![]() |
Biri bana açıklayabilir mi...???
Şimdi Anayasa Mahkemesi üye sayısı ve HSYK üye sayıları artacak mı...??? Eğer artacaksa telaşe gerek yok Atayacak kişi Cumhurbaşkanımız... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın üye sayısının genişletilmesi, daireler halinde çalışma, katılımcılığın sağlanması, bireysel başvuru hakkı, meslekten çıkarmaların denetime açılması gibi kazanımlar da pakette hâlâ duruyor. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Açıkca söyleyeyim arkadaşlar benim için HSYK çokta önemli değil...
Önemli olan ayrıntıyı es geçtik... AYM de üye çoğunluğu dengelenecek hatta daha öne geçecek... bizim reformlarımıza ve yaptıklarımıza en büyük engel HSYK değil AYMdir... Buda Aymde salt çoğunluk sağlandımı yeni bir paket bir yıl içerisinde tekrar gündeme gelebilir... Ve bu Başörtüsü düzenlemesi ve HSYK yapısı ile ilgili durumlarda bizim lehimize olacaktır... Bardağın boş tarafına değilde birazda dolu tarafına bakalım...:) |
Alıntı:
|
HSYK devlet kurumudur...
Yarsav bir dernek... Dernekten üye seçmek gibi bir zorunluluk yok... iki maddelik bir kanun teklifi ile değişir... Özet Referandumdan sonra güzel şeyler olacak... |
Alıntı:
|
Aaa Dostlar...
Yarsav bir dernek... HSYK devlet kurumu... İlla Yarsavdan seçecen diye bir konu yok... O yargıtay ve danıştay ile sayıştaydan üye seçilebilir anlamına geliyor... Yarsav üç beş savcının bir araya gelmesi ile kurulmuş dernek... Aynı Demokrat Yargı gibi... Dernek...Dernek... |
Arkadaşlar Yarsavdan seçilecek demiyoruz YARSAV'ın istediği üyeler seçilecek diyoruz .
Alıntı:
|
Yarsav Devlet kurumlarında bilgisine başvurulacak bir kurum değil...
Yarsav değilde Yargıtay olabilir... Zira Yarsav dernek... |
Alıntı:
|
Şimdi arkadaşlar Yüksek Yargıya üye seçilirken nasıl seçlecek ? Yargı mensupları seçicek 3 kişi Cumhurbaşkanıda bu üç kişiden birini atayacak şimdi bu üç kişi seçilirken bu üçüde YARSAV derneğine bağlı yargı mensuplarının istediği 3 kişi seçilirse ne anladım ben bu işten ?
|
Alıntı:
Eminağaoğlu'nun ardından yapılan seçimlerde sadece 441 üye oy kullanmış. |
cemil çiçek, anayasa mahkemesinin vermiş olduğu karar için "fevkalede olumlu buldum" dedi. ayrıca muhalefet de dün partimizden gelen tepkiler için "bunlar timsah gözyaşları" dedi. demek ki mahkemenin verdiği karar gayet olumludur :)
yalnız ilginç olan CHP li vekiller bu kadar mı embesil olurlar? dün yaptıkları açıklamada pakete destek vereceklerini, çünkü verilen kararda HSYK nın ve AYM nin yapısını değiştiren maddelerin iptal edildiğini, referanduma bu iki maddenin götürülmeyeceğini kendilerinin tek endişelerinin bu iki madde de olduğunu söylediler. halbuki haşim kılıç bu iki madde paketten çıkarılacak demedi ki? nerelerinden anladılar acaba ??? |
Cemil Çiçek benim için hep soru işareti...
du bakalım... Murat... |
Başbakanımız belirleyecektir...!
|
Alıntı:
Cemil Çicek her zamanki gibi mavi boncuk dağıtıyor bazı yerlere. |
Ana muhalefet mahkemesi düzenlemeyi esastan görüşerek TBMM'nin yetkisini gasp etmiştir zira kanunlaşmamış bir düzenlemeyi iptal etmeli ayrı bir ironik durumdur hem de bu kararı alırken başörtüsü ve 367 garabetinde olduğu gibi '' değiştirilemez ilkelere '' gerekçe göstermesi tek parti dikdasından esinlenmiş olduğunu düşünüyorum.
Anamuhalefet mahkemesi genel itibari ile vesayet rejimini ve kast sistemine sürdürmek için demokratik reforma tırpanlar vursa da,AKpartiyi mağdur etmemek ve üyeleri hakkında çıkan ses kayıtlarından doğan çalkantılar yüzünden diğer maddelere dokunamamıştır. 80 yıllık cumhuriyet tarihinin en büyük reformu için 12 eylül tarihi Türkiye için ya var olma ya da yok olma günü olacaktır. |
Alıntı:
|
ANAYASA MAHKEMESİNİN YAPISI
HSYK'NIN YAPISI
|
rıfat kardeşim benden önce davranmış.
şuan ki haliyle yargının kast sistemi devam ediyor demek mümkün değil. yamuk yumuk da olsa yargı bağımsızlığına devrim niteliğinde adımlar atılmıştır. |
Anayasa Mahkemesine:
Sayıştay Genel Kurulu: 2 baro başkanları :1 Yargıtay : 3 danıştay :2 Askeri yargıtay :1 Askeri yüksek mahkeme :1 YÖK :3 Serbest avukalar 1. sınıf Hakimler : 4 Toplam : 17 Kırmızı olan kurumlardan statükocu olmayan üye çıkması imkansız gibi onların banko oy oranı 8 Diğerleri yarı yarıya paylaşılsa yine statüko Anayasa mahkemesinde çoğunlukta olacaktır |
ne şiş yansın ne kebab...tarzında bir karar olmuş..
|
Kurtulmuş'tan çarpıcı benzetme!
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu iptal kararını eleştirerek, mahkemeyi kaldırılan 12 Eylül senatosuna benzetti. Mahkeme senato konumuna gelmiştir Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği ile ilgili almış olduğu kısmı iptal kararını sert sözlerle eleştirdi. Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu bu kararla, 12 Eylül'de kaldırılan senatoya benzediğini söyleyerek, “Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen karara ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, Türkiye'nin, 2010 yılında çağdaş, demokratik, ilerici bir yeni anayasayı değiştirebilmesini önemsediklerini belirterek, 12 Eylül ihtilalinin anayasasının yapıldığı günden itibaren bu millete dar geldiğini söyledi. “Bu zannediyorum ki yapılan 17'inci anayasa değişikliği yamasıdır. Bu elbisenin bütünüyle değiştirilmesi gerekir” diyen Saadet Lideri Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararı, bütün mevcut anayasa kuralları ihlal edilerek alındığını kaydetti. Kurtulmuş, “2007 yılında 411 milletvekilinin oyları ile gerçekleştirilen anayasa değişikliğine Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararla hukuk sisteminde yeni bir durum ortaya çıkardı. Sadece 411 milletvekili değil, bütün parlamento bir yasayı değiştirseler bile Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir” diye eleştirdi. TÜRKİYE'NİN BAŞKA YOLU KALMADI Anayasa Mahkemesi'nin milleti iradesini hiçe sayarak vermiş olduğu bu kararın aşmanın tek bir yolunun bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, daha önce yapmış oldukları öneriyi bir kez daha hatırlattı. Kurtulmuş, “Bunun tek yolu Türkiye'de dönüp millete, ‘Ey millet buyurun anayasayı kendiniz yapın' demektir. Bunun yolunu açmaktır. Türkiye'de halk tarafından seçilmiş, dar bölge iki turlu sistem ile seçilmiş olan 300 temsilciden oluşan yeni bir anayasa meclisi gerekir. Bu meclis sadece anayasa yapmakla ilgilenecek. Bir yıl içerisinde bu işi yapacak, sonra da yapmış olduğu bu anayasayı TBMM'ye referanduma gönderilmek üzere teslim edecek. Dolayısıyla halk, milletin temsilcisini doğrudan seçmiş olacak. Anayasa Mahkemesi'nin bu son kararından sonra Türkiye'nin başka bir yolu kalmamıştır. Eğer Türkiye ileri bir demokrasi olacaksa, mevcut kördüğümü açmanın ikinci bir yolu yoktur. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye bu noktaya gelecektir. İnşallah Saadet Partisi öncülüğünde önümüzdeki parlamentoda böyle bir yol açılacaktır” dedi. MAHKEME YASA YAPMIŞTIR Anayasa Mahkemesi'nin başından itibaren değişiklik paketini gündemine almaması gerektiğini de söyleyen Kurtulmuş, “Henüz yasallaşmamış bir metin zaten mahkeme tarafından değerlendirilmemesi gerekirdi. Anayasa Mahkemesi böyle bir görüşmeyi değerlendirmeye aldıysa bunu sadece şekil bakımından değerlendirebilirdi. Mevcut anayasaya göre bu yazılıdır. Bu karar ile birlikte Anayasa Mahkemesi sadece şekil şartları bakımından değil, bir yerindelik araştırması yapmıştır. Mecliste, milletin iradesi ile yapılan değişikliğin yerinde olup olmadığı konusunda karar beyan etmiştir. Mahkeme aslında tırnak içerisinde iki ifadeyi değiştirerek, yasa yapıcının murat ettiği şeyin tam zıttın da yeni bir yasa yapmıştır. Yani 11 kişi sadece bir yasayı değiştirmemiş, aslında yeni bir yasa yapmıştır” diye konuştu. HUKUKİ DEĞİL SİYASİ KARARDIR Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğuna da ifade ederek, “Mahkeme siyasi bir karar vermiştir. Hukuki bir karar vermemiştir. Bu kararla da mevcut siyasi dengeleri çok değiştirmeyecek, maddeleri iptal etmeyerek yeni bir siyasi tartışmanın önünü kapatmıştır. Bir orta yol bulmuştur. Siyaseten çok fazla kutuplaşmanın, gerginleşmenin olmayacağı bir siyasi karar vermiştir” dedi. EKSİK BULUYOR, ANCAK DESTEKLİYORUZ Anayasa değişikliği ile ilgili hükümete iki ayrı dosya sunduklarını da hatırlatan Kurtulmuş, ilk dosyada top yekün bir anayasa önerdiklerini söyledi. Kurtulmuş, “Hükümet yetkililerine iki ayrı dosya takdim ettik. Bir, anayasa top yekün nasıl değiştirilir. Bunu ‘biz olsak böyle yapardık' dedik. İkinci dosya da ise hiç olmazsa bu pakette olması gereken asgari maddelerin üzerinde durduk. Bunların önemli bir kısmı dikkate alınmadı. Bizim tekliflerimiz hükümetin meclise sunduğu anayasa değişikliğinin otuz yıl önündedir. Bu değişiklik Türkiye'ye göre geridir, dardır. Ancak mevcut anayasaya göre ileri bazı maddeler içerdiği için, Türkiye'de demokratikleşme yolunda hiç değilse ileri bir adımlar içerdiği için her halükarda bu teklife ‘evet' diyeceğimizi ilk günden itibaren söyledik” dedi. Kurtulmuş, son olarak da şunları kaydetti: “Sistemi elinde bulunduran siyasi elit tarafından hep şu şekilde bir algılama olmuştur. ‘Bu topraklarda yaşayan milletin fertleri, bu ülkenin kiracısıdır, biz elitlerde bu ülkenin sahibiyiz. Anayasayı yaparız, milletin önüne koyarız. Millete deriz ki; ‘Buyrun kira kontratınız budur' Hayır bu millet bu ülkenin kiracısı değil, ev sahibidir. Bunun yolu da milletin kendi başına yapacağı yeni bir anayasanın yolunu açmaktır. Vesayet rejiminin düzeneklerini değiştiren, millet egemenliğinin önünü açan adımı eksik ve hatalı bulsak da desteklemek durumundayız. Saadet Partisi mevcut anayasa değişikliğini eksik buluyor, ancak desteklemeyi de milletimize karşı bir sorumluluk olarak görüyor” http://www.habervaktim.com/haber/130..._benzetme.html Saadet pakete destek veriyor, BBP de destek vereceğini açıkladı. Hadi hayırlısı diyelim. Ben de bir saadetci olarak chpnin, mhpnin, bdpnin hayır diyeceği bir pakete EVET demenin hayırlı olacağını düşünüyorum ve oyumu EVET olarak açıklıyorum. |
Kurtulmuş'tan çarpıcı benzetme!
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu iptal kararını eleştirerek, mahkemeyi kaldırılan 12 Eylül senatosuna benzetti. Mahkeme senato konumuna gelmiştir Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği ile ilgili almış olduğu kısmı iptal kararını sert sözlerle eleştirdi. Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu bu kararla, 12 Eylül'de kaldırılan senatoya benzediğini söyleyerek, “Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen karara ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, Türkiye'nin, 2010 yılında çağdaş, demokratik, ilerici bir yeni anayasayı değiştirebilmesini önemsediklerini belirterek, 12 Eylül ihtilalinin anayasasının yapıldığı günden itibaren bu millete dar geldiğini söyledi. “Bu zannediyorum ki yapılan 17'inci anayasa değişikliği yamasıdır. Bu elbisenin bütünüyle değiştirilmesi gerekir” diyen Saadet Lideri Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararı, bütün mevcut anayasa kuralları ihlal edilerek alındığını kaydetti. Kurtulmuş, “2007 yılında 411 milletvekilinin oyları ile gerçekleştirilen anayasa değişikliğine Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararla hukuk sisteminde yeni bir durum ortaya çıkardı. Sadece 411 milletvekili değil, bütün parlamento bir yasayı değiştirseler bile Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir” diye eleştirdi. TÜRKİYE'NİN BAŞKA YOLU KALMADI Anayasa Mahkemesi'nin milleti iradesini hiçe sayarak vermiş olduğu bu kararın aşmanın tek bir yolunun bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, daha önce yapmış oldukları öneriyi bir kez daha hatırlattı. Kurtulmuş, “Bunun tek yolu Türkiye'de dönüp millete, ‘Ey millet buyurun anayasayı kendiniz yapın' demektir. Bunun yolunu açmaktır. Türkiye'de halk tarafından seçilmiş, dar bölge iki turlu sistem ile seçilmiş olan 300 temsilciden oluşan yeni bir anayasa meclisi gerekir. Bu meclis sadece anayasa yapmakla ilgilenecek. Bir yıl içerisinde bu işi yapacak, sonra da yapmış olduğu bu anayasayı TBMM'ye referanduma gönderilmek üzere teslim edecek. Dolayısıyla halk, milletin temsilcisini doğrudan seçmiş olacak. Anayasa Mahkemesi'nin bu son kararından sonra Türkiye'nin başka bir yolu kalmamıştır. Eğer Türkiye ileri bir demokrasi olacaksa, mevcut kördüğümü açmanın ikinci bir yolu yoktur. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye bu noktaya gelecektir. İnşallah Saadet Partisi öncülüğünde önümüzdeki parlamentoda böyle bir yol açılacaktır” dedi. MAHKEME YASA YAPMIŞTIR Anayasa Mahkemesi'nin başından itibaren değişiklik paketini gündemine almaması gerektiğini de söyleyen Kurtulmuş, “Henüz yasallaşmamış bir metin zaten mahkeme tarafından değerlendirilmemesi gerekirdi. Anayasa Mahkemesi böyle bir görüşmeyi değerlendirmeye aldıysa bunu sadece şekil bakımından değerlendirebilirdi. Mevcut anayasaya göre bu yazılıdır. Bu karar ile birlikte Anayasa Mahkemesi sadece şekil şartları bakımından değil, bir yerindelik araştırması yapmıştır. Mecliste, milletin iradesi ile yapılan değişikliğin yerinde olup olmadığı konusunda karar beyan etmiştir. Mahkeme aslında tırnak içerisinde iki ifadeyi değiştirerek, yasa yapıcının murat ettiği şeyin tam zıttın da yeni bir yasa yapmıştır. Yani 11 kişi sadece bir yasayı değiştirmemiş, aslında yeni bir yasa yapmıştır” diye konuştu. HUKUKİ DEĞİL SİYASİ KARARDIR Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğuna da ifade ederek, “Mahkeme siyasi bir karar vermiştir. Hukuki bir karar vermemiştir. Bu kararla da mevcut siyasi dengeleri çok değiştirmeyecek, maddeleri iptal etmeyerek yeni bir siyasi tartışmanın önünü kapatmıştır. Bir orta yol bulmuştur. Siyaseten çok fazla kutuplaşmanın, gerginleşmenin olmayacağı bir siyasi karar vermiştir” dedi. EKSİK BULUYOR, ANCAK DESTEKLİYORUZ Anayasa değişikliği ile ilgili hükümete iki ayrı dosya sunduklarını da hatırlatan Kurtulmuş, ilk dosyada top yekün bir anayasa önerdiklerini söyledi. Kurtulmuş, “Hükümet yetkililerine iki ayrı dosya takdim ettik. Bir, anayasa top yekün nasıl değiştirilir. Bunu ‘biz olsak böyle yapardık' dedik. İkinci dosya da ise hiç olmazsa bu pakette olması gereken asgari maddelerin üzerinde durduk. Bunların önemli bir kısmı dikkate alınmadı. Bizim tekliflerimiz hükümetin meclise sunduğu anayasa değişikliğinin otuz yıl önündedir. Bu değişiklik Türkiye'ye göre geridir, dardır. Ancak mevcut anayasaya göre ileri bazı maddeler içerdiği için, Türkiye'de demokratikleşme yolunda hiç değilse ileri bir adımlar içerdiği için her halükarda bu teklife ‘evet' diyeceğimizi ilk günden itibaren söyledik” dedi. Kurtulmuş, son olarak da şunları kaydetti: “Sistemi elinde bulunduran siyasi elit tarafından hep şu şekilde bir algılama olmuştur. ‘Bu topraklarda yaşayan milletin fertleri, bu ülkenin kiracısıdır, biz elitlerde bu ülkenin sahibiyiz. Anayasayı yaparız, milletin önüne koyarız. Millete deriz ki; ‘Buyrun kira kontratınız budur' Hayır bu millet bu ülkenin kiracısı değil, ev sahibidir. Bunun yolu da milletin kendi başına yapacağı yeni bir anayasanın yolunu açmaktır. Vesayet rejiminin düzeneklerini değiştiren, millet egemenliğinin önünü açan adımı eksik ve hatalı bulsak da desteklemek durumundayız. Saadet Partisi mevcut anayasa değişikliğini eksik buluyor, ancak desteklemeyi de milletimize karşı bir sorumluluk olarak görüyor” http://www.habervaktim.com/haber/130..._benzetme.html Saadet pakete destek veriyor, BBP de destek vereceğini açıkladı. Hadi hayırlısı diyelim. Ben de bir saadetci olarak chpnin, mhpnin, bdpnin hayır diyeceği bir pakete EVET demenin hayırlı olacağını düşünüyorum ve oyumu EVET olarak açıklıyorum. |
Alıntı:
AYM'de vesayetçi anlayışı '' kırmızı olarak çizdiğin '' üyelerin sürdüreceğinde hemfikiriz fakat diğer müesselerden gelecek adayların yarı yarıya dağılacağını inanmak yanlıştır. TBMM-sayıştay'dan seçeceği 2 üye Cumhurbaşkanı-YÖK'de görev alan öğretim elemanlarında 3 üye seçecek Cumhurbaşkanı- 4 üye'yi de serbest avukatlar,1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış adayı seçecek Anayasa mahkemesi için fire verilmeyeceğini ve 9'a karşı 8 oylar milli irade'nin çoğunluğu sağlayacağını ümit ediyorum HSYK ise hayati öneme sahip çünkü davalara istedikleri gibi müdahale edebiliyorlar.(balyoz,kafes,ferhat sarıkaya vs) Yargıtay ve Danıştay'ın kompoziyonunu HSYK belirliyor. Cumhurbaşkanı-YÖK'ün hukuk dalında ve avukatlar arasından 4 üye seçecek Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu- 1 üye seçecek Adli ve idari hakim ve savcılarının üye seçimi çok kritik olacak umarım adalet bakanımız gerekliği titizliği gösterirse aydınlık bir gelecek görürüz. Adli yargı hakim ve savcılarınca kendileri arasında 7 üye İdari yargı hakim ve savcıları kendi arasında 3 üye seçecek |
Alıntı:
|
AYM'de hangi üye hangi kararı verdi?
http://image.haber7.com/haber/haber7...6092309508.jpg 09 Temmuz 2010 02:28 Anayasa Mahkemesi'nin merakla beklenen kararı 'kısmi iptal' şeklinde oldu. Peki karar alınırken oturumda neler yaşandı? İşte detaylar... Anayasa Mahkemesi, 9.5 saat süren toplantısında Anayasa paketindeki bazı cümlelerin iptal edilmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararını verirken üyelerin hangi yönde oy kullandıkları da netleşmeye başladı. Anayasa Mahkemesi'nin paketin esastan incelenmesine 4'e karşı 7 üyenin oyuyla karar verdiği ortaya çıktı. GİZLİ TOPLANTI Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, rutin toplantıların perşembe günü olmasına rağmen mahkemeyi çarşamba günü topladı. Anayasa Mahkemesi üyelerinin medyadan gelen yoğun baskılar edeniyle toplantının gizli yapılmasını ve basına karardan sonra haber verilmesini istedikleri öğrenildi. Mahkeme üyelerinin gün boyu cep telefonları kapalı tutuldu. Üyelerin sekreterleri ise "hedef şaşırtmak" için telefonla aramalarda "Üyemiz şu anda dışarıda" cevabını verdi. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin şekil aykırılığı olduğu gerekçesiyle paketin tümüyle iptal edilmesine yönelik başvurusunu oybirliği ile reddetti. CHP, paketin şekil açısından aykırı olduğunu ve tümüyle iptal edilmesi gerektiğini savunmuştu. 4 ÜYE “İNCELEYEMEYİZ" DEDİ Mahkeme, paketteki bazı maddelerin değiştirilemez maddelere aykırı olduğuna ilişkin talebi incelemeye aldı. Haşim Kılıç ile üyeler Engin Yıldırım, Ahmet Akyalçın ve Nuri Necipoğlu, Mahkeme'nin sadece şekil denetimi yapabileceğini esas denetimi yapamayacağını savundu. 4 üye, yasalaşma sürecinin tamamlanmadığını, bu nedenle paketin incelenemeyeceğini de savundu. 2 ÜYE SONUCU BELİRLEDİ Başkanvekili Osman Paksüt ile üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Zehra Perktaş, Mehmet Erten ve Şevket Apalak ise ise Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili maddelerin tümüyle iptal edilmesini istedi. Oylamanın sonucunu ise Serdar Özgüldür ile Serruh Kaleli belirledi. Özgüldür ve Kaleli, maddelerini tümünün iptal edilmesine karşı çıkarak maddeler içinde bazı cümlelerin iptal edilmesini istedi. 5 oyla 2 oyun birleşmesi neticesinde 4'e karşı 7 oyla maddelerdeki cümlelerin iptali istemine geçildi. Maddeler tek tek incelenerek hangi cümlelerin iptal edilip edilmeyeceği kararlaştırıldı. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ye üye seçiminde sadece tek aday oy verilmesine ilişkin düzenlemenin 9'a 2 oyla iptal edildiği öğrenildi. İHSAS-I REY KARARI Anayasa Mahkemesi'nin ikinci gizli toplantıyı ise pazartesi günü yaptığı ortaya çıktı. Pazartesi günü yapılan toplantıda Fulya Kantarcıoğlu hakkında karar verildiği ortaya çıktı. Kantarcıoğlu hakkındaki ihsas-ı rey ve reddi hakim talepleri incelenerek reddedildi. Başkan Kılıç ile Başkanvekili Paksüt hakkında da ihsas-ı rey başvurularını bulunduğu ve bu taleplerin de pazartesi günü yapılan toplantıda reddedildiği ortaya çıktı. PAKSÜT'ÜN ‘U' DÖNÜŞÜ Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Anayasa paketi referandumda kabul edilmemesine rağmen paketin iptal edilmesi gerektiğini savundu. Paksüt, 2007 yılında verdiği kararda ise referanduma giden paket üzerinde Meclis'in bile değişiklik yapamayacağını savunmuştu. MECLİS BİLE MÜDAHALE EDEMEZ Paksüt, 2007'de Cumhurbaşkanı'nın halkın seçmesine ilişkin Anayasa değişikliğine ilişkin iptal istemine yazdığı muhalefet şerhinde referandumun önemine dikkat çekmişti. Paksüt, “Dava konusu olayda, Meclis'in iradesi 5678 Sayılı Yasa ile ortaya konmuş, Cumhurbaşkanı ise bu yasayı, halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete'de yayımlatarak yetkisi içindeki işlemi yapmıştır. Anayasa değişikliğine ilişkin kanunu kabul ederek yürürlüğe koymak ise halka bırakılmıştır" dedi. Paksüt, TBMM'nin bile referanduma sunulan Anayasa değişikliği üzerinde değişiklik yapamayacağını savunurken, "Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi için TBMM'nin iradesinin yanı sıra halk iradesinin de aynı noktada tecellisi gerekli görülmüş ise halk iradesinin ortaya çıkmasının beklenmesi gerekir. Buna karşılık, Anayasa değişikliğini yürürlüğe koyucu iradenin (halk iradesinin) oluşması aşamasında oylama konusunun değiştirilmesi, hukuk güvenliğine, dolayısıyla evrensel hukuk ilkelerine ve Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırı bir işlemdir" şerhi düşmüştü. AB'DEN PAKETE ÇİFTE DESTEK Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararına rağmen Türkiye'nin AB katılım müzakereleri açısından Anayasa değişikliği paketine desteğini bildirdi. AB Komisyonu sözcülerinden Ferran Tarradellas Espuny, AYM'nin önceki günkü kararını not aldıklarını ve özellikle gerekçeli kararın yayımlanmasının ardından konuyu daha ayrıntılı analiz edeceklerini söyledi. Kararla ilgili ilk değerlendirmelerinde, Anayasa değişikliği paketinde "Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya üye seçim yöntemi gibi sınırlı unsurların iptal edildiği" sonucuna vardıklarını kaydeden Espuny, "Anayasa değişikliği paketinin olumlu adım olduğu inancımızı, AYM'nin kararının ardından da korumaya devam ediyoruz" dedi. Espuny, 12 Eylül'deki referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketinin AB'nin yıllardır ilerleme raporlarında ve katılım ortaklığı belgesinde vurguladığı Türkiye'nin noksanlarına çözüm ürettiğini söyledi. MUHALEFETE UYARI Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre ise, AYM'nin kısmi iptal kararını "ustaca orta yol çözüm" olarak nitelendirerek, genel seçimlerin ardından tüm siyasi partilerin yeni anayasayı gündemine almalarını istedi. Flautre, AYM'nin kararıyla ilgili yazılı açıklamasında, "Bu karar ustaca orta yol çözümdür. Mevcut tansiyon düşürülürken yeni Aanayasa'nın gerekli olduğu bir kez daha ispatlanmıştır. Bu sınırlı reform ülkenin demokratikleşmesinin önünü açsa da 1982 Anayasası'nın antidemokratik ruhunu değiştirmemektedir" değerlendirmesinde bulundu. Flautre, "Türkiye AB katılım sürecini hızlandırmak için en başta ve öncelikle yeni demokratik Anayasaya ihtiyaç duymaktadır. Tüm siyasi partilerden genel seçimlerin hemen ardından yeni Anayasa projesini gündemlerine almalarını istiyorum" dedi. Bugün |
12 Eylül zulmünü görüp te hala 'Hayır' deme cüretinde bulunan; sağdan, soldan insanların cüretine hayret ediyorum açıkçası..:(
|
| All times are GMT +3. The time now is 04:33. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2026