Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Yalan Rüzgarı (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=439)
-   -   Kartel Basınının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=31620)

Hüdaverdi 06-09-2008 22:56

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Hürriyet'ten YILIN YALANI


http://resim.samanyoluhaber.com//hab...1/2/104120.jpg


Doğan medyasının son günlerde ortaya attığı “1 milyon 800 bin kişilik aileyiz” safsatası büyük bir balon çıktı.

Alınan bilgilere göre, kartel gazetelerinin internet siteleri “Zombie’cilik” denilen bir yöntemle şişiriliyor. Nasıl mı? İşte tüm zamanların en büyük skandallarından biri...

BU HİLEYİ SADECE DOĞAN MEDYASI YAPABİLİR

Ak Parti hükümeti başta olmak üzere, mütedeyyin kesimlere yönelik saldırılarını arttıran kartel gazetelerinin, çok okunduklarını göstermek için inanılmaz oyunlara başvurduğu ortaya çıktı. Her geçen gün kan kaybeden kartel gazetelerinin son taktiği ise, “Bu hileyi sadece Aydın Doğan medyası yapar” dedirtecek türden.

AİLE BAHANE ZOMBİE’CİLİK ŞAHANE

İnternet uzmanlarının “Zombie’cilik” olarak nitelendirdikleri bu hile sayesinde Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin internet sitelerinin ziyaretçi sayıları astronomik rakamlara ulaşabiliyor. Türkiye gündemini sarsacak bu hile, Hürriyet ve Milliyet’in internet sitelerinin, Türkçe ile uzaktan yakından alakası olmayan 1 buçuk milyar nüfusluk Çin’de, yaklaşık 200 bin kişi tarafından ziyaret ettiğinin kayıtlara işlenmesiyle ortaya çıktı.

ÇİNLİLER TÜRKÇE BİLİYOR MU?

Daha önce Gazeteport tarafından da işlenen skandala göre, “Çin’in en çok okunan gazeteleri: Hürriyet ve Milliyet.” Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’de medya pazarının önemli bir bölümünü eline geçirmiş gibi görünen Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin, Çin’in en büyük gazetelerini de sollamış olması, yapılan hilenin büyüklüğünü de gözler önüne serdi.

ÇİN’İN EN ÇOK OKUNAN GAZETELERİNE BAK

Gazeteport’un haberine göre Çin’de basının durumu ve kartel gazetelerinin medya hakimiyeti şöyle özetlenmişti: “Bu ülkede 150 binin üzerinde tiraja sahip olan iki Türk gazetesi var. Hürriyet ve Milliyet. Çin'de günlük ortalama gazete satışı 2 milyon civarında. Ülkenin en etkili gazetelerinden United Daily News'un tirajı yaklaşık 200 bin. Oysa hem Hürriyet hem de Milliyet toplamda 200 binin üzerinde Çinli tarafından günlük olarak düzenli şekilde takip ediliyor.”

ASRIN HİLESİNİN KAYITLARI ALEXA’DA

“Peki nasıl olur da günde ortalama 200 bin Çinli Hürriyet ve Milliyet okuyor?” sorusunun cevabı ise şöyle: “Hürriyet ve Milliyet'in tüm reklamverenlere ölçümleme aracı olarak sunduğu Alexa rakamları bu gerçeği tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Alexa, başlangıç amacı anket olsa da, bugün kullanıcılara birer program yüklenmesi sayesinde hangi sitelerin daha fazla takip etmek için kullanılıyor. Hangi ülkede hangi site ne kadar insan tarafından takip ediliyor, bazı reklam verenler hala Alexa'ya bakarak öğrenmeye çalışıyor. Önce Milliyet sonra Hürriyet Alexa sıralamasında 1 numara olmak ile övünüp bunu reklamveren ile paylaşıyorlar. İşte bu Alexa'ya Hürriyet ve Milliyet'in trafikleri için bakıldığında ortaya çıkıyor inanılması güç sonuç... Her iki sitenin trafiğinin yüzde 7'si Çin'den geliyor. Milliyet'in Taksim meydanına gururla astığı numaratöre göre günde 47 milyon sayfa açılıyor bu sitede.”

http://www.samanyoluhaber.com/images/resim/cint2.jpg

MİLLİYET’İ 110 BİN ÇİNLİ OKUYOR

“Bu durumda Çin'den günde açılan milliyet.com.tr sayfa sayısı 3 milyon 300 bin. Bir haber sitesinde ortalama sayfa açma sayısı 7'dir. Milliyet gibi foto galeri ağırlıklı siteler için bu işleri öğrenmiş olan reklamverenler bu katsayıyı 30 üzerinden hesaplıyor. Bu durumda milliyet.com.tr'nin günlük okur sayısı 1 milyon 566 bin. Bu trafiğin yüzde 7'sinin Çin'den geldiğini düşünürsek, Milliyet gazetesini her gün tam 110 bin Çinli okuyor. Üstelik Türkçe...”

ÇEKİRGE KAÇ KERE ZIPLAR?

Peki Hürriyet’in durumu ne? Fatih Çekirge, yazılarında hürriyet.com.tr'nin 1 milyon 800 bin kişilik bir aile olduğunu iddia ediyor. Ancak, ortaya çıkan rakamlar, şişirilen ailenin ulusal değil, çok uluslu bir aile olduğunu gösteriyor. Çünkü, Hürriyet günde ortalama 162 bin Çinli tarafından okunuyor. Alexa rakamlarına göre Hürriyet trafiğinin yüzde 9'u da Çin’den geliyor.

http://www.samanyoluhaber.com/images/resim/cint1.jpg

YILIN ŞİŞİRMESİNİ ÇEKİRGE ÖZETLEDİ

Fatih Çekirge, “1 milyon 800 bin kişi” başlıklı bugünkü yazısında, “Yılın hilesi” olarak nitelendiren şişirmeyi şöyle özetledi: “İşte yine sizin gücünüzle, sizin sevginiz ve bize duyduğunuz güvenle bir rekora daha imza atıyoruz… Evet, Hurriyet.com tr’yi okuyanların günlük sayısı tam 1 milyon 800 bin kişiye ulaştı… Her gün 1 milyon 800 bin ayrı kişi, okuyor, anketlere katılıyor, yorumluyor… Bu dünya çapında bir başarıdır… Dünyanın en büyük gazetelerinin internet bölümleriyle başa baş giden bu yükseliş bize gurur veriyor…”

“BASINDA GÜVEN”İN ZOMBİE’CESİ

İşte tam da burada devreye giren uzmanlar, “Nasıl oluyor bu?” sorusunun cevabını “Zombie” olarak açıklıyor. Bu yolla trafiklerini daha dolgun gösteriyorlar. Bu durumda “Basında güven” sloganını kullanan Milliyet, güvenilirliğini yitirmiş olurken, “Türkiye Türklerindir” diyen Hürriyet’in yüzde 9’u da Çinlilerin oluyor.

ASRIN HİLESİ: ZOMBİE

Konu ile ilgili görüşlerine başvurulan bilişim uzmanı Osman Berberoğlu, “Zombie” yi şöyle açıkladı: “Bu tip durumlarda genelde kendi IP’lerinin yerine kurbanlarının bilgisayarlarını bir araya getiriyor ve binlerce bilgisayarla kendi sitelerine giriş yapıyorlar. Buna ‘Zombie’ deniyor.” Berberoğlu, “Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin Çin’de çok okunmasının altında yatan hile de buradan kaynaklanıyor. Nasıl oluyor da, Çinliler kendi gazetelerinden çok dilini hiç bilmedikleri Hürriyet ve Milliyet gazetelerini takip ediyor?” diye sordu.

HİLELİ YOLLARA BAŞVURARAK ALEXA DEĞERLERİYLE OYNUYORLAR

Bilişim Uzmanı Önder Aydoğdu’nun verdiği bilgiler ise skandalın boyutlarını daha da net gözler önüne serdi: “Alexa, sitelerin değerini belirleme konusunda önemli rol oynamaya başladığından beri bazı site sahipleri hileli yollarla Alexa değerlerini yükseltme konusunda uğraş vermektedirler, bu yöntemlerden ilki site sahipleri arasında çeşitli programlar indirmek suretiyle, birbirlerinin sitesini ziyaret ederek, sanki gerçek ziyaretçiler siteye giriyormuş gibi göstererek Alexa değerini yükseltmek, diğeri ise kişilerin bilgisayarına illegal olarak sokulmuş zararlı programlar aracılığıyla, kişinin bilgisayarında arka planda siteleri ziyaret ettirmektir” diye konuştu.

RUSYA VE ÇİN BAŞI ÇEKİYOR

İnternetteki illegal uygulamalar konusunda Rusya ve Çin’in başı çektiğini belirten Aydoğdu’nun verdiği şok bilgiler şöyle: “Özellikle Çinli internet kullanıcısı dünya internet reklamcılığı piyasasında oldukça önemsiz bir yere sahiptir, dolayısıyla Çinli illegal yazılım sahipleri ellerinde tuttukları kullanıcıları yani ‘zombie’leri’ yabancı ülkelerdeki uyanık internet sitesi sahiplerine pazarlamaktadır. Hürriyet büyük ihtimalle bu yöntemi kullanmakta ve savunma gereği duyarsa muhtemelen Çin'deki Müslüman Uygur Türklerinin sitelerini ziyaret ettiğini iddia edecektir ama Uygurların kullandığı Türkçe ile Türkiye Türkçe’si arasında çok ufak benzerlikler olduğundan bu iddia da çürütülmüş olacaktır.”

HÜRRİYETİ KİM NE İÇİN ZİYARET ETSİN?

“Bir diğer ihtimal ise Hürriyet'in haber okunmak yerine bazen çıplaklığa varan foto galerilerini Çinli ziyaretçiler tarafından kullanılmış olabileceğidir. Hürriyet'in fotogaleri.hurriyet.com.tr adresi yüzde 17, kelebekgaleri.hurriyet.com.tr adresi ise yüzde 21 ziyaretçi almaktadır, yani sitenin toplam ziyaret oranının yüzde 38'idir, ki bu bile Hürriyet'in haber mi yoksa nü resimler görmek için mi ziyaret edildiğini açıkça göstermektedir.”



Hüdaverdi 06-09-2008 22:58

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Cuma namazı kriz çıkarmış !!!

Her geçen gün yeni bir habercilik skandalına daha imza atan Vatan gazetesi, bakın bu kez nasıl çarpıttı!

Haber 5'in haberine göre Vatan gazetesi, çarpıtma haberlerine bir yenisini daha ekledi. Özellikle halkın mukaddesatı ile ilgili konular provakatif haberciliği yapmasıyla gündeme Vatan gazetesi bu kez de Milli Takım futbolcularının Cuma namazı kılma isteğini 'Cuma namazı Kriz yarattı!' başlığıyla haberleştirdi. Vatan'ın bu tavrı 2002 yılında Güney Kore ve Japonya'da Cuma namazı kılan Milli Futbolcularımıza yönelik medya lincini anımsatırken, böylesi provokatif bir haberin Milli Takım'ın hayati Portekiz maçı öncesinde verilmesi de kafaları karıştırdı.

http://resim.samanyoluhaber.com/resi..._vatan_7_1.jpg

İÇİMİZDEKİ PORTEKİZLİLER Mİ?

Vatan gazetesinin iddiasına göre, İsviçre'de kampta bulunan Milli Takım futbolcularının dün öğle saatlerinde Cuma namazı kılmak istemesi krize neden oldu. Vatan, krizin gerekçesi olarak ise, futbolcuların Türk Camiine gitmek istemesini gösterdi. Namaz, oruç ve başörtüsü halkın mukaddesatını aşağılayacı haber yapmayı gelenek haline getiren Vatan'ın Müslüman Türkiye halkının bağrından çıkardığı Milli Takım futbolcularının namaz kılmak istemesini 'Kriz' olarak duyurması ise daha çok tepki çekeceğe benziyor.

Vatan'ın haberi 2002 yılında Milli Takımımız'ın Güney Kore ve Japonya'da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonası'nda çıkarılan aynı başlıklı provakatif haberleri hatırlatırken, aynı haberlerin altı yıl sonra yine aynı medya grubunun gazetelerinde yer alması ise kartelin din düşmanlığında hiçbir değişiklik olmadığını ispatlar nitelikte.

YİNE VATAN, YİNE PROVOKASYON

Milli Takımımız'ın 2008 Avrupa Şampiyonası sebebiyle bulunduğu İsviçre'de namaz kılma isteğini kriz olarak takdim eden Vatan'ın, Portekiz maçı gibi önemli bir maç öncesinde böylesi haberler yapması ise otoriteler tarafından sorumsuz gazetecilik olarak vasıflandırılıyor.

SABIKALILAR!

Hatırlanacağı üzere Türkiye Futbol Milli Takımı 2002 Dünya Şampiyonası'nda önemli bir başarıya imza atmış ve dünya üçünçüsü olmuştu. Ancak o zaman da futbolcuların namaz kılma isteği kriz olarak servis edilmiş ve dönemin önemli kartel tüfeklerinden Tuncay ÖZKAN Milli Takım içinde irticai yapılanma olduğunu iddia ederek dünya şampiyonluğunu kıl payı kaçıran takımımız hakkında bakın neler yazmıştı:

"Namaz krizi

İlk kriz Milli Takım’ın Hong Kong kampına gitmesiyle baş göstermiş. Kampa giren futbolcular çalışmalarını sürdürürken, Hakan Şükür’ün başını çektiği bir grup futbolcu cuma namazı kılmak istemiş. Teknik Direktör Şenol Güneş önce mırın kırın etmiş ama, sonra takımda kendisinden daha etkin olan Hakan’ın sözünü yerde bırakmamak için, "isteyenler otelde kılsın" diyerek namaza gidilmesine olur vermiş.

Bu arada Milli Takım antrenörlerinden eski Trabzonsporlu ünlü futbolcu Ünal Karaman’ın etkisini de anlatmak lazım. O da Hakan ile birlikte Güneş’e baskı yaparak Hong Kong’daki camiye gitmek istediklerini belirtiyor. Güneş’in haklı olarak takımda ikilik çıkmasın düşüncesiyle düşünme süresi içinde Haluk Ulusoy da Güneş’i arayarak futbolculara hoşgörülü davranmasını söylüyor. Böylece takım toplu olarak cuma namazına gidiyor. Ancak takımdaki bazı futbolcular namaza katılmıyor.

Sorun da burada başlıyor zaten. Kılanlar kılmayanlar diye takım ikiye bölünüyor.

Su testisi çatlayınca

Kadro dışı bırakılan Tayfun ve Serhat namaza katılmayan futbolcular arasındalar. Kadro oluşturulduğu sırada Hakan Şükür ve Emre Belözoğlu’nun bu futbolcuların gönderilmesi konusunda büyük baskı yaptığı söyleniyor. Hakan Şükür’ün, İlhan Mansız’ın da gönderilmesini istediği ancak yönetimin bunu göze alamadığı da kampta konuşulanlar arasında.

Dünya Kupası finalleri başlıyor ve A Milliler ilk maçı 3 Haziran’da Brezilya ile oynuyor. Hakan Şükür maçta hiçbir varlık gösterememesine, tek bir pozisyona dahi girememesine karşın 90 dakika boyunca oyundan alınmıyor. Buna rağmen Şenol Güneş maçın en iyilerinden Yıldıray’ı oyundan alıyor. O da ilk namazda bulunmayanlardan. Daha sonra futbolcular Seul’de cami ziyaretinde bulunuyorlar. Bu ikinci cami ziyareti aradaki soğukluğu gidermeye yetmiyor." (Milliyet, 12.6.2002)

Kartel medyasının olası bir başarısızlıkta yine sorumluluğu namaz kılan futbolculara yükleyip yüklemeyeceği merak edilirken, Vatan'ın haberi üzerine TFF Başkan'ı Hasan Doğan'dan ve Milli Takım yetkililerinden henüz bir açıklama gelmiş değil

Hüdaverdi 06-09-2008 23:00

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Köşk'ten Cumhuriyet'e en sert tekzip

Cumhurbaşkanlığı, Atatürk'ün çalışma odasının tuvalete dönüştürüleceği iddialarının bir iftira olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Cumhuriyet Gazetesi'nde, 06 Haziran 2008 tarihli Cüneyt Arcayürek'in köşesinde, 'Atatürk'ün çalışma odasının 'tuvalete' dönüştürülmekte' olduğuna dair akla, hayale gelmeyecek bir iftiraya yer verilmiştir. Telaffuzu bile utandıracak böyle bir olayın uydurulması ve yazarın Atatürk'ün adını dahi en çirkin şekilde istismar etmeye cüret göstermesi basın ahlâkı açısından da esef vericidir."

CİHAN

Hüdaverdi 06-09-2008 23:02

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Cumhuriyet'ten bir yalan haber daha

Cumhuriyet gazetesinin, Hasanoğlan'daki Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi'nde bulunan lokalin kapatılıp, mescit açıldığı yönündeki haberi yalanlandı.

Elmadağ Kaymakamı Osman Kaymak, habere konu olan çay bahçesinin ve açık alanın, okul aile birliği kararı ile masa oyunlarının oynanmaması şartıyla kiraya verildiğini belirterek, "Ancak okul içinde bulunan bu yerde kağıt ve okey oyunu oynandığı tespit edildiğinden, öğrencilere kötü örnek teşkil edeceği düşüncesiyle kaldırılmıştır. Çay bahçesinin salonu kapatılmamış olup, diğer sosyal etkinlikler için hizmet vermeye devam etmektedir" dedi.

Cumhuriyet Gazetesi'nin, 31 Mayıs 2008 tarihli haberinde, Hasanoğlan'daki Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi'nde bir mescid açıldığı, diğer yandan mevcut lokalin kapatıldığı iddasına yer verilmişti.

Elmadağ Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim ve Hasanoğlan Öğretmen Lisesi Müdürü ise yapılan haberin tamamen asılsız olduğunu belirtti. Söz konusu haberde, lokalin amacının dışında kullanıldığı, okul aile birliği kararının görmezden gelindiği, 1960 yılından beri açık olan mescidin sanki yeni açılmış gibi gösterildiği ortaya çıktı.

Elmadağ Kaymakamı Osman Kaymak, konu ile ilgili açıklamasında şunları dile getirdi: "Adı geçen okulda bulunan mescid 1960 yılından beri personelin ibadet ihtiyacını karşılamak için açılmış ve 1985 yılında da bakanlıkça uygunluk onayı verilmiştir. Ayrıca, lokal statüsünde bir yerimiz bulunmamaktadır. Habere konu olan yer çay bahçesi ve açık alan olarak okul aile birliği tarafından mevzuata uygun olmayan masa oyunlarının oynanmaması şartıyla müstecire kiraya verilmiştir. Ancak okul içinde bulunan bu yerde kağıt ve okey oyunu oynandığı tespit edildiğinden hem sözleşmeye aykırı olması, hem de öğrencilere kötü örnek teşkil edeceği düşüncesiyle kaldırılmıştır. Ayrıca, çay bahçesinin salonu kapatılmamış olup, diğer sosyal etkinlikler için hizmet vermeye devam etmektedir."

Elmadağ Kaymakamı Osman Kaymak, söz konusu iddia ile ilgili gazeteye tekzip metni gönderdiklerini de sözlerine ekledi.

CİHAN

03.Haziran.2008 12:58:05

Hüdaverdi 06-09-2008 23:03

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
http://resim.samanyoluhaber.com//hab.../5/8/94589.jpg

Bu haberlerin hepsi YALAN
Samanyoluhaber.com Mart 2007'den itibaren bir yıl içinde yalanlanan haberleri tek haberde topladı. Medya nasıl yazmış, aslında ne olmuş.....




http://www.samanyoluhaber.com/haber-60474.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_35.jpg[/URL]

http://www.samanyoluhaber.com/haber-72207.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_36.jpg[/URL]

http://www.samanyoluhaber.com/haber-40129.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_2.jpg[/URL]

http://www.samanyoluhaber.com/haber-39841.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_1.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-46664.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_3.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-46337.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_4.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-47026.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_5.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-49831.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_6.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-49966.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_7.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-51433.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_8.jpg[/URL]

http://www.samanyoluhaber.com/haber-66177.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...aberleri_9.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-68788.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_10.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-71771.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_11.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-73876.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_12.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-73623.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_13.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-74270.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_14.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-74265.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_15.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-75284.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_16.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-80713.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_17.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-80573.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_18.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-80500.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_19.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-81385.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_20.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-82045.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_21.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-82381.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_22.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-89270.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_23.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-94019.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_24.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-93918.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_25.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-93634.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_26.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-93824.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_27.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-93825.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_28.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-93278.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_29.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-91876.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_30.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-91660.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_31.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-91309.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_32.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-90375.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_33.jpg[/URL]


http://www.samanyoluhaber.com/haber-90355.html"]http://www.samanyoluhaber.com/images...berleri_34.jpg[/URL]


BU HABER BURADA BİTMEZ...

Hüdaverdi 06-10-2008 16:54

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
OKUYUCULARIN GÖZÜNDEN HİÇBİR ŞEY KAÇMIYOR

İşte en çok YALAN yazan gazeteler
Bir internet sitesi düzenlediği bir ankette okuyucularına en çok yalan haberin hangi gazetelerde çıktığını sordu. Anketten çok çarpıcı sonuçlar çıktı.

Son dönemde izledikleri yayın politikası ile sürekli itibar kaybına uğrayan kimi medya gruplarının millet nezdinde ne denli güvenli (!) oldukları ortaya çıktı.

İşte sonuçları itibari ile üzerinde çokça düşünülmesi gereken anketin sonuçları:


http://resim.samanyoluhaber.com/resi...asi_gazete.jpg

Hüdaverdi 06-10-2008 19:09

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]''Cumhuriyet öğretmenine türban dayağı'' (YALAN HABER)

http://img135.imageshack.us/img135/2130/4263uk8.jpg



Sosyolog Profesör Şerif Mardin'in "Mahalle Baskısı" sözünden sonra geçen ay gündeme damga vuran, "Cumhuriyetin öğretmeni imamın gerisinde kaldı" görüşü Trabzon'da gerçek oldu. Türbanlı öğrencilerin sınıfa girmesini istemeyen öğretmen, kimliği belirsiz kişiler tarafından feci şekilde dövüldü.

Yalan haberi ortaya atan mahluk ve kaynağı = Osman ŞİŞKO/ÇAYKARA (Trabzon), (DHA)



----------------


''Cumhuriyet öğretmenine türban dayağı'' Haberinin YALAN Olduğu Ortaya Çıktı

http://img391.imageshack.us/img391/4554/4139hj6.jpg


Ataköy Sağlık Meslek Lisesi öğretmeni Bekir Himmetoğlu'nun 'başörtülü öğrencilerin okula girmesine izin vermediği için dövüldüğünü ve derslerde başörtü takan kız öğrencileri uyardığı için okul yönetimi tarafından tehdit edildiği' iddialarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.




Yaklaşık 4 ay önce Balıkesir'den Çaykara'ya atanan öğretmen Bekir Himmetoğlu'nun iddia ettiği gibi Ataköy Sağlık Meslek Lisesi'nde öğrencileri başörtüsü ile derse girmelerinin söz konusu olmadığı belirtildi. İddiaları yalanlayan bazı öğretmen ve veliler, Himmetoğlu'nun başka bir yere gitmek için bahane uydurduğunu, hatta okul dışında başörtüsü takan öğrencileri 'düşük notla' tehdit ettiğini ileri sürdü. Bir öğrenci velisi de, Himmetoğlu'nun kızına 'eteğinin boyu uzun, annene söyle kısaltsın' dediğini söyledi.


Zaman Gazetesi

beko_heko 06-10-2008 21:43

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
++++++++++++++++ :-*

Hüdaverdi 06-11-2008 20:50

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[B]Dışişleri Bakanlığından Cumhuriyet'e Yalanlama

Dışişleri Bakanlığı, Cumhuriyet Gazetesi'nin ABD Dışişleri Bakanı Rice'la görüşme yapan Bakan Ali Babacan'a atfettiği ifadelerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.


Bakanlık Sözcüsü Levent Bilman, yaptığı yazılı açıklamayla, Cumhuriyet Gazetesi'nin 11 Haziran günü (bugün) yayınladığı haberi yalanladı.

Bilman, açıklamada, "ABD temasları çerçevesinde Mevkidaşı Condoleezza Rice'la görüşen Dışişleri Bakanı Babacan'a atfen bazı ifadeler ileri sürülmektedir. Söz konusu haberin başlığı, haberdeki ifadeler ve ileri sürülen iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır" dedi.


İŞTE O YALAN HABER[B]

http://img399.imageshack.us/img399/2...yalan11bp2.jpg

Kafes 06-11-2008 20:56

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
cok guzel bir calisma emegine saglik +

Hüdaverdi 06-12-2008 03:12

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img401.imageshack.us/img401/6651/adszmg5.png

http://img67.imageshack.us/img67/1836/104956gr7.jpg

Cumhuriyet gazetesi yaptığı röportajı bile yalanlarla süsleyip verdi. DP Diyarbakır İl Başkanı Ensarioğlu dün kendisine dayanılarak yayınlanan haberi yalanladı.

Yalan ve çarpıtma haber yapma konusunda sabıkalı Cumhuriyet Gazetesi, yalan haber listesine bir yenisini daha ekledi. Gazetenin Demokrat Parti Diyarbakır İl Başkanı Galip Ensarioğlu ile yaptığı röportajda, Ensarioğlu'nun ağzından verdiği ifadelerin doğru olmadığı ortaya çıktı.




Hüdaverdi 06-12-2008 03:17

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img45.imageshack.us/img45/6184/adszfo6pf5.png

http://img45.imageshack.us/img45/4746/64150846ou6.jpg

[center][B]Show TV'nin KARA ÇARŞAF Yalanı

Görüntülerdeki kız öğrenci: Kesinlikle çarşaf giymedim. Zaten görüntülerin çekildiği gün pantolon giydiğim açıkça görülüyordu...


Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde "Kara çarşaflı bir öğrencinin derslere girdiği" haberine konu olan kız öğrenci, haberin çarpıtıldığını iddia etti. "Çarşaf giyen" olarak görüntülenen Türk ve Mısır pasaportlu Nadiye İzzet, "Kesinlikle çarşaf giymedim. Zaten görüntülerin çekildiği gün pantolon giydiğim açıkça görülüyordu." dedi.

Türbanın üniversitelerde serbest kalması kararını ilk uygulayan okullar arasında yer alan Karadeniz Teknik Üniversitesi'yle (KTÜ) ilgili bir TV kanalında yayınlanan "Kara çarşaf üniversiteye girdi" başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

Haberde görüntülerine yer verilen KTÜ İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi; hem Türk hem de Mısır vatandaşı Nadiye İzzet iddiaları yalanladı. Babası Mısırlı annesi Türk olan Nadiye İzzet, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi.

Nadiye İzzet, görüntülerin çekildiği gün başına siyah örtü taktığını; aşağıdan da pantolon giydiğini söyledi. Ailesinde çarşaf giyenin bile olmadığını dile getiren İzzet, "Görüntülerde pantolon giydiğim apaçık ortada. Sadece başımı siyah bir örtüyle kapatmıştım. Mısır'da bu taktığıma 'Amira' deniyor. Türkiye'de bunlar hazır satılıyor. Ortada tamamen yanlış anlaşılma var. Eğer böyle istismar edileceğini bilseydim siyah renkli örtüyü takmazdım." dedi.

Bugüne kadar bu tür bir olayla karşılaşmadığını ve karşılaşmak da istemediğini vurgulayan Nadiye İzzet, "Televizyonda yayınlanan görüntüleri ilk olarak arkadaşlarım izledi ve beni haberdar etti. Ben de internetten izledim. Görüntülerle ilgili 'provokasyon' ifadesi ağır olacak; ama bir istismar olduğu kesin. Bu tür püf noktalar seçilip olay farklı boyutlara çekilmek ve genelleme yapılmak isteniyor." ifadelerini kullandı.

Yayınlanan görüntülerle ilgili de açıklamada bulunan İzzet, "O gün iki ayrı öğrencinin cep telefonuyla bizi görüntülediği fark ettim. Ben de bunun üzerine geri çekildim; ama böyle bir olayın başıma geleceğini hiç düşünmedim. Görüntüler çekildiği anda sınıfta ders işleniyordu." dedi.

Nadiye İzzet, "Biliyorsunuz yasanın yürürlüğü girmesiyle KTÜ'de türban serbest bırakıldı. Bu tür haberler türbanın yeniden okulumuzda yasaklanmasına yönelik olarak yapılmış olabilir; ama şu anda ne sınıfımızda ne okulumuzda başörtülü-başörtüsüz kavgası yaşanmıyor." diye konuştu.

İzzet, yayınlanan görüntülerle ilgili gerektiği takdirde hukuksal girişimlerde de bulunacağını kaydetti.


CİHAN



CeVHeR 06-12-2008 03:45

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Hürriyetin verdiği haberdeki resim...

http://www.habervaktim.com/foto/basis/19.jpg


Bu da resmin orjinali...

http://www.habervaktim.com/foto/basis/17.jpg

politikaci 06-12-2008 15:37

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
bu arşiv uzadıkça uzar

hipermuhafazakar 06-12-2008 19:23

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Ya bune uydurmadıkları kalmamış :D Uydursunlar korkaklar. MİLLET KAYDEDİYOR KAYIT KAYITT

Hüdaverdi 06-12-2008 19:28

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Bunlar sadece 2007 sonu ve 2008 başı,Allah bilir gözden kaçan kaç yalan haberleri var :-*
Çirkeflikleri ile ilgili bir başlık açılsa yalan haberleri 2'ye katlar.
Allah hiç kimseyi bunların seviyesine düşürmesin,yalancı olmak,iftira atmak çok kötü birşey.

Hüdaverdi 06-14-2008 20:09

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]
[B]TOKİ'den Vatan'a yalanmala


Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı, Üsküdar-Burhaniye'deki arsa satışı ihalesiyle ilgili iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti.


TOKİ'den, bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerdeki iddialarla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, iddiaların gerçek dışı olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''Haberlere konu olan söz konusu arsada ihale sonrası herhangi bir imar tadilatı yapılmamıştır. Yapılan, ihaleden önce Büyükşehir Belediye Meclisinden geçirilen imar planının prosedür uygulamasıdır. Üçüncü ve son ihaleye tek firmanın katıldığı iddiaları doğru değildir. İhaleye 7 firma katılmış, en uygun ve en yüksek teklif veren, ihaleyi kazanmıştır. Yayınlanan haberlerde belirtildiği gibi dördüncü ihale kesinlikle söz konusu değildir.''




Haber Editör

Hüdaverdi 06-15-2008 08:48

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[B]Vakit: Hadi ordan yalancı Özkök


Öğrencilerin namaz kılmalarını, oruç tutmalarını; mütedeyyin bürokratların, milletvekillerinin, bakanların ve hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın dinî ibadetlerini yerine getirmesini, ufacık da olsa dinî mesaj vermesini manşete çekerek günlerce tartışma konusu yapan Hürriyet ve Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bir bürokratın Ağlama Duvarı'nda dua ettiğini ve bir Yahudi ile sarmaş dolaş olduğunu gösteren fotoğrafların “haber değeri olmadığı”nı savundu.

Öğrencilerin namaz kılmalarını, oruç tutmalarını; mütedeyyin bürokratların, milletvekillerinin, bakanların ve hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın dinî ibadetlerini yerine getirmesini, ufacık da olsa dinî mesaj vermesini manşete çekerek günlerce tartışma konusu yapan Hürriyet ve Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bir bürokratın Ağlama Duvarı'nda dua ettiğini gösteren fotoğrafların “haber değeri olmadığı”nı savundu.



http://img111.imageshack.us/img111/5831/75814142kh8.jpg


YAMAN ÇELİŞKİ

Gazetemizde yayınlanan fotoğraflardaki şahsın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ olduğunu yazan Özkök, olayı, “bir bürokratın bir kutsal mekana gitmesinden ibaretmiş gibi” lanse etti. Özkök'ün; fotoğrafların Hürriyet'e de geldiğini, ancak “haber değeri görmedikleri” için yayınlamadıklarını savunurken, diğer taraftan ise gazetenin Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu'nun hemen kendisini arayarak, durumu anlattığını söylemesi “çelişki” olarak değerlendirildi. Bu durum, akıllara “Gazetenin Ankara Temsilcisi neyin haber değeri taşıyıp neyin haber değeri taşımadığını bilmiyor mu? Berberoğlu önüne gelen her haberde Özkök'ü mü arıyor?” sorularını getirdi.
Özkök, söz konusu fotoğrafların Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'a ait olduğunu belirterek, “Orgeneral Başbuğ'un üzerinde trençkot ve başında bir kasket vardı. Kara Kuvvetleri Komutanı, Kudüs'te Ağlama Duvarı önündeydi ve ellerini duvara dayamıştı” dedi.
Ertuğrul Özkök, Ağlama Duvarı'na kendisinin de gittiğini ve Orgeneral İlker Başbuğ gibi ellerini Ağlama Duvarı'na dayadığını açıkladı.


ÖZKÖK TELEFONA ÇIKMADI

Fotoğraflarını yayınladığımız kişinin Orgeneral İlker Başbuğ olduğunu söyleyen Ertuğrul Özkök, şu sorularımızı cevaplayamadı:
1- Ertuğrul Özkök'ün haber değeri görmesi için fotoğraftaki kişinin mevki ve sıfatı ne olmalı?
2- Aynı bürokrat, bir hoca ya da sarıklı sakallı müslümanla sarmaş dolaş fotoğraf çektirseydi ve bu fotoğraflar Ertuğrul Özkök'e gönderilseydi Hürriyet gazetesi ve Ertuğrul Özkök bu fotoğrafların haber değerini düşünüp yayınlar mıydı?

--------
Tersi olsa o bürokratın hayatı karartılırdı

Sözkonusu Müslüman dindarlar olunca saldırıda sınır tanımayan Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Ağlama Duvarı'ndaki resimleri, “bir bürokratın bir kutsal mekana gitmesinden ibaretmiş gibi” lanse etti.


GAZETECİ NAMUSLU OLMALI

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Abidin Kıymaz ise “Bu bürokratın, Kabe duvarına elini süren resmi Ertuğrul Özkök'ün önüne gelmiş olsaydı, ne yaparlardı acaba? Sanıyorum ki, o zaman bunun haber değeri olurdu. Türkiye'de basın ve medyada yer alan, eli kalem tutan kimselerin gazeteciliğe sahip çıkmaları gerekir. Bir bürokrat elini Kabe duvarına attığı zaman bunu 'irtica' olarak sayıp, Ağlama Duvarı'nda ise haber değeri olmayacak kadar düşük görenler bu çelişkiyi bıraksınlar. Gazeteci her şeyden önce namuslu olmak zorundadır” diye konuştu.


BÜYÜK TALİHSİZLİK

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız da “Filistin'de vahşet varken, mazlumların yanında değil de, vahşet yapanların mabedinde olmak büyük bir talihsizliktir. Müslüman olan bir ülkenin önde gelen bir bürokratının Yahudilerin mabedine gitmesi, Ağlama Duvarı'nda Yahudiler gibi dua etmesi hoş değil, tasvip etmek mümkün değil. Dinimiz söz konusu olunca 'Laiklik elden gidiyor' diyenler, Yahudilik söz konusu olunca sessiz kalıyorlar. Nerdesiniz laikçiler?” diye sordu.


http://img412.imageshack.us/img412/8940/vakitzy9.gif




Hüdaverdi 06-20-2008 12:28

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[B] AYDIN DOĞAN KOMŞUSUNU MANŞET YAPTI




Hürriyet bu haberi niçin manşet yaptı?

Aydın Doğan, komşusuna "sahte şeyh" diye Hürriyet'ten vurdu ama işin aslı rant çıktı.

Hürriyet Gazetesi'nde dün yayınlanan "Sahte şeyhin mera oyunu" başlıklı haberinin altından ilginç bir gerçek ortaya çıktı.

Habere konu olan arazinin hemen yanı başında gazetenin sahibi Aydın Doğan'a ait villa kentin kurulduğu belirlendi. D Yapı tarafından 2004 yılında ruhsat alınarak yapımına başlanan sitede 180 villa yer alıyor. Aydın Doğan'a ait villa kentin yanı başındaki mera olduğu iddia edilen arazinin ise Yaşar Yılmaz'ın tapulu malı olduğu belirlendi. Elde edilen 1979, 1982, 1989 ve 1992 tarihli 6 adet resmi tapuya göre Yaşar Yılmaz'ın 26 dönümlük arazisi bulunuyor. Arazilerin tamamı tapu kayıtlarında 'tarla' olarak geçiyor. Yine resmi tapu kayıtlarına göre arazilerin söz konusu tapu tarihlerinde para ödenerek satın alındığı belirlendi. Akfırat Belediyesi'nden yapılan açıklamada ise haberlerin arkasında rant kavgası olduğu iddia edildi. Aydın Doğan'ın gazetelerinde yer alan haberin komşusu Yaşar Yılmaz'ı da üzdüğü öğrenildi.


http://img169.imageshack.us/img169/5...set0806af2.jpg


Hürriyet Gazetesi'nde dün ilginç bir şeyh-arazi haberi yayınlandı. Haberde, "İstanbul'un Tuzla ilçesine bağlı Akfırat Beldesi'nde, beş yıl önce jandarma operasyonuyla çete suçundan tutuklanan, 15 kadınla harem kurduğu çiftliğine 'mera alanı' olduğu gerekçesiyle yıkılıp el konulan sahte şeyh Yaşar Yılmaz, aynı araziye bu kez imar oyunuyla geri döndü." ifadeleri kullanıldı. 28 şubat sürecinde bu iddialarla gündeme gelen Akfırat, daha sonra İstanbul'un rantı en yüksek alanları içerisine girdi. Beldede arsaların metrekaresi şu anda 100 YTL'nin üzerinde değer görüyor. 28 Şubat sürecinde irtica haberleri ile gündeme gelen Yaşar Yılmaz'ın bölgeden jandarma zoruyla çıkartılmasından sonra pek çok büyük şirket Akfırat'ta lüks siteler kurdu. Söz konusu şirketler arasında irtica haberlerini yayımlayan Doğan grubuna ait D Yapı da yer alıyor. D Yapı'ya ait Akfırat Evleri 180 villadan oluşuyor. Konutların satış fiyatları milyon dolardan başlıyor. Akfırat'ta lüks konutlar inşa eden Doğan Grubu'nun gazetelerinde yer alan haberler ise dikkat çekici. Hürriyet'in haberinde "Belde belediyesinin vatandaşlardan muvafakat belgesi alıp Tarım İl Müdürlüğü'ne başvurması üzerine Valilik Mera Komisyonu araziyi mera vasfından çıkarıp kamu ortak alanı olarak tahsis etti. Belediye, 166 dönümlük araziden, Yaşar Yılmaz'a 25 dönüm, oğlu Enes'e iki dönüm, Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız'a 900 metrekare, oğlu Enes Yıldız'a 13 dönüm hissenin metrekaresi 20 YTL'den (gerçek değerinin 1/13'ü) hisse sattı. Yaşar Yılmaz, belediyenin tümüyle yasadışı olduğu belirtilen bu işlemleriyle, daha önce zorla atıldığı çiftlik arazisine bu kez sınırları daha da genişletilerek dönmüş oldu." iddialarına yer verildi.


İddia edilen arazi Yaşar Yılmaz'ın tapulu malı

Ancak, habere konu edilen arazi resmi kayıtlarda Yaşar Yılmaz'ın tapulu malı olarak gözüküyor. Bahsedilen imar uygulaması ise Yaşar Yılmaz'a ait araziyi kapsamıyor. Belediye kayıtlarına göre haberde iddia edildiğinin aksine Yaşar Yılmaz'a ait arazilerin söz konusu imar uygulamasının dışında kaldığı belirlendi. Resmi tapu kayıtlarına göre Yaşar Yılmaz'a ait araziler şöyle: 11 Eylül 1979 tarihli tapu senedine göre 4 bin 800 metrekare, 9 Temmiz 1979 tarihli tapu senedine göre 5 bin 100 metrekare, 22 Eylül 1982 tarihli tapu senedine göre bin 900 metrekare, 11 Eylül 1979 tarihli tapu senedine göre 4 bin 800 metrekare, 9 Eylül 1989 tarihli tapu senedine göre 7 bin 200 metrekare, 14 Mayıs 1992 tarihli tapu senedine göre 4 bin 800 metrekare, 19 Nisan 1982 tarihli tapu senedine göre 4 bin 800 metrekare.


"İddiaların arkasında rant kavgası var"

Haberde yer alan iddialar üzerine dün Akfırat Belediyesi'nden de yazılı bir açıklama yapıldı. Belediyenin açıklaması şöyle: "Tüm iddialar, bölgemizden rant hedefleyenlerce uydurulan iddialardır. Beldemizde 2004 yılı itibariyle mera vasfı taşıyan 6 pafta 1140 parsel, belediyemizin 29.04.2004 tasdik tarihli Islah İmar Planı ile planlanmış ve 2004 yılında çıkarılan 5273 Sayılı "Arsa Ofisi Kanunu ve Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılması ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün Kaldırılması Hakkında Kanun" ile mera vasfından çıkartılarak TOKİ'ye devredilmiştir. Söz konusu parsel, bu tarihten sonra imar parseli olarak TOKİ adına uygulamaya girmiştir. Dolayısı ile sahte imzalarla mera vasfından çıkarıldığı tamamen uydurma ve gerçek dışıdır. Böyle bir sahtekarlığın olma ihtimali de zaten yüce mahkeme ve savcılar tarafından belediyemizin talebiyle araştırılmaktadır. Söz konusu uygulamadan kamuya ait 300.000 metrekarelik bedelsiz alan oluşturulmuştur.(Yol, park, okul yeri ve sosyal donatılar) Aynı zamanda 40 yıldır kangren haline gelen bu bölgedeki imarsızlık, bu uygulamayla çözüme kavuşturulmuştur. Belediyemizin bu hakkı, ilgili yasa maddelerinde de açıkça gösterilmiştir. Yapılan bu uygulama da vatandaşlarımız tarafından memnuniyetle karşılanmış sivil toplum kuruluşları tarafından belediyemize defalarca teşekkür plaketleri verilmiştir. Belediyemizin Fırat Mahallesinde 3194 Sayılı İmar Kanununun 18 Maddesine istinaden yapmış olduğu imar uygulamasına toplam 635.000 metrekarelik alan girmiştir. Bu alanda 1075 malik bulunmaktadır. Bu alan içerisinde de Yaşar Yılmaz adlı kişiye ait 26.300 metrekare yer mevcuttur. Bu arsalar 1979, 1980,1982 ve 1992 yıllarında alınmış olup, tapuları hem belediyemizde hem de Tapu Kadastro Müdürlüğünde mevcuttur. Dolaysıyla; söz konusu kişiye 18 uygulaması ile tahsis edilmiş her hangi bir yer söz konusu değildir. 18 uygulamasında hiç kimseye yer tahsisi yapılamaz. Ancak var olan tapuları da belediyemizin iptal etme gibi komik bir yetkisi yoktur!"


http://www.samanyoluhaber.com/haber-104572.html

Hüdaverdi 06-20-2008 12:34

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[B]AK Partili vekilleri istifa ettirdiler !


İddiaya göre ANAP kökenli 4 vekil Erdoğan'ın "trenden inen binemez" sözüne kızıp istifaya kalkmıştı. Haberde adı geçen vekiller bakın ne dedi?

İnternethaber'in haberine göre ANKA Haber Ajansı'nın ANAP kökenli 4 Ak Parti vekililin istifa kararı aldığına ilişkin haberi balon çıktı.



ÖNCE İSTİFA ETTİRDİ, SONRA VAZGEÇİRDİ

ANKA Haber Ajansı dün ANAP kökenli 4 Ak Parti milletvekilinin istifanın eşiğine geldiğini duyurdu. Habere göre Erdoğan’ın “Trenden inen bir daha binemez” sözlerine kızan Ülkü Gökalp Güney, Vahit Erdem, Yaşar Eryılmaz ve Feyzi İşbaşaran, ANAP kökenli eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu’yla yemekte bir araya geldi. Yemekte istifa kararı alan bu dört vekil, yine ANAP kökenli bir vekilin ısrarlarıyla kararlarından vazgeçti.

Haberde ismi geçen Sağlık Eski Bakanı ve Ağrı Milletvekili Yaşar Eryılmaz şöyle konuştu:

"Yok öyle bir şey tamamen spekülasyon... Haberi yazan ajans mühtemelen temennisini dile getirmiştir. Tespit yapıp yazmamıştır. Böyle bir durum söz konusu değil. Ben trene ara istayonda bindim ama siyasi konjektürün böyle dalgalı olduğu bir dönemde, partinin içinden geçtiği bu dönemeçte istifa etmek bana yakışmaz."



http://img80.imageshack.us/img80/424...iistifasv2.jpg


TRENDEN İNMEYECEĞİM

"Ben trenden inmeyeceğim. İnmeyi de düşünmüyormu. Evet ismi geçen kişiler ANAP kökenli. Zaten Ak Parti de ANAP'ın içinde barındırdığı felsefelerden birinden doğmuştur. Şu anda böyle bir istifa sözkonusu değil. Tümüyle yalan. Diğer arkadaşlarımda da konuştum. Hiçbirinde böyle bir düşünce yok"


GİZLİ TOPLANTIYA KATILMADIM

Vahit Erdem de, "Doğru değil, yanlış bu. Ben de gazetelerde okudum. Kimseyle yemek yemedim. Hiçbir siyasi toplantım olmadı. Benim ismimin yer aldığı haberler tamamen yanlış" dedi.

"Bir istifa düşünceniz var mı?" şeklindeki soruya karşılık Vahit Erdem, "Yok... Bir istifa düşüncem yok. Şu an bir iktidar var, siyasi yelpaze var. İçinde bulduğum partide devam ediyorum. İstifa düşüncem de yok" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan'ın 'trenden inen bir daha binemez' sözünün hatırlatılması üzerine Erdem, "Trenden inmek derken partiyi kastediyor. 'Partiden ayrılan bir daha giremez' diyor. Zaten ayrılan niye gelsin, ayrılmak üzere istifa ediyor. Buna bişey demiyorum. Doğru bu. İstifa eden niye geri dönsün. Ama benim böyle bir niyetim yok" diye konuştu.

Vahit Erdem "istifanız cebinizde deniliyor" sorusuna ise cebinin içini göstererek "bakın yok öyle bir şey" diye esprili yanıt verdi.



http://www.samanyoluhaber.com/haber-105573.html

hipermuhafazakar 06-20-2008 20:42

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Yahu şunu okumayın sakın..Okursanız çok sinirlenebilirsiniz.. Hürriyet, milletimizi içerden yıkma konusunda şeytanıda CİA'yıda hayrette bıracak yayınlara devam ediyor. Haber ZAMAN'dan ;

http://img379.imageshack.us/img379/9...anetleror9.jpg

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=701919

Hüdaverdi 06-21-2008 07:56

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[B] Başsavcı’nın öğretmen yalanı

http://img48.imageshack.us/img48/610...m232572dd1.jpg

Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, Talim Terbiye Kurulu’nda görevlendirilen öğretmenlerin Eğitim Bir-Sen’e üye olanlar arasından seçildiğini iddia etti. Bu bilgi gerçek dışı…



Talim Terbiye Kurulu’nda görevlendirilen öğretmenlerin 9’u Türk Eğitim-Sen, 4’ü Eğitim Bir-Sen, 2’si de Eğitim-Sen üyesi… Başsavcının, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin yalanlanmış soru önergesini iddianameye almış…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, AK Parti iddianamesinde gerçek dışı bilgilere yer verdiği ortaya çıktı.

Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, hazırladığı iddianamede, “Talim Terbiye Kurulu’nda görevlendirilen 33 kişinin Cumhuriyet devrimlerine aykırı faaliyetleriyle bilinen Eğitim Bir-Sen’e üye olanlar arasından seçildiğini” ileri sürdü. Ancak; Talim Terbiye Kurulu’nda görevlendirilen öğretmenlerin 9’unun Türk Eğitim-Sen, 4’ünün Eğitim Bir-Sen, 2’sinin de Eğitim-Sen üyesi olduğu bildirildi.

AK Parti, Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, yasal bir kuruluş olarak faaliyet gösteren Eğitim Bir-Sen’i, “Cumhuriyet devrimlerine aykırı faaliyetleriyle bilinen” bir kuruluş olarak nitelemesi ve bu sendikaya üye devlet memurlarını da zan altında bırakmasını, masumiyet karinesinin ihlali olarak değerlendirdi.



CHP’NİN YALANLANMIŞ İDDİASINI İDDİANAMEYE ALDI

CHP Yalova Milletvekili ve Meclis Eğitim Komisyonu Üyesi Muharrem İnce, 24 Ocak 2008 tarihinde, Talim Terbiye Kurulu’na öğretmen atanmasına ilişkin soru önergesi vermişti.
İnce, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Personel Genel Müdürlüğü, kendi hazırladığı 33 kişilik listedeki isimleri hangi kriterlere göre belirlemiştir? Eğitim Bir-Sen sendikasına üye olmak bu kriterlerden biri midir?” diye sormuştu.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de 27 Şubat 2008 tarihinde söz konusu iddiayı yalanlamıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın gerçek dışı bilgiyi AK Parti iddianamesine alması, “Başsavcı, CHP’nin sözcüsü mü?” şeklinde yorumlandı.


Kenan Kıran-Vakit

Hüdaverdi 06-23-2008 20:08

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img103.imageshack.us/img103/4364/adszij3.png

http://img58.imageshack.us/img58/7834/106244qk2.jpg

[B]Akşam yazarı fena çuvalladı

Akşam Gazetesi yazarı Serdar Akinan son dönemde yazdığı birçok yazıda olduğu gibi yine fena çuvalladı.İşte Akinan'ı çuvallatan son olay...

23 Haziran 2008 tarihli Akşam Gazetesi'nde Serdar AKİNAN'ın "Taraf neden tarafsız olamaz?" başlıklı yazısında, "Taraf gazetesinin finansörü" konusu ele alınmış ve bu gazetenin Zaman'ın Baskı Tesislerinde basıldığı iddia edilmiştir.

Bu bilgi doğru değildir. Kaldı ki Taraf gazetesinin künyesinde gazetenin basıldığı adres belirtilmektedir.

Sayın AKİNAN, küçük bir araştırma yapmış olsa veya en azından Taraf Gazetesi'ni açıp okusaydı, kamuoyuna yanlış bilgi vermemiş, dolayısıyla kendisi de zor duruma düşmemiş olacaktı.


23.Haziran.2008
Samanyoluhaber


ümitli_bekleyis 06-23-2008 20:18

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
Çok zor bir işe girişmişsin.Bunların Yalan haberleri ekle ekle bitmez.Allah kolaylık versin :D

Hüdaverdi 06-23-2008 21:20

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img45.imageshack.us/img45/5463/adszio7.png

http://img45.imageshack.us/img45/1123/38293932bm3.jpg

[B]Vatan'a tokat gibi yalanlama


Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Vatan gazetesinde ''örtülü ödenek'' konusundaki haberde yer alan iddiaların ''asılsız'' olduğu belirtildi.


Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü 2007 yılı bütçesinin 290 milyon 785 bin 381 YTL, bunun 262 milyon 286 bin 521 YTL'sinin de örtülü ödenek olduğunu belirtilerek, ''Örtülü ödenek ile ilgili sorular ve cevaplar, kanun hükmüyle mütenasip ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Hiçbir gerekçe ile bu ilkelerden ödün verilemez'' denildi.

Başbakanlık Basın Merkezinin açıklamasında, 21 Haziran 2008 tarihli Vatan gazetesinde ''örtülü ödenek'' konusundaki haberde yer alan iddiaların ''asılsız'' olduğu belirtildi.

Açıklamada, ''Her yıl TBMM'de, naklen yayımlanan müzakereler sonucunda ayrı ayrı görüşülerek kabul edilen ve bütün rakamları ve kodlarıyla birlikte ayrıntılı olarak yayımlanan Bütçe ve Kesin Hesap Kanunu'ndan haberdar olunmaması bir yana, basın meslek ahlak ilkeleri gereği doğruluğunun soruşturulması imkan dahilinde olan bir iddianın muhatap nezdinde soruşturulmadan gazete manşetine taşınması, ilkeli ve sorumlu yayıncılıkla hiçbir surette bağdaşmamaktadır'' denildi.

Bu yayıncılık anlayışının, gazetecilik görev ve sorumluluğuyla, doğru ve dürüst habercilikle bağdaşmayacağı ifade edilen açıklamada, ''gerekli bilgiler açık kaynaklarda yer alıyor olmasına rağmen, yine de kamuoyunun yalan ve yanlış iddialarla meşgul edilmemesi bakımından, söz konusu habere konu edilen daha önceki yıllara ait verileri tekrarlamayarak, en son 2007 yılı ile ilgili konuların paylaşılmasında yarar görüldüğü'' kaydedildi.

Açıklamada, ''Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü 2007 yılı bütçesi 290 milyon 785 bin 381 YTL olup, bunun yüzde 90'ı olan 262 milyon 286 bin 521 YTL'si örtülü ödenektir. Örtülü ödenek, bütçe tekniği gereğince 'görev gideri' olarak Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinde gösterilmektedir'' denildi.

Örtülü ödeneğin, 5018 sayılı Kanun'un 24. maddesinde, ''Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir'' şeklinde tanımlandığı belirtilen açıklamada, ''Bu maddeden de anlaşılacağı üzere örtülü ödenek ile ilgili sorular ve cevaplar, kanun hükmüyle mütenasip ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Hiçbir gerekçe ile bu ilkelerden ödün verilemez'' denildi.

Görev giderleri haricinde kalan 28.5 milyon YTL'nin 14.5 milyon YTL'sinin valiliklere afet, yangın, sel gibi acil durumlar için aktarıldığı bildirilen açıklamada, şöyle devam edildi:

''Geri kalan 14 milyon YTL'lik harcama ise Başbakanlık personelinin maaş, sosyal güvenlik, yolluk, tedavi ve cenaze giderleri, temsil ve tanıtma giderleri ile kırtasiye ve makine teçhizat alımı için kullanılmıştır.

Sayın Başbakanımızın temel bir hükümet politikası olarak büyük önem verdiği açıklık ve şeffaflık ilkeleri gereğince, bu başlıktaki genel toplamı da içeren 2007 yılı Başbakanlık Faaliyet Raporu, hem resmi internet sitemizde yayımlanmış, hem de TBMM ve ilgili denetim organları ile tek tek milletvekillerine matbu halde sunulmuştur.''



23.Haziran.2008

http://www.samanyoluhaber.com/haber-106294.html

Hüdaverdi 06-23-2008 22:26

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]
[B]Mekke'ye Medine'ye öyle Londra'ya böyle

http://img383.imageshack.us/img383/2...m235131fw7.jpg

Doğan’ın ‘en büyük yalakalarından biri’ olduğu söylenen, NTV’de ’90 Dakika’ programına spordan anlamadığı halde konu mankeni olarak çıkan ve bir futbol takımında kaç kişinin oynayacağını bile bilmeyen Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, geçtiğimiz Cuma 'köşesinden' yine Vakit’e saldırdı.


Vakit gazetesinin 150 okuyucusunu Mekke ve Medine’ye götürme kampanyasına saldıran ‘yalama’ 'yazar', Sanayi Bakanlığı’nın bu çekilişe nasıl izin verdiğini merak ettiğini yazarak, Bakanlığı tehdit ederken, kendi gazetesinin okuyucularını İngiltere’ye gönderme kampanyasını bile göremedi. Kendi gazetesini okumaktan, gazetesinin kampanyasından habersiz olacak kadar aciz olduğu söylenen ve bazı yazarlarca ‘cahil cühela takımınından’ olduğu söylenen Yakup Yılmaz, şimdi Hürriyet’in kampanyası için ne yazacağı merak konusu oldu.

Bugünkü Hürriyet’in manşetinde verilen kampanya ilanında ‘Hürriyet okurlarını İngiltere’ye gönderiyor’ başlığı altında şöyle deniliyordu: 60 okurumuz, Londra, Cambridge, Oxford, Manchester, Brighton, Bournemouth’taki özel okullarda uzman öğretmenlerden İngilizce öğrenecek. Kampanyaya katılan herkese piyasa değeri 350 YTL olan ‘EF İngilizce Eğitim Paketi’de hediye”

Hürriyet'teki 'kompozisyoncu' Yılmaz'ın, Vakit gazetesiyle ilgili yazdığı yazıda aynı zamanda Sanayi Bakanlığı'nı da hedef göstermiş oldu.



http://www.habervaktim.com/haberoku.php?id=23513

LoNeLiNeSS 06-25-2008 02:10

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Helal olsun hocam böyle bir yalan arşivine sahip olmak isterdim ama dikkat et başın Doğan la belaya girmesin :D :D :D :D

Onlybullet34 06-25-2008 02:11

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Emeğe Saygı Hüdaverdi +1.

Hüdaverdi 06-25-2008 02:14

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
o doğansa bizde aslanız 8)

Elhamdülillah Allah'tan başka korkumuz yok :-*
doğandan korkan bu haberleri yazmazdı zaten ;D
samanyolu,habervaktim sağolsun.

EyvAllah Onlybullet34 :-*

Onlybullet34 06-25-2008 02:16

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Alıntı:

Hüdaverdi Nickli Üyeden Alıntı
o doğansa bizde aslanız 8)

Elhamdülillah Allah'tan başka korkumuz yok :-*
doğandan korkan bu haberleri yazmazdı zaten ;D
samanyolu,habervaktim sağolsun.

EyvAllah Onlybullet34 :-*


EyvAllah Arkadaşım.

hipermuhafazakar 06-25-2008 17:06

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Hüdaverdi, seni veren iyiki vermiş kardeş :)

Kırık_Çocuk 06-25-2008 17:30

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Tebrikler bu dökümanların bir arada toplanması iyi bi çalışma olmuş..+1

Hüdaverdi 06-27-2008 01:31

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img74.imageshack.us/img74/4923/adszwq9.png

http://img74.imageshack.us/img74/8767/106724mf0.jpg

[B]İpekçi'den Oray Eğin'e yalanlama


Taraf Gazetesi Köşe yazarı Leyla İpekçi'den Oray Eğin'in çirkin iftirasına tekzip gibi açıklama; Hayatımda Amerika'ya hiç gitmedim

Gazeteci-yazar Leyla İpekçi bugün Akşam gazetesinde köşe yazarı Oray Eğin'in ortaya attığı iddialar ile ilgili bir açıklama yaptı.

"Bir cemaat bursuyla ABD'de eğitim gördüğü iddiasını" çirkin bir iftira olarak niteleyen İpekçi "Hayatımda Amerika'ya ayak basmış değilim. Bu tür haberleri oldukça yakışıksız ve çirkin buluyorum. Daha önce bir çok gazete ve basın kuruluşunda çalışmış ve en son 2,5 yıl Zaman'da yazı yazmış bir yazar olarak Taraf Gazetesi'ne geçtikten sonra hakkımda bu tür haberler çıkması manidardır. Ben bu tür haberleri 'Taraf ile Zaman arasında organik bağ var' şeklinde kamuoyunu yanıltmaya çalışan kirli bir propagandanın ürünü olarak görüyorum. Her iki gazeteyi de yıpratmaya çalışan bu tür tezviratların niçin ortaya atıldığını aslında kamuoyu çok iyi bilmektedir. Avukatımla görüştüm. Yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım."

26.Haziran.2008
http://www.samanyoluhaber.com/haber-106724.html

Hüdaverdi 06-28-2008 07:00

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img168.imageshack.us/img168/5925/adszrl2.png

http://img57.imageshack.us/img57/8416/106872bx0.jpg

[B]KART HABERİ BAŞTAN SONA YALAN


Fethullah Gülen'in avukatı Erdemli, bazı çevrelerin beraat kararını hazmedemediğini ve onur kırıcı iddialarla yeni bir karalama kampanyası yaptığını açıkladı.


Fethullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli, bazı çevrelerin beraat kararını hazmedemediğini ve onur kırıcı iddialarla yeni bir karalama kampanyası yaptığını açıkladı. Orhan Erdemli "Hukuka, adaletin tecellisine, insan haklarına saygı duymadıkları anlaşılan bazı çevreler beraat kararını hazmedememiş ve insan haklarına aykırı bu onur kırıcı iddialarla yeni bir karalama kampanyası başlatmışlardır." dedi. Erdemli, çıkan haberlerin aksine Fethullah Gülen'in ABD'deki oturumu ile ilgili ortada ne bir iddianamenin ne de bunu hazırlayan savcıların bulunduğunu kaydetti. Erdemli, "Oturum başvurusunun süreci devam etmekte olup, ortada sonuçlanmış herhangi bir dava bulunmamaktadır. Sayın Gülen'in ikametle ilgili kanunsuz bir duruma düşmesi sözkonusu olmadığı gibi, ülkeyi terk etme mecburiyeti de bulunmamaktadır." açıklamasında bulundu.

Haberlerde ileri sürülen iddiaların yargılama sürecinde de yayınlandığını ve bu yayınların dava dosyasına aleyhte delil olmak üzere dahil edildiğini hatırlatan Erdemli, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Erdemli, açıklamada "Sekiz yıllık dava sürecinde Mahkeme birçok kurum ve kuruluşla yazışma yaparak bütün iddiaları detaylı bir şekilde araştırmıştır. Sonuç olarak hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan bütün bu iddiaların hiçbir mesnedi bulunmadığı ortaya çıkmış, Türk yargısı bu iddialara itibar etmemiş ve Muhterem Fethullah Gülen kesinleşmiş yargı kararı ile aklanmıştır." ifadelerine yer verdi. Bazı medya kuruluşlarının 'sorumlu ve objektif gazetecilik ilkelerine, basın ahlakına, yargı kararlarına, yasalara aykırı şekilde kişilerin şeref ve haysiyetine saldırı teşkil eden iddiaları hiçbir süzgeçten geçirmeden yayınlamalarının' vahim ve üzüntü verici olduğuna dikkat çeken Erdemli, kamuoyunun Fethullah Gülen'i de iddia sahiplerini ve amaçlarını da çok iyi bildiğini vurguladı.



Gülen'le ilgili haberler hayal mahsulü

Fethullah Gülen'in ABD'de ikameti ile ilgili yapılan haberlerin hayal mahsulü olduğunu anlatan Orhan Erdemli açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kamuoyuna duyurmak isteriz ki; bütün bu iddialar baştan aşağıya gerçeklere aykırı bulunmaktadır. Ortada, iddia edildiği gibi bir Eyalet Savcısı iddianamesi veya mahkeme kararı da bulunmamaktadır. İddianame de, mahkeme kararı da tamamen hayal mahsulüdür. Dolayısıyla, olmayan bir iddianameye dayalı bulunan haberlerin bir kurgudan ibaret olduğu açıktır. İddia olunan olayın doğrusu şöyledir : Muhterem Fethullah Gülen ABD'de ikametini sağlayabilecek statülere göre oturum ve vize müracaatlarını bir avukat vasıtasıyla yapmıştır. Bu müracaatlardan birinin reddi nedeniyle müvekkilim Göçmenlik Bürosunu dava etmiştir. Mahkeme her iki tarafı da davet ederek argümanlarını dinlemiştir. Haberlerde ismi geçen Patrick L. Meehan ve Mary Catherine Fry'ın Eyalet Savcısı değildir. Bu kişiler ABD Göçmenlik Bürosunun avukatlarıdır. Göçmenlik Bürosu avukatları, Mahkemedeki konuşmalarında Londra'da yapılan bir konferansta sunulan akademik tebliğden alıntılar yapmışlardır. Ancak bu alıntılar da yanlış tercüme ve maksatlı çarpıtmalarla kamuoyuna iddianame ve mahkeme gerekçesi gibi sunulmuştur. "


Medya kesinleşmiş beraat kararını gölgelemeye çalışıyor

Orhan Erdemli açıklamasında bazı yayın organlarının Fethullah Gülen ile ilgili kesinleşmiş beraat kararını gölgelemeye çalışan yanıltıcı haberler yaptığına değinerek sözkonusu yayınlardan sonra kamuoyunun "Bütün bu ve benzeri iddialar yargılama konusu yapılmamış mıdır ? Fethullah Gülen sözkonusu davada beraat etmemiş midir? Bu iddiaları ileri sürenler o zaman neden mahkemeye çıkıp belgelerini sunmamış, neden iddialarını mahkeme huzurunda ispat etmemişlerdir ? Ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğunu göre, bu iddiaları ortaya atanlar müfteri durumuna düşmüş değiller midir ? Birileri yargı kararlarına aykırı iddialarla kamuoyunun yanıltmaya çalışıyorsa, sözkonusu medya kuruluşlarının editörleri, müdürleri, yayın yönetmenleri, sahipleri bunu görmemekte midirler? Niçin, kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen iftira düzeyindeki yayınlara dur denilmemektedir ? Bu iddialarını ispat edemedikleri takdirde, dünya kamuoyu nezdinde müfteri durumuna düşmeyecekler mi?" şekilde sorular yönelttiğini ifade etti.

Yapılan açıklamaya göre bazı yayın organlarındaki yanıltıcı ve karalayıcı haberler şöyle: "ABD Fethullah Gülen'e oturma izni sağlayan yeşil kart vermemiştir; Gülen'in avukatı kararın düzeltilmesi için açtığı davayı kaybetmiştir; zira Mahkeme öne sürülen argümanları yetersiz bulmuştur; red kararının gerekçesi 'Eyalet Savcısı Patrick L. Meehan ve yardımcısı Mary Catherine Fry'ın iddianamesine dayandırılmıştır; iddianamede Gülen'in projelerinin arkasında Suudi Arabistan, İran, Türk Hükümeti ve hatta CIA'nın da bulunduğu, Gülen'in CIA ile finansal işbirliği içinde olduğu, işadamlarının gelirlerinin %10 ila 70'ini Gülen'e verdiği...' şeklinde tespitler yer almıştır; Gülen'in Türkiye'ye mağdur ve mecbur olarak dönmesi gerekmektedir, bunun için tezgah kurulmuş ve Gülen'in başvurusu beraatin kesinleştiği aynı gün reddedilmiştir; böylece Gülen'in Türkiye'ye dönmesi için mazeret yaratılmıştır".



http://www.samanyoluhaber.com/haber-106872.html

Hüdaverdi 06-29-2008 13:41

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img124.imageshack.us/img124/6849/adszjz3.png

http://img124.imageshack.us/img124/6146/106991oj9.jpg

[B]Köşk, Hürriyet'i kendi haberiyle vurdu


Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Başkent Protokol listesindeki değişikliğin, yargı mensuplarına karşı ve onları alt sıralara kaydırma işlemi gibi gösteren söz konusu haberlerin iyi niyetle bağdaşmadığı bildirildi.

Açıklamada, bugün bazı gazetelerde yer alan protokol değişikliği ile ilgili gerçek dışı haberlere yönelik açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü kaydedildi.

Başkent Protokol listesinde Dışişleri Bakanlığının önerisi üzerine Cumhurbaşkanlığının onayı ile 6 Mayıs 2008 tarihinde değişiklik yapıldığı belirtilen açıklamada, ''Bu değişiklik ile daha önce 50. sırada yer alan TBMM Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinden sonra ve Başbakanlık Müsteşarından önce gelmek üzere 34. sıraya alınmış ve daha önce listede bulunmayan TBMM Genel Sekreter Yardımcıları Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılarından sonra gelmek üzere 53. sıraya ilave edilmiştir. Ayrıca, Emniyet Genel Müdürü (Vali) unvanı 43. sırada bulunan unvanlar arasına eklenmiştir'' denildi.

Bu değişikliği yargı mensuplarına karşı ve onları alt sıralara kaydırma işlemi gibi gösteren söz konusu haberlerin iyi niyetle bağdaşmadığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

''Yapılan değişiklikle, sadece yüksek yargı organlarının üyeleri değil, Başbakanlık Müsteşarı, Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, Ankara Valisi gibi 50. sıraya kadar olan unvanlarla 53. sıradan sonra gelen Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı, Tümgeneral/Tümamiral, Başbakanlık ve Bakanlık Müsteşar Yardımcısı, Devlet Personel Başkanı ve izleyen unvanlar da birer sıra aşağıya kaymıştır.


Haberin içinde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılarının 2005 yılında belirlenen protokol listesinin 52. sırasındaki yerlerini koruduklarının ve yüksek yargı organlarının Daire başkan ve üyelerinin o tarihte 56, 57 ve 58 olan sıralarının bir sıra aşağıya indirildiğinin belirtilmesine karşılık, haberin alt başlığında Yargıtay ve Danıştay Daire Başkan ve üyelerinin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Genel Sekreter Yardımcılarının gerisine alındıklarının ileri sürülmesi de haberin kendi içindeki çelişkiyi ortaya koymaktadır. Aynı şekilde, yeri değiştirilmeyen Diyanet İşleri Başkanı ile yüksek yargı üyelerinin yerlerinin özel olarak kıyaslanması da haberin maksatlı olduğunun açık göstergesidir.

Esasen anılan haberlerde de yüksek yargı üyelerinin 1998'den önce 53 olan sıralarının 2005 yılında 3 sıra aşağıya kaydırılarak 56'ya indirildiği belirtilmek suretiyle şikayet konusu olan durumun yeni düzenlemeden önce de var olduğu ortaya konmaktadır.

Bu itibarla, anılan düzeltmenin yargı mensuplarını rencide edecek şekilde kamuoyuna duyurulmasının iyi niyetle ve basın etik ilkeleri ile bağdaşmadığı açıktır.''

Hüdaverdi 06-29-2008 14:19

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img47.imageshack.us/img47/9577/adszvk0.png

http://img47.imageshack.us/img47/3081/106991ru0.jpg

[B]Bir haber daha yalan çıktı !

Dün bir haber ajansında yer alan “Türbanlı stajyer RTÜK'ü karıştırdı” başlıklı haberle ilgili yapılan açıklamada, Üst Kurulda çalışan tüm personel ve stajyerlerin kanun, tüzük ve yönetmeliklerde öngörülen kılık ve kıyafet kurallarına uyduğu belirtildi.

Açıklamada, “Gerek personel, gerekse stajyerler arasında türbanlı bulunmamaktadır” denildi.

AA



ENGİNEER 06-29-2008 14:40

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Bu kadar yalanı uydurmakta profesyonellik ister aslında varya...

Hüdaverdi 06-29-2008 15:12

Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
 
[center]http://img178.imageshack.us/img178/930/adszjp8.png

http://img178.imageshack.us/img178/2791/107049lw7.jpg

[B]HÜRRİYET'TEN ÇİRKİN MANŞET

ABD, güvenlik nedeniyle Bush'un idrarını bile saklarken Hürriyet, Erdoğan'ın kan tahlil sonuçlarını tüm dünyaya ifşa etti.


İnternethaber'in haberine göre dün Medical Park'ın açılışını yapan Başbakan Erdoğan, gazetecilere göstereceği kartla kendi kartını karıştırınca Hürriyet'ten kurtulamadı. Gazete, tele-objektifle Erdoğan'ın gazetecilere gösterdiği "sağlık kartının" üzerindeki sağlık numarasını okuyarak, internetten Erdoğan'ın tüm sağlık bilgilerine ulaştı. Hürriyet'in bu büyük ayıbı, bugünkü gazete manşetine, "10 yıldır şeker hastasıymış" başlığıyla yansıdı ve tüm dünyaya Erdoğan'ın üreden kolestrol oranına kadar tüm biyokimya ve hemotoloji tahlil sonuçlarını yayınladı.


Hürriyet kendini yalanladı!

Hürriyet'in haberindeki çelişkiler bunlarla da sınırlı değil. Hürriyet, başlığın hemen sağ tarafına yerleştirdiği notla; Erdoğan'ın, sağlık numarasını gazetecilere kendisinin verdiği iddia ediyor. Gerçek ise tam tersi. Hastane yönetimi aslında Erdoğan'ın sağlık bilgilerinin medyaya yansımaması için sembolik bir kart hazırlıyor. Törende Erdoğan'ın gazetecilere göstermesi gereken kart ise işte bu sembolik kart. Ancak Erdoğan, sembolik kart yerine kendi kartını gösterince olanlar oluyor. Erdoğan'ın sağlık bilgilerinin tamamı bir anda kamuoyuna yansıyor. Erdoğan'ın bu hatasının farkına varan Hürriyet, çekilen fotoğrafı yüksek çözünürlükte büyütüyor ve Erdoğan'ın sağlık numarasına ulaşıyor.

Erdoğan'ın kişisel bilgileri internette

Başbakan Erdoğan'ın sağlık numarasına ulaşan Hürriyet, bununla da yetinmeyip; hastanenin bilgi işlem merkezine girerek, internetten Erdoğan'ın tüm sağlık bilgilerinin sorgusunu yapıyor. Böylelikle Erdoğan'ın, şeker hastalığından, kanındaki kolestrol miktarına kadar tüm sağlık bilgileri dünyaya afişe edilmiş oluyor. Hem de tüm güvenlik gerekçeleri gözardı edilerek...


http://img362.imageshack.us/img362/3...tmansettk7.jpg



Hıfz-ı lisan 06-30-2008 01:51

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
bunlara özel olarak ödül vermek gerek,rekor kırdılar..

hipermuhafazakar 06-30-2008 19:36

Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
 
Üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasının oylanacağı gün üç gazete 8 ay önceki yalan haberi tekrar yayınlamışlardı. Samanyoluhaber.com'a toslamışlardı ;

http://img238.imageshack.us/img238/4...kiyalanoc0.jpg


All times are GMT +3. The time now is 11:52.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025