Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Filistin Direnişi (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=388)
-   -   Abd ve itrail filistinin başkentidir intifada ve kudüs (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=178240)

murataltug1985 12-25-2017 09:05

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 12-25-2017 09:05

Kaynak istanbultarih.com kudüs

Müslümanlardan Kudüs’ü ilk fetheden Hz. Ömer’dir. Ebu Ubeyde ve İslam orduları Kudüste Ya Müslüman olacaksınız, ya da Müslüman ülkenin vatandaşlığını kabul edeceksiniz” diyince Hz. Ömer, Hz. Aliyle Kudüs'ü teslim almaya gelmiştir. Patrik kendisini “sahratullah a Mescid-i* Davud’a ve Süleyman Mescidi’ne* Mescid-i Aksa’ya gitmiş Kamame Kilisesi ve Sahyun* Kilisesini Hz. Peygamberin tavsiyesiyle Mescid-i Aksayı yeniden inşa etmiştir* *Hz. Ömer Kur’an-ı Kerim’inde*işaret ettiği*üçüncü* mukaddes mescid kudüste cuma namazından sonra bütün Kudüslülere* ve Hıristiyanlara verdiği fermanda şunlar yazmaktadır. Bismillahirrahmanirrahim.Bu* sözleşme Allah’ın kulu,*hz ömerin emanıdır.* canlara, mallara,*kilise ve insanlara bir emandır. kilise inşa edimeyecek kiliselere dokunulmayacak. Kiliselere Mallara dokunulmayacaktır. Dinde zorlama yoktur. zarar da verilmeyecektir. İlya’da yahudiler oturmayacaktır. İliya halkı cizye verecektir. şehirden Rumlar ve hırsızlar çıkaracak mallar ve canlar güvende olacakdır. Halktan hasata kadar bir şey alınmayacaktır. cizye verenler Allah’ın, Rasulullah’ın, Halife ve müminlerin zimmetindedir Velid, As, Muaviye ve Süfyan şahittir.

*hz. Ömer(r.a.) Hz. Ka’b’a şöyle söyledi” Ey Ka’b nerede namaz kılalım?” Ka’b* “Kudüs’ün önünde kılalım dedi. Ömer(r.a.) sen yahudilere benzedin.ben Böyle yapmayacağım Rasulullah’ın* namaz kıldığı yerde kılacağım” diyerek kıbleye* yöneldi namaz kıldı. kirleri temizledi. Ömer‘in inşa ettiği mescitte namaz kılmak faziletlidir.
*Hz. Ömer Kudüs’ü fethettiğinde çöpler vardı ve kirli haldeydi. hıristiyanlar bunu kasıtlı olarak yapmışlardı. yahudiler ibadet ediyor diye yapmışlardı. Ömer(r.a) burayı kirden arındırdı Ömer(r.a.) Ka’b’a* “Mescidi nereye inşa edelim diye sorunca “Taş’ın arkasına” demişti.* Hz.Ömer(r.a.) “Ey Yahudi evladı, sen bunu Yahudi işine benzettin,* ben onu taşın önüne inşa edeceğim. Muhakkak ki mescidlerin* ön tarafı bize aittir” dedi.*Halife Ömer’in(r.a.) yüce tavırlıdır islama semavi dinlere mukaddesata* saygı gösterir hakir görmez Ömer(r.a.) in kudüste kendi elbisesiyle Yahudilerin kıble taşı Hz. Yakub’un (aleyhisselam) Allah’la konuştuğu taştır.*Hıristiyanlara göre Ömer (r.a.) yücedir.*Ömer(r.a.) hiristiyanlara din hürriyeti tanımış kilise ve haç konusunda güvence vermiştir. hz ömer İslam fetihlerinde asl olanın şehirlerin ve kalelerin fethi değil, gönüllerin fethidir. sözünün delili ve kanıtıdır Hz. Ömer’in Kudüs’ü fethinde de tüm dünya buna şahid olmuştur.

*Hz. Ömer’in (r.a.) kudüs anlaşması İslam dininde zorlama değil, hoşgörü olduğuna işarettir. emanname, Müslümanların Kudüs hristiyanlarına yaptıkları adil muameleye şahittir. Hz. Ömer bölgeyi fethetmiştir stediğini yapabilir insanları zorlayabilirdi fakat Hz. Ömer bunu yapmadı. Çünkü İslam’ı temsil ediyordu. İslam zorlamaz. İman zorlamaz *İman kalbî bir ameldir. Kalpleri Allah’tan başkası bilemez. Müslümanlar kudüsü fethederken Hıristiyanlara güvence verdiler. cizye talep ettiler. Hiristiyanlar Müslümanlar’a komşu olacak adaletle yaşayacaklardı.* İslam’ı görecekler Müslümanların insafına adaletine şahit olacaklardı. İslam’ı anlayacaklardı. Gayrimüslimler bölükler halinde İslam’a gireceklerdir.

murataltug1985 12-25-2017 09:06

Kaynak huzursayfası.com Hz Süleyman hayatı

*Süleyman*Arapça sulaymān*İbranice Şlomo Latince Salomone,*İngilizce Solomon,*Fransızca Salomon,*Almanca Salomo Kral Davut ile Batşeba'nın oğlu ve İsrail Krallığı'nın üçüncü kralı. Kudüs kentindeki büyük tapınağı inşa etti Kuran'da*nebi* Hıristiyanlıkta ise yasa koyucu*ve*kral*olarak saygı görür.*Musevi Kutsal Kitabı'nın Ezgiler Ezgisi, Vaiz ve Özdeyişler kitapları Süleyman tarafından yazılmıştır Süleyman MÖ 970 - 928 yıllarında kral olmuştur Şlomo Barış Yapan' demektir. Arapça selim, selamet ve islam sözcükleriyle kökdeştir.*Kitab-ı Mukaddes'e göre Hz. Süleyman, israiloğullarının büyük peygamber ve hükümdarıdır. Kur'ân-ı Kerimde, Hz. Süleyman İsrailoğulları peygamberidir İncile göre ise İsrail kralıdır. Ken'anlıları itaat altına almış. memleketi 12 eyalete ayırarak valiler tayin etmiş ülke idaresini sağlamıştır. *Hz. Süleyman, saltanatlı ve azametli bir peygamberdir. krallığı Filistin, Ürdün'ün tamamı Suriyeyi içine almaktadır Hz. Süleyman'ın eserlerinde istihkâmlar önemlidir.*en mühim eseri*, Siyon dağı'ndaki Mâbed'tir. Ahid sandığı buraya konulmuştu. Süleyman Mâbedinin temel duvarlarından biride Ağlama duvarıdır Süleyman MAbed'i, Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlarca mukaddestir. *Hz. Süleyman, Sur kralı Hiram ve Mısır Firavunuyla dostluk kurmuş ticari ve kültürel ilişkiler gelişmiştir. yabancı kültür ve müesseseler kurulmuştur Kudüs'te yabancı mallar satılmaya başlanmış yabancı hükümdarlar Hz. Süleyman'ı ziyaret etmişlerdir. Hz. Süleyman'ın büyük bir deniz ticaret filosu kurmuştur
*

murataltug1985 12-26-2017 08:20

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 12-26-2017 08:21

Kaynak huzursayfası.com Hz Süleyman hayatı

*İsrailoğulları Hz. Süleyman zamanında en üst gelişmesini yaşamıştır Tarihçiler Hz. Süleymanı âlim, ve imarcı olarak tasvir eder Hz. Süleyman, babasından devraldığı devleti güçlendirerek, idaresindeki toprakları kontrol altına almıştır
**Hz. Süleyman,tahttayken muhalefeti etkisizlestirmiş dostlarına görevler vermiştir. Hz. Süleyman devleti ticarete dayanır. başkent Kudüste büyük çapta harcamalar yapmış Kudüs Mâbedi'ni yaptırmıştır. Mâbet Hıristiyanlığının merkezi durumuna gelmiştir *Hz. Süleyman'ın hakîm ve şairdir hikmetli sözleri vardır ona göre 'Rab korkusu bilginin başlangıcıdır'; tevratta hz süleyman tahribata uğramıştır, Hıristiyanlıkta Hz. İsa 'Davud oğlu' diye anılır Hz. İsa'nın Hz. Süleyman gibi insanlar ve cinlere hükmettiği Süleyman soyu olduğunu vurgular

*Hz. Süleyman hakkında yazılan Süleymannâme*ve*Kitab-ı Süleyman, O'nun dini destanî hayatını anlatır Hz. Süleymanın Arapça bir çok sihir kitabı yazdığını iddia edenler vardır. Hz. Süleyman'ın mezarı belli değildir. Kudüs veya Taberiye gölü yakınında bulunduğu bilinmektedir.*Kur'ân'da, Hz. Süleyman'ın Allah'ın rasulû, nebi ve olarak söz ederler Hz. Süleymanın mucizeleri vardır. kâfir değildir Allah O'na vahyetmiştir hidayet ve nübüvvete kavuşturulmuş adaleti babasını geçmiş kendisine ilim verilmiş kuşların dilini anlayıp cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular toplamıştır *Hz. Süleyman'ın en önemli hizmeti Sebâ Melikesinin müslüman oluşudur Rüzgâr Hz. Süleyman'ın emrine verildi madenler sel gibi akıtıldı cinler emrinde çalıştı Hz. Süleyman'ın daima Allah'a yöneldi imtihan edildi Rabbından bağışlanma diledi hükümdarlık istedi
*

*Kur'ân-ı Kerim'den Hz. Süleyman'ın saltanat ve güçlerini büyülerle elde ettiğini reddeder. tevrat ise kabul eder Kur'ân-ı Kerimde*Hz. Süleyman cin insan ve kuşlardan ordular topladı Tevrat, ve İncil bunu yazmaz Hz. Süleyman'a hayvan dilleri öğretilmiş Kitab-ı Mukaddes bunu yazmaz ancak Kur'ân da belirtilir *Yemen Sebâ devleti, melike Belkısca yönetilmektedir. Belkıs'ın müslüman oluşu Hz. Süleyman'ın, Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlayan mektubuyla gerçekleşmiştir. *Hz. Süleyman, babasından Mısır'dan Fırat'a kadar bir krallık almış büyük bir hakimiyet kurmuştur Allahın imanın kendisine kazandırdığı ihtişam, hayranlık uyandırıcıdır Hz. Süleyman Allah'a gönülden iman eden bir kuldur
*Hz süleyman cin ve insan ordusu ile hakimiyetini muhteşem bir saraydan yönetiyordu. saray en ileri teknik en üstün estetik ile inşa edilmişti. Saray göz ve sanat eserleri görenlerde büyük hayranlık uyandırıyordu.

murataltug1985 12-26-2017 08:22

Kaynak huzursayfası.com Hz Süleyman hayatı

*İnsanların hz süleymanın sarayından etkilenme nedeni estetiktir Hz. Süleymanın görkemli sarayı, imanın nuru ile yapılmıştı. Allah'ın verdiği imkânlarla en güzel şekilde oluşturulmuştu Sebe Melikesi'Hz. Süleyman'ın sarayını gördükten sonra biat etmişti *Hz. Süleyman, Sebe Melikesi Belkıs'ın varlığını Hüdhüd sayesinde öğrenmişti Hüdhüd dedi ki “Senin kuşatamadığını ben kuşattım sana Saba'dan haber getirdim. hükümdar bir kadın buldum ona her şey verilmiştir Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp güneşe secde ederlerken buldum, şeytan onları süslemiştir, doğrudan alıkoymuştur; hidayet bulmuyorlar.” (Neml Sûresi 22-24)
**Hz. Süleyman, Allah'a değil güneşe secde eden Sebe halkını, imana davet etmiş Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla” başlayan mektubunda teslime çağırmıştı. Mektupta “Gerçek şu ki şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana müslüman olarak gelin” diye yazmaktadır. (Neml Sûresi 30-31)
*Sebe Melikesi Hz. Süleyman'ın, mektubuna çok şaşırdı. bozgundan korkarak hükümdara, hediyeler gönderdi Allah'ın rızas ve rahmetini maddîyata değişmeyen Hz. Süleyman Belkıs'ın hediyelerini reddetmiştir Allah'a bağlı kalarak şöyle bir haber göndermişti Allah'ın verdiği, hayırlıdır; biz ordularla geliriz ki, karşı koymak mümkün değil biz onları horlanmış ve aşağılanmış olarak sürüp çıkarırız.” (Neml Sûresi 36-37)
*

*Sebe Melikesi Belkıs hz süleymanın Allah'ın adı ile başladığı mektubunda Yüce Rabbinden gelen yenilmez bir kuvvete sahip olduğunu hissetmişti. Hz. Süleyman cinlerden, insanlardan oluşan,
bir orduya sahipti. Süleyman Aleyhisselam
ordusunun gücü Allah'tandı Allah'ın ordusu adetullahla her zaman üstün gelecekti.
*Sebe Melikesi Belkıs,Hz. Süleyman'ın sarayında büyük bir zenginlikle karşılaşıdı Süleyman Dedi ki bu, saydam camdan olma köşk zemindir.” belkıs Dedi ki: “Rabbim, ben kendime zulmettim; artık Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum.” (Neml Sûresi 44)Sebe Melikesi Belkıs, Hz. Süleyman'ın sarayında estetik ve bir zenginlikle karşılaşmış ve ruhani bir akla şahit olmuştur. Sarayın muhteşemliği ve görkemi, Müslümanların ruhani zenginliğini yansıtıyordu.*Belkıs hükümdardır büyük bir servete sahiptir ancak Hz. Süleyman'ın mekân ve zenginliğinden etkilenmiştir Hz. Süleyman'ın sarayında zevk, akıl ve mükemmellik servetle elde edilemez Belkıs, böyle bir yeri meydana getiren akla ve teslim olmuştur. Sebe melikesi Süleyman Âleyhisselamın sahibi Cenâb-ı Allah'a iman etmiş müslümanlardan olmuştur

murataltug1985 12-26-2017 08:22

Kaynak huzursayfası.com Hz Süleyman hayatı

*Hz. Süleyman ve mü'minler, Allah'ın mülkünü taşımaya lâyık ve ehil kimselerdir. Rabbine ahlâklı, teslimiyetli bir peygamber olan Hz. Süleyman, kendisine verilen nimeti zenginliği
Allah rızası ve Islâm için kullanıyordu. peygamberler Hz. Süleyman gibi tebliğ için büyük bir zenginliğe sahiptirler Hz. Yusuf, Hz. İbrahim, Hz. Süleyman ve Peygamberimiz Hz. Muhammed, bunun en güzel örnekleridir.*Peygamberlerin zenginliği üstün ahlâkları maneviyatı ve maddî ihtişamı Islâmı tanımayan insanlar, gördükleri zenginlik ve ahlâkî merakla Islâma yaklasmışlardır. Ahlâkî üstünlük ve Allah yolunda kalbi Islâma ısındıran peygamberler, Allah'ın izniyle büyük kitlelere dini yaymışlardır.*Süleyman aleyhisselam, Beyt-ül-Makdis'i bitirince, Allahü teâlâdan, takdirine uygun hükmetmeyi Kendisinden başka bkimseye verilmeyen bir mülk istedi. verildi. Beyt-ül-Makdisten insanların anasından doğduğu günkü gibi temizlenmiş olarak çıkmasını diledi.efendimizin ümmetine mescidi aksada namaz kılmak çok sevaptır. Mescid-i Haram'da kılınan namaz, yüz bin namaza denktir buyuruldu.
**Süleyman aleyhisselam, Mescid-i Aksa'ya, Musa aleyhisselamdan nesilden nesile geçen Ahit sandığını koydu.nasr Kudüs'ü alınca, şehri yaktı yıktı. Mescid-i Aksa'daki eserleri alıp, Babil'e götürdü.
*
*Süleyman aleyhisselam ve cin ordusunu rüzgar emredilen yere götürürdü. Sabahtan öğleye kadar bir aylık yol katederdi. rüzgar, duymak istediği sesleri Süleyman aleyhisselama getirirdi.
Süleyman aleyhisselamın ordusu yemek yapar, ekmek çıkarırlardı. havada seyahat ederlerdi. emir verilince Süleyman aleyhisselam ve ordusu, Yemene hareket etti.*Hz Süleymanın ordusu karıncaların çok olduğu Neml vadisine ulaştı. karıncaların reisi karıncalara dedi ki:Ey karıncalar! Süleyman aleyhisselamın ordusu bize geliyor. Bizi öldürebilirler.karıncalar, reislerinin sözüyle yuvalarına girdiler.Süleyman aleyhisselam, dişi karıncanın, sözünü, duydu, tebessüm etti. karıncalar yuvalarına girinceye kadar, ordusunu vadiye bırakmadı.*Karınca, Süleyman aleyhisselamın fazilet ve adaletini bilirdi. Karıncalar Allahü teâlânın ihsanına sahipti faydalı olanı bilirdi. yuvalarına buğday tanesi götürür çimlenmemesi için ikiye böler kişniş otunu dört parça yaparlardı. kişniş otu, iki parça olursa tekrar bitip büyürdü*hayvan sürülerinin reisi topluluğunu korumaya çalışıyordu. Hayvanlarda İnsan için, ibret vardı.insan da emri altındakileri korumalıydı. Çoban, sürüyü nasıl koruyorsa, idarecilerde idaresindekileri korumalıydı

murataltug1985 12-26-2017 08:23

Kaynak istanbultarih.com
Yürek Burkan Hikaye Aksa Nöbeti Iğdırlı Hasan

*Ben,buraya bırakılmış 20. kolordu, 36 Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makinalı Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan mübarek makam Kudüs Mescid'ül Aksa Mir'ac mucizesidir ve ilk Kıble'mizdir Yavuz Selim 30 Aralık 1517 de Kudüs'ü devlete katmıştır Yatsı namazını avluda kılar. Şamdanları yakarlar. Tam 12 bin şamdan... şamdanların önünde*İskeletleşmiş vücut üzerinde garip bir giysi. kaput, veya kaftan? dimdik, dikilmiş. kıraç bir toprak gibi. Yüzbinlerce deri kalıntısı. Bîr meczup yıllardır burada Çakılı gibi, duruyor bir şey sormaz. Kimseye bakmaz, görmez." "Selamunaleykum baba" dedim. Torbalanmış göz kapaklarının ardından Anadolu Türkçemizle cevap verdi: "Aleykümselam oğul..." Donakaldım.* Ellerinden öptüm... Kimsin Baba? Dedim. Ben!" dedi, "Kudüs'ü kaybettiğimiz gün buraya bırakılan ardçı bölüğünden 20. kolordu, 36 Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makinalı Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan'ım.

"*O canım devlet çökerken, biz Kudüs'ü 401 yıl 3 ay 6 günlük* hakimiyetten sonra ingilizlere bıraktık.9 Aralık 1917 Pazar günü Kudüsü Tutmaya imkân yoktu. Ordumuz çekildi devlet zevaldeydi ingilizler kudüse girinceye kadar şehir yağmalanmasın diye ardçı bölük bıraktık askerlere esir muamelesi yapılmadı *Onbaşı Hasan bunlardan biriydi minare gibi omuzları başı, öpülesi sancak gibiydi kudüste sin nefesine kadar nöbet tuttu son nefesinde osmanlı sancağı elindeydi şehadet etmeden* Gürler gibi mırıldandı: "Sana, bir emanetim var oğul. Memleketde yolun Tokat Sancağı'na düşerse... kumandanım Kolağası Musa Efendi'yi bul. Ellerinden öp. de ki..." IĞDIRLI HASAN,NÖBETİNİN BAŞINDADIR. TEKMİLİM TAMAMDIR KUMANDANIM!.."*dedi şehadet etti son nefesini verdi. Sonra Taş kesildi. dört bin yıllık Peygamber Ocağı ordumuzun kudüs sancağının serhat nöbetçisiydi. Son nefesinde Nöbet başındaydı 57 yıl kendisini unutmamıza rağmen devletine küsmemiş son nefesini osmanlı sancağı altında vermişti
*

murataltug1985 12-26-2017 08:23

Kaynak yenişafak.com mehmet şeker
Son nefeste nöbet başında

*fetih biter savunma başlar.
Elden çıkan toprakların hüznü ağır basar insan ağlar Osmanlı tarihini okumak herkesin harcı değildir.yükseliş okunur Duraklama ve çöküş unutulmaz tarihimiz unutulmuştur binlerce hazin hikâye vardır tozlu raflarda*Kudüs"te gördüğü Iğdırlı Hasan Onbaşı Mescid-i Aksa"nın merdivenlerinde dimdik durmaktadır.Bir meczub gibidir. Kimseye bakmaz, kimseyi görmez.kimseyle konuşmaz Kudüs"te bırakılan ardçı bölüğün bir askeridir o.*devlet çökerken, Kudüs"ü 401 yıl yönettik 9 Aralık 1917 Pazar gününde kudüsü Tutmaya imkân yoktur Ordu bozulup çekilir Devlet, zevaldedir kudüs ingilize bırakılır yağmalanmasın diye kudüste bırakılan ardçı bölüğün askeridir o.Tek isteği Komutanına ve memleketine selâm göndermektir*Ben, o gün buraya bırakılmış 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makinalı Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan"ım...Memlekette yolunuz Tokat Sancağı"na düşerse... bu sancağı bana emânet eden kumandanım Kolağası Musa Efendi"yi Ellerinden Öp de ki gönül komasın.de ki, Iğdırlı Onbaşı Hasan, nöbetinin başındadır. Tekmilim tamamdır kumandanım" dedi dersin..."Bu hazin hatırayı okuyanlar, Hep aynı hise kapılır vatan sevgisi olanların gözleri yaşarır. boğazımıza bir yumruk çöker*trajik savaş hikâyeleri eskiden Japon askerlerinin savaş sonrası ıssız bir adada tek başına yaşadıkları anlatılırdı.Vietnam"daki savaştan psikolojisi bozuk askerler filmlere konu olurdu aynı durumu Irak ve Afganistan askerleride yaşadı Kimisi şiddete başvurdu, kimisi savaş fikrine kapılıp kimisi evinde silah ve cephane depoları kurdu Hepsinin ortak özelliği ise cephe hatıraları kötü rüyalar.sinir bozuklukları ve psikolojik bozulmalar

murataltug1985 12-27-2017 09:57

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 12-27-2017 09:58

Kaynak alparslanyavuzselim.blogcu.com
YAVUZ SULTAN SELİM’İN KUDÜS’Ü FETHİ...

*Osmanlı en güçlü dönemini yaşyordu hedefte Batıyı seçmişti. Safeviler Anadolu da fitne
uyandırmştı. Sultan Selim Anadolu birliğini sağlamak amacıyla iran Safevilerini bertaraf etti
Çaldıran zaferinden sonra Yavuz yüzünü
güneye çevirdi Mısır, Filistin ve Suriye hakimi Memlûklar, şah ismail ile antlaşmışlardı .
*Safevi memluk iş birliği, Osmanlı
Devleti için büyük bir tehlike idi.Memlûklar,
Yavuz’un Suriye’yi istila etmesinden endişe ediyorlardı .Suriye, Mısırın anahtarıydı .Memlûk Sultanı gavri şah İsmail ile ittifak yaptı
Yavuz han planlarını değiştirdi Gavrî,
ordusuyla Halepte şehzade Ahmed in oğlu
Kâsımı Osmanlı tahtının varisi ilan etti.

*Safevi ve memluk sultanı Gavrî nin ittifakı Yavuz hanın işine yaradı . Sünni Şafiî ve Suriye halkı Yavuz un yanında yer aldı . Yavuz Zenbilli Ali Efendiden fetvalar aldı.Osmanlı Memlûk ilişkileri bozuldu *Dulkadiroğulları Çaldıran seferine
katılmadı Yavuz,Dulkadiroğullarına son verdi. Alaüddevle’nin başını Mısır’a gönderdi.Osmanlı ordusu Kuzey Suriye ye girdiği sırada gavri Alâllahla Merc-i Dâbık a geldi. 24 Ağustos 1516 da
Memlûklar büyük bir bozguna uğradılar.
*Mercidabık zaferi sonrası Sultan Selim, Halep te coşkuyla karşlandı. Sultan, kadılara iyi davrandı . hutbeler okutturdu Hadimû l- Haremeyn unvanını aldı .Yavuz,Halep ten sonra şama yürüdü hedef Mısırıdı . Kudüs ve Filistin Memlûklu hakimiyetindeydi. Vezir-iâzam Sinan Paşa Safed, Nablus, Aclun,Gazze ve Kudüs ü fethetti.

*Yavuz, 31 Aralık 1516'da kudüse geldi Şehir kendi isteğiyle Osmanlıya geçtiğini Yavuz, Kudüste büyük bir Coşkunlukla karşılandı Yavuz, dini liderlerle ilgilendi otağını kurdurttu. ikindi vakti namazını Aksa'da kıldı mabed 12.000 kandille
aydınlatıldı. Nahl-i Hamza (r.a.) ziyaret edildi Sonra
Hacer-i Sahra tavaf edildi.Kubbe-i Sahrada iki
rekât hacet namazı kılındı*Yavuz han kudüse girince akşam namazında Mescid-i Aksa'ya geçti. kokulu mumlarla karşılandı. Sultan burada akşam
namazı ve hacet namazı kılındı dualar etti koyun ve develer kurban edildi 1 Ocak 1517'de Kudüs'ten ayrıldı

murataltug1985 12-27-2017 09:58

Kaynak enfal.de.com
KUDÜS'ÜN FETHI KUDÜS KIMLERE AGLIYOR

*Allah Resulü s.a.v. şöyle buyurdu“Ey Muaz, Allah benden sonra Aris’ten Fırat ’a kadar Şam bölgesini size nasib edecek. Oranın erkekleri, kadınları ve dulları kıyamete kadar sinir bekçisidir murabıttır kim Şam sahillerini yahut Kudüsü seçerse kıyamete dek cihad halindedir.*Hicretin 14. yılı. miladî 636. Efendimiz in ölümünden dört yıl Hz. Ebu Bekir vefatından ise iki yıl... Hz. Ömer in hilafetteki 2.yılı olmuş. İslâm orduları, Suriye, Irak, Filistin ve Mısır cephesinde Muaviye Süfyan, Ubeyde ve Allah’ın kılıcı Halidle zafere koşuyor. Hilafet merkezi Medine zafer ve fetih haberleriyle islâm kahramanlarını kurtarıcı olarak karşılıyor.

*Fetih topraklarında Halk yıllardır Bizanslıları doyurmaktan bıkmış yılmış, yokluk ve yoksulluk içinde haksızlıkların zulümlerin sona ermesini beklemektedir. ilâhi yardım gelmistir. Halk, isterse islama giriyor isterse kendi dininde kalıyordu Fatihler, halka insan muamelesi yapıyor zulmetmiyor, ezmiyor, haksızlık yapmiyordu Canlar, mallar, haysiyetler şeref ve namuslar güvence altına alınıyordu*Her şey kuraldı. Hiçbir şey rastgele değildi. Yıllar sonra hıristiyan rahip şöyle söyleyecekti “Ey kılıçtan daha zalim merhamet.. müslümanların adaleti, şefkat ve merhameti, fethedilen toprakların islâm’a girmesiyle sonuçlanmıştır Rahipler bu yüzden, islâm’in merhametini sürekli eleştirmiştir*KUDÜS YOLUNDA IKI GARIP YOLCU Sadece bir binitleri var. sırayla biniyorlar Hayvanı düşündüklerinden bir süre dinlendiriyorlar Allah’ın selamı her birinize olsun, ibrahim, ismail, ishak, Yakup Yusuf... Davud, Süleyman, Musa, Harun, isa ve elbette Muhammed Mustafa... ve nice peygamberin gelip geçtigi, defnedildigi Filistin topraklarına illya’ya, Kudüs’e... doğru ilerliyorlar.

Nihayet şehre ulaşıyorlar. köle ile efendi nöbetleşe bineğe biniyor Efendi,nöbet sırası için tekbir getiriyor. Tepe, -Cebelü’l-Mükebber Tekbir Dağı adını alıyor bineğe Binme sırası kölede... Efendim...” inmeyin şehirde besili, atlar, altından arabalar var. Şehre ben binekte, sen hayvan yularıyla girersek alay ederler. zaferimize gölge düşer efendi ömer diyorki sıra benim olsaydı inmezdim. Sıra seninse inmeliyim, Köle çaresiz... Hayvana biniyor. Hz ömer hayvanın yularından tutuyor. Ve kudüse giriyorlar.

murataltug1985 12-27-2017 09:59

Kaynak enfal.de.com

KİM MEDENİ, KİM VAHSİ KUDÜS'ÜN FETHİNDE KUDÜS KIMLERE AĞLIYOR ZULMÜN HAKİMİYETİ BİR ANDIR, ADALETİNKİ KIYAMETE KADAR

*Hiristiyanlar kudüsü teslime gelen devlet başkanı halife ömeri karşılamak için Şam Kapısında toplanmıştı. Patrik ve Halk, hz ömerin kölesi için secdeye kapandı. Köle, Yazıklar olsun size...” kaldırın başınızı. Sadece Allaha secde edilir.”Patrik ağlıyordu Hz ömer patriğe Üzülme. Değmez. Dünya Bir güldürür, bir ağlatır.” patrik Saltanat için değil hakimiyetiniz kıyamete dek devam edeceği için ağlıyorum. zulm bir andır. Adalet kıyamete kadardır. Ben sizi fethedip kaybolan bir yönetim zannetmiştim.*Ubeyde ve islâm orduları Kudüs’ü kuşatmış, patrik bir şartla eman üzere teslim olacaktı. Ubeyde Emir benim. Buyurun görüşelim.” demişti. Patrik “Hayır komutana değil, şehri devlet başkanına teslim ederim.” diye ısrar etmişti. Hz. Ömer r.a., Medine’de yerine Hz. Ali r.a.’i vekil bırakıp Kudüse gelmişti*Hz. Ömer r.a., Ey Ilyalılar, lehimize olan lehinize, aleyhimize olan aleyhinizedir...” dedi Hz. Ömer r.a., patriğe “nerede namaz kılayım?” diye sordu. Rahip, “olduğun yerde.” dedi. Hz. Ömer r.a.: “Ömer, Kıyame Kilisesi’nde namaz kılmadı mescit inşa etti abasını yere sererek namaz kıldı. müslümanlar mescid inşa etti. mescid hâlâ ayaktadir ve Mescidi Ömer adıyla anılmaktadır.

*Hz. Ömer r.a. namazdan sonra Patriğe Mescid-i Aksa’ya götürmesini istedi. Mescid’i çöplükten temizledi ve mescit insa etti*Kudüs müslümanlarca teslim alındı. Hz. Ömer r.a. zamanında silah ve füze yoktu. Tanklar, gürlemiyor, bombalar patlamıyordu. Ama müslümanlar mancınıkla şehri bombalayabilir kapıları koç başlıklarıyla parçalayabilirdi Cinayet ve katliam için silahlara ihtiyaç yoktu. o günün silahlarıyla katliamlar, yapılabilirdi dünyada ilk çağdan beri katliam vardı Fakat müslümanlar, hiç bir zaman katliam yapmadılar Çünkü onlar ne haçlı sürüsüydüler, ne de yahudi kasaplar...

murataltug1985 12-27-2017 09:59

Kaynak enfal.de.com kudüs ve fetihler

*Yahudilerden önce de haçlılar gelmişti kudüse Papanın teşvikiyle yola çıkan 600 bin kişilik haçlı ordusu 1099 da Kudüs’e girdiğinde komutan Buillon, Kıyame Kilisesi’ne gitmek için 70 bin müslüman cesedini çignedi ve kan deryasına gömüldü müslümanlar kudüs için sehit düştü canları pahasına kudüsü teslim etmediler
*İkinci Haçli Seferinde, haçlılar Kudüs’e varamadı Şam’dan geri döndü Suriye ve Mısırda Eyyubî sultanı Selahaddinin odasındaki mum sönmedi, hep yandı veziri sebebini sordu. Eyyubî dedi ki Allah Rasulü’nün miraca çıktığı, müslüman kıblegâhı üçüncü harem düşmanın elinde iken bana uyumak yaraşır mı*Selahaddin uyumadı. Adım adım Kudüse dayandı. mukaddes şehirde kan dökmek istemiyordu. Şehir halkına inaniyorum ki, Kudüs Allahın mukaddes beytidir. beytullaha saldırmak hürmetini çiğnemek istemiyorum.” Şehir direndi Müslümanlar, bir haftalık kuşatmayla şehre girdi. Fakat kan dökmedi Eyyubî, hiristiyanlara şehri terk etmeleri için kırk gün verdi

*dünya tarihinde yahudilere ve hiristiyanlara müslümanlar eziyet etmedi Zaten, Sevgili Peygamberimiz s.a.v., “zimmiye eziyet veren bana eziyet vermiştir.” buyurmuştu islâmda gayri müslime insanca muamele yapılması emir buyurmuştu zaten bir müslüman nasıl başka türlü davranabilirdi ki?..*Haçlılar Kudüs’ün müslümanlara yar olmasına çok sinirlendi.Almanlar Fransızlar İngilizler haçlı seferi düzenlediler. başarısız oldular. yılmadan dokuz haçlı seferi düzenlediler. Dokuzuncu Haçlı Seferi, haçlı seferlerinin sonuncusudur haçlı seferi her Batılının içinde ukdedir. Siyasette “sporda her yerde her firsatta maskeli bir haçlı seferi yapmak için fırsat aramaktadırlar*Haçlı savaşları, sömürge savaşları siyonizm, sömürgecilik, Hepsi küfrün parçalarıdır. Küfrün ve şirkin amacı ise, islâm’a karşı olmak fitnelerle islamı ve müslümanları parçalamaktır*13. yüzyılda mukaddes kudüs Osmanlı’ya kavuşmuştur. Kudüs müslümanların elinde huzur dolu bir hayat yaşadı. Osmanlı, Avrupaya geçit vermedi haçlılar yüzyıllarca var olma mücadelesi verdiler. 1290’da ingiliz Edward, ingiliz topraklarindaki yahudileri sürgün etti 1306’da Fransiz Philip 1498’de Louis, yahudileri Fransadan sürdü .Almanya, Rusya Avrupada yahudiler, istismar edildi aşağılandı osmanlılar yahudilere insanca davrandı Yahudiler, haklarını Fransız Ihtilali’nden sonra 1874’de elde ettiler

*yahudiler Avrupa’da ezildiler Islâma sığındılar Engizisyonda yakilmaktan Kemal Reis kurtardı II. Bayezid 1493’te yahudilere insanca muameleyi emreti yahudiler ülkeye hakim oldular Sultan Bayezid, yahudilere ilâhi emir çerçevesinde Ehl-i Kitap muamelesi yaptı Allah, sizinle savasmayan ve sizi yurtlarinizdan çikarmayanlara iyilik yapmanizi ve adil davranmanizi yasaklamaz.” (Mümtahine, 8)*Osmanlı yöneticileri, yahudilerin islâm topraklarındaki emellerini anladı yahudiler Filistin’den arazi satın almak ve Filistin’e göçmek istiyordu Osmanlı yönetimi engellemişti 1888 de Kudüs mutasarrıfı Rauf Pasa, Filistindeki yahudileri atmıştı Ne zaman kudüsten Osmanlı çekildi, sömürgeci ingiliz ve Fransızlar bölgeye hakim oldu...Filistin ve Kudüs o günden beri ağlıyor Kudüs. Kılıçtan keskin müslüman merhametini arıyor..

murataltug1985 12-27-2017 09:59

Kaynak enfal.de.com kudüs ve fetihler


*Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın islâm dininde büyüktür. Aksa ilk kıbledir Efendimiz s.a.v. Kâbe’ye döndürülünceye kadar yıllarca Mescid-i Aksa’ya yönelerek namaz kılmıştır. Efendimiz s.a.v. üç mescid için yolculuğa katlanılacağını belirtmiştir. ilki Mekke ikincisi Medine üçüncüsü Mescid-i Aksa’dır Efendimiz s.a.v emretmiştir Aksa’daki namaz bin, namazdan sevaptır Mescid-i Aksa, Peygamberimizin Miraçtaki ilk durağıdır
*Osmanlı Devleti’nin borçlarına karşılık,Yahudiler Filistin’de topraklarını istemiştir Herzle ,Sultan Abdülhamid Bu konuda bir adım daha atmayın. Ülkemin çakıl taşını bile satamam. Toprak halkımındır.devlet onu kanıyla aldı, kanımız pahasına koruruz. askerimiz Suriye ve Filistin’de savaştı. Plevne’de şehit edildi. teslim olmaktansa ölmeyi tercih ettiler. Osmanli Devleti milletindir. Hiçbir parçasını veremem. Yahudiler Devlet parçalanırsa, Filistin’i karşılıksız alabilirler. devlet cesetlerimiz çignenmeden parçalanamaz. biz ölmeden kimse bizi birbirimizden ayıramaz.”
*HZ. ÖMER'IN KUDÜS EMANNAMESİ
Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah’'ın kulu, Müminlerin Emiri Ömerin Ilya Kudüs halkına emanıdır. canlara, mallara, kilise ve mabetlere, hastalara, ve halka verilmiştir. Kiliseleri kullanılmayacak ve yıkılmayacaktır. Kiliseden hiçbir şey eksiltilmeyecektir. Dinde baskı yapılmayacaktır Ilya halkı Medain halkı gibi cizye verecektir. gitmekte serbesttirler. canı ve malı güvendedir. Ilya halkının mabet ve haçları güvencededir.

murataltug1985 12-27-2017 10:00

Kaynak kırmızılar.com KUDÜS FATİHİ ATSIZ

*Suriye Filistin ve Kudüs’ü fatihi Melikülmuazzam Atsız, Alp Arslan’ın eniştesidir Türkmen beyidir.
Oğuzların Kınık boyundan Atsız Bey 1069 da Fatımi egemenliğindeki Filistin’e geldi. yıldırım hızıyla kısa süre içinde başkenti Remlede Büyük Selçuklu Devleti’ne bağımlı bir Türkmen Devleti kurdu
*Fethettiği Taberiyede Türkmenleri yerleştirdi yaptığı akınlarla Suriye ve Filistin’deki Fatımileri çökertti Akıncı Kurlu Bey, 1071 de Dımaşkı fethetti Akkâ’yı kuşatan Kurlu Bey şehiri alamadan öldü. Atsız Bey, kuşatmaları sürdürdü fatımi şehirlerini alamadan Remle’ye döndü.*Kurlu Bey’in ölümüyle Filistin Beyliği’nin başına Atsız Bey geçti. Atsız askeri harekâtları sürdürdü, yenilmez süvarileri ile Fatımi topraklarında fırtına kopardı ve Mısır Fatımi egemenliğini sona erdirdi.*Verimsiz Filistin topraklarında Türkmenler ekonomik zorluklar yaşadı Emir Atsız, devlet sınırlarını genişletmeye karar verdi. Silahlarını kuşanan Atsız savaşçılarıyla Filistin merkezi Kudüs’e yürüdü ve kenti kuşattı. Fatımilerin yönetimindeki Kudüs, Türk bir vali tarafından yönetiliyordu.

*dinin ve cihanın merkezi kutsal Kudüsü kılıçsız kan dökmeden, can yakmadan fethetmek isteyen Emir Atsız, valiye “Bu kutsal şehre savaşmamı Tanrı doğru bulmaz; şehrin kan dökülmeden teslimi halinde Abbasi ve Selçuklulara hutbe okutacağım” diye bir mektup yazdı*vali, Atsızın bileği bükülemeyen Türkmen savaşçılarından çekindiği için kudüsü teslime karar verdi, Atsıza Ben de Türküm. Şehri size karşı savunmayacağım; bana, ailem ve servetim hususunda güvence verilirse şehri teslim eder sizin hizmetinize girerim” diye mektup yazdı.*Kudüs’ün Türk asıllı Fatımi valisine karşı Atsız Bey cömert davrandı valinin isteklerini kabul etti kenti teslim alan atsız kudüs kapılarını Türkmen savaşçılarıy açtı
*Atsız Halka dokunulmayacağını” ilan etti yağma ve talana izin vermedi halkı korumak için muhafızlar dikti. Kudüs camilerinde Abbasi Halifeliği ve Selçuklu Sultanlığı adına hutbe okutdu. (1071)*Kudüs halkı, Atsız Bey’in gösterdiği adilane davranışlarından çok memnundu Emir Atsız, Büyük Selçuklu Devletine bağlı Filistin Türkmen Beyliği’nin başkentini Remle’den Kudüs’e nakletti.

murataltug1985 12-27-2017 10:00

Kaynak kırmızılar.com KUDÜS FATİHİ ATSIZ

*Atsız Beyin Emirindeki Şöklü Bey Akka’yı fethetti. Akka Valisi olarak atandı Akka’yı fethettikten sonra burada bağımsızlık sevdasına kapılan Şöklü Bey, Atsız’ın isteklerini reddetti omuz omuza kanlı savaşlara giren iki eski silah arkadaşı arasında çatışmalar başladı*Atsız ile asi Şöklü arasındaki savaşta sonuç alınamadı Şöklü, Kutalmışoğullarına Sen Selçuklu hanedanındansın, sana itaat edip hizmetinde bulunmaktan şeref duyarız. Atsız hükümdar soyundan değildir ondan razı değiliz” diyerek Filistin’e çağırdı*Atsız bütün kuvvetleriyle Şöklü üzerine yürüdü. 1075 Taberiye’deki savaşı Atsız Bey kazandı, Şöklü ve oğlu öldürüldü, babası ve küçük oğlu Mısır’a kaçtı. Atsız, Melikşah’a ulak gönderip tutsak Kutalmışoğullarını ne yapması gerektiğini sordu.
*Kardeşlerinin Atsız’a esir düştüğünü öğrenen Kutalmışoğlu Süleymanşah, Humusta Atsız’a kardeşlerimi ve amcaoğlumu derhal serbest bırak dedi Atsız ise “Melikşahın buyruğunu bekliyorum” diyerek Süleymanşah’ın emrini yerine getirmedi. Melikşah’ın buyruğuyla esirleri teslim etti.
*Emir Atsız ve kardeşi Çavlı Bey fetihlere devam etti Trablusşam’ı aldı ancak Melikşah, Atsız’ı görevden alıp, yerine, kardeşi Tutuş’u atadı Atsız, Melikşah’a tek başıma fethe çalıştığım ülkede, sultanın söz dinler bir vekiliyim sultandan yardım istemedim. Fethettiğim memleketlerde, sultana hutbe okutuyor, vergi ödüyorum. Sultanın yerime Tutuş’u atamakda olduğunu öğrendim. düşmana karşı başarılar kazanmışken görevden alınma sebebim nedir diye sorunca Melikşah, Atsız’ı görevinde bıraktı. kırılan gönlünü onarmak için hil’at, külâh, kılıç ve kalkan gönderdi.*Atsız’ın kuşattığı Dımaşk’ta Fatımi egemenliği vardı Atsız,1075’de bütün kuvvetleriyle şehri kuşattı Kudüs gibi orayı da kan dökmeden fethetti başkenti Kudüs’ten Dımaşk’a nakletti.

murataltug1985 12-27-2017 10:00

Kaynak kırmızılar.com KUDÜS FATİHİ ATSIZ

*Selçuklu Emiri Atsız Mısır’ın fetih hazırlıklarına başladı Türk Emiri İldenizoğlu, asker ve hazinesiyle, Fatımilerden kaçarak Atsız’a katıldı. Emir Atsız, Rif şehrini fethetti *Atsız 1077 de Kahire seferine çıktı Fatımiler Türkmen kılıçlarıyla can verdi.Korkuya kapılan Kahire halkı,fatime halifesine sığındı Halife Kahire’den ayrılmayacağını hiçbir kavmin Mısır’ı alamayacağının zaferin kesinlikle kazanılacağını.söyledi*Fatimi veziri Sudan askerleriyle Atsız’ın üzerine gitdi. Selçuklu ve fatımi ordusu Kahirede savaştı atsızın askerlerinden Şöklü Bey yedi yüz Türkmen savaşçısıyla Fatımilere geçti. Atsız’ın kuvvetleri geri çekildi düşman fatimiler Selçuklu ordusunu ateşe verdi. Selçuklu askerleri öldürüldü, Emir Atsız ile komutanlar kaçarak canlarını kurtardılar.
Kahire bozgunuyla Filistin ve Suriyede isyanlar başladı. Atsız isyancıları infaz etti*Nasruddevle’nin Fatımi ordusu Dımaşk’ı kuşattı. Emir Atsız şehri savunamadı Halebteki melikşahın oğlu Tutuştan yardım istedi Tutuş, Haleb kuşatmasını kaldırıp askerleriyle Dımaşka yürüdü. Fatımi ordusu şehirden ayrıldı Mısır’a çekildi. Tutuş emir Atsız ile kahireye girdi.Atsız, dimaşkı sultan melikşahın kardeşi tutuşa vermemek için direndi Tutuş, sözünde durmayan Atsız’ı tutuklattı ve yayının kirişiyle boğdurarak öldürttü, Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti’nin yönetimine geçdi.*Emir Atsız’ın açılan hazinesinde on bin altın, iki yüz altın işlemeli eyer ve çok değerli taşlar bulundu.
Selçuklu İmparatorluğu’nun büyük, emiri olan Atsız Bey topraklarında adil davranmış, vergileri azaltmış, imar etmiş ve halkının mutluluğu için çok çaba harcamıştır

murataltug1985 12-28-2017 08:40

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 12-28-2017 08:40

Kaynak aljazeera.com.tr Yaser Arafat

*Arafat FKÖ nün lideri olarak 1993'te İsrail ile Oslo antlaşmasını imzalaması, Ortadoğu'nun kırılma noktalarından biriydi Filistin halkı, Arafat'ın ölümüyle birleşemedi Haki üniforması ve puşusuyla Filistin'in simge ismi Arafat,*İsrail ve filstin direnişinde sağcı, solcu, Müslüman, Hıristiyan, Şii ve Sünni herkesin saygısını kazanmış bir liderdi.*1929 da dünyaya geldi. Asıl adı Muhammed Yaser Abdülrahman Abdülrauf tu dünya onu takma adı Arafat ile tanıdı.Anne tarafı Kudüslü olan Arafat, yedi çocuğunun altıncısıydı. Gazzeli olan babası,Kahire'de tekstille uğraşıyordu. Arafat kimine göre Kudüs'lü kimine göre ise Gazzeliydi

*1933 te, Arafat 4 yaşındayken, annesi böbrekten vefat etti. Yedi çocuğuna tek başına bakamayan babası, onu Kudüs'teki akrabalarına gönderdi. Arafatın yaşamı Mücadele doluydu İsraille karşı savaşmaya Filistinlilere yardım etmeye, ergenlikte başladı. İsrail'in Arapları yendiği 1948 Savaşı'nda, Filistinli savaşçılara gizlice silah sağladı *Filistinli öğrencilerle Mısır'a gitti. Kahire'deki Kral Fuat Üniversitesi'nde okudu,*Filistinli Üniversiteliler Derneği'ni kurdu. 1956 Süveyş Krizi'nde İngiliz, Fransız ve İsrail güçlerine karşı Mısır cephesine gönüllüler gönderdi.*Arafat, üniversiteden mühendislik diplomasıyla mezun oldu, Kuveyt'te işe başladı.genç devrimciFetih*örgütünü kurdu. Bu örgüt, 1964'te kurulan Filistin silahlı direnişinin sembolü *Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) en popüler ve en güçlü unsurudur*Arafat,*Filistinuna (Bizim Filistinimiz)dergisini yayımladı. Fetih* hareketi için 1965 de örgütün Cezayir şubesini açtı.Filistin mücadelesi için çabaladı.

*Arafat Filistin direnişinin komutanıydı silahlı direniş, tek çıkış yoluydu.Filistin direnişinde Arap yönetimlerle çatıştı Kara Eylül olaylarında Temmuz 1971'de binlerce Filistinli, Ürdün güçleri tarafından katledildi.*Filistinliler,*Kara Eylül*olaylarında Ürdün'den Lübnan'a sürgün edildi Arafat 1973'te, FKÖ*liderliğine seçildi.FKÖ, Lübnan'daki gerginliği üst düzeye çıkardı. Filistinliler, ölüm savaşının içindeydi .*FKÖ Lübnanda İsrail'e karşı karargâhlar kurdu İsrail Lübnan'ı işgal etdi. 1978'deki İsrail operasyonu, 1982'de Güney Lübnan'ın tümüne yayıldı.*İsrail'in Lübnan'ı işgalindeki hedefi Arafat ve savaşçıları ülkeden çıkartmaktı. İsrail başkent Beyrut'u Arafat'ın 1982 de Beyrut'u terk edecek ABD'nin garantörlüğü ve birçok ülkenin desteğiyle Filistinli lider ve savaşçılar Arap ülkelerine dağıtılacaktı. ABD, Lübnan'daki Filistinli mültecilerin güvenliğinden sorumlu olacaktı.
*FKÖ'nün Lübnan'dan çekilmesiyle 16 Eylül 1962 de Beyrut'taki Sabra ve Şatila kamplarındakj 2200 Filistinli mülteci, İsrail tarafından katledildi. Katliamcılar, İsrail yanlısı Hıristiyanların kurduğu*Lübnan Falanjistleri'ne bağlı milislerdi.*FKÖ karargâhı, 'Sabra ve Şatila Katliamı' üzerine Tunus'a taşıdı. lider kadro Tunus ve Suriye'ye yerleşti savaşçılar Orta Doğuyu mesken tuttu.

murataltug1985 12-28-2017 08:41

Kaynak aljazeera.com.tr Yaser Arafat

*1988'de*Filistin Ulusal Konseyi, başkenti Kudüs olan, özgür Filistin devletini ilan etti. Arafat, Filistin'in bağımsızlığını ilan ederek şiddete karşı çıkacağını duyurdu ABD'nin koşullarını kabul etti
Arafat 1974 BM toplantısında Bir elimde zeytin dalı diğerinde direnişçi silahı ile karşınızdayım" zeytin dalının düşmesine izin vermeyin" sözleriyle saatlerce alkışlandı.*Arafat 1988 de İsrail'in var olma hakkını tanıdı 1989'da Filistin Konseyi Arafat'ı Filistinin başkanı ilan etti.59 yaşındaki Arafat, Hıristiyanken Müslümanlığa geçen 27 yaşındaki Suha Tawil ile evlendi. 1995 de tek kızları Zahva, doğdu*Filistinli müzakereciler barış görüşmelerine başladı. Görüşmeler Amerika ve Rusya arabuluculuğu ile devam ederken, Arafat Norveç'te yürütülen gizli barış görüşmelerine destek veriyordu. Oslo Anlaşması ile İsrail Arafat ve Filistin Yönetimi'ni resmen tanıdı

*Oslo ve Madrid antlaşmaları için filistin ve israil Amerika'da bir araya geldi. Arafat ve Rabin tokalaştı Filistin Batı Şeria ve Gazze'de, kendi kendini yönetecekti Arafat ve Rabin osloda Nobel Ödülü'nü kazandı.antlaşma Filistinlilere yansımadı. Arafat ise binlerce mücahidi ile Gazze'ye döndü.*Oslo'yu 1994 te Kahire Anlaşması izledi.İsrail Gazze'den çekildi 1996 da Filistin seçimlerinde Arafat yüzde 83 le Filistin başkanı seçildi. barış süreci büyük engellere tosladı. Arafat, Clinton ve Ehud Barak ile 2000 de Washington Camp David de bir araya geldi. görüşmeler başarısız oldu. Clinton ve Barak başarısızlığı Kudüsden veazgeçmeyen Arafat'a yükledi.*Filistinliler barış sürecinin çıkmaza girmesine çok kızdı Filistin Yönetimi durdu hayal kırıklığı ile intifadalar başladı İsrail Başbakanı Şaron ve filistin ana muhalefet liderinin kudüs Harem El Şerif'e yaptığı ziyaretler intifada ve isyanları tetikledi.

*İsrail Arafat'ı barışı engellemekle suçladı Batı Şeria'da El Mukataa'da ev hapsinde tuttu. 2002'deki İsrail kuşatması iki yıl sürdü. El Mukataa defalarca bombalandı İsrail tankları Arafat'ın ofisini hedef aldı. hapis süresinde İsrail Arafatı Tutuklamayı sürgün etmeyi ve öldürmeyi düşündü Arafat, yılmadan direndi savaşını sürdürdü.
*25 Ekim 2004 de Arafat, hastalandı. Mısır, Ürdün ve Tunus'tan tıbbi ekipler geldi Arafat, Parise nakledildi kanında zehir bulunamadı.3 Kasım 2004'te Arafat uyanmamak üzere komaya girdi. 11 Kasım da Arafat'ın öldüğü duyuruldu. Paris'teki yetkililere göre, ölüm nedeni ani beyin kanamasıydı.otopsi yapılmadı *Arafat'ın ölüm kayıtlarına Filistinliler el koydu.Arafatın Kudüs'te gömülmesini İsrailli yetkililer kabul etmedi. Mısır'da cenaze töreni yapılan son direniş yeri El Mukataa ya defnedildi.*Kasım 2012'de Arafat'ın mezarı açılarak örnek alındı. kemiklerinde normalin 18 katı radyoaktif polonyuma rastlandı. Bilim insanları, Filistinli liderin yüzde 83 polonyum ile zehirlendiğini ifade ettiler.

murataltug1985 12-28-2017 08:41

Kaynak tarihkomplo.com Yaser Arafat

*Yaser Arafat*(1929-2004) Kahire'de doğdu.ağlama duvarına bir taş atımlık mesafedeydi Filistin denince akla Arafat gelir.Mısır'da Osmanlı zabiti Abdurrahman bey'in oğlu Muhammed olarak doğdu kendini Filistine adadı*Arapçada iyi huylu anlamına gelen Yaser adını Kahire üniversitesi'nde aldı Yahudiler ve Araplar arasındaki gerginlikte ve İsrail'in kurulmasına bir sene olduğu 1947 de Arap milliyetçisiydi filistine silah taşıyordu 1948 de "nakba" felaketi gerçekleşti İsrail kuruldu.İlk savaşta Arafatta vardı.Okulu bırakıp savaşmıştı.Araplar yenilmiş, Arafat okula dönüp inşaat mühendisi olarak mezun olmuştu

*Süveyş krizinde Mısır ordusunun idari üsteğmeni olarak çöllerde savaştı .Kuveyte gitmiş, burada bir inşaat şirketi kurdu 2 Filistinli yurtsever ile El Fetih hareketi ni başlattı el fetih hareketi Müslüman kardeşlerce kuruldu İsrail'e karşı silahlı direniş başladı*Ortadoğu'nun gündemi 1964 te Fkö ile Araplar mücadeleye başladı.Arafat 1964 te Ürdün'den israile saldırdı Arap liderler den para almayı reddetti hareket bağımsızdı Esad öfkelendi Arafat, Arap liderleri ile arasına mesafe koydu.1967 Arap İsrail savaşından sonra FKÖ güçlendi Arafat, FKÖ lideri idi artık.*Ürdün'de güçlenen FKÖ kral Hüseyini rahatsız etti Hüseyin Filistine *saldırdı Kara Eylül denilen kardeş kavgasında 3000 Filistinli öldü on binlercesi Lübnan'a kaçtı Arafat'ta Lübnanda çalışmalarına devam etti Kara Eylül örgütü İsrail atletlerini Münih oyunlarında kaçırdı 11 İsrailli öldü, *İsrail münih olimpiyatlarından sonra Mossad ajanlarıyla operasyonlar yaptı Arafat'ın koruma müdürü ve 8 filistinliyi Mossad ajanları öldürdü binlerce filistinli öldürülmesine rağmen siyonist karalamalarla dünya devletleri gözünde Arafat terörist olarak nitelendirilmiştir.

murataltug1985 12-28-2017 08:42

Kaynak tarihkomplo.com Yaser Arafat

*Lübnan savaşında FKÖ, Lübnanın yanında yer alınca*Esad sinirlenmiş ve Lübnanı kaybedeceğim korkusuyla Muhafızlarını yollamıştır Ortadoğu'da kimin eli kimin cebinde olduğu asla anlaşılmayacaktır herkesin müttefik herkesin herkesle düşman olduğu Lübnan savaşında İsrail, 1982 de Lübnanı işgal etmiş Arafat, Lübnan'dan Tunus'a gitmiştir Mossad Tunus'a yaptığı operasyonda arafatın en yakın arkadaşı Ebu Cihatı öldürmüştür*Filistin davasında 1987 de direniş için sokaklara dökülmüştür.Taştan başka silahları olmayan Filistinliler geri adım atmamış, Arafat'ın liderliğinde güçlenmiştir.Arafat, Filistin devletini kurmuştur İsrail'i tanıyarak teröre karşı olduğunu ilan etmişti Amerikan yönetimi Fkö yü tanımıştır.
*Amerikalıların gözetiminde filistin ve israil anlaşmıştı Filistinliler Gazze ve Şeria'da Filistin otoritesini tanıyacaktı 13 eylül 1993 te Arafatla israil başkanı İzak Rabin *el sıkışarak prensipler dekarasyonunu imzalamıştı.Arafat 1994 te FKÖ başkanı ve lider olarak Gazze'ye yerleşip başkan ve başbakanlık rollerini üstlendi Filistin resmi hükümetini ilan etdi.

*Arafat herşeyden sorumluydu.Filistin yardım bankası paralarını kontrolünde tutuyordu IMF'nin, Arafata iftira attı yardım paralarını ele geçirdiğini söyleyerek ortalığı karıştırdı .iftiralar hayatını cihada ve Filistin'e adayan dava adamı arafatın 11 kasım 2004 te Paris'te ölmesine dek sürdü *Arafat ölmüş ama bağımsızlık Filistin devleti çileli yolculuğunu sürdürmüştür.Arafat hayatını Filistine adamıştır.Saddamın Kuveyt'i işgal etmesine destek olmuş tepki toplamıştır uluslararası arenada yalnız bırakılmıştır.Filistin ve islam davasının simgesi olmasına rağmen dindar görüntüsü vermeyip.kendini devrimci ve anti emperyalist olarak tanımlamıştı.
*Arafat devrimciydi binlerce devrimciyle İsrail'e karşı savaştı.Aralarında Cengiz Çandar ,Faik Bulut gibi isimlerin yüzlerce Türk vardı.Ecevit'e Çandarla sizi Türkiyeden çıkartabiliriz demiştir Temmuz 2012 de arafatın diş fırçasında ve kıyafetlerinde zehir bulundu açıklandı. Suikaste kurban gittiği zehirlenip öldürüldüğü İsrail tarafından öldürüldüğü iddia edilmektedir.*

murataltug1985 12-28-2017 08:42

Kaynak ihh.org Mavi Marmara

*Ortadoğuda insan hakları ihlal ediliyor yaşama kastedilip insanlar özgürlükten men ediliyor. Suriye ve Irak kaosta Filistin yarım asırdır yardım bekliyor insan hakları ihlal ediliyor tüm dünya gözünü yummuş izliyor *Tam bir açık hava hapishanesi Gazze abluka ve ambargo altında uluslararası camia ve vicdan sahipleri Gazze Konvoyu Mavi Marmara gemisiyle hukuksuzluğu dünya kamuoyuna duyurmaya çalışıyor
*İsrail, Şubat 2006’da Gazze’ye ambargo uygulamaya başladı. 2007’den itibaren israil Gazzeyi ablukaya aldı. İnsan ve ticari giriş çıkışlar yasaklandı. İsrail’in Aralık 2008 - Ocak 2009’da 22 günlük*Dökme Kurşun Operasyonu’yla filistinde yaşam kaynaklarını kuruttu Gazze’de okulları, iş yerlerini ve evleri yerle bir etdi. Gazze’de 1,5 milyon Filistinli açık hava hapishanesinde yaşam mücadelesi veriyor.**Gazzenin %72’si aç bunlardan %65’i çocuk. Çocukların %10’u fiziksel olarak gelişmiyor. Birleşmiş Milletler buna katlanılamaz diyor.*2010 Mayısında uluslararası sivil toplum örgütleri insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için filo oluşturdu. Filoda 750 aktivist vardı 37 ülkeden gelen aktivistler arasında Nobel Barış ödüllü aktivistler de vardı Gazzeye yardım götüren Mavi Marmara, Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 te İsrail güçlerinin hukuk dışı saldırısıyla 10 insan hayatını kaybetti, 56’sı ağır yaralandı. Filo hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, hücrelerde alıkonuldu işkence yapıldı. .

murataltug1985 12-28-2017 08:43

Kaynak vikipedi mavi marmara Gazze filosu

*Gazze filosu saldırısı,*Mavi Marmara katliamı veya*Deniz Meltemi Harekâtı İHH İnsani Yardım Vakfı*ve*Özgür Gazze Hareketi'nin organize ettiği ve*Gazze'ye insani yardım taşıyan 6 gemiye;*Akdeniz'de,*İsrail'den 70-80 mil 150 kilometre *uluslararası sularda 31 Mayıs 2010'da İsrail Savunma Kuvvetleri'nin yaptığı müdahaledir aktivistler öldürülmüş, yaralanmış gemiler rehin alınmıştır.*İsrail savaş gemileri, yardım gemilerine rotalarını*Aşdod'a çevirmesini istedi yardım gemileri reddetti. İsrail denizden ve havadan komando çıkarttı Altı gemiden beşi,ele geçirildi.israilli Komandolar*bandıralı ve 800 yolcusu bulunan Mavi Marmara'ya saldırdı Saldırıda 10*insan öldürüldü 60 aktivist yaralandı.
*Türkiye, İsrail ilişkilerini sona erdirdi ilişkilerin normalleşmesi için 3 şart koydu İsrail özür dileyecek, hayatını kaybedenlere tazminat ödeyecek Gazze ablukasını sona erdirecekti
İsrail, 3 yıl sonra Türkiye'den özür dilemiş altı buçuk yıl sonra 20 Milyon Dolar tazminat ödemiştir.

*İHH vakfı İsrail'in*Gazze'ye ambargosunu delmek ve Gazzenin ihtiyaçlarını karşılamak için 2010 Mart ayında 3 bin tonluk yük gemisi ve 1000 kişilik yolcu gemisi satın almış İHH başkanı*Fehmi Bülent Gazze'ye gideceklerini açıklamıştı Filoda gıda giyecekler tekstil ilaçları ultrason, makinaları tıbbi gereçler ve çimento, demir gibi inşaat malzemeleri vardı *27 Mayıs 2010 da Mavi Marmara*gemisi 560 kişi ile Kıbrısa ulaştı Kıbrısta *Gazze*ve*Defne'nin katılımıyla 6 gemiye ulaşan filo, 30 Mayıs 2010 da Gazze'ye doğru yola çıkmıştır.*İsrail'den*Mavi Marmara'ya uyarı mesajları geldi İsrail'in mesajları*Mavi Marmara*kaptanı tarafından "geri çevrildi.İsrail iletişim ağını kesti.yardım gemileri takibe alındı. Aktivistler, can yeleklerini giydi İsrail donanması yardım konvoyunu kuşattı
aktivistler namaz kılarken israil gemileri ateş açmaya da başladı.

*Mavi Marmara'daki aktivistler, otomatik silahlı israil komandolaruna demir ve ahşap sopalarla karşı koydular. Aktivistler komandolara su sıkarak, sopalarla vurarak, engellemeye çalıştılar. üç İsrail askeri denize atıldı. Ölü ve yaralı sayısı artınca İHH Başkanı*Bülent Yıldırım*aktivistlere direniş göstermemelerini söyledi beyaz gömleğini çıkarak İsrail askerlerine ateşikes çağrısı. Yaptı israil askeri ateşi sürdürdü.*Komandolar göstericileri tekmelediler ateş ettiler birden fazla atış ile vuruyor.Gazeteci Cevdet Kılıçlar alnından vurularak öldürüldü 9 Türk ve 1 Türk asıllı Amerikan vatandaşı öldürüldü.*Sp*Siirt İl Müfettişi*İbrahim Bilgen*4 yerinden vuruldu AY-DER Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar 6 kez vuruldu.İHH internet sorumlusu, gazeteci*Cevdet Kılıçlar alnının ortasından vuruldu. Türkiye Taekwondo Federasyonu Adana antrenörü millî hakem*Çetin Topçuoğlu kafasının arkasından 3 kez vuruldu. Saldırıda 23'ü ağır 54 kişi*yaralandı.

murataltug1985 12-28-2017 08:43

Kaynak vikipedi mavi marmara Gazze filosu

*Gazze filosuna yapılan saldırı uluslararası tepki vardı Mısır, Hüsnü Mübarek’in talimatıyla Gazze Şeridi’nndeki Refah Sınır Kapısı’nı açtı.ancak Tüm geçişlere açık değildi bu karar bürokrasi yavaşlatıldı geçişlere izin verilmedi İsrail 9 Türk'ü öldürmüştü operasyonu iki ay sonra açıkladı Müdahalenin başarısız" olduğunu müdahalenin hukuksal olduğunu söylüyordu katliamı kabul etmiyor operasyonel bir hata olduğunu söylüyordu
*Raporda İsrail İHH 'yı eleştiriyordu kamuoyunun baskısıyla israilli askerlere 5 ay hapis ve 123 dolar para cezası vermişti cezalar çok cüzi çok değersizdi çünkü israil müslüman canına kıymet vermiyordu*BM*İnsan Hakları İsrail'in, Mavi Marmara baskınıyla ilgili raporunda İsrail ordusu, uluslararası hukuku ihlal etmişti ,İsrail müdahalesi orantısız ve gaddarlıktı suç teşkil ediyordu Türkiye davasında haklıydı İsrail adam öldürmüş, insanlık dışı muameleyle işkence etmiş insanlara kasten acı çektirmişti İsrail İnsan Haklarını ve Yasaları ihlal etmişti

*BM nin mavi marmara raporunda göre 5 Türk vatandaşı ile Amerika vatandaşı İsrail Komandoları tarafından "infaz" edildi öldürüldü. , 19 yaşındaki*Furkan Doğan elindeki küçük kamerası ile 2 kere kafasından vuruldu Adli tıp raporunda güvertede bilinci açık bir zaman yattığını daha sonra yüzünden vuruldu
*Mavi marmarada İnsani Yardım Vakfı aktivistler ve Filodaki Türkleri temsil eden 3 avukat 14 Ekim 2010 Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurdu BM yardım malzemesinin sorumluluğunu üstlendi*BM ve İnsan Hakları Mavi Marmara gemisi baskınını kınadı uluslararası standartlarda soruşturma çağrısında bulundu.Obama'nın İsrail ziyaretinin ardından*22 Mart*2013'te İsrail Netanyahu,*Erdoğan'ı telefonla arayarak Gazze filosu saldırısı için resmi özür diledi.[tazminat ödemeyi kabul etti Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti adına özrü kabul etti

murataltug1985 12-28-2017 08:44

Kaynak türkiyegazetesi.com.tr Hanzala kimdir?

*Filistinli karikatürist Naci Ali 1948 de İsrail'in köyünü yok etmesi ile sürgün edilen 893 kişiden biriydi. 10 yaşındaydı. Ailesi Lübnan'daki mülteci kamplarında yaşadı.İsrail milislerinin çocukları bebekleri ve 3 bin Filistinli'yi Savunma Bakanı Şaron'un emri ile öldürdüğü Sabra ve Şatilla katliamlarını gördü.KAMPLARDA KARİKATÜR ÇİZMEYE BAŞLADI*Lübnan'da kamplarda politik karikatürler çizdi Arap milliyetçi hareketlerine katıldı. 1960 da Lübnan Güzel Sanatlar dan mezun oldu.Filistin karikatürleriyle kısa sürede Arap dünyasının en çok tanınan karikatüristi oldu.Naci Ali, 22 Temmuz 1987'de Londra'da suikastla öldürüldü. *Suikastı kimin yaptığı kanıtlanamadı Naci Ali'nin yakınları İsrail ve MOSSAD'ı sorumlu tuttu. Suikaste kimseden tepki gelmedi.
ülkesini İsrail işgal etti Lübnan'da10 yaşındayken yaşadığı mülteci kampları Sabra ve Şatillada katliamları gördü, acısı büyüdü dünyanın sessizliğine küskündü itti. 10 yaşında ayrıldığı Filistin'i hayatı boyunca göremedi.*Naci Ali, 1969 da, en çok bilinen karikatürü Hanzalayı çizdi 10 yaşındaydı çocuk. Hanzala hep 10 yaşındaydı hiç büyümedi.Naci Ali Filistin'i terk etmek zorunda kaldığında 10 yaşındaydı. Filistin'de dünya sesizdi Hanzala küskündü okura sırtı dönüktü. Hanzala üstü başı yırtıktı, yamalı bir çocuktu Dikenlerini silah olarak kullanan kirpi gibi saçları vardır. Saçları kirli ve çirkindir Naci Ali'ye göre içi misk-ü amberdir.

murataltug1985 12-28-2017 08:44

Kaynak türkiyegazetesi.com.tr Hanzala kimdir?

*HANZALA HEP 10 YAŞINDA
Naci Ali, 1969 da, en bilinen karikatürü hanzalayı çizdi Hanzala hep 10 yaşındaydı, hiç büyümedi. Naci Ali Filistin'i terk ederken 10 yaşındaydı. Filistin'de yaşananlara dünya sessizdi Hanzala'nın sırtı sürekli dünyaya dönüktü. Hanzala filistindi açtı susuzdu üstü başı yırtık, yamalıydı silah olarak kullandığı kirpi gibi saçları diken dikendi. Saçları kirli ve çirkindi ama hanzala filistin gibi misk-ü amber gibiydi*Annesi Nakbaydı İsrail'in kurulduğu işgal topraklarını temsil ediyordu
Kız kardeşinin adı Fatımaydı
Ayakkabısı yoktu yalınayak dolaşırdı
Dünyaya küskündü Sırtı dönüktü filistinin işgal edilmesini reddediyordu Rahat değildi Filistin mücadelesini direnişçileri ve acıyı temsil ederdi
*Arapların bölünmüşlüğünü ve Filistin halkının kayıtsızlığını eleştirir. Arapların sessizliğine, İsrail'in suçlarına, dünyanın çifte standartlı uygulamalarına, Arap yönetimleri ve Filistin'deki yozlaşmaya sırtını dönmüştür.HANZALA YÜZÜNÜ HİÇ GÖSTERMEDİ

*Hiç kimse Hanzala'nın yüzünü görmedi "Hanzala'nın yüzünü Arapların saygınlığı tamir edildiğinde, Filistin özgür olduğunda" cevabını verir Hanzala'nın ellerini arkada kavuşturması Ali Naci'ye göre "Filistin'e Amerikan usulü çözümler sunulduğuna,itirazdır".*Hanzalanın sırtını dönüp ellerini arkada kovuşturarak dünyanın Filistinei sessizliğini protesto etmesinden 46 yıl geçti. Hanzala hep 10 yaşında ve sırtı dönük. büyümesinin tek koşulu Filistin'e dönmesidir.*Hanzala, Naci Ali'nin hayat tecrübesidir acının temsilidir. Yazar 1948'de ayrıldığı ülkesine dönememiştir hanzala yüzünü Filistin özgürleştiğinde haysiyetini kazandığında gösterecektir.Hanzala Filistinli bir çocuktur
*Ali Naci'nin Hanzala karikatürü, Filistin direnişinin sembolüdür 40 yıldır ellerini arkada kavuşturmuş, sırtı dönük 10 yaşındaki küskün, yalınayak ve İsrail işgalini protesto eden çocuğun karikatürü, Filistin meselesi ile ilgili her yerde vardır

*Hanzala ABD'yi, İsrail'i, işbirlikçi Arap rejimlerini Filistinli liderlerin ikiyüzlülüklerini teşhir ettj Vietnam ve Güney Amerikadaki adaletsizlikleri protesto etdi. Hanzala Arap Birliğinde NATO, BM ve toplantılarda protesto için kullanılıyor Hanzala'nın temsil ettiği Filistin'in mağduriyeti dile getiriyor kayıtsızlık ve ikiyüzlülüğü protesto ediyor ve Naci Ali'nin Hanzala'nın gücünden dolayı öldürülüyor
*CHARLIE DEĞİL NACİ'YİZ" Almanya'da, İslami gösterilerde Naci Ali'nin karikatürleri vardı. İsrail işgalinin sembolü, dünyaya sırtını dönen 10 yaşındaki çocuk Hanzala en dikkat çekici olandı. Filistin asıllı göstericiler Charlie değil Naci Ali'yiz" pankartları taşıyordu.

murataltug1985 05-17-2018 08:29

Kaynak yeni şafak.com Mustafa Armağan : Yavuz’un Mescid-i Aksa’daki bilinmeyen duası

*Yavuz Selim Han bir süredir Şam'dayken Sinan Paşa yı Filistin'e yolladı. Gazze de Memluk ordusu yenildi Osmanlı ordusu Gazze'ye girer ve Sultan Selim adına hutbe okunup sikke kesildi Yavuz Yakup Köprüsü ne ulaştı, Sabahleyin Yusuf Kuyusuna vardı. Ve Taberiye Gölü'ne indi.
Halhuliye'ye de. Sinan Paşa zafer haberini ulaştırdı. Padişah müjdeyi getirenlere büyük araziler bağışladı.Ertesi sabah ikindi vakti Ramallah'a vardı ve mübarek Kudüsü görmeyi arzuladı. 500 piyade tüfekçi ve 1,000 seçkin sipahi ile yola çıktı.1516 senesinin son günü Kudüs'e ulaştı. Şehirde otağ kurdular. Mescid-i Aksa hizmetçilerine Sultan'ın akşam namazını Mescid-i Aksa'da eda edeceğini bildirdiler.*Şah-ı Cihan biraz dinlendikten sonra Kudüs'e at sırtında girdi. Mescid-i Haremde hürmeten attan indi, Kubbetu's-Sahraya yürüdü, merdivenlerin önüne geldi, ve Kubbetu's-Sahra'nın kapısına vardı.Davud Nebi'yi, Muallak kayayı ziyaret etti.Muallak kayanın sol tarafında mihrabta namaz kıldı. İhtiyaçlarını Rabbine arz etti. Mısır seferinde zafer diledi.Kubbetus-Sahra'dan çıktı, hizmetçilere ihsanlar dağıttı. Kubbetu's-Sahra merdivenlerinden Mescid-i Aksa'nın kapısına geldi. Hizmetçiler mumlarla karşıladılar 12 bin kandille Beyt-i Makdis'e ziynet verdiler.akşam namazını mihrapta eda etti, iki rekat hacet namazı eda etti. zikir ve Kur'an okudu. elini açarak arz-i niyaz eyledi.

*Sultan selim kudüste Allah'a şöyle yalvardı
Senden özge kullarına yok Rahim
Şükr ü minnet kula kıldın nasib
El götürdüm baş açup misl-i çınar
delalet kılasın doğru yolu
Eşiğine yüz sürüp lütfun umar cümle sipah
Mağfiret kıl biz kuluna ya Ganî Mahşer içre eyleme
Umarız rahmetin Biz kula erişse şefkatin
Cümle aleme ver murad Red kılıp koma bî-murad
Baş açub babına geldik Rahmetini umarız
ey lütfu bol şimiz sağ eyle bizim etme sol
Askerime nusrat eyle ya İlah Geldiler babına cümle
Yüzlerin ağ eyle Ahmed hakkıçün
Cibril'in takdis hakkıçün
Müstecâb eyle İlahi davetim arz etmişim hâcetim
gök ü Arş u Kürsi hakkıçün Gazilerin hakkıçün
Mescid-i Aksa Makdis hakkıçün Cibril'in hakkıçün
Kâbe kavseyni hakkıçün Cümle-i a'lâ hakkıçün
hurşid ü felekler hakkıçün melekler hakkıçün
Âdem ü Şit ile İdris hakkıçün
Senden özge kullarıma yok emîn
Rahmet u lutfun Umarız vallahi biz her subh u şâm

*Rabbine yalvarıdıktan sonra yatsı namazı kıldı, biraz zikir ve tesbihle meşgul oldu. Yürüyerek haremden çıktı. Atına bindi, yılbaşı gecesini Kudüs'te geçirdi.Sabahleyin Kurbanlar kesildi Kubbetu's-Sahra'yı ziyaret etti, Mescid-i Aksada hacet namazı kıldı. Seyredilecek, yerleri temaşa etti. atına binip mübarek kavmine”, Kudüslülere ikramlarda bulundu devletle askerine hareket emri verip yola çıktı. *Şimdi şu tevazu hali, şu yakaran samimiyet ve abidlik Kudüs şuuru hangimizde var cihan imparatoru Kudüs'te Kubbetu's-Sahra ve Mescid-i Aksa'da bir mümin gibi secdelere kapandı Rabbine yalvarıp yakardı bu benzersiz insanın hayatı menkıbelerle doludur Sultan Selim 5 ayda devlet toprağını 2,5 kat büyüterek, Halifeliği alarak, Mekke ve Medine'ye hadim olarak, Şam ve Kahire'nin anahtarlarıyla İstanbul'a döndüğünde töreni hazırlandığını haber aldı. Üsküdar'da bekledi. Gece bastırınca gösterişsiz bir tekneyle sessizce Topkapı Sarayı'na geçti. tezahürata izin vermedi. Bu yüce gönüllü insandır Mescid-i Aksa'da basit bir kul gibi Rabbine yalvarıp yakaran.

*1520 Eylülünde ecel Sultan Selim'in kapısını çalar. Şirpençe hastalığını hafifletmek isteyen Hasan Can'a sorar koca Sultan Hasan Can, bu ne haldür?
Hasan Can cevaplar Cenab-ı Hakk ile beraber olma vaktidür Sultanım Son nefesini vermekte olan Sultan gücenir. Son kılıcını diliyle sallar Hangi eksiğimizi gördün de böyle söylersin Hasan Can Sen bizi kiminle bilirdin İslam âleminin hurdahaş olmuş halini görünce zihin ve gönüllerde iki büyük şahsiyetin ışıldıyor ikisi de İslam birliğinin mimarlarından Selahaddin ve Yavuz Biri Kudüs'ü kurtaran, diğeri muhterem bir baba gibi onu himaye eden iki kahraman Yalnız dünyevi değil, uhrevi manada da kahraman.Rabbimiz, düşmana karşı azametli ama Rabbine karşı boynu bükük birer kul olma şuurunu bütün ümmet-i Muhammed'e nasib eyle!

murataltug1985 07-26-2018 22:26

Kaynak diyanetdergi.com


OSMANLININ KUDÜS’TE BIRAKTIĞI İZLER
Yazan* Dr. Erdal KILIÇ

Kutsal Mescidi Aksa’yı ve Kubbetu’s-sahra’yı Osmanlılar onarmış ve çevresine sağlam bir kale yapmışlardır. etrafındaki medreseleri, zaviyeleri, tekkeleri, çarşıları ve hanları tamir etmişlerdir.
Osmanlı egemenliğinde değilken dahi Haremeyn ile Kudüs ve Halilürrahman’a II. Murat’ın her yıl 3500 filori Cenova altını yardım ve hizmetlerin karşılanması için göndermiştir Bir bölgeyi fetheden Osmanlı bölgede asayiş ve huzuru sağlardı bölgeyi kalkındırırdı 1517’de Hicaz’ın ardından Kudüs ve çevresinin Osmanlı idaresine girmesiyle siyasal ve sosyal anlamda başlayan Osmanlı hâkimiyeti Kudüs’ün asayişinin sağlanması ve kalkınmasında etkisini göstermiştir.

Kudüs’e yönelik ihsan ve iyilikleri bakımından Osmanlılar kendilerinden Abbasi, Eyyubi ve Memlüklü İslam devletlerini geride bırakmışlardır.
Yafa ve Gazze belediye binaları olarak kullanılan ve Filistinde hâlen ayakta duran camilerin ve belediye binaları Osmanlılar tarafından inşa edilmişlerdir. Akkadaki su kanalları, su yolları, hanları, köprüleri, zaviyeleri görmezlikten gelmek imkânsızdır.
Osmanlılar Filistindeki ve el-Halil kentindeki kutsal yerlere önem vermişlerdir. Türklerin Kudüs olarak adlandırdıkları Beytü’l-Makdis’in ayrı bir yeri olmuş ve en büyük payı burası almıştır. Kutsal Mescid-i Aksa’yı ve Kubbetüssahra’yı Osmanlılar onarmış çevresine sağlam bir kale yapmışlardır. medreseleri, zaviyeleri, tekkeleri, çarşıları ve hanları tamir etmişlerdir.

Kudüs’e yönelik her türlü hizmetinde öncelikli niyeti, İslam dininin mukaddes topraklarını her türlü tehlikeye karşı korumak, Kudüs halkının huzur ve güvenli yaşamasını temin edip onlara ihsanlarda bulunarak Allah’ın rızasını kazanmak olan Osmanlılar topraklardaki hâkimiyeti boyunca ırk, dil ve din ayrımı gözetmeksizin adaletli bir yönetim izlemişlerdir. Kanuni’nin 40 milyon akçelik yatırımı, Sultan IV. Murat’ın güvenlik için yaptırdığı kale ve kalenin içinde mescit ve kışla bulundurması, Sultan Abdülmecid’in 20 bin altın, Sultan Abdülaziz’in 30 bin akçe yatırımları Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan Hicaz demiryolu hattı ve Filistinde kurulan istasyonlar Kudüs bugün hâlâ Osmanlı’nın adalet ve hoşgörüsüne muhtaçtır sabırla beklemektedir.

Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlılar 1918 de Filistin’i terk etmek mecburiyetinde kalmıştır.
Mescid-i Aksa’nın kubbesi:*Tarih boyunca bölgeye hâkim olan Müslümanlar tarafından saygı gören, bakımı ve tamiri yapılan Kubbetüssahra Kanuni Sultan Süleyman tarafından köklü bir şekilde tamir ettirilmiş ve dış cephesi çinilerle kaplatılmıştır.*
Mescid-i Aksa’nın İmar Heyet Ofisi:1700’de inşa edilen ve önemli bir Osmanlı eseridir küçük odayı günümüzde Mescid-i Aksa’nın İmar Heyeti, muhasebe ofisi olarak kullanmaktadır.
Tercüme Odası:*Kubbetüssahra avlusunun kuzey doğu yönünde yer alan oda tercüme ofisi olarak kullanılmakta olup, burada paragraf tercümeleri ve ziyaretçiler için bilgilendirme kitapları tercüme edilmektedir.

Öğretmenlerin Odası:*Osmanlı yapımı olup Kubbetüssahra avlusunun doğu taraflarında yer alan oda ibadet ve inziva için ayrılmış olup, Mescid-i Aksa’nın fıkıh hocaları tarafından kullanılmaktadır. Müezzinler Odası:*Osmanlı binası olan oda Kubbetüssahra avlusunun batı tarafında kuzey ve güney kemerlerine yakındır. Günümüzde Mescid-i Aksa’nın ezan seslerinin yükseldiği bir yerdir. Sedne Odası:*Kubbetüssahra’nın avlusunun batı tarafında olup, ortada bulunan kuzey kemeri civarlarındadır. Osmanlı binasıdır. Mescid-i Aksa’nın şeflerinin odası olarak değerlendirilir. İtfaiye Merkezi: *Kubbetüssah-ra’nın kuzeyinde olup kuzey ve batı kemerleri arasındaki geniş binadır. Osmanlı döneminde yapılmıştır Mescid-i Aksa’nın itfaiye merkezi olarak kullanılmaktadır.

Mescid-i Aksa Güvenlik Müdürünün odası:*Kubbetüssahra’nın kuzeyinde yer alan Osmanlı binasıdır. halvet (inziva) odası olarak kullanılan oda günümüzde Mescid-i Aksa’nın güvenlik müdürünün ofisi olarak kullanılmaktadır.
Kayd Bayd Çeşmesi:*Bu çeşme de Mescid-i Aksa’da bulunan bir Osmanlı eseridir. Çeşmenin üzerine nakışlarla kubbeyi inşa edenin adı ve yapılış tarihi yazılmıştır. Filistin’de böyle güzellikte bir çeşme daha yoktur. Şalan Çeşmesi Mescidi:*Günümüzde mihrapsız bir şekilde güvenlik odası olarak kullanılan mescit 1651’de Sultan IV. Mehmet tarafından inşa edilmiştir.*
Bederi Çeşmesi:Kudüs kaymakamı Mustafa Ağa gözetiminde Osmanlı Sultanı I. Mahmut tarafından yapılmıştır.

Asardiye Medresesinin namaz-gâhı:*Bu namazgâh, Asardiye Medresesi’nin güneydoğu tarafındadır. Osmanlıların son zamanlarında inşa edilmiştir.
Peygamber Âşıkları kubbesi:*Bu kubbe 1808’de Osmanlı padişahlarından Sultan II. Mahmut Dönemi’nde yapılmıştır. Osmanlı Medresesi:*Eşrefiye Medresesi’nin ve Mathara Kapısı’nın arasında yer alır iki kattan oluşmaktadır. medreseyi ele geçiren pencerelerini taşlarla örmüşlerdir. pencereler Mescid-i Aksa’nın avlusuna bakan tarafta yer almaktadır Osmanlılar’ın bıraktığı eserlerin tümünü ifade etmek elbette mümkün değildir. Her karış toprağında Osmanlı izi taşıyan Kudüs’te tüm insanlığın adalet numunesi olan Osmanlı fotoğrafını görmek mümkündür.
hayranlık ve minnet duygularımızı kabartan eserler ancak ve ancak kutsal bir sorumluluk ve ilahî bir aşkın neticesi olarak vücut bulmuşlardır.

Ecdadımız, “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” düsturuyla iş ve eser üretmişler ve bıraktıkları eserlerle dimdik ayakta durmayı başarmışlardır.
Yapıtları ile tüm insanlığın saadet ve huzurunu hedefleyen Osmanlının, insanlığa katkısı tüm dünyada kabul edilmektedir.*Sayısız cami, çeşme ve külliyesiyle her karış toprağında inşa ettiği eserlerini insanlığa miras bırakan Osmanlı izleri, maalesef bugün yok oluş tehdidi ve tehlikesi ile de karşı karşıyadır Tüm eserler elbette ki insanlık için, ümmet için övünç kaynağıdır. insanlığa ve ümmete düşen görev; övünmek mi, yoksa sahip çıkmak mı?

Kaynak mirasımız.org

Kudüs'teki Osmanlı Varlığı

Yavuz Sultan Selim Mercidabık savaşında Memlüklüleri yendikten sonra tüm Şamı Osmanlı topraklarına kattı ve Kudüse gelerek Mescid-i Aksa ve Mukaddesatı ziyaret etti. Osmanlının Kudüs Fethi Kudüs halkını çok sevindirdi Sultanı yemeğe davet ettiler sultan selim Kudüs halkına ekonomik reformlar ve düzenlemeler için söz verdi. düzenlemeleri sağlayamadan vefat etti. Osmanlının Kudüs Fethin den sonra ispanya kralı Hristiyanların Kudüs’ü ziyaret etmes için Yavuz Sultan Selimden harç karşılığında izin aldı.

Kanuni Sultan Süleyman Kudüs için birçok hizmette bulundu, -Kudüs Şehrinin surlarını yenilettirdi,Kudüs kalesinin restoresini yaptırdı,
Bir çok sayıda çeşme,Kubbetüs sahranın yer döşemesi,Mescid-i Aksanın Surlarını ve Kapılarını Restore edip yenilettirdi,Meryem validemizin kapısını açtırdı,Silsile kubbesinin fayanslarını yenilettirdi,Bab-ı Zehebi kapısını kapattırdı,
Kanuninin Eşi Hürrem Sultan Tekkesini inşa ettirdi. Bu tekkeden çok sayıda Fakirin yemek ve ihtiyaçları karşılanıyordu,Kanuni Sultan Süleyman Kudüs şehrinin istikrarı ve güveni için Kudüs-Yafa şehri arasındaki yolun kontrolünü El-gavş kabilesine verdi Kanuni Döneminde de Hristiyan hacılardan harç alınıyordu.

Sultan 4.Murat Döneminde Kudüsde istikrar tehlikeye girdi. Sultan Murat Kudüs-El Halil yolu üzerinde Şehrin güvenliği için kale inşa ettirdi. kalenin içinde mescit ve kışla vardı. Kalenin içinde Dizdar ve 40 asker görev yapmaktaydı. Kudüs Şehri Sultan Murad döneminde Sayda ve Akka eyaletine bağlı bir sancaktı Napolyon Gazze, Yafa ve Ramla şehirlerini işgal ettikten sonra Kudüs halkına yazı yazarak emirlerine uymalarını istedi Kudüs halkı Akka eyaletine bağlı olduklarını ve akadan emir gelirse size uyarız dediler. Napolyon Akka şehrine saldırdı fakat Ahmet paşa şehri surlarla çevirmişti ve Napolyon başarısız oldu. Kudüs 1820 de Şam eyaletine bağlandı. 1831 de mısır prensi İbrahim paşa Kudüs ve Şamı işgal etti ve çok sayıda çatışma oldu. 1841 de Sultan Abdülmecid döneminde Osmanlı Kudüs’e tekrar hâkim oldu.

Sultan Abdülmecid Mescidi Aksanın restoresini yaptırmıştır ve 20 000 altın harcamıştır. Kudüs şehrinin nüfusu artmıştır 1858 de insanlar Kudüs surları dışına yerleşmişlerdir Sultan Abdülaziz döneminde 1867 de , Kudüs çok gelişti bir çok yol ve çarşı inşa edildi. Kudüs-Yafa ve Kudüs-Nablüs şehri arasındaki yollar mermerlerle döşendi, bu döşemeler mevcuttur. Sultan Abdülaziz mescidi aksanın süslemesi ve restoresine 30 000 Osmanlı akçesi harcadı ve Ömeri camisini inşa ettirdi. 1892'de Kudüs-Yafa şehri arasında tren yolu inşa edildi*1909 da El-Halil kapısının yanına büyük kale inşa edildi ve çeşme yaptırıldı.Kudüs şehri Osmanlı Döneminde 400 yıl boyunca barış ve huzur içinde yönetildi. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Kudüs'ün yönetimi Osmanlı idaresinden çıkarak İngiliz mandasına geçti. 1948 tarihinde İsrail Devleti Batı Kudüs te kuruldu. 1967 tarihinde İsrail Kudüs’ün tamamını işgal etti

Kaynak yeniakit.com

Kutsal Belde Kudüs'te Görülmesi Gereken Yerler

Allah Katında Tek Din Olan İslam'dan Başka, Diğer İki Büyük Din İçin de Önemi Büyük Olan Kudüs,
İlk kıblemizin şehri. siyonist işgali altında olsa da , yıllardır kanayan yaramız, Filistin’imizin başkenti.
Hz. Musa’nın Mısırdan çıktıktan sonra Kızıldeniz’i geçip, Allah tarafından gitmekle emrolunduğu şehir…Hz. İsa’nın Allah tarafından semalar ötesine taşındığı şehir…Son Resul Hz. Muhammed (s.a.v.) hicret ettikten sonra 17 ay boyunca namaz esnasında yüzünü bu şehre döndü… O kutlu gecede, Allah ile görüşen peygamberimizin atını bağladığı Mescid-i Aksa’nın şehri… Tüm peygamberlere rehberlik yapıp Nebîler Nebîsi olduğu yer…Tüm Müslümanların dünya gözüyle görmesi, idrak etmesi, anlaması, yaşaması ve savunması gereken en önemli üç şehirden biri…

Ecdadımızın uğrunda kan akıttığı ve kanlarının aktığı kutsal şehir Kudüs… kutsal şehir Halife Hz. Ömer (r.a.) zamanında Müslümanların eline geçti. Bir çöp haline gelen Mescid-i Aksa’nın etrafını temizleten Hz. Ömer, Hacer-i Muallak’ı (Peygamberimizin ayak izinin bulunduğu kutsal taş) bulmak için işçilerle beraber taş taşıdı, ter akıttı kutsal şehri gezmek, dünya gözüyle görmek için gidilmesi gereken ilk yer, kuşkusuz Mescid-i Aksa’dır…
*
Mescid-i Aksa ilk kıblemiz, miraç mucizesinin yaşandığı kutsal yer, İsra suresindeki ayette belirtildiğine göre çevresinin bereketli kılındığı bölge, Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en kutsal üçüncü mekan. Miraç mucizesinden peygamberimizin* Burak’ı bağladığı Mâbed.
*
Genellikle Mescid-i Aksa olarak Kubbet-üs Sahra’nın fotoğrafları gösterilir. Bu gösterişli yapı, Emevilerce yaptırılmış, İslam mimarisindeki ilk kubbeli eserlerdendir. Yahudiler için de kutsaldır haçlıların işgalinden sonra kiliseye çevrilmiş, kubbesine haç yerleştirilmiş, 1187 de Selahaddin Eyyubi tarafından Kudüs fethedildikten müşrik ifadeler sökülmüş eski haline döndürülmüştür.
*
Yad Vashem, Holokost zamanında öldürülen Yahudiler için inşa edilmiş bir anıttır.
*
Ağlama Duvarını,*Süleyman aleyhisselamın yaptırdığı Mâbedden bir kalıntı olarak kabul ettikleri için kutsal bir mekan olarak gören Yahudiler, mabedin yıkılış*yıl*dönümünde dua ediyorlar. *
*
Kutsal Kabir Kilisesi Hristiyanların inancına göre, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği yerin yakınındadır. Hristiyanlar için en önemli hac noktasıdır dış yapısı gösterişli değildir. kilisenin içinde, Hz. İsa’nın ölü bedeninin yıkandığı ve o günden itibaren ıslak kaldığına inanılan taşa insanlar yüz sürüyorlar. Birkaç yahudiye güç yetiremeyip ölen bir Tanrı
*
Muallak Taşı Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Miraç gecesi Allah’ın huzuruna yükselirken üzerine bastığı taş.Yahudilere göre ise Mesih, dünyaya indikten sonra bu kayanın üzerinden tebliğ ve irşad vazifesine başlayacak. Ecdadımızın kan döktüğü ve ecdadımızın kanının döküldüğü bu kutsal topraklar, dünya gözüyle görülmeli, buraları tanımalı, anlamalı…

Kaynak yenişafak.com

Filistinli Meryem Kudüs ebedi başkentimiz

Gazze Şeridi'nde düzenlenen "Büyük Dönüş Yürüyüşünde İsrail askerleri tarafından ağır yaralanan 16 yaşındaki Meryem tedavi için Türkiye’ye getirildi. Vurulma anını ve tedavi sürecini anlattı Meryem, yeniden yürüyebilmenin sevincini yaşıyor.16 yaşındaki Meryem, Mart ayında düzenlenen "Büyük Dönüş Yürüyüşü"ne katıldı. Ve yaralandı, Gazze'nin Refah ilçesinde yaşamını sürdüren 16 yaşındaki hafızlık eğitimi alan yetim kız Ebu-Matar, İsrail askerlerinin açtığı ateşte ayağından yaralandı.3 yaşında iken babası şehit olan İHH Vakfı'nın "Yetim Sponsorluk Sisteminde Gazze'de ailesine destek olunan Ebu-Matar, gösterilerde silah, kesici-delici alet bulunmadığı halde vuruldu. Ebu-Matar’ın ilk tedavisi Gazze'de gerçekleştirildi yetersiz kaldığı için Türkiye'ye sevk edildi.

Ebu-Matar yaralandığı günü şu ifadelerle anlattı;
“Büyük Dönüş Yürüyüşü, Martda başladı. İçimde vatanımı savunmak için cesaret hissettim. Annem, kız kardeşim ve komşularımızla yürüyüşe destek için çıktık. Kendimizi çok onurlu hissediyorduk. Ahirette yaşanacakların dünyadakinden güzel olduğunu öğrettiler bunun için yürüyüşe katıldık. Herkeste cesaret vardı her adımda cesaretlendim. İsrail kurşunlar, ve bombalarla ortalığı ateşe verdi. Her biri bize isabet ediyordu. korkmuyorduk güçleniyorduk. korkumuz yoktu. 16 yaşındaki Meryem: Vuruldum ama vazgeçmedim İsrail askerleri 16 yaşındaki Meryem'i parça tesirli mermi ile ayağından vurdu. Türkiye'de tedavi edilen Meryem iyileşiyor. Meryem'in bir hedefi var: Vurulurken elimde olan Filistin bayrağını Kudüs'teki zeytin ağaçlarının yanına dikeceğim.

Babasını da İsrail şehit etmişti
4 aydır ciddi tedavi süreci gören Meryem; “Ben yetimim. Babam şehit. Gazze'deki İHH bana yardım ediyordu. vurulduğumda İHH Türkiye'ye davet ettiler. Türkiye'ye ilk geldiğimde ameliyat oldum 7 saat sürdü. Yoğun bakıma alındım. Ameliyat başarılı oldu. Elhamdülillah çok daha iyi hissediyorum. Umudum var” dedi.
“Kudüs ebedi başkentimiz”Biz İsrail'i devlet kabul etmiyoruz. Filistin devletimizin ebedi başkenti Kudüs'tür. Birlik olacağız, dik duracağız. işgalci İsrail ne yaparsa yapsın bizi durduramayacak. bu bizim sorumluluğumuz. Türkiye ve Türk halkına teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Filistin'e desteği için teşekkür ediyorum. “
Kutsal Topraklarda Huzurla Kucaklaşın!

Kaynak gezelimgörelimbilelim.com

Yelken ol, Kürek ol, Dümen ol, Balık ol, Su ol; Git Gidebildiğin Yere !!!


Filistin'de Nereler Gezilir ?

Kudüs’ün kutsallığı. Ve Filistin’de Küçüklüğüm TRT Haberlerinde Kudüs’te bomba patladı, *haberleri ile geçti, Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat’ın poşulu fotoğrafı en net hatıraydı çocukluğumdan. merak ediyordum Filistini Filistinli’lerin acısını Kudüs’e 10 km mesafedeydi aklıma gelen ise İsrail’in filistin kamplarına attığı bombalar Filistin’e gitmekten çekindiğim için kendimi ayıplıyorum.
Filistin iki parça. Kudüs yakınında Batı Şeria ve Mısır sınırındaki Gazze en sorunlu bölge Batı Şeria ise ortadoğu şehri ve güvenli.Ramallah; Filistin’in en büyük şehri ve Arafat’ın mezarı burada Ölüdeniz’de ise dünyanın en alçak noktası olan tarihi Lut Gölü

Utanç Duvarı Beytüllahimdeki ilk durağımız Filistinli’lerin Utanç Duvarı, İsrail’lilerin Güvenlik Bariyeri olarak adlandırdığı duvar 2.Dünya Savaşından kalmış gibi görünen duvar, Filistini Çin seddi *gibi sarmalamış. Filistin’lilerin duvarın öteki tarafına geçmeleri yasak Duvarı protesto etmek için çok sayıda gösteri yapılmış ve bu çok sayıda çocuk israil tarafından öldürülüp ve tutuklanmış Duvarı protesto etmek için ise, Dünya’nın çeşitli ülkelerinden grafiti sanatçıları buraya gelmiş ve duvarı boyamışlar. Elinde taş yerine çiçek atan Filistinli ve İsrail askerini arayan küçük filistinli kız çocuğu en ünlü grafitilerden.isterseniz tüm günü duvarın öyküsü ile geçirebilirsiniz

Aida Mülteci Kampı Kamp İsrail’in ilk işgalinde 1948 de Birleşmiş Milletler tarafından kurulmuş ve BM tarafından idare ediliyor. Bu kampta, İsrail’in işgaliyle yerlerinden olan Filistin’li mülteciler kalıyor. ilk mültecilerin çocukları ve torunları burada çünkü onların gidecek başka bir yeri yok
Mülteci Kampları Türkiye’deki varoşlara benziyor, dar sokaklar eski ve yıkık evlerden oluşuyor bizden bir mahalle kampta yaşamı zorlaştıran en önemli unsur, Susuzluk, elektriğin olmaması ve en ufak olay çıktığında İsrail helikopterlerinin açtığı ateş
Filistin’de yaşamanın en büyük zorluğu en lüks mahallede yaşasan, bir duvarın içinde hapissin hapisten çıkmak için İsrail’den izin almak zorundasın. Yurt dışına gitmek çok zor.

İsrail, Filistin’deki şehirlere 25 günde 3 defa su veriyor tüm evlerde büyük su tankları var. Elektrik kısıtlı ve yiyecek içecek girişi de kısıtlı. İsrail’in seçtiği portakallar içeri giriyor filistin kapana kısılmış Özgürlük ve yaşam hakkı İsrail’in elinde. İnsanları isyan ediyor. *1945 te filistine ait olan topraklar şimdi İsrail’in elinde. Tel Aviv, küçük bir Filistin köyü iken şimdi milyonlarca İsrail’linin yaşadığı dev bir metropol Zeytinyağı fabrikası Filistin’in en önemli sanayi tesislerinden

Hz. İsa’nın Doğduğu Mağara ve Kutsal Doğum Nativity Kilisesi Kudüste; Hz İsa’nın yürüdüğü, çarmıha gerildiği, kutsandığı, göğe yükseldiği, son duasını ettiği vs bir çok yeri gördük. Ancak burası çok özel Hz İsa’nın doğduğu ve vaftiz edildiğine inanılan ve üzerine kilise inşa edilen bölge Filistin’in en çok turist çeken bölgelerinden
şehir merkezinde kalmış.rehberimiz tam bir ortadoğulu gibi gitti görevli ile konuştu ve bizi tüm yabancı turistlerin ve sıranın en önünden içeri aldırdı. Ortadoğulu Filistinli Türk ve Müslüman olmayı seviyorum* Mağarada Hz. İsa’nın doğduğuna ve vaftiz edildiğine inanılıyor. Hristiyanlar vaftiz edildiği yere yüz sürüyor

El Halil (Hebron) Filistin’in en büyük ve en ilginç kentlerinden H1 ve H2 olarak ikiye ayrılmış. H1; Filistin yönetimini H2 İsrail Yönetimindeki toprakları temsil ediyor. *İsrail Yönetimindeki topraklarda Filistinlilerin “Settlers” olarak adlandırdıkları ve düşman gözü ile gördükleri “Yerleşimciler” işgalciler yaşıyor. iki bölge birbiri içerisine girmiş insanlar uzaklaşmışlar.
Yerleşimciler, New York ve Londra başta olmak üzere tüm dünyadan yahudi lobisinin finans gücü ile gelip dini amaçlarla Judean çöllerine yerleşen koyu dinci Yahudiler filistinli rehber diyorki bir israilli işgalci ile bir arada olmaya imkan yokmuş. birbirimizi boğazlarlarız Yerleşimciler çalışmıyor, ibadet edip çocuk doğuruyorlar Her bir yerleşimci ailesi 15 çocuktan oluşur

El Halil (Hebron)’de isgalci*yerleşimcilerin sayıları gün geçtikçe artıyor. El Halil*çarşısında Alt kattaki dükkanlar Filistinlilere ait ve çarşıda yalnızca Filistinliler dolaşırken, üst katlar yerleşimcilere ait. Çarşının üzerine gerili tel örgü iyukarıdan aşağıya atılan her türlü pisliği tutmak için yapılmış. Yerleşimcilerin amacı Filistinlileri bıktırırarak kaçmalarını sağlamakmış. yerleşimciler yalnızca Filistinlilerin değil İsrailinde baş belası. İsrail İçişleri bakanını ölümle tehdit ettiler Hz İbrahim’in ve ailesinin mezarının bulunduğu Süleyman Camii ve Sinagog’u Dünya’daki dinler içinde en sevilen insan Hz. İbrahim’in mezarının bulunduğu cami El Halil (Hebron)’de h1 ve h2 bölgelerinin kesiştiği noktada. Müslümanlar yalnızca camii gezebiliyorken, museviler havra tarafına girebliyor hristiyanlar her iki tarafı ziyaret edebiliyor. *Caminin girişinde Hz. İbrahim’in ailesi çocukları İsmail ve İshak’ın ve karısı Sera’nın mezarları var. Arka tarafta Hz. İbrahim’in mezarını . Mezarın diğer tarafı ise Sinagog’a açık.

Camiden çıktıktan sonra El Halil’de*Filistinli bir ailenin evine ziyaretçi olduk. Filistin ailesini bireylerini gördük. Evin sevimli bücürü Muhammed çok şekerdi Hebron şehiri İstanbul’un 60’lı yıllardaki halini anımsattı Eski arabalar, arabesk yaşam tarzı eski evler. birbirini tanıyan insanlar.
İsrail saldırmadıkça Filistin dünyanın en güvenli bölgesi, İsrail saldırmadıkça. insanların hepsi birbirini tanıyor ve İnsanlar yabancı turisti seviyorlar. yabancı turistlere durumlarını anlatma ve çektiklerini açıklayabilme ve seslerini duyurabilme fırsatları oluyor. yabancılar, İSrail’li olmadıkça, çok rahat bir şekilde ülkeyi gezebiliyor. Gazze’de durum başka orada açlık ve sefalet var.
Filistin’de Türk olarak dolaşmak çok farklı. *Türkiye deyince insanların gözleri parlıyor. Ramallah ve Ölü Deniz’i de görmek güzel ölüdeniz’de suya batmadan yüzmenin keyfi kulağa güzel geliyor. Hebron’a uzak gidersem, mutlaka göreceğim
*
*
israili ve mazlumlarla savaşan batı ülkelerini kınıyorum …. filistin ve arap mazlumları korkmayın ALLAH BİRDİR GÖREN VE DUYAN ŞÜPESİZ ODUR O HERSEYIN HAYIRLISINI BİLİR ALLAH VE BIİZLER YANINIZDAYIZ HER DAİM ELIMIZDEN BİRŞEY GELMİYOR DEMEK ÇOK KÖTÜ rabbim sen israili KAHHAR isminle kahreyle.işte ihanetin en büyüğünü israilde görüyoruz sene 1946 da kendilerini hiçbir ülke kabul etmemişti müslüman ve ensarlık ruhunu kalbinde yaşayan mücahid ve mücahide kardeşlerimiz onlara vatanlarını açmıştı kardeş misali onlar ise olmaz işkenceyi bir dünya malı nedeniyle yaptılar .siz dün neydiniz de bugün zulum yapıyorsuzuz sizin topunuz 8 milyon ama arkanızda sizi koruyan itler var rabbim onlarıda kahretsin inşaallah…EY MÜSLÜMANLAR;YARINLAR MUTLU GÜNLER, YORGUN OLANLARIN DEĞİL,RAHATINDAN VAZGEÇENLERİN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİ KORUYANLARIN OLACAKTIR…SELAMUN ALEYKUM…

kesinlikle mutlaka kudüs’ e gidilmeli,mescidi aksa’da namaz kılınmalı kardeşlerimizin gözündeki sevinç ve hüzün payasılmalı …Türkiye’ den geldik deyince sarılıp biz kardeşiz, burası sizin de şehriniz ,bizi yanlız bırakmayın diyorlar
filistine yardım et allahım onları yalnız bırakma. öyle bir mucize verki yahudiler geldikleri gibi geri dönsün .filistinli kardeşlerimiz 1948 den önce ki vatanlarına topraklarına kavuşsunlar Filistinin her yerinde Osmanlı imzası var.

Kaynak vahdet.info.tr

Filistin toprakları

Filistinin en önemli cazibesi tarihteki rolü ve statüsünden ileri gelir. Filistin'in vahye dayanan bütün dinlerde özel bir önemi vardır. birçok peygamber yaşamış Yüce Allah'ın bu toprakları kutsal kılmıştır Kudüs'ün ve Filistin topraklarının İslâm açısından taşıdığı değer ve kutsiyet dolayısıyla Medine İslâm devletinin kuzeye doğru sınırlarının genişlemesiyle Müslümanlar Filistine yöneldiler Siyonist Hertzl. Avrupa'da Yahudilerin belli bir toprakta bir araya getirilmeleri ve bir devlete kavuşturulmaları amacıyla 1897'de Siyonist hareketi ortaya çıkardı . Yahudi halkının bir araya getirileceği toprak olarak Filistin'i seçti. Osmanlı padişahı II. Abdülhamid zamanında Siyonistler Filistin'den toprak elde edlmek için girişimlerde bulundular.

Osmanlıların bütün dış borçlarını ödemeyi taahhüt eden siyonistler Sultan Abdülhamid'den hiçbir ilgi görmediler. İttihad ve Terakki zamanında Filistin topraklarına yerleştiler tarafından Filistin topraklarında çiftlikler kurdular 2 Kasım 1936'da Filistin topraklarının yahudilerle Araplar arasında paylaştırılmasını tavsiye etti. Filistin'de İngiliz işgaline karşı tepki ve direniş eylemleri arttı İsrail işgal devleti kurucularından Ben Gurion ve İngiliz Churchill'le Siyonist Batılı sömürgecilerin ürünüdür İslam aleminin kalbine saplanan hançerdir.
1933'de Avrupa'da bir Nazi fırtınası esti Hitler Yahudileri katletti, fırında yaktı Yahudiler çekirge sürüleri gibi Filistin topraklarına akın etti 1933-45 arasında 12 yıllık süre içinde bu topraklardaki Yahudi nüfus 800 bine çıktı.

tarihçiler Hitler'in Siyonistlerle işbirliği yaptığını ileri sürmüşlerdir. yahudi terör örgütünün militanları Kral Davud Oteli'ni bombaladılar Siyonistler Filistin topraklarına yerleşti Yahudiler oranın asıl sahipleri Filistinlileri buradan çıkarmak için terör örgütleri kurdular. Haganah, Irgun gibi terör örgütleri bunların başındaydı . Siyonist terörden işbirlikçi İngiliz işgalciler de nasiplerini aldı Kral Davud Oteli'nin havaya uçurulması İngiliz işgalcilere karşı gerçekleştirilen terör eylemlerinin başta gelen örneklerindendir.Siyonist işgalciler Arap ülkelerinin ihanetlerinden yararlanarak 1967'de işgal alanını genişletti savaş başlattılar. savaşta tüm ülkeler Filistin halkına ihanet etmişlerdir.

Mısır'ın kontrolünde olan Gazze, Ürdün'ün kontrolünde olan Doğu Kudüs ve Batı Yaka işgalcilere teslim edildi. Suriye'nin Golan tepeleri ve Mısır'ın Sina yarımadası işgalci Siyonistlere geçti.Filistin halkı 1987'de Siyonist işgale karşı intifada adlı direnişi başlattı. direnişin öncülüğünü ise Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) yaptı. HAMAS, Müslüman Kardeşler cemaatinin Filistin kanadının oluşturduğu bir harekettir. 1987 intifadasında bu isimle ortaya çıktı. Bu Müslüman Kardeşler'den kopuş değildi aktif bir direniş organize edildi

Hz. Ebu Bekir (r.a.) Filistin üzerine 633'te iki küçük birlik gönderdi. önemli başarılar gösterdiler. 634'te Halid ra nın ordusu Remle yakınlarında Bizans ordusuna karşı kazandığı zaferle*Kudüs*dışındaki Filistin topraklarının fetheddi. Kudüs'ün fethi 638'de ikinci halife Hz. Ömer (r.a.) döneminde gerçekleşti. Hz. Ömer (r.a.) Kudüs'ün anahtarlarını teslim aldığında halka, din hürriyeti ve güven içinde yaşayacaklarına dair yazılı bir eman vermiştir.
fetihten sonra Kudüs ve çevresi 1099'a kadar Müslümanların hâkimiyetindeydi haçlıların kırk gün süren şiddetli kuşatmalarında kutsal belde hıristiyanlara geçti. Haçlılar Kudüs'ü işgal ettikten sonra şehirde katliam yaptılar. Müslümanlardan yetmiş bin kişi öldürüldü.

Katliamdaki kan gölünde haçlı atlarının dizleri kana gömüldü Haçlı işgali seksen sekiz yıl sürdü. işgale 1187 de Salahuddini Eyyubi son verdi. Sultan Selim'in 1516'da gerçekleştirdiği Mısır seferi sonrasında Kudüs ve Filistin Osmanlıya bağlandı. 1918 İngiliz işgaline kadar Osmanlıda kaldı.
Yahudilerin bir devlete kavuşturulmaları amacıyla 1897'de Siyonizm ortaya çıktı. Yahudi halkının bir araya getirileceği toprak olarak Filistin'i seçildi
Siyonistler Filistin'den toprak elde edmek için Osmanlıların dış borçlarını ödemeyi taahhüt ettiler. zamanın Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'den hiçbir yakınlık görmediler. Hertzle Sultan Abdülhamid bay Hertzl bu meselede ikinci bir adım atmasın. Ben bir karış dahi olsa toprak satamam. bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim imparatorluğu kanlarını dökerek kazanmış ve yine kanlarıyla mahsuldar kılmışdır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan kanlarımızla örteriz. Benim Suriye ve Filistin alaylarımın efradı Plevne'de şehit düşmüşlerdir. Bir tanesi dahi geri dönmemek üzere muharebede kalmışlardır. Türk imparatorluğu bana ait değildir. Türk milletinindir. Ben onun hiçbir parçasını veremem. yahudiler milyarlarını saklasınlar. imparatorluğum parçalandığı zaman onlar Filistin'i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. yalnız bizim cesetlerimiz taksim edilebilir. Ben canlı bir beden üzerinde otopsi yapılmasına müsaade edemem."

Osmanlı Devleti'nden bir şey koparamayan siyonistler İngilizlerle ve diğer Batı ülkeleriyle işbirliği yapdılar. Osmanlı Devleti'ni yıkmak veya zayıflatmak için her fırsatı değerlendiren Batı siyonistleri fırsat gördüler. 1916 yılında Fransa, İngiltere ve Rusya arasında Sykes - Picot Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma İslâm topraklarınn Fransa, İngiltere ve Rusya arasında paylaştırılmasını öngörüyordu. Anlaşmanın Filistin'le ilgili maddesinde şöyle deniyordu: ortakların ve Mekke şerifinin muvafakati alındıktan sonra Rusya ile de istişare yapılarak uluslararası bir yönetim kurulsun."İngiliz dışişleri bakanı Arthur Belfur'dan adını alan Belfur deklarasyonunda da şöyle deniyordu: "Haşmetli İngiliz kraliyet hükümeti, Filistin'de yahudi halkı için milli bir devlet kurulmasını memnuniyetle karşılıyor. Bu gayeye ulaşmak için en değerli mesailerini harcayacaktır. bilinmelidir ki, haşmetli kral, Filistin'de yahudiler dışındaki milletlerin dini ve medeni haklarına zarar verecek veya yahudilerin başka bir ülkede elde ettikleri haklarını ve siyasi nüfuzlarını zedeleyecek hiçbir şey yapmayacaktır."

deklarasyondan sonra 1918 de İngilizler Filistini işgal*ettiler. İngilizlerin işgali gerçekleştirmeleri zamanın Mekke şerifi ve bugünkü Ürdün krallığının kurucusu Şerif Hüseyin'in yardımıyla oldu. İngilizlerin Şerif Hüseyin'e vaatlerde bulundular amaçları yahudi devletini kurmaktı 1922'de Milletler Cemiyeti'nin kararıyla Filistin, İngiltere'nin himayesine verildi. Milletler Cemiyeti bugünkü*BM gibi sömürgeci ve işgalcilerin önünü açmak ve gayri meşru işgalleri uluslar arası alanda meşrulaştırmak amacıyla kullanılıyordu.
Filistinli Müslümanlar İngiliz işgalcilere ve yahudi göçüne karşı mücadeleler verdiler. ayaklandılar 27 Şubat 1920 de Filistin halkından 40 bin kişi Mescidi Aksa'da gösteri düzenledi. 8 Mart 1920 tarihinde ilk silahlı çatışma meydana geldi. yedi yahudi öldürüldü.

Kudüs'te de Filistinlilerle yahudiler çatıştı Filistinliler İngiliz işgaline ve yahudi göçüne karşı mücadele etlmek için örgütler kurdular.
İngilizlerin Filistin'i işgal etmelerinin amacı Yahudileri buraya toplamaktı göçlerini kendilerini buralardan mülk sahibi yaptılar. tarihin çarpıtılmasından ve tarihi gerçeklerin saptırılmasından kaynaklanan yaygın bir kanaat vardır. O da Filistinlilerin kendi yurtlarını kendi elleriyle Yahudilere sattıkları iddiasıdır. bu iddia gerçeklere tamamen aykırıdır. İngilizlerin Filistin'i işgal etmelerinin başlangıç döneminde Yahudiler göç etmeye rağbet etmediler Yahudi göçmenlerin toprak miktarı fazla değildi

Yahudiler elde ettikleri toprakların çok az bir kısmını ilk sahiplerinden satın aldı buna
İngiliz işgalciler sebep olmuşlardır en yaygın metot ağır vergi uygulamasıydı. İngiliz işgalciler Filistinlilere ağır vergiler koyuyor, bu vergileri ödeyemeyenlerin mülklerine el koyuyor, buraları ya Yahudilere bağışlıyor sembolik fiyatlarla satıyorlardı. Siyonistler buraları bizzat Filistinlilerden satın aldıklarını ileri sürerek Müslüman kamuoyunu yanıltmış, Müslüman kamuoyu da bu tarihi yalana inanarak Filistin halkını suçlu çıkarma kolaycılığına sapmıştır.
Yahudilerin toprak sahibi olmalarına yardımcı olanlar ihanetçi emlakçilerdir.

Siyonistler için ihanet içindeki bazı emlakçilerle işbirliği yapıyor, satılık arazilere talip oluyor, arazi sahipleri yahudiye satılmaması şartıyla verilen arazileri naylon satış yaparak yahudiye satıyorlardı. Yahudilerin mülk sahibi olmalarına sebep olan emlakçiler Filistinlilerce cezalandırılmış ve Filistin topraklarından kaçmışlardır. İngiliz işgalcilerin ve işbirlikçi hainlerin çabalarına rağmen, 1948'de Siyonist devleti kurulduğunda Yahudi göçmenlerin sahip oldukları arazi iki milyon dönümdü. tüm Filistin'in % 7'sine tekabül ediyordu. 650 bin dönümü yani üçte birini Osmanlı devleti mülk edinmişti mülk edinmeleri ise Kanuni zamanında başlamıştır.

Osmanlı devletinde ilk yahudi lobisini oluşturan Yusuf Nassi'nin Kanuni'yle iyi ilişkilerinden dolayı Kanuni ona Taberiye gölünde bazı arazile bağışlamıştı. mülk edinme çabalarıyla 1918'de Filistin'in işgaline kadar geçen sürede toplam 650 bin dönüm arazi edinmişlerdir. arazinin önemli bir kısmının Yahudilerce mülk edinilmesinde de İttihat ve Terakkinin sağladığı kolaylıklar ve arazilerin Yahudilere bazı devlet bağışlanmasının önemli rolü vardır. 300 bin dönümünü İngiliz işgalciler bağışlamışdır. 200 bin dönümünü yine İngiliz işgalciler, yahudilere göstermelik şekilde parayla satmışlardır. bağışlanan ve satılan arazilere vergi oyunuyla el konulmuştu ve satım işlemi sembolik paralarla gerçekleşti.

600 bin dönümünü de kendileri Filistin dışından olan, Lübnan ve Suriye'de ikamet edip Filistin'de mülk edinmiş bazı Araplardan satın almışlardır.
yahudilerin 1948'e kadar edindikleri arazilerin 8'de 7'sinde Filistinlilerin müdahalesi söz konusu değildir. Filistin halkının en az % 99'u göçmen yahudilere arazi satmama konusundaki kararlılıklarını korumuştur kararlılığa bağlı kalmayanları içlerinde barındırmamışlardır. Her halkın içinde mutlaka muhalefet edenler, kararlılığa uymayanlar çıkar. yahudi göçmenlerin, yahudi göçünü teşvik eden örgütlerin cazibeli fiyat tekliflerine rağmen 30 yıl içinde satılan toplam arazi miktarı binde dokuzda kalmışsa bu, Filistin halkının dayanışmasını, kararlılığını ve üstün mücadele azmini gösterir.

ne yazık ki Filistin halkı bütün kararlılığına rağmen iftiraya uğramıştır. Bu iffetini koruma konusunda oldukça dikkatli bir insana fuhuş iftirasında bulunulması gibidir.Yahudi göçmenlerin 1948'den sonra gayrimenkul edinmeleri tamamen işgal, gasp ve göçe zorlama yoluyla olmuştur. İngiliz işgalciler Siyonist örgütlerle işbirliği içinde hareket Yahudilerin Filistin topraklarına göç ediyordu Yahudiler, göçe rağbet etmiyorlardı. Göçenleri yoksul Doğu Avrupa ve Asya ülkeleri Yahudileri oluşturuyordu. İngiliz işgalinden önce yerleşmiş olanlar ve doğal nüfus artışı da dâhil olmak üzere 1933 öncesinde Filistin topraklarındaki Yahudi sayısı 200 bini bulmamıştı. 1933'de Avrupa'da Nazi fırtınası esti

Her tarafta Hitler'in Yahudileri kitleler halinde öldürüldü fırınladı söylentileri yayıldı. Hitler'in adamları Yahudileri öldürüp kamyonet arkasına atarak onların yaşadığı sokaklarda dolaştırdılar tehdit ettiler Yahudiler çekirge sürüleri gibi Filistin topraklarına akın etti. Böylece 1933-45 arasında geçen 12 yıllık sürede Yahudi nüfus 800 bine çıktı. Hitler'in Siyonistlerle işbirliği yaptığı ileri sürüldü Hitler'in en yakın çevresindeki adamlar Yahudiydi Hitler'in Yahudileri fırınladığı, kitleler halinde öldürdüğü iddiaları tarihi gerçeklere uymamaktadır. Siyonist örgütlerin sürekli kullandıkları katliamlarla ilgili verdikleri rakamlar Hitler'in tahakkümüne giren bölgelerde yaşayan Yahudilerin sayısından fazladır. Yahudilerin birçoğunun Filistin'e göç ettiği bazılarının da kendilerini gizlediği rakamların gerçekçi olmadığı anlaşılır. Öldürülenler diğerlerinin Filistin topraklarına göç etmelerinin sağlanması için öldürülmüşlerdir.

Siyonistlerin o topraklarda devlet kurmalarına imkân verecek insan potansiyeli bu yollarla oluşmuştur. Siyonistler Filistin topraklarına Yahudi göçünü teşvik ederken oranın asıl sahipleri Filistinlileri buralardan çıkmaya zorlamak için terör örgütleri kurdular. Haganah, Irgun gibi terör örgütleri bunların başındadır. birçok Siyonist terör örgütü kuruldu. Bu örgütler cinayet ve katliam konusunda hiçbir sınır tanımadı. büyük terör eylemine imza attılar Siyonist terörden işbirlikçi ve onlara her imkânı sağlayan İngiliz işgalciler de nasiplerini almışlardır. Kral Davud Oteli'nin havaya uçurulması İngiliz işgalcilere karşı gerçekleştirilen terör eylemlerinin başta gelen örneklerindendir

örgütler Deir Yasin katliamı başta olmak üzere Filistinlileri hedef alan birçok katliam gerçekleştirdiler. Filistin köyleri yok edildi Katliamlarda öldürülenler arasında savunmasız kadın ve*çocuklarda vardı Siyonist teröristler cinayetlerde filistinli kadınların kollarını keserek bileklerindeki bileziklerini alıyor, sonra kendilerini öldürüyorlardı. terör örgütleri 1947'den itibaren devletleşdiler. ayrı ayrı örgütler ve gruplar halinde çalışan Siyonistler tek bir çatıda toplandılar. 1947'nin sonuna doğru "İsrail" kuruldu devletin ilk kurucuları terör örgütlerinin elebaşlarıydı.
"İsrail" adı verilen işgalci Siyonist devlet BM tarafından 1948'de resmen onaylandı. meşru olmayan bir işgale, emperyalizmin "meşrulaştırma" mekanizması olarak çalışan BM tarafından meşruiyet kazandırıldı

gayri meşru bir işgal devleti olarak ortaya çıkan İsrail'i ilk tanıyan ülkelerden biri de inönüydü
İşgalci Siyonist devletin oturmasında ve güç kazanmasında Arap ülkelerinin ihanetinin rolü olmuştur. İngilizlerin Filistin'i işgal etmelerine yardımcı olan Şerif Hüseyin'in çocuklarının kurduğu Ürdün İsrail'in hâkimiyetini tanıdı İsrail'in ilan edilmesinin hemen ardından Filistinlilerle Siyonistler arasında savaş çıktı. Filistinli direnişçiler birçok bölgeyi işgalcilerden kurtardı. Ürdün yönetimi Glop Paşa adı verilen bir İngiliz paşasının komutasında askeri birlikler göndererek Filistinlilere: "Biz düzenli orduyla olaya müdahale ettik. Kurtardığınız bölgeleri bize verin" dediler. zor kullanarak aldıkları bölgeleri daha sonra Siyonistlerle göstermelik çatışmalara girerek ve yenilme numaraları yaparak teslim ettiler. Bu ihanet sonraki dönemlerde de aynen sürmüştür.

Siyonist işgalciler Arap ülkelerinin ihanetlerinden yararlanarak 1967'de işgal altında tuttukları alanı genişletme amaçlı bir savaş başlattılar. savaşta bölgedeki tüm ülkeler Filistin halkına ihanet etti ihanet sonucunda Mısır'ın kontrolünde olan Gazze, Ürdün'ün kontrolünde olan Doğu Kudüs ve*Batı Yaka*işgalcilere teslim edildi. Suriye'nin Golan tepeleri ve Mısır'ın Sina yarımadası işgalci Siyonistlere geçti. Filistin'de İngiliz işgaline ve Siyonist işgale karşı mücadele verilmiştir. ne yazık ki mücadele sürekli Arap ülkelerinin ihanetine uğramıştır. Arap ülkelerinin ihanetlerini belgeleyen pek çok olaydan söz etmek mümkündür. Filistin'de örgütlü direnişin tek çatı altında toplanması için 1965'te Filistin Kurtuluş Teşkilatı oluşturuldu.

bu örgüte girmekte tereddüt eden ve kendisinin kurduğu el-Feth'in başkanlığını yapan Yasir Arafat iki yıl sonra liderliğe getirildi. 1987 intifadasında Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)'ın öne çıkmasına kadar Filistin halkını ve direnişini temsil eden örgüt bu oldu. Filistin halkı 1987'de Siyonist işgale karşı intifada adli direnişi başlattı. direnişin öncülüğünü ise Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) yaptı. HAMAS, Müslüman Kardeşler cemaatinin Filistin kanadıdır 1987 intifadasında bu isimle ortaya çıktı. aktif bir direnişin organize edilmesi ve yönlendirilmesi için örgütsel bir yapılanmaya gidilmişti.İntifadanın kısa sürede bütün Filistin'e yayılması işgalci Siyonistleri zorladı . HAMAS'ın sesinin ve bayrağının yükselmesi FKÖ'nün arka plana itilmesine sebep oldu.

işgalci devlet kendisini zorlayan şartlardan kurtulmak, FKÖ de yeniden öne çıkıp diplomatik alanda Filistin halkını temsil etmek için masaya oturmayı kendi açılarından faydalı buldular. 1991'de Madrid süreci veya "Ortadoğu*barışı" başlatıldı. Yapılan görüşmelerde 1993'te FKÖ tarafından desteklenen bir grupla işgal devleti arasında Oslo Anlaşması imzalandı. 1994'te Kahire Anlaşması veya Gazze-Eriha Anlaşması adı verilen ilk uygulama imzalandı. Anlaşmaya bağlı olarak Gazze ile Batı Yaka'nın Eriha kasabasında özerk yönetim oluşturuldu. imzalanan anlaşmalarla Batı Yaka'da özerk yönetimin kontrolüne verilen şehir merkezlerinin sayısı sekize çıkarıldı. anlaşmalar özgürlük ve bağımsızlık getirmedi Filistin halkına bir şey kazandırmadı

HAMAS, anlaşmaların tümüne karşı çıkmış ve işgalci Siyonist devletin Filistin topraklarındaki hâkimiyeti sona erinceye kadar mücadeleyi vurgulamıştır. Göstermelik*barış*sürecinde allandırılıp pullandırılan*barış*anlaşmalarının içi boş balonlardan su vermeyen seraplardan ibaretti Filistin halkı yeniden direnişe geçti İşgalci Siyonistlerin saldırgan görüşleriyle öne çıkan ve "Beyrut kasabı" unvanıyla tanınan lideri Ariel*Şaron'un Mescidi Aksa'yı kirletme teşebbüsünde bulunması Filistin halkındaki tepkiyi direnişe dönüştürdü 29 Eylül 2000 tarihinde de*Aksa İntifadası*başladı.

msabri 07-27-2018 08:33

Dünyanı ve İslam 'ın düşmanları israil abd vb devletler her zaman aktif. Allah devletimizi bu ve bunun gibi devletlerden korusun.


All times are GMT +3. The time now is 05:09.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025