![]() |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
O Yılın Eylül Ayında Unutuldu Aşk Endişeli soluk dar boğazda kaldı çılgın kan yere saçıldı Güz telaşı başladığında göçebe surat yitirdi mevsimsiz gülümsemesini Dokunulmaz buğday ambarı tıka basa doldu uğradığı evleri kırdı geçirdi fesat Karınca eylemi tavşansı korku kendi duruşuyla yüzleştirdi nefsini Yasını yedi kat derine indirdi toprak o yılın eylül ayında unutuldu aşk Gök gürültüsü düştü sokağa Herkesin bir arada olduğu durağa kırılgan bakış kuytusuz felaket kirli akan su çekildi endişeyle Dağların ardındaki şehrin ağıtı verdi kesintisiz zehrini sele alışkanlıklarımız geride kaldı Suyun duruluğuna güvendi toprağın göğsündeki kırılgan bereket halkın düşü ertelendi Sonrasında ülkenin eşkıyası oldu yalnızlık korkunç kâbus ayaklarına sarıldı unutuluşa tanık oldu ayrılık Söz bolluğunun bittiği yıldı tükendi kutsal ateşle çağrılan gecenin nefesi dervişliğin acıtan çilesi umarsızlıkla birlikte betona gömüldü O yılın eylül ayında umutsuz ağacın düş dalları öldü . Babür Pınar |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Kara Yara Kara yara kapkara ortasında can çekişiyor kırmızı ve içinde kötücül irin incinmiş beklentinin kabuğunu yakıyor Kısa bir hayatın kör dibine kurşun bıraksan uçacak narin susuşun gül kurusu kahrını bırakıyor Kızılca kıyamet kanıyor ağzı umurunda değil hiç kimsenin kara bir duruşa bürünmüş yara Kara kapkara yara etrafındaki mor halkalara bulaşmış ölümcül erk Derin öğürtüden süzülerek dudağından aşağılara sarkıyor sızı Akşam yemeğinden önce beylerin iştah açtıran pembe şaraba baktıkları gibi bakıyor savaşçılar kan düşmüş kitaba Konuşmayan kan ıssızlığında yalnızlığın saydam örtüsü savaşa çekip gitme çağında mendilden çaldığı mor çiçekli süsü kırılgan gövdeye sunuyor Kara yara kapkara zifiri endişeyle akan zaman gibi beyaz gün içine çıkmaktan utanan sözleri lanetli insan gibi Sürükleyen sırrı içinde kiralık düşler satan roman gibi kara kapkara yara İki göze tebelleş yalan nasıl içeri sızmak isterse öyle mavi bir çocuğun göğsüne tutunuyor Bir çocuğun göğsünde zehir yara kurşun yarası kara kapkara . Babür Pınar |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Zor Eylül Ah can insan hangi dağda harmanlandınsa kal benim gök yüreğim senin sevdanı saramaz Yangın mevsimi harlanır gökyüzü düşer dal bir alıcı kuş olursan avcılar vuramaz İlkyaz sevdası bahar göğsünde açılır nar yorgun yürekte bülbül susar kanar da ötmez Kış yaz dinmez akar senin çavlanında sular bir geniş nehir olursan ölüm yare gitmez Gövdemde bir kuş gibi çırpınır lal cevahir günler bize ayrılık getirir zaman durmaz Yine zulüm çalar kapımızı eylül gelir bir uzun türkü olursan sana kurşun varmaz Babür Pınar |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
:'(
|
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
****Akşamlar**** Korkızıl bir renge dalınca ufuk Yorgun düşmüş günü yutar akşamlar Hicranı ruhuma salınca ufuk Hüznü gözlerime katar akşamlar Gül yüzüm semayı seyre dalıyor Rüzgâr acıları ruha salıyor Yokluğun öcünü böyle alıyor Dertleri kalbime atar akşamlar Sensizlik içime yalnızlık eker Çaresiz özlemler boynumu büker Gölgelerde beni kendine çeker Sessiz ölümden de beter akşamlar Hüzün kokar gurup güneş sönerken Bir kıyamet kopar yürek kanarken Kalemim hep ağlar içim yanarken Böyle geldi böyle biter akşamlar Gel içelim aşkı aynı kaseden Nasıl vazgeçerim tatlı buseden Anlar çekinmesin dertten, tasadan Vuslata ermeye yeter akşamlar . Sevil Nizamoğulları |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Eylül Sarısı Yine eylül esti tenimde sarısı yüzümde damlayan gözümde... Bakarsın kalmaz bile sancısı, demiştim. Bir varmış bir yokmuş oluruz Bak, kaldı mı sızısı? Yüreğimizi dağladı demir halka Bak bomboş özgür ellerimiz Kalmadı değil mi izi? Neresinden baksan acımasız haklılıktı Vahşi zavallılık İlkel bağlılık Kalmadı değil mi manası? En mutlusunu da seçsen anlardan Giden geri gelmeyecek Kalmadı değil mi anısı? Hüzün sarısı, Veda şarkısı şimdi eylül Yıkılmadı dağ Çatlamadı toprak Yarılmadı deniz Dünya aynı dünya... Eylül de geçer sessiz Ömür de geçiyor sensiz... Bak bitti bile Acımadı değil mi? Nurdan Ünsal |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Aşk Çıkmaz Sokakta Kirlenir Yazıldığı can duvarını kurutur “vermek aşkı yaratır” düsturu Gönül gözüne bağlanan mendil solgun ve sefil bekler saygıyla inanılmaz kusuru Kalbinin rüzgarı doldurur açık denizde hoyrat yelkenleri kendisi kıyıda oturur Kaldıkça yeniden filizlenir esaret O çok özlenen aşka has suret bahçede gül ölürken görülür Sadakatin çelik kutsallığı kendi çöplüğüne gömülür Kölenin bilenmiş antik bıçağı ilk düştüğü yerde açar kozunu kanar güz ömrün yaralı boynu Ekmek teknesine taşır korkusunu bedeni tarla sayılan kadının ufku Teslim kapısını açar resmi kurum açılan o aralıktan girer içeri dipsiz kuyuya atılan şiir Toprağın sırtında büyür uçurum esirdir esir şehirde ahali Aşk çıkmaz sokakta kirlenir Cümle insanlığı özgür kılarak çocuk sevincine kavuşabilir şehir Özgür kadın ruhunu bularak saf bereketle hayatı emzirebilir o dem olduğunda ancak aşkın tarihi insanlığın tarihi olacak . Babür Pınar |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Alıntı:
|
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
babur pinar in farkli bir tarzi var, paylasimlar icin tskler.
|
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Hasret
Bir ıslık duyarsan geceyarısı Gözlerimin erittiği pencereden Dudaklarına hasret bir çift dudağın .......... .......... Altan Kaynak |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Elif İncecikten bir kar yağar, Tozar Elif, Elif deyi... Deli gönül abdal olmuş, Gezer Elif, Elif deyi... Elif’in uğru nakışlı, Yavrı balaban bakışlı, Yayla çiçeği kokuşlu, Kokar Elif, Elif deyi... Elif kaşlarını çatar, Gamzesi sineme batar. Ak elleri kalem tutar, Yazar Elif, Elif deyi... Evlerinin önü çardak, Elif'in elinde bardak, Sanki yeşil başlı ördek Yüzer Elif, Elif deyi... Karac'oğlan eğmelerin, Gönül sevmez değmelerin, İliklemiş düğmelerin, Çözer Elif, Elif deyi... Karacaoğlan |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
ASk ve SeVGi YaLAN Yalanlar içinde boguldum kaldim Asklara inancim kalmadi benim Gençligi hiç edip harcadim saldim Asklara inancim kalmadi benim Önce severler sonra da giderler Yüregimi hiç yere mesgul ederler Benden baska niceleri üzerler Asklara inancim kalmadi benim Kalbime derinden oklar saldilar Aylarca izinsiz orda kaldilar Ulasilmaz yerime aci bandilar Asklara inancim kalmadi benim Gidin artik benden acilar yeter Kalbimi hiç yere edemem heder Yalanlar dolanlar ölümden beter Asklara inancim kalmadi benim Ahmet EROĞLU |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Yeter Gözlerim Gözlerim gözlerim hain yalan yüzler peşinde yanıltma yarışlarında galip sürükler peşinden ihanet çemberlerine alışılmadık gözler arar kaybolacak sahipsiz gözler götürdüğü son hep boşluğa uykusuz gecelere dayanır ihanet çemberlerine... Yeter gözlerim sus artık ışığa götür beni kurtar karanlıklardan derin uykusuzluklardan Ağıtlar arama şarkılarda Baktığın hayat benim değil Yeter çıkardığın İhanet çemberlerine... Gözlerim hain gözlerim huzurdur aradığım sonsuzluk ülkelerinde Bildiğim değişen aşklardır suskun duvarlarda gözlediğim yeter, yeter artık çıkardığın İhanet çemberlerine... Gel gözlerim Barışalım artık senle günahlara koşalım dilersen huzur veren günahlara Aşıkları gözleyelim sokak başlarında derin uykulara batalım hiç uyanılmayan umuda koşalım,düşlere Ve bildiğimiz değişen aşığın Gelip bizi çıkarmasını bekleyelim İhanet çemberlerine... Mahmut Kuru |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
* Sitem * Sitem bu sitem Seni benden çalana, Seni benden ayırana sitem. Başka kollarda olduğun, Beni ayyaş yaptığın, Dipsiz kuyuya attığın için sitem. Bu yüreğin altına elini koyamadığın, Bu yüreği bitirdiğin için sitem. Hissedemediğin aşk, Soldurduğun busem için sitem. Denizlere sel olup akıttığım göz yaşlarımı Dalgalar vurur sahiline diye günlerce beklediğim için Aptallığıma sitem. Riyasız, çıkarsız, sınırsız davranıp, İhanete uğradığım için saflığıma sitem. Başımı dik tutamayıp onurumu, gururumu Ayaklar altına aldığım için Kendime sitem... Canan Palabıyık |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Bir Bedenin Şiiri Kirpiklerini kaldırıp sürmeli ceylan gözlerinle bana baksan, Bir gece vakti yıldızları toplayıp saçlarına toka yapsam, Uzansam çilek kokan dudaklarından öpsem seni, Dolasam elimi gül dalı beline sarsam seni tek beden olsak, Başımı menekşe kokulu göğsüne yaslasam doya doya koklasam, İçi sevda dolu yüreğini yüreğime alsam saklayabilsem, Seni hiç kaybetmesem hep bende kalsan......... Canan Palabıyık |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
BEŞİNCİ MEKTUP Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini, İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, Saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak Göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu. Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak Ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; Seni özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; Seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki! ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Uykuların kaçar geceleri Bir türlü sabah olmayı bilmez Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın Onun unutamadığın hayali Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine Sevmek neymiş birgün anlarsın Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için Vurursun başını soğuk taş duvarlara Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın Duyarsın Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın Sevmek neymiş birgün anlarsın Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin Niçin yaratıldığını Bu igrenç dünyaya neden geldiğini Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın Dolar gözlerin için burkulur Sevmek neymiş birgün anlarsın Birgün anlarsın sevilen dudakların Sevilen gözlerin erişilmezliğini O hiç beklenmeyen saat geldi mi Düşer saçların önüne ama bembeyaz Uzanır gökyüzüne ellerin Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı Sevmek neymiş birgün anlarsın Birgün anlarsın hayal kurmayı Beklemeyi Ümit etmeyi Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi Lanet edersin yaşadığına Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN Ümit Yaşar Oğuzcan |
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
Ne güzel şey seni seviyorum demek Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel... Her baharda, gece gündüz, her saniye SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SEVİYORUM SENİ Diyebilmek ne güzel.. Çünküsü yok, nedeni yok sevmenin Zamanı hiç yok, Dakikalar zaman üstü... Utangaç bir gecenin kucağında Yağmurlar vuruyor pencereme, Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında Aşkın ayak seslerini duyuyorum yüreğimde Ve hasretini içimde, SENİ SEVİYORUM Sesini duymak istiyorum uyumadan önce Sabahlara kadar konuşmak, Hiç kapatmamak telefonu... Aynı düşlere uyumak sonra Ve uyanmak aynı güneşe SENİ SEVİYORUM Daha bir güzelleştim son günlerde Gözlerimin içi parlıyor Kabına sığdıramıyorum aşkı. Gülmek geliyor içimden Sokaklarda koşar adım yürümek Tanıdık, tanımadık herkese selam vermek, Merhaba ülkemin güzel insanları, Hepinize, hepinize merhaba sizi de SEVİYORUM Yağmuru, denizi, kokusunu toprağımın Gök mavisinde güvercinleri, martıları, Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı Bindallılarıyla köy kızlarını, Ve elleri hamur kokan anaları Hepsini sende seviyorum SENİ SEVİYORUM Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı, Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime Ve daha çok seviyorum limonlu çayı Senin sevdiğin her şeyi seviyorum Türkülerini memleketin, feneri, kara kartalı senin için, Davamızı ve şiiri sende seviyorum. SENİ SEVİYORUM İyi ki doğdun iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun SENİ ÇOK SEVİYORUM SENİ ÇOK SEVİYORUM Yaşamaksa seni sevmek, Ben hiç ölmedim... SENİ SEVİYORUM! Şebnem Kısaparmak |
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
BENDE SEVİYORUM YAA BANANEEE :'(
|
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
teşekkür ederiz çok güsellerr hepsii ::)
|
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
ben hiç seni seviyorum demedimki..... :'( :'(
|
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
Keşkeleri çıkardım hayatımdan eyvallahlar bana göre değil artık bana göre değil pişmanlıklar keşkeleri çıkardım hayatımdan. ben seni unuturum sevdiğim ela gözlerini bir bardak rakıya gömerim anıları içime yıllar önce bir temmuz gecesinde zamansız bir yağmur altında başlayan o zamansız aşkımızı unuturum ben seni unuturum sevdiğim zaten hayat bir yalan. gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha üzerimde eskiden kalma bir sevdanın yorgunluğu yüreğimin kara kaplı defterinde sararmış sayfaların arasında bir adamın yıllar arkasında kalmış suskunluğu var ve küskünlüğü hayata o ki kapanmış bir kapı umutlarıma çaresizliğe bir geçit durma hadi gözlerimden de çekip git çek git gecelerimden bir daha girme düşlerime kanıma girme artık yeter git. kimseler bilmez geceden başka yine yalnızım sokaklar dolusu insan içinde bir ben bir ben yalnızım. gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha ne fırtınalar kopar yine içimde bu sevda yakar yüreğimi yıkar derinden susar içimdeki ağıtlar geceler inadına susar ben susarım. an gelir zamanlar dolusu ağlarım ağlarım çocuk gibi ihanet karası gecelerde kıvrandırır bir sancı kahpe bir kurşun gibi arkadan vurur yalnızlık sabahlara kadar ağlarım ağlarım ölesiye. neden içi karanlıktı bu kadar gecelerin neden geceler umut taşımaz sabaha ve neden ağlatır beni bu uzun yolculuklar yeter artık yeter buraya kadar keşkeleri çıkardım hayatımdan eyvallahlar bana göre değil bana göre değil yerli yersiz ağlamak madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat kılıcımı çektim kınından kuşandım cesareti ve bitirdim esareti gömdüm denizlere. keşkeleri çıkardım hayatımdan eyvallahlar bana göre değil artık anladım ki insan her an sevebilir mevsimsiz açan bir çiçek gibi dirilir yeniden keşkeleri çıkardım hayatımdan. geleceksen bugün gel yarın çok geç olabilir. Şebnem Kısaparmak |
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat
kılıcımı çektim kınından kuşandım cesareti ve bitirdim esareti gömdüm denizlere. Teşekkür Ederim.. ;) |
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
Artık Sevmeye Korkuyorum.. :-[
Teşekkür Ederim... ;) :) |
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık anladım ki insan her an sevebilir mevsimsiz açan bir çiçek gibi dirilir yeniden keşkeleri çıkardım hayatımdan. geleceksen bugün gel yarın çok geç olabilir. ÇOK İYİ BEYENDİM ama ben keşkeleri çıkartamadım hayatımdan :( |
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil bana göre değil yerli yersiz ağlamak madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat kılıcımı çektim kınından kuşandım cesareti ve bitirdim esareti gömdüm denizlere. keşkeleri çıkardım hayatımdan eyvallahlar bana göre değil artık anladım ki insan her an sevebilir mevsimsiz açan bir çiçek gibi dirilir yeniden keşkeleri çıkardım hayatımdan. geleceksen bugün gel yarın çok geç olabilir. paylaşımınız için teşekkür ederim. Benimde çok sevdiğim bir şiir. |
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
Ne güzel şey seni seviyorum demek
Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel... Her baharda, gece gündüz, her saniye SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SEVİYORUM SENİ Diyebilmek ne güzel.. çok güzel bir şiir paylaşım için teşekkürler emğinize sağlık.. |
SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM
PAYLASIM İÇİN TESEKKURLER
|
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
GERÇEKTEN GUSEL BİR ŞİİR PAYLASIM İÇİN TESEKKURLER
|
ŞİİR GÖZLÜM ( Ahmet KÖSE )
şiir gözlüm Ne kadar da Şiire benziyorsun sen Şiir gibi gülüyor Şiir gibi konuşuyor Şiir gibi yürüyor Şiir gibi bakıyorsun... Usta bir şairin Eseri olduğun belli Teman harika Kurgulama müthiş Gözlerin ne kadar da Şiire benziyor senin Saçların başak tarlalarını anımsatıyor Şiir gibi Dalgalanıyorsun gönlümde... Adın şiir olmalı senin Hürriyet şiiri mesela Ya da aşk şiiri Tasavvufi aşk ama... Aranmalısın sen Şiir gibi olmalısın Ulaşılmaz yerleri anlatmalısın İyice şiire benziyorsun Gün geçtikçe Şiire benzedikçe Ulaşılmaz oluyorsun Şiir gibi bakma Kıskanıyorum seni Seni mısra mısra Seni dize dize Ezberlemek istiyorum Sen şiire benzedikçe Ben daha çok şair olmak istiyorum Şiir gözlüm Seni seviyorum... ahmet köse |
ŞİİR GÖZLÜM ( Ahmet KÖSE )
;)
|
KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
şebnem kısaparmak evet..
şiirlerini dinledikçe gözyaşlarımın akmasına mani olamadığım şahıs.. bu yüzden gıcığım ona.. beni çok ağlattığı için.. birde iclal aydın.. oda çok dokunuyor yüreğime.. |
YAGMURLARLA ÖPÜŞMEYE GİDİYORUM
YAGMURLARLA ÖPÜŞMEYE GİDİYORUM Yüreğime bir beden büyük gelen umutları Üzerimden çıkarıp gidiyorum." Küçük bir çocuğun duası gibi Masumluğunu sundum sana aşkın. Ama sen, “İmkansız bir aşk “ deyip sustun. Oysa sana dair ne düşlerim vardı. Dans edecektim yağmurlarda seninle. Yıldızların saçlarına düştüğünde, Bir gökkuşağı çizecektim beyaz tuallere. Asla kırgın değilim sana... Özgürdün, hürdün elbet. Güneşte yaşamak varken, Karanlıklarda boğulmayı göze alamazdın sen... Gözlerine sakladığım baharlara Veda busesini yapıştırıp gidiyorum. Aslında bir teşekkür borçluyum sana, Yarım bir adamın karanlıklarına Rüya misali baharlarınla konakladın.. Her nefesinde, Mevsimleri soludum gözlerinde. Kırılmış bir gönül mabedine Bir gülüş ekledin ya, Bir ömür yeter bana.. Hep ağladığımda öper dururum Baharda açmış o gülüşlerini...... Gittiğim yerlerde, Kim bilir belki de alışırım. Alışacağım; gözlerinin yokluğu değil elbet. Bahçemde ezilmiş güllerin çığlıklarına , İçimdeki çocuğun gözlerindeki ıslaklığına, Elbet bir gün alışırım.... Gidiyorum, Aynalara ağlamaklı suretimi bırakıp Masum çocukların dualarına gidiyorum... Senin uyuduğun saatlerde ben, Bu şehri, bu yüreği sana bırakıp Yağmurlarla öpüşmeye gidiyorum. İsmail Sarıgene |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
cok güzel
|
Topal Sevda ( Yusuf Hayaloğlu )
Topal Sevda Dün sahilde karşılaştık. Bir an gözüm ısırdı, Sonra birden tanıdım. Düşmemek için zor tuttum kendimi Bacaklarım titredi, Bir ağaca yaslandım. Yırtılan bir mektup gibi, Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu. Eski bir sevdanın Durulmamış nehirleri, Çırpınarak yüreğime akıyordu. Hatırladığım, Bir sonbahar günüydü, Karşımızdaki yeni eve taşındılar. Bütün gün bakışıp duruyorduk. Gözleri... Gözleri sanki birer kurşundular!.. O zamanlar ben, Zıpkın gibi bir çocuktum, Liseye yeni başlamıştım. Onun, saçlarını geriye savurup Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım. Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu Ne zaman buluşalım, desem, Olmaz, diyordu. Mektuplaşmak ona yetiyordu. Bir Temmuz akşamıydı, Unutmam... Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı, Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm, İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı. Sonraları çok konuştuk, gezdik. Bazen ağlaşıp bazen de gülüştük. Çılgın gibiydik, her firsatta buluştuk. Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük. Ailesi baş edemedi, Mersin’deki halasına gönderdi. Hiç arayıp sormadım. Ben o sıralar eylemci oldum; Mahalleden ayrılıp Yıllarca eve de uğramadım. Dünyam değişmişti artık... Memleketin gidişatını Hiç mi hiç beğenmiyordum. Forumlara, yürüyüşlere katılıyor, Durmadan şiir okuyup, Ajitasyon çekiyordum. Ah o gençlik rüzgarı, ah... Ezilen insanları, tek başıma Kurtaracağımı sandım... Anarşik bir eylem sırasında, Seken kurşunlarla Bacağımdan yaralandım. Ameliyatın ardından Yıllarca yattım içerde... Dosyam bir hayli kabarmıştı. Beni, o nemli koğuşlarda, Vefakar anamdan başka Hiç kimse aramamıştı... İçerden çıkınca, onu sordum, Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti. Oysa, kibrit ağusuyla Koluma dağladığım ismi, Hala silinmemişti... Hayat devam ediyordu... İçkiye vurmuştum, Unutmayı deniyordum. Pencerenin önünde, Kuruyan bir çiçek gibi Günden güne tükeniyordum... Anam çökmüştü artık, Ölmeden mürüvvet istiyordu Bazen oturup dertleşirdik. Kimsesiz bir kadın varmış, körmüş, Olur, demiş. Ben de fazla uzatmadım, evlendik. Geçmişe ait ne varsa, Mektuptu, resimdi; Bir-bir ayırıp yaktım ateşte. Nasıl gittiğini sorarsanız, Ne bileyim, Kör-topal gidiyor işte... Ne var ki, o hırçın saçları Hep yüzüme savruluyor, Balkona her baktığımda. Pişmanlık, bir eski yara gibi Hala kımıldayıp duruyor Onu hatırladığımda. Biliyorum, onunla olsaydım Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle. Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım, Ben öldürdüm Bu hoyrat ellerimle!.. Dün, sahilde karşılaştık. Bir an boş bulundum, Sendeler gibi oldum. Öyle bir baktı ki, Ben o gözlerde Bir ömrün bütün acılarını buldum... Bir şeyler söylemek ister gibiydi. Başını eğip gitti, çocuklarının yanına Nedendir bilmiyorum, fakat Girmek istemedi sanki, Kocasının koluna... Ardından koşup durduramadım, Ona soramadım. Öylece donakaldım... Çünkü o anarşik eylemden beri Ben artık Değnekli bir topaldım!.. Yusuf Hayaloğlu |
Hayat Nedir Anne ?
Hayat Nedir Anne? benim hiç sapanım olmadı anne, ne kuşları vurdum, ne de kimsenin camını kırdım... çok uslu bir çocuk değildim ama, seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım. ben hayatım boyunca bir tek kendimi vurdum! .. suskun görünsem de, fırtınalı ve mağrurdum anne. bir mızrak gibi, aynada hep dik durdum anne! .. ben sana hiç bir gün laf getirmedim, leke sürmedim. ama göğsümü çok hırpaladım, kalbimi çok yordum... ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ... benim hiç sevgilim olmadı anne, ne bir yuva kurdum, ne bir gün şansım güldü... öpemeden bir bebeğin gidişini, tükendi gitti çağım... kimi yürekten sevdiysem, yüreğini başkasına böldü... bir muhabbet kuşum vardı, o da yalnızlıktan öldü... sen beni göğsünde hep acılarla mı soğurdun anne? yoksa evlat diye, koca bir taş mı doğurdun anne? eziyet degilim, zahmet değilim, musibet hiç değilim; bir senin mi balına sinek kondu, söylesene! doğurdun da beni, ne ile yoğurdun anne? benim hiç hayalim olmadı anne... ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat... BİR MUTLULUK FOTOĞRAFI BİLE ÇEKTİRMEDİ BU HAYAT! kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne... ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat... say ki yollardan akan, şu faydasız çamurdum anne... say ki ıslanmaktım, üşümektim, say ki yağmurdum anne! bunca yıldır gözyaşlarını, hangi denizlere sakladın? oy ben öleyim, SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ? Yusuf Hayaloğlu |
Gizemli Şiir
Gizemli Şiir Bir adın vardı, bir o kadar güzel ve temiz Adını duydu mu erirdi bu garip bu çaresiz Bir saçın vardı,sanki tel tel pamuk ipliği Bir bakışın vardı,sanki baktığı yerde bırakırdı kurşun deliği Bir yürüyüşün vardı,sanki yıldızlar yürürdü peşinde Bir gülüşün vardı,sanki ölüler dirilirdi önünde Saçının teli kırılsa canım acırdı Ayağın taşa takılıp burkulsa,feryadım cihanı sarardı Düşünmezdim başka diyar başka yar,seni görünce Ölecek olsam dirilirdim o güzel adını işitince Konuştu mu bülbüller ağlardı önünde Güller yalvarırdı ne olur bize de gülümse diye Bana bu sevdadan hayır yokmuş,olmasa ne yazar Adın kazılı ya gözbebeklerimde bu bana yeter de artar Ömrüm senin yolunda bitecekmiş,izin ver de öyle bitsin Sen ol da yanı başımda dünya yerin dibine girsin Sana çıkmayan yolun asfaltını tırnaklarımla kazarım Sen yeter ki emret sana altın tabaklarda canımı sunarım Bana Mecnun diyorlar sana aşık oldum olalı Çağırın Mecnun’u mezarından,soralım bakalım hangimiz daha sevdalı Sana Leyla diyorlar,izin vermem asla buna Güzelliğin adındadır,ayağın tozun olamaz Leyla Adında saklıdır bütün güzellikler,yalnız ben bilirim Azrail canını almaya gelirse,gönder bana ben senin yerine canımı veririm Adın bende kalsın gizli Adını söylersem güzelliğini Başkaları da fark eder belki SADECE SAHİBİ ANLAR BU GİZEMLİ ŞİİRİ Murat CEYLAN |
Ölümcül Son Hediye
Ölümcül Son Hediye Git… Ne denir hiç bilmem ki Gidenin ardından Ben bir filmlerde, romanlarda Olur sanırdım Ölümcül ayrılıkları Nerden bilirdim seninde benden Bir kuru yaprak misali Sonbaharda bir rüzgara Kapılıp gidercesine Beni benden edercesine Yüreğimi sökercesine Acımasızca öldürürcesine AYRILACAĞINI Nerden bilirdim Git… Gitme derim ama gülünç olsa gerek Sen bir kere ayrılığı düşünerek İhanet ettin en temiz duygularımıza Durma hadi git… Seni bekliyor kapılar, yollar,yolculuklar Hiçbir şeyini bırakma bana Al sıkıştır çantana ya da bavuluna İçinde biz olan o mutlu zamanları Dönmen için bir sebep kalmasın arkanda Git…. Yakışırdı şimdi sana şöyle fiyakalı bir elveda Ama şimdi diyemem inanmam ki ayrılığa Hem dedim ya ne denir gidene bilmem amma Yüreğimden yaralı yorgun çarpan dudaklarıma Uğrama artık ne dünyama ne de rüyama Git… Bil ki sen şu odadan çıktığın anda İçimde sana aşık biri kalmayacak Sanma ki sana vurgun, sana deli divane olan Gözlerim buğulanıp kahırdan ağlayacak Sen şu kapının önünde durduğunda Sana dair bütün duyguların katili olacak Bir eski tanıdık kalacak ardında Git… Dur hemen gitme bekle bir zahmet Bekle de o sana aşık yüreğimle Göz bebeklerine bir beddua Saçlarının her teline bir bela Ve bütün vücuduna koca bir lanet Bırakayım son bir defa Gittiğin yerlerde söylersin herkese Bunlar, ölümsüz bir aşktan kalan Ölümcül son hediyeler diye…. Git… Artık vazgeçsen de benden uzaklaştın bir kere Sana kal dersem yüzüme hatıralar tükürsün İnan ki bu ayrılığa ben değil, üzülecekse Sensiz kalan boynu bükük mazimiz üzülsün Murat CEYLAN |
Aglama Süheyla
************Aglama Süheyla************* . seni sevmemek için sebep ariyordum ya, buldum Süheyla. saçlarin hiç adil degil senin, saçlarin zifiri karanlik. ben karanliktan korkarim. gözlerin çok derin üstelik sonsuz bosluk Süheyla. sirt üstü düsüyorum ben o bosluktan uykularimda. kaç dizemi kaybettim böyle biliyor musun? imgelerim arap saçi yoklugun yoklugum varliginsa....? yok, kaldiramam. aglama Süheyla. gelirsen buzullarim erir, sularim alt üst. gidersen donarim beni böyle isit. günesim ol ne bir santim uzak ne bir santim yakin. geceleri aydan ulas bana gündüzleri perdemi isit. aglama...... agla anasini satayim pinarlarin süzülsün yine gamzene dolsun tassin sonra gözlerime damlasin. ve karisalim iki denizin ayrildigi yerde, ama senin baliklarin senin olsun benimkiler benim. biliyorsun saçlarin zifiri karanlik senin. dünya da öyle. bak çocuklar dograniyor hergün, ama idama karsiyiz inadina hangi medeniyet için Süheyla, aglama... ben de ülkem gibiyim galiba. adil olmayan dünya degil aslinda. hangimiz bilir ötekinin derdini, hangimiz çocuguna küser bir yetimin yaninda. ayagin tasa takilsa sebep ara ama aglama Süheyla aglama... isterdim ölümsüz siirler yazayim adam gibi sevdalarin üstüne. kimsenin söylemedigi sözler edeyim de ölümsüz sevdalar nerde. sonsuzluk dedigin ölümle basliyor Süheyla. ölümse tepe üstü açiyor gözlerini bir bebegin ingaaa...larinda. sen o bebek gibi agla Süheyla. ne güzel bir ucumun sende olmasi bak! istersen sehpalar kur bana ve sen çek ayagimin altindan iskemleyi. istersen hiç düsünme beni ya da ne olacak bu siirin sonu. düsünme. ve aglayacaksan, dedim ya bebek gibi agla Süheyla. mutlu yarinlara yalansiz aydinliklara. cennet içimizde içimizde Süheyla.... . Ugur Balcioglu |
Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
Insandan Bir Uçurum . Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpip ölmesi gibi özgürlügüne uçan bir kusun. Anlamin dügüm oldugu zamanlar. Bütün yaralari denedim. Agzimda kan tadi. Saklanacak o su kiyisi uzakta. Dagildim yaslandigim yol için. Hangi çaga gittiysem gülünçtü tarih baktikça insanlara. Acinin yurdu asklar, yagmurun kirdigi görüntü, cinayetlerin karaladigi atlas. Gelmeyisindi aslinda bekledigim derimin altindasin iste, içindeki tuzaklar ezberimde karninda büyüttügün aci çigliktan daha agir ama yankisiz. Kirikti isaret, harfler uçucu Dünyanin gördügü kapkara düs içimizde olusan girdap katranla naylon arasinda pihtilasan insan silinen bir bakima gövdesi kadar bir bosluk daha dogrusu. Her kum tanesinin sakladigi çölde korkakligimin tek nedenisin sen. Unutmadim, herkese bir akarsu borçluyum. Veysel Çolak |
All times are GMT +3. The time now is 15:53. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025