![]() |
GİTSİN EFENDİM
Gidilmemesi gereken bir içkievi (Dişçiler, sakatlar, kalbi çürükler gitsin) Gidilmemesi gereken bir ev Dikmen'de (Üç kaatçılar, yalacılar, pijamalılar gitsin) Gidilmemesi gereken bir ev Y. Mahalle'de (Dönekler, uğrular, şerbetçiler gitsin) Yolcu bir bardak çay için benimçin (Aşıklar, şairler, işsizler içsin) Yaprak, mevsimin içi ve Çin-i Maçin (Devrimciler, namus erbabı, doğrucular içsin) Yolcu o şarkıyı bir kez daha dinle benimçin (Çıplaklar, mert kişiler, kuzular içsin) Bin dokuz yüz o yıllarda içtiğim sigara (Bin yıl koynumda beslediğim yılan içsin) Tam bir yıl can alacağım var birinden (Bir yılımı da işte falan filan içsin) Her şeyi öğrenir kişi ve bağışlar sonunda (Bir anamın sütü kaldı onu da bulan içsin) Sen son kokladığım gül: adın zambak (Sen başladın artık, her şey geçsin gitsin) Sen incelikler antolojisi, uyut beni (Sesin bir cibinlik gibi soluğumu kessin) Bir kez daha diyeyim: Özenle katlanmış bir mendil gibisin Sil beni n'olur kırk yıllık kirim pasım gitsin. CEMAL SÜREYA http://i.ytimg.com/vi/3FSO-TOI120/0.jpg |
SEN
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... NAZIM HİKMET http://img256.yukle.tc/images/1404gecemmm.jpg |
Konuya anket eklenmiştir.
Herkes sevdiği veya beğendiği şaire oy kullanabilir. Biliyorum ki Necip Fazıl Kısakürek 1.ci olacak. Fethullah Gülen'in de şiir yazmış olduğunu yeni öğrendim. Herhalde o da 2.ci olacaktır. Ben hangi şaire oy vereyim bilemiyorum. Hepsinin birbirinden değerli şiirleri var ve hepsi birbirinden değerli şairlerdir. Sanırım iyi düşündükten sonra oy kullanacağım. Herneyse, hayırlısı olsun bakalım. Konu başlığı da değiştirilmiş olduğu için isteyen herkes sevdiği şiirleri bu sayfada da paylaşabilir. Şahsen ben elimden geldiğince güzel şiirler bulmaya çalışırım ve o şiirlere göre güzel resimler bulmaya çalışırım. Ve hem yazı şekline hem rengine ayar çekmeye çalışırım. Yani bir yerlerden (ç)alıntı değil... Bâki Selamlar... |
Hayat Nedir Anne...
Benim hiç sapanım olmadı anne, Ne kuşları vurdum, Ne kimsenin camını kırdım... Çok uslu bir çocuk değildim ama, Seni hiç kırmadım, hem boynumu kırdım. Ben hayatım boyunca Bir tek kendimi vurdum!. Suskun görünsem de, Fırtınalı ve mağrurdum anne. Bir mızrak gibi, Aynada hep dik durdum anne! Ben sana hiçbir gün laf getirmedim, Leke sürmedim. Ama göğsümü çok hırpaladım, Kalbimi çok yordum... Ben hayatım boyunca, En çok kendimi sordum!. Benim hiç sevgilim olmadı anne, Ne bir yuva kurdum, Ne bir gün şansım güldü... Öpemeden bir bebeğin gıdısını, Tükendi gitti çağım... Kimi yürekten sevdiysem, Yüreğini başkasına böldü... Bir muhabbet kuşum vardı, O da yalnızlıktan öldü... Sen beni hep, göğsünde Acılarla mı soğurdun anne? Yoksa, evlat diye, Koca bir taş mı doğurdun anne? Eziyet değilim, zahmet değilim, Musibet hiç değilim; Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene! Doğurdun da beni, Ne ile yoğurdun anne? Benim hiç hayalim olmadı anne... Ne seni rahat ettirdim, Ne kendim ettim rahat... Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat! Kaybolmuş bir anahtar kadar Sahipsizim anne... Ne omzumda bir dost eli, Ne saçımda bir şefkat... Say ki yollardan akan, Şu faydasız çamurdum anne... Say ki ıslanmaktım, üşümektim, Say ki yağmurdum anne! Bunca yıldır gözyaşını, Hangi denizlere doldurdun? Oy ben öleyim, Sen beni ne diye doğurdun anne? Hayat nedir, nedir ki anne; Bir oyun, bir masal değil mi? Bak, kırıldı oyuncaklarım... Ömrüm gitti, Sevdam bitti... İnan, ben hiç büyümedim ki... YUSUF HAYALOĞLU http://img1.blogcu.com/images/w/o/s/...934058_823.jpg Oyumu Sevgili Merhum Yusuf Hayaloğlu'na verdim. Düşündüm ve gerçekten en çok onun şiirlerinin güzel olduğuna kanaat getirdim. Şiirleriyle Sevgili Ahmet Kaya'ya da çok iyi faydalar sağlamıştı. Kendisini saygı ve sevgiyle anıyorum... |
AŞK
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. ÖZDEMİR ASAF http://files.myopera.com/gultanesi/b...22fad3a26b.jpg |
Bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra
Arkadan gömleğini, kefenini soydular Aman kalkar deyip üstüne taşlar koydular Bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra Yiğidim hele anlatıver olup biteni Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım Yiğidim hele anlatıver olup biteni Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun Yıllar var ki hayalinle hep oynaşıyorum Kalkıp geleceğin ümidiyle yaşıyorum Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali Ümitle ışıldayan gönlüm seni bekliyor Kah göklerde uçup, kah yerlerde emekliyor Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali Her tarafta harap eller, baykuşlara bayram Köprüler bir bir yıkılmış ve yollar yolcusuz Gelip uğrayanı kalmamış, çeşmeler susuz Her tarafta harap eller, baykuşlara bayram Tıpkı rüyalarda olduğu gibi dirl gel Beyaz atının üzerinde bir sabah erken Gözlerim kapalı, ruhumda seni süzerken Tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril gel Şair : M. Fethullah Gülen |
Cihad Ruhu
Bir aşktı, bir tutkuydu ruhlarımızda cihad, Sevdâyla kanatlandık çağlar ve çağlar boyu... Duygularımız coşkun, gönüllerimiz âbâd, Koştuk serhadlere her serhad bir ahret koyu... Kur’ân yeminli gürül gürül atlarımızla, Geçtik en aşılmaz tepeleri dolu dizgin; Hülyâlardakine denk erişilmez bir hızla, Vardık vuslat kapısına ruhlarımız gergin. Yağdık yağmur gibi toprağı bâkir her yere, Duygu duygu yeşerdik en münbit tepelerde; Şehraynler gibi tüllendi bizimle her yöre, Tünerken dünya henüz karanlık gecelerde. Yiğit nârası, at kişnemesi, nal sesiyle, İnledi yer-gök, inledi yıllar ve asırlar; Yüce mefkûremizin ışıktan bestesiyle, Yankılandı dağlar, taşlar, altın çayırlar... Girmeden başka arzu, başka hayal araya, Sînelerimizde şevk, şakaklarımızda ter; Yolların açıldığı noktalarda ukbâya, Erdik bir ölümsüzlüğe ruhlarla beraber. Bu çerçevede şimdi bir gece kasveti var, Bir hayli serince esiyor poyraz her yerde... Ne çıkar, az ileride altın saçlı bahar, Sarmış bütün ufku tülleniyor perde perde. Şair : M. Fethullah Gülen |
Işık Ordusu
Işık ordusu, aydın nâsiyelerinde nûr Sînelerinde derin ve sımsıcak mutluluk. Götürürler her tarafa kucak kucak huzûr; Gözlerinin içinde buğulanır sonsuzluk.. Işık ordusu aydın nâsiyelerinde nûr. Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler, Ruhlarında rengârenk düşüncelerle hergün; Bir şem’a etrafında uçuşan pervâneler Duyguları, düşünceleri ışıktan bütün. Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler. İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde Somaki musluklarından hep kevserler akar. Hiç hazân bilmeyen yemyeşil çevrelerinde, Hergün bir bahar olur, hergün çiçekler açar İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde. Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür Uçarlar ötelere ışıkdan kanatlarla. Gökler kucak açar, onlar bel kırar bükülür, Çözülmez azim, sarsılmayan kanaatlarla.. Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür. . Şair : M. Fethullah Gülen |
Işığa Gönül Verenler
'Mehlika Sultan şairine ithaf olunur' Işığa gönül vermiş bu yiğitler, Bir gece sonsuza yelken açtılar. Işığa gönül vermiş bu yiğitler, Geçerken her yere nurlar saçtılar. Ruhlarını sardığı günden beri, Solmayan güzelliklerden akisler; Her gece rüyalarında bir peri. Onlara öteden türküler söyler... Hepsi de büyülü düşmüş çöllere... Menendi olmayan bir eşsiz dilber, Belki uğrar diye bizim ellere, Gözetirler dört bir yanı beraber. Ask u şevkten kanatlarla günlerce, Koştular... içlerı ümitle dolu. Hayata ait bir yığın bilmece, Birer birer çözüp oldular mutlu... Sonu görünmez bir uzun yolculuk, Onlar harıl harıl...Yollar öğünür! Şehinşah kapısında daim kulluk; Ermeyen bahtsız ah edıp dövünür. Da'vamızın kara sevdalıları, Varacaklar dünyanın ötesine; Bır 'yad-ı cemil' olacak adları Girecekler milli ruh bestesine... Herbiri bin gönülde yaşayacak... Simalarında ebediyet rengi. Hatıraları asla solmayacak, Öte taraftaki güllerın dengi... Işığa gönül vermiş bu yiğitler, Seyrettikçe çevreyi mest-ü mahmur, Dirilip bir daha ölmek dilerler, Ellerinde kevserler dolu fağfur. Şair : M. Fethullah Gülen |
Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. . . . . . . Hüseyin Nihal Atsız |
Eklediğiniz şiirler için teşekkür ederim arkadaşlar...
|
ESKİYEN BAYRAMLAR
O eski bayramlardan bir şey yok elimizde... O güzel günlerin özlemiyle tutuştuk, yandık... Bir eski şarkının sözleri dilimizde: 'Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık? ' **** Bayram gurbet, bayram hasret, bayram gam, Bayram artık buruk ayrılıkların adı... Bayramları bilmem nasıl anlatsam, Dede torunu bekler, baba evladı,,, **** Bayram yokluk, bayram hüzün, bayram dert, Bayramların kalmadı o eski tadı... Bayram ne lokumdur, ne şekerdir, ne de et, Bayram yoksul ahı şimdi, yetim feryadı... **** Bayram kahır, bayram zehir, bayram kan, Bayram yürekleri eriten bir ince sızı... Bayram tatil yollarında heder olan can, Bayram çok uzaklarda şimal yıldızı... **** Bayram sabır, bayram ağıt, bayram yas... Bayram yoksul çocukların gözlerinde gözyaşı... Bayram unuttuğumuz eski arkadaş, Bayram suyu kurumuş bir pınar başı... **** O eski bayramlardan bir şey yok elimizde... O güzel günlerin özlemiyle tutuştuk, yandık... Bir eski şarkının sözleri dilimizde: 'Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık? ' İhsan Gürbüz http://dl2.glitter-graphics.net/pub/...teozd67jxh.jpg |
YALAN http://img524.imageshack.us/img524/1...louetteby1.jpgHadi gidiyorsun Yürekten kan gidiyor, sen gidiyorsun Herşey gidiyor Gökte bulut, dağda kar, düzde kervan gidiyor Solgun bir gül oluyor insan Bir demet kar çiçeği ölüyor, sen gidiyorsun Ne ucuz yaşıyorsun, ne kolay Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun Bakma öyle Ben kanıyorum sen üşüyorsun Kolay değil bir yalan bu Yaralayan koca bir yalan Yalan işte Sevdiğim yalan Şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi Yumuşacık sıcak bir yalan Islak gözlerimle geçiyorum Yaralı bir ceylanın kalbinden Ceplerimde kül var Bir yangından arta kalan Sorduğum adreslerde kimse oturmuyor Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman Herşey bir yalan gibi yandığı zaman Yalnız olduğunu anlıyor insan Anladım ve geçtim Yaralı bir ceylanın kalbinden Aynamı kırdım, fotoğraflarımı yaktım Nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı Nasıl da umarsız Su gördüm düşümde Karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu Ceplerimde kül vardı ve yanıyordu Sonra sabah oluyor Ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu Hayır, diyordu bir dağ köylüsü Hiç bir şey için geç değil Ve geç değil Birşey için hiçbirşey Birşey vardı öyleyse, birşey Beni çeken Güneşin dağdasından uzağa Kocaman çayırlara çeken birşey Gümrah ırmaklara Sonra sıcağa sonra acıya Sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan birşey Tutsana beni bırakmasana Olsun, yaralasana Olsun, ağrısa da Yalan da olsa kalsana Dağ köylüsü aşkın olduğu yerde ben varım Sen olmasan da ben varım Yağmur yağar, saçlarım filizlenir Bir yıldız düşer omuzlarıma Islık çalar, ıslanır, şarkılarımı söyler geçerim kapımdan Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan Tanırlar beni En iyi yalanlarını alırım onların Adresler sorarım kimseler oturmaz orada Ve kimseler olamaz ben sordukça Dağ köylüsü Şimdi gidersen Şimdi git Kalırsan şimdi İBRAHİM SADRİ |
Kalp Ağrısı
İşte yine başbaşayız içimin acısı yine birlikteyiz ver elini sus ve ne olur incitme beni Ey kalbimin ağrısı ver elini çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce bu karanlık ve uğultulu ormandan İçimin acısı, kalbimin ağrısı, aşkım işte yine başbaşayız ver elini sus ve ne olur incitme beni CEZMİ ERSÖZ http://files.myopera.com/edebi/album...iyorum%202.jpg |
Ah o din nerde, o azmin, o sebatın dini;
O yerin gökten inen dini, hayatın dini? Bu nasıl dar, ne kadar basmakalıp bir görenek? Müslümanlık mı dedin? ... Tövbeler olsun, ne demek! Mehmet Akif Ersoy |
GELECEĞİM OL
Denize dökülen bir ırmak gibi Öyle ak içime öylesine dol Yarına açılan bir yaprak gibi Unuttur mazimi geleceğim ol Hasretin yerini müjdeler alsın Bırakta mutluluk kapımı çalsın Bütün acılarım dünlerde kalsın Unuttur mazimi geleceğim ol Yorgunum yıllardır hep beklemekten Yorgunum gönlüme sabır ekmekten Kurtar artık beni hasret çekmekten Unuttur mazimi geleceğim ol Bir ömür boyunca seveceğim ol. Ahmet Selçuk İlkan http://byfiles.storage.live.com/y1pz...kR5EkjFd8_0o1c |
LEYLA'NIN BİR IŞIĞA DÖNÜŞMESİ
Mecnun'la aynı anda mı Biraz önce mi biraz sonra mı En yeşil vahalar bereketinde Bir ışığa dönüştü Leyla Ece Evden yükselen bir ışık sütunu Yükselip tuttu ışık olan Mecnun'u Gördü herkes gökte yarıştı iki ışık Birbirine kavuştu iki ışık SEZAİ KARAKOÇ http://img1.loadtr.com/b-189475-%C4%B1%C5%9F%C4%B1k.jpg |
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin
Sen benim hiçbir şeyimsin Yazdıklarımdan çok daha az Hiç kimse misin bilmem ki nesin Lüzumundan fazla beyaz Sen benim hiçbir şeyimsin Varlığın yokluğun anlaşılmaz Galiba eski liman üzerindesin Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak Dudaklarınla cama çizdiğin En fazla sonbahar otellerinde Üniversiteli bir kız uykusu bulmak Yalnızlığı öldüresiye çirkin Sabaha karşı öldüresiye korkak Kulağı çabucak telefon zillerinde Sen benim hiçbir şeyimsin Hiçbir sevişmek yaşamışlığım Henüz boş bir roman sahifesinde Hiç kimse misin bilmem ki nesin Ne çok çığlıkların silemediği Zaten yok bir tren penceresinde Sen benim hiçbir şeyimsin Yabancı bir şarkı gibi yarım Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak Hiç kimse misin bilmem ki nesin Uykumun arasında çağırdığım Çocukluk sesimle ağlayarak Sen benim hiçbir şeyimsin Atilla İlhan http://images.paraorkut.com/img/pics...lone-13004.jpg |
BU SENSİN
Bu sensin Ve sesin Bu terin ve tenin haklı ıslaklığı Kal öyle Isıt gözlerimi gülüşlerinle Birazdan kapılar kırılacak belki de Birazdan kapkara bir örtü olabilir gözlerimizde Biz diz kırarken sinesinde sancının Yolunur papatya Deşilir ten Ve yara da ! Çünkü ölmek günleri biraz da Gülmek günleri(de), inadına Gün gülümsemeleri ardında Gün gülümsemeleri ardında Dağlandıkça Dağlaşmak Ve dağları sevmeye yaraşmak Yaraşmaya Yanaşmak günleri Sen de yanaş kıyılarıma bir vapur gibi Çarpıp durayım güvertelerde gözlerine YILMAZ ODABAŞI http://img2.blogcu.com/images/m/u/t/...ay_resimleri_5 |
Tekrar...
|
Hoş Geldin Kadınım
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş legenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin. Nazım Hikmet Ran http://i478.photobucket.com/albums/r...c24ca2f7f0.jpg |
Gözlerime Bak, Kır Beni http://img190.imageshack.us/img190/6563/angelf1wa.jpgSoğuktan korkarsan küflenmiş gümüşle kaplanır bedenin Kendine kışkırtılırsın çiçekli mağarayı unutursan. Sana ikindi odaları yok anarşist ruhunu taşıyamazsan Kalbin gözlerini örterse flamalar düşer yerinden Yüzeyde kalır sevgin kendini abartırsan... Yağmurdan korursan sedeflerini kısalır ve karışır yollar. Haksız olur hep güneşe uçan kız kumların altında saklı kalır benlerin. Şımart içindeki sızıyı büyüklerin erişemeyeceği o yerde kal. Bırak içindeki kuş sadece ellerinle konuşsun... Kendini dokunulmaz bir güzel bulursan büyükler erişir sana Eğer irkilirsen yılanların çığlığından dünyayı kabullenirsin; dünya ki sıkıntı, kasvet, zehir...günaşırı intihar... Hadi önce benimle başla, gözlerime bak, kır beni yoksa...yoksa 'çaylar içine buz gibi akar' CEZMİ ERSÖZ |
:çiçek:HAYAT GÜZEL! :gül: Acısıyla tatlısıyla bir bütündür hayat, Gülse de ağlasa da yaşıyor her insan. Kazanmakta var, kaybetmekte var hayatta, Kimsenin kimseden bir üstünlüğü yok; Kaybettiğini gören insan, kazanmasını da bilir. Düşünmek hayatı değiştirmiyor, Gözyaşlarının arasında boğulacağına Kalkıp YENİDEN demeli insan. Geçen her dakik...anın kıymetini bil, Hayatın her anını dolu dolu yaşa, Yaratan bile boş durmuyor bak. Unutma hayat yaşabildiğin kadardır, Ölüm bile güzeldir yaşamasını bilirsen eğer. Bak her insanın üstüne doğuyor güneş, Aynı ışıltıda parlıyor her gece yıldızlar, Her insanın saçını okşuyor esen rüzgar, Herkese eşit yağıyor yağan yağmur, Doğa gülümsüyor insana bütün sıcaklığıyla HAYAT GÜZELDİRDİR, YAŞAMASINI BİLİRSEN EGER. alıntı |
Kuşlarım Vuruldu
Kuşlar mıydı, ben miydim ölen gerçekten Yoruldum her sabah yeni bir kuşu yitirmekten… Kuşlarım vuruldu kurak bir nehirle kaldım. Alacakaranlıkta bu yetim şarkısıyla döndüm dolaştım kendime vardım. Dağlarım kurşunlandı, ayazlarda yıkandım. Kuşlarım vuruldu çoktan kimsesiz kaldım... Kuşlarım vuruldu, ömrüm paslandı, geçen yılları andım ki rüzgârlar kadar çok karşılandım, çok uğurlandım… Hızla dökerken yapraklarını kalbim, gidip bir şarkının notasında saklandım. Ama kuşlarım… Kuşlarım vuruldu çoktan kimsesiz kaldım... Kuşlarım vuruldu, kalbim dağlandı, o ah aşklara yandım. Yas tutan şu dünyanın kalabalığında Gelenler gittiler, gölgemle kaldım. Çek git yolumdan kalbim artık, uslandım! Ama kuşlarım... Kuşlarım vuruldu, çoktan kimsesiz kaldım YILMAZ ODABAŞI http://img319.yukle.tc/images/3456allah-bize-yeter.jpg |
BUGÜN DE ÖLMEDİM ANNE Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum Bugün de ölmedim anne. Kapalıydı kapılar, perdeler örtük Silah sesleri uzakta boğuk boğuk Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük Bugünde ölmedim anne. Üstüme bir silah doğruldu sandım Rüzgar beline dolandığımda bir dal Korktum, güldüm, kendime kızdım Bugünde ölmedim anne. Bana böylesi garip duygular Bilmem neye gelir nereye gider Döndüm işte Acı yüreğimden beynime sızar Bugünde ölmedim anne... Ahmet ERHAN http://img22.imageshack.us/img22/400...c109aehf7z.jpg |
Kimi Sevsem, Sensin... Kimi sevsem sensin / hayret sevgin hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor Her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırkızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor Kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum. Atilla İLHAN http://img.blogcu.com/uploads/dileky_b-44153-kalp.jpg |
SANA YAĞMUR DİYORUM
Gidersen hani sığınaklarım? Eksilir, zarar kalırım…Kalırım! Yeni günün tenine dağılır yaralarım. Sana yağmur diyorum… Uzun boylu umuttun, tadında unutuldun. Nerde büyük uçurumların, kış suların, yaz uykuların? Sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan. Yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım, uslanmayalım! Gün, vursun yükünü gecenin hırkasına; yol, vursun sesini uzaklığın pasına, sesime kibrit çaksan tutuşacağım… Sargısızım, çoğalırım, çoğaldıkça arsızım! Sana yağmur diyorum… En haklı aşk, alkışsız sürebilendir ve en haklı kavganın öznesi, ölmemek için dövüşürken de ölebilendir… O an… İşte o an, ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman, yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur? Sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde? Yeter, kan sıçratmayın sabahın seherine. Boğulursunuz…Boğulursunuz! 1987, Diyarbakır - YILMAZ ODABAŞI http://img2.blogcu.com/images/s/e/l/...di/yagmur1.gif |
Ey Hayat (Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın. Aslında yokum ben bu oyunda, ömrüm beni yok saysın...) Yaşam bir ıstaka; gelir vurur ömrünün coşkusuna. Hani tutulur dilin, konuşamazsın... Tırmandıkça yücelir dağlar. Sen mağlupsun sen ıssız ve kalbinde kuşların gömütlüğü; tutunamazsın! Eloğlu sevdalardan dem tutar, aşk büyütür yıldızlardan; senin ise düşlerin yasak, dokunamazsın... Birini sevmişsindir geçen yıllarda. Açık bir yara gibidir hâlâ. Hâlâ ne çok özlersin onu, ağlayamazsın... Yolunda köprüler çürür. Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda. Savurur hayat kül eyler seni, doğrulamazsın! Yapayalnız bir ünlemsin dünyayı ıslatan şu yağmurlarda. Her şey çeker ve iter, anlatamazsın... Yaşam bir ıstaka, gelir vurur işte ömrünün coşkusuna. Sesinde çığlıklar boğulur ama bağıramazsın... Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana; upuzun bir ömrün ortasında ne hayata ne ölüme yakışamazsın... Yazdırmalısın mezar taşına: Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın, aslında hiç olmadım ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın... Yılmaz ODABAŞI http://4.bp.blogspot.com/_IX_fXh7PI8...s320/hayat.jpg |
Değişik
Başka türlü birşey benim istediğim Ne ağaca benzer ne de buluta Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava Nerde gördüklerim,nerde o beklediğim Rengi başka, tadı başka Bir başka yolculuk dalından düşmek yere Yaşadığından uzun Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgârda Vardığım çimen yeşilliğince Can YÜCEL http://lh6.ggpht.com/_2ZiG6SfIaB4/Rd...0/tara0015.jpg |
An / Özdemir Asaf Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye; Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye. |
Vatan şairimiz Namık Kemal'i ve modern Türk şiirinin babası Yahya Kemal'i çok beğeniyorum.
|
Divan şiirlerini beğeniyorum, yeni nesil şiirler ve şairlerle pek aram yoktur...
Özellikle fuzuli... Esîr-i derd-i aşk u mest-i câm-ı hüsn çok ammâ, Biziz meşhûr olan Leylâ sana Mecnûn bana derler. |
Alıntı:
Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcumdan tabîb Kılma dermân kim helâküm zehri dermânumdadur. (Aşk derdinden memnunum. Ey tabib! Bana ilaç vermekten vazgeç. Bana derman verme. Zira beni öldürecek zehir, senin dermanındadır.) |
[QUOTE=Eşref;853826]
Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcumdan tabîb Kılma dermân kim helâküm zehri dermânumdadur. (Aşk derdinden memnunum. Ey tabib! Bana ilaç vermekten vazgeç. Bana derman verme. Zira beni öldürecek zehir, senin dermanındadır.) Sana senden gelir bir işte 'dâd' lâzımsa Zaferden ümidin kes gayriden imdad lâzımsa. Yüksel ki yerin bu yer değildir; Dünyaya gelmek hüner değildir. Bize gayret yaraşır, merhamet Allah'ındır. Hükmü ati ne fakirin, ne de şeyhin şahındı Namık Kemal :) |
SANA NE YAPTILAR O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin Seni görür görmez özgürlüğümden utandım Söyle ne içersin, çay mı kahve mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın Gülerdin, içimize aylar doğardı Görünmez dağların arkasından Eski gülümsemeni beyhude aradım O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Bir çay içer misin, yoksa kahve mi Kibritim yok, demek cigaraya başladın Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var Böyle bir kız değildin sen eskiden Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. ATİLLA İLHAN http://img164.imageshack.us/img164/4...80es0dw6dp.jpg |
Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân bilir, Söylesem te'sîri yok sussam gönül râzı değil Çektiğim âlâmı bir Allâh bir vicdân bilir. (Abdülkerim Sabit Bey) |
Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden
Bendim gecen,ey sevgili,sandalla denizden! Gönlümde,uzaklarda bütün bir gece sizden; Bendim gecen,ey sevgili,sandalla denizden! Dün bezminizin bir ezeli neş'esi vardı; Saz sesleri ta fecre kadar körfezi sardı; Vakta ki sular,şarkılar inlerken ağardı, Bendim geçen,ey sevgili,sandalla denizden! (Yahya Kemal Beyatlı) |
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su (Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda vermez.) Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su (Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa gözümden akan sular, göz yaşları mı şu dönen gök kubbeyi kaplamıştır, bilemem..) Fuzuli |
Cân helâk ülfet zebân hâmûş dil hoşnûd gam
Merg ü sıhhat gûyiyâ şükr ü şikâyetdür bana (Can mahvolup yok oldu, dostluk kayboldu, gönül sustu; gam memnun. Sanki ölüm bana şükür, sağlık şikâyet oldu) Şeyh Gâlib |
Erişti Nevbahar Eyyamı
Erişti nevbahar eyyamı, açıldı gül-i gülşen Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen Çemenler döndü ruy-i yare, reng-i lale vü gülden Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen Açıldı, dilberin ruhsarı gibi leleler, güller Yakıştı zülf-ü huban veş zemine saçlı sümbüller Nevasaz olmada bin şevk ile aşufte bülbüller Çerağan vakti geldi, lalezarın didesi ruşen Şair Nedim ( Lale aşıklarına gelsin :) ) |
All times are GMT +3. The time now is 12:35. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025