını bulmasının sırrı nedir Cevap üstün bir dizayndır: Sivrisinek avı için üstün bir sistemle donatılmıştır. Bu sistem ısı, gaz, nem ve kimyasala duyarlı reseptörler içerir. sivrisinek, avını karanlıkta çok kolay tespit eder. Isıya hassas algılayıcılar askeri teknolojide de sık sık kullanılır karanlıkda etkilidir Sivrisinekte çok hassas ısı algılayıcısı vardır Tarsi" adı verilen bu organ, sivrisineğin ön ayaklarındadır vücuttaki ısı dalgalarına sivrisineği çeker ve hiç yanılmadan hedefe ulaştırır.

Isı algılayıcısı sayesinde, deri altındaki yoğun bölgeler bulunur.zifiri karanlıkta yatak odasına giren sivrisinek, uyuyanın bedenini, ve damarlarını algılar. Sivrisineği çeken diğer unsur karbondioksit gazıdır.İnsan ve hayvanların nefesindeki bu gaz, sivrisinekler için çekicidir ve avını bulmasına yarar sivrisinek Karbondioksitin etrafında döner Kandaki asit ve amonyak sivrisineği cezbeder; Nem sivrisineği çeker sivrisinek, ısı, gaz, nem ve koku dedektörleriyle yüklü bir savaş uçağıdır Avını karanlıkta göremese bile, yanılmadan bulan üstün sistemlerle donatılmıştır. 30 metreden avının tespit edebilir. Bu bir tesadüf olabilir mi protein için, dişi sivrisineğin kana ihtiyacı vardır. kurbanını bulabilmesi zorunludur.

Evrim teorisinde göre, sivrisinek algı yeteneğini zamanla kazanmıştır Ancak sivrisineğin zamanı yoktur.algılama sistemi doğuştan olmazsa sivrisinek avını bulamaz ve yumurtalar ölür.Yani zaman içinde gelişim diye bir olasılık söz konusu değildir.Sivrisinek Isı, nem, gaz ve kimyasal maddeyi algılar ve, karşı cinsi algılayacak titreşim duyargaları. Vardır 10 mm. boyundaki sivrisineğin, etkili algılama sistemleriyle donatılması, ihtiyaçlarının bilinçli bir "yaratıcı" tarafından düşünüldüğü ve doğuştan karşılandığı anlamına gelir. ihtiyaçları karşılayan sivrisineği yoktan vareden Allah`tır.Allah her canlıya rızkını verdiği gibi, rızıkla ulaşmalarını sağlayan yetenek ve donanım vermiştir. ayet, şöyle haber verir:
Yeryüzünde hiç bir canlı yoktur ki, rızkı ona ait olmasın.Onun yerini bilir. Tümü apaçık kitaptadır. (Hud, 6)

murataltug1985 05-06-2018 22:22

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Üstün Uçuş Tekniği

*Sivrisinek kanatlarını saniyede 500 defa çırpar. Bu sesi vızıltı olarak algılanır. İnsana imkansız gelen bu rakam çok hassas ölçümlerle elde edilmiştir
insanın kolları makineye bağlanarak saniyede 500 kere açılıp kapanmaya zorlansa, Kol parçalanır, lifler kopar, ve kol sakat kalır. İnsan için imkansız olan bu hareket, sivrisineğin yaşamının bir parçasıdır. mucizevi olay, sivrisineğin yaratılıştan sahip olduğu sistemlerle gerçekleşir. Öncelikle kanatlar güçlü ve dayanıklı olmalıdır ikinci koşul ise kaslara enerji sağlanmasıdır. hücrelerin Oksijen yükselmesiyle dayanıklılığı artar. İnsan vücudundaki oksijen akciğerden kana karışır kan yoluyla hücrelere ulaştırılır. Koşan insanın yorulma nedeni, hücrelere oksijenin ulaştırılamamasıdır.
*Yorulma nedeni, kas hücrelerindeki laktik asidin ortaya çıkmasıdır.asit hücreden atılmazsa yorgunluk hissedilir sivrisineklerin kanatlarını saniyede 500 defa çırpmak için, oksijene ihtiyacı vardır. sivrisineğin solunum sistemi bu ihtiyaç için yaratılmıştır. Solunum sistemi her hücreye ulaşan özel bir solunum borusundan oluşur.Bu boru dışardaki havaya bağlı olduğundan, hücreler oksijen alışverişini aracı madde olmaksızın yaparlar.Artık maddeler bu borular sayesinde hücrelerden atmosfere verilirler. sivrisinek bir dakikada binlerce kanat çırpar ve yorulmaz.
Sivrisineğin kanatlarını hızlı çırpması ona uçuş avantajı kazandırır. Dikey durumda aşağı yukarı uçabilir, ileri geri hareket eder. Sivrisinek, helikopter ve uçaktan üstün uçuş özelliklerine sahip kusursuz bir makinedir

*uçak veya helikopterin uçabilmesi için, özel rafine yakıtlar kullanılır.Oldukça pahalı olan yakıtlar, her uçuş öncesi tekrar doldurulur.Oysa sivrisinek enerjisini bitki özlerinden alır.Uçak ve helikopter her uçuşta bakımdan geçer motor parçaları yenilenir.Sivrisinek ise ömrü boyunca, sırtındaki kaslarla problemsiz uçar hava taşıtları ancak son yüzyılda geliştirilebilmiştir.Ancak teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, doğadaki uçuş teknolojisinin çok gerisindedir. hiçbir teknoloji, sivrisineğin boyutlarında ve uçuş özelliklerinde makine yapamaz.makinelerle karşılaştırdığımız bu varlık 10 milimetre büyüklüğündedir sivrinek hücrelerin biraraya gelmesiyle oluşur. Dolaşım, boşaltım ve sinir sistemleri, kalbi, gözü, algılama sistemleri, protein sentezi yapan milyonlarca hücresi vardır
*sivrisinek, uçak ya da helikopterden çok daha karmaşık bir sistem yapısına sahiptir
İnsanlar uçak ya da helikopterin nasıl meydana geldiği sorusuna, usta mühendisler ve gelişmiş fabrikalar tarafından yapıldığını söyleyerek cevap verir tesadüfi sonucunda oluştuklarının deli saçması olduğunu bilirler.Ancak aynı insanlar araçtan da üstün olan sivrisineğin, "evrimle ve tesadüfler" tarafından, hiç bir planlayıcı olmadan varolduğunu iddia etmektedirler. Çünkü bir planlayıcı olduğunu, yani Allah`ın varlığını kabul etmek, onlara "zor gelmektedir.kendilerini
aldatmışlardır .Sivrisinek yoktan varolan, bir bataklıklıkta su birikintisinde,mucizelerden sonra dünyaya gelir Teknoloji gelsin, bir canlıyı yoktan varedemez.Tek bir sinek bile yaratamaz.
*yaratmak yalnızca alemlerin Rabbine mahsustur yaratılan her varlık O`nun varlığının delilidir. Kuran`da verilen "sizin, Allah`ın dışında tapmakta olduklarınız bir araya gelseler dahi bir sinek bile yaratamazlar" (Hac) hükmü, inkarcılar için sonsuza kadar geçerlidir ve onlar büyük bir çelişki ve aldanışta olduklarını sonsuza kadar ilan edecektir.

SİVRİSİNEK MUCİZESİ

*Hayvanların yaptıkları birçok iş zekalarıyla gerçekleştiremeyecekleri ölçüde akıl, bilgi, tecrübe ve uzmanlık gerektirir. bu üstün özellik hayvanın kendisinden kaynaklanmaz Binlerce kilometre göç eden kuşların hatasız yön bulması örümceklerin mimarlık harikası ağları karınca kolonilerindeki mükemmel işbirliği binlerce arının yaptığı geometri harikası petekler buna örnektir görünmeyen bir akıl ve güç her aşamada kendini gösterir. Bu akıl ve gözle görülmese de, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın kendini kanıtlar evrimci bilim adamları dahi üstün gücün varlığını kabul ederler. akılları ileri gidemediğinden bu güce "içgüdü" adını verip konuyu kapatırlar.*Evrimciler içgüdünün sahibini kabullenmek istemediklerinden, uydurma bir ad takıp "tabiat ana" derler. Ancak Tabiat anayı tanımlayamazlar onlar Allah`tan uzaklaşırlar tabiat ana" adını taktıkları hayali bir ilah edinirler Allah`ın emri ve ilhamına içgüdü" adını takarlar. Kuran inkarcıları şöyle bildirir kendilerini kandırırlar Allah`ın varlığını ve sıfatları vicdanlarda hissedilmesine rağmen "gerçek"ten kaçıp Allah`ı inkar edenleri Kuran şöyle açıklar:Ayetlerimiz mucizelerimiz onlara, gözler önünde sergilenince dediler ki: "Bu, büyüdür."Vicdanları kabul ettiği halde zulüm ve büyüklenme dolayısıyla inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. (Neml)

*Allah varlığının sayısız delilini gözler önüne sermiştir. O sonsuz aklı ve ilmini dilediğine tecelli ettirir. Sonsuz rahmetiyle insanlara şüpheye yer kalmayacak derecede en umulmadık en aciz, beyne sahip olmayan canlılara akılalmaz işler yaptırır.kuşlardan sürüngenlere, balinadan böceğe kadar büyük küçük birçok canlı, insanları hayrete düşüren beklenmeyen hareketler sergiler insanları şaşırtırlar örümcek çelikten sağlam bir ip üretir kendini akıllı,, şuurlu gören insanoğlu aciz kalır, benzerini taklit etmeye dahi güç yetiremez.
sivrisinek dahi insanları hayrete düşüren canlılardan yalnızca biridir. bu canlılardan en sık karşılaştığımız, en değersiz gördüğümüzdür. "O halde, neden sivrisinek?" *Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, örnekten çekinmez.iman edenler, Rablerinden gelen gerçeği bilirler; inkâr edenler Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. Allah birçoğunu saptırır, birçoğunu hidayete erdirir. O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara)

murataltug1985 05-08-2018 06:40

Kaynak Dini Bilgiler Sitesi blogger.com

Ezanın Mucizesi

*yüce ve mukaddes dinimiz İslamiyet'in değerli ve mucizevi özellikler taşır 3 farklı bir okurumuz tarafından aktarılan mucizevi olayları aynen aşağıya aktarıyoruz: ezanın mucizesiyle borçlarımdan kurtuldum, şirket kurup muhtaç olmadan yaşıyorum hem de elli kişiyi yanımda çalıştırarak ekmek kapısı oluyorum.Rabb'ime şükürler olsun beni ezana mazhar kıldı, borca* sürüklenip intihar edecekken uykumda ezan okundu. Gayet tatlı ve ferahlatıcı uyandım tekrar uyudum. İlginçtir ezan kaldığı yerden devam ediyordu. kulağıma bir ses can, Allahu Teâlâ'nın sana en değerli nimetidirr, kıyma ve sabret, ezan seni kurtaracak. Yeter ki tüm kalbinle Allah'a yönel
*nasıl yapacağımı sordum* ses şunu söyledi: 'Her gün 5 vakitte ezan okununca içtenlikle ezanı oku Allah'ın sana merhametinden emin ol Allah'a tüm kalbinle yönel.uyandım, sabah ezanını okudum içimde ferahlık hasıl oldu,* huzurluydum.her şey bir rüya gibiydi borçdan kurtuldum, bereket ve bolluğa nail oldum, artık bir şirketim var ve onlarca insana iş sağladım. Beni en kötü durumdan kurtarıp önüme tnimetler seren Allah'a şükürler olsun, her ezan vaktinde, ezan ve Allahu Teâlâ'nın yüceliğini tefekkür ediyorum."

Ezanın Mucizesi Şifa Oldu, Çok Şükür

*Benim karın ağrım vardı, henüz 25 yaşındaydım bir şey olmaz diyerek doktoru ihmal ediyordum.çok şiddetli bir ağrıyla uyandım, doktor vakti gelmişti. acı gerçekle karşılaştım, kolon kanseriydim genç yaşta kolon kanseri olur mu diye doktora sordum mümkündür dedi. neler çektiğimi Allah bilir, tedaviler işe yaramıyordu eriyip bitiyordum, ümidimi kesmiş, ölümü kabullenmiştim bir gece kulağıma ezan okundu, uyandım.Dışarıda ezan sesi yoktu, tekrar uyuyunca ezan sesi duydum semavi bir ses ezan oku, ve kurtul" dedi Nasıl diye sordum, ezanın muazzam bir şifa kaynağı olduğunu ve 5 vakitte ezan oku, dedi. Uyandığımda sabah ezanı gökyüzünü doldurdu ben bir ay boyunca her vakit* ezan okudum, aynı rüyayı* gördüm.doktora gittiğimde doktor kanserin yok olduğunu tümörlerin görünmediğini belirtdi.şaşırmadım, rüyalarım gerçekçi idi llahu Teâlâ'nın beni ezanın mübarek kelimeleri hatırına kurtardı, çok şükür Yüce Allah'a, çok şükür bize ezanı nasip eden Rabb'imize."

Ezanın Psikolojik Sıkıntıları Ortadan Kaldırdı

*oğlumda ve kızımda psikolojik sıkıntılar vardı, hocalar cinlerin musallat olduğunu Doktorlar ise şizofren olduğunu dile getirdiler. Kime inanacağımı, bilmiyordum, oğlumla kızım gözlerimin önünde gidiyordu İkisi de farklı kişiler ve hiç görmediğimiz varlıklar görüyorlardı, varlıkların ölüme davet ettiklerini söylüyorlardı.* ağlıyordum. ana yüreğiydi oğlum ve kızımın gözlerimin önünde* tükenmesi beni öldürüyordu.
kahroluyordum. Kocam çöküyordu, çare bulamıyordum kocamın tanıdığı ezan okumanın şifa olacağını söyledi pek aklıma yatmamıştı.
Ama çare yoktu Oğluma ve kızıma beş vakit ezan okuttuk, oğlumla kızım ferahladı yüzlerine kan geldi. bir hafta sonra oğlumla kızımı varlıklar terk edeceklerini söylediler.oğlum ve kızımla ezan okuyoruz. Çok şükür hiçbir sıkıntımız yok Allah'a şükürler olsun iyiyiz gülüp oynuyoruz koşturup eğleniyoruz Ezanın bir mucizedir

murataltug1985 05-08-2018 06:40

Kaynak Dini Bilgiler Sitesi blogger.com

Ezan

yüce dinimiz İslâm'ın ulvi özelliklere sahiptir ezan-ı Muhammedî'nin (sav) bir iksir-i azamdır
Ezan, bildirmek, ve duyurmaktır ilan etmektir tüm Müslümanları namaza davet eden bir çağrıdır ezan, dini olarak, İslam namaz vaktinin geldiğini Müslümanlara anlatmak ve bildirmek için yapılan çağrıdır İlk ezan ünlü müezzin ve meşhur sahabe Bilal-i Habeşi tarafından 622 de bir sabah namazında, yüksek bir evin damında okunarak ezanın müjdesi tüm müminlere verilmiştir
Ezan farz namazlar için okunur. İslam dininde camideki ezan duyuluyorsa evdeki namaz için ezan okumasına gerek yoktur. kişi, ezanı duyamıyorsa evde kendisi ezan okumalıdır.cenaze namazında vitir, bayram, teravih, yağmur duası ve*“farz-ı ayn”olmayan namazlar için ezan okunmaz.

Ezan Duası Nedir, Nasıl Okunur, Anlamı Nedir?

Ezan okunup bittikten sonra sonra Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem şu* duanın şefaatine vesile olacağını haber vermiştir Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l-mîâd.Allah'ım! Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabb'i, Muhammed'e Sallallâhu Aleyhi ve Selleme fazileti ve yüksek dereceyi ver, O'nu vaadettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır."Peygamberimiz, hadis-i şerifinde şunları beyan buyurmuştur Kim ezanı işittiği zaman, ezan duası okursa kıyametde o kimseye şefaatim vacip olur." (Buhari)

Ezanın Sözleri ve Anlamı:

*Allâh-ü Ekber" Eşhedü en lâ ilâhe İllAllah" Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" "Hayye ale's-salâh"
Hayye ale'l-felâh" As-salatu hayrun mine'n nevm"
"Allâh-ü Ekber" Lâ ilâhe İllAllah" *Allah en büyüktür Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur Şahitlik ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir Haydi namaza Haydi kurtuluşa Namaz uykudan hayırlıdır Allah en büyüktür Allah'tan başka ilâh yoktur

murataltug1985 05-08-2018 06:41

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Kusursuz Bir Sıçrayış

sıçrayan örümcek avına kendisi saldırıp sıçrayarak avına ulaşır. usta bir sıçrayış yapar ki yarım metre öteden uçan böceği, sıçrayarak havada yakalar
Örümceğin sekiz bacağıyla avına çökerek kıskaçlarını ava geçirir. atlayış bitkiler arasında gerçekleşir. başarılı bir atlayış için en uygun açıyı hesaplar, avının hızını ve uçuş yönünü bilir
avını yakalayınca Örümcek ölebilir, çünkü avı için kendini boşluğa bırakmışdır. yüksek mesafeden yere çakılabilir. Ama sıçramadan önce salgıladığı ve ava yapıştırdığı iplik onu yere düşmekten kurtarır, iplik, hem kendini, hem avı taşıyabilecek kadar sağlamdır.

Kusursuz Kamuflaj Tekniği

*Karınca ile sıçrayan örümceği ayırt etmenizi sağlayacak tek özellik bacak sayılarıdır. örümcekler sekiz, karınca ise altı bacaklıdır.
Sıçrayan örümcek karıncayı kandırır sıçrayan örümcek sadece dış görünüş ile yetinmez davranışları da taklidi eder bacak farkını ortadan kaldırmak için, öndeki iki bacağını öne uzatır ve bacak tıpkı karınca antenlerine benzer bir görünüm alır. Bu örümceğin sayı saymayı bilmesi demektir.Örümcek karınca bacaklarını saymış,Aradaki farkı görünce kendi bacaklarını yok etmiş ve bacaklarına son derece şuurlu bir hareketle anten görüntüsü vermiştir.örümcek karıncadan farklı bir hayvandır ve Örümceğin karınca gibi görünmek için* bacaklarını havaya kaldırıp.karınca hareketlerini, ve yürüyüşünü taklit eder*örümcek karıncayı taklit etmek için kusursuz bir gözlem ve bu usta bir aktör gibi rol yapmalıdır.
örümcek düşünmekte, düşünürken kendisini değiştirebilbilmektedir, Bütün bunları örümcek yapamaz örümceğin düşünecek beyni yoktur. örümcek yeteneklerinin kaynağı nedir Örümceğin* kendisini karınca gibi gösterecek gözlere ihtiyacı vardır. kendi gözleri karıncanın gözleri gibi siyah, iri birer nokta şeklinde değildir.Ama örümcekte başının yanındaki iki siyah benek karıncanın gözlerine benzer.Örümceğin başındaki beneklerden haberdar olması şuurlu bir taktik geliştirmesi akılcı değildir.Öyleyse karınca ile beslenen ve karınca taklidi yapan örümceğin, sahte gözleri nasıl oluşmuştur?

Örümcek öğrenme", sayma" ve "taklit gibi yeteneklere nasıl sahip olmuştur? bu sahte gözler olmasa örümcek karıncalarca teşhis edilirdi. Karıncalar güçlü çeneleri ile örümceği öldürürlerdi.örümceğin karınca taklidi için doğuştan sahte gözlere sahiptir bu sayede kamuflajını başarıya ulaştırır örümceğin yaşamını devam ettirmesi için gerekli özelliklerden tek bir tanesinin eksikliği* ölümdür* özellikler tesadüf değildir Örümcek özelliklerine bir anda sahip Allah her canlıyı kusursuz yaratmıştır. İki milimetrelik* Phyaces`in örümceği bir pisliğe benzer. Örümcek benzerliğini kullanarak Rüzgarla savrulan bir pislik parçası taklidi yapar sabırla yavaş yavaş hedefe yaklaşır.anne örümcek hiç kuşkulanmaz. Yavrulara yaklaşan örümcek, saldırır ve yavruyu kaparak yemeyi başarır.

murataltug1985 05-08-2018 06:41

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

İpek Mucizesi

*Sizin ilahınız yalnızca Allah`tır ki, O`nun dışında ilah yoktur. Onun ilimi* herşeyi kuşatmıştır. (Taha)
Örümcek ipi kendi kalınlığındaki çelikten beş kat sağlamdır kendi uzunluğunun dört katı* esner
Örümcek ağ kurmak için vücutlarında ürettikleri iplikleri kullanır ipek hafiftir Dünyanın çevresi boyunca uzatılacak bir ipek iplik 320 gramdır
bilinen en sağlam malzeme çeliktir büyük fabrikalarda büyük tekniklerle üretilir Çelikten beş kat sağlam olan örümcek ipi ise büyük tesislerde üretilmez; bir böcekten salgılanır. Çelik ağırdır kullanım zordur.Yüksek ısıda dev fırınlarda üretilip, kalıplarda soğutularak kullanıma hazırlanır Örümcek ipi son derece hafiftir. Dev fırınlarda ve kalıplarda değil küçük bir örümceğin vücudunda üretilir.*Örümcek ipi esnektir Hem sağlam hem esnek malzeme bulmak zordur. çelik halat en sağlam malzemedir.Fakat kauçuk gibi esnek olmadıklarından deforme olurlar.Kauçuk ise deforme olmamalarına rağmen, yeterince dayanıklı ve ağır yükleri kaldıramazlar. örümcek ipliği aynı kalınlıktaki çelik telden beş kat sağlam, kauçuktan ise yüzde otuz esnektir. örümcek halatı, kopma değeri ve uzama oranı bakımından eşsiz bir malzemedir. Peki çelik ve kauçuk yüzyıllık bilgi birikimiyle yapılıyorsa, bunlardan üstün örümcek ipi hangi bilgi ile yapılıyor ve Nasıl olup da insanoğlu formülü keşfedip uygulyamıyor? Örümcek ipliğini üstün yapan nedir?

İpeğin Yapısı

*Örümceklerin yaptıkları ipek, sentetik liflerden çok güçlüdür.Bunu keşfeden bilim adamları peki örümcek bunu nasıl yapar örümceklerin ürettikleri ipek onlardan alınarak yapılamaz ipeklerin oluşumu basit değildir. Örümcek ipliklerinin hammaddesi, keratin" adlı proteindir insan saçlarında, vücut tüylerinde ve hayvan boynuzlarında bulunur.Örümcek ipliğinin hammaddesini oluşturan proteinler avların sindirilmesi ile elde edilen amino asitlerin sentezlenmesinden elde edilirler. örümcekler, ağlarını sindirerek ağ üretimi için gerekli* proteinleri üretirler. Örümceklerin kuyruklarında altı bölümden oluşan ve ipek kesesinde farklı salgılar üretilir.salgılar birleşerek, ipek iplikleri meydana getirir.*İpek Keselerinde büyük bir uyum vardır.İpek üretiminde örümceğin vücudundaki pompalar, ve basınç sistemleri kullanılır.ham ipek, musluk gibi çalışan memeciklerden lif şeklinde dışarı akıtılır.Örümcek memeciklerin püskürtme basıncını değiştirebilir.Bu işlemle sıvı keratin oluşturan molekülü değişir Valflerdeki kontrol mekanizmasıyla iplik üretilirken ipliğin çapı, direnci ve elastikiyeti değiştirilebilir.Böylece ipeğin kimyasalı değiştirilmeden ipliğe istenilen özellik kazandırılır.iplikde köklü bir değişim isteniyorsa bir başka bez kullanılmalıdır Salgılanan farklı iplikçikler arka ayakların mükemmel kullanımı sayesinde istenilen doğrultuya yönlendirilir.

*Altı farklı keseden salgılanan maddelerin karışımı önemlidir. yapışkan iplik üretilirken, yapışkanlık veren maddenin az kullanılması ağ, böcek yakalama özelliğini kaybedecektir. Çok kullanılması ise ağ kullanılabilme özelliğini azaltır. Bu ipeğin işe yaraması için, beş salgı bezi aynı dengede çalışmalıdır Bütün işlemler sonucunda her biri farklı özellikleğe sahip örümcek ipekleri ortaya çıkar. Çok sağlamdır Örümcek ipeği, Kevlar`dan kuvvetli ve elastikidir. Kevlar, insan yapımı en güçlü sentetiktir* kurşun geçirmez yeleklerin yapımında kullanılan plastik Kevlar`dan farklı olarak örümcek ipeği işlenilip tekrar tekrar kullanılabilir. Örümcek ipeği çelikten sağlam, kauçuktan esnek olan dünyanın en mükemmel malzemesidir*Dünyanın en sağlam malzemesi örümceğin gövdesinde üretilir tekstil fabrikaları, dokuma tezgahları, moleküler kimya laboratuvarları örümcek ipliğini* üretemezler* Peki örümcek bu benzersiz kimyasal yapıyı nasıl tasarlamıştır?Tasarladıktan sonra üretim için* hammaddeleri nasıl tespit etmiş, gerekli olan altı farklı maddenin üretimini nasıl gerçekleştirmiştir?Bu maddelerin karışım oranını hangi ölçüm aletleriyle tespit etmiştir?Karışımı yapacağı* kesecikleri kendisi mi dizayn etmiştir?Bu dizayndan sonra laboratuvara yapısını, kendi vücudunda kendi isteğiyle mi inşa etmiştir bu kusursuz özellikler evrimcilerin iddia ettikleri gibi tesadüflerle oluşamaz

*Örümcek vücudunda sistem üretemez. ihtiyacı olan tasarımı vücuduna yerleştiremez bu düşünce bilimsellikten ve mantıktan uzaklaşmaktır.
Her biri iplik üreten bir sistemin kendi kendine ortaya çıkması mümkün değildir.Elbette ki gökleri ve yeri yaratan Allah, örümceği muhteşem bir sistemle yaratmıştır.Allah herşeyi eksiksiz ve kusursuz yaratandır* düzen ve ölçü ayette şöyle bildirilir: O herşeyi yaratmış, düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi)

murataltug1985 05-08-2018 06:42

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Dünyanın En Amansız Tuzağı

Örümcek ağına takılan bir av için yapacak* bir şey yoktur. Kurulan tuzak ustalıkla hazırlanmıştır* kurban çırpındıkça ağ esnekliğini kaybederek, avı sarar. Kurban güçsüz düştükçe, ağ ilk haline göre sağlam ve sert bir hale gelir. Böylece örümcek, avını bitkin düşürür, kapana kıstırır* ve avını rahatça öldürür oysaki* kurban böcek ağa takıldığında* ve ağ deforme olmalı ve hayvan tuzaktan kurtulmalıdır. Fakat bunun tam tersi gerçekleşir ağ katılaşarak böceği hareketsiz bırakır. Nasıl olup da bir ağa yakalanan kurban çırpındıkça ağ daha sağlam hale gelmektedir Örümceğin yakalama ipeği havadaki nemin etkisiyle yeni bir yapıya dönüşür

Bahçe örümceğinin spirali oldukça yapışkan bir sıvıyla kaplıdır bir çift elyaf bileşiminden oluşur. yapışkan sıvı elyafların üretildiği bezlerden farklıdır Örümceğin salgı bezlerinden dışarı çıkan iplik lifleri, yapışkan madde ile ince bir film şeklinde kaplanırlar. kaplama maddesinin yapışkanlığı, glikoproteinlerden kaynaklanır.%80`i* sudan oluşmaktadır.Atmosferdeki suyu alan* sıvı küçük damlacıklara ayrılır ve damlacıklar ipin üzerinde boncuk gibi sıralanırlar. Hızlı aralıklarla ipeği büzmek ve germek, damlacıkları birer yay veya çıkrık gibi kurar ve çözer. ipi oluşturan çekirdek lifleri, üzerindeki kaplama sıvısı ile* gerilim altında kalır. çırpınan böceğin enerjisi ipin kendisi ve, ipi kaplayan proteinlerce emilir.

Çekirdek liflerinin elastikiyeti ısıya bağlıdır. Avın enerjisi ısıya çevrildiğinden entropi artar, iplik ısınır. çekirdek lifleri kuvvetlenir Avın enerjisi emilir ağa yakalanan avın çırpınışları kendi sonunu hazırlar. Avın enerjisi, ağın sağlamlaştırır Ağ, hayvanı hareketsiz bırakana kadar sertleşir. Bu özellikleri yüzünden örümcek ağı doğadaki* en acımasız tuzaktır. taşıma ipliklerinde de aynı esneklik olsa örümceğin avını ve kendini taşıması zor olurdu. taşıma iplikleri, yakalama ipliklerinin aksine başka bir kaplama maddesi ile kaplanarak suya karşı korunmuştur. taşıma ipliklerinin, yapışkan gibi esnek olması gerekli değildir. örümcek, ipliklerinin her biri farklı kaplama yapmaktadır. Peki örümcek kaplamaların fiziksel ve kimyasal etkilerini nereden bilmektedir?

Örümcekler molekülleri, kinetik enerjiyi ve ısıyı plastikleşmeye çevirecek kimyasal mekanizmayı* bilip ipek üretimi yaparlar vücudlarında yapısal değişiklik gerçekleştirip, üretim sistemleri oluştururlar örümceklerdeki mükemmel vücut tasarımı bilinçle ve doğa olayı ile oluşmaz
tüm canlıların detaylı özellikleri vardır. Tek birini incelemek canlılardaki tasarımı görmeye yeterlidir Hepsine hakim olan bir güç* vardır vücut tasarımları, ve davranışları canlıların Yaratıcı yani Allah tarafından yaratıldığını* kanıtlar. Bunu anlamak akıl ve düşünmek yeterlidir. Tüm alemlerin Rabbi Allahtır;* O doğunun batının ve herşeyin Rabbi`dir…" (Şuara Suresi)

Örümceğin İpeği ve Savunma Sanayi

Bir malzemenin sağlamlığı ve esnekliği, endüstride önemlidir. Sağlamlık ve esneklik kullanım kolaylığını artırır. Sağlamlık ve esneklikte en ideal malzeme örümcek ipliğidir. Tüm araştırmacılara rağmen ancak örümcek ipliğinin bir benzeri üretilebilmiş aynısı üretilememiştir.
Örümcek ipeği, glisin, alanin, serine* trosin" ve amino asitlerden oluşmuş bir proteindir. ipeği oluşturan moleküllerden yapay lifler üretilmiştir. karbon, oksijen, nitrojen ve hidrojen atomlarından oluşan "Kevlar" adı verilen bu ürün, yapay üretilmiş organik elyafların en gelişmişidir. Sağlamlık ve esnekliğiyle örümcek ipliğinin üstün fiziksel özelliklerine en yaklaşan yapay elyaf Kevlar elyafı olmuştur.*Kevlar, oto emniyet kemerleri ve koruyucu giysilerle insanların sağlığını korumak ve güvenliği sağlamak için kullanılır. uçak ve gemi malzemelerinde, lif optik ve elektro-mekanik kabloların üretiminde, ip ve halat sanayinde, spor aletlerinde oldukça* kullanılan* bir malzemedir.
Kevlar elyafı "poli-parafenilen* maddesinden oluşur. yapısı nedeniyle eğirilerek iplik haline getirilmeye uygundur. Dayanıklılık ve hafiflik özellikleri, ile birçok sektöründe kullanılır .
Kevlar`ın,* en önemli kullanım alanı savunma sanayidir. çelikten üretilen kurşun geçirmez yelekler, Kevlar iplikten üretilmektedir. Kevlar, darbeleri emme özelliği ile kurşunun vuruş şiddetini azaltır. Bu teknoloji açısından son derece önemli bir gelişmedir *Kevlar elyafı örümcek ipeğinin ancak üçte biri kadarlık bir darbe emme özelliğine sahiptir. Bir örümceğin ürettiği ipliğin günümüz teknolojisinde üretilememesinde düşünebilen kişilere elbette ibretler vardır. Bu Allah`ın canlıları benzersiz bir yaratılışla yarattığını gösteren delillerden biridir.

murataltug1985 05-09-2018 06:52

Ezanın ortaya çıkış hikayesi

Hicretten hemen sonra *Mescid-i Nebevi dediğimiz efendimizin kabrinin bulunduğu mescid inşa edilmiş ve namaz*cemaatle*kılınmıştır. Namaz vakitlerinde Hz. Bilal hayya alesalah” yani *"Haydi namaza" diyerek sahabeleri namaza çağırırdı.
Peygamberimiz sahabeleriyle namaz çağrısı hakkında istişare yaptı. Herkes farklı *önerilerde bulundu. Kimi;*namaz*vakitlerinin boru çalınarak, ateş yakılarak, çan çalınarak veya yüksek yere bayrak dikilerek haber verilmesini teklif etti Peygamberimiz, teklifler başka millet ve dinlere ait olmasını uygun görmedi ve. Topluluk dağıldı.
Hz. Abdullah Zeyd,*rüyasında*namaza insan sesi ile çağırıldığını gördü ve Peygambere anlattı. Peygamberimiz beğendi ve* Bilal'e öğret; çünkü onun sesi güzeldir." buyurdu.Hz. Bilal, Medine'nin en yüksek yerinde ezanı okudu.

murataltug1985 05-09-2018 06:53

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Örümcek ağları

*Örümcek iplikleri tıpta cerrahi operasyonlarda, tendon ve eklem müdahalelerinde ameliyat ipliği olarak kullanılır Üç boyutlu ağ iki boyutlu ağlara göre daha karmaşıktır Ağ bir düzlem değil, karmaşık üç boyutlu bir yapıdadır. yayılmış yumak yığınları görünümündedir. ağın denetlenmesi, iki boyutlu ağlara göre daha zordur. küçük böcekler ve parazitler ağa yakalanıyorsa, örümceğin işi zorlaşır. örümcek, ağını kimsesiz* bir bölgeye kurar
Bu örümceklerden biri kara dul örümceğidir. Üstün mimarisiyle örümcek ağının içinde, mekanik bir tuzak vardır. tuzak yoğun ve yapışkan bir ağ alanı içerir. ağ topu, yere güçsüz iplikçiklerle bağlanır. Kımıldayan böcek ağa yapışır, iplikçik kopar, yer ile bağlantı kesilir.örümcek tuzağı yukarı, üç çekerek, hareketsiz kalan* avını öldürür. *Üç boyutlu ağ tuzağında çok açık bir akıl gösterisi vardır. Mekanik tuzak veya üç boyutlu ağlarda avın hızını kesmek için kullanılan yöntem aynıdır. Çok sayıdabzayıf iplik örülmüştür. Böceğin takılmasıyla* iplikler kopar.* avın enerjisi bu ipliklerin koparılması için harcanmıştır, böceğin hızı kesilir. iplikler böceği kıskıvrak yakalar.Örümcek kusursuz çalışan ağını evrim süreci ve kendi çabasıyla öğrenemez Örümcekler yeryüzündeki tüm canlılar gibi Allah`ın emriyle hareket ederler. Rahman ve Rahim olan Allah'a teslim olmuşuzdur "… göklerde ve yerde her ne varsa istese de istemese de- O`na teslim olmuştur ve O`na döndürülmektedirler." (Al-i İmran Suresi, 83) ayetiyle bunu haber vermiştir.

Örümcek Ağlarıyla* Hazırlanan Tasarımlar

*Endüstriyel tasarımlarda doğadan yararlanılır doğadaki tasarım kusursuzdur. Enerji tasarrufu, estetik, işlevsellik, manevra ve bir tasarımda olması gereken tüm özellikler doğada eksiksiz mevcuttur. İnsan becerisi ve asırlık süren bir bilgi birikimiyle çıkan tasarımlar, doğadaki benzerlerinin birer taklididir Örümceklerin ağları mühendislik harikalarıdır örümcekler ağlarını, çayırdaki otlar üzerine yayılmış çarşaf görünümü verecek şekilde yatay kurarlar. Dikey otları ağ üzerinde dağıtırlar
Bu yöntem insanlarca taklit edilmiştir. Günümüz modern Münih Olimpiyat Stadı ve Cidde Havaalanı örümcek türlerinin ağları örnek alınarak inşa edilmiştir. İnsanlarca taklit yöntemiyle üretilmiş ağ tasarımını örümcekler dünya üzerinde ortaya çıktıkları andan itibaren kullanmaktadırlar.
*Örümcek ağlarında mühendislik bilgisi gerekmektedir. Oysa örümcekler yapı statiği,ve mimari tasarımı bilmezler, eğitimleri yoktur. Tüm canlılar gibi kendilerine doğuştan, Allah tarafından ilham edilmiş vahiyle hareket etmektedirler. Ürettikleri mimari harikalarının tek nedeni budur. Allah ayetinde tüm canlıların Kendi denetiminde olduğunu şöyle bildirmektedir: İşte Rabbiniz Allah budur. O`ndan başka ilah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır, O`na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. (En`am Suresi)

Mükemmel Yaratılış Örneği

Örümcekler mekanik tuzaklar kuran, suyun dibine yuva yapan, ağdan kementlerle avlanan, kimyasal zehirler püskürten, kendi boyunun yüzlerce misli yükseklikten bir iple atlayan, vücudunda çelikten sağlam ipler üreten, avlanmak için kamuflaj yapabilen bir ölüm makinesi, mimarlık harikası ağlar kuran birer "mühendistir* Örümceklerin vücut yapılarında birçok mucize vardır örümcek vücudunda, dokuma fabrikası gibi çalışan taraklar, kimyevi laboratuvarlar, çok güçlü sindirim salgıları* en hassas titreşimleri hisseden algılayıcılar, zehir enjeksiyonu yapan kıskaçlar ve bunlar gibi yaratılışa delil birçok özellik vardır. örümcek tek başına evrim teorisine meydan okur ve onu çürüten önemli bir delildir.

Üstün Algılama Yeteneği:

*Sıçrayan örümcekler dışındaki, örümceklerin görme duyuları zayıftır, kısa mesafeleri algılayabilirler. Bir avcı için büyük bir zaaftır ancak bu durum, örümcekteki hassas erken uyarı sistemi ile ortadan kalkar örümcek Vücutu, titreşimlere karşı çok hassas tüylerle kaplıdır. tüyler sinir ucuna bağlanır. Dokunma ses ve koku titreşimleriyle kıllar uyarılır. Tüyler titreşimleri sinir uçlarına aktarır. Sinirler uyarıları beyne iletir. Ve örümcekler en küçük titreşimden haberdar olurlar. Örümcekler hareketsiz avı algılayamaz canlı böceklerin titreşimlerini çözerek, böcekleri saptayabilirler. örümcek böceğin yerinden emin olmak için ayakları ile* ağı sallar.ve avını tespit eder
Örümcek bacakları, algılayıcı kılların en yoğun olduğu organlardır. *Örümceğin algılayıcı kıllarının içleri boş, yapıları* serttir. Kaynağı bir metre uzaklıktaki düşük şiddetteki sesin titreşimleri bile algılanabilir. Örümcek bacak kıllarında ısıya hassas algılayıcı sistemler vardır. vücut derilerinde, içlerinde hassas sinir uçları bulunan yarıklar bulunur. Bütün bu özelliklerle örümcekler yakında meydana gelen her hareketi, derilerinde gerçekleşiyormuş ve dokunabiliyormuş gibi* hissederler. *Örümceği bacağı koptuğunda, çıkar. Öncekine oranla kısa olur. Örümcek yere değmeyen bu bacağı yürürken kullanmaz. örümcek, toplam ayak mevcudunun yarısından yoksun olduğunda dört ayakla- çok rahat yürür* bacağın çıkmasının tek sebebi, bacağın üzerinde bulunan algılayıcı kıllara örümceğin duyduğu ihtiyaçtır.*Örümcek ağlarındaki titreşimi algılama yeteneği* hassastır ağdaki titreşimden ağa takılanın av mı yoksa çiftleşmeye gelen erkek örümcek mi olduğunu ayırt edebilirler. Ağlar esnek yapılarına rağmen titreşimi iletir* titreşim şiddetini artırır Küçük bir ses dalgasından ağ üzerindeki titreşimlere kadar her uyarı örümcekce çok net algılanır. ağdaki uyarı sistemi, örümcekler için* en uygun mekanizmadır. Vücuttaki binlerce kılın her birinin sinir ucunun beyne bağlı olduğu ve uyarı sinyalleri örümcek tarafından çok hızlı değerlendirilir

murataltug1985 05-09-2018 06:53

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Suda Yürüyen Örümcek

*Su örümcekleri suda yürüyebilmelerini sağlayan özel bir yapıya sahiptirler. ayaklarının ucunda hidrofob balmumuyla kaplı kıllardan oluşan kadifemsi bir örgü vardır. Ve örümcek su üzerinde batmadan yürür örümceğin suda kalma kapasitesi yüksektir mevcut hallerinden 25 kat ağır olsalardı bile su üzerinde rahatça yürüyebilirlerdi.
Su örümcekleri suda yürürlerken arka ayaklarını dümen gibi kullanırlar. Orta ayaklar hareketi sağlarken kısa olan ön ayaklar avları yakalar Su örümceği hızlı hareket eder ki suyun üzerinde aniden bir metrelik bir atlayış gerçekleştirir ve. su üzerinde bir sürat motoru kadar hızlı hareket eder.
*Su örümcekleri avlanırken suyu ağ gibi kullanırlar. Yanlış* manevrayla suya düşen yusufçuk, sinek veya kelebek örümceğe av olur. böce kanatları suya değince, sinek kağıdına takılmış gibi su yüzeyinde yapışırlar. Su yüzeyindeki titreşimi örümcek algılar. örümcek titreşimlerden avının yerini ve büyüklüğünü tespit eder. su yüzeyine yapışan avını sokarak zehirler ve öldürür.
Acaba örümceğin ayak kıllarındaki suya batmayı önleyen kaplamayı kim yapmıştır? Dünyadaki her su örümceğinin ayaklarında kaplama vardır Örümcekler suyun kaldırma kuvvetini, hidrofob maddelerin moleküler özelliklerini, etkileşimi nereden bilmektedir Bu sistemi kendileri tasarlayamayacaklarına göre kim yapmıştır?
*Suyun yüzey gerilimine göre tasarlanmış örümceğin kusursuz yapısı nasıl meydana gelmiştir? Örümcekler suya batmalarını önleyen kimyasal maddenin formülünü sonraki örümceklere nasıl aktarmışlardır?
Bu soruların bizi mükemmel bir yaratılışa götürür Örümcekler Allah tarafından kusursuzca yaratılmışlardır. Allah her türe, ihtiyacı olan özellikleri verdiği gibi, bu örümceklere de* su üzerinde yürüyebilecekleri sistemler vermiştir.

Sonsöz

*Allah`ın dışında, kendileri için göklerden ve yerden hiç bir rızka, hiç bir şeye malik olmayan güçleri yetmeyen şeylere mi tapıyorlar? Allah`a benzerler aramayayın; çünkü Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. (Nahl Suresi) Evrim teorisi bilimsellikten yoksun, delilsiz bir iddiadır. Tüm iddiasını,ihtimal dışı tesadüflere akıl ve bilim dışı temeler üzerine kurmuştur. evrim çaresizdir hiç bir şeyi* açıklayamaz evrim çürük bir iddiadır evrim akıl dışı bir varsayımdır* örümcek sahip olduğu özellikleri zamanla kazanamaz. bütün yeteneklerin aynı anda kazanmalı Ağ örmeyi bilen bir örümcek, aynı zamanda iplikte üretmelidir gerekir.Ağ örmeyi bilen ama iplik üretemeyen, örümcek olamaz. Ağ örmeyen örümcek türleri ise -sıçrayan örümcek gibibevrimi binlerce kere çökerten üstün yaratılıştadır.*Örümcek son derece güzel ağlar örer fakat ağın üzerine döşeyeceği yapışkan ipi ve tutkalımsı madde olmasa ağ işe yaramayacaktır. Tutkalımsı madde mevcut olsa ama yapışkan iplere olağanüstü esneklik veren moleküller ağ işe yaramayacak ve örümcek ölecektir. örümceğin yediği besinlerde skeploprotein olmasa iplik üretemez. tesadüf eseri ağ sahibi olsa ağın üzerinde yürüyeeceği bacaklara, ve ayaklarının ağa yapışmamasını sağlayacak kimyasal kaplamaya ihtiyacı vardır. vücudunda ağdaki titreşimleri tespit edecek algılama sistemi bulunmalıdır.* bu özellikler olmasa hayvan ölür.Örümceğin sindirim, solunum, dolaşım sistemleri vardır. Ve Bu sistemler aynı anda ortaya çıkmış olmaları gerekir. Midesiz veya kalbi eksik bir örümcek düşünemeyiz.

*Örümceğin ağ üreten organları gibi tüm organlarının var olması için, örümceği oluşturan milyonlarca hücrenin her birinde bilgi* var olmalıdır DNA`da milyonlarca bilgiden herhangi birinin değişmesi organı işe yaramaz hale getirir yumurtadan yeni çıkan bir örümcek hiçbir eğitim almadan, doğuştan ağ örmesi için bilgilere sahiptir Bu bilgilerle doğan her örümcek ağ kurar Yavru örümcek hiçbir eğitimden geçmez Bir mühendis bina yapmak için* okumalıdır Hesapları bilgisayarlarda yapar. Ona öğretecek hocaları vardır. bir örümcek ağı bir bina yapmak kadar hesap gerektirir. Ağı oluşturan iplikçikler ağın sağlamlığı, dayanıklık ve esneklik, gibi ayrıntılar
*yavru örümcek dünyaya gelmelerinden sonra ip üretmeye, ağ kurmaya ve avlanmaya başlar
Evrim ise yaratılışı inkar eder Örümceğin yapısı* proteindir. Proteinleri amino asitleri Amino asitler ise büyük moleküllerin biraraya gelmesiyle oluşur. Molekül atomların biraraya gelmesiyle ortaya çıkar. İnsanın bile taklit edemediği iplikler üreten, benzersiz mimarlık eserleri yaratan örümceğe, yaptıklarını bildiren güdü, bütün canlılar gibi Alemlerin Rabbi`ne boyun eğmek* ve onun ilhamıyla hareket etmekdir.Yedi gök, ve yer* O`nu tesbih eder; O`nu övgü ile tesbih etmeyen yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halimdir bağışlayandır. (İsra Suresi)

Tekerlek Örümcekler

Güneybatı Afrika`Namibia çölünde yaşayan örümcek türleri, tehlikeyle karşılaştıklarında bacaklarını gövdeye çekerek vücutlarını tekerlek haline getirirler. Tekerlek şekli* gövdeleriyle seri taklalar atarak süratle tehlikeden uzaklaşırlar.
Boyları 2.5-3 cm olan bu örümcekler, saniyede 2 metre gibi büyük bir hıza erişirler. Bu hız şöyledir Örümceklerin tekerlek şeklindeki gövde devir sayısı, saatte 40 kilometre giden bir arabanın teker dönüş sayısı kadardır. altın tekerlekli örümcek* bu yöntemi kaçmak için kullanır. düşman, yaban arılarıdır. Yuvasını kum tepelerinin üstüne kuran örümcek, yaban arısı yuvasını kazınca dışarı fırlar. hız kazanmak için birkaç adım atar, beş eklemli bacaklarını kıvırarak yokuş aşağı yuvarlanan bir tekerlek gibi hızla yol alarak kaçar. *Örümcek yuvasını kum tepesinin aşağısına kursa kaçış için* hıza ulaşamaz* ve yakalanır. Bu nedenle örümcek yuva yapımı için tepelerin üst kısmını tercih eder. Örümceğin düşmanıyla karşılaşmadan yuvasını tepeye kurması ve önlem alması son derece bilinçli bir davranıştır. Kuşkusuz bunu ilham eden Allah`tır. Allah benzersiz yaratan, her türlü yaratmayı bilendir.

murataltug1985 05-09-2018 06:54

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

Çan Örümceklerinin Dalma Tekniği

*Asya ve Avrupa`nın ılık bölgelerinde yaşayan su örümcekleri, su altında yaşar. yuvalarını suyun içine yaparlar. Yuvanın inşası için ilk olarak su bitkilerinin sap veya yaprakları arasına ağlarla bir platform yapar. platformu, ipek iplikçiklerle bitki saplarına tutturur. iplikçikler, örümceğe evinin yolunu gösteren bir işaret, ve platformu sabitleyen bir bağ, avın yaklaştığını bildiren bir radardır örümcek, platform altına ayaklarını ve gövdesiyle hava kabarcıkları taşır. ağ yukarıya doğru şişer hava ilave edildikçe çan biçimini alır.* bu çan, örümceğin yuvasıdır. Örümcek gündüzleri yuvada bekler. Yakınından küçük bir hayvan, bir böcek ya da larva geçtiğinde, dışarı fırlayarak onu yakalar ve yemek için yuvasına götürür. *Suyun yüzeyine düşen böcek, titreşime neden olur. titreşimi alan örümcek yukarı çıkar böceği kaptıktan sonra su altına taşır. Örümcek su yüzeyini bir ağ gibi kullanır. Suya düşen böcek, ağa takılan kurbandan farksızdır. Kış yaklaştığında örümcek donmamak için koruyucu önlemler alır kışın yaklaşmasıyla su örümceği, gölcükten aşağılara iner. kış çanı örerek içini havayla doldurur. boş bir su salyangozu kabuğuna yerleşir. Çanın içinde kıpırdamaz kışın enerji harcamaz Bunun nedeni enerji kaybetmemek ve oksijen ihtiyacını kaldırmaktır. Bu önlemle yuvaya taşınan hava kabarcığı örümceğe kışın 4-5 ay yeter. su örümceğinin oluşturduğu kabarcık ve avlanma şekli bir örümceğin suda yaşayabilmesi için en ideal şekilde tasarlanmıştır. *Örümcek suda yaşayacak özelliklere sahiptir olmasaydı suya ilk girdiği anda ölecektir, kara canlısı olmasına rağmen rahatlıkla suda yaşar su örümceğinin tüm özellikleri ve yetenekleriyle* Allah tarafından kusursuzca yaratılmıştır deki Rabbime tevekkül ettim. O`nun denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak Rabbim, dosdoğrudur ve doğru yolda olanı korumaktadır.(Hud Suresi)

Örümceklerin Balık Avlama Teknikleri

örümcekler en akla gelmedik ortamlarda* avlanabilirler. Dolmedes su örümceği için av sahası sudur. Bu örümceğe bataklıklarda ve su hendeklerinde rastlanır.Gözleri keskin olmayan su örümceği, zamanını su kenarında ipek iplikler üretip yaymakla geçirir. iplikler diğer örümceklere karşı avlanma sınırlarını belirtir ve örümceğin kaçış yoludur.Avlanırken örümceğin en çok uyguladığı yöntem, dört bacağını suya sokup, diğer dört bacağıyla kuru toprağa tutunmaktır. Bunu yaparken batmadan su üzerinde kalıp çok bilinçli bir yöntem uygular. Örümcek, suya sokacağı bacaklarını dişlerinin arasından su geçirmez bir sıvıyla kaplar. avlanmak için su kenarına yaklaşır. Bütün vücudunu* aşağı doğru iterek suyun yüzüne kendini bırakır. *Su örümceği su* yüzeyini dalgalandırmadan diş ve dokungaçlarını suya batırır. Gözleri ile çevreyi, bacakları ile sudaki titreşimleri izleyerek bekler. Örümceğin doyabilmesi için avı* Golyan balığı boyutunda olmalıdır Örümcek Golyan balığını avlarken, balık, dişlerinin 1,5 cm. yakınına gelene kadar suda hareket etmeden bekler vücudu ile suya girer ve balığı bacakları ile yakalayarak zehirli dişlerine çeker. kendisinden ağır olan balığın kendisini suda sürüklememesi için* arka üstü döner. Zehir etkisini gösterir.zehir avı öldürmekle kalmaz kurbanın dokularını eriterek hazmedilebilir çorba haline dönüştürür. Av öldüğünde, örümcek onu kıyıya çeker ve beslenir. Peki "Batmayı engelleyen salgıya örümcek nasıl sahip olmuştur?" "Suda batma tehlikesine karşı ayaklarını yağlaması gerektiğini nereden bilmektedir?" *Suda batmamasını sağlayacak sıvının formülünü örümcek nasıl bulmuştur ve nasıl üretmiştir?" Avlanmanın her aşamasında akıl alameti olan bu örümcek kuşkusuz Allah`ın ilhamı ile kadar akılcı hareket etmekte, plan yapıp uygulamaktadır Allah her canlının rızkını verendir ayet şöyle bildirmektedir Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah`a ait olmasın. Onun karar* yerini bilir. Bunlar* kitapta yazılıdır. (Hud Suresi)

Aldatmaca Uzmanı Portia Örümcekleri

*Portia örümceği ağ kurar ve kendi ağından uzağa avlanır. Portia`nın özelliği böcek yerine kendi türdeşleridir. Portia`nın ağ sahası genellikle diğer örümcek ağlarıdır. rüzgar eserken* böcek ağdan kurtulmaya çalışırken Portia ağa yerleşir.Görünüşte rüzgarda ağa takılmış bir bitki parçasını andırır.son derece yavaş bir yürür tuzağa düşen bir böcek gibi bacaklarını yavaşça sallayıp ağa takılmış böcek taklidi yapar. titreşime aldanan ağ sahibini* Portia ağın pusuda bekler Portia örümcekleri kendi türdeşlerinin taklidini yaparak onları kandırır.kıvrık bir yaprakta* yaşayan Portia, Euryattus örümceğinin çiftleşme hareketini taklit eder. Onun erkeği gibi davranır. aldanan dişi örümcek yuva dışına çıkar*Portia Bir örümceğin "taklit yeteneğine" sahiptir ilginç bir avlanma şekli seçmiştir Allah tarafından bu şekilde yaratılmış taklit yaparak avlanmaktadır. Allah tüm canlılarda benzeri olmayan yaratma sanatını tanıtır.

murataltug1985 05-10-2018 06:56

Kaynak TIMETURK.COM
18 yıl süren zulüm: Türkçe ezan

*30 Ocak 1932'de Fatih Camii'nde başlayan Türkçe ezan dayatması 16 Haziran 1950'ye kadar sürmüştü. Tek parti döneminin halka 18 sene boyunca uygulanan en büyük dayatması Türkçe ezan, ilk olarak 1932 nin 30 Ocak gününde Fatih Camii'nde okunmuştu. Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile 16 Haziran 1950'de kaldırıldı.Türkçülük akımının fikir babası Ziya Gökalp, “Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur” dizesini kullanarak talebini dile getirmişti.
1932 yi Mustafa Kemal dinde reform olarak ilan edti. 1931 Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı'nda dokuz hafız ezan ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı. Kuran'ın Türkçe tercümesi 22 Ocak 1932 de İstanbul Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar tarafından okundu. *30 Ocak 1932 de ilk Türkçe ezan, Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii'nde okundu.4 Şubat 1933de, müftülüklere ezanı Türkçe okumaları buna uymayanların kati bir şekilde cezalandırılacakları bildirildi 1941'de Refik Saydam'ın başbakanlığı ve İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığında kanun çıkarıldı ve Türkçe ezana yasal zemin kazandırıldı Ezanda bütün ifadeler Türkçe ‘ye tercüme edildi 'felah' kelimesine dokunulmadı Yıllarca Türkçe ezanın halkın ibadette ne dediğini anlaması için uygulandığı iddia edildi fakat Türkçe bilmeyen Kürt ve Arap köylerinde türkçe ezanın neden zorunlu olduğu sorusuna cevap verilemedi.Evlerde Arapça ezan ve kamet yasaktı. yüzlerce insan ceza aldı.
*1938'de Hatay'a giren Türk ordusunun ilk icraatı Arapça ezanı Türkçeye çevirmek oldu. Hatay Fransız işgal ordusunun dayatmadığı Türkiye'nin dayatmasını anlayamadı.30 Ocak 1932'de başlayan Türkçe ezan zulmü, 1950 Haziran ayında Demokrat Parti'nin tek başına iktidara gelmesine kadar devam etti. 1941'de Arapça Ezan yasağı getiren CHP'nin 1950'de Demokrat Parti ile birlikte bu yasağın kaldırılması lehinde oy kullandı
Demokrat Parti, Türkçe ezanı ve Arapça ezan isteyen istediği dilde ezanı okuyabilecekti ancak 65 yıldır tercih Arapça'dan yana kullanılıyor.
Kıbrıs'ta 1969'a kadar Türkçe ezan okutuldu.

murataltug1985 05-10-2018 06:56

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

İnsan vücudu

*vücudumuzda biz farkında bir çok işlem yapılır her organımız, her hücremiz akıl almaz bir mükemmellikle büyük bir uyum içinde kendilerine belirlenmiş olan görevi yerine getirirler Kan, hücrelerin ihtiyacı besinleri taşır. Mide ve bağırsaklar besinleri küçülterek hücrelere hazır hale getirir. Sinir hücreleri vücuda uyarılar gönderiyor, beynimiz uyarıları değerlendirir görüp duyar tadar ve işitiriz Sinir hücreleri hasar görse, el ve kolumuz tutmaz; mide zarar görse sindirim yapılamaz; dil hasar görse tad alamayız.Ancak Vücudumuz, günlük hayatımızda durmadan çalışmaya devam eder. Hayatımızdaki kusursuzluğun elbette ki tek bir nedeni vardır. de ki allahtır*Hiçbir şey kendi kendine ve mükemmel bir mekanizmayla çalışamaz. televizyonun, buzdolabının, bilgisayarın kalemin herşeyin bir tasarımcısı, ve üreticisi vardır.Bir uçağı üreten eksiksiz çalışmasını sağlayan, mühendis ve teknisyenler vardır insan bedeni gibi kusursuz bir sistemin tesadüfen meydana gelmesi imkansızdır.
tesadüf mantık dışı iddiadır.Vücuddaki mükemmel düzenin tesadüfen oluşamaz kusursuzluk ve üstün akıl sahibinin vücudumuzu tasarladı Vücudumuz üstün Yaratıcının eseridir.Bu üstün Yaratıcı RabbimizbAllah`tır.Allah Kuran`da kullarına şefkatli olduğunu bildirir.Bizim Allah`ın şefkati ve merhameti karşısında boyun eğici olmamız, bize emrettiklerini eksiksiz olarak yapmamız tüm güzelliklere şükretmemiz gerekir.*Allah ayette bşöyle seslenmektedir Rabbiniz olan Allahdan başka ilah yoktur. O Herşeyin yaratıcısıdır, O`na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. (Enam Suresi)

Soluduğumuz Hava Artik Akciğerlerde…

Nefes aldıktan sonra nefes borusundan akciğerlere gelen temizlenmiş hava kullanılabilir ve Akciğerlerden kan yoluyla vücudun en derinindeki hücrelere gider ve onları besler. hücrelerdeki atık madde olan karbondioksiti alır. nefesimizi verirken hücrelerden toplanan karbondioksiti vücudumuzdan dışarı atarız. nefes almayı basit zannebilirsiniz ancak vücudumuzdaki oksijen-karbondioksit alışverişi Allah`ın yarattığı ve hizmetimize verdiği nimetlerdir. sadece nefesinizi kendiniz ayarlasaydınız, şaşırmadan yapmaya gücünüz yetmezdi. Rabbimiz güç yetiremeyeceğimiz için bize kusursuz bir solunum sistemi vermiştir. Bu, Allah`ın nimetlidir. Allah bir ayette şöyle bildirir: Size istediğinizi verdi. Allah`ın nimetini saysanız, onu saymaya güç yetiremezsiniz. insan zalim ve nankördür. (İbrahim Suresi)

Her İşin Üstesinden Gelen Marifetli Ellerimiz

*Kitabın sayfalarını çevirmek, ve kapı açarken ve buna benzer, yüzlerce elimizi kullanırız
Elimiz o kadar güçlüdür ki yumruk sıkılmamış haldeyken bile bir nesneye elimizle 45 kg güç uygulayabiliriz. elimizi çok ince ve hassas işlerde de kullanabiliriz. iğne deliğinden iplik geçirmek gibi. biz bunları yaparken elimizin ne kadar önemli bir işi başardığını fark etmeyiz Yani hiçbir zaman masadan kağıt alacağım 500 gramlık bir güç uygulayayım" diye düşünmeyiz. Çünkü Allah bizi kusursuz yaratmıştır. Elimizdeki eşsiz kabiliyet Allah`ın benzersiz yaratmasıyla var olmuştur.
Bilim adamlarının en büyük çabası insan elinin benzeri yapay bir el üretmek olduğunu biliyor muydunuz? *robot eller; güç açısından insan eline eşdeğerdir ama dokunma hassasiyetine ve iş yapma kabiliyetine sahip değildir robot bir el yapan mühendis Hans Schneebeli şunları söylüyor: Robot ellerde ne kadar çalışırsam, insanların sahip oldukları ellere o kadar çok hayran oluyorum. İnsan eline ulaşabilmemiz için çok zaman geçmesi gerekir. Günümüz teknolojisi ile bir benzeri yapılamayan ellerimizi Allah, özel tasarlamıştır. Ellerimiz Allah`ın yaratma sanatının kusursuzluğunu gösterir. Allah`tan başka yaratıcı yoktur. ayet gerçeği görmeyen insanlara şöyle seslenir De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi Allah`tır." Öyleyse, O`nu bırakıp yarar ve zarar sağlamayan güçsüz veliler mi edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen ile gören eşit olabilir mi? karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır." (Rad Suresi)

Kaslarınız Büyük Bir Uyum İçinde Çalışır

Güldüğünüzde yüzünüzde aynı anda 17 kas birden kasılır bunlardan bir tanesi kasılmasa görevini yanlış yapsa gülümseyemezsiniz yüzünüz anlamsız bir ifade alır. Yüzünüzde mimik yapmakla görevli 28 ayrı kas vardır. kasların kasılmalarıyla binlerce farklı ifade oluşturabilirsiniz. Kızgınlık, şaşkınlık, sevinç, gülümseme ifadelerini bu kaslarla yaparsınız. kaslarınız da büyük bir uyum içindedir. tek bir adım atmak için ayak ve sırtınızdaki 54 kas aynı anda çalışır. yüzlerce hareketi kaslarımızla kolaylıkla yaparız düşünmemiz gerekir. Çünkü kaslarımızın çalışması için hiçbir şey yapmayız. kaslarımız eksik çalışsaydı koşmak, yüzmek,ve adım atmamız imkansız olurdu. unutmamamız gereken tek gerçek Allah vücudumuzda kusursuz bir sistem yaratmıştır. Bu Rabbimizin hediyesidir. Allah`ın sonsuz merhametini düşünüp, şükretmemiz gerekir.

murataltug1985 05-10-2018 06:57

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

KEMİKLERİN TAKLİT EDİLEMEYEN ÖZELLİKLERİ

Kemiklerimizin arasındaki eklemlerin çeşitleri vardır. eklemler hareketi sağlar. Kemiklerimiz vücudun taşınması ve korunması gibi önemli görevler üstlenmişdir. zor görevleri yerine getirecek sağlamlıkta yaratılmışdır.
Kemiklerimiz hafiftir bir bal peteği gibi deliklidir. delikli yapı sayesinde hafif olmalarına rağmen serttirler. çelikten 5 kat daha fazla dayanıklıdır bacaklardaki uyluk kemiği dik dururken 1 ton ağırlığı kaldırabilir kapasiteye sahiptir. Yürürken attığınız uylul kemiğine, vücut ağırlığının 3 katı yük biner ancak kemiklerin dayanıklılığı sayesinde hiçbir şey olmaz. Peki kemiklerimizi kuvvetli kılan nedir? kemiklerin benzeri olmayan bir yaratılışdadır bal peteği gibi kafesli bir yapıdadır. Bu sayede son derece sağlam, hem de rahatlıkla kullanılabilecek hafifliktedir

kemiklerin içleri ve, dışları sert ve dolu olsaydı, kemikler ağır olurdu esnekliği de kalmaz en küçük darbede, kolunuzu hafifçe dolaba çarptığınızda bile kemiğiniz kırılabilirdi. Ancak Allah merhametli olandır ve kemiklerimizi rahat edeceğimiz, ve zarar görmeyeceğimiz şekilde yaratandır Kemikler bilim adamlarının çok önem verdikleri ve taklit etmek için çalıştıkları bir maddeden oluşurlar. Çok hafif ve çok dayanıklıdır ve en önemlisi de kendini tamir etme yeteneğine sahiptir kendi kendine büyür 5 yaşındaki boyumuzla 20 yaşındaki boyumuz aynı değildir bunun nedeni kemik büyümesidir. Üstelik bu büyüme çok orantılıdır. Bacak büyürken, kollarda büyür, Üstelik bu tüm insanlar için geçerlidir *Bilim insan kemiklerini oluşturan maddenin benzermi üretemeye çalışmaktadır ancak böyle üstün bir maddeyi geliştirilememiştir.
Rabbimizin merhametiyle, kemiklerimiz son derece rahat bir hayat sürmemizi, çok zor hareketleri hiç acı duymadan yapmamızı sağlar

KIRILAN BİR KEMİK NASIL İYİLEŞİR?

Kemiklerin çok sert ve güçlüdür Ancak çok güçlü bir darbeyle kırılırlar. sonra Kemik kendini tedavi eder. Doktorlar kırılan kemiğin birleşmesi için kırık kemiği alçıya alır kemik kendi kendini tamir eder Bir kemiğin, kendisini tamir etmesi ve eskisinden sağlam olması olağanüstü bir olaydır. mucizevi olay şöyle gerçekleşir:kırılan kemik pıhtılaşır ve "hematom" adlı dev bir pıhtı oluşur.dev pıhtı derideki yarada oluşan kabuk gibi tabakadır. Kemik yapıcı hücreler salgıladığı minerallerle pıhtıyı sert bir kemiğe dönüştürür kemik yıkıcı hücreler devreye girer. profesyonel bir heykeltıraş gibi hareket ederek eritici bir asit olan hidroklorik asitle kemiği törpüler ve şekil verir işlem kemik eski haline gelinceye kadar devam eder. kemiğin kırılmasından 1 yıl sonra dahi kemik eritici hücreler işlemine devam etmektedir

gözle göremediğimiz kadar küçük varlıklar olan kemik hücrelerinin yaptıkları işlemler üstün bir şuurun göstergesidir. hücrelerin görmek için gözleri yoktur, buna rağmen kemik yaparlar kırılan boşluğu anlayıp, işlerine ne zaman son vermeleri gerektiğini bilirler. kemik yıkıcı hücreler yapılan kemiğin kaba olduğunu fark edip, kemiği törpülerler. sert kemiği parçalayacak güçlü bir asit kullanırlar, asidi de gerektiği miktarda kullanarak kemiği uygun şekle getirirler. kemik hücreleri neyi, nasıl ve nerede yapacaklarını çok iyi bilirler. Kemiklerimizi tamir eden sistem mükemmel işler kemiğin tamirini sağlar. Kemikleri bilim adamları yıllardır, taklit etmeye çalıştılar ve başaramadılar.

İnsanların taklit edemediği yeteneği kemik hücrelerimiz nasıl kazandı Kırılan kemiği tamir için ne gibi malzemeler gerektiğini, hücreler nereden bilirler? Hücreler kemikleri yıkma şekil verme görevini üstlenmiştir. görev dağılımını yapan kimdir? Niçin karışıklık çıkmaz ve, hepsi tam gereken zamanda görevlerini yerine getirirler? Kemik hücreleri bu olağanüstü işleri kendi iradeleriyle yapmaları imkansızdır. tesadüfen öğrenmeleri mümkün değildir. Kemik hücrelerimiz yaratan üstün akıl sahibi Allah`ın ilhamıyla hareket edip usta bir heykeltıraş gibi kemiklere şekil vermektedirler.

KEMİKLERDEN OLUŞAN İSKELETİMİZ

Vücudumuzda toplam 206 kemik var. Eğer parmaklarımız kemikten oluşsaydı, siz tutamazdınız. Çünkü dimdik duran bir kemiği bükmeniz mümkün değildir, zorladığınızda kemik kırılır. Parmaklarınızı bükemeyeceğiniz için kavramanız, tutunup yazmanız, yemeniz imkansız hale gelir. tutmanız sebebi, el ve parmakdakiler dahil olmak birbirine bağlı tam 27 kemiğin olmasıdır.vücudumuzda, elimizde olduğu gibi, birbirine bağlı 206 kemik bulunur.kemiklerin hepsi yerlerine çok akıllıca yerleştirilmiştir. Bu kusursuz planla eğilebilir, dizlerinizi bükebilir, başınızı çevirebilirsiniz. Bu işlemler için kemiklerin bağlantı noktalarında eklemler bulunur. Eklemlerle rahatlıkla kolumuzu büker, bacağımızı kaldırır, parmakları kullanabiliriz.

Eklemlerin kemik hareketi için önemlidir bir kuklada kuklanın kollarını oynatabilmesi için omuzuyla kolun birleştiği yere oynak bir parça takılmalıdır. Ancak bu şekilde tahta kuklanın kollarını oynatabilirsiniz. Bu basit örnekten anlaşılacağı gibi kemiklerimizin fazla oluşu ve gerekli yerlere eklemlerin yerleştirilmiş olması bizim rahat hareket etmemizi sağlar.

KALBİMİZ KENDİ BAKIMINI KENDİSİ YAPAR

Sürekli çalışan makineler bakıma ihtiyaç duyar Makineyi oluşturan aşınan parçaların değişmesi ve yağlanması gerekir, aksi takdirde aşırı sürtünmeden parçalar aşınır Makineler gibi hiç durmadan çalışan kalbin bakıma ihtiyacı vardır. kalp kendi bakımını kendisi yapar, kendi kendini yağlar.Kalbin dışı iki katlı zardan oluşan bir kılıfla kaplıdır. iki zarın arasında kaygan bir sıvı bulunur. sıvı adeta motor yağı görevi görerek kalbin çalışmasını sağlar. Kalpteki kendi kendini koruyan yapı Allah`ın yaratma sanatının ne kadar mükemmel ve eksiksiz olduğunu gösterir.

murataltug1985 05-10-2018 06:57

Kaynak kuraan mucizeleri android programı

EN MÜKEMMEL POMPA

Yeryüzünün en mükemmel pompası, sol göğsümüzün altındaki Kalbimizdir akıl almaz tasarımı ile 1 günde vücudumuzdaki kanın tamamının 1.000 tam devir yapmasını sağlar.
dış görünüş olarak yumruğunuz büyüklüğünde, etten yapılmış bir pompadır. kapasitesi ile dünyadaki en güçlü, en uzun ömürlü ve en verimli iş makinesi gibidir. Kalbin gücü muazzamdır. kalp, kanı 3 metre yukarı sıçratabilir. bir saatlik zamanda, orta boy bir arabayı yerden bir metre yukarı kaldıracak enerji meydana getirebilir.

BENZERİ ÜRETİLEMEYEN MUCİZEVİ SIVI: KAN

Bilim kan üretmek için çok fazla çalıştı Ancak başaramayınca kanı taklitten vazgeçti
Bilim kanı taklit edemez çünkü damardan alınan kan hemen pıhtılaşır yapısı bozulur. Cam tüpte kanı saklamak sonuç vermez. kan hücreleri tüpte canlı kalamaz Bu nedenle bilim kan hücrelerini ayrı ayrı incelemek zorundadır. İnsanların asırlık bilgi birikimiyle taklit dahi edemedeği mükemmel maddenin kendiliğinden, tesadüfen oluştuğunu söylemek, akıl ve mantık dışıdır Allah, kanı örneksiz bir madde olarak yaratmıştır. Olağanüstü birçok kabiliyete sahiptir kan hücreleri, Allah`ın sonsuz aklının vücudumuzdaki örneklerinden yalnızca bir tanesidir.

YARALARI TAMİR EDEN KAN

ufak bir yarada, kanama kendiliğinden durur Bu çok ilginçtir durumdur. Çünkü bir sıvı açılan bir delikten kendi kendine durmaz su dolu bir balonu iğneyle deldiğinizde, su sızmaya başlar. Peki suyun akışı durur mu? Balonun suyu, bitene kadar delikten akar. Bu bütün sıvılar için geçerlidir.
Kan damarda durur ve en ufak bir hasarda akar Ancak akışın durdurulması önemlidir. büyük kaza veya ameliyatlarda aşırı kan kaybı insan ölümüne neden olmaktadır. Peki kanın durmasını sağlayan nedir? vücudumuzdaki otomatik güvenlik sistemlerinden biri olan kan pıhtılaşmasıdır. Kanın içindeki maddeler, açılan yarayı tıkayıp, kapatır kandaki damarın hasar görmesiyle kan hücreleri olay bölgesine hücum eder

yara deliğine dizilirler bir ağ örerek kan akışını zorlaştırırlar. ağ yavaş yavaş sertleşir ve yara kabuğuna dönüşür.Tüm planlı işlemler tesadüfen olabilir mi? Kandaki hücreler kendi boyutlarına göre dev gibi bir dünyadır kan damarları hasar olduğunu nasıl haber alırlar? Neden kan akışını engellemek için çaba gösterirler? Kan kaybının durdurulması için yaranın kapatılmasını nasıl düşünmüşlerdir? Hücrelere yarayı kapatmaları gerektiğini öğreten kimdir? Akıl sahibi insanların detaylı bir sistemi var etmesi, neler yapacaklarını hücrelere öğretmesi mümkün değildir. Hücrelerin sergiledikleri akıl kendilerine ait değildir. Allah ilham eder ve hücreler kusursuz hareket ederler.
Allah yaratması bu kusursuzdur

ayetlerde şöyle haber verir: O, biri diğeriyle `tam bir uyum`içinde yedi gök yaratandır. Rahmanın yaratmasında hiçbir `çelişki göremezsin göz gezdir çatlaklık görüyor musun? gözünü iki kere gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi)

KANDAKİ ASKERLER

Vücudumuz her gün b bakteri, virüs ve mikrobla mücadele eder. mücadele için özel savunma hücrelerimiz vardır. Düşmanla savaşıp vücudumuzu koruyan asker hücreler kanın içinde hareket eder Vücuda düşman saldırısı olduğunda kan damarları her yere ulaşıp, kolaylıkla savaşabilir Savunma hücreleri ilk var oldukları andan itibaren bilirler. vücudunuzu korurlar. Bu, Allah`ın yaratışındaki bir inceliktir. Rabbimiz, gözle göremediğimiz hücrelere çok önemli bilgiler öğretmiş ve hizmetimize vermiştir.

YÜK TAŞIMA

Vücudunuzun ihtiyacı kan vasıtasıyla organlara taşınır Kan hücreleri, karbondioksit gibi atık maddeleri toplar ve vücuttan dışarı atar kan çöp öğütücü gibi görev yapar. Her gün 100 trilyon hücreyi gezerek ihtiyaç olan besinleri bırakır fazlalıkları toplar.Sadece bir sıvı olan kan hatasız çalışır içindeki maddelerin hepsini ve hangi işte kullanıldıklarını çok iyi bilir. hücreden atık madde olarak aldığı karbondioksiti hatayla başka hücreye vermez. Her zaman karbondioksiti alıp, oksijeni verir. bu işi hiç yorulmadan,ve şaşırmadan yapar. kan Allah`ın vücudumuzdaki kusursuz planının parçasıdır. Rabbimizin yarattığı sisteme kayıtsız şartsız itaat eden kan hücreleri, hiç hata yapmadan görevlerini yerine getirirler.

murataltug1985 05-12-2018 08:34

Kaynak Ensonhaber.com
Suriye katili Esad Yunanistana röportaj verdi, Türkiye'nin Suriye'yi işgal ettiğini savundu.

*Katil lider Esad, yıllardır süren iç savaşı ve yaşanan katliamı pişkinlikle Yunanlılraa anlattı. savaş konusunda muhalifleri suçladı Türkiye'yi işgalcilikle itham etti. Suriye'yi yol geçen hanına çeviren onlarca devlete ses çıkartmayan Esad, Türkiye'nin terörü bitirmek için gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı'na işgalcilik dedi Esad;*"Bu işgaldir. Suriyede Türk askeri, işgali temsil etmektedir."*diyerek Türkiye'yi işgalcilikle suçladı.
Üleksinde savaş için Türkiye'yi suçladı katlettiği milyonlarca sivili Türkiye'ye bağladı.Esad*"Türk* askerlerini Suriye'ye gönderilmesi ile teröristlerin desteklemesi arasında fark yok; onun ordusuyla 7 yıldır savaşıyoruz"*dedi. Katil Esad pişkinlikte sınır tanımadı. 10 yıldır ülkesindeki katliamda sivilleri öldürmediğini savundu Batı'yı suçladı.*Kandan söz ediyorsanız kimin döktüğünden söz etmek zorundasınız. Savaştan önce 10 yıl devlet başkanıydım. Suriye halkını mı öldürdüm? Kesinlikle hayır. çatışma en başta da Batı teröristleri desteklediği için başladı, savaşın sorumluluğu onlarda Suriye halkına karşı duran, Suriye halkını zayıflatan, yoksul düşüren, teröristler ve onlara askeri-mali destek ve kamuflaj sağlayan Batı'da. Kısmen Batı, Fransa, İngiltere ile ABD ve aynı zamanda Arabistan, Katar, Türkiye savaştan sorumludur. Elbette kan döküldü, savaşın sorumlusu kim? Sorumlulardan hesap sorulmalı.''*diyen Esad, milyonlarca sivilin katlinin sorumluluğunu reddetti.

İsrail dünyaya eziyet kaynak yeni şafak

*Siyonizme karşı duran Karta grubu sözcüsü Yahudi Haham Weiss: Siyonizm Yahudiliğin temsilcisi değil, işgalci bir projedir. Siyonistler sadece Müslümanlara değil, tüm dünyaya eziyettir. Bu oluşumun karşısında duran tek devlet Türkiye.
İsrail’i tanımayan Yahudi Ortodoksları tarafından kurulan Karta grubu sözcüsü Yisroel Weiss, Yeni Şafak’a açıklamalarda bulundu. Weiss, “Tevrat* öldürmeyeceksiniz, topraklara sadık olarak ve Tanrı için çalışacaksınız diyor. Ama İsrail bunun dışındaki her şeyi yapıyor. Öyle bir devleti kabul etmemiz mümkün değil” dedi.inanışlarımızda işgal etmek ya da insanlara eziyet etmek* yoktur Faşistliğe Siyonizm, Yahudiliğin temsilcisi değil, ideolojik bir işgaldir. Bu oluşumun karşısında duran tek devlet Türkiye’dir. Erdoğan, İsrail’in tehditlerine aldırmadan Filistin topraklarına sahip çıkıyor.”
*MÜSLÜMANLARA KARŞI MAHCUBUZ
Siyonistlerin Filistin işgalini dini bir savaş olarak nitelendiriyor fakat bu dini değil Müslümanlara karşı bir zulümdür Biz Müslümanlarla yüz yıllarca beraber yaşadık. İsrail işgali siyasi bir problemdir. Gerçek Yahudiler Filistinin acısını hissediyor. Müslümanlara karşı çok mahcubuz” KUDÜS FİLİSTİN’İN BAŞKENTİ dir Hiçbir şekilde İsrail devletini tanımadık ABD nasıl olur da Kudüs'te* büyükelçilik açabilir? Kudüs Filistin’in başkentidir İsrail’in nasıl olabilir? Böyle bir iş yapmamalarını söyledik. Yaraya tuz bastılar Siyonist devlet* Araplar Müslümanlar ve tüm dünya için eziyettir.”
Siyonizm haram Bizim inanışımızda göre Tanrı* korur ama Siyonistler buna asla inanmaz. Tanrı’ya isyan ederler. İsrail’in kurulması ideolojidir, Yahudiliğe göre haramdır. Bizler doğruyu yaşayamadık, ve cezalandırıldık. İsrail bunu asla kabul etmiyor.”

murataltug1985 05-12-2018 08:34

Kaynak mumsema.com
Esmaül Hüsna* duası Senai Demirci

*Ya Rabbi! Seni tarif eder bütün güzel isimler
güzel isimlerini aşikar etmezsen ruhum karanlıkta
Sen Esmaül Hüsna’na şahit yaz beni ALLAH(cc) Sensin ve sanadır kulluğum çarem seninledir varlığım Seni arar sana muhtacım biz yaratılmışız sen ise yaradansın sen daimsin ve daim eyleyensin biz ise muhtacız sen* ihtiyaçları görensin senden Başka yok Sen eşi benzeri olmayansın Sen eksiksiz sıfatların sahibisin Cemaline çevir yüzümü başkasına rağbet ettirme kalbimi*Ya Rahman! Sen öyle rahmet edersin ki rahmetin cennetim olur Rahmetinden tek bir parıltı sonsuz mutluluğumdur Rahmetinin tek damlasi rızka kefil olur çorak gönlüme merhametini indir fani ömrümü sonsuzluğa eriştir.Ya Rahim kulağını sözüme muhatap eylersin Aklıma vahyinle tenezzül edersin Öylesine Rahimsin ki istendiğinde verir ve lütfedersin Öylesine Rahimsin ki Hak etmeyene bile bahşedersin dünyayı güzel eylersin Ahireti daha güzel eylersin Ya Rabbi! Korkudan emin eyle beni Ateşten uzak eyle beni Hicrana düşürme kalbimi Ya Vehhab Yokluğa varlık bahşedersin Nankörlerin rızkını kesmez inkar edenlere bile verirsin Varlığım senin lütfundur senin ihsanındır
Aciz varlığıma lütfunu* daim eyle

*Ya Rezzak! Hazinende yok yoktur ol dersin her şey olur Yarattığın her canlının rızkı sende saklıdır
Vahyin mümin kalplerin rızkıdır Ya Rabbi! Sana muhtaç olmak en büyük zenginliktir fakirin eyle beni verdiğine doymak en büyük lezzetimdir
Sofranda ağırla beni Ya Melik Kimsenin kimseye fayda vermediği günde hüküm senindir Gökler yarılırken Yıldızlar dağılırken Varligim varım yoğum sensin Elimdekiler senin Yokluğa düşürme beni
Darlık verme kalbime mekan senin Ya Kuddüs! kuddüs ve kutsiyet sendendir bundan ötesi olmaz Sen dilemezsen hiçbir sey pak sayılmaz Gönlüm sana yönelmedikçe saf olmaz Kanımı her nefeste temizle nefsimi arındır pak eyle Temizlenenlere muhabbet ed gönlümü muhabbetinle temizle
*Ya Selam Sensin selam sendendir selam Emrini dinleyen ates ibrahim(as)* serin ve selamet olur ibrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime Gül gibi ateşten çiçek açtır ruhumda Selamını şebnem gibi dokundur kalbime Ya Mümin hidayetinle kalpler mutmain olur kalplere itminan vermezsen Sen inandırmazsan kim mümin kalir Revamın tuzağına düsürme nefsimin diline birakma Öyle mümin eyle ki beni pişmanlıklarım beni sana döndürsün
Ya Müheymin gariplerin sığınağı kimsesizlerin dayanağısın hakkı himaye eden kollayan tuzakdan kurtaran zayıfları himaye edensin Mazlumların hakkını zalimlerden almayı vaat edensin Sen ki en küçük, en önemsiz arzularımı bilip merhamet edensin Nefsime kanmaktan Aşağılara yuvarlanmaktan koru beni

*Ya Aziz! İzzet senindir Sen dilersen kimse zillete düşmez Sen vermezsen kimsede izzet kalmaz Yakınlığıyla aziz eyle kalbimi Ruhum yalnız seni arar Huzurunla aziz eyle ruhumu rezil etme beni
Ya Cebbar Sen ki mağrurları gururlarına esir eylersin kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin zulmedenleri vicdanlarının pençesine
hapsedersin Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlardan kurtar beni Bir asayı vesile eyle de firavunlara galip getir beni Ebabilleri gönderde Ebrehenin fillerinden koru kalbimi Nefsimin isyanına izin verme
Aklımın sapıtmasina geçit verme itaat üzre sabit kıl beni *Ya Mütekebbir ben acizim sen Kadir’sin
Ben fakirim sen Rahim’sin Ben ölüyüm sen Hayy’sın
Ben çaresizim sen Ehad’sın Ben muhtacim sen Samed’sin Ben sağırım işiten sensin Ben körüm gören sensin Ben dilsizim konuşan sensin
Ben yaratılıyorum yaradan sensin Ben yokum var eden sensin Ben hiçim emellerim büyüktür
Ben yoksulum isteklerim çoktur Ben isterim çünkü sen büyüksün Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi Ya Halik! Sen ol deyince her şey olur
Ol de olayım yarattıklarının arasında kalayım
Halk ettigin gibi ahlaklanayim Sen yarattin diye güzel olayım Hep en güzel kıvamda kalayım
Ya Musavvir! Yokluğa varlık giydirensin
Güzeli güzel kılan ancak senin tasvirindir

murataltug1985 05-12-2018 08:35

Kaynak mumsema.com
Esmaül Hüsna* duası Senai Demirci

*Katında makbul bir güzellik eyle Ya Gaffar düşmanlıkları bilensin Gözyaşlarıma deger verensin Rahmetinle arındır bağışla beni
Ya Fettah Damla kadar da olsa sevabım lütfeyle cennetini bana aklıma kerem eyle sana gelen yollari aç bana Ya Alim Senin için bilmenin başı yoktur Ben ancak sonradan bilirim Senin bilmediğin* yoktur Ben bazen bilirim Sen söylediğimi susuşumu ve* sakladığımı bilirsin
sen beni benden çok bilensin Kalbimin kuytularında dolaşırım sen sırdaşımsın
bilenlerden eyle beni ayıp ve kusurlarımda utandırma beni Ya Kabid! Ya Basit!
Dara düşürme genislik ver şükretmeyeni
Genişlet şükredene taktir sendendir
*Ya Rabbi! Sen imkansızı mümkün kılarsın
Darda koyma beni dara düştüğümde* şükredenlerden eyle beni Sen gölgede bırakma beni Ya Hafid! gurura zillete düşürme Gururdan azad eyle nefsimi ve kalbimi Ya Rafi Secdelerime sultan eyle Kulluğumla şereflendir Katında rütbelendir iyiler arasinda Yükseklere al beni
Ya Muizz! İzzetim varsa ancak senin verdiğindir** Yalnız sana itaat etmenin izzetini ver bana
Ya Müzill Sana boyun eğişim sevincimdir kapına gelmeyen sonsuz çaresizlik içindedir Sana muhtaçlık en büyük şerefdir Cevapsız bırakma beni Ya Semi! Yare açık yare açmaya ne hacet Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet Güllerim döndü hare hare küsmeye ne hacet
Dil avare dudak bi çare parelenmeye ne hacet

*Ya Basir Körüm körlüğüme gördüğüme gösterdiklerine Vaat ettigin cennetine bile körüm
Aç gözlerimi Ya Hakem Sen varlık ağacını yoklugun karanlığından* çıkarıp vücuda getirensin
Sen kalbimi bir nutfe gibi rahmetinle büyütensin
Kalbime değen sızılara Yüzüme degen Gözyaşıma damla damla rahmet eyle Dudağıma degen hecelere deste deste dua eyle Ya Adl Sensin zulme uğrayanların dayanağı mahzun kalplerin sığınağısın
adaletine sığınır nizamına güvenirim Nefsime zulmetmekten koru beni Adaletine razı eyle nefsimi Eğriltme kalbimi Rızanla ölçülendir beni
Mizanında eyle akibetimi Kolay eyle* sualimi
Hesap verme inceliğiyle yaşat beni Zulmetmekten uzak eyle beni Zulme uğramaktan koru beni
*Ya Latif Senin hükmün her şeye nüfuz eder
Hükmünü lütfet bana sen latif eyle*Ya Şükür!
Sen iman verdin Bense şükrümde eksik ve yetersiz kaldim Şükrünün lezzetini tattır kalbime dilimle Şükredebilmek senden bir nimettir nimetine erdir fakiri Ya Aliyy! En güzel sıfatlar seni niteleyemez Senin lütfundur güzel sıfatlar En mükemmel vasıflar seni vasfedemez Senin cemalinin gölgesidir bütün mükemmel vasıflar Sen her türlü tasavvurun ötesindesin her türlü hayalin üzerindesin Sıfatlarına hayaller erişemez yüceliğine akıl sır ermez Senin lütfunla ulviyet kazanır alemlerSenin tenezzülünle mertebeler kazanır insan, cin ve melekler

*Aczime kudretinle medet eyle Fakrıma imdat eyle
Sen ki içimi bilirsin yüceler yücesisin senden başkasına boyun eğdirme beni Ya Kebir Cümle efkar dar kalır senin kibriyanı anlamaya sözler sığ kalır senin büyüklüğünü anlatmaya seni büyük bilenlerden eyle beni Büyüklüğünü bilmekle genişlet fikrimi Kibriyanı anlayacak akılla donat beni Celalini görmekle genişlet kalbimi Ya Hafiz Sabahlar sendendir koru beni sabaha eriştir beni Yıldızlar söner dağlar yerinden oynar Gökler senindir koru beni kapına yetiştir beni Gökler ölür yer yerinden oynar Her yer senindir koru beni menzile eriştir beni Kuşlar dağılır denizler kaynar ufuklar senindir Koru beni ötelere eriştir ismim unutulur sesim boşlukta çınlar Koru beni yakınlığına eriştir*Defterim açılır günahlarım çok tutar Taktir senindir affını yetistir Sözüm biter sessizlik uzar kelam senindir Koru beni müjdeni yetiştir Ya Mukit Sen ki herkesin her ihtiyacını görüp gözetirsin Sana ayandır niyetim Sen ki kalbime ilham edersin Sana malumdur dua ve isteklerim Sen zayıf ve acizleri yetim ve yoksulları kollayıp gözetirsin Sen ki yoksullara keremde bulunmayı seversin Sana aşikardır sevapça yoksulluk ve eksikliğim Niyetlerimi güzellestir ihlasa eristir beni Ömrümü ebede ve cennetine yerleştir* Yoksulluğumu rahmetine eyle başkasına el açtırma yüzümü kara çıkarma Ya Hasib! Emellerim hesaba gelmez arzularım sayıya dökülmez yanlışlarımı çıkar ki hesabım kolay olsun

Kaynak mumsema.com
Esmaül Hüsna* duası Senai Demirci

*İhtiyaçlarıma hayallerime* elim yetismez Kalbimi topla ki hesaba gelir duam olsun Ya Kerim Ya Rabbi Kereminle güzel eyle sevindir kalbimi
Sen ki acizlere zayıflara ikram ve kerem eylersin
Sen bir avuç tohumda bir* ağaç saklarsın Cennetine al bitmeyen ikramına eristir beni
Kerem et sevabını çok eyle Ya Rakib Ömrümce seni anmak dilerim Lakin unuturum Kalbime zikrini yerleştir uyandır beni Ölüm anımı anarak yasamak isterim mecalim yetmez susarım Dualarımı katına eriştir Hesap günü seni razı etmeyi arzu ederim
sevabım yetmez korkarım Yaptıklarımı hayra eriştir iyilerle andır beni Ya Mücib! Arza hacet yok halim ayandır Söze gerek yok sessizligim sana beyandır
*Ya Vasi Varlık sensiz darlanır Ya Vedud Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için bakar yüzler yüzlere Sen sevdiğin* için günes doğar günlere Sen sevdirdiğin için baharın gelir her yere Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için kelamın deger dillere Ya Mecid! Yakınlığın ulviyetine engel değil ki akla hayale gelmez güzellikler bahşedersin Bana benden* yakın oldugunu her daim söylersin Ya Bais Zerrelerimi topla dağıldıklarında Hayat ver onlara ulaştır en sevdiklerimin yanına Ya Şehid Seni görür gibi yaşamak en güzel haldir Senin gören olduğunu görmek en güzel tecellidir Ya Hakk! Ancak sana yönelmek haktır Kıblenden saptırma beni sana edilen dualar kuluna haktır Mahrum bırakma beni Ancak senden dilemek* haktır Sahipsiz bırakma beni

*Ancak sana dayanmak kuluna haktır Çaresiz bırakma beni sana varan yollar kula haktır Yoldan çıkartma beni seni sevmek haktır Yetim bırakma beni Ya Rabbi hak ettiğimle değil lütfunla ağırla beni Ya Vekil Aczimi sana şefaatçi ederim Kudretini dayanağım eylerim Rahmetini sığınağım eylerim Ya Kaviyy Aczimi bilip dergahına geldim Iyyakanagbudü ve iyyakenestain Havl senindir kuvvet senin Kavi olan sensin ya Metin! Demir emrinle parçalanırken nefsime bırakma beni Dağlar sana boyun eğmişken şeytana kandırma beni* Dilim sana* yakarırken sen anla beni Ya Veliyy tevekkül ettim vekilim sensin iman ettim sahibimsin Sana sığındım sırdaşımsın Sana güvendim veliyyim sensin dostum sensin Sana tutunuyorum tüm varlığımla Kimsenin yere yıkmasına izin verme beni*Ya Hamid* hamd sanadır Diller hamdinle tatlanır Her nefes sana minnetle verilir ve alınır Sana sonsuz övgümü övüncüm eyle Minnetle ezdirme kalbimi Ya Muhsi Hadsiz acz ve zaaf içindeyim Düşmanlarım yaman incitenim sayısızdır şükrüm yetersiz arzularım hesapsızdır tüm Fıtratımla* yalvarıyor ve dualar ediyorum isteyenlerin ve istenenlerin sayısını bilen sensin Kalbime yoldaş eyle merhametini Ya Mübdi Sen ki her şeyi yaradansın Yaradışını yenileyen ve yeniden yaratacak olansın Sevabımı* rahmetine vesile kıl Elemimin lütfuna sebep kıl Günahımı affina bahane kıl Ya Muid

*Ten kafesinden çıkınca sana varır ruhlar Sende son bulur sonlar Ya Muhyi Çürüyüp toz olmuş kemiklerin hatırını yalnız sen sorarsın Ölmüşler ve unutmuşlara yalniz sen hayat bağışlarsın Ölümümü dirilişime baslangiç eyle Ya Mumit Ölüm uzak değil bedenden Faniyim fani olanı istemem Acizim aciz olanı istemem Ruhumu rahmana teslim eyledim ben Ölümüm son değil başlangıçtır bilirim Sonsuzluğa başlangıcını iman üzre eyle Ya Rabbi Ya Hayy Her diri senden alır dirliğini Ölüm bile senin ihya etmenle diridir Ölümümü ebedi hayata bahane eyle Ya Kayyum Yokluğa düşürme kalbimi yanında tut sevdiklerimi Unutuşlara gömme yüzümü nazarında tut güzelligimi*Ya Vacid Varlığını anlatmaya söz yetmez Varlığını anlamaya varlığım yetmez Varlık sana şükrandır Varlığının öncesi yok önceler seninle vardır Varlığına son yok sonralar seninle vardır Beni bensiz bırak beni sensiz bırakma Ya Macid İzzet sahiplerinin izzeti sana aittir Övülenlerin güzellikleri sana aittir İyilerin iyilikleri sana aittir Sevap sahiplerinin sevapları sana aittir Vereceklerine karşılık değildir* ibadetim
cennetine al beni Ya Vahid Kalbim ağlamaklıdır
Sen başkalarına koşturup yorma beni Ruhum
gidişinle yaralanır Sen ağlatma beni Kaygılarım korkularım dağlar kadar Sen yokluğa düşürüp unutma beni Sözüm kimseye geçmez kuvvetim kıl kadar Sen ki birsin boynu bükük çaresiz bırakma beni


All times are GMT +3. The time now is 11:33.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025