![]() |
Günün Duası...
Resulullah(s.a.v)'in sabah akşam yaptığı dua
"ALLAH'ım!Dinim,dünyam,ehlim ve malım hakkında senden afiyet isterim.Allah'ım!ayıplarımı ört.korktuğum şeylerden beni emin kıl.Allah'ım!önümden,arkamdan,sağımdan,solumdan ve üstümden(gelecek belalardan)beni koru.yer sarsıntılarından ani afet ve belalardan senin azametine sığınırım". AMİN |
Günün Duası...
İlâhî!
Hamdini sözüme sertâc ettim..Zikrini kalbime mi’râc ettim..Kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum vâr ettin,varlığından haberdâr ettin,aşkınla gönlümü bîkarar ettin. İnayetine sığındım,kapına geldim...Hidayetine sığındım lûtfuna geldim.. Kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş’eni duyur hakikatı öğret. AMIN! allah razı olsun dualarımız kabul olsun amin |
Günün Duası...
Amin :'(
|
Günün Duası...
Gönlümü dua etme ihtiyaç ve iştiyakıyla donatan Rabb-i Rahim’e kendisine yapılan münacâtların harfleri adedince hamd ü senâ ediyor, tazarru ve niyaz âdâbını talim buyuran Rehber-i Ekmel Efendimiz’e, mübarek hanesinin seçkin fertlerine ve Ashab-ı güzînine ağzı dualı kulların nefesleri sayısınca salât ü selam gönderiyor; Şefkat Peygamberi’nin hak nezdindeki kıymetini şefaatçi edinen bir merhamet dilencisi olarak bir kere daha Cevâd ü Kerîm’in dergahına el açıyorum:
Allahım nice ümit ve emellerimi gerçekleştirdin, onca beklenti ve taleplerime cevap verdin.. beni kaç kere sevdiğin ve hoşnut olduğun işlere muvaffak eyledin.. hastalıklarıma şifa lutfettin.. ve bendeni hasımlarının ellerine ve dillerine düşürmedin. Ey bu lütf u ihsanlarda bulunmasa bile, Zatı itibarıyla bütün hamd ve senâlar hakkı olan Meşkûr u Mahmud, şükürler olsun Sana. Allahım, i’tikad, söz ve amel bakımından şanına lâyık olmayan her türlü kusurdan Zatını yüce tutma ve Sana layık olan sıfatları da isbat etme adına dile getirilen sözlerin en güzelleriyle, renk renk, desen desen tesbîh ü takdîs ifadeleriyle Seni anmak istiyorum. Sırf Senin hoşnutluğunu gözeterek ve rızana ermiş bir kul olma ümidi besleyerek Seni tesbîh ü takdîs etmeyi arzuluyorum. Bu talebimi gerçekleştirmeyi nasip eyle Allahım, beni bu devletten mahrum kılma, rahmetine açılan ellerimi boş koyma. Bendeni, hatalarını itiraf edip pişmanlıkla kıvranan, herhangi bir inhiraftan sonra yeniden toparlanıp dergahına yönelen, büyük-küçük her gaflet karşısında himmet kanatlarını açıp Senin inâyetine sığınan “tevvâbîn” unvanlı kullarının arasına kat. Bu perişan kulunu bilhassa seher vakitlerinde istiğfara sarılarak Senin mağfiretini dileyen Hak erlerinin safına dahil et; beni günahlardan, ayıplardan, isyanlardan, kusurlardan ve hakka muhalefet etme tehlikelerinden arındır. Ey kendisinden istekte bulunulanların en cömerdi ve ey talepleri yerine getirenlerin en hayırlısı Yüce Rabbim!.. Bilerek ya da bilmeyerek işlediğim günahlardan dolayı beni yarlığamanı ve hususi himayene, ilahî riâyetine almanı diliyorum. Sana karşı her an kulluk şuuruyla yaşayabilmenin kapısını ve ihsan sırrını benim için aç; beni peygamberlerin, sıddîkların, şehitlerin ve sâir sâlih kulların yoluna hidayet eyle. Efendiler Efendisi’ne, O’nun nezih aile fertlerine ve seçkin arkadaşlarına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyorum, Rabbim! |
Günün Duası...
Ey her şeyin zimamı yed-i kudretinde bulunan Yüce Rabbimiz! Biz zayıf ve aciz kullarını, olmuş ya da olması muhtemel her türlü tehlikeli durumlardan ve Senin sevip razı olmadığın bütün hallerden, fikir sapmalarından ve düşünce bozukluklarından muhafaza buyur.. ululuğunun nurunu insî, cinnî şeytanların ve durmadan kötülüğü salık veren nefs-i emmarenin şerleriyle bizim aramızda perde yap! Rabbimiz! Bütün günahlardan ve o günahlara götüren yollara düşmekten yine Senin rahmet ve inayet iklimine sığınıyoruz. Münezzeh ve mualla yakınlığını lütfederek payeler üstü payelere erdirdiğin kurbet kahramanlarına hatırlattığın hakikatleri, hata, günah ve isyan mülahazaları zihinlerimize hücum etmeden önce, bize de hatırlat ve sakındırıp menettiğin ne varsa hepsini bize çirkin göster; onların yalancı tatlarını kalblerimizden izale buyur! Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz.. amiinn... |
Günün Duası...
AmiN..Allah Razı Olsun
|
Günün Duası...
--------------------------------------------------------------------------------
İçimizdeki vuslatın tecellisini gösterdiğin ânda, sana duvağındaki açılmamış en samimî dileklerimizi arz ediyor olacağız. Harf harf, kelime kelime hâfızamızda bulunan "Kelâm-ı Kadîm"in hakkına sığınarak yalvarıyoruz. Bize kelâmını lutfettin, onun hâdimi olduk. Bu nûrunu elimizden alma Rabbim!.. Her yakarışımızın, her gözyaşımızın, her "âmin" nidâsının, soluğumuza can vermesini nasip et! Öğrendiklerimizi yaşamamıza yardımcı ol! Sen yardım et ki, yaşadıklarımızın da idrâkinde olalım. Sükûtumuz tefekkür, konuşmamız zikir olsun! Kulların lisanımızdan huzur bulsun! Hayatın bu iniş ve yokuşunda, sabır ve şükür yolculuğumuzda yüzümüzü kara çıkarma! Yüreğimizdeki en kıymetli emânetine bizi lâyık eyle!.. Gözümüz, Kitabını okumakla nurlansın, gönlümüz onunla inşirâh bulsun!.. Bütün âzâlarımız onunla canlansın ve "yaşayan bir Kur'ân" olalım!.. Bizi sevdiğin kullarına yoldaş eyle!.. Esrarına sırdaş eyle!.. Âminlerle arz ediyoruz, sana olan sevdamızı. Hesabını veremeyeceğimiz her adımı, her soluğu, her ânı bize "hafızlığımız hakkı için" yaşatma! Bizi, sadece Senin karşında mahçup, boynu bükük eyle!.. Senden başkasına el açtırma!.. Biz âciziz, sen aziz eyle!.. Biz zayıfız, Sen güçlü eyle!.. Bütün hayatımızı, Kur'ân-ı Kerim'in izzetine yakışır bir vakar ve kullukla yaşamamızı nasib et!.. Allâh'ım! Bizi, imansız, irfansız ve Kur'an'sız bırakma! Âmin. |
Günün Duası...
"Hafızların hakkı için " yaşatma , Aminnn !
Ey Kalbleri evirip çeviren Allah'ım ! Kalblerimizi dininde sabit kıl ! |
Günün Duası...
Ya Rabbî!.. Çilesi, derdi, gâyesi, Sen olanları, Sen’in dinin olanları mahcup etme!.. Onların samimi niyet, gayret ve emeklerini karşılıksız bırakma!.. Dinine yardım edene, Sen de yardım et!.. Rabbim!.. Kalplerimizi birleştir. Yüreklerimizde kardeşlerimize karşı kin ve nefret bırakma!.. Allâh’ım! Gücümüzün yettiğinden fazlasıyla bizi imtihan etme!.. Bizleri de ecdadımız gibi aziz ve şanlı eyle!.. Yüce Rabbim!.. Amellerimizi sahih imân, ihlâs dolu niyet, hakikî irfan ve yüce bir faziletle ziynetlendir; bizleri vatan ve millete hizmet duygu ve şuuruyla istikametlendir.... |
Günün Duası...
amin..
Allah razı olsun canım... |
Günün Duası...
Alıntı:
Rabbim senden de razı olsun cnm :-[ |
Günün Duası...
Ellerimizi ellerinizin altına açarak sizden sızanlara AMİNNNN !!!
|
Günün Duası...
Dudağımıza borçlu olduğumuz dualar.... Bana kalbimden de yakın olduğunu, kalbime benden de yakın olduğunu bilerek; kalbime mukayyet olmakta ben den daha iyi olduğunu anlayacak bir kalp ver bana... Ey kendime sakladığım sırları da kendimden sakladığım sırlarımı da bilen Rabbim, "Bağışlamayı,menekşenin kendini ezen topuğa anında bulaşan güzel kokusu" diyebilen inceliği benim kalbime de bulaştır ki, seni Sad-i Şirazinin, "Ben günah işlerim, O utanır!" sözüyle anabilenlerden olayım ey Rabbim!!!! Edemediğim dualarımın da olduğunu, her hamdim için ayrıca ve daha büyükçe bir hamd daha borçlandığımı, borcumu ödemeye her niyetlenişimde yeni ve daha büyük bir minnetle borçlandığımı bilecek bahtiyar borçlulardan eyle ey Rabbim!!!! AMİN!!! Duamın sahibi kendini bilir ;) tabii bütün akpartiforum ailesi için de 'amin' diyorum :) |
Günün Duası...
AMİN !
|
Günün Duası...
Yarabbi! Seni tarif etmektedir bütün güzel isimler Sen güzel isimlerinle aşikar etmezsen Ruhum karanlıkta kalır Esmaül Hüsna'lara şahit yaz beni..! |
Günün Duası...
Alıntı:
|
Günün Duası...
Varlığın hakikî sahibi, âlemlerde dilediği gibi tasarruf eden, mülkü dilediğine verip, dilediğinden de çekip alan, istediğini aziz edip yükselten, dilediğini de bizim sezebildiğimiz yahut idrak edemediğimiz pek çok hikmete bağlı zelil kılıp alçaltan, bütün hayır ve iyiliklerin Müsebbibi, her şeye kadir Rabbimize, O’nun ilmi ve malumatı adedince hamd ü sena; eşyaya mana kazandıran, varlığın sırlarını lif lif ayırıp seyircilerin mütaalasına sunan biricik mürşit ve üstad, ufuk insan ve kutup peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’ya, O’nun cihan-bahâ ehline ve ashabına salât ü selam ediyor, Muhammed Lütfî edasıyla, “Kerem kıl kesme Sultanım keremin bînevâlerden Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedalerden” diyerek el açıp boyun büküyoruz: Merhametine hudut olmayan yüce Rabbimiz! Sen’den dünya hayatımız itibariyle biz pürkusur kullarına itikatta, amelde, yemede, içmede, halde, sözde ve bütün davranışlarda dosdoğru olmayı nasip etmeni, ahirette de Cennetle ve sürpriz nimetlerinle sevindirmeni istiyoruz. İstiyoruz zira Sen lütuf ve ihsanda bulunmakla maruf, iyiliğini asla esirgememek ve keremini başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırmakla da mevsufsun. Bütün işlerimizi en güzel neticelerle neticelendir.. bu muhtaç bendelerini sürpriz ve fevkalâdeden lütuflarınla sevindir.. Rahmâniyet ve Rahîmiyetinin muktezasını yerine getir de, ikramlarınla şâd olalım, ey rahmet ve şefkatiyle kâinatı okşayıp duran Raûf ve Rahîm! Allahım! Bize, kadın-erkek kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza iman ve Kur’an yolunda hizmet etmeyi kolaylaştır, (kolaylaştır da Senin nâm-ı celîlinin ulaşmadığı hiç bir köşe-bucak kalmasın) ve bize istihkakımıza göre değil de engin merhametinin iktizasına göre muamelede bulun. Merhameti sonsuz ve gücü her şeye yeten Allahım, Sen bize yetersin; Sen her ihtiyacımıza kâfî ve vâfîsin. Kapına yönelenlerin teveccühlerinden haberdar bulunduğun gibi bizim dualarımızı da mutlaka duyarsın. Kainatın zerratı adedince salât ü selam, Efendimiz Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, O’nun ehline ve ashabına olsun, diyerek ve onları şefaatçi yaparak bir kere daha Sana yöneldik; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz. AMİN! |
Günün Duası...
amin :-*
|
Günün Duası...
Errahmanirrahim Senin rahmetindir yüzümü güldüren Senin rahmetinle tebessüm eder kainat Kalplerimiz arasına rahmetinin damlalarını sızdır Ey Rahman,Ey Rahim... Öyle bir nokta düşün ki...Simsiyah..Ne varlıktan yana bir kenara sahip,ne gölgeden nasibi var.Tutunacak bir şeyi yok.O derin siyahlığın orta yerinde,kimseye görünmeden,kimsenin hatırına gelmeden kala kalsan ,kimse yokluğunu farketmeyecek,eksikliğini hissetmeyecek. İşte,sen böylesi derin bir yokluğun içinden çekip alındın.Varlığın kapkara bir sayfada küçük bir nokta bile değilken hayata muhatap edildin . Öyle ki;var edilmeseydin ,en yakınların bile yokluğunu fark etmeyecekti.Onlarsız edemeyeceğini düşündüğün sevdiklerin ve sevenlerin bile,yokluk içinde kalsaydın ,eksikliğini çekmeyeceklerdi. işte o kadar yoktun sen ;o kadar unutulmuştun.Rahman'ın seni yokluktan varlığa getirişinde saklı merhameti,Rahim'in seni ebedi varlığa aday edişinde saklı şefkati,ancak içinde bulunduğun yokluğun derinliğini yoklayarak anlamaya başlayabilirsin.Rahman seni kimsenin görmediği,kimsenin hatırlamadığı,kimsenin saymadığı o derin unutulmuşluktan çekip almıştır.Rahim ise,herkesin unuttuğu,kimsenin yüzüne bakmadığı,kimsenin adını anmadığı ölümden sonra ihya edecektir.. Öyle ise ; Errahmanirrahim :) |
Günün Duası...
Errahmanirrahim
Senin rahmetindir yüzümü güldüren Senin rahmetinle tebessüm eder kainat Kalplerimiz arasına rahmetinin damlalarını sızdır Ey Rahman,Ey Rahim... amin amin amin.... |
Günün Duası...
Ey Rabbim! Ey iyilikleri sonsuz Rabbim! Ben Senin aciz bir kulunum Ben ki hataları sevaplarından çok, Lütufların karşısında nankörlüğe dalmış bir zavallıyım. Sen bütün noksanlıklardan uzaksın Sen merhametlilerin en merhametlisisin Ey Rabbim ! kapına geldim, iyilik diliyorum Biliyorum ellerim kirli, yüreğim kirli İyi şeyler yapmışsam bu Senin yardımınladır Kötü şeyler yapmışsam bu kendi elimledir Verdiğin hastalıklar merhametinin varlığını gösteriyor Musibetlerin Senin adaletindir Ve biliyorum ki beni şefkatinle tokatlıyorsun Ve biliyorum ki bedenlerin ve yüreklerin Mutlak sahibi ve temizleyicisi Sensin. Ey darda kalmışların sığınağı Ey mutlak güç ve kudret sahibi Dardayım ve sıkıntılıyım Çölleşen toprak gibi, çaresizim rahmetine Rahmetin ve mağfiretinle bana can ver Kur'ân'ını, kalbimin nûru, derdimin ilacı yap. Bütün kalbimle Seni sesleniyorum Bütün hücrelerime Seni anlatıyorum Biliyorum ben değersizim Biliyorum herşey benden uzaklardadır Ama Sen adilsin, Sen şâfisin Sıkıntı ve zorluklar bana dokundu Ümitsiz değilim ama kalbim kırık Biliyorum ki sen, kalbi kırıklarla berabersin Rabbim, bu kalbi senden başka onaracak yoktur. Sana feryat ediyorum Ya Rabb! Beni esir alan canlılarından kurtar Görüyorsun ki tükeniyorum Sana dönecek yüzüm yok belki ama Yüzünü benden çevirme Beni nurunla nurlandır. Rabbim, beni gazabınla azaplandırma İşte, bir mecnun gibi geldim kapına Ve dua dua yalvarıyorum Sana Başka çalacak kapım, başka sığınacak yerim yok. Belki affa layık değilim biliyorum. Ama affetmeye layık olan Sensin Bana layık olanı değil, Sana layık olanı diliyorum Senden. Görüyorsun ki soluyorum artık Görüyorsun ki ölüyorum, Aç kapını, ölmeden önce ölmek istiyorum. Ne vakte kadar açmayacaksın kapını, bilmiyorum ama Bu kapının önünde ve ardında öleceğimi biliyorum. Başka gidecek bir kapım yok çünkü Günden güne erisem de, hiç ümitsiz olmadım. Ya Rabbi derdimi biliyorsun Yüreğime esen hüzün rüzgarlarının getirdiği Acılarımı ve gözyaşlarımı biliyorsun Zayıfım, güçsüzüm, hastayım, acizim İbrahim'i ateşten korudun Yunus'u karanlıktan kurtardın Eyyub'a şifa verdin Biliyorum ben tebliğcin değilim Biliyorum ben eksik ve günahkarım Ama yüreğimde, İbrahim'in atıldığı alevler Yunus'un korunduğu karanlık, Bedenimde Eyyub'u yiyen, kurtlar var. Ben muhtacım Sen cömertsin Dua etme lütfunu bile veren Sensin Dua kapısını araladın, derman kapısını da arala Her türlü dertlerinle hastayım Kastım Seni Sana şikayet değil Hastalık emanetini iade, şifa emanetini talep etmektir. Sanma ki gözyaşlarımı, acılarımı dindirmeni istiyorum Yaralarımı sarman için Sana yalvarıyorum Görüyorsun bu dert dilime düştü, her dem söylüyorum Kalbime düştü, hüzün doluyorum Dilimin Seni söyleyememesinden Kalbimin Seninle dolmamasından korkuyorum Ve Senden dua dua şifa diliyorum. |
Günün Duası...
Merhameti sonsuz biricik Rabbimiz! Sıkıntılarımızı izale buyur ve bizi içinde bulunduğumuz gamdan, kederden kurtar.. en yakın bir zamanda biz aciz kullarına nezdinden bir ferec ve mahrec (çıkış yolu ve ferahlık) nasip eyle.. bu mücrim bendelerini nefislerimizin, insî ve cinnî şeytanların ilkâ etmeye çalıştıkları vesveselerden, şehvet ateşinden, gaflet zilletinden uzak tut.. rahmetinle muamele buyur da, bizi günahlardan koruyacak elbiselerle donat.. |
Günün Duası...
Alıntı:
|
Günün Duası...
Yâ Rabbî! Rûhumda bir ilim katresi var. İlâhî onu hevâ rüzgarıyla ten toprağından muhâfaza eyle. Ey ihsânı çok olan Rabbim! Cefâ içinde geçip giden ömre merhamet et. Ey affetmeyi seven Rabbim! Bizi affeyle. İsyân derdimize çâre eyle. Ey yardım isteyenlerin yardımcısı! Bizi hidâyete çıkar. Yâ Rabbî! Duâ ve yakarışlarımızda sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslâh et ve duâmızı kabul buyur. Çünkü sözlerin hâkimi ve sultanı ancak sensin. Ey âlemin yaratıcısı! Kasvetli, kararmış, katılaşmış âdetâ taş gibi olmuş olan kalbimizi mum gibi yumuşat, feryâdımızı, âh u vâhımızı, hoş eyle ki rahmetini celbetsin, çeksin. Bizi köle gibi kullanan bu serkeş nefisten bizi satın al. O nefis bıçağı kemiğe dayandı (zulmü canımıza yetti). Yâ Rabbî! Sana ne arz edeyim. Çünkü sen gizli ve açık her şeyi bilirsin. AMİN! |
Günün Duası...
amin....+
|
Günün Duası...
AMİN
|
Günün Duası...
Sevgili Muhâfızım! Beni, ilgilendirmeyen işe karışmaktan… Değiştirmeye güç yetiremeyeceğim meseleye kafa yormaktan… Kendi kapım pisken, başkalarının kapısının pisliğine takılmaktan… Bünyesi nice mikropla hasta ve dertliyken, doktorluk iddiâsında bulunmaktan… “Sadece işittiği” hususlar için “biliyorum” demekten… Sağdan soldan duydukları ile fetvâ vermekten… İlmi ve hilmi israf etmekten… Boyumu aşan mevzûlarda, gevezelik yapmaktan beni koru… Edebe yol olmayan yaşmaktan… Nefsim dururken, başka bir düşmanla savaşmaktan… Ve şerlilerin şer tuzağına düşmekten Sana sığınırım… Dışı içine kaçmaktan, içi dışına çıkmaktan, haktan sapıp hataya koşmaktan koru beni…. Sevgili Yaratıcım! Beni, var ettiğin o ezel yurduna, tertemiz geri döndür… Bu dünyaya gelişim pek mâceralı, büyümem pek meşakkatli olmuş… Anamı ve babamı cennet bahçende gezdir… Gidişimi kolay eyle… Akıl yaşta değil, başta diyorlar, başıma akıl nasip eyle… Hakikatte aklın ne yaşta, ne de başta olmadığını… Fakat aklın ille de yanışta olduğunu fark ettir. “Aklını yaşında sanan büyüyememiş ihtiyar” olmaktan Sana sığınırım. “Aklı, baş olmakta sanan büyükbaş” olmaktan da koru beni… Hakkımda her ne murâd etmişsen, beni ondan râzı kıl da, şikâyet edip duran bedbahtlardan olmayayım… Sevgili Dostum! Sevdiklerim uyuduğu, en çok sevdiğim de rüyalara daldığı ve beni sevdiğini söyleyenler yorulup, kendilerine bile hayırları kalmadığı zaman, beni yine de gözleyen, koruyan ve kollayan Sen’sin!.. O herkesin bırakıp gittiği ve sadece Sen’inle baş başa kaldığım zamanlarda, “Sen’inle olmak” duygusunu bana öyle derinden hissettir ki… Ömr-ü billah, yalnızlık nedir, unutayım… Dostlarına dost olmayı, dostlarının hizmetinde bulunmayı ve dostlara yaraşır bir sevgiyle sevmeyi nasip et… Sevgili Lûtfedicim! Özellikle ağzımın içinde, inci taneleri gibi pırıl pırıl durmakta olan, hani şu yeri; üstte, önde ve ortada olan iki dişim için, Sana şükredemezken, beni “Sana hakkıyla şükrettiğini zannetme” gafletinden uzak tut. O iki diş olmasaydı, ne insanların alaycı bakışlarından kurtulabilir, ne doğru düzgün yemek yiyebilir, ne de böyle düzgün konuşabilirdim. Ama ne olur, iki inci tanesi dişin kulu etme de beni, onlar sebebiyle kibir çamuruna batıp, deryadan ayrı kalmayayım… Karşıma, beni onlar olmadan da sevebilecek, takıntısız, yüce ruhlu insanlar çıkar… Kabuğa değil, öze âşık güzel kullarının arkadaşlığıyla, lutuflarına lutuf ekle… İkram ettiğin iki dişimle ilgili istediklerimi, yardımınla üstesinden geleceğim, herhangi iki işim için de istiyorum, lutfet… Sevgili Sınayıcım! Karşıma çıkardığın imtihanlar hakkında, hüsn-i zan beslemeyi ve onların her birini, sadece benim hayrıma yarattığını düşünmeyi… Çirkin bakarak güzellikleri karalayanlardan değil, güzel bakarak pislikleri paklayanlardan olabilmeyi bana nasip et… Yoklukla, çoklukla, açlıkla ya da toklukla sınadığında, kanaat lutfet… Yusuf olmaya güç yetiremem belki ama… Ben farkında olmadan, ruhumda bir Yusufluk büyütmüşsen, Züleyhâ’lar karşısında serinlik, iffet ve asâlet nasip et… Kim bilir, belki Yusuf değil de, Züleyhâ olarak sınanmaktır nasibim… Eğer öyleyse, lütfen, karşıma Yusuf gibi bir Yusuf çıkar… Her ikimizi o sınamadan, alnı ak çıkar… Ve alnıma, o Yusuf ile, râzı olduğun şekilde visâli yazıver… Dedikodusunu yapanlardan olmaktansa, Züleyha olmak yeğdir… Lâkin o vakit, bana öyle bir el ver ki, gömleğe uzanmasın! Öyle bir göz ver ki, fesat bakmasın! Öyle bir dil ver ki, zora sokmasın! Öyle bir kalp ver ki, fitne dolmasın! Öyle bir ayak ver ki, icabında kendine ayak diresin! Öyle bir irade ver ki, Sen’in hükmünde erisin! Öyle bir sabır ver ki, sabrından bir zerre olsun! Öyle bir güç ver ki, içi kaynar, içi yanık, içi bitik ise de… Dışı pek serin, pek sakin ve ille kavî olsun! Sevgili Vefâkârım! Sen, ne uğruna çekilen zerrece sıkıntıyı, ne de uğruna yapılmış zerre miktarı fedâkârlığı unutursun… Senin bu ahlâkından nasip almayı bana da bahşet… Nankör ve hayırsızlardan değil, vefâlı ve şükrân dolu olanlardan et beni… Verdiklerin içinde “kötü” olmadığını fark ettir… Şer içinde gizlediğin güzellikleri görebilecek göz lutfet… Hayırlar içinde sakladığın şerleri sezebilecek kabiliyet lutfet… Kalemde gizlediğin âlemi… Âlemde gizlediğin kendini… Kendinde gizlediğin huzuru lutfet… O huzur için şükreden, şükrünün her dâim kıt olacağını ve hiç bir zaman Sana lâyık olan şükrü edâ edemeyeceğini fark eden… Akıl sahibi bir akla kavuşmuş, ahmaklıktan kurtulmuş; fakat yine de, akıllılar (!) içinde aptal, aptallar içinde zekî… Uyanıklar (!) arasında enâyi, enâyiler arasında alabildiğine ferâsetli olmayı lutfet… Sevgili Mahmûdum! Verdiğin nimetleri sahiplenmekten, emânetçi olduğumu unutmaktan, haddimi bilmemekten koru beni… Haddi aşanlardan olacaksam, aşk ile kendimden geçtiğim ve aklım çatladığı için olsun… Haddimi bileceksem…. Bu had bilmenin içi, riyâ ile kirlenmesin… “Bilmesi câhillik” olmaktan… İlmiyle cehâlet batağına saplanmışlar arasında bulunmaktan… İlmi sebebiyle hakka itiraza düşmekten… İlmi, put edinmekten koru… Cehli içinde ilm-i hakikî gizlenen… İcâbında hakikati çekinmeden dile getirebilen… Sen’den uzak kalmaktan başka korku taşımayan… Gerektiğinde gözünü dahî kırpmadan, rızân yolunda canını ortaya koyanlardan eyle beni… Sevgili Kudretlim! Sadece “Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır…” diyerek gürleyenlerden değil, lâkin, çektiği bir “of!” ile, kendi içinde, güneşi görmeye maâni dağ ve tepe nâmına her ne varsa yıkılan, samimi ve ihlaslı kullarından olmayı nasip et… “Of!” nidasının içinde, tevbe, inilti, naz, duâ, yakarış ve selâm saklanan içlilerden et beni… Ayın ve güneşin ışığını yansıttığı nûra hayran, o nûra ermek adına, nâra da giryân, her derde de, her çileye de mest kullarından… Cefâ içre bin bir derman gösterdiğin nasiplilerden et beni… Sevgili İkram Edicim! Sonu yok ki, iyiliğime iyilik kat… Gözlerimi aç da, iyiliği kendi engin deryası içinde görür olayım. Hâdiseleri daracık, küçücük aklımla değil, akıl ötesi hikmetleriyle değerlendirme gücü ver… Sadrımı genişlet… İyiliği, sadece dil ile tavsiye edenlerden değil, fedâkârlık ederek ve çilelere katlanarak, iyiliğe bizzat vesîle olanlardan et beni… Taif’lerde taşlansa da, nefsi için zerrece öfke duymayacak yürek lutfet! Genişlemişlere, darları sarma ve kollama aşkı ver… Dar kalmışlara, o genişlerin eteğine sığınma ve onlara teslim olma nimetini bağışla… Baş gözümü de kalp gözümü de körlükten muhafaza buyur… Sonra da o göz açıklığının, her dâim şükrünü nasip et… Arayıp da bulamayan… Bulduğundan gâfil, aranıp duran… Arayışlarını beyhûde zannedip ümitsizliğe kapılanlardan etme beni… Kalabalıklar içinde bir tenhâ lutfet de, o tenhâda gizli gizli, Sen’inle buluşayım… Biricik sevgili olan “kendinle” oyala ve sevindir beni… Sevgili Esrârengizim! Herkes ağlarken bazen, pek abukça gülebilmeyi, herkes gülerken bazen, pek abukça ağlayabilmeyi… Herkes duyarken sağır, herkes görürken görmez olmayı nasip et… Başkalarının hatalarını ve zaaflarını seçip çıkarmaya ayarlı bir bakıştan Sana sığınırım. Bana, kendi hatalarını görmekten, başkalarınınkini görmeye hâli kalmayacak göz lutfet… Beni, sırdaş olabilen, sırdaş kalabilen, güvenilen ve peygamberinin «emîn»lik sıfatıyla boyanmış olan biri et. Bana nasip ettiklerini hor, hakir ve çirkin görmekten gözlerimi kurtar… Nefis perdesi yüzünden baktıklarını göremeyen, görüşü yanıltıcı ve aldatıcı olan, isabetsiz, sığ ve bön bakan biri olmaktan koru beni… Gözlerimden perdeleri dilediğince kaldır… Esirgeme ne olur, beni huzuruna aldır… Öyle bir aldır ki, her an huzurunda huzur, her dem huzurunda sürûr duyayım… Her ne çıksa karşıma Sen’den bilip, hürmet ile baş üstüne koyayım… Sevgili Setredicim! Sen, öylesine şefkatli bir dostsun ki, kusurlarımı örtersin. Eğer böylesine setretmeseydin, hiç bakılacak hâlim kalır mıydı? Bana, o setredişinden nasip ikram et de, ben de insanların hatalarını örtebileyim. Birilerinin yanlışını dilime dolamaktan, birilerinin eksiğiyle mutluluk duymaktan, bencil ve kaba olup, nezâketten mahrum kalmaktan, Sana sığınırım… Hem, sadece beni başkalarına karşı örtmekle kalmaz, kendinle arama da perde çekersin… Bunu yapmakla, yine sadece beni korumayı murad ettiğini biliyorum… Lâkin… Perdeleri kalın etme de, hiç değilse, ardında gizlenen cemâlini seyretmeye yol bulayım… Sevgili Rezzâkım! Şu içtiğim çay tadında bir ömürle bereketlendir beni… Açken de, tokken de gülümseyebilmekle rızıklandır. Sıcak ekmeğe dokunduğumda duyduğum hazzın aynısını, bayat ekmeğe dokunduğumda da duymayı nasip eyle… Soframdaki lokmadan şikâyet etmekten koru da, o lokmayı kimlerle bölüşebileceğimin düşüncesine sal beni… Sadece kendi karnı doyduğunda rahatlayanlardan olmaktan, yalnızca kendi keyfini düşünenler arasına girmekten koru… Midesi biraz dolunca, doygunluk hissetmekten Sana sığınırım… Sen beni, gönül tokluğuyla nasiplendir… Başkasının hakkına göz dikmekten, hakkı olmayanın peşine düşmekten muhafaza eyle… Hani hiç olmadı ya, gün gelir de, karnım sırtıma yapışacak kadar aç kalacak olursam, o gün, bir sünneti yaşıyor olmanın mutluluğuyla güldür yüzümü… Sevgili Biriciğim! “De ki, Allah (c.c.) birdir!” âyetini, hayatımın her ânında dolu dolu hissettir bana… Samed oluşun karşısında, Sana alabildiğine muhtaç oluşumu hissettir… Kapında bir fakir ve bir dilenci olmaktan ayırma beni… Vesîleye takılıp kalarak Sen’i unutmaktan, vesîleye teşekkürü ihmal sûretiyle, Sana şükürde kusur etmekten koru… Kul hakkıyla ve nicelerinde hakkım olduğu iddiasıyla huzuruna gelmek ihtimalinden azâd et beni… Sevgili Âdilim! Ben nefsime çok zulmettim… Bunu, Sen’in emirlerini yaşamak hususunda lâkayt kalmakla yaptım… Doğrusu, hâlâ “nefsim nefsim!” demekle bile, kendime zulmetmekteyim… Zira, fasulye gibi nimetten sayıp zikretmekle, nefsimin kendini bir adam sanmasına sebep oluyorum… Hakkımda adaletinle değil, rahmetinle hüküm ver… Yüceler yücesi af ve merhametine öylesine muhtacım, üstelik bunu Sen’den isterken, öyle de yüzsüzüm ki… Bana kızgınlık ve kırgınlıkla âh ettirme… Kimsenin bu şekilde âhına da beni sebep etme… Fakat keşke, ne şeref ki, aşk ile âh edeyim… Ve aşk ile «âh»a vesile edileyim…. Sevgili Merhametlim! Bana bir “ben” lutfet ki, kendine hayrı olsun… Ve o “ben”e lutfet de ömrünce hayra koşsun… Yok, zerrece şüphem yok, Sen bana sevdalısın! Bunca kusuruma karşın, böylesine yüce, böylesine akıl almaz bir cömertlik ve şefkat sergileyişini, başka neyle açıklayabilirim? Kaldı ki, Sen’in tutumunu açıklamaya sanki gücüm mü var!? Nicedir vefâya dönüşemeyen tavrım için… Nicedir sevdâna karşılık vermeye güç yetirememiş gönlüm için… Ve nicedir, öyle veya böyle, biricik oluşundan gaflete düşmüş bakışım için, beni affet… İşlediği sevapları kendinden, günahları ise uydurduğu nice kılıftanmış farz edip, varlık iddia etmekten geçemeyen nefsim için beni affet… Şimdi desen ki: A benim sevgili “Bilir Bilmez”im! Yine ne çok konuştun… Ne çok laf sıraladın… İsteklerinin kimi mâkul, kimi ise pek yersiz ve gereksiz… Bilmez misin ki, senin için en güzelini, zaten her an önüne çıkarmadayım… Bilmez misin ki, sen istemeden de sana nimet yağdırmadayım… O zaman derim ki: A benim naz çekenim! Sen değil misin bana “Duâ et, duân da olmasa neye yararsın?!” diyen… Hani, “kul” olmuş değilim, ama hoş görüver işte, bilir bilmez ettim bir duâ, sen tashih ve tanzim ediver… İsteyeceğim diye, açgözlülük ve abes sözler etmişsem, affediver… O ki söylettin, o ki istettin, o ki yordun dilimi, yazdırdın kalemimi… Sanki hazinenden bir şey mi eksilir be canım, dilediğin kadarını lutfediver… Ve Sen kızar da dersen ki: A benim utanmazım! Bacak kadar boyunla, şu ele avuca gelmez huyunla, iki elini beline koyup da, ukalalık ediyorsun! Neyine güvenip, böyle şımarıyorsun! Ne bu samimiyet?! Hem sadece kendin için duâ ettin, hani başkaları için istemeler?! O da yetmezmiş gibi, ne o öyle iki duâ edip de “Aman yoruldum zaten” demeye getirmeler?! Ben de derim ki: A benim sevmelere eremediğim! Sen’in eşsiz hazinelerin karşısında, ben bir lokmacık çıkınımdakine “varlık” der, güvenirsem, ayıp olmaz mı? Hem Sana da yapamayacaksam buncacık nazı, başka kime yaparım? Kendim için isteyişimi hoş gör, bilirsin ya bu “ben”lerin şânıdır… Fakat Sen, Senin şânına yaraşırcasına, “ben”i “biz” et… Tanıdık-tanımadık her bir “ben”i, bu duâdan nasipdâr et… Üstelik, niye yorulmayacakmışım sevdiceğim… Bak, ki zaten bir nazarlık canım var… Dağılırım, yorulurum, nahifim… Şimdi! İsteyenin bir yüzü kara, lâkin, Yüzü-özü aklar hürmetine, de hadi, Sen kabul buyur şu duâyı, ben de “Âmin!” diyeyim! Âmin! Âmin! Âmin! Bi rahmetike yâ erhamerrâhimîn! |
Günün Duası...
Yâ İlahî ve yâ Rabbî! Ben imanın gözüyle ve Kur’anın talimiyle ve nuruyla ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın dersiyle ve İsm-i Hakîm’in göstermesiyle görüyorum ki: Semavatta hiçbir deveran ve hareket yoktur ki; böyle intizamıyla senin mevcudiyetine işaret ve delalet etmesin. Ve hiçbir ecram-ı semaviye yoktur ki; sükûtuyla gürültüsüz vazife görerek direksiz durmalarıyla, senin rububiyetine ve vahdetine şehadeti ve işareti olmasın. Ve hiçbir yıldız yoktur ki; mevzun hilkatıyla, muntazam vaziyetiyle ve nuranî tebessümüyle ve bütün yıldızlara mümaselet ve müşabehet sikkesiyle senin haşmet-i uluhiyetine ve vahdaniyetine işaret ve şehadette bulunmasın. Ve oniki seyyareden hiçbir seyyare yıldız yoktur ki; hikmetli hareketiyle ve itaatli müsahhariyetiyle ve intizamlı vazifesiyle ve ehemmiyetli peykleriyle senin vücub-u vücuduna şehadet ve saltanat-ı uluhiyetine işaret etmesin!.. |
Günün Duası...
Affeyle...
Ey Rabbim Sözlerin en güzeli hiç şüphesiz sana ait, Bizim söylediklerimiz, Söyleyemediklerimiz, Söyleyeceklerimiz, İçimizde sakladıklarımız, Suskun bıraktıklarımız, Terk ettiklerimiz, Unuttuklarımız, Fısıldadıklarımız, Hepsi, hepsi, sözlerin hepsi! Ancak sana yöneldiği için güzeldir. Şüphesiz duayı dilimize veren sensin, Dilimizi duaya çeviren sensin, Sözlerin en güzeli sana aittir, Ve sözlerin en güzeli sana hitap etmektedir.Ey Rabbim, Ebediyen bana yakınlığını tattırdığın için, Bana vahyettiğin tüm gerçekler için, Bani hayat denen bu sonsuz lezzet pınarının başına oturttuğun için, Bildiğin tüm ayıplarımı örttüğün için, Gördüğün tüm kusurlarımı bağışladığın için, Umuduma katık ettiğin tüm hayallerim için, En sevgilini bana elçi gönderdiğin için, Ey sevgili, Beni aşkına muhatap ettiğin için Sonsuz hamd sana Sonsuz minnettarlık sana Sonsuz minnet sana Sonsuz şükür sana Sonsuz teşekkür sana… Ey Rabbim, Tut elimden sonsuz kudret elinle, Beni hiçliğe düşmekten alıkoy, Unutulmuşluktan uzak eyle beni, Varlığına komşu eyle beni, Ben acizim dayanağım sensin, Fakirim ben sığınağım sensin, Dilsizim sözüm sensin, Körüm ben gören sensin, Sağırım, ki sen işitensin… Ey Rabbim, Sözlerin en güzeli sana aittir. Ve sözlerin en güzeli sana hitap etmektedir. Bu kırık dökük sözlerimi, Bu perişan hitabımı, Sen kabul eyle, Sen güzelleştir. Ki sen bana aşktan kanatlar vermiştin ya! Aşkın semasına uçurmuştun ya beni, Elimi sen dokumuştun ya, Hani ele avuca gelmez dokunuşları sen bahşetmiştin ya bana, Gözüme kendi nazarında ışıklar vermiştin ya, Gözle görülür güzellikler vermiştin ya bana, Yüzüme tebessümü sen giydirmiştin ya, Tebessümüme karşılık veren güzel yüzler koymuştun ya karşıma… Ey Rabbim, Yoktum ben sen varettin! Unutulmuştum. Ki sen sevdin, Sevdiğin için varettin. Bir sen sevdiğin için var edildim. Bir sen beni andığın için ihya edildim. Öyle ise, Ey Rabbim! Varlığımı aşkına armağan eyle, Yak beni aşkının ateşinde, Al beni bu rüyadan, Al beni bu dünyadan, Bu kırılgan varlığımı ebedi baharına toprak eyle… Ey Rabbim! Bütün güzel sözler sana söylemekle güzeldir. Kırık dökük de olsa kabul eyle sözlerimi, Yıkık dökük de olsa duy yakarışlarımı, Kabul eyle beni, Kabul eyle sözlerimi, Suskunluğumu, Dilsizliğim, En güzel dua eyle, Dua eyle dilsizliğimi, Dua eyle suskunluğumu, En güzel dua eyle, Ki sözlerin en güzeli sana hitap etmekle güzeldir. Dua eyle sözlerimi, Güzel eyle Güzel eyle amin |
Günün Duası...
EY yalnızların,kendi başına kalmışların arkadaşı
EY mutsuzluğa düşmüşlerin yardımcısı, EY yoksulların zenginliği, EY zayıfların gücü, EY fakirlerin hazinesi, Gariplerin sığınağı, EY tek güç ve kudret sahibi, EY ihsanıyla tanınan keremi sonsuz RABBİM ! RASULÜN hürmetine ,sıkıntılarımız gider...AMİN.... ALLAH'ım ! Efsaneye göre, Anka kuşu,kendi ateşiyle yanıyor,kül oluyor... Sonra küllerinden yeniden diriliyormuş... Tıpkı ,güz geldiğinde, Kuruyan ağaçların bahar'da yeşermesi gibi... Ya da, Karanlık çöken gökyüzünün, Seherde,ufukta ince bir cizgi halinde ki ışıkla aydınlatması gibi... EY karanlıktan aydınlığa çıkaran ! Kuruyan gönülleri yeşerden,ve AŞKI'yla yanan kül olan kullarını kavuşma günü yeniden dirilten ALLAH'ım ! Bizi karanlıktan aydınlığa eriştir... Bizi ölümden,ebediyete ulaştır... Güller hep ellerimizde açsın,dikenleri batmasın... Mutluluk hep yanımızda olsun,EN SEVGİLİDEN ayırmasın... EY ALLAH'ım ! Bizi belalara düçar etme..Bizi belarlarla imtihan etme... Bizi Kendine Dost eyle Rabbim..! Tıpkı İbrahim'i dost edindiğin gibi... Bizi musibetlerden muhafaza eyle... Tıpkı Onu muhafaza eylendiğin gibi.. AMİN |
Günün Duası...
Ey varlığına son olmayan yüce yaratanım! Ey bütün noksanlıklardan uzak ve münezzeh olan rabbim!
Ey yoktan var eden, ey koruyan, gözeten, rızıklandıran ve bizim hakkımızda istediğini takdir edebilecek olan ulu Allahım! Verdiğin nimetler için, varlığım için, islâm dininden olduğum için, sağlığım için, bana ihsan etmiş olduğun sayamayacak kadar çok nimet için sana sayısız hamdolsun. Adı güzel, kendi güzel Resûlü‘ne salât-ü selam olsun. Rabbim, beni razı olduklarının arasına kat. Bana hayır kapıları aç, dilimi çöz, gönlümü genişlet, bana ümmetinin hayırlılarına verdiğin nimetlerden ver. Girdiğim yere hayırla girmek, çıktığım yerden hayırla çıkmak nasip et. şaşırtma, düşürtme, yanıltma ya Allah! Beni elinden, dilinden hiç kimsenin zarar görmediği kullarından eyle. öldükten sonra arkasında bir sürü şer bırakanlardan etme beni. Beni hayırla anılanlardan, senin hoşnut olduğun bahtiyarlardan eyle. işlediğim günahları affet, çünkü ben kulunum senin. Ben hatalarımdan dolayı senden af dileyebilirim ancak. Beni nefsimle baş başa bırakma Ben kendimi korumaya güç yetiremem Allahım, beni sen koru, sen gözet yaşamımı ve ölümümü benim için hayırlı kıl. ölümü bana kolaylaştır. Kabrimi aydınlat yüce Allahım! Bana hayır işlemek için, kullarına iyilik yapmak için, bana daha çok ibadet ve taatte bulunmak için fırsat ver. Sana sığınırım rızan olmayan her şeyden; şüphesiz sen her şeyin en doğrusunu bilirsin.. |
Günün Duası...
Ey Allah'ım!
Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulundugun kimselerin yoluna Gazaba uğramışlarin ve sapmışlarin yoluna değil. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl,neslimizdende sana itaat eden bir ümmet çıkar. bize ibadet usullerimizi göster.tevbemizi kabul et. Zira tevbeleri çokca kabul eden,çok merhametli olan ancak sensin. Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra,kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla,lütfu en bol olan sensin. |
Günün Duası...
Allahım, Seni nasıl tanımaları, Sana nasıl kullukta bulunmaları gerektiğini öğretmek için kullarına muallim, isimlerinin hazînelerini tanıtıcı, kâinat kitâbının âyetlerinin tercümânı, kulluğuyla rubûbiyet güzelliğinin aynası olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve ashâbına salât ve selâm eyle. Bize ve erkek, kadın bütün mü’minlere merhamet eyle. Bunu rahmetinle yap ey, merhamet edenlerin en merhametlisi! Amin.! |
Günün Duası...
amin :-*
|
Günün Duası...
Kudretin, mülkün, lutuf ve ikramların sonsuzdur. Habibin ve seçkin kullarına lütfeylediğin gibi bizlere de, Sana tam kul olmayı lütfeyle. Sana âşık, Sana meftun bir hayat yaşamayı bizlere nasip eyle.
|
Günün Duası...
Alıntı:
|
Günün Duası...
Allahım,
Lütfet ki gittiğimiz her yere barış götürelim; Bölücü değil, bağdaştırıcı olabilelim. Nefret olan yere sevgi, Yaralanma olan yere affedicilik, Kuşku olan yere inanç, Ümitsizlik olan yere ümit, Karanlık olan yere aydınlık Ve üzüntü olan yere sevinç saçıcı olmayı bize lütfet. Allahım, Kusurları görenlerden değil, örtenlerden; Teselli arayanlardan değil, teselli edenlerden; Anlayış bekleyenlerden değil, anlayış gösterenlerden; Yalnız sevilmeyi isteyenlerden değil, Sevenlerden olmamıza yardım et. Yağmur gibi hiçbir şey ayırdetmeyip Aktığı her yere canlılık bahşedenlerden; Güneş gibi hiçbir şey ayırdetmeyip Işığıyla tüm varlıkları aydınlatanlardan; Toprak gibi her şey üstüne bastığı halde Hiçbir şeyini esirgemeyip Nimetlerini herkese verenlerden; Ve gece gibi, ayıp ve kusurları sarıp örten, Alemin dinlenmesine imkân hazırlayanlardan olmayı bize lütfet. Alan değil, veren ellerin; Affedici olduğu için affedilenlerin; Hak ile doğan, Hak ile yaşayan ve Hak ile ölenlerin Ve sonsuz yaşamda yeniden doğanların Safına katılmayı bize nasip eyle. AMİN. |
Günün Duası...
Amin!!!!
|
Günün Duası...
Bağışla Beni Rabbim
Bağışla beni Rabbim, tevekkülden başkası gelmiyor elimden. Başkası yok elimde. Şimdi elimden gelenlerin hepsi senin "El"inde. Bağışla beni, göremedim. Göremedim, nice ananın karnında nice karanlıklar içindeyken gün yüzüne çıkardığını bebelerin yüzünü. Unuttum, çocuk tebessümlerini nice belirsizliklerden alıp güneşe erdirdiğini, Bilemedim, yüreğimizi yokluğun dehlizlerinden aşırıp aşkın vadisine eriştirdiğini. Göremedim, her sabah yerin sükûnetini odamda ekmek gibi sımsıcak hazır ettiğini. Her akşam yastıkta unuttuğum bedenimi sabah yeniden yanıma verdiğini göremedim. Beni her sabah ihya ettiğini, bedenimi her an zaaflardan çıkardığını, varlığını her an yokluktan geri getirdiğini göremedim. Göremedim Rabbim her günü ödünç verdiğini. Göremedim, bağışla beni... Fakat, şimdi gördüklerim gösterdi bana hepsini Geç kaldım görmekte. Tebessümü beton yığınları arasında sönen bebeler gördümse de, biliyorum Senin El'nde şimdi hepsi ve sonsuz tebessümler verdin herbirine. Sevinci soğuk topraklarda boğulmuş çocuklar gördümse de, biliyorum Senin Rahmetinin kucağında hepsi ve bitmez sevinçler bağışladın herbirine. Ümitleri bir apansız sarsıntıyla yıkılan insanları gördümse de, biliyorum Senin Şefkatinin ikliminde âsûde ve mutlu her biri... Bağışla beni Rabbim, unuttum, nisyanda kaldım. Hatırlamadım verdiğini ve var kıldığını. Elimden alınca verdiğini ve yokluğa yuvarladığında varlığımı Hatırladım ve ama geç hatırladım. Gördüm, ama güç gördüm, acıyla gördüm. Varlıkta kör oldum, yoklukta gördüm. Bollukta unuttum, darlıkta hatırladım. Affet beni Rabbim, bari, yoklukta Sana vardım. Hiç olmazsa, hiçlikte seni andım. Şimdi, bir tevekkül var elimde. Başka herşey düştü, herşey yokluğa döküldü. Hatırladım, elimdekiler de, ellerim de Senin Elinde. Şimdi, dua sığıyor sadece avuçlarıma. Sadece yakarış yakışıyor yakama. Gözlerim müjdeni gözlüyor uzaktan. Gönlüm hiç bitmez tesellini özlüyor. Sen ki, unutmaktan alıkoydun, nisyandan kurtardın beni Rabbim Şimdi isyandan koru beni Rabbim. İsyandan koru beni, isyandan koru beni, isyandan koru beni... Ve lûtfet ki, avuçlarında teselliden ötesi yok. Affet ki, elimde duâdan başkası yok. Amin.Amin.Amin |
Günün Duası...
Tum dualara amiiin... Ya Rabbel Alemin!! Kudretin, mülkün, lutuf ve ikramların sonsuzdur. Habibin ve seçkin kullarına lütfeylediğin gibi bizlere de, Sana tam kul olmayı lütfeyle. Sana âşık, Sana meftun bir hayat yaşamayı bizlere nasip eyle. amiiin...!!! |
All times are GMT +3. The time now is 12:44. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025