Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Tasavvuf (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=329)
-   -   Tasavvuf nedir? (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=93159)

HaArP 07-19-2013 03:25

Alıntı:

Tasavvufsuz din yaşanmaz.
Ne Münasebet ! Tasavvuf bir edep ilmidir... Çok önemlidir... Lakin haddinde fazla Hak vermekde ifrattır !

Peygamberimiz Döneminde Tasavvuf söz konusu değildir...!

Zamanımıza binaen Tasavvuf Ahlak ve Nefsi konuda cehd adına önemli olsada Dinin bileziği saymak Ahir zaman olgularındandır !

Ayrıca Kıyamet Alametlerin küçük ve büyüklerini inceleyip tekrardan tefekkür adına koydum naçizane...!!!

zülcenaheyn 07-20-2013 08:32

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038196)
Ne Münasebet ! Tasavvuf bir edep ilmidir... Çok önemlidir... Lakin haddinde fazla Hak vermekde ifrattır !

Peygamberimiz Döneminde Tasavvuf söz konusu değildir...!

Zamanımıza binaen Tasavvuf Ahlak ve Nefsi konuda cehd adına önemli olsada Dinin bileziği saymak Ahir zaman olgularındandır !

Ayrıca Kıyamet Alametlerin küçük ve büyüklerini inceleyip tekrardan tefekkür adına koydum naçizane...!!!

Hz. Peygamber efendimiz s.a.v. zamanında tasavvufun belki ismi değil fakat işlevi vardı...

Ashab içinde ashab-ı suffe isminde bir zümre vardı peygamberimize her şeyini feda ederek hizmet eden.. onlar ilk sofilerdendir...

Peygamber efendimiz bu kimselere zikir olarak çekmeleri için esmalar verirdi..

Ayrıca biliyoruz ki ashab'dan peygamberimize aşık olan, onu görmeden edemeyen, yerinde duramayan çok kişi vardı ki bu da aşktır... bu aşk da onların imanını kuvvetlendirirdi...

Ayrıca peygamber efendimizin cihaddan çok daha mühim olduğunu belirtmek için nefs tezkiyesine CİHAD-I EKBER dediğini biliyoruz....

Tasavvuf yok muydu? Tam tersine en çok tasavvuf vardı!

zülcenaheyn 07-20-2013 08:35

Alıntı:

fican Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038067)
Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından, Atatürk ve Din Eğitimi (Ahmet Gürtaş) kitabında bütün şahitleri ile görebilirsiniz: Aynı kitapta üçüncü hatıra. Geçtiğimiz yıllarda yüz yaşını geçgin olarak İstanbul Merkez Efendi imam hatibi iken vefat eden, Cumhuriyetin ilânından önce İstanbul’da şeyhülmeşayıh ünvanı ile anılan Nurullah Efendi, özel doktoru Prof. Dr. Naci Bor Efendiye şu olayı bizat kendisi anlatıyor:
Nurullah Efendi, Atatürk’ün sekreteri olan amcazadesinden kendisini Atatürk’le görüştürmesini ister. O da Nurullah Efendiyi Ankara’ya davet eder. O günlerde Atatürk bir vesile ile resepsiyon vermektedir. Sekreter, Nurullah Efendiyi Atatürk ile resepsiyonda karşılaştırarak görüştürmeyi pilânlar ve bu maksatla resepsiyona Nurullah Efendiyi davet eder. Arzu edilen bu görüşme gerçekleşir. Ve Atatürk, Nurullah Efendi ile bir köşede hayli sohbet eder.
O günlerde türbe, tekke ve zaviyeler kapatılmış bulunmaktadır!
Söz buna intikal edince Atatürk, Nurullah Efendiye der ki:
--Efendi Hazretleri! Tekke, türbe ve zaviyeleri ben kapattım! Allâh bana ömür verecek mi? Bilmiyorum; ama şayet ömrüm olursa, günü gelince bunları yine ben açacağım!
Atatürk bu hakikati gerçek şeyh efendiye ifşa etti.


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

HZ. KUR’AN’DA TESETTÜR HİCAP VE EDEP İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR.

Eğer böyle bir sözü var ise neden kemalistlerin tavrı değişmiyor?

fican 07-20-2013 14:34

Alıntı:

zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038229)
Eğer böyle bir sözü var ise neden kemalistlerin tavrı değişmiyor?

Bu durum merhum İsmet İnönü'nün de bilgisi dahilindeydi.Aşağıdaki yazıyı dikkatle okumanızı isterim.
Hakikat olan Atatürk'ün dini bütün olduğudur.
Bunun dışındaki her görüş, tutum ve tavır aynı amaca hizmet eder. Toplumsal ayrışma ve düşmanlık.

http://i.imgur.com/k3APHDL.jpg

Alıntı:

Yaşadığım o günlerin şahidiyim. Mülakat yaptığım Nokta dergisinde de bahsetmiştim. Dindar yaşayan insanların Mustafa Kemal Paşa’ya: “Mehdi resul” dediklerine şahidim. Çok geçmedi, bir kaç sene sonra hurafa ve bidatların, katı kuralların mahkumu, ALLAH’ın sonsuz rahmetinden habersiz, cehennem yolundan başka yol tanımayan, hakikat yoksunları, ”mehdi resul” dedikleri Atatürk’e: “Deccal” ve neüzü billah: “Kafir” dediler. Bu değişik düşünceyi halâ anlamış değilim. Ancak, İslam’ı cinsel organından tanıyan, mütehassıs dindar geçinenler az değil. Onlar için kelime-i tevhit önemli olmayıp, onların şahidi açık gözle görülürse şahittirler. Her zaman aşikar olmadığından “kafirdir” diye öldürürler. Bakarlar ki, malum ölçüleri ile yanılmışlar; “Müslüman’mış” diye namazını kılarlar.
Bu bilgelere:Sorsan:
“Selanik nerededir” bilmez;
Bilir Cebrail’in kaç kanadı var!..

Bu bilgelerden daha farklı bilgelerde vardır ki, onların ölçüleri maddeden öte gitmez. Mana onlar için bir şey ifade etmez. Hikmet ve marifetullah -ki metafiziktir- ilgileri dışındadır. Atatürkçü geçinirler, güya aydın kesim!.. O büyük insanın makamı cennet olsun. İcraatındaki maksat ve manayı anlamayıp Atatürk’ün icraatını ve geçici yasaklarını dine karşı kasten yaptığını zannederek imansızlığına eş değer gören, öylesi işlerine gelen, kültürlü, materyalist, iman fukaraları, dünyadan sonra hayat kabul edemeyen, aydın geçinen, Amentü yoksunlarının emr-i ilahiyi yeteri kadar bilemediğinden, hurafe ve bidatları din zannedip, başka ilim kabul edemeyen, saftirik, fakat samimi inanç sahiplerinin de müşterek yaptıkları tahrifatın acısını millet olarak halâ çekiyoruz .


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU
METAFİZİK I İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR




fican 07-20-2013 16:03

Alıntı:

zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038228)
Hz. Peygamber efendimiz s.a.v. zamanında tasavvufun belki ismi değil fakat işlevi vardı...

Ashab içinde ashab-ı suffe isminde bir zümre vardı peygamberimize her şeyini feda ederek hizmet eden.. onlar ilk sofilerdendir...

Peygamber efendimiz bu kimselere zikir olarak çekmeleri için esmalar verirdi..

Ayrıca biliyoruz ki ashab'dan peygamberimize aşık olan, onu görmeden edemeyen, yerinde duramayan çok kişi vardı ki bu da aşktır... bu aşk da onların imanını kuvvetlendirirdi...

Ayrıca peygamber efendimizin cihaddan çok daha mühim olduğunu belirtmek için nefs tezkiyesine CİHAD-I EKBER dediğini biliyoruz....

Tasavvuf yok muydu? Tam tersine en çok tasavvuf vardı!

Ayrıca; mana ilmi (TASAVVUF) İsevi Şeriatında,Musevi Şeriatında,diğer Şeriatlarda da mevcuttur. Dünya kurulduktan beri.Çünkü Hz. Allah hiç bir zaman yeryüzünde RAHMETİNE VESİLE VAZİFELİ KULLARINI eksik etmemiştir.

Alıntı:

‘‘Ey İman edenler Yahudi ve Hıristiyanların Evliyalarını Evliya edinmeyin. Zira onlar kendilerinin evliyasıdır. İçinizde onların evliyalarını evliya edinenler onlardandır. Allah zalımlar toplumuna yol göstermez.
(Sonra gelen şeriatı kabul ettikten sonra, evvelki şeriattaki evliyalar senin şeriatından lutfedilen evliya değildir. Sana lutfedilen şeriatını gününe yansıtan ve emri ilâhiye uyumlu evliyana tabi ol. Geri döndüğünüz zaman evvelki şeriata dönüşünle sonra gelen şeriata biatınla indi ilâhiyede nefsine zulüm etmiş olursunuz.) Maide Suresi, 51
Alıntı:

‘‘Ey inananlar, müminleri bırakıp da kâfirleri ‘‘EVLİYÂ’’ edinmeyin. Allah’a aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz.’’ Nisa 144
Alıntı:

‘‘Dikkat et! EVLİYAMA korku yoktur; onlar üzülmeyeceklerdir de.’’ Yunus 62
Onlar, İman edip de Takvâya ermiş olanlardır. Yunus 63
Onlar için dünya hayatında da ahirette de “Müjde” vardır. Allah’ın buyruğunda asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir. Yunus 64
Alıntı:

Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek MÜRŞİT bulamazsın. Kefh 17
Alıntı:

‘‘Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbî olun, onların sözlerini önemseyin. Çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.’’ Yasin 21
Alıntı:

Bir nâib aracılığı ile Rabbınıza yönelin ve ona tam teslim olun.” Lokman 15

HaArP 07-21-2013 03:22

Alıntı:

zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038228)
Hz. Peygamber efendimiz s.a.v. zamanında tasavvufun belki ismi değil fakat işlevi vardı...

Ashab içinde ashab-ı suffe isminde bir zümre vardı peygamberimize her şeyini feda ederek hizmet eden.. onlar ilk sofilerdendir...

Peygamber efendimiz bu kimselere zikir olarak çekmeleri için esmalar verirdi..

Ayrıca biliyoruz ki ashab'dan peygamberimize aşık olan, onu görmeden edemeyen, yerinde duramayan çok kişi vardı ki bu da aşktır... bu aşk da onların imanını kuvvetlendirirdi...

Ayrıca peygamber efendimizin cihaddan çok daha mühim olduğunu belirtmek için nefs tezkiyesine CİHAD-I EKBER dediğini biliyoruz....

Tasavvuf yok muydu? Tam tersine en çok tasavvuf vardı!

Kavramları karıştırdığınızı görmekteyim... Peygamberimiz döneminde Allah'ın zikr edilmesi ve tavsiyesi ile Tasavvuf tanımlamanız doğru değildir...! Ayrıca Cihad-ı Ekber kavramı her ibadet için genişletilmiş ve Cihadda da vukusu bulan bir kavramdır...! Cihad-ı bırakıp yahutta mücadeleyi bırakıp bir kenarda zikr ile uğraşmak kınanmıştır ! Zamanımıza gelince Tasavvuf edep ilmidir ! İslam ile Tasavvuf yanyana koyulması hoştur da İslamın önüne geçmesi yahutta Dinin bileziği haline getirilmesi bahsi konumuzdur !!! Tasavvufun önemi muhakkaktır ! Lakin Tasavvuf olmadan Din olmaz dersenizbu mübalağadır ! Hatta Allahualem küfre girebilir !!! İfrat ve tefrit açıları bakımından ele almak daha doğrudur !!!

Molla Kasm 07-22-2013 01:34



http://www.dailymotion.com/video/xy7...ir-sohbet_news

Molla Kasm 07-22-2013 01:35



http://www.dailymotion.com/video/xy7...ir-sohbet_news

Molla Kasm 07-22-2013 01:37



http://www.dailymotion.com/video/xy3...ere-cevap_news

Molla Kasm 07-22-2013 01:39



http://www.dailymotion.com/video/xy1...a-cevap-1_news

HaArP 07-22-2013 03:28

İslam Tarihi boyunca Tasavvufa İslami Ayet ve Hadislerle delil aranmıştır...! Bu çalışmalar bir edep ilmi olan tasavvufun güzelliğini İslam ile bağdaştıranları rahatsız etmesede ! Tasavvufun anlamı Ashab-ı Suffe örneğinde olduğu gibi kenara çekilen ticareti, ailesi olmayan kimseleri Peygamberimizin sosyal manada işlerinden ötürü bazı hadis ve ayetleri duymayanlar adına topladığı ilim meclisi ve bu meclisin İslam'ı yaymada gösterdiği başarılar manasında algılanmasının ötesine geçmiş ve İran menşeili felsefelerin akımında algı ve adetlerle birleşmiş ve ifrat ile tefrit açıları oluşturmuştur !

Tasavvuf güzel bir edep ilmidir ! Lakin İslam'ın bizatihi kendisi Haşa değildir !!!

Bu vesile ile İslam'da ölülerden yardım isteme, rabıta gibi kavramlar İslam kaynaklı değildir...! Bakış kavramındaki mübalağalar derecesine ve zararına göre değerlendirilirken seyyie yahutta hasene bid'at sınıflarına alınabilmektedir...! Lakin İslami delilleri söz konusu değildir !!!

fican 07-22-2013 21:07

MÜRŞİTTE ARANILACAK VASIFLAR
1: MANEVİ VAZİFESİ SIHHATİ BELİRLİ ŞAHİTLER TARAFINDAN KABUL GÖRMÜŞ ŞEYH EFENDİDEN TASDİKLİ İZNİ İCAZETE SAHİP OLMASI ! .
2: VAZİFESİ SIHHATLİ ŞEYH EFENDİNİN ŞAHİTLER HUZURUNDA İRŞAT VAZİFESİNİN ALENİ TEBLİĞ EDİLMİŞ OLMASIDA MANEVİ SIHHATININ BELGESİDİR HER NE SEBEBDEN YAZILI BELGE OLMASADA ,
3: BİAT EDDİĞİ KİŞİNİN MADDESİNDE VE MANALARINDA MENSUB OLDUĞU ZATIN VAZİFESİNİN GERÇEK OLUĞUNA AŞİNA OLMASI AZ DA OLSA MUTLAKA GEREKLİDİR
4: ŞAHSINDA RABITA SELAHİYYETİ VERİLMİŞ OLMASI RABITASINA MUTLAKA CEVAB ALINMASI !.
5: MÜRŞİDİN YAŞANTISINDA GÜNAHI KEBAİR ÜZERE İSRARLI OLMAMASI ..
6: MENSUB OLDUĞU MÜRŞİDİNİN BİLİNEN VE GÖRÜNEN SIFATININ ALEMİ MANADAKİ ZUHURUNDA PEYGAMBERİNİN SIFATININ MÜRŞİDİN SIFATINDA ZUHURUNUN EHLİ AŞKIN VE SADIK DERVİŞİN MANASINDA GÖRÜLMESİ MÜRŞİDİNİN MANEVİ VAZİFESİNİN GERÇEKLİĞİNİN ŞAHİDİDİR!...
7: MÜRŞİDİN MADDEYİ VE MANAYI HELE DİNİ İSTİSMARI MANEVİ VAZİFESİNİN OLMADIĞININ GÖSTERGESİDİR .. BU TÜRLÜ İSTİSMARLAR HEP GİZLENMEYE ÇALIŞILIR AMA GİZLİYEMEZLER GÖREN GÖZLER İÇİN HEP KUYRUKLARI DIŞARIDADIR ...

Galibi vazifelilerin tariki müstakim el kitabı ve islami tasavvuf prensipleri!
kitabından alıntıdır.


fican 07-24-2013 14:11

Peygamberimiz Efendimiz buyurdular ki;
Mürşit olmadığı halde mürşitlik iddia edenler ümmetimin en şerlileridir.
HZ. ALLAH bütün kullarını bu türlü hakîkat dışı cehlin şerlerinden korusun.


Alıntı:

Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammet Mustafa (s.t.a.v) tarafından Mekke-i Mükerreme’de 30 Ocak 1995 sabah namazından sonra hal-i yakazada hitab edildi bu abd-i âcize. Bütün insanlık alemine duyurmaklığım işaret edildi:
"Ümmetim geçmiş zamana göre değil, yaşayacağı zamana göre hazırlansın." (Hitab-ı Resul) Ravisi bu abd-i âciz.

PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU


HaArP 07-25-2013 02:49

Alıntı:

"Ümmetim geçmiş zamana göre değil, yaşayacağı zamana göre hazırlansın."
Nedir bu zırvalar ???

Ahir zaman Hadisleri ile çelişmektedir...! Ahir zamanda gelecek olan Mehdi a.s.'ın aynen Peygamber efendimizin dönemindeki gibi sünnetleri ihya edileceği bildirilmesine rağmen bu safsatalarla insanları kandırmak ne kadar doğrudur ???!

Ayırca rüya yahut ilhamlarla amel edilmez !!!

fican 07-25-2013 11:58

Alıntı:

Nedir bu zırvalar
bu safsatalarla insanları kandırmak ne kadar doğrudur
Bu vesile ile İslam'da ölülerden yardım isteme, rabıta gibi kavramlar İslam kaynaklı değildir...!
Lakin Tasavvuf olmadan Din olmaz dersenizbu mübalağadır !
Peygamberimiz Döneminde Tasavvuf söz konusu değildir...!
Siz bırakın tarihi İslam'ı dahi bilmiyorsunuz !!!
Bu safsatalarla yaşamaya devam ediniz...!
Ebu Cehillerin hiç yardımcısı yoktur !
Söyledikleriniz safsatalardan başka bir şey değildir...!
Bu çelişkiler Galibi Tarikatının üzerine çökmüştür !!!
Öncelikle Allah c.c. tarafından Islah görevi ile görevlendirildiğini iddia etmek ve buna şahid olmak tarzındaki açıklamalar safsatadır...
Bu cahillerin meseleyi örtmek adına kullanageldikleri kelimelerdir...!
Lakin Sarih delillerde net ve sarihtir ki bunlar sisyasi projelerden başka bir şey değildir...!!!
Haşa ve Kella Allah c.c. tarafından bu görev üzerine görevlendirildiğini iddia etmek saçma olduğu kadar şahid olabilmek ondan daha saçmadır...!
Saçmalıklarınız bizi ifşad etmez.
Alıntı:

3930. Ahireti inkâr edenin delili, her an ancak sudur: Eger baska bir âlem olsaydı onu görürdük.
Bir çocuk, aklın eserlerini görmüyor diye akıllı adam, akla ait seyleri nakletmez mi ki?
Akıllı bir adam da ask ahvalini görmezse askın kutlu ayı eksilmez ya!
Yusuf'un güzelligini kardeslerinin gözleri görmedi. Fakat Yakub'un gözünden gizli kalmadı ki.
Musa'nın gözü, asayı bir sopadan ibaret gördü ama gayb gözü de onu bir yılan, bir kıyamet gördü.
Hz.Mevlana
Alıntı:

'ONLAR OKUMADILAR SADRDAN,HEP OKUDULAR SATIRDAN'
Hz.Yunus Emre
Yaşamadığınız,yabancısı olduğunuz ve beş duyunuzun esaretinde kalmak suretiyle 'Benim bildiğimden ve gördüğümden daha ötesi yok' diyerek, AŞKI İLAHİ - HİTABI İLAHİ - EVLİYA - TASAVVUF - HİTABI RESUL - RABITA - HALİ YAKAZA - METAFİZİK gibi HAKİKATLERİ inkar etmek,yaşayanlara hakaret etmek yerine- 'NASIL OLUR? diyerek HZ.ALLAH'TAN yardım dileyin.

HaArP 07-25-2013 23:04

Hak Kulundan İntikamını Yine Kul İle Alır... İlmi-Ledün Bilmeyen Onu Kul Etti Sanır...

İlmin Hakkını vermek gerek !!!

fican 07-26-2013 22:39

TASAVVUFÎ MÜRACAAT (RABITA)
“Bu dünyada âmâ, ahirette âmâ” ayetini idrak etmiş bahtiyarlar... Onlar şeytandan tahrik geldiği zaman kendi iradeleri ile izale edemezlerse ALLAH’ı zikrederek, aczini itiraf ederek (rabıta) yaparlar. ALLAH’a iltica ederler. Zati sıfatı olan “muhalefetün lil-havadis” (yarattığı hiç bir şeye benzemeyen) Rabbını bir şekilde tahayyül etmeden rabıta edemeyeceğinden rahmeti ilâhi olarak kuluna ferahlık ihsan etmiş. Şeriatıyla yükümlü olduğu ALLAH’ın elçisi Peygamber Efendimiz ahirete yürümüşse hayatta olan vârisini ALLAH’a müracaat etmesi için Resûl-i Ekrem ve Nebiyyi muhterem (s.a.v.) Efendimizin talimi üzere rabıta yapar. ALLAH’a müracaat kastı ile şeriatına tâbi olduğu Peygamber Efendisinin suretini tahayyül ederek o sureti tahayyül edemiyorsa, veraset taşıyan mürşidini bir an müracaat kasti ile düşünmesi. Ne için rabıta etti ise rahmeti ilâhinin bu yönde hemen zuhurunu zevkle görecek. Ve mutmain olmaması ehliaşk için düşünülemez. Samimiyetle yapılan rabıta ret olunmaz. Yeter ki mürşidi sahte olmasın,. Dünyasını değiştiren mürşitlere de rabıta edilmez. Mürşidin bir ölçüsü de rabıtadır. Misal olarak arz edeyim: İbadet ve taat anında şeytan engellemek ister. İşte o an kastın ALLAH’a iltica olarak rabıta yaptığın an bir anda o engelin imha olduğunu göreceksin.
Nefsin ve nahoş hâdiselerin zuhurunda da manen müdahale istiyorsan hemen Rabbımın lütf-u ihsanı olarak rabıtayı unutma. Bize üstatlarımızın tavsiyeleri bu veçhile olup, bizde devamlı rabıta tavsiye edilmemiştir. Na-ehil rabıtayı bilmediği için küfür zanneder. Kesinlikle bilelim ki, imandır. Amentü’ye küll olarak iman edenlerin, kitab-ı ilâhiyi, Peygamber Efendimizin tebliğ ettiği şeriatı kabul edenlerin, ALLAH’ın lütfu olan tertibi, tanzimi ilâhiyi kabul etmesi ile yaşayabilen sadıkların, bahtiyarların yolu. Tasavvuftur, tarikattır. İhlas, takva, vera bu yolda yaşanır. İtminanı kalb tecelli eder. Mananın zevki kalıcı olur. İmanının verdiği gerçeklerin güzelliğini nefsin yasak zevkine dönüştürmediği müddetçe mütteki ve mü’mindir!.. Rahmeti ilâhiyenin kalıcı ve devamlı olmasına en büyük vesile kalbinde kalası kurulmuş, üzerinde titizlikle durulan, ehlî tasavvufun yegane ümidi ve silahıdır. “Lâ ilâhe illallah”ın manasını yaşayıp ehli tevhidin, ehliaşkın yegane ümidi, dayanağı Hazreti ALLAH’ın rızasını kazanmaktır şunu hatırdan çıkarmayalım. Bu rahmeti ilâhi akılcı dincilerin ölçülerine göre değildir.. Onlar ibadet ve taat yönündeki emri ilâhileri, zikir meclisinde olanların cümlesi kemâlatlı kullarımdır hitabı ilâhiyi yeteri kadar kabul edemezler. Haşa, bu halleri imansızlık değil. Fakat taklitten öte gitmez. Gitmiş gibi görülse de kalıcı değildir. O kemâlatlı kullarına benzemez. Sahih-i Buhari’nin (Tecrid-i Sarih Tercümesi) onikinci cildinde Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayet edilen hadisi şerifte “Zikir meclislerini arayan melâikeler vardır. Zira melâikelerin gıdası zikrullahdır.” Devam eder... Hadisi Şerif’in nihayetinde melâikelerinin sualine cevaben “Ey melâikelerim, sizleri şahit kılarım ki, o mecliste bulunanları korktuklarından emin, umduklarına nail eyledim. Onlar öyle kemâlatlı kullarımdır ki, onların yanına şaki gelmez. Onu da affettim” diye buyurdu, Hazreti ALLAH (c.c.).
İmanları akıl ölçüsünden öte nasip almak istemeyenler için rahmeti ilâhiler, manevî tedrisat görmediklerinden, onlar için elbette gariptir. Hüküm ALLAH’ındır. Gerçek ilim ALLAH’ın yed-i kudretindedir. Hikmet, buyurmuştur. Hikmet, mü’minin kayıp malıdır, nerede bulursa alsın, hitabı ilâhisi umuma şamil olup (biz Yusuf’a rüyanın tabirini öğrettik, ona hikmet verdik) buyurduğu gibi istisnai ilimlerin istisnai vazifelilerde zuhuru görülür.

PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

TASAVVUF VE ZİKRULLAH İSİMLİ ESERİDEN ALINTIDIR

HaArP 07-27-2013 03:10

Allah c.c. nu tahayyül edemediği için Sözde evliyanın rabıta ile yüzünde bağlantı kurulması ve Osözde Velide Allah'ın tahayyül edilmesi Allah'ın Velide zuhur ettiğini iddia etmek bu manadaki Rabıta şirktir !!!

Allah c.c. Evliyada zuhur etmez ! Çünkü evliya olduğunu kimse bilemez ! İnşaAllah evliya hüsnü zannı vardır !!!

İfrat ve Tefrit ölçülerini aşmamak lazım ! Rabıta eğer nefsini kontrol etmede zorlandığı anda Şeyhini hatrına getirmek suretiyle kalbini bağlamaya cehd etmek suretiyle çaba göstermesi kınanmaz !!!

fican 07-27-2013 13:50

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038386)
Allah c.c. nu tahayyül edemediği için Sözde evliyanın rabıta ile yüzünde bağlantı kurulması ve Osözde Velide Allah'ın tahayyül edilmesi Allah'ın Velide zuhur ettiğini iddia etmek bu manadaki Rabıta şirktir !!!

Alıntı:

‘‘Ey İman edenler Yahudi ve Hıristiyanların Evliyalarını Evliya edinmeyin. Zira onlar kendilerinin evliyasıdır. İçinizde onların Evliyalarını Evliya edinenler onlardandır. Allah zalımlar toplumuna yol göstermez.
Maide Suresi, 51
Kardeş,
Hz.Allah olmayan bir şeyi mi EVLİYA edinmeyin diyor?
Her şeriatın EVLİYAS'I vardır.Kendi şeriatından olan EVLİYA'YA tabi olmak EMRİ İLAHİDİR.
RABITA EVLİYA'YA TABİ OLAN KULUNA HZ.ALLAH'IN RAHMETİDİR,İHSANIDIR,LUTFUDUR,ÜMİDİDİR,SİLAHIDIR.

Hak Kuluna Rahmetini Yine Kulu İle Gönderir... İlmi-Ledün Bilmeyen Onu Kul Etti Sanır...


Alıntı:

Allah c.c. Evliyada zuhur etmez ! Çünkü evliya olduğunu kimse bilemez ! İnşaAllah evliya hüsnü zannı vardır !!!
İfrat ve Tefrit ölçülerini aşmamak lazım ! Rabıta eğer nefsini kontrol etmede zorlandığı anda Şeyhini hatrına getirmek suretiyle kalbini bağlamaya cehd etmek suretiyle çaba göstermesi kınanmaz !!!
Allah razı olsun.
Ancak, nasıl ki PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ kendilerini ve vazifelerini biliyor ve bunu tereddüt bırakmayacak şekilde ilan ediyorlar ise bu durum gerçek varisleri EVLİYASI içinde ayndır.

HaArP 07-27-2013 22:28

Tasavvufçuların sözlerinden, ele bir şey geçmez. Onların hâllerinden insanın bir şeyi artmaz. Onların vecdleri ve hâlleri, islâmiyyete uygun olmazsa, on para etmez. Keşfleri, ilhâmları, kitâba ve sünnete benzemezse, yarım arpa kadar değerleri olmaz. Tasavvuf yolunda ilerlemenin sebebi, islâmiyette inanılması lâzım olan şeylere, yakînin, îmânın artması içindir. Hakîkî îmân da, bu demektir. İkinci sebebi de, fıkıhta bildirilen vazîfeleri yapmanın kolay ve tatlı olması içindir. Tasavvuf, bu ikisine kavuşmak içindir. Bunlardan başka bir şey için değildir. Çünki, Allahu Teâlâ, Cennette görülecektir. Dünyâda hiç görülemez. Tasavvufçuların aradıkları müşâhedeler, tecellîler, gölgelere kavuşmaktır ve benzetilen, O sanılan şeylerle avunmaktır. Allahu Teâlâ, ötelerin ötesidir. Şaşılacak şeydir ki, onların müşâhedeler ve tecellîler diye övündükleri şeylerin iç yüzleri, eğer anlatılırsa, bu yola yeni girenlerin gevşemelerinden korkulur ve arzûları, istekleri azalır. Eğer iç yüzleri anlatılmazsa, doğrusunu bildiğim hâlde, doğru ile yanlışın birbirlerine karışmalarına göz yummuş olmaktan korkarım. Ey, yollarını şaşırmışlara, doğru yolu gösteren Rabbim! Âlemlere rahmet olarak yarattığın Muhammed “sallallahu aleyhi ve sellem” hürmeti için, bana doğru yolu göster! Hâlinizi ara sıra bildiriniz ki, sevgiyi arttırır. Doğru yolda bulunanlara selâm olsun!

İmam Rabbani Mektubat 207nci Mektup

fican 07-29-2013 00:50

Sevgilinin yanında Sevgiliye mektup yazılmaz.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki;
BU DÜNYADA AMA, AHİRETTE AMA.

HaArP 07-29-2013 04:15

Alıntı:

fican Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038451)
Sevgilinin yanında Sevgiliye mektup yazılmaz.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki;
BU DÜNYADA AMA, AHİRETTE AMA.

Ama ! Lakin her nefsin nasihate ihtiyacı vardır...!

fican 07-29-2013 11:10

“EVLİY” MANASINI TAHRİF
Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın manasının bilerek, velev ki bilemeyerek bazı ayetlerinin madde ve manasının tahrif edildiği bir gerçeğini daha belirtmek isteğinin sıkletini taşıyorum! Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın çok yerlerinde vârisü’n-Nebi, nedim-i ilahi olan kuluna HZ.ALLAH c.c “Evliya” ismini verdiği halde, benzeri ve ilahi bir anlamı olmayan, her sıfata layık görülüp, yakınlık manasında hayvanlar için de kullanılan “ dost ” kelamını Hazret-i ALLAH’ın ezel-i ervahta tertibi ve tanzimi olan evliyasının yerine nasıl layık gördün?! ALLAH’ın o kişi dostu da, diğer cümle kulları Hazret-i ALLAH’ın düşmanları mı? Bilerek yapmadınsa ALLAH affetsin. Şunu bilesin ki: tanzim ve tertibi ilâhiye sebep olduğun tahrifatın hesabı sorulmaz mı zannediyorsun?! Hazret-i ALLAH Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da bu gerçeği bildirmedi mi:
“Dikkat et! Evliyama korku yoktur; onlar üzülmiyecektir de.” (Yûnus Sûresi, 62)
“Onlar iman edip, takvaya erenlerdir.” (Yûnus Sûresi, 63)
Kudsi hadis-i şerifte buyurdu ki: “Evliyama eza edene harp ilan ederim.”

Hazret-i ALLAH’ın harbi nasıl olur? ben bilemiyorum. Sen biliyorsan söyle! Gazab-ı ilahiyeden tek sığınma mercimiz Rabbıma sığınırız!
Peygamber efendilerimiz vazifelerini bitirip ahirete yürüdükleri zaman yerine vekil verilmeyip mananın yani ihsan edilen şeriatın sahibsiz kaldığını mı anlatmak istiyorsun beşer bu noksanlığı yapmaz. HZ. ALLAH bu noksanlığı bilemedi mi demek istiyorsun ? İyi anladığın gibi kulağına küpe yap da bu gerçeği bilemediğin manevi vazifesinin sıkletini taşıyan bu abdi acizden dinle! HZ. ALLAH hiçbir zaman yer yüzünü rahmeti ilâhi olan kulun hayrına halkettiği rahmetin geri çekildiği görülmemiştir Peygamber efendimiz bu gerçeği ümmetine şöyle bildirdiler: “Kıyamet kopmadıkca tövbe kapısı kapanmayacaktır!” Senin gücün yeter mi HZ. ALLAH’ın bu rahmetini alemden kaldırmaya? Öyle ise haddini bil!

PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KARDEŞLİK İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR

fican 07-31-2013 22:01


Atatürk ve Sultan Vahdettin Han

Cennet-mekan Sultan Vahdettin Han, (ALLAH cümlesinin makamlarını cennet eylesin) Mareşal Fevzi Çakmak Hazretleri’ne emir vererek, esaret hiç yakışmayan bu necip milleti uyarıp, vatanı işgalden kurtaracak güçlü ve muktedir paşaların listesini istedi. Verilen listede Mustafa Kemal Paşa’yı göremeyince Fevzi Çakmak Paşa’ya sert çıkışarak, niçin Mustafa Kemal’i listede, hatta başında göremediğinin sebebini sordu. Çünkü Padişah Mustafa Kemal’de bu kabiliyetin niteliklerini ALLAH’ın lütuf ve ihsanı ile görebiliyordu. Fevzi Çakmak Paşa cevaben:
“--Ben de liste başına Mustafa Kemal Paşa’dan daha ehil kimse görmüyorum. Fakat sizden çekindim ve yazmadım. Mustafa Kemal öteden beri yenilik, cumhuriyet taraftarıdır, diye çekindim” deyince, Padişah elindeki kağıdı atar gibi masanın üzerine bıraktı ...Ayağa kalkıp pencereye döndü. Limanda demirli duran İtilaf Devletleri’nin İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan gemilerini göstererek:
“--Paşa paşa... Bu gemileri görmek kanıma dokunuyor. Bu memleket kurtulsun da isterse cumhuriyet olsun!.. Kendisine selamımla birlikte tebliğ ediniz” diyerek, getireceği paşalar listesinin başında Mustafa Kemal ismini görmek istediğini bizzat Fevzi Çakmak Paşaya emir vermiştir.

Tercüman Gazetesi’nde 1976 yılında manşetten verilen, yakın tarihimizin en büyük sırrı diye bahsedilen bu hatıratta cumhuriyet döneminin ilk beş simasından biri olan Mareşal Fevzi Çakmak Hazretleri eşi Fitnat Hanım Efendi’ye:
“--Bak Fitnat. Öyle bir şey biliyorum ki, ortaya çıkıp söylememe bu güne kadar tutum ve davranışlarımız müsait değildi. Mecburum bu sırrı kendimle kabre götürmeye!..”

Ve ifşa etmiştir ki, teferruatına girmiyorum. Fakat bu vatanın ve milletin esaretten kurtulmasına emeği geçenlere, tarih boyu bilen insanların hasretini çektiği cumhuriyetin gelmesine emeği geçenlere küfredilmesini yadırgıyorum ve nankörlük görüyorum.

Sultan Vahdettin Han vatan haini değildir. Gerçekleri olduğu gibi anlatmanın zamanı geldi, zannediyorum. Bunları milletimize olduğu gibi yansıtırsak milletin fikir bölünmeleri düzelip, kardeşlik anlaşılıp cumhuriyet layık olduğu mecrasına oturacak. Atatürk’ün kıymeti ve değeri bütün millet tarafından bilinip, Atatürk düşmanlığı yerini dostluğa terk edip, Atatürk istismarcılarının sermayeleri bitecek. İflas edecekler. Bir kısım insanlar da vatana ve millete canını dahi feda etmekten çekinmeyen büyük insanlara teşekkürü borç bilecekler, nankör olmayacaklar. Selahiyetli, güçlü idarecilerimizden rica ediyorum: Vatan millet ve ALLAH aşkına düzeltin... Evvela Mustafa Kemal Atatürk’ün dinsiz olmadığı gerçeğini lütfen ilan edin. Yalnız Türkiye değil, dünyanın bu gerçek bildiriye ihtiyacı var....
Bu abd-i acizin manevi vazifemden dolayı, Atatürk düşüncesine, icraatına ters düştüğümü düşünmeyesin? Atatürk biraz daha yaşasa idi bu izahlara lüzum kalmazdı. Islah için lüzum görülen icraatlar çok geçmeden yerini gerçeğine bırakmak zorundadır. Atatürk’ün vefatından 15 gün evvel o zamanki başbakan ve hariciye vekiline emir verip, cümle İslam ülkelerine tamim yazdırdığı, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Amma çok kişilerin işlerine gelmeyip, Hazret-i ALLAH’ın bu milletin esaretten kurtulmasına vesile kıldığı büyük insanı küfürlerine ortak gibi göstererek, Din-i İslam’ın beşer uydurması imiş gibi yansıtmaya cüret etmeleri, safiyetle ALLAH’a ve Resülü’ne inanan vatan evlatlarını rencide ettiklerini, bu tutumlarının dinden menfaat sağlayan çıkarcıların işlerine yaradığını görmüyorlar mı? Gerçeği anladıkları zaman Din-i İslam’ın Hazret-i ALLAH’ın rahmeti olarak umumu ihata ettiğini elbet görecekler. Umulur ki, bu görgüyü mahşere bırakmazlar !

GALİBİ PİRİ H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

METAFİZİK ESERİNDEN ALINTIDIR

HaArP 08-01-2013 00:17

Alıntı:

Selahiyetli, güçlü idarecilerimizden rica ediyorum: Vatan millet ve ALLAH aşkına düzeltin... Evvela Mustafa Kemal Atatürk’ün dinsiz olmadığı gerçeğini lütfen ilan edin. Yalnız Türkiye değil, dünyanın bu gerçek bildiriye ihtiyacı var....
Hakikatten çok uzak ! Böyle bir bildiri yapılsa bile siyaseten ortalığı durultmak adına Mustafa Kemal'i Millileştirip konu kapatılır ! Lakin Hakikatten çok uzak olduğu aşikardır !

fican 08-01-2013 12:30

Hz. Allah’ın Tertip, Tanzim Eyleyip Yevmil Kıyame Devam Edeceği Kullarına Bildirdiği Tek Din İSLAMİYET’tir.

Cümle Allah Elçileri İslamiyet Üzere Geldiler, Din Getirmediler.
Cümlesi Emri İlahiyeleri Tebliğ,Asra Uyumlu Yaşadıkları Şeriatları ile Anılırlar.

İslam’da Şart Yoktur!
Allah’ın Varlığına İnanan Kula,Kul; Allah’ın Bildirisi Müslüman Demekle Mükelleftir.
Gayrı Ölçü, Kulun İradesi Dışındadır!Yalnız Hz. Allah’a Mahsustur.

Nuru Muhammed-i Kıyamete Kadar Devam Edecek Rahmeti İlahiyenin İsmidir! Yalnız Bir Ferde, Bir Topluma Maledilemez!

Muhammedilerde Savm, Salat, Hacc u Zekat ,Hazreti Allah’ın Müttaki, İttika Sahibi Kullarına, Mü’min Olanlara İn-Amı, İhsanı ve Sadakasıdır!

Şahadet İse İmanın Zirvesinin Kulda Zuhuru Görülen, Şahitliğidir.

Kabile İsimleri Din İsmi Değildir.
Din Terakkiye Mani Değildir, Din Bizatihi Terakkiyattır!

Din Aklın Tanzimi Olmayıp,Nakli İlahiyedir. Vahyi İlahi’dir.

"Allah Vardır" Diyen Müslümandır.Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir.
Sonra Gelen Şeriata Tabi Olmak Kemalattır.

Pir-i Gâlibi H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

HaArP 08-02-2013 00:07

Alıntı:

"Allah Vardır" Diyen Müslümandır.Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir.
Allah c.c. Birdir diyen olsa bir nükte kabul edilebilir...! Lakin Son Kitab Kur'an'a ve Son Peygamberi kabul ve tasdik etmedikçe Müslüman olamaz !!!

Kur'anın bahis ettiği Müslümanlık Ehli Kitab içerisinde kendisine gelen Peygambere ve Şeriata samimi olarak kabul ve tasdik edenler kast edilmiştir !!!

fican 08-02-2013 12:09

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038526)
Allah c.c. Birdir diyen olsa bir nükte kabul edilebilir...! Lakin Son Kitab Kur'an'a ve Son Peygamberi kabul ve tasdik etmedikçe Müslüman olamaz !!!

Kur'anın bahis ettiği Müslümanlık Ehli Kitab içerisinde kendisine gelen Peygambere ve Şeriata samimi olarak kabul ve tasdik edenler kast edilmiştir !!!

DÜŞÜLEN ENANİYET VE VARLIK. "MUHAMMEDÜN RESULULLAH" DEMEYENLERE NİÇİN, GAYR-İ MÜSLİM, KAFİR, GAVUR DEDİK?
ALLAH’ın emrine, Resulü’nün tebliğ ettiği şeriatına bilmeden muhâlefet ettik. Bizim yaşantımıza benzemeyenlere ibadet ve taatları bizim yaptığımıza benzemez ise "gayr-i müslimdir, kâfirdir, gavurdur" dedik. ALLAH’ın rahmetini kalıplaştırdık. İmam mutasavvıf Kuşeyrî’nin îzah ettiği gibi Hazret-i Muhammed (s.t.a.v.) âlemlere rahmet olarak gönderildi. Elbette doğru. Ama sen bu rahmeti gazab-ı ilâhîye dönüştürmeye çalışıyorsun. Yapma! İslâmiyet bu değil. "Muhammedün resulullah’ demeyen cehenneme gidecek" fetvâsında ısrârın, hakîkat dışı düşünce ve telkînin ile, âhir zaman Peygamberi’ni âlemlere rahmet olarak değil de rahmetin alternatifi imiş gibi göstermeye çalışıyorsun. Sayısız, milyarları insafsız ve merhametsizce cehenneme at, bunun ismine de "İslâm" de. Suçları ne imiş bu günahkarların: "Muhammedün resulullah" dememişler. İmanın şartındandır: ALLAH’ın cümle elçilerini ve semâvî kitapları kabul etmedikçe îman etmiş sayılmaz ama bizim hakaretimiz bu mânâyı yansıtmıyor! *** Hani, Subaşı maiyyetine emreder: "--Suçlu olan Bektâşîye, vurun kıçına 200 deynek" diye. Bu hâlin vehâmetini bilen Bektâşî, Subaşı’na çıkışır da, der ki:"--Sen ya sayı bilmiyorsun, yahut da kıçın yok!" *** Bu nükteyi iyi anla. Kur’ân’ın, İmâm-ı A’zam Hazretleri’nin içtihâdına göre birinci, İmam Şâfiî Hazretlerine göre ikinci âyetidir: "el-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn" (Alemlerin Rabbı ALLAH’a hamdolsun). Hazret-i ALLAH: "Yalnız dünyânın veyâ bir kavmin değil, âlemlerin terbiyecisi benim" diyor. "Men araf" sırrını iyi anlayasın. Nefsini bilen ALLAH’ı bilir"demektir. Gâfil olma. Başkalarının mahvından zevk alanların rahmet-i ilâhîden nasipli olmaları düşünülebilir mi? İmanın şartı olan Amentü’yü lisânen ve kalben ikrar etmek, teferruâtını bilmediğin halde senin zâtını mü’min ediyor da, bu hakkı başka ümmet ve cemaatlere niçin tanımak istemiyorsun? Hazret-i ALLAH: "Şu peygamberimi tanımadı" diye zâtını tanıyan kuluna azab etmez. Çünkü ALLAH elçilerinin vazîfesi ALLAH’ı tanıtmaktır. Elçilerin elçiliklerini kabul etmek îman şartlarındandır. Hangi ALLAH elçisine biat ettinse, söz verdinse o elçinin getirdiği emr-i ilâhî ile yükümlüsün. Daha sonra gelen ALLAH elçisinin getirdiği emr-i ilâhîye bağlanmak fevkalâde ilim ve kemâlâttır. Her yiğidin kârı değildir. Her rahmet, ALLAH’ın kulu,yaratanını tanısın, diyedir.

En’âm Suresi, ayet 157: "Yâhut bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk’ demiyesiniz diye, işte size de Rabbınızdan açık bir delil, hidâyet ve rahmet geldi. ALLAH’ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsü ile cezâlandıracağız.”

Ehl-i îman ALLAH’ı bilendir. Ehl-i İslâm ise peygamberinin getirdiği şeriata tâbi olarak ALLAH’ı bilendir.
Din İslâm’dır. Cümle peygamber efendilerimiz İslâm’ı tebliğ etmek için lütfedildiler. Tâbi olanlar da müslümandır. Gayrı düşünce Kur’ân’ın anlamına da ters düşer, îman değildir. ALLAH’ın irâdesine bağlanmak İslâmiyet’tir. İrâde, dilemesidir. Bu âlem ALLAHU TEALA Hazretleri’nin ilim ve irâdesinin zuhuru olup, "lev-lâke levlâk, le-mâ-halaktü’l-eflâk" (Sen olmasa idin, eflâki yaratmazdım) hitâbı cümle peygamber efendilerimizi kapsar. Nur-u Muhammedî’dir. Bir zamâna mahsus olmayıp, bu nur-ı ilâhî kıyâmete kadar devam edecektir. Hiç şüphen olmasın. ALLAH’ın rahmeti yalnız bir şahsa, bir zamâna, bir ümmete mahsus değildir kelâmı kadimi anlayarak oku ve İyi tefekkür et, anlamaya çalış. İşine gelmeyen hükümleri ‘tefsir ediyorum’ diye, aynı manayı yansıtmayan kelamlarla değiştirdiğin zaman günaha girdiğin gibi, zatına itimat edenleri "SIRAT-I MÜSTAKİM" den uzaklaştırıp "GAYRİL-MAĞDUBİ" ye doğru tarikini gösterdiğini bilesin. Ölçü ve hüküm ALLAH’a mahsustur. Beşerin ölçüsü ile "ALLAH’tan başka ilah yoktur" diyene müslüman denir. HZ. ALLAH’ın varlığını hangi lehce ve lisanla söyler ise söylesin o kişi ALLAH’ın bildirisine göre müslümandır. Meziyetlerini anlatmaya çalıştığım bu Benî Adem’i İslâm dışı görmek hakkımız ve haddimiz değildir. Gayri hüküm ALLAH’a mahsustur. "Habîbim, sen onları yüzlerinden tanırsın, konuşmalarından daha iyi tanıyacaksın" hitâbını düstur edin. Peygamber efendilerimizin de ilim ve yetkisi sınırlıdır. "Abdühu ve resulüh." Cemîsi ALLAH’ın kuludur. İlahlaştırma. ALLAH cümlesini şefî kılsın. İzlerinden ayırmasın. Amîn.


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR

fican 08-04-2013 11:38

EVLİYA

Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir resülü memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir.
Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.

Kasas 59


‘‘Ey İman edenler Yahudi ve Hıristiyanların Evliyalarını Evliya edinmeyin. Zira onlar kendilerinin Evliyasıdır. İçinizde onların evliyalarını evliya edinenler onlardandır.
Allah zalımlar toplumuna yol göstermez.

Maide 51


"Ey cin ve insan topluluğu, içinizden, size âyetlerimi anlatan ve bugününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" "Kendi aleyhimize şâhidiz." dediler. Dünyâ hayâtı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler.
EN'ÂM suresi 130. ayet

Bu böyledir, çünkü Rabbin, halkı habersiz iken ülkeleri zulüm ile helâk edici değildir.
EN'ÂM suresi 131. ayet

fican 08-05-2013 22:46

SEMAVİ TEK DİN İSLAM’DIR.
BAŞKA BİR DİN OLMADIĞI HALDE,
NİÇİN PEYGAMBER EFENDİLERİMİZİ AYRI AYRI DİNDE GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK?

"Peygamber efendilerimizle gönderilen şeriatlar yenisi geldi mi, eskisi peygamber efendilerimizle birlikte iptal olur" dediler. Demeyenlere de isrâren dedirdiler. Muhammet ümmeti olarak bilmeden, 1200 senelik içtihatsızlığın nâhoş meyvesinin zuhuru o küfrü bizler de benimsedik. Bu tür yaşamayı îman ve ihlas zannettik. Hakîkat dışı "sen, ben" dâvâsından kurtulamadık. Emr-i ilâhîleri kalıplaştırdık. Enâniyet pazarına sergiledik. Gerçek ve hakikat ehli ile tarih boyu uyum sağlıyamadık.. Beş duygunun esiri, materyalistlerle halâ bu üzücü gerçek devam eder. İster istemez, manasız yaşantıları öyle benimsedik ki… heyhat, küll olarak gerçeği bulup kurtulmak da istemiyoruz! Sene 2001. Din-i İslam’ın az da olsa gerçekleri dünyada zuhur etmeye başladı. Hazret-i Kur’ân’ın ALLAH kelâmı olduğunu, Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafa (s.t.a.v) Efendimizin hak peygamber olduğunu, dünyada yaşayan ekseri insanlar tasdik eder oldu. Devam eder inşaALLAH. Hazret-i ALLAH açık ve sarih, Hazret-i Kur ân da "ALLAH elçilerinin, evvel gelen elçileri tasdik, sonra gelecekleri müjdeleyici olarak gönderildiğini beyanla, ‘elçilerim arasında ayrılık yapmayın"diye bildirdiği halde, halâ aksini düşünerek yanlış hükümler verebiliyoruz.
Yukarıda arz ettiğim rahmet ışığı belirmeye başladı. Bu rahmetin devamı HZ. ALLAH’a tazarru ve niyazımdır.. Dini cehlinden ancak katı kurallarda görmekle tatmin olup, sonsuz rahmet-i ilâhiyeden habersiz yaşayanların, işlerine gelmese de Rabbıma abdi aciz yakarışımdır...


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR

fican 08-07-2013 00:35

"Ey Adem oğulları! Şeytan ana babanızı fenâ yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak nasıl cennetten çıkardı ise sakın size de bir fitne, belâ yapmasın. Çünkü o da, kabîlesinden olanlar da sizi sizin göremiyeceğiniz yerlerden muhâkkak görürler.
Biz şeytanları îman etmeyeceklerin EVLİYASI yaptık."

(A’râf Suresi, 27)

HaArP 08-07-2013 01:59

Alıntı:

Ölçü ve hüküm ALLAH’a mahsustur. Beşerin ölçüsü ile "ALLAH’tan başka ilah yoktur" diyene müslüman denir. HZ. ALLAH’ın varlığını hangi lehce ve lisanla söyler ise söylesin o kişi ALLAH’ın bildirisine göre müslümandır.
Galibi Tarikatı Mustafa Kemal'i Evliya ! Nasara ve Yahudileride Muhammeden Resulullah demeden kabul ve tasdik etmeden Müslüman yapıyor ! Bu Tarikat barikatlaşıyor !!!

La İlahe İlla Allah kabul ve tasdiki Arafa alır şahsı bu doğrudur ! Lakin Son Kitab'ı ve Son Peygamberi tasdike ihtiyaç yok demek sapıklıktır ! Süreç bağlamından konuşmak farklıdır ! Tanımamak ile İlmin kendisine mazhar olmasından sonra yok demesi kabul edilmez !!!

Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık. Mehmet Akif Ersoy

fican 08-07-2013 18:23

Alıntı:

Galibi Tarikatı Mustafa Kemal'i Evliya !
Atatürk'e imansız diyen İMANSIZDIR.

Alıntı:

Nasara ve Yahudileride Muhammeden Resulullah demeden kabul ve tasdik etmeden Müslüman yapıyor !
Hangi lisan ile söylerse söylesin ALLAH var diyen MÜSLÜMANDIR.
İSA RUHULLAH,MUSA KELİMULLAH DİYEN NİYE KAFİR-GAVUR GAYRİMÜSLİM OLSUN.Hz. Kuran'dan konuşuyoruz.İslam yoksa senin babanın malı mı?

Alıntı:

Bu Tarikat barikatlaşıyor !!!
Yani ?

Alıntı:

La İlahe İlla Allah kabul ve tasdiki Arafa alır şahsı bu doğrudur !
Görmediğin, bilmediğin şeyler hakkında konuşuyorsun,hükümler veriyorsun.Sen arafa kimi girip-çıkarken gördün ? İşkembeden sallamak ne zamandan beri şehadet oldu?

Alıntı:

Lakin Son Kitab'ı ve Son Peygamberi tasdike ihtiyaç yok demek sapıklıktır
Senin için Kuran ayetleri bir şey ifade etmiyor bu anlaşıldı.Ancak ben yine de Allah'ın ayetlerinin her an için baki olduğunu hatırlatarak birkaç tanesini alıntı yapacağım.

Alıntı:

Allâh demişti ki: "Ey Îsâ, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyâmet gününe kadar kafirlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz bana olacaktır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim." Ali_İmran suresi 55. ayet
Alıntı:

İncil sâhipleri, Allâh'ın onda indirdiği ile hükmetsinler. Kim Allâh'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar fasıkdır. Maide suresi 47. ayet
Alıntı:

Kendilerine Tevrât yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, Kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allâh'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allâh zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez. Cuma suresi 5. ayet
Alıntı:

Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: «Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim.» Ehl-i kitaba ve ümmîlere de de ki: «Siz de Allah'a teslim oldunuz mu?» . Eğer teslim olurlarsa doğru yolu buldular demektir. Yok, eğer yüz çevirdilerse sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah kullarını çok iyi görür. Ali İmran 20
Alıntı:

De ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda anlamı eşit kelimeye geliniz. Allah’tan başkasına tapmayalım. Ona hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: ‘Bizim Müslüman olduğumuza şahitler olun’ deyiniz.” Ali İmran 64
Alıntı:

“Bugün size temiz ve iyi şeyler helal kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin yiyeceği size helaldir. Sizin yiyeceğiniz de onlara helaldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar, daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere, mihirlerini vermeniz şartı ile size helaldir. Kim inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O ahirette de ziyana uğrayanlardandır.” Maide 5
Alıntı:

Önündeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik. Maide 46

fican 08-07-2013 20:31

Hz. Allah’ın Tertip, Tanzim Eyleyip Yevmil Kıyame Devam Edeceği Kullarına Bildirdiği Tek Din İSLAMİYET’tir.

Cümle Allah Elçileri İslamiyet Üzere Geldiler, Din Getirmediler.
Cümlesi Emri İlahiyeleri Tebliğ,Asra Uyumlu Yaşadıkları Şeriatları ile Anılırlar.

İslam’da Şart Yoktur!
Allah’ın Varlığına İnanan Kula,Kul; Allah’ın Bildirisi Müslüman Demekle Mükelleftir.
Gayrı Ölçü, Kulun İradesi Dışındadır!Yalnız Hz. Allah’a Mahsustur.

Nuru Muhammed-i Kıyamete Kadar Devam Edecek Rahmeti İlahiyenin İsmidir! Yalnız Bir Ferde, Bir Topluma Maledilemez!

Muhammedilerde Savm, Salat, Hacc u Zekat ,Hazreti Allah’ın Müttaki, İttika Sahibi Kullarına, Mü’min Olanlara İn-Amı, İhsanı ve Sadakasıdır!

Şahadet İse İmanın Zirvesinin Kulda Zuhuru Görülen, Şahitliğidir.

Kabile İsimleri Din İsmi Değildir.
Din Terakkiye Mani Değildir, Din Bizatihi Terakkiyattır!

Din Aklın Tanzimi Olmayıp,Nakli İlahiyedir. Vahyi İlahi’dir.

"Allah Vardır" Diyen Müslümandır.
Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir.
Sonra Gelen Şeriata Tabi Olmak Kemalattır.

Pir-i Gâlibi H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

HaArP 08-08-2013 01:00

Sizin Tasavvuftan ve Tarikattan Anladığınız Mustafa Kemal'i Evliya Nasara ve Yahudileri Müslüman yapmak ise bilin ki Barikattan başka bir şey olmadığınızı ısrarla ispat ediyorsunuz ! Müslümanlar bunları yemezler ! Cahilleri zehirlemeye boşuna gayret etmeyiniz ! Söyledikleriniz zırvadır ! Tasavvufu İmam Rabbani'den öğrenenler dahi sizi kaale almazlar !!! İslam Deccaliyetliğinin mukallitliğini sahiplenen bir şahsı evliya makamına yükselterek ve hatta daha da ileri giderek bunu İslam'ın nuruna nispet etmeniz İslam'a yapılacak en büyük katliam seviyesindedir...! Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olamazsınız !!!

Ya öğrenin yahutta susun ! Bu katliama asla izin vermeyiz !

M. Kemal’in hatıratını yazan Falih Rıfkı Atay “Kemalizm aslında büyük ve esaslı bir din reformudur... Kemalizm ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır.Falih Rıfkı Atay, Çankaya, İst., 1969, s. 393.

fican 08-08-2013 12:59

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038682)
Sizin Tasavvuftan ve Tarikattan Anladığınız Mustafa Kemal'i Evliya Nasara ve Yahudileri Müslüman yapmak ise bilin ki Barikattan başka bir şey olmadığınızı ısrarla ispat ediyorsunuz ! Müslümanlar bunları yemezler ! Cahilleri zehirlemeye boşuna gayret etmeyiniz ! Söyledikleriniz zırvadır ! Tasavvufu İmam Rabbani'den öğrenenler dahi sizi kaale almazlar !!! İslam Deccaliyetliğinin mukallitliğini sahiplenen bir şahsı evliya makamına yükselterek ve hatta daha da ileri giderek bunu İslam'ın nuruna nispet etmeniz İslam'a yapılacak en büyük katliam seviyesindedir...! Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olamazsınız !!!

Ya öğrenin yahutta susun ! Bu katliama asla izin vermeyiz !

M. Kemal’in hatıratını yazan Falih Rıfkı Atay “Kemalizm aslında büyük ve esaslı bir din reformudur... Kemalizm ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır.Falih Rıfkı Atay, Çankaya, İst., 1969, s. 393.


Sen elinden geleni yap.

fican 08-08-2013 13:02

“Evliyâma ezâ edene harp îlan ederim.”

Bâzıları derler ki, “ böyle bir harbe hiç rastlanmadı. “

“Mûsâ aleyhi’s-selâm’a kavmi gelerek:
“Bizleri korkuttuğun azap ne zaman gelecek? ” diye alay ettiler.

Hazret-i ALLAH buyurdu ki:

“Yâ Mûsâ, biz onları sonsuz rahmetim olan zâtım için akacak göz yaşından mahrum ettik, yetmiyor mu? ”

Pir-i Gâlibi H.Galip Hasan Kuşçuoğlu

HaArP 08-08-2013 16:32

Alıntı:

fican Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038684)
Sen elinden geleni yap.

Mustafa Kemal zırvalarınız hatta Allah vardır diyen Müslüman katliamlarınıza izin vermedik ! Güzel sözlere Tasavvuf ve Hakikatlara ses yok ! Katliamlara cevap anında gelecektir inşaAllah...! Böylece Tasavvuf arkasından İman ve küfür bulandırılmasına izin verilmiyeceğini biliniz !

fican 08-10-2013 18:52

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1038682)
Sizin Tasavvuftan ve Tarikattan Anladığınız Mustafa Kemal'i Evliya Nasara ve Yahudileri Müslüman yapmak ise bilin ki Barikattan başka bir şey olmadığınızı ısrarla ispat ediyorsunuz ! Müslümanlar bunları yemezler ! Cahilleri zehirlemeye boşuna gayret etmeyiniz ! Söyledikleriniz zırvadır ! Tasavvufu İmam Rabbani'den öğrenenler dahi sizi kaale almazlar !!! İslam Deccaliyetliğinin mukallitliğini sahiplenen bir şahsı evliya makamına yükselterek ve hatta daha da ileri giderek bunu İslam'ın nuruna nispet etmeniz İslam'a yapılacak en büyük katliam seviyesindedir...! Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olamazsınız !!!

Ya öğrenin yahutta susun ! Bu katliama asla izin vermeyiz !

M. Kemal’in hatıratını yazan Falih Rıfkı Atay “Kemalizm aslında büyük ve esaslı bir din reformudur... Kemalizm ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır.Falih Rıfkı Atay, Çankaya, İst., 1969, s. 393.


Kardeş, içinde bulunduğun durumun,Kuran ayetlerine,Peygamber Efendimizin sözlerine,TCK'ya ve fiziğe aykırı olduğunu hatırlatırım.

Müslüman:Allah var diyen MÜSLÜMANDIR.

Alıntı:

‘‘Bedeviler dediler ki: ‘‘İman ettik.’’ Deki: ‘‘Siz iman etmediniz, amma ‘‘Müslüman olduk’’ deyin. İman henüz kalplerinize yerleşmedi. Şayet Allah’a ve peygamberine itaat ederseniz amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah çok esirgeyen çok bağışlayandır.’’ Hucurat 14


Mümin:Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir.

Alıntı:

Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, odur ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır(tahrif oldu-hükümleri kalmadı- gibi boş laf demez). Sevdiği malını yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara verir, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptıkları zaman antlaşmalarını yerine getirir,sıkıntı hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte bunlar doğru onlardır.korunanlar da onlardır! Bakara 177
TCK
Alıntı:

“İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
Madde 115 –
(1) Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan men eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Alıntı:

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
Madde 216-
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Peygamber Efendimiz buyurdular ki:

Alıntı:

"Kim bir adamı ey kâfir diye çağırır veya ona ey Allah'ın düşmanı derse, o adam da böyle değilse, bu söz, söyleyenin kendisine döner."
Alıntı:

“Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır.” Newton
Kardeş, bir insana İMANSIZ-KAFİR-GAVUR-GAYRİMÜSLİM demek hakarettir.Atatürk dini bütün bir Müslüman idi.Sadece Atatürk'e değil, bir başkasına veya başkalarına da, söylediğin her iftira ve kötü sözün, aynen, bir şekilde, geri döneceğini anla.ALLAH vardır diyenin MÜSLÜMAN olması Allahın RAHMETİDİR.Asıl katliam Ehli Kitabı bu rahmetten dışlamaya çalışmaktır.

fican 08-11-2013 00:24

Muhterem hocam! Mü’minle müslümanı birini diğerine karıştırdın. İslam’a girmeyi zorlaştırdın. Ülkemizde ve dış ülkelerde din-i İslam’ın gerçeğini anlatamadığın için her yerde dost değil düşmanı çoğalttın. Dinle, Hazret-i ALLAH Kelam-ı Kadim’de ne buyuruyor? İslamiyet’i kullarına elçisi vasıtası ile nasıl izah ediyor? Sen de ALLAH rızası için hakiykatın dışına çıkma da, başkaları anlamadan dünyaya sen ilan et. Çünkü en son, mütekamil kullarına elçisi ile gönderilen şeriatın sahibisin.. Bu rahmet-i ilahiyyeyi bilesin, bulasın ki, anlatasın. Bu rahmet-i ilahiyyenin ilanını da Avrupa’dan, Amerikadan mı bekleyeceksin? Gerçeği bilmeye, görmeye çalış. Ki toplumlara bildirmek şerefini elinden kaçırma. Kadrini bilemiyerek hurafa, bid’at, işe yaramaz hikayelerle zamanı geçirir, maddeyi yaşatır, manayı öldürmeye devam eder isen hiç şüphen olmasın Rabbım emr-i ilahiye uygun rahmetini bir yerden zuhur ettirecek. Şüphe edilmesin. Rabbımın lutfu ihsanı ile abd-i aciz gerçekleri görebilmen için gördüğüm kadarı ile hedef gösteriyorum. Dini izahta toplumların itimat ettiği yerde bulunuyorsun. İlmin zahiri de olsa itimat edilen ismi taşıyorsun. Vazifeni yap. Sorumlusun.

“Ya Davut, cehaleti özür olarak kabul etmiyorum” buyurmadı mı? Hazret-i ALLAH (c.c.)..

“Bedeviler “inandık” dediler, de ki: “İman ettik” demeyin, “İslâm’a girdik” deyin, henüz iman kalblerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçilerine itaat ederseniz ALLAH işlediklerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Çünkü o çok esirgeyen, çok bağışlayandır.” (Hucurat Suresi, 14)

Hocam! Lütfen, İslam’ı anlatırken daha dikkatli ol. Hazret-i ALLAH Kur’an-ı Kerim’de ayetlerini açık açık her kulunun anlayacağı gibi beyan ediyor. Sen de tek din olan İslam’ı anlatırken “ibadete teşvik ediyorum” zannı ile beş şart koyarak beni Adem’in arasına düşmanlık getirdin. Hatanı ALLAH aşkına düzelt. Ayetin dışına çıkma. Ayet-i celileyi Hazret-i ALLAH 1400 sene evvel bedeviye anlattı. Bedevi de “LÂ İLAHE İLLA ALLAH” dediği için müslüman olduğunu anladı.! Bedevi müslüman olduğunu anladı, sen ey medeni, müslümanlığı ne zaman anlayacaksın?!..


PİRİ GALİBİ
SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU

METAFİZİK I İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR


All times are GMT +3. The time now is 10:33.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025