Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Tartışıyorum (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=121)
-   -   Şeyh Said`i Anma Etkinliğine On Binler Katıldı- Foto (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=150533)

Blur 07-08-2011 06:33

Yahu siz nasıl kaynaklardan konuşuyorsanız bende kaynaklı konuşuyorum yazdığım kaynaklara açın bakın diyorum.

Ammar 07-08-2011 06:34

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913220)
Abartma arkadaş...
Peygambere iftira edemezsin haddini bil !

valla beyin yımasına inanmazdım itiraf ediyorum. homo ile yıkanabiliyormuş :)

Blur 07-08-2011 06:34

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913220)
Abartma arkadaş...
Peygambere iftira edemezsin haddini bil !

Peygambere iftira etmedim..

Yazıyı dikkatli oku..

İşinize gelmeyene kopuyorsunuz nedense.

Blur 07-08-2011 06:35

Alıntı:

grevs Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913223)
valla beyin yımasına inanmazdım itiraf ediyorum. homo ile yıkanabiliyormuş :)

Peki güzel kardeşim böyle bir olayın gerçekleşmediğini ispat et bende seni alnından öpeyim diyeyim ki haklısın doğru diyorsun.

Ammar 07-08-2011 06:36

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913222)
Yahu siz nasıl kaynaklardan konuşuyorsanız bende kaynaklı konuşuyorum yazdığım kaynaklara açın bakın diyorum.

yaw Türkiye tarihini bilmiyorsunuz bari islam tarihini bilin Kürtler Ne zaman Müslüman oldu türkler ne zaman müslüman oldu. ki Kürtler gruplar peygamberimizin yanına gitsin peygamberimizi türklerin isimlerini saysın. fesubhanallah :)

Ammar 07-08-2011 06:37

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913225)
Peki güzel kardeşim böyle bir olayın gerçekleşmediğini ispat et bende seni alnından öpeyim diyeyim ki haklısın doğru diyorsun.

alnımdan öpme milliyetçiliği ırkçılığı bırak yeter kardeşim. kabul mu ?

Blur 07-08-2011 06:38

Alıntı:

grevs Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913226)
yaw Türkiye tarihini bilmiyorsunuz bari islam tarihini bilin Kürtler Ne zaman Müslüman oldu türkler ne zaman müslüman oldu. ki Kürtler gruplar peygamberimizin yanına gitsin peygamberimizi türklerin isimlerini saysın. fesubhanallah :)

Peygamber efendimizin yanına sadece müslümanlar mı geliyordu..

Kürtlerin ortaya kurtuluş savaşıyla mı çıktığını zannediyorsun.

Blur 07-08-2011 06:39

Alıntı:

grevs Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913227)
alnımdan öpme milliyetçiliği ırkçılığı bırak yeter kardeşim. kabul mu ?

Irkçılık yapmıyorum..

Türk Milliyetçisiyim , Milliyetçilik anlayışımıda arka sayfalarda yazdım. :)

BeldeiTAYYIBe 07-08-2011 06:41

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913222)
Yahu siz nasıl kaynaklardan konuşuyorsanız bende kaynaklı konuşuyorum yazdığım kaynaklara açın bakın diyorum.


Seyahatname ve cesme olayi referans kabul edilmiyor ...cünki cesme yok...seyahatname mevzuu Armagan hoca netlik kazandirdi.

üzerinde konustugumuz sahis Yavuz Sultan Selim Han.
Osmanlinin ilk Halifesi...veliullah...Idrisi Bitlisinin girisimleriyle onlarca Kürt asireti onun zamaninda Osmanliya biat etti...
Bir islam halifesi kendisine , hicbir kuvvet kullanmadan biat eden bir topluluga beddua edermi?

Cevabini vermeden evvel iyice düsün...cünkü ucunda Koskoca Yavuz var.

Ammar 07-08-2011 06:48

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913229)
Irkçılık yapmıyorum..

Türk Milliyetçisiyim , Milliyetçilik anlayışımıda arka sayfalarda yazdım. :)

Kürtlerin İslamla tanışması Hz Ömer zamanında olmuş ve onun döneminde islami kabul etmişler.. hele türklerin gitmesi imansız :) 730 yanlış hatırlamıyorsam Türklerin tanışması ve kabule başlaması. abasiler dönemi yani. akıncı kardeşimizin dediği gibi bari peygamberimize iftira atmayın bu milliyetçilik hastalığı için. vebali ağırdır.

İntifada 07-08-2011 06:55

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913215)
Buda uydurulmuş tarih.

Bitlis Kürt beyi Şeref Hân'ın "Şeref-nâme" adlı eserinin mukaddimesinde yer alan bir rivâyete göre; Âhir zaman Peygamberi gönderilip de, cihân hükümdarları biat etmek üzere ona elçilerini gönderince, asrın Türk hükümdârı Bayındır Hân Oğuz kaviminin elçileriyle birlikte "Kürt büyüklerinden ‘Bügdüz'" adında birini de göndermişti.(13) Resulullah Aleyhisselâm biatları kabul ettiği sırada kürt elçisini dikkatle inceleyip, onu "saçları kırkılmamış, bıyıkları alınmamış, tırnakları kesilmemiş" bir hâlde görünce,(14) Şeref Hân'ın ifâdesiyle; "bu korkunç yapıdaki elçinin hâline şaşarak, hangi kabîleden olduğunu suâl buyurdu. Elçi; "Kürt tâifesinden" olduğunu söyleyince, Peygamber -‘aleyhi's-selâm-:
‘Bu kavme hiçbir zaman devlet kurmak nasip olmasın, çünkü dünyanın başına belâ olurlar!' dedi." (15)
Şeref Han bu rivâyeti naklettikten sonra Resulullah'ın bu beddûası nedeniyle, kavmi olan Kürtler'in yeryüzünde hiçbir zaman devlet kuramadıklarına ve kurmalarının da mümkün olmadığına dikkati çekerek; "Onun için Kürtler'e büyük devlet kurmak ve saltanat sürmek nasip olmamıştır!" demişti.

Kardeş ileri gitme adamı kufre götürecek kelamlar bunlar
Bitlis bilmem nesi kimden rivayetle söylemiş bunu ?
Hani sahih hadis kitaplarının hangisinde var ?
Sen hiç peygamberimizin veda hutbesini okudunmu? Orada hiç bir ırkın bir milletin diğerinden üstün olmadığı üstünlüğün takvadan olduğu yazıyor bunu diyen peygamberimizin bir millete beddua edeceğini iddia etmek sapıklıktir...
Kendisini taslayan taif halkına beddua etmeyen,başından aşağı işkembe döken her türlü zulmü yapan mekkeli musriklere beddua etmeyen bir peygamber böyle basit bir olay için bir millete beddua edecek ha...
Hasa adamı kafir eder bu iftira!
Ayrıca bu yazıyı yazan bitlis bilmem nesi hiç eyyubi devletini duymamış anlaşılan...
Lütfen silin bu alıntıyı küfürdür bu !

Blur 07-08-2011 06:56

Alıntı:

grevs Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913232)
Kürtlerin İslamla tanışması Hz Ömer zamanında olmuş ve onun döneminde islami kabul etmişler.. hele türklerin gitmesi imansız :) 730 yanlış hatırlamıyorsam Türklerin tanışması ve kabule başlaması. abasiler dönemi yani. akıncı kardeşimizin dediği gibi bari peygamberimize iftira atmayın bu milliyetçilik hastalığı için. vebali ağırdır.

üverrih Bayburt'lu Osmân'ın "Tevârîh-i Cedîd-i Mir'ât-ı Cihân" adlı eserinde verdiği bilgiye göre; Oğuz Türkleri'nin temsilcileri "Taş (dış) Oğûz" ve "İç Oğûz" beyleri olmak üzere iki kısımdan meydana geliyordu.(1)
Bayburt'lu Osmân'ın ifâdesine göre; "İç Oğûz beglerine ‘Kazân Hân', ‘Budâk Beg', ‘Yigen Beg', ‘Şemşede'd-dîn Beg', ‘Beyrek Beg', ‘Kara Konuk Beg' dirlerdi; taş (dış) Oğûz beglerine ‘Dündâr Beg', ‘Emen Beg', ‘Avşar Beg', ‘Döger Beg', ‘Rüstem Beg', bunlara ‘Taş Oğûz begleri' dirlerdi. Cümle toksân bin asker idi, Dede Korkûd şeyhleri idi."(2) Velâyet ve kerâmet ehli bir zât olan "Dede Korkûd"u, onların başına bizzat Resulullah Aleyhisselâm "Şeyh" olarak tâyin etmişti!..

Resulullah Aleyhisselâm peygamber olarak gönderildikten sonra, İslâm dinini yaymak için bütün dünya hükümdarlarına mektuplar göndermiş ve kavim ve kabileleriyle birlikte hepsini İslâm'a dâvet etmişti. Bunların bir kısmı İlâhî dâvete icâbet ederken, bir kısmı küfür ve cehâlet içinde kalmayı tercih etmiş; bazıları da kavim ve milletlerinden elçiler göndererek bizzat kendi istekleriyle iman etmişlerdi.
Eski Türk kaynaklarındaki rivâyetlerden açıkça anlaşıldığı üzere; Oğuz hükümdarlarından Kayı İnal Hân, Kara Hân ve Bayındır Hân, Resulullah Aleyhisselâm'ın huzuruna iç oğuz beylerinden Salûr Kazan, dış Oğuz beylerinden ise Bügdüz Emen ve Dündâr Bey'i elçi olarak göndermişti. Bu elçiler yalnız kendi boylarını değil, bütün Türk milletini temsîlen Huzûr-u Peygamberî'ye girip biat etmişlerdi.
On yedinci yüzyılda Buhâra'da yaşamış olan Hâfız Derviş Ali Çengî'nin "Tuhfetü's-Sürûr" adlı eserinde bu zâtların Oğuz hânlarının ve alplerinin en meşhurları olduğunu belirtmesi,(3) bu zâtların Türk milleti arasındaki şöhreti ve itibârı nedeniyle Mekke'ye gönderildiklerini ortaya koymaktadır.
Hasan el-Bayâtî'nin "Câm-ı Cem-Âyîn" adlı silsile-nâmesinde yazdığına göre, Kayı boyunun Oğuz kavmi içindeki temsilcisi olan Basû Beg "bir gice düşinde gördi ki; ‘Arabistân'da ay ve gün biriküb buña da şu‘le irişdi. Sabâh oldukda Hazret-i Hâtemü'l-enbiyâ -salla'llâhu te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem-üñ da‘vet-i risâletleri (peygamberlik dâvetleri) şâyi‘ oldı, der-hâl kurbânlar kesüb îmân getürdi."(4) Osmanlı pâdişahlarının atası olan Basû Beg'in İslâmiyet'i kabûlü esrârengiz bir şekilde gerçekleşmişti.
Müverrih Bayburt'lu Osmân, Oğuz hanlarından Bayındır Hân'ın da, iç Oğuz beylerinden Kazan Hân'ı, dış Oğuz beylerinden ise Dündâr ve Emen beyleri, iman etmek üzre Resulullah'ın huzuruna elçi olarak gönderdiğine işâret ederek şöyle der: "Server-i Kâ'inât Muhammed Mustafâ -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- dünyaya gelüp Mekke'de zuhûr itdi, Bayındur Hân Resulu'llâh -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- Efendimüz'i vâkı‘asında (rüyâsında) görüp îmân getürdi. Kazan Hân'ı, Dündâr Beg'i, Emen Beg'i Ka‘be'-i şerîf'de Resûl -‘aleyhi's-selâm-'a gönderüb ümmet olduğın bildürdi."(5) Böylelikle, Akkoyunlu hükümdarlarının atası olan Bayındır Hân da, elçileri vâsıtasıyla Peygamberî dâvete icâbet etmişti.
"Câm-ı Cem-Âyîn"deki diğer bir kayda göre; Basû Bey'in oğlu Kara Hân da tıpkı babası gibi "ziyâde mü'min ve muvahhid olmağla, ‘Korkûd Dede' nâm ‘azîzi Medîne'-i münevvere'ye gönderüb, nûr-ı dîdâr-ı Hazret-i Muhammed Mustafâ -salla'llâhu te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem- ile müşerref oldukdan soñra, Selmân-ı Fârisî -radıya'llâhu te‘âlâ ‘anh- Oğûz tâyifesine ta‘lîm-i şerî‘at-ı İslâm (İslâm dînini öğretmek) içün" Türkler'in arasına gelmişti.(6)
Reşîdüddîn Fazlullâh Hemedânî'nin "Câmi‘u't-Tevârîh" adlı Farsça eserinde verdiği malûmâta göre, Dede Korkûd'u Türk elçileriyle Resulullah'ın huzûruna gönderen Oğuz beyleri arasında "Ala atlı, kîş (samur) donlu Kayı İnâl Hân" da bulunuyordu.(7) Kayı İnal Hân da "Muhammed Mustafâ -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- zuhûr edince, Dede Kerencük (Korkûd)'u elçi olarak onun hizmetine gönderip" müslüman olduğunu bildirmişti.(8)
Çünkü Dede Korkûd yalnız Kayı boyunun beyi "Kara Hân" adına değil, bütün Oğuz boylarının temsilcisi olarak Medîne-i münevvere'ye gitmişti. Nitekim Bayburt'lu Osmân, elçilerin Resulullah Aleyhisselâm'la karşılaştıkları andan sözederken şöyle der: "Çün-ki Kazan Hân bu beglerle Ka‘be'ye gelüp Resûl'le buluşdılar, Resulu'llâh mescidde otururdı."(9) Türk elçileri birer birer kendisine sunulunca "Resuli'llâh ânlara îmân arz eyledi, îmân getürdiler. Selmân-ı Fârisî -radıya'llâhu te‘âlâ ‘anh-ı ânlara koşdı, Demür-kapû'ya gelüp ânlara îmân-u İslam ve salât-u savm (oruç ve namaz) ta‘lîm itdi, Dede Korkûd'ı içlerinde şeyh dikdi."(10)
Böylelikle Türk milleti, Selmân'ı Fârisî -radiyallahu anh- Hazretleri'nin yardımıyla İslâm dininin usûl ve erkânını, ahkâm ve esaslarını öğrenip Âhir zaman Peygamber'ine hakkıyla iman ettiler; onun huzuruna "Oğuz kavminin elçisi" olarak varan Türk erleri "Resulullah'a sahâbe olma" şerefiyle yurtlarına döndüler.

Oğuz Beyleriyle Birlikte Resulullah'ın Huzuruna Giren "Emen"
Hangi Kavmi Temsil Ediyordu?
Müverrih Bayburt'lu Osmân'ın yukarıdaki rivâyetinde, dış Oğuz beylerinden birine "Emen Beg" denildiği nakledilmişti. Müverrih Osmân bu bilgiyi verdikten hemen sonra, "Emen" vasfını taşıyan bu dış Oğuz beyinin, Türkler'in "Bügdüz" adıyla adlandırdıkları bir kavmin temsilcisi olduğuna işâret ederek; "Biñ Bügdüz'ün ulusına ‘Emen Beg' dirlerdi." demiştir.(11) Türkler'in o zamandan beri aralarında yaşayan ve kendilerinden ayrı tutmayıp "Oğûz boyları" arasında saydıkları bu "Bügdüz" kavmiyle, acabâ Türkler'in arasında yaşayan hangi kavim murâd edilmişti?
Bu sorunun cevâbını bizzat, Osmanlı dönemi Bitlis Kürt beylerinden "Şeref Hân" vermektedir. Şeref Hân 1597'de tamamladığı "Şeref-nâme" adlı Farsça eserinin başında, Resulullah Aleyhisselâm'a biat için gönderilen elçiler arasında, Oğuz kavmi içinden Kürtler'i temsil etmek üzere, "Bügdüz Emen" adlı bir Kürt büyüğünün de gönderildiğini gösteren bir rivâyet nakletmişti.(12) Buradan açıkça anlaşılıyor ki, Türkler'in "Bügdüz" adını verdikleri boy "Kürtler"den başkası değildi!..

Resulullah Aleyhisselâm'ın Bedduâsı!..
Bitlis Kürt beyi Şeref Hân'ın "Şeref-nâme" adlı eserinin mukaddimesinde yer alan bir rivâyete göre; Âhir zaman Peygamberi gönderilip de, cihân hükümdarları biat etmek üzere ona elçilerini gönderince, asrın Türk hükümdârı Bayındır Hân Oğuz kaviminin elçileriyle birlikte "Kürt büyüklerinden ‘Bügdüz'" adında birini de göndermişti.(13) Resulullah Aleyhisselâm biatları kabul ettiği sırada kürt elçisini dikkatle inceleyip, onu "saçları kırkılmamış, bıyıkları alınmamış, tırnakları kesilmemiş" bir hâlde görünce,(14) Şeref Hân'ın ifâdesiyle; "bu korkunç yapıdaki elçinin hâline şaşarak, hangi kabîleden olduğunu suâl buyurdu. Elçi; "Kürt tâifesinden" olduğunu söyleyince, Peygamber -‘aleyhi's-selâm-:
‘Bu kavme hiçbir zaman devlet kurmak nasip olmasın, çünkü dünyanın başına belâ olurlar!' dedi." (15)
Şeref Han bu rivâyeti naklettikten sonra Resulullah'ın bu beddûası nedeniyle, kavmi olan Kürtler'in yeryüzünde hiçbir zaman devlet kuramadıklarına ve kurmalarının da mümkün olmadığına dikkati çekerek; "Onun için Kürtler'e büyük devlet kurmak ve saltanat sürmek nasip olmamıştır!" demişti.(16)
Aslında Bügdüz Emen, Müslüman Türk milletiyle birlikte İslâm dinine büyük hizmetlerde bulunmuş ve Dede Korkûd ve diğer Türk beyleri gibi, Oğuz kavmi içinde Resulullah'ın sahâbesi olmuştu. Onun, İslâm dinine bağlılık ve sadâkat gösteren bir kimse olduğunda şüphe yoktu. Fakat Resulullah Aleyhisselâm'ın onun kavminden olan kimseleri kastederek "Bu kavme hiçbir zaman devlet kurmak nasip olmasın!" diye bedduâ etmesinden ve "İnsanların başına belâ olurlar" şeklinde verdiği işâretten açıkça anlaşılıyor ki; Kürtler arasında küffârın tahrîkiyle devlet kurma sevdâsına düşecek ve İslâm dîni ile aslâ bağdaşmayacak, sırf kuru bir "kavmiyetçilik" dâvâsı uğruna, "Müslüman Türk Milleti"nin canına kastedecek ahmak teröristlerin türeyeceğini müşâhade etmiş ve bugün icrâ ettikleri çirkin işleri haber vermişti.
Bu rivâyet; küffârın kuklası, Amerika'nın maşası ve yahudilerin maskarası olan bugünkü teröristlerin ve elebaşılarının tiksinti ve nefret uyandıran rezil durumlarını, bizzat Resulullah Aleyhisselâm'ın dilinden mükemmel bir üslûpla tasvir etmektedir.
Türkler ve Kürtler tarihleri boyunca herhangi bir ayırım gözetmeksizin, küffâra karşı aynı safta savaşmıştır. Nitekim yukarıdaki rivâyette, Oğuz hâkânının Kürt beyi Bügdüz Emen'i "Oğuz beyleri" arasına katıp da Resulullah'a göndermesi,(17) daha o devirlerde bile Türkler'le Kürtler'in birbirinden ayrı olmadıklarının en büyük kanıtıdır.

İntifada 07-08-2011 07:01

Iftira üzerine iftira !
Her kaynaktan rivayet alırsan sen yanmışsin
Hangi hadis kitabında var bu ?
Ne idüğü belirsiz alıntılar yapıyorsun

Hüdavendigâr 07-08-2011 13:31

"Benim ağzımdan yalan uydurmayınız.Her kim benim ağzımdan yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın"(hadis-i şerif,Sahih-i Buhari ve Müslim)

peygamber efendimizin sözlerinden bahsedecekseniz sahih kaynaklardan yararlanın.

mübarek adam bide üstüne yazmış bilmemne adamının bilmemne çevirisi sanki adam büyük bir allame ne bilim evliya gibi.peygamber efendimizden bahsediyoruz,öyle her önüne gelenin sözüne inansaydık adnan oktar hıyarı meydiydi şimdi.bu uydurma sözleri paylaşanları geçtim-onlar zaten yamulmuşlar-forumda biri görüpte inanıcak oda yamulacak diye korkuyorum.Allah beni böyle bir lekeden korusun.

Ammar 07-08-2011 14:25

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913234)
üverrih Bayburt'lu Osmân'ın "Tevârîh-i Cedîd-i Mir'ât-ı Cihân" adlı eserinde verdiği bilgiye göre; Oğuz Türkleri'nin temsilcileri "Taş (dış) Oğûz" ve "İç Oğûz" beyleri olmak üzere iki kısımdan meydana geliyordu.(1)
Bayburt'lu Osmân'ın ifâdesine göre; "İç Oğûz beglerine ‘Kazân Hân', ‘Budâk Beg', ‘Yigen Beg', ‘Şemşede'd-dîn Beg', ‘Beyrek Beg', ‘Kara Konuk Beg' dirlerdi; taş (dış) Oğûz beglerine ‘Dündâr Beg', ‘Emen Beg', ‘Avşar Beg', ‘Döger Beg', ‘Rüstem Beg', bunlara ‘Taş Oğûz begleri' dirlerdi. Cümle toksân bin asker idi, Dede Korkûd şeyhleri idi."(2) Velâyet ve kerâmet ehli bir zât olan "Dede Korkûd"u, onların başına bizzat Resulullah Aleyhisselâm "Şeyh" olarak tâyin etmişti!..

Resulullah Aleyhisselâm peygamber olarak gönderildikten sonra, İslâm dinini yaymak için bütün dünya hükümdarlarına mektuplar göndermiş ve kavim ve kabileleriyle birlikte hepsini İslâm'a dâvet etmişti. Bunların bir kısmı İlâhî dâvete icâbet ederken, bir kısmı küfür ve cehâlet içinde kalmayı tercih etmiş; bazıları da kavim ve milletlerinden elçiler göndererek bizzat kendi istekleriyle iman etmişlerdi.
Eski Türk kaynaklarındaki rivâyetlerden açıkça anlaşıldığı üzere; Oğuz hükümdarlarından Kayı İnal Hân, Kara Hân ve Bayındır Hân, Resulullah Aleyhisselâm'ın huzuruna iç oğuz beylerinden Salûr Kazan, dış Oğuz beylerinden ise Bügdüz Emen ve Dündâr Bey'i elçi olarak göndermişti. Bu elçiler yalnız kendi boylarını değil, bütün Türk milletini temsîlen Huzûr-u Peygamberî'ye girip biat etmişlerdi.
On yedinci yüzyılda Buhâra'da yaşamış olan Hâfız Derviş Ali Çengî'nin "Tuhfetü's-Sürûr" adlı eserinde bu zâtların Oğuz hânlarının ve alplerinin en meşhurları olduğunu belirtmesi,(3) bu zâtların Türk milleti arasındaki şöhreti ve itibârı nedeniyle Mekke'ye gönderildiklerini ortaya koymaktadır.
Hasan el-Bayâtî'nin "Câm-ı Cem-Âyîn" adlı silsile-nâmesinde yazdığına göre, Kayı boyunun Oğuz kavmi içindeki temsilcisi olan Basû Beg "bir gice düşinde gördi ki; ‘Arabistân'da ay ve gün biriküb buña da şu‘le irişdi. Sabâh oldukda Hazret-i Hâtemü'l-enbiyâ -salla'llâhu te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem-üñ da‘vet-i risâletleri (peygamberlik dâvetleri) şâyi‘ oldı, der-hâl kurbânlar kesüb îmân getürdi."(4) Osmanlı pâdişahlarının atası olan Basû Beg'in İslâmiyet'i kabûlü esrârengiz bir şekilde gerçekleşmişti.
Müverrih Bayburt'lu Osmân, Oğuz hanlarından Bayındır Hân'ın da, iç Oğuz beylerinden Kazan Hân'ı, dış Oğuz beylerinden ise Dündâr ve Emen beyleri, iman etmek üzre Resulullah'ın huzuruna elçi olarak gönderdiğine işâret ederek şöyle der: "Server-i Kâ'inât Muhammed Mustafâ -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- dünyaya gelüp Mekke'de zuhûr itdi, Bayındur Hân Resulu'llâh -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- Efendimüz'i vâkı‘asında (rüyâsında) görüp îmân getürdi. Kazan Hân'ı, Dündâr Beg'i, Emen Beg'i Ka‘be'-i şerîf'de Resûl -‘aleyhi's-selâm-'a gönderüb ümmet olduğın bildürdi."(5) Böylelikle, Akkoyunlu hükümdarlarının atası olan Bayındır Hân da, elçileri vâsıtasıyla Peygamberî dâvete icâbet etmişti.
"Câm-ı Cem-Âyîn"deki diğer bir kayda göre; Basû Bey'in oğlu Kara Hân da tıpkı babası gibi "ziyâde mü'min ve muvahhid olmağla, ‘Korkûd Dede' nâm ‘azîzi Medîne'-i münevvere'ye gönderüb, nûr-ı dîdâr-ı Hazret-i Muhammed Mustafâ -salla'llâhu te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem- ile müşerref oldukdan soñra, Selmân-ı Fârisî -radıya'llâhu te‘âlâ ‘anh- Oğûz tâyifesine ta‘lîm-i şerî‘at-ı İslâm (İslâm dînini öğretmek) içün" Türkler'in arasına gelmişti.(6)
Reşîdüddîn Fazlullâh Hemedânî'nin "Câmi‘u't-Tevârîh" adlı Farsça eserinde verdiği malûmâta göre, Dede Korkûd'u Türk elçileriyle Resulullah'ın huzûruna gönderen Oğuz beyleri arasında "Ala atlı, kîş (samur) donlu Kayı İnâl Hân" da bulunuyordu.(7) Kayı İnal Hân da "Muhammed Mustafâ -salla'llâhu ‘aleyhi ve sellem- zuhûr edince, Dede Kerencük (Korkûd)'u elçi olarak onun hizmetine gönderip" müslüman olduğunu bildirmişti.(8)
Çünkü Dede Korkûd yalnız Kayı boyunun beyi "Kara Hân" adına değil, bütün Oğuz boylarının temsilcisi olarak Medîne-i münevvere'ye gitmişti. Nitekim Bayburt'lu Osmân, elçilerin Resulullah Aleyhisselâm'la karşılaştıkları andan sözederken şöyle der: "Çün-ki Kazan Hân bu beglerle Ka‘be'ye gelüp Resûl'le buluşdılar, Resulu'llâh mescidde otururdı."(9) Türk elçileri birer birer kendisine sunulunca "Resuli'llâh ânlara îmân arz eyledi, îmân getürdiler. Selmân-ı Fârisî -radıya'llâhu te‘âlâ ‘anh-ı ânlara koşdı, Demür-kapû'ya gelüp ânlara îmân-u İslam ve salât-u savm (oruç ve namaz) ta‘lîm itdi, Dede Korkûd'ı içlerinde şeyh dikdi."(10)
Böylelikle Türk milleti, Selmân'ı Fârisî -radiyallahu anh- Hazretleri'nin yardımıyla İslâm dininin usûl ve erkânını, ahkâm ve esaslarını öğrenip Âhir zaman Peygamber'ine hakkıyla iman ettiler; onun huzuruna "Oğuz kavminin elçisi" olarak varan Türk erleri "Resulullah'a sahâbe olma" şerefiyle yurtlarına döndüler.

Oğuz Beyleriyle Birlikte Resulullah'ın Huzuruna Giren "Emen"
Hangi Kavmi Temsil Ediyordu?
Müverrih Bayburt'lu Osmân'ın yukarıdaki rivâyetinde, dış Oğuz beylerinden birine "Emen Beg" denildiği nakledilmişti. Müverrih Osmân bu bilgiyi verdikten hemen sonra, "Emen" vasfını taşıyan bu dış Oğuz beyinin, Türkler'in "Bügdüz" adıyla adlandırdıkları bir kavmin temsilcisi olduğuna işâret ederek; "Biñ Bügdüz'ün ulusına ‘Emen Beg' dirlerdi." demiştir.(11) Türkler'in o zamandan beri aralarında yaşayan ve kendilerinden ayrı tutmayıp "Oğûz boyları" arasında saydıkları bu "Bügdüz" kavmiyle, acabâ Türkler'in arasında yaşayan hangi kavim murâd edilmişti?
Bu sorunun cevâbını bizzat, Osmanlı dönemi Bitlis Kürt beylerinden "Şeref Hân" vermektedir. Şeref Hân 1597'de tamamladığı "Şeref-nâme" adlı Farsça eserinin başında, Resulullah Aleyhisselâm'a biat için gönderilen elçiler arasında, Oğuz kavmi içinden Kürtler'i temsil etmek üzere, "Bügdüz Emen" adlı bir Kürt büyüğünün de gönderildiğini gösteren bir rivâyet nakletmişti.(12) Buradan açıkça anlaşılıyor ki, Türkler'in "Bügdüz" adını verdikleri boy "Kürtler"den başkası değildi!..

Resulullah Aleyhisselâm'ın Bedduâsı!..
Bitlis Kürt beyi Şeref Hân'ın "Şeref-nâme" adlı eserinin mukaddimesinde yer alan bir rivâyete göre; Âhir zaman Peygamberi gönderilip de, cihân hükümdarları biat etmek üzere ona elçilerini gönderince, asrın Türk hükümdârı Bayındır Hân Oğuz kaviminin elçileriyle birlikte "Kürt büyüklerinden ‘Bügdüz'" adında birini de göndermişti.(13) Resulullah Aleyhisselâm biatları kabul ettiği sırada kürt elçisini dikkatle inceleyip, onu "saçları kırkılmamış, bıyıkları alınmamış, tırnakları kesilmemiş" bir hâlde görünce,(14) Şeref Hân'ın ifâdesiyle; "bu korkunç yapıdaki elçinin hâline şaşarak, hangi kabîleden olduğunu suâl buyurdu. Elçi; "Kürt tâifesinden" olduğunu söyleyince, Peygamber -‘aleyhi's-selâm-:
‘Bu kavme hiçbir zaman devlet kurmak nasip olmasın, çünkü dünyanın başına belâ olurlar!' dedi." (15)
Şeref Han bu rivâyeti naklettikten sonra Resulullah'ın bu beddûası nedeniyle, kavmi olan Kürtler'in yeryüzünde hiçbir zaman devlet kuramadıklarına ve kurmalarının da mümkün olmadığına dikkati çekerek; "Onun için Kürtler'e büyük devlet kurmak ve saltanat sürmek nasip olmamıştır!" demişti.(16)
Aslında Bügdüz Emen, Müslüman Türk milletiyle birlikte İslâm dinine büyük hizmetlerde bulunmuş ve Dede Korkûd ve diğer Türk beyleri gibi, Oğuz kavmi içinde Resulullah'ın sahâbesi olmuştu. Onun, İslâm dinine bağlılık ve sadâkat gösteren bir kimse olduğunda şüphe yoktu. Fakat Resulullah Aleyhisselâm'ın onun kavminden olan kimseleri kastederek "Bu kavme hiçbir zaman devlet kurmak nasip olmasın!" diye bedduâ etmesinden ve "İnsanların başına belâ olurlar" şeklinde verdiği işâretten açıkça anlaşılıyor ki; Kürtler arasında küffârın tahrîkiyle devlet kurma sevdâsına düşecek ve İslâm dîni ile aslâ bağdaşmayacak, sırf kuru bir "kavmiyetçilik" dâvâsı uğruna, "Müslüman Türk Milleti"nin canına kastedecek ahmak teröristlerin türeyeceğini müşâhade etmiş ve bugün icrâ ettikleri çirkin işleri haber vermişti.
Bu rivâyet; küffârın kuklası, Amerika'nın maşası ve yahudilerin maskarası olan bugünkü teröristlerin ve elebaşılarının tiksinti ve nefret uyandıran rezil durumlarını, bizzat Resulullah Aleyhisselâm'ın dilinden mükemmel bir üslûpla tasvir etmektedir.
Türkler ve Kürtler tarihleri boyunca herhangi bir ayırım gözetmeksizin, küffâra karşı aynı safta savaşmıştır. Nitekim yukarıdaki rivâyette, Oğuz hâkânının Kürt beyi Bügdüz Emen'i "Oğuz beyleri" arasına katıp da Resulullah'a göndermesi,(17) daha o devirlerde bile Türkler'le Kürtler'in birbirinden ayrı olmadıklarının en büyük kanıtıdır.

yalandan, iftiradan, saçmalamaktan kim ölmüş ki ????

"Türkler'in "Bügdüz" adını verdikleri boy "Kürtler"den başkası değildi!.." neden diğer türk temiz gitmiş ? yada neden bu kürt olmaya aday emen denilen türk şahıs üstü başı perişan halde. ve en önemlisi emen ve kabileside türk olmasına rağmen neden bu bedua sadece o kavime yapılmış ( sonrada kürt olanlara diğerleride türk :) boy falan ) bu saçmalıkları burda yayınladınız başka yerde yayınlamayınız. bari imanınızı tehlikeye atıyorsunuz. Türkler Peygamberimizin ölümünde 100 yıldan fazla sonra islamiyete girmeye başlamışlar. kürtler hz ömer dönemide islamla şereflenmişler. bu elçi giden türkler nde o kadar salak ki yüz sene sonra islama daha yeni giriyorlar han, biat nerey gitti. de 100 sene bekliyorlar.

bi kaç alıntı daha yapta gel hani peygamberimiz türktü diyeler hani arapça türkçeden türedi diyenler. vs. sv....

ayrıca Tükler islamla tanıştıktan uzun süre sonra göçebelikten kurtuldu. yerleşik hayatları yeni oturdu. Kürtler göçebe hayatı yaşamamıştır.

her neyse sen madem milliyetçisin önce türk tarihini öğren sonra islam tarihini sonra gelde kendini kendini burda değersiz yazılar harcama. ayrıca yönetici kimse devlet de ondan oluyor ya Eyyubiler devletinin başı has kürttür. ve islam tarihine damgasını vurmuş. bir çok milleti zülümden kuratmıştır kudüs dahil. bırakın bu hikayetleri bu türkü başkalarının sırtında yüceltmekten.

Beylerbeyi 07-08-2011 16:57

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913131)

ALLAH BELASINI VERSİN ONUN VERDİDE ZATEN SALLANDIRDILAR DARAĞCINDA ...

aşağılık köpek! bir islam şehidi hakkında nasıl böyle konuşursun?

seni Allaha havale ediyorum.

Blur 07-08-2011 17:00

Alıntı:

Beylerbeyi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913318)
aşağılık köpek! bir islam şehidi hakkında nasıl böyle konuşursun?

seni Allaha havale ediyorum.

Doğru düzgün konuş sana hakaret etme hakkını kimse vermiyor !!!

Adam ol adam.

Ammar 07-08-2011 17:03

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913320)
Doğru düzgün konuş sana hakaret etme hakkını kimse vermiyor !!!

Adam ol adam.

Şehitlere hakaret hakkını kim verdi peki ? biz yapamadık ama iyi yaptı hak etmişti.

Beylerbeyi 07-08-2011 17:08

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913320)
Doğru düzgün konuş sana hakaret etme hakkını kimse vermiyor !!!

Adam ol adam.

adam olsaydınız ölmüş bir insanın arkasından söylenen "Allah belasını verdi" sözüne tepki gösterirdiniz. bunu yapamadıktan sonra başkasının adamlığını tartışmak sizin haddinize değil.

HaArP 07-08-2011 17:22

İslam Davasını iyi biliriz Şeyh'in... Davası İslam olan gariptir... Garipler kervanına itilmeye mahkumdur... Lakin O gariplik müslümanın nazarında Müjde'dir...

İntifada 07-08-2011 17:55

Sen peygambere iftira edecek hakkı kendinde buluyorsun...
Islam halifesi yavuz sultan selime iftira etme hakkını kendinde buluyorsun
Bir şehite iftira atma hakkını kendinde buluyorsunda murat abi o söz içinmi bulamayacak...
Ezel büyüğümdür sayardim ama bir noktadan sonra isterse dedem olsun boşa...
Kendi nefsini tatmin için şehide iftira atan adamı saymam...
Sevmeye severim ama saymam...

Özgür Çağrı 07-08-2011 19:16

sen kaç mevsim yaşadın baharı kışı nice şeyh said bilir darağaçları . Orak çekiçli putlar dağlarımızda ihanetler içeri şakağımızda ! Türkçü şaman heykeller sokağımızda ! Demokratik urganlar kursağımızda ! Her birimiz bir şeyh said her birimiz bir direniş demek ! Şeyh saidin mücadelesinin karşısında olanlar ancak kemalist düzenin köpekliğini yaparlar .

EZEL 07-09-2011 03:57

Alıntı:

Beylerbeyi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913318)
aşağılık köpek! bir islam şehidi hakkında nasıl böyle konuşursun?

seni Allaha havale ediyorum.

Forumun yönetiminin benim ülkemizde iç isyan çıkaran karakollarımızı basan , askeri birliklerimize pusu kuran öğretmenlerimizi öldüren bu yüzden yargılanıp idam edilen isyancıların liderine yapılan övgü dolucu söze karşı her normal vatandaşın vereceği bir tepkiyi verdiğim için bana hakaret eden kişiye herhangi bir işlem yapmamasına şaşırmadığımı belirtmek istiyorum . İmzamdaki bizi yalan ve iftira ile banlayanlar gerçek hakaretler karşısında dur yemiş bül bül gibiler . :olmaz:

Alıntı:

grevs Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913322)
Şehitlere hakaret hakkını kim verdi peki ? biz yapamadık ama iyi yaptı hak etmişti.

Vatan hainleri ne zamandır şehit oldu ? O vatan haini şehit ise öldürdükleri gavurmu ?
======

Bu lafım bazılarına üzerine alınması gerekenler alınsın Atalarınızın hainliğini hazmetmek zor temize çekmeye çalışıyorsunuz siz kendi kendinize istediğiniz kadar temize çekin bize göre hain haindir şehit filan değildir ..

ŞEYH SAİT AYNI PKK GİBİ
KARAKOLLARI BASAN
ASKERİ BİRLİKLERE PUSU KURAN
ÖĞRETMENLERİ KATLEDEN
ÜSTELİKDE KURANI KERİMİ VE DİNİ KENDİ PİSLİKLERİNE KENDİ HAİNLİKLİKLERİNE ALET EDEN BİR EŞKIYA VE VATAN HAİNİDİR

Blur 07-09-2011 04:04

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913689)

Bu lafım bazılarına üzerine alınması gerekenler alınsın Atalarınızın hainliğini hazmetmek zor temize çekmeye çalışıyorsunuz siz kendi kendinize istediğiniz kadar temize çekin bize göre hain haindir şehit filan değildir ..

Bu lafı üzerine alınması gerek arkadaş sayısı bu forumda var baya..

Ben hatırlarım burda pkklıları kahraman gibi gösterenleri..

adam bdp forumuyla gelmiş burayı karıştırmış öcalan'a şerefsiz köpek desen ona bile itiraz edecek adamlar var burada sen neyi tartışıyorsun ki

İntifada 07-09-2011 04:09

Alıntı:

ŞEYH SAİT AYNI PKK GİBİ
KARAKOLLARI BASAN
ASKERİ BİRLİKLERE PUSU KURAN
ÖĞRETMENLERİ KATLEDEN
ÜSTELİKDE KURANI KERİMİ VE DİNİ KENDİ PİSLİKLERİNE KENDİ HAİNLİKLİKLERİNE ALET EDEN BİR EŞKIYA VE VATAN HAİNİDİR


daha dün saidi nursiyle karıştırdığı adam için bugün ahkam kesiyor...
ne diyeyim bir milliyetçinin hezeyanları...
yalnız senin faşist dedelerin şeyh said için mahkeme zabıtlarına mürteci yazmış...
yani suçu ve asılma sebebi irtica...
herhalde irtica ne demek biliyorsundur...

EZEL 07-09-2011 04:09

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913338)
Sen peygambere iftira edecek hakkı kendinde buluyorsun...
Islam halifesi yavuz sultan selime iftira etme hakkını kendinde buluyorsun
Bir şehite iftira atma hakkını kendinde buluyorsunda murat abi o söz içinmi bulamayacak...
Ezel büyüğümdür sayardim ama bir noktadan sonra isterse dedem olsun boşa...
Kendi nefsini tatmin için şehide iftira atan adamı saymam...
Sevmeye severim ama saymam...

Bu forumda kendi doğrularını benden daha cesurca savunan haksızlıklara benden daha cesurca karşı çıkan başka birisini daha tanıyormusun ? Ben kendi nefsimi tatmin etmek için kimseye iftira atmam ki sen benim daha önceki görüşlerimi de bu konuda bilen birisin bunu yani kendi nefsiniz tatmin için demediğimi bu forumda en iyi sen biliyorsun

İntifada 07-09-2011 04:10

hiç kimse peygambere iftira atacak kadar düşmemişti bu forumda ;)
hemde aynı anda bir halifeye iftira atarken...

İntifada 07-09-2011 04:12

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913694)
Bu forumda kendi doğrularını benden daha cesurca savunan haksızlıklara benden daha cesurca karşı çıkan başka birisini daha tanıyormusun ? Ben kendi nefsimi tatmin etmek için kimseye iftira atmam ki sen benim daha önceki görüşlerimi de bu konuda bilen birisin bunu yani kendi nefsiniz tatmin için demediğimi bu forumda en iyi sen biliyorsun


atıyorsun...
çünkü bu konunun cahilisin...
daha önce tarihi konulardada tarih bilginin olmadığını gördük...
bence sen bildiğin gibi güncele ağırlık var bir şehite iftira atmak adamı ahirette zora sokar...

Blur 07-09-2011 04:12

BDP'nin de destek verdiği etkinlikte, temsili idam sehpası kurulacak, ayrıca terör olaylarıyla ilgili de mesajlar verilecek.

Şeyh Sait, Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde 1925 yılında cumhuriyete karşı isyan başlatmıştı. İsyan kısa sürede Güneydoğu’da bir çok kente sıçramıştı.


bdp'nin destek verdiği eyleme bizim elemanlarda destek veriyor.. işte bahsettiğim apoya sövsek bu adamların zoruna gider dediğim arkadaşlar bunlardı ezel kardeş.

EZEL 07-09-2011 04:13

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913693)

daha dün saidi nursiyle karıştırdığı adam için bugün ahkam kesiyor...
ne diyeyim bir milliyetçinin hezeyanları...
yalnız senin faşist dedelerin şeyh said için mahkeme zabıtlarına mürteci yazmış...
yani suçu ve asılma sebebi irtica...
herhalde irtica ne demek biliyorsundur...

Ya neye gülüyorum biliyormusun Akıncı ben forumda o karışıklığın açıklamasını zaten yazdım( ben onları önceden karıştırıyordum bunun verdiği alışkanlık ) biz senle bu konuyu bir mevsuzu geçti msn de de tartışmıştık aylar önce sen o zamanda bana karıştırma demiştin şimdide diyorsun yarın ben yine yazarken aynı karıştırmayı yapsam yinemi karıştırma deyip beni bilgisiz gibi göstermek için kambura mı yatacaksın ? Merak ediyorum :hihi2:

İntifada 07-09-2011 04:14

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913698)
BDP'nin de destek verdiği etkinlikte, temsili idam sehpası kurulacak, ayrıca terör olaylarıyla ilgili de mesajlar verilecek.

Şeyh Sait, Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde 1925 yılında cumhuriyete karşı isyan başlatmıştı. İsyan kısa sürede Güneydoğu’da bir çok kente sıçramıştı.


bdp'nin destek verdiği eyleme bizim elemanlarda destek veriyor.. işte bahsettiğim apoya sövsek bu adamların zoruna gider dediğim arkadaşlar bunlardı ezel kardeş.


dtp islamcı çevreleri ayartmak için bunu kullanıyor...
tıpkı akpartinin yeri gelince mustafa kemale sarılması gibi...
yada chpnin bir çarşaflıya rozet takması gibi...

EZEL 07-09-2011 04:15

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913697)

atıyorsun...
çünkü bu konunun cahilisin...
daha önce tarihi konulardada tarih bilginin olmadığını gördük...
bence sen bildiğin gibi güncele ağırlık var bir şehite iftira atmak adamı ahirette zora sokar...

Bu konuda benden defalarca staj almış birisi diyor ya bunu :))

Hüdaverdi 07-09-2011 04:16

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913694)
Bu forumda kendi doğrularını benden daha cesurca savunan haksızlıklara benden daha cesurca karşı çıkan başka birisini daha tanıyormusun ?

Ben varım:karizmatik:

İntifada 07-09-2011 04:16

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913699)
Ya neye gülüyorum biliyormusun Akıncı ben forumda o karışıklığın açıklamasını zaten yazdımki biz senle bu konuyu msn de de tartışmıştık aylar önce sen o zamanda bana karıştırma demiştin şimdide diyorsun yarın ben yine aynı karıştırmayı yapsam yinemi karıştırma deyip kambura yatacaksın merak ediyorum :hihi2:

kambura yatmıyorum...
sen 2 gün önce yine aynı şeyleri yazdın yine karıştırdın...
şeyh saidi saidi nursi sandın ve alakası olmadığı halde fethullah gülen koydun bu konuya...
sonra saidi nursi konusuna girip şeyh saide sövdün...
sana gayet açık net cevaplar veriyorum...
sense hezeyan cevaplar veriyorsun...
bilgiye iftirayla karşılık...
hadi bildiğin konuya...

Blur 07-09-2011 04:17

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913696)
hiç kimse peygambere iftira atacak kadar düşmemişti bu forumda ;)
hemde aynı anda bir halifeye iftira atarken...

Peygambere iftira atmadım ne iftirasıymış o şu an iftira atan sensin..

Kaynağıyla birlikte yazıyı gönderdim dün gönderdiğim yazının kaynakları ben bir bilgiyi araştırıyorum kaynağıyla birlikte buraya ekliyorum hemen iftiracı damgasını yiyoruz nedense.

İşine geldiğine inanırsın , işine gelmediğine inanmazsın..

(1-2) Bayburt'lu Osmân, "Tevârîh-i Cedîd-i Mir'ât-ı Cihân‘", Süleymâniye Ktp. Mikrofilm Arş., nr.: 478, vr. 242.
(3) Kırzıoğlu M. Fahreddin, "Dede Korkûd Oğûz-nâmeleri", s. 10, bas.: İstanbul, 1952.
(4) Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî, "Câm-ı Cem-Âyîn", Millet Ktp. Ali Emîrî, Tarih, nr.: 203, vr. 12a; Nûruosmâniye Ktp., nr.: 3743/2, vr. 338b-339a.
(5) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(6) Bayâtî, a.g.e., Millet Ktp. Ali Emîrî, Tarih, nr.: 203, vr. 12b; Nûruosmâniye Ktp., nr.: 3743/2, vr. 339a.
(7-8) Reşîdüddîn Fazlu'llâh Hemedânî, "Câmi‘u't-Tevârîh", TSMK, Hazine, nr.: 1653, vr. 385b.
(9-11) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(12-13) Şeref Hân, "Şeref-nâme", c. 1, s. 17. bas.: Petrburg, 1860.
(14) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(15-16) Şeref Hân, a.g.e., c. 1, s. 17.
(17) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242; Şeref Hân, a.g.e., c. 1, s. 17.
http://www.hakikat.com/dergi/170/hyilmaz170.html
(18) Abdurrahmân Şeref Efendi, "Abdurrahmân Şeref Efendi Târîhi", TTK Ktp. TY, nr.: 542, vr. 69-71.

İntifada 07-09-2011 04:17

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913701)
Bu konuda benden defalarca staj almış birisi diyor ya bunu :))

sen ne çok önemsiyorsun kendini ya...
staj almışım :)
ben okumadan he deyip geçmişimdir sen birşeyler öğretiyorum sanmışsındır ezel :güzel:

EZEL 07-09-2011 04:18

Alıntı:

Hüdaverdi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913702)
Ben varım:karizmatik:

Eh benim kadar değil mesala sen yanlışlıklar konusunda üst yönetimle çakışmayı gözel alamıyorsun ;;)(benim fikrim katılmayabilirsin )

İntifada 07-09-2011 04:22

Alıntı:

Blur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913704)
Peygambere iftira atmadım ne iftirasıymış o şu an iftira atan sensin..

Kaynağıyla birlikte yazıyı gönderdim dün gönderdiğim yazının kaynakları ben bir bilgiyi araştırıyorum kaynağıyla birlikte buraya ekliyorum hemen iftiracı damgasını yiyoruz nedense.

İşine geldiğine inanırsın , işine gelmediğine inanmazsın..

(1-2) Bayburt'lu Osmân, "Tevârîh-i Cedîd-i Mir'ât-ı Cihân�", Süleymâniye Ktp. Mikrofilm Arş., nr.: 478, vr. 242.
(3) Kırzıoğlu M. Fahreddin, "Dede Korkûd Oğûz-nâmeleri", s. 10, bas.: İstanbul, 1952.
(4) Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî, "Câm-ı Cem-Âyîn", Millet Ktp. Ali Emîrî, Tarih, nr.: 203, vr. 12a; Nûruosmâniye Ktp., nr.: 3743/2, vr. 338b-339a.
(5) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(6) Bayâtî, a.g.e., Millet Ktp. Ali Emîrî, Tarih, nr.: 203, vr. 12b; Nûruosmâniye Ktp., nr.: 3743/2, vr. 339a.
(7-8) Reşîdüddîn Fazlu'llâh Hemedânî, "Câmi�u't-Tevârîh", TSMK, Hazine, nr.: 1653, vr. 385b.
(9-11) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(12-13) Şeref Hân, "Şeref-nâme", c. 1, s. 17. bas.: Petrburg, 1860.
(14) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242.
(15-16) Şeref Hân, a.g.e., c. 1, s. 17.
(17) Bayburt'lu Osmân, a.g.e., vr. 242; Şeref Hân, a.g.e., c. 1, s. 17.
http://www.hakikat.com/dergi/170/hyilmaz170.html
(18) Abdurrahmân Şeref Efendi, "Abdurrahmân Şeref Efendi Târîhi", TTK Ktp. TY, nr.: 542, vr. 69-71.


müslüman işine geldiğine yada gelmediğine değil sahih olana inanır...
sen nereden hadis alınır bilmiyorsan o senin ayıbın...

islamda işine gelen diye bi kaide yoktur hükümler bellidir...

Blur 07-09-2011 04:23

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913700)
dtp islamcı çevreleri ayartmak için bunu kullanıyor...
tıpkı akpartinin yeri gelince mustafa kemale sarılması gibi...
yada chpnin bir çarşaflıya rozet takması gibi...

nee alakası var kardeşim aynı şey mi yahu..

bdp ile sen diğer partileri bir mi tutuyorsun.. ?! Bu şeyh saiti anma etkinliklerini üstlenen firmanında kimin güdümünde olduğu belli vatanına baş kaldırmış bi adamla aynı safta duruyorsunuz.. MÜSLÜMAN diye.. Yarınbi gün apo da müslüman oldum vay efendim affedin dese affedersiniz siz.

Blur 07-09-2011 04:24

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 913708)
müslüman işine geldiğine yada gelmediğine değil sahih olana inanır...
sen nereden hadis alınır bilmiyorsan o senin ayıbın...

islamda işine gelen diye bi kaide yoktur hükümler bellidir...

Şeyh Sait konusunda neden öyle davranamıyorsunuz acaba sürekli kendinizle çelişiyorsunuz.


All times are GMT +3. The time now is 16:11.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025