![]() |
Her yokuşun bir inişi ve her zorluğun bir çözümü vardır
Aziz dost ! Zorluklar karşısında ümitsizliğe kapılma çünkü her şeyin bir sırası vardır. Açlıktan sonra tokluk uykusuzluktan sonra uyku hastalıktan sonra sağlık vardır!.. Elbette ki; Sefere çıkan bir gün dönecek uzakta olan gelecek kaybolan bulunacak. Ve karanlık bir gün aydınlıkla son bulacaktır... Çünkü; Her yokuşun bir inişi her zorluğun bir çözümü vardır!.. Aziz dost !.. Müjdeler olsun; geceyi kovalayan bir gündüz var karanlığı kovalayan.. Dağların tepelerin üzerinde derelerin vadilerin arasında beliren bir ışık var !.. Müjdeler olsun; Sıkıntıdan sonra gelen onu unutturan Belki yarından daha yakın olan bir ferahlık var !.. Çünkü; Her yokuşun bir inişi her zorluğun bir çözümü vardır!.. Uçsuz bucaksız çölü ve engin denizleri görürsen bilki; Onun ötesinde kıyısında yeşil vâhalar... şırıl şırıl akan sular vardır!.. Sürekli çekilen bir ipi görürsen bil ki; Bir gün gelecek o ip kopacaktır !.. Çünkü; her göz yaşından sonra bir gülümseme her korkudan sonra bir güven ve her ürkeklikten sonra bir durulma vardır !.. Aziz dost !.. Tarihin derinliklerine dön ve unutma; ateş bile Hz. İbrahim’i yakmamış… Çünkü ilâhî kudret ona bir serinleme penceresi açmıştı!.. Ateş onu yakacağı yerde onu serinletmişti!.. Deniz bile Hz. Mûsâ’yı ve beraberindekileri boğmamış… Çünkü ilâhî güç onları yalnız bırakmamıştı !.. Yılan bile azılı düşmanlar bile Sevgili Rasule ve mağara arkadaşına zarar vermemiş… Çünkü; “korkma Allah bizimle beraberdir” inancı Onların tek güvencesi olmuştu !.. İnsan vardır; zamanın kölesi olmuş.. Sıkıntıdan uğursuzluktan başka bir şey göremez olmuş… Çünkü o yalnız odanın duvarlarına ya da evin kapısına bakmıştır… Oysa; duvarların ötesine bakıverse... Surların dışını düşünebilse... Görebilse... “Gün doğmadan neler doğar”ı kavrayabilse; zindan bile onun için bahar olur. Çünkü o zaman bilir ki; her yokuşun bir inişi her zorluğun bir çözümü vardır!.. Şu halde aziz dost !.. Sıkıntıların arasında karanlıkların içinde kendi kendini hapsetme !.. İçinde bulunduğun zor ortama kendi kendini mahkum etme !.. Günler geçicidir zaman değişkendir.Geceler hep gündüzlere gebedir. Gelecek ise gizlidir. Onu bilen ve yöneten yüce Allah vardır!.. Ola ki yakında O Mutlu bir ortam yaratacaktır. Çünkü inanmalısın ki; her yokuşun bir inişi ve her zorluğun bir çözümü vardır ! iktibas |
|
http://img91.imageshack.us/img91/996...adimym7ns3.jpg Nice mevsimler geçti hasretinin üstünden, Ben hâlâ bıraktığın hazanda kaldım. Seneler geçti dinmedi yaşlar gözümden, Ben hâlâ bıraktığın hüzünde kaldım. Ömre bedel ne anlar yaşadı insanlar, Ben hâlâ o mahzun bakışta kaldım. Nice yangınları söndürdü rüzgârlar, Ben hâlâ o sönmeyen yanışta kaldım. Seynur İnal |
http://img329.imageshack.us/img329/754/aglamayarbl1.gif İçimde bir sızı… Kırılan vazom değil derdim yitmeye başlayan çiçeğim... Kırgınlığım yollara değil yolda sendeleyen benliğime.. Nemrutluların yaktığı ateşin yananı olmaktan değil ızdırabım, Sevdalı denizlerde bir damla olamamamdan... Kırılışlarımı uzatıyor boş kalışlarım avuçlarıma, Hissedebildiğim kadar soluduğumdan mıdır.. Nefessiz kalışlarım…? Ağırlaşan ceset kokusu içinde bir sızı, Bir bilinmezlik destanı,belki de tek bir hece, Cümlelerimde bir harf eksik belki de... Ya da cümlelerime son mührü noktayı koyamıyorum. Uyanışlarım oluyor sırtımda uykuya dalan her ses, Yalnızlığıma ses etmiyorum,”sus”oluyorum sızımda... Meryem’ in sukutunu dost tutuyorum, Hurma kütüğünün gözyaşları oluyorum... Güle meftun bulutun yalnızlığı muhatap gözlerime, Kelal_i dille adımlıyorum yolları... Alıntı |
http://img03.blogcu.com/images/g/e/c...1273865600.jpg
Karpuzu severiz... İçimizi serinletir... Siyah çekirdekleri var diye onu yemekten vazgeçmeyiz... Asıl olan çekirdekleri yutmadan, ellerimizi kirletmeden karpuzu yeme becerisini gösterip içimizi serinletmek... Hayatı da seviyoruz... Eğer içimize serinlik (Huzur) istiyorsak. Hayatında siyah çekirdeklerini ayıklamasını bilmek gerek... |
Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık
Bir kıyısı görünmez denize daldık Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede ALLAH'ın denizinde ALLAH'tan uzak kaldık... Mevlana Hz. |
Çekirdeksiz nasıl olurdu sence abla:?
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
bende gördüm zaten yüzünde tebessüm var ne yazsamda o gitse die düşündüm bunu buldum:w: |
Alıntı:
|
http://img153.imageshack.us/img153/6...a3557f4ffa.jpg Gülen insanlara bayılırım Öyle kocaman, yürekten, gözleriyle gülen insanlara… Bazılarının göbekleri oynar yerinden, çınlar sesleri, otuz iki diş ortadadır en olduğu haliyle Göz kenarları kırışır bazılarının ya da burun kenarlarında gülmekten oluşmuş izler vardır Ne kadar derin o kadar içten çizgilerdir Kimi sakin güler, içine nane ferahlığı doldurur insanın Gözler eşlik etmeden olur mu? Göz bebekleri cam olur parlar Gürültüsüz patırtısız gülerler, sakin bir derenin içini serinleten tatlı berrak suyu gibi Bir çocuğun kahkahasında yüzü parıldayan, istem dışı onunla gülümseyenleri hemen fark ederim Kendiliğinden gelir o gülümseme Bir kedinin, sineği kovalarken ortaya çıkan komik hallerine gülümseyenlerle gözgöze gelirim hemen Ben insanı gülüşünden tanırım Ben samimiyeti dudak kıvrımından yakalarım Dudağı yukarı bükülüp, gözü donanlardan kaçarım Sunidir oluşları Onlar da yakalarlar kendilerini bir gün aynada Mutlak bu Şimdilik orada durmam ben Duramam Gülmeyen her insan çirkindir Her gülen dünya güzeli… Ben isterim ki kendi gülüşüyle dünyayı yıkayan, karanlığı yıkan aydınlık yüzler olsun hep Çünkü yaşamak ağız dolusu gülmektir Çünkü gülmek dünyaya hayat vermektir yüzünüzden gülücükler eksik olmasın sevgiyle kalın =) |
Susunca, kelimeler secdeye kapandı.
Her şey kendi derinliğine vardı… Sükutunu kınından çekme! dilin dağılır..! Cemil Meriç |
http://img43.imageshack.us/img43/822...lnizgitmek.jpg
Allahım yol Senin, bu dizler bana Senin emanetin, Emir Senin, hedef benim.. Sana doğru yürüt beni.. Gözümü açtım, yumdum, olacak, ışık karanlığa boğulacak, Işık Senin, zulmet benim.. Işığa kavuştur/koştur bu bedeni.. La reverie |
Ey Yusuf
Onbir yıldızı güneşi ve ayı perde ettin gözlerine Geceler seyre daldı ay ışığında gezinen rüyanı Yorum babandan geldi umut gülümserken yüzüne Ve yüzün güneşlendi babanın sözlerinde Ey oğul “Şeytan insan için apacık bir düşmandır” bilesin Bilesin ki İbrahim ve İshak gibi ALLAH seni seçecek Gün şavkını vururken herkes secdeye gelecek Onlar ki üşümediler seni derin kuyuya atarken Onlar ki düşünmediler geçmişini yok edip geleceğini çalarken Ölüm gözlerinde kaybolmuş yanık kokulu zaman külüydü Gömleğindeki kan yalan babandaki sabır sevginin gücüydü Ey Yusuf Kardeşlerin seni mahkûm etti sancılı bekleyişlere Birkaç dirhemlik maldan öte değildin artık Esir düştün köle oldun satıldın Mısır pazarlarında Gözlerinin feri düştü hükümsüz akan Nil suyuna Bir kadının sözlerinde leyl-i gecelerde düştün zindanlara Rüyalar perde oldu göz kıyılarındaki gelecek yaşamına Nice kadınlar bir bıçaklık yaşam sundu güzelliğin karşısında Ve büyülendi Züleyha rüzgâr giyinmiş zamanlarda Ey Züleyha Kalbinin acılarını akıtma ruhunun ırmağına Vahayı terk et değmesin saçların ağustos sıcağına Terlemesin gözlerime değen nur kokulu avuçların Kelamın hükümsüz kalmasın sözcükler arasında Yakup karanlığında dem aldı sevgilerin en güzeli Mısır’ın ruhu döküldü şaha vuran Nil sularına Çığlıksız ter döktü bedenler Yusuf’un huzurunda Diz çöktü kardeşler arsız bakışların gölgesinde Gözleri ağardı Yakup’un vahanın siluetinde “Ah Yusuf’a olan tasam” dedi gök kubbenin altında Yusuf’un kokusu sarmıştı Mısır’ın dört yanını Ve Yakup gömleğinde bulmuştu gözlerinin ferini Ey Yusuf Leyl-i gecelerde hüküm sürdü Züleyha’nın sevdası Sözlerinden önce yüzün gül açtı karanlık yüreklerde Gelecek zamanlara yazıldı sözlerin alacası Leyl-i gecelerde Yusuf Züleyha’ya sevdalandı iktibas |
Son bir sermayemiz kalsaydı hayat için, son bir fırsat, son bir yaprak.. Savurabilir miydik diğer fırsatları savurduğumuz gibi sağa sola.. Vazgeçebilir miydik fütursuzca ondan da.. Son günün denseydi, son şans Nasıl himaye eder, nasıl korurduk onu, neyle kıymetlendirirdik, nelere değişebilirdik?.. Ama gelmedi henüz son fırsat, daha çook yaprak var, sermaye de çok, hakkım da çook diyen umarsız benliğe sormalı.. Ya bu elindeki son fırsatsa, son sermaye, son hafta belki son 'an'sa.. Ne yapmalı onu?.. R.Nazik KayaNerelere saklamalı?.. Nasıl bir heyecanla harcamalı?.. Nasıl sonsuzlaştırmalı?... |
http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-..._7928628_n.jpg Bir şey yap... Güzel olsun... Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle... Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör... Veya; güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla... Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü: HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA... Geç kalmayasın! (Şems-Tebrizi) |
|
http://img206.imageshack.us/img206/8...ar44ma5qh5.jpg
Kim sevecek bu küçücük serçeyi? Uzun yoldan gelmiş ve yorgun. “Ben değil” dedi koca meşe. “Ben dallarımı onun yuvasıyla paylaşmayacağım ve yapraklarımın örtüsü onun üşümüş göğsünü ısıtmayacak.” Kim sevecek bu küçücük serçeyi, Kim söyleyecek tatlı bir söz? “Ben değil” dedi kuğu. “Saçma bir fikir bu diğer kuğular duysa gülüp alay eder be!” Kalbi acıma hissiyle dolu, kim açlıktan ölen bu serçeyi besleyecek? “Ben değil” dedi altın başak. “Yapabilseydim keşke ama olmaz! Büyümek ve gelişmek için güçlü olmalıyım.” Kim sevecek şu küçük serçeyi, kimse yazmayacak mı ona bir ağıt? “Ben yazarım” dedi kara toprak. “Tüm benden olanlar bana geri döner, çamurdan yaratıldınız ve gene çamur olacaksınız sonunda.” |
"Güzellik baktığın şeyde değil, bakışında olmalı. Güzel olan, yüz gözünün gördüğü değil, gönül gözüyle gördüğündür..."
|
Kapattık bazı kapıları dostlar…
kör bir kilit vurduk üzerlerine.. Şimdi açılırlar mı yeniden, en tılsımlı sözleri söylesek?.. ... Yahut yeni kapılar açsak, kaybettiklerimizin peşine düşsek.. Kör kilitli kapıları açmak gerek dostlar.. Biraz cesaret gerek belki.. Gerçeklerle yüzleşmeye cesaret, gerçekleri kabullenmeye cesaret.. Ve gayret, ve gayret… |
Bilirim Züleyha'nın yükü ağır,
lâkin Yusuf'un gömleğine mi biçilsin bunca kahır. http://photos-c.ak.fbcdn.net/hphotos..._5546724_s.jpg |
http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-..._4796512_n.jpg
... Merhum Hafız Ali Efendi: “Güzele bakmak sevap mıdır?” sorusuna şu unutulmaz cevabı verir: "Güzele, güzel bakmak sevap;güzele, çirkin bakmak ise günahtır!"...... |
Dikenler de sever,
Hem de hiçbir zaman kavuşamayacakları bir güzele Gül dikenle bir hoştur… Dikenler de ağlar Gülüne uzanan ellere akıtır gözyaşlarını, Her damla kızıl kan dikeni gül eyler… Diken gülün bekçisidir, Kapı kuludur her an sevgilisinin Korur sevdiceğini yalancı âşıklardan Gül kendine âşık olanı ancak solup da başını bedenine düşürünce görür, Mevla’m her kula gönül denen bir gül vermiştir, Ona diken olarak aklı vermiştir, Nefis denen yalancı sevgili her an kalbimizde bahar esintileri estirmeye çalışmakta Her gör ki çoğu zaman nefsin dikeninin heveslerini kanatmaktadır, Gönül denen gülse hep kendinden bilmekte, Ve daha da kibirlenmektedir, Ne zaman ki günahlar gönül gülünü soldurmaya başlar O zaman ah ben ne yaptım der de boynunu büktüğünde, Aklı yetişir gönlün imdadına, Tövbe suyu ile yıkan, Muhabbet güneşinde yan, Dua ile yeşer, Aşk ile kök sal, Maneviyat ile başını kaldır, Zikir ile sallan der, Aklımızı gönlümüzün kapısında bekçi yapmadıkça Nefis belası gezinecektir bir bülbül edasıyla Her daim gönlümüzün semaların da.… Alıntıdır.. |
http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-..._3285924_n.jpg
Anlatabildiklerimle değil, anlatamadıklarımla karşında durmak için kaçırdım seni, çaresizliğimi görmen için kaçırdım; yalnızlığımı anlaman için; beni yüreğinle anla, gözlerinle dinle diye... Beni kendi kelimelerinle gör diye... Seni aşk uğruna kaçırdım. Aşk uğruna. Hepsi bu işte... Murathan MUNGAN |
http://i27.tinypic.com/1sazjc.jpg
Yanımdan bir kuş havalandı biraz önce. Bir kuş nasıl kanatlanırsa, öyle kanatlanarak... Uzun uzun baktım arkasından, uzun uzun düşündüm. O mu havalanıp gitti acaba yanımdan; Ben mi burada kaldım? Gökhan ÖZCAN |
http://i31.tinypic.com/2ur8mkl.jpg
Söz verdiğimiz yerde buluştuk, Söz verdiğimiz zamanda değil... Ben yirmi yıl erken gelip bekledim, Sen geldin yirmi yıl geç. Ben seni beklemekten yaşlıyım, Sense beklettiğin için genç... Aziz NESİN |
Susmak güzel. Susmak hayırlı. Susmak dostluk alâmeti, yakınlık ve tanıdıklık işâreti. Yabancıya hâl anlatma sıkleti yok dostların yanında, dost hâlden anlar, dostların yanında rahatça susulur. Sâmi Efendi Hazretleri benim dünyama susmak sohbetleri ile girmiştir. Hani o, hâl lisânıyla bazı dostlarına: -"Haydi bir saat susmak sohbeti yapalım." demiş de başlarını kalplerine eğip bir saat sükût ederlermiş. Susmak güzeldir. Yanında susabildiğin dostlara şükür! Yanımda susan dostlara şükür! |
http://img03.blogcu.com/images/g/e/c...1280138053.jpg
“İnsanların sıkıntılarına katlanmak, Allahü teâlânın beğendiği, Resûlullahın sevdiği ve evliyânın özendiği bir ahlâktır.” (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî |
http://www.yukleresim.com/images/bal...04l4gi63x6.jpg
Biz gidiyoruz dünya! Sen çok yaşa e mi? İbrahim Tenekeci |
All times are GMT +3. The time now is 10:43. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025