Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Dış Gündem (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=125)
-   -   Suriye'de Kocalarının Önünde Eşlere Tecavüz! (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=162452)

Özgür Suriye 05-07-2012 23:26

Alıntı:

Ebul Esved Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1008188)
Özgür Suriye,

Sonuç olarak;
Nusayri diye adlandırdığınız bizler, Alevi Müslümanlarız ve buna rağmen bize değil ne idüğü belirsiz, Alevi olmayan sözde yazarların hakkımızda yazdığı yalanlara, iftiralara inanıyorsunuz.

Fransız işgalciler vermedi mi size bu ismi ?

Hz. Ali'nin ismini istismar etmeyin !

Suriye'de Hz. Ali'nin ismine layık olanlar, Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine karşı savaşan mücahidlerdir , bu rejimin köpekliğini yapanlar değil !



Suriye'li direnişçilerden Ali Bin Ebi Talib Tugayları

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

Suriye'li gençler İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Esed rejimine karşı Ali Bin Ebi Talib tugayları kurdu. Direnişçiler İslami bir mücadele vereceklerini açıkladılar.

http://www.pressmedya.com/?aType=vid...ri&videoID=256

MEÇHUL ADAM 05-08-2012 00:54

Zalimler ve kafirler için yaşasın cehennem!...

MEÇHUL ADAM 05-08-2012 00:55

Dinlerarası diyalogçular dut yemiş bülbüle dönmüşler.Yahu nerdesiniz siz hani diyaloğunuz sizin...

Cihannur 05-08-2012 03:24

Alıntı:

Ebul Esved Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1008161)
Bu konuyu daha önce Dini konular bölümünde paylaşıp, gereken açıklamayı yaptım.
İşte linki http://www.akpartiforum.com/alevi-muslumanlar-t160208.html

Kitabu'l Mecmu diye bir kitabımız yoktur. Nusayrilerin kutsal kitabı Kuran-ı Kerim'dir ve Nusayri (Arap Alevi) inancında Hz. Ali (a.s); Allah'ın salih bir kulu, Hz. Muhammed (s.a.a.v)'in vasisi ve ümmetin imamıdır. Tevhid inancı vardır. Ben bu inancın mensubu olarak sizlerle paylaşıyorum.
Bize Nusayri denmesini de istemiyoruz, Nusayri diye adlandırdığınız bizler, Alevi Müslümanlarız ve buna rağmen bize değil ne idüğü belirsiz, Alevi olmayan sözde yazarların hakkımızda yazdığı yalanlara, iftiralara inanıyorsunuz.

Bu tartışmaya dini bölümdeki ilgili başlıktan devam ederiz. Konuyu burada kapatalım.


Nusayrilik hakkında bilimsel çalışmalar yapan herkesi ne idüğü belirsiz insanlar olarak tanımlanız doğru olmaz. Madem siz Kitabu'l Mecmu'yu kabul etmiyorsunuz ve orada yazılı inançları benimsemiyorsunuz, öyleyse sizin inancınız o Nusayrilerin inançlarından farklıdır. Nusayrilik yaygın kabul görmüş olan bir ifade olduğu için o kelimeyi kullanıyoruz. Nusayri diyerek sizler gibi inananları değil de Kitabu'l Mecmu'ya inanan ve böylelikle açıkça küfr içinde olan insanları kastediyoruz.

Bu konuyu şöyle bir yorumla bağlamak doğru olacaktır kanımca: Hz. Ali'ye hâşâ uluhiyet izafe eden ve bu tür açık küfür inançları olan Nusayriler, İslam dışıdırlar; tevhid inancını kabul eden ve inancında küfre varmayan Arap Alevileri ise İslam içidirler.

depare 05-08-2012 14:13

Bunlar da şia tarzı zihniyete sahip kardeş olduğumuzu vahdet bilmem neyini iddia edenleri uyardıkça müslümanları bölmekle suçlandık alın işte size müslüman(!) kardeşler..

Bunların Frenk gavurun dan aşağı kalır tarafı yok bu zihniyet Hz Hüseyin'in kellesini kesip top oynayan zihniyetin devamıdır..!

Yezide de sorsanız köküne kadar müslümandı..

El Emin 05-08-2012 14:22

İnsanlık dramı resmen.Allah zalimlerin ıslahı mümkünse ıslah değilse kahreylesin.
Vahşet tek kelime ile.

Özgür Suriye 05-08-2012 15:26


Nusayrilere Fransız işgalcileri Eylül 1920'de Alevî ismini verdiler. Böylece Hz. Ali (r.a)'nin ismini kullanarak İslamı yıkmak daha kolay olacaktı. Dolayısıyla o günden bu güne Alevî ismiyle çağrılmayı tercih ettiler. İran'daki Bahâiler ve Pakistan'daki Kadiyâniler gibi Nusayriler de emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda kendilerine düşen rolü layıkiyle oynamışlar ve bu gün Suriye'de bu rollerini oynamaya devam etmektedirler.

Bu gün Suriye bu insanlar tarafından idare edilmekte olup, tarih boyunca Müslümanları devamlı katletmişlerdir. Sadece 1982 yılında Hama şehrinde gerçekleştirdikleri katliamda otuz bin sivil insan şehit olmuştur.

Sonuç olarak; gerçekte bir mezhep gibi görünmesine rağmen Nusayrilik, ne Hristiyanlıkla, ne Yahudilikle, ne de İslam ile ilgisi olmayan; gerek inanç, gerekse ibadet yöntemleriyle ayrı bir din olarak ortaya çıkmaktadır. Bunların kâfir, müşrik, mülhid olduklarında bütün Ehl-i sünnet ve Şia uleması ittifak etmiştir. Hatta İbn Teymiyye, bunların kestiklerinin yenilemeyeceğini, kadınlarının nikâh edilemeyeceğini söyledikten sonra; mürted olduklarından Cizye ödemekle hayat hakkına sahip olamayacaklarını bildirmektedir.

Abdurrahim Güzel

kaynak ve devamı için:

http://www.davetci.com/akaid_nusayri.htm

Yavuz-Selim 05-12-2012 23:44

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1007982)
Kocalarının önünde eşlere tecavüz!

http://img831.imageshack.us/img831/9128/cudihuseyin.jpg

Suriye ordusuna zorla alınan bir asker, 3 ay boyunca tanık olduğu vahşeti gözler önüne serdi.

Suriye ordusunda görev yaparken firar eden ve Türkiye'ye sığınan 'Cudi Hüseyin', Suriye rejiminin eylemlere katılmalarını engellemek için gençlerin askere alındığını söyledi. Hüseyin ise ailesi tehdit edildiği için orduya katılmış.

Bugün gazetesinde yer alan habere göre, kendisini 'Cudi Hüseyin' diye tanıtan asker, kadınlara eşlerinin önünde yapılan tecavüzlere, silah dipçikleriyle katledilen muhaliflerin kanıyla duvara slogan yazan Esad askerlerinin zulmüne tanıklık ettiğini söyledi.

HÜCRE CEZASI ALDIM

Halep'te üniversite 3. sınıfta sosyoloji okurken Esed ordusunun kendisini zorla askere aldığını belirten 'Cudi Hüseyin', "Gençleri askere alarak halk hareketini engellemeye çalıştılar. Birçok genci üniversiteden askere aldılar." dedi.

Cudi Hüseyin, ordunun kendi halkına karşı savaştığını bildiğini belirterek, "Aileme kötülük yapacaklardı. 10 Ocak 2012'de evimden zorla alındım. Gitmek istemediğim için ilk olarak hücreye attılar.

Halkın suçlu, kendilerinin de haklı olduklarını telkin ettiler. Kendimizden ve ailemizin güvenliğinden endişe etmeye başlamıştık. 5 gün hapiste kaldıktan sonra birçok arkadaşımla dediklerini kabul etmiş gibi yaptık. Sonra beni 3 aylık eğitime aldılar. 2 saniye içerisinde 40 bomba atan bir roketatar vardı. Eğitimli olduğumu düşünerek beni grup lideri dahi yaptılar. 18. timde görev yapıyordum." diye konuştu.

FOTOĞRAFLARI SATTILAR

Ordudaki askerlerin kullanıldıklarını ve rejimi destekleyenlerin katliam yaparak para kazandıklarını belirten Hüseyin, çoluk çocuk, kadın erkek demeden şahit olduğu işkenceleri ise şöyle anlattı:

"Sadistçe davranıyorlardı. Rejim yanlısı askerler halka yaptığı işkenceleri fotoğraflayıp parayla sattı. Kadınları kendi eşlerinin önünde çırılçıplak soyup, birçok kişi tecavüz ediyordu. Kadınların daha çok acı çekmesi için erkeklere de onların gözü önünde aynı şeyi yaptılar. Birçok kişiyi silah dipçikleriyle döverek şehit ettiler. Sonra da o şehit kanlarıyla duvarlara slogan yazıyorlardı. Tek kuralları, 'kural yok' sloganıydı. Ölen erkekler şehit oldu kurtuldu; ama kadınlar çok acı çekti. Çocuklara dahi işkence yapmaktan çekinmiyorlardı. Yaşadığım iğrençlikler gözümün önüne geldikçe geceleri kendimden utanıp sessizce ağlıyordum. Ağlama sesimi duymalarından dahi endişe ediyordum."

EMEKLEYEREK GEÇTİM

Her gün kaçmayı düşündüğünü, ancak kaçtığı anda ailesine kötülük yapılacağını bildiğinden susmak zorunda kaldığını söyleyen Hüseyin, "Ölmekten korkmuyordum; ama annem, kardeşim ve babam gözlerimin önüne geliyordu. Her gün kahroluyordum." dedi.

Aktif savaş alanlarına gönderilmesine bir hafta kala durumunu anlayan bir subayın kaçışına yardımcı olduğunu söyleyen Hüseyin, "Kendisine 1.000 dolar verdim. Yasa dışı bir belge hazırlayarak kısa süreli bir izin kâğıdına sahip olmamı sağladı. Evrakı getirdikten sonra otobüse bindirildim. Tarih 5 Nisan'dı. Ardından sınıra yakın bir noktada kaçışa başladım. Akşam saatleriydi ve yaklaşık 1.5 saat boyunca askerlere yakalanmamak için emekleye emekleye sınırı geçtim. Babamın Türk bir arkadaşı ile iletişime geçtim. Ama onlara dahi ordudan kaçtığımı söyleyemedim. Subaya para verdiğim için ailemden yana da rahattım." diye konuştu.

ARAP RÜYASI MUTLU BİTMELİ

Türkiye'ye geçtiğinde kendisini rüyada zannettiğini söyleyen Hüseyin, "Yanıma usulca bir araba yanaştı, korktum. Fakat kendime geldiğimde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladım. Çünkü çekilen onca acıya ve tanıklığa rağmen geçmiş aynı olmaz. Devrimden sonra demokrasi gelmesini istiyorum; çünkü eğer diktatör gitmezse felaket daha da büyür. Arap rüyası başladığı gibi mutlu şekilde bitmeli ve diktatörlüğün sonu gelmeli. Birçok yasak vardı. Üniversiteyi bitirmeme dahi izin vermediler ve hayallerimi yıktılar."

Kaynak

İnternethaber 16.04.2012

Katliam , Zulüm , Fesad;

Diktatör Beşşar Esad !


All times are GMT +3. The time now is 03:06.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025