![]() |
Sanal alemde aşk olur mu ?
Ask Yalan sanal yalan yani aynı kaPı olurmu olUr=D
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
İnternetten kız ya da erkek arkadaş bulan kişiler kesinlikle gönül eğlendirmek (yalan aşk) için giriyordur....Ama görmeden de aşık olunabilir, ama bilgisayar ve internet olmadan, önemli olan duygulardır....
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
bilmem varsada henuz ben tanışmadım
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
sanal alemin aşklarıda sanal olur...
ben daima gerçekçi olmaktan yanayım.. ama arkadaşlık başka ; sanal alemde tanışıp arkadaş olan çok kişi tanıyorum.. |
Sanal alemde aşk olur mu ?
Aşk duygusunu dar kalıpa sokup kirletenleri kınıyorum !
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
olsa olsa sanal aşk olur.bununlada kendini avutur......... :)
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
aşk dediğimiz şey karşı tarafı ilk gördüğün anda duyduğun his tir aslın da ve bu his bazen çok yanıltıcı olabiliyor....evet aşık olunabilir ama sevgi biraz zor....sevebilene ve mutlu sonlandıranlara helal olsun :)
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
Alıntı:
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
olurr ...........
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
olur 28 (41.8%)
olmaz 39 (58.2%) Başabaş gitmiş anket.. |
Sanal alemde aşk olur mu ?
:)
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
gerçek hayatta tanıdığın insana bile tam anlamıyla güvenemezken ortalık yalancı insanla doluyken nasıl birbirlerine inanıp güvenip sanladan aşık oluyolar ben anlamıyorum
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
başka işiniz yok mu sizin
|
Sanal alemde aşk olur mu ?
Alıntı:
|
Sanal alemde gerçek aşk olur mu?
evet arkadaşlar günümüzde belki çok tartışılan belki bazen insanları bocalama noktasına getiren bu konu hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum...
|
Tebliğ diye başlıyor, sonra “bir yerde buluşmaya” varıyor iş Kesinlikle olmaz. Onlar tebliğ yapıyor gari ondan sonra..Birbirleriyle tebliğ yapıyorlar.(gülüşmeler) Olmaz olmaz..Bunlar gülünç şeyler..
|
Alıntı:
Bu saydıklarımıza sahipseniz merak etmeyin sizi seven bulunur kofradan.. Bedenin ötesindeki ruhu aramak..Ben o aptallığı yaptım ama karşımdaki benim kadar aptal değildi..Nede olsa günümüzde yürekten sevmek aptallık.. ama yinede önemli olan kalpteki duyguysa ve beyindeki uyumsa nerden nasıl gelip konacağı bilinmez benim okuduğum bi hikaye var netten çok güzeldi okunması gereken bi hikaye " nette tanışan iki genç arkadaş olurlar. zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeğe, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler. ısimlerin, şekillerin olmadığı sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları. ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. yazışmadıkları gün hatta saat olmamaya başlamışlar. adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu. aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler. ve ikisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar. hanımın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. erkek ise hiçbir alamet taşımayacakmış. nihayet beklenen gün gelmiş. genç erkek sözleştikleri yere yaklaştıkça kalbi duracak gibi oluyormuş. ışler biraz değişmeye başlamış kalbinde. ya çok çirkin bir kadınsa sevdiceği, ya kör, topal ya da………… ise. biraz hata yaptığını düşünür gibi olmuş ama çabuk savmış bu kendine ve aşkına yakışmayan düşünceleri zihninden. karşıda elinde bir gül tutan ve sağa ,sola bakınan hanımı görmüş. ıçi hop etmiş fakat dudaklarında beliren düş kırıklığını biraz olsun giderebilmek için bir, iki derin nefes almış ve son derece kararlı adımlarla hanımın yanına yaklaşmış. annesi yaşında hatta daha da yaşlı, saçları pamuk gibi bembeyaz, yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş fakat dudaklarında güzel bir o kadar da şaşkın bir tebessümle kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, yorgun gözkapakları arada bir feri kaçmış gözbebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş. zihninde çeşit, çeşit zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla, "merhaba aşkım. nasılsın." dedi. kadere teslim olmuştu. söz vermişti. biliyordu her şey olabilirdi. bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. onca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, parlak gelecekler nasıl olmuştu da bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. bir türlü inanamıyordu fakat gerçek gün gibi ortadaydı. yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı güller aldı ve tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü. sonra elini uzattı ve, "hadi kalkmana yardım edeyim aşkım. buradan uzaklaşalım. " dedi. olanları anlamsız gözlerle seyreden yaşlı kadın dudaklarını araladı ve, "ey oğul, ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş anan belki ninen yaşta bir kadınım. neler oluyor anlayamadım ama o gülleri elimden niye aldın. onları bana şu ilerde oturan genç kız verdi. birini bekliyormuş, burada buluşacaklarmış. gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. ben de o genci bekliyordum. yoksa o sen misin?" genç adam bir an soluksuz kaldı, boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. bir çift sevgi ve minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu. "seni izledim. şayet gülleri almayıp geri dönseydin sessizce buradan uzaklaşacaktım. seni doğru tanımışım aşkım..." |
kardeşim ben bu hikayeyi biliyorum yanlız bunu biraz deiştirmişler gibi hikayenin aslı bu deildr:) o iki insan netten tanısmadılar(benm okudugum kadarıyla)adam bi gun bi kitapcıya gider bi kitap alır evine gider ve kitapda alınmıs kısa kısa notlar görür bu notlar cok hoşuna gitmişdr adamın.. kimin yasdıgını merak eder ve kütübhane görevlisinden bu kitabı ondan önce kimin aldıgını sorar kitabı ondan önce bi bayan almısdr ve kütuühane görevlisinin aracılıgıyla kadına bi mektub gönderir aldıgı notların cok akılcıl oldugundan bahseder ve bunlar birbirlerini hiç görmeden mektublasırlar fln hikayenin devamı yukardaki gibi..aslında mektublasmanın msn de konusmaktan hiç bi farkı yoktur..yanlız net ortamı guvenilir değildr bu herkes tarafından bilinen bi gercek..islamda kadın ve erkeğin lavbali bi şekilde konusması haram kılınmısdr evlenecekleri zmn bile yanlarında birileri olmadan konusmaları uygun deildr islam bu konuda bu kadar titizken msn de konusmak bence uygun deil..cunku msn de herşey acıkca söylenebilir istisnalar olabilir buna bi sözüm yok..ben cevremde netten tanısıpda kacanları gördum başlarına gelmedik olay kalmadı ..hatta o canından cok sevdiği insan onu baskalarına pazarlayacak kadar düştü..:(..neyse islamda bize ne yapmamız gerektiği söyleniyor zaten;;)
|
Alıntı:
|
kader... :karizmatik:
|
Sence doğru mu
|
bence mi? nys üzerime alınıp cevap vereyim:
doğruluğu yanlışlığı tartısılır. devamında hatalar gelirse keşke denir iyilikler gelirse iyi ki.. başına daima ilginç yerlerden ilginç seyler gelen ve en son kaderin kurguladıgı hikayeler karsısında şapka çıkarıp su da olmaz demem artık diyen biri olarak birilerine göre doğruluğu yahut yanlışlığı olan şeyler bana birşey ifade etmez.. en azından bu konuda.. |
İnternet aşklarının doğruluğuna inanmayanlardanım ve konuda ne kadar gerçeklik payı var oda şüpeli ;) paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık seva :)
|
Alıntı:
|
Hiç olmaz dediğimiz şeyler olabiliyor internet yoluyla evlenenlerde var ama bende yanlış bulduğum için böyle bi konu açma gereği buldum ,ama bende çok saçma bişey yaptım internette biriyle tanıştım ve sevdim ama kendimi kandırdım biliyorum bıraz mutlu olmak istedim ne bileyim işte hayal dünyasına daldım taki o gidene kadar :(
çağınzeynebı dediği gibi dini yöndende hata yaptığımı düşünüyorum... yinede Rabbim hayırlısını versin.... |
Alıntı:
|
Alıntı:
yorum için tşkler |
kesinlikle bi kandırmacadan öreye gtmeyecek bir saçmalık...
allah korusun ve şeytana uydurmasın... |
Alıntı:
|
Mehtap Kayaoğlu
Psikolog & Psikoterapist hanım efendinin bir yazısını payllaşmak istedim Teknolojinin gelişmesi ve birçok açıdan hayatımız için bulunmaz bir nimet olduğu bu dönemde, ne kadar acı ki, saçma sapan olaylar da yaşamamıza girmeye başladı…! …”çağın hastalığı” demeyi çok isterdim ama kusura bakmayın söylemeyeceğim. Çünkü bence “çağın sapıklığı”… …evet cidden bir sapık eğilim… …tamamen fantezilerden oluşan… tamamen gerçekle bağlantısı olmayan… tamamen içi boş… tamamen tetikleyici… tamamen kandırıcı… tamamen kendini sıfırlayıcı… tamamen kendini, karşısındaki kişiyi tatmin edecek bir “obje” haline getirici son derece çirkin bir durum. Gerekçeleri herkese göre farklı: … utangaçlıktan… sıkıntıdan… son dönemde yaşanan ruhsal sorunlardan… eşiyle işlerin yolunda gitmemesinden… aradığı gerçek mutluluğu bulamadığı için ne yaptığını bilememekten… başkalarına sorarsa ayıp olur diye düşünüp, merak ettiği soruların cevabını bulmak için yapılmış masum hata olmasından… önce merak edip başlayıp, sonra kendine hakim olamayarak devam ettiklerinden… kendi tipini beğenmeyip aşağılık kompleksi yaşadığı için, sanal ortamda birliktelik yaşarsa, kendisini daha iyi hissedeceğinden…vs…vs…vs… HİÇ KUSURA BAKMAYIN…! RUHUNUZDA GELİŞMİŞ ***** EĞİLİMİ, BU VE BENZERİ BAHANELERLE MASKELEYEMEZSİNİZ…! … Sevgili okurlar… psikolojik süreçler açısından bakıldığında normal sınırlar dışına taşmış cinsel eğilimler, sapıklık olarak adlandırılır. Burada normalin ve normal olmayanın ne olduğu tartışacak değilim. …ama psikoloji açısından kolaylaştırıcı formül şu: Yaptığınız/seçtiğiniz yöntem (konu ne olursa olsun) işinize yarıyorsa ve uzun vadede size ve içinde bulunduğunuz topluma zarar vermiyorsa, sizin için ortalama doğruyu temsil eder. Fakat yaptıklarınız/seçtikleriniz, başta size, sonra çevrenize ve çevrenizle kurduğunuz ilişkiye zarar veriyorsa, iyi seçilmiş bir tavır değildir. Sanal seks, ilk etapta kişiyi (güya)doruklara çıkardığı ve karşılıklı kimseden kimseye zarar vermediği(!) için tercih ediliyor. Kadınlar ve erkekler, birbirlerini hiç tanımadan sanal ortamda rastgele buluyorlar ve bir süre sohbetten sonra başlıyorlar… Eğitimli… eğitimsiz… evli… bekar… yaşlı… genç… fark etmiyor. Bir çoğu farklı bir kimliğe bürünüp kendi gerçek kişiliğini sakladığı için, ekran başında rahat rahat bir şeyler yaşıyorlar. …saçmalık dediğim şey tam da burada başlıyor aslında… çünkü başlangıçta çok fazlasıyla işlerine gelen bu durum, zaman içinde psikolojilerinin bozulmasına neden oluyor. Yapılan davranış, kendi içinde düzenli ve dengeli bir formda olmadığı için, ilerleyen zamanla birlikte en hafifinden “suçluluk psikolojisi”ne neden oluyor. Neden dersiniz…? Neden suçluluk psikolojisi…? Çünkü ne kadar sanal olursa olsun, herkes bal gibi biliyor ki yaptığı şey yasak ilişki, zina veya adına ne derseniz deyin, illegal bir ilişkiden ötesi değil. Günlük yaşamında “namus timsali” edalarıyla dolaşan bu kişiler, kendi sanal alemlerinde ağızlarına bile almak istemedikleri kelimeleri kendilerine yakıştırdıklarının farkında. Bu nedenle bilinçaltı vicdan devreye giriyor ve “Sen ne yaptığının farkında mısın?” diyor. Üstelik muhatabının kim olduğunu bile bilmeden… Belki farkında olmadan en yakın arkadaşınızın eşiyle yapıyorsunuz bunu… belki kendi kızkardeşinizle… Baba-kız sanal alemde seks yapıp, bir otelde buluşmak için randevulaştıklarında, birbirlerini görünce ne yapacaklarını şaşırıp depresyona girenlerin sayısında artışlar var sevgili okurlar…! … Oysa sağlıklı cinsel yaşamda, kişilerin muhataplarını görmesi ve onunla karşılıklı olması gerekir. Sanal ilişkiler, adı üzerine sanal olduğu için, doyum noktalarını da abartı yaşamanızı sağlıyor. Ve gerçek ilişkide, sanal alemde yaşanan tatmin yaşanmıyor. Böylece kişi, kendi elleriyle, kendi cinsel yaşamını tehlikeye atıyor. Uzun vadede kadında ve erkekte bir çok cinsel içerikli fonksiyonel sorunların yaşanmasına vesile oluyor. Günlük yaşamı tehdit ediyor. Sanal alemde sanal ilişki yaşayan bekar gençler, evliliklerinde aradıkları potansiyeli yakalayamıyor. Evli olanlar, kendi eşlerini aldatmış olmanın verdiği huzursuzluğu, evlilik süreçlerine yansıtmaya başlıyorlar. Veya ekran karşısında tatmin olduktan sonra, eşiyle birlikte olmak istemiyor veya eşinin kendisi için yeterince çekici olmadığını düşünmeye başlıyor. Böylece evlilik yıkılma yönünde ilerliyor. … Tüm bunları atalım bir kenara… yukarıda anlattım… sanal ilişkinin ilerdeki cinsel yaşamınız için olumsuz etkileri var… Diyelim ki YOK… diyelim ki sanal ilişkilerin hiçbir olumsuz etkisi yok…! …yapalım mı…? Kavram kargaşası yaşanan ülkemizde, tüm kavramların içi boşaltıldı maalesef sevgili okurlar… Edep… haya… ar… namus… gibi kavramlar sadece bacak arasına hapsedildiği için böyle sapık eğilimli durumlar yaşıyoruz bence. Diyelim ki kızımız birebir bir erkekle cinsel içerikli şeyler yapmıyor… ama sanal alemde yapmadığı şey kalmıyor… biz şimdi içi boşalmış bir namus duygusuyla hareket edersek “Amannn… olsun… hiç olmazsa bekareti zarar görmüyor… ne varmış bunda… genç yapıversin…” diyerek yerimizde oturmaya devam etmeliyiz. …ama namus denilen şeyin aslında insanın beyninde ve prensiplerinde olduğunu düşünürsek, kızımızın yaptığı işlerin son derece olumsuz olduğunu biliriz… ve yine biliriz ki ruhu bozulmuş… prensipleri oluşmamış… ar duygusu gelişmemiş… evet bekaret zarı yırtılmamış ama ar damarı kopmuş…! … Şimdi…!... son günlerde bol bol mail gönderen ve bu işi yaptığı için pişman olduğunu söyleyen; ama bir türlü de vazgeçemediğini hatırlatan genç arkadaşlar…! Psikolojik bir bilgi olması açısından söylemeliyim ki; yaptığınız davranış cidden bir ruhsal bozukluk. En kısa zamanda tedavi olmalısınız. Gerçeğinden kaçarken ve gerçeğini bastırırken, içerde oluşmuş bir virüsle baş etmeyi öğrenmeniz gerekli. Kendi başınıza yapamıyorsanız bunu bir uzman aracılığıyla yapın. “-mış gibi” yaşamak, gerçekten koparak, sanalda varolmaya gayret etmek, psikolojik bir sorunun varlığına işaret eder. Ve yitirilen değerlerin… İnsani bir bilgi olması açısından da söylemeliyim ki: Allah (cc) yarattığı insanı gerçekten çok iyi tanıyor… bu ve benzeri durumlar için “haram” kavramını bizimle tanıştırıyor. Ve diyor ki: “Haram çukurunun etrafında dolaşmayın…” …dikkat edin… “Haram işlemeyin” DEMİYOR…! …harama yaklaşmayın…! DİYOR… Nasıl başlamıştı…! Meraktan değil mi…? O zaman meraklarınızı bile doğru düzgün meselelerden seçin…! “Sanal alemde seks nasıl oluyormuş?” diye bir merak aklınıza nerden geliyor, bir düşünün…! kendinizi bu gibi duygularınıza karşı koruyun… kendinizi kendinizden bile koruyun… kendinizi nefsinizin sizi harama götürecek meraklarından koruyun… kendi nefsine zulmeden zalimlerden olmamaya özen gösterin… kendi sınırlarınızı belirlemeye çalışın… sınırlarınızı zorlayacak veya sizi yanlışlık yaptığınız duygusuna götürecek faaliyetlerden uzak durmaya çalışın… Çünkü insan bir kez bulaşınca, kendisini oradan kurtarması zorlaşıyor. En baştan sapmamaya gayret edin. Oturup kendinizi suçlamak yerine, dürtülerinizin aksine kürek çevirin yeter… …dürtü bu… doyurulmak ister… ama siz onu neyle doyurursanız onunla doyar… cinsel dürtüleriniz geldiğinde, çalışarak, bilimle, sanatla, edebiyatla uğraşarak da onu doyurabilirsiniz. Oturup vücudunuzun sadece alt kısımlarına kafanızı takarsanız kurtulmanız elbette mümkün olmaz. Üstelik yaptığınızın sizi huzursuz ettiğini, sizi kendinizden nefret eder bir hale getirdiğini biliyorsunuz… tam da bu zor duygunun içinde yaşıyorsunuz… yapmanız gereken tek şey kendinize güvenmek… ve karar vermek… yapmayacağım diye kendinize söz vermek… Belki kısa bir süre, birkaç gün, birkaç hafta zorlanabilirsiniz… dürtüleriniz sizinle savaşabilir… ama prensip sahibi ve iç denetim mekanizması güçlü kişiler olmak için biraz da uğraşmanız gerekiyor… …lütfen unutmayın… o alemlere dalarken de uğraşmıştınız… o zaman da yüzünüz kızarıyordu… hık mık yapıyordunuz ama vazgeçmediniz… devam ettiniz… …neden düzeltmek ve kendinize kendinizi yeniden hediye etmek için de aynı şekilde uğraşmayasınız…?? |
Genel olarak düşündüğünüz zaman yanlış olabilir.Çünkü genelimizin yanlış yaptığı-düşündüğü bir toplumun mensupllarıyız.İnternet doğru-dürüst güvenilir kulanıldığı zaman çağımızın en güçlü ve etkili silahıdır,teredütsüz.Artık günümüzde kanunlaştırılan,soyyutluktan somutluğa dönüştürülen internneti kulanan kulanıcılara göre değişir.Art niyetli şahsiyetler zaman,mekan,ve tarih ayırt etmeden negatif hareketlerini yaparlar,fakat vakkur ve kettum şahsiyetleri değiştiremez,yıkmaz,yolundan ayıramaz bence.Kısacası kişsine göre değişen bir toplumsal vaakka.
|
olmaz galibaa yok yok olmaz olmaz :)
|
Alıntı:
:) |
Bence aşk sanal alemde olur çünkü aşkın nerde ve ne zaman karşımıza çıkacağını bilemeyiz bana göre aşk her yerdedir .....:saygılar: |
yaa bu kadar basit mi bu işler... :şaşkın::şaşkın: |
Alıntı:
|
İstisna ya da değil onun sayısını biz bilemeyiz sonuçta oluyor işte :karizmatik::karizmatik::karizmatik::karizmatik: |
aşk bu kadar sanal yüzeysel olmasa gerek
|
aşk heryerde olur....sevda heryerde olmaz
|
Alıntı:
Aşkı basitleştiren zihniyet sevgiye ve sevdaya dokunmasın lütfen. Onlar bana yakında lazım olucak... |
All times are GMT +3. The time now is 23:37. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025