Fenerbahçe'yi küme düşürmeyi göze alamadılar. Galatasaray da böyle bir duruma düşse belki onu da düşürmeyi göze alamayabilirlerdi. Bunların dışında Türkiye'de başka herhangi bir takımın başına böyle bir olay gelseydi o takım büyük ihtimalle küme düşürülürdü.

Önceki federasyon puan silme cezasıyla olayı kapatmaya çalışsa bile mesele yine tamamen kapanmazdı; ama en azından suça karşılık az ya da çok bir ceza verdik diyebileceklerdi. Bir önceki federasyon, şimdiki fenerasyon pardon federasyon gibi rezil rüsva olmayacaktı muhtemelen.

suçun beni seni yoktur güzel kardeşim...
suç suçtur...
fransada şike suçtur...
arabistan'da da...
ispanya'dada...

sırf büyük camia diye ceza verilemez tezini ancak fanatizmin tutsağı olmuş...
gözü renk körü olmuş kişiler savunur...
juventus niye düştü elinden niye alındı şampionluk...
fenerden küçük kulüp mü juventus...

UEFA Tahkim Kurulu Başkan Yardımcısı Levent Bıçakçı, “Türkiye çok zor bir sürece girdi. UEFA'dan ceza gelmemesi mümkün değil. Mutlaka gelecek. Keşke bir takımla kurtulabilsek” dedi. Bıçakçı, “PDFK'nın verdiği karar kimseyi kesmedi. Dünya basını, 'Sihirbaz Türkler... Şike davasını örtbas ettiler' diye Türkiye'yi topa tuttu. UEFA bütün dünya basınını takip ediyor. Şu an UEFA büyük baskı altında, süreci kaygıyla takip ediyor. Cezasız geçiştireceklerini sanmıyorum. Ancak önce PFDK'nın gerekçeli kararının açıklanması gerekir, sonra çok hızlı sonuç alınacağına inandığım Tahkim süreci var. Kulüpler ve şahıslar Tahkim'e başvurabilirler. Nihayetinde konu UEFA'ya gelecek. Kanaatim o ki UEFA Disiplin Kurulundan Türkiye'ye, 'Yargılama yapılmadı' diye Milli Takımı da kapsayan genel bir ceza çıkabilir. Keşke tek takıma yönelik bir yaptırımla kurtulabilsek” diye konuştu.

ERZİK: UMARIM KORKULAN OLMAZ
PFDK'nın gece yarısı kararının Avrupa'daki yankıları farklı bir boyut kazandı. Dış basın, Futbol Federasyonu'nun 58. maddeyi değiştirmesi ve “Şike sahaya yansımamış teşebbüs de yok. Teşebbüse teşebbüste kalmıştır” şeklindeki kararına alaylı ve iğneleyici bir yaklaşımda bulundu. Türkiye'ye çok ağır cezaların geleceğini iddia eden büyük haber ajansları, “UEFA bunu karşılıksız bırakmaz. Türk takımları birkaç yıl ceza alabilir” diyerek olası tehlikeye işaret etti. Romanya Bükreş'te yakaladığımız UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik ise konuyla ilgili sorularımıza karşılık gelişmeleri takip edemediğini belirtirken, “Bu, UEFA Disiplin Kurulu'nun konusu. Tek bildiğim şu an gerekçeli kararın beklendiği. UEFA'dan kimsenin açıklanan karar dışında bir şeyin bilindiğini sanmıyorum. Hep birlikte dosyanın hazırlanmasını beklemeliyiz. Umarım korkulan olmaz” dedi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

Hele şükür ki beni anlayan kadim dostum çıktı...

"Başbakan Erdoğan, İstanbul'daki UEFA Genel Kurulu'nda konuştu.

Bu amaçla sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olduğunu belirten Erdoğan, bir konu da açıklama yapma sorumluluğu hissettiğini belirterek sözü Türkiye'deki 'şike' iddialarına getirdi.

"KİŞİLERE EN AĞIR CEZALAR VERİLSİN"

Hukukta suçların şahsiliği ilkesi olduğunu belirten Erdoğan, siyasetçiler olarak kendilerinin de gerçek ve tüzel kişiler noktasında sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, "Burada değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar nedeniyle tüzel kişiler ceza alırsa, sadece o tüzel kişilik değil milyonlarca sempatizan da cezalandırılmış olur" dedi.

Erdoğan, suçların şahsiliği ilkesinden hareketle, kim olursa olsun en ağır cezaların verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi."

(Alıntı)

Yukarıdaki alıntıdan da açıkça görülebileceği gibi, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan şikecilere en ağır cezaların verilmesinden yana olduğunu vurgulamıştır.

Hala neyi savunuyorsun yav...
Kişiler ile Kulüpler nasıl ayrılacak...???

Kişi niye şike yapar kulübü şampiyon olsun diye...

UEFA başkanı başbakan haklı olabilir ama bizde böyle diyip kestirip atmış...
aynı başbakanımız 5 sene gitmeyelim dedi...
vizyonist bi adam bunu nasıl söyler...

Hala daha başbakanı aklamaya çalışan arkadaşlara sadece gülüyorum.. Ve size şu soruyu soruyorum ;

Örneğin Cumhuriyet Halk Partisi , Seçimlerde iktidara gelebilmek için hile yapıyor fakat bu hileyi yapan CHP'nin " X ,Y ve Z " Milletvekilleri... Hile yapıldıktan sonra CHP iktidara oturuyor ve ertesi gün CHP Genel başkanı açıklama yapıyor..

" Evet hile yapıldı ama " Kişiler ve Kurumlar birbirinden ayrılsın " .... CHP İktidarda kalsın yalnızca Milletvekillerimiz cezalandırılsın.."

Ve sonra seçimlerde 2. Parti olan AK Parti genel başkanı " Chp genel başkanı haklı , kişiler ve kurumlar birbirinden ayrılmalı " mı derdi sizce ??

Biraz vicdanlı olun , fanatik olmayın gözünüz kör olmuş partizanlıktan.. ADALET'İ , HOŞGÖRÜYÜ , SEVGİYİ UNUTMUŞSUNUZ...

Gelelim o raporların ayaklarına...

Şampiyonluğun bizim hakkımız olduğunu bizler zaten ilk günden itibaren belirtiyorduk.. Zaten yayınlanan 1. Etik Kurulu raporunda her şey ortada idi..

Yıldırım Demirören göreve geldikten sonra PFDK'nın oylama yapacak 7 isminden 6'sını değiştirdi çünkü bu 6 isim delillerin çok kuvvetli olduğunu savunup Fenerbahçe'nin mutlaka küme düşürülmesi gerektiğini savunuyordu...

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan şikecilere ve şikeye karıştıkları iddia edilen kulüplere ceza verilmesi sürecinin içinde değilki onu aklamaya çalışalım. Bu sürecin yanlış yürütülüp yanlış sonuçlandırılmasının sorumluları; Türkiye Futbol Fenerasyonu pardon federasyonu, Etik Kurulu ve Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'dur.

Bir önceki federasyon da Fenerbahçe'yi küme düşürmeyecek, ama şimdiki federasyonun yaptığı gibi aklama-paklama faaliyetine girişip kulüplerin suçlarını cezasız bırakmayacak, Fenerbahçe'ye en az 20-30 puan silme cezası vererek Fenerbahçe'nin puanlarını silerek bu işi sonlandıracak, belki geçen sezonun şampiyonluğunu da geçen sezonki şampiyonluğun gerçek hak edeni olan Trabzonspor'a verecekti.