Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Dış Gündem (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=125)
-   -   İran İSLAM(!) devletinden Sünnilere Bayram namazı yasağı.. (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=154761)

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:04

ula biz dünyada torpile karşı savaşıyoruz bu adamlar ahirette torpil bulmaya çalışıyorlar :)

Cihannur 09-11-2011 18:05

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949054)
cihannur...
bir daha ayetleri kendi görüşlerine alet etme lütfen...


cennetle müjdelenmek farklıdır...
cennetin vaad edilmesi farklıdır...
Allah yolunca canları ve mallarıyla cihat edenler için cenneti vaad ediyor...
sırf sahabe olması gerekli değil gördüğümüz gibi...

Ayetleri kendi görüşlerime alet etmem Akıncı; ben, Âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. Bu sözün büyük bir iftiradır. Hadid Suresi'nin 10. Ayeti'nin mealini daha önceki mesajımda alıntıladım. Konunun detaylı olarak açıklamasını da Dinimiz İslam internet sitesinden aldığım bir alıntıyla yaptım.

Allah tarafından Cennetle müjdelenmekle Cennetin vaat edilmesinin Cennete giriş anlamında farklı olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Vaat ne demektir? Vaat, b
ir işi yerine getirmek için verilen sözdür. Allah, Hadid Suresi 10. Ayette, Ashab-ı Kiram'ın hepsine Cenneti söz verdiğini buyuruyor. Allah hiç sözünden döner mi? Hâşâ. Allah verdiği bütün sözleri yerine getirir. Ashab-ı Kiram'ın hepsi Cennetliktir. Allah, Nisa Suresi 95. Ayette ise müminlere Cenneti söz verdiğini buyuruyor. Müminler de Cennetliktirler elbette. Bütün müminler Cennete gireceklerdir inşaallah. Yüce Allah'ın Ashab-ı Kiram'ın hepsine Cenneti söz vermiş olması, Ashab-ı Kiram'ın hepsinin müminler olduklarının apaçık ve reddedilemez delilidir.

İntifada 09-11-2011 18:06

babadan oğula geçen sistem hz.ebubekirin,hz.ömerin temsil ettiği hilafet makamı değildir bence...
işte görüyoruz...
hilafet yezidin eline geçince neler oluyor...
yavuz sultan selime geçince neler oluyor...
Halifelik belkide o makamı elinde bulunduran insan göre değer kazanıyor...
ve o insanda halifelikle değerleniyor...
yani birbirine sıkı sıkıya bağlı...
gaybı bilemediği için insan bu büyük gücü eline geçirecek insanı kendi tayin etmemeli...
işte hz.ademin iki oğlu ortada habille kabil...
oğlunuz habilde olabilir kabilde olabilir...
bu yüzden öz şekli seçimle olmalıdır...
osmanlı adaleti hiç bir zaman gözardı etmediğinden bu makam onda sırıtmamıştır hakkını vermiştir...
ama ya yezid örneği ?
ya emeviler örneği ?
her türlü faşist politika halifelik yamasıyla örtülmedimi...
mesela mustafa kemalin halifeliği eline aldığını bir düşünün nereye giderdi bunun sonu ?

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:11

Bizim memleketimizdede 4 karı adı altında ki onunda çok çok özel şartları vardır ve tek eş sizin için en hayırlıdır deniyor.
4 karıyı eve atıp onları birer seks kölesi olarak kullanan çöpe atmaya dahi göndermeyen kadını sadece yatakta görmek isteyen bir zihniyet bugün toplumda sokaklarda hoca diye gezip orda burda marifetlerini anlatmıyor mu ?

Böyle cinsi sapıklar abaza zihniyeti memleketimizde var diye sünnilik sapıklıktır mı diyeceğiz ?

mafya ya bunlar bildiğin din pazarlamacısı yani emevi sünniliği ile safevi şiası arasında hiç bir fark yoktur. İkiside İslama türlü türlü batıllar sokmuştur sapkınlıklarını din diye pazarlamıştır uydurma rivayetlerle insanları tekfir etmişlerdir.

emevi sünniliği ile safevi şiasına bakıp sünniliği ve şiiliği sapkınlık mı ilan edeceğiz ?

Allah sizi ıslah etsin yahu bu kadar da mezhepçilik bataklıklığına batılmaz ki .

_Ednâ_ 09-11-2011 18:12

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949068)
duygu hanim ilim cindede olsa aliniz hadisinden de anlasilacagi gibi cihad sadece er meydaninda olmuyor..
sonucta ilim yolunda hayatini kaybedenler bile sehit kabul edildiginide gözardi etmeyelim zaten su andaki sorunda tam olarak budur bu terazi misali bir taraf agir basarken, digeri gücsüzlesiyor..
yani bizler er meydanlarinda güclü olalim derken ilmi yönden gerilede olabiliyoruz aslinda su anda islam ülkelerinin geri kalmasi ilk emri Oku olan bir dinle ne kadar tezat olusturduguda ortadadir..

benim kanaatim halifelik makamına siyasi bir çıkar girmemeli... siyasi bir misyonda yüklenmemeli...
osmanlı 4 halifeden sonra bunda tek muvaffak olabilen bir ülkeydi...
mesela ben sormuştum bir hocama saltanat kaldırılmasına amennada Atatürk hilafeti neden büsbütün kaldırdıda Abdülhamide sen halife olarak devam et demedi? bunda bir yanlış görmüyorum devleti bağlayan birşeyde yok bunda...
hoca dediki bunun üzerine, halifelik saltanat kadar tehlikeli birşeydi, halifeliğin amacından saptırılmıyacağının garantisi yoktu dedi.. çünkü yüzyıllarca halifelik siyasi güdümlerle ön plandaydı dedi...
işte buda halifeliğe siyasi misyon yükleyip tehlikeli gösteren zihniyet...
çağımıza göre konuşursak halifeliğin savaşacak bir makam değil, tüm müslüman ülkeleri birleştirici, yönlendirici bir makam olmasının önünde hiçbir engel yoktu...

milletinadami 09-11-2011 18:16

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 948987)
diğer sahabelere duydugumuz saygıyı ve sevgiyi Hz.Muaviye'ye de duyarız..

Evet...
Çünkü kendisi Vahiy katibidir ki,onun şahsiyetine atılan çamurlar doğrudan Allahın kitabının güvenirliğine atılmış sayılır...
Yezide gelince ona saygı ve sevgimiz yoktur tabii ki...
Ama Hz.Muaviye efendimiz başımzıın tacıdır...

Hüdavendigâr 09-11-2011 18:21

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949080)
Bizim memleketimizdede 4 karı adı altında ki onunda çok çok özel şartları vardır ve tek eş sizin için en hayırlıdır deniyor.
4 karıyı eve atıp onları birer seks kölesi olarak kullanan çöpe atmaya dahi göndermeyen kadını sadece yatakta görmek isteyen bir zihniyet bugün toplumda sokaklarda hoca diye gezip orda burda marifetlerini anlatmıyor mu ?

lan sanane elalemin karısından kızından çolugundan çocugundan ? adam ister gönderir çöp atmaya ister göndermez seni ne ilgilendiriyor ? nerden biliyorsun adamın karısını seks kölesi olarak kullandıgını yanlarındamıydın ? ne çöpmüş anasını satiyim kaç oldu yazıyor bunları..sen evlendiğinde gönderirsin karını çöp atmaya güzel bi rahatlarsın..elalemin karısıyla kızıyla uğraşmaktanda vazgeç..

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:24

İslamda çok eşlilik konusunda cinsi sapıklara kur'an gerekli cevapları veriyor zaten.

"Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin; çünkü bu büyük bir günahtır. Yetimlerin hakkına riâyet edememekten korkarsanız (bunların yakasını bırakın da) beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın; haksızlık etmekten korkarsanız bir tane kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye (ile yetinin); bu, adâletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır (Nisâ: 4/2-3).

129. âyette şöyle buyurulmaktadır: "Ne kadar üzerine düşseniz de kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bari birine tamamen kapılıp da diğerini askıda imiş gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah'a itâatsizlikten sakınırsanız bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, engin rahmet sahibidir."


Alıntı:

a) Bir kadının üzerine bir başka kadınla evlilik yapıldığında eşler arasındaki karşılıklı sevgi ve şefkatin yerini nefret, kıskançlık, kin ve intikâm duyguları alır. Bu duyguların etkisi altında kalan kadın aile içi vazifelerini ihmâl eder, kocasınıdan intikâm almaya kalkışır, bunun için israftan kocasını aldatmaya kadar birçok olumsuz davranışlara sapabilir.
b) Tarih boyunca yaşanan tecrübe, kadınla erkeğin yaklaşık olarak eşit sayıda olduklarını ortaya koymaktadır; bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi bu tabiî ve fıtrî eşitliği, dengeyi bozmaktadır, tabiî olana aykırıdır.
c) Birden fazla kadınla evlenmeye izin vermek erkeklerin şehvete ve doyumsuzluğa sevkedilmesi, cinsî tatmine öncelik verilmesi sonuçlarını doğurur.
d) Evlilikte bir erkeğe karşı dört kadın dengesi, kadının şeref ve haysiyeti bakımından küçük düşürücüdür; İslâm bile şâhitlik, miras gibi konularda bir erkeğe karşı iki kadın dengesini getirdiğine göre evlilikte dört kadın dengeyi bozmaktadır.
Yabancıların başlattığı, giderek bazı müslümanların da katıldığı bu tenkit ve itirazlara şu cevaplar verilmiştir:
a) İslâm duyguyu dışlamamakla beraber aileyi, duygu temeli üzerine değil, mantık ve fayda temeli üzerine kurmuştur. Bu tercih insanların duygularını öldürmeye değil, ikinci plâna itmeye, aklın ve inancın kontrolüne vermeye yöneliktir. Duygular, meyiller ve psikolojik tavırların çoğu telkin ve eğitim ile oluşur ve değişirler; birden fazla kadınla evliliğin yaygın olduğu bir toplumda İslâm kadınının duyguları ile, tek kadınla evliliğin geçerli olduğu toplumlardaki kadınların -bu konu ile ilgili duygu ve eğilimleri- aynı değildir. Bu olgunun delîli, kadın ve erkeğin zinâsı konusunda İslâm ve Batı toplumları arasındaki farklı anlayış ve tavır alıştır. İslâm kadınları meşrû nikâhla evlenmiş kadınlara ve birden fazla kadınla evli erkeklere karşı fazla olumsuz tepki göstermezken, gerek kadının ve gerekse erkeğin karşı cins ile veya hemcinsi ile yaptığı zinâya, fuhşa karşı olumsuz bir tavır takınmakta, bu fiili şiddetle kınamakta, ayıp ve günah saymaktadırlar. Bu sosyo-psikolojik vâkıanın tabîi bir sonucu olarak Batı toplumlarında zinânın her çeşidi daha fazla yaygınlık kazanmış, hattâ meşrûlaştırılmak üzere kanun teklifleri, hukukî düzenlemeler yapılmıştır.
İslâm topluluklarında ikinci eşler, kendi serbest irâdeleri ile ikinci eş olmayı istemektedirler, birinci eşler de ortak istememeleri halinde, evlenme akdini yaparken bunu şart olarak ortaya koyma hakkına sahiptirler. Tarihî tecrübe İslâm ailelerinde, birden fazla kadının bulunması halinde israf, intikâm zinâsı, aileye ait vazifelerin ihmâli gibi davranışların nadir olduğunu göstermiştir. Kadınların ikinci eşi istememeleri doğumdan gelme (fıtrî, tabiî) bir kıskançlık duygusu yanında, belki bundan daha etkili olarak sosyal, psikolojik ekonomik ve hukukî âmillere bağlı olarak edinilmiş (ârızî) bir şuur ve irâde halinden kaynaklanmaktadır.
b) Tabiatın kadınla erkeği eşit kıldığı, birden fazla kadınla evlenmeye izin verildiğinde bu eşitliğin bozulacağı iddiası da gerçeğe uymamaktadır. Fizyolojik ve psikolojik olarak evliliğe hazır hale gelme bakımından kadınların önceliği vardır; sıcak bölgelerde kızlar dokuz yaşında bu olgunluğa erişirken erkeklerin onaltı yaşlarını beklemeleri gerekmektedir. Medenî denilen ülkelerde kızların, kanunî evlenme çağına gelinceye kadar bekâretlerini korumaları gittikçe daha zor ve nadir hale gelmektedir, bu da onların evliliğe daha önceden hazır duruma geldiklerinin bir başka delîlidir. Buradan hareketle bir hesap yapıldığında şu sonuç çıkacaktır: Belli bir yılda onaltı yaşına girmiş bin erkek ve dokuz yaşına girmiş bin kız olsa, kanunî evlenme çağı olan yirmi beş yaşa kadar erkeklerden on nesil, kızlardan ise onbeş nesil biyolojik olarak evlenmeye hazır hale gelmiş olacaklardır, bu takdirde biyolojik büluğ bakımından kızların sayısı -farazî olarak- erkeklerinkinin iki katına da çıkabilecektir; bu vakıa, tabiat eliyle (sünnetullah gereği) bir erkeğe iki kızın hazırlanmasını ifade eder.
Kadınların ortalama ölüm yaşları erkeklerinkinden uzundur, buna karşılık erkeklerin de çocuk sahibi olma yaşları kadınlarınkinden daha uzundur. Bu iki yaş ortalaması farkı bir arada düşünüldüğünde, ortalama olarak çocuğu olabilecek yüz erkeğe karşı çocuk yapabilecek elli kadın bulunur.
Başta savaş olmak üzere ölüm getiren olaylar daha çok erkek ölümü getirmektedir. Bu sebeple bazı büyük savaşların sonunda toplumda, kadınların evlenecek erkek bulamadıkları ve hükumetlerinden iki kadınla evliliğe izin talep ettikleri olmuştur.
Kadınlar ile erkeklerin eşit sayıda olduklarından hareketle, poligaminin sosyal sıkıntılara yol açacağı iddiası ancak bütün erkeklerin veya çoğunun birden fazla kadınla evlenmesi durumunda düşünülebilir. Halbuki İslâm'ın ikinci kadınla evlenebilmek için koştuğu şartlar erkelerin çoğunda değil, azında gerçekleşmektedir. Yaşanılan tecrübe de poligaminin uygulandığı yerlerde kadın kıtlığının değil, tek kadınla evlenmenin kanunlaştırıldığı yerlerde bekâr erkek kıtlığının yaşandığını ortaya koymuştur.
c) İslâm'ın kadınlar için getirdiği edep kuralları ve terbiye tarzı onların cinsî duygu ve güçlerinin -erkeklere nisbetle- daha az gelişmesi ve tahrik edilimesi sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca tabiatları icabı yaşadıkları ay hali, gebelik, lohusalık, emzirme gibi haller evlilik hayatlarının üçte birinde onları cinsî hayattan uzak tutmaktadır. Bunlara bir de İslâm'ın, ümmet sayısının çoğalmasına verdiği önem eklenince gerekli durumlarda bir erkeğin, birden fazla kadınla evlenebilmesinin câiz kılınması kaçınılmaz olmaktadır. İslâm da bunu yapmış, birden fazla kadınla evlenmeyi menetmediği gibi, farz, vacib, müstehab da kılmamıştır.
İnsanlar menedildikleri şeye karşı düşkünlük gösterirler. Müslüman erkek fiilen evlenmese bile bir başka kadınla daha evlenme imkânının bulunduğunu bilerek bu "yasaklılık" psikolojisinden kurtulmaktadır.
d) İslâm'ın kadına nasıl değer verdiği, onun haklarının korunmasına nasıl îtîna gösterdiği hem dinî metinlerde, hem de örnek devirlere ait uygulamalarda açıkça görülmektedir. Birden fazla kadınla şartlara bağlı evlenme izninin, kadınların hakları ve değerleri ile olumsuz bir ilgisi yoktur; bu iznin gerekçesi yukarıdaki maddelerde açıklandığı üzere dînî, ictimaî, iktisadî, ahlâkî zarûretlere dayanmaktadır.
Uyugulamada çok kadınla evli erkeklerin adâletsizliği, kumalar arasındaki geçimsizlik, böyle ailelerde evlerin cehennem çukuruna dönüşmesi, insanlar arasındaki güzel ilişkilerin çirkinleşmesi bir vâkıadır. Ancak bu çirkinliklerin ve kötülüklerin âmili kanun (şerîat) değil, onu uygulayan -daha doğrusu uygulamayan- müslümanlardır. Demokrasiyi ele alalım, Batı'da güzel sonuçlar verdiği halde Doğu'da adı mevcût, kendisi mefkuddur (yoktur). Birçok yerde demokrasi terkedilmiş, komünizme geçilmiş, bu defa onda insanlık için huzur, adâlet ve saâdet aranmıştır, ancak uygulama teoriye uymamış, onda da aradığını bulamayanlar yeniden demokrasiye geçer olmuşlardır. Şu halde bir hukukî, ictimaî, siyasî sistem hakkında doğru değerlendirme yapabilmek için sistemin kendisi ile uygulamayı birbirinden ayırmak, birinin kusurunu diğerine yıkmamak gerekmektedir.
Beşerî sistemler köklü değişikliklere uğratılarak amaca uygun hale getirilirler. İslâm'da köklü değişim sözkonusu değildir, onda değişmez kurallar vardır, ancak hangi kural olursa olsun uygulandığında tabiî olmayan bir olumsuz sonuç doğuyorsa uygulamayı durdurma imkânı da mevcûttur. Bu cümleden olarak bir cevazdan (izinden, serbest bırakmadan) ibaret olan çok kadınlı evlilik, genellikle kötüye kullanıldığı ve olumsuz sonuçlar doğurduğu takdirde İslâmî yönetim tarafından engellenebilir; bu kanunu (şerîatı) değiştirmek mânâsına gelmez; bu, tıpkı şartlarını yerine getirememekten korkan ferdin tek kadınla evli kalmayı yeglemesine benzer. Günümüzde bizde ve bize benzer toplumlarda tek kadınla evlilik örf ve âdet haline geldiği için, bir kimsenin karısına kuma alması, birinci kadını, ondan olma çocukları ve çevresini, başka çağ ve toplumlarda olandan daha ziyade etkilemekte, üzmekte, perişan etmektedir. Bir müminin, insanları bu kadar üzüntüye sokacak bir davranışta bulunabilmesi için, zevkten başka sebepleri olmalıdır.

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:27

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949088)
lan sanane elalemin karısından kızından çolugundan çocugundan ? adam ister gönderir çöp atmaya ister göndermez seni ne ilgilendiriyor ? nerden biliyorsun adamın karısını seks kölesi olarak kullandıgını yanlarındamıydın ? ne çöpmüş anasını satiyim kaç oldu yazıyor bunları..sen evlendiğinde gönderirsin karını çöp atmaya güzel bi rahatlarsın..elalemin karısıyla kızıyla uğraşmaktanda vazgeç..

ula karıyı evden çıkartmayan 4 tane alıp her birinden 3er 5 er bebe sahibi olan adamın kadınlara bakışı nasıldır ?

Bak yukarda yazdım öyle 4 karıyı alırım evden çıkartmam hepsinide kullanırım olayı uygun görülmüyor gördüğün gibi.
Zaten olayın himaye ekseninde olduğu bilinen bir gerçek.

Bunuda niye söylüyorum biliyor musun . İranın mutasına tepki gösteriyoruz amenna bencede sapıklıktır . Ama kendi içimizdeki sapıklıkları abazalıkları görmezden geliyoruz.

Olmaz van minüt .

Hüdavendigâr 09-11-2011 18:36

o maddeler halinde sıraladıgın yazının başınıda kopyalasaydın keşke..

Alıntı:

İslâm'ın tek veya çok eşlilik konusundaki bu tavrı, resmen bir kadınla evlenmeyi âdet edinmiş ve kanunlaştırmış başka kültür ve din mensupları tarafından ele alınmış, şu itirazlar ve tenkitler ileri sürülmüştür:
a) Bir kadının üzerine bir başka kadınla evlilik yapıldığında eşler arasındaki karşılıklı sevgi ve şefkatin yerini nefret, kıskançlık, kin ve intikâm duyguları alır. Bu duyguların etkisi altında kalan kadın aile içi vazifelerini ihmâl eder, kocasınıdan intikâm almaya kalkışır, bunun için israftan kocasını aldatmaya kadar birçok olumsuz davranışlara sapabilir.

...
ne zamandan beri başka din mensuplarının görüşlerine göre hareket ediyoruz ? sabah akşam hakkında saydırdıgın diyalogamı başladın ?

ayrıca islamda çok eşlilik caizdir ve bir erkek en fazla 4 bayanla evlenebilir..ha senin dediğin gibi 4 bayanla evlenen her erkek karılarına sadece seks objesi gibi davranacak olsaydı islam bunu yasaklardı müsterih ol..çıkıpta birden fazla bayanla evlenen her erkeğe karşı aynı genellemede bulunup şöyle yapıyolar böyle yapıyolar diye sallama kardeşim..bizde türkiyede yaşıyoruz..

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:38

bütün yazıda o kısma dikkat çektin öylemi :)

"Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin; çünkü bu büyük bir günahtır. Yetimlerin hakkına riâyet edememekten korkarsanız (bunların yakasını bırakın da) beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın; haksızlık etmekten korkarsanız bir tane kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye (ile yetinin); bu, adâletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır (Nisâ: 4/2-3).

129. âyette şöyle buyurulmaktadır: "Ne kadar üzerine düşseniz de kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bari birine tamamen kapılıp da diğerini askıda imiş gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah'a itâatsizlikten sakınırsanız bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, engin rahmet sahibidir."


adil davranmaya güç yetiremezsiniz diyor ..

bak

istediğim gibi 4 kadın alabilirim olayı yok..

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:40

Kur'an ve bilim yine uyuşmuş elhamdülillah.
Çok eşliliğin zararlı olduğu hayırlı olanın tek eşlilik olduğu konusunda herkes birleşmiş :)

unnamed 09-11-2011 18:40

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949094)
ula karıyı evden çıkartmayan 4 tane alıp her birinden 3er 5 er bebe sahibi olan adamın kadınlara bakışı nasıldır ?

Bak yukarda yazdım öyle 4 karıyı alırım evden çıkartmam hepsinide kullanırım olayı uygun görülmüyor gördüğün gibi.
Zaten olayın himaye ekseninde olduğu bilinen bir gerçek.

Bunuda niye söylüyorum biliyor musun . İranın mutasına tepki gösteriyoruz amenna bencede sapıklıktır . Ama kendi içimizdeki sapıklıkları abazalıkları görmezden geliyoruz.

Olmaz van minüt .

furkan şimdi ben ikinci hatunu alamayacakmıyım;D;D

Hüdavendigâr 09-11-2011 18:40

yahu furkan bende 4 kadın peşinde değilim..caiz olan şeye caiz değil diyorsun o beni bitiriyor..

Mavera 09-11-2011 18:42

beyler su hatun muhabbetini kapatsak artik..

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:42

Alıntı:

unnamed Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949117)
furkan şimdi ben ikinci hatunu alamayacakmıyım;D;D

Kur'an adil olmaya güç yetiremezsiniz diyor abi ve tek eşlilikte hayır olduğunu söylüyor.
Rabbin tavsiyelerine uymak lazım bence.

Sevban 09-11-2011 18:43

Kirve hele sen biriyle baş ette ;D

Hiç eşliliği tavsiye ederim :)

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:43

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949119)
beyler su hatun muhabbetini kapatsak artik..

4 karıyı alırım istediğim gibi kullanırım mantığını kur'an ayetleri ve bilimin ışığında yıkıyoruz ahmet abi .

Mavera 09-11-2011 18:45

bunu yaparkende sitede bayanlarin oldugunu farketmenizi ve bayanlari sanki bir mal gibi görmemeye dikkat etmenizi istirham ederim..

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:46

"Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin; çünkü bu büyük bir günahtır. Yetimlerin hakkına riâyet edememekten korkarsanız (bunların yakasını bırakın da) beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın; haksızlık etmekten korkarsanız bir tane kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye (ile yetinin); bu, adâletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır (Nisâ: 4/2-3).

129. âyette şöyle buyurulmaktadır: "Ne kadar üzerine düşseniz de kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bari birine tamamen kapılıp da diğerini askıda imiş gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah'a itâatsizlikten sakınırsanız bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, engin rahmet sahibidir."


adil davranmaya güç yetiremezsiniz diyor ..

bak

bence tek eşlilik rabbimizin dediği gibi en hayırlı olanı çok eşliliktede adil davranmaya güç yetiremezsiniz diyor .

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:46

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949124)
bunu yaparkende sitede bayanlarin oldugunu farketmenizi ve bayanlari sanki bir mal gibi görmemeye dikkat etmenizi istirham ederim..

bende bayanları mal sahibi olarak görmememiz gerektiğini anlatmaya çalışıyorum abi .

Cihannur 09-11-2011 18:51

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949051)
verdigin paylasimda bile farkli düsünceler mevcuttur ama ben o zaman Aşere-i Mübeşşere deki mantigi anlamiyorum madem hepsi dünyadayken cennetle müjdelendiyse neden 10 kisinin ismi ön plana cikartildi bu konudada bir arastirma yapip, beni aydinlatirmisin..


Farklı düşünceler derken neyi kastediyorsun?

Bilmiyorum; ama Aşere-i Mübeşşere'nin yani Cennetle müjdelenmiş 10 sahabenin yüksek değerlerini Müslümanlara ve o kişilere bildirmek için onlara Cennetlik oldukları müjdelenmiş olabilir.

unnamed 09-11-2011 18:51

Alıntı:

Sevban Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949121)
Kirve hele sen biriyle baş ette ;D

Hiç eşliliği tavsiye ederim :)

kirve soralım öğrenelim bakarsın üçleriz;D

Hüdavendigâr 09-11-2011 18:52

konu paket oldu hadi bana eyvallah ;D

unnamed 09-11-2011 18:55

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949134)
konu paket oldu hadi bana eyvallah ;D

nereye la;D;D

İntifada 09-11-2011 18:58

Alıntı:

Sevban Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949121)
Kirve hele sen biriyle baş ette ;D

Hiç eşliliği tavsiye ederim :)

korkutuyorsun bizi sevbanım :)

Özgür Çağrı 09-11-2011 18:59

Alıntı:

unnamed Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949132)
kirve soralım öğrenelim bakarsın üçleriz;D

o kadar ayeti görüşü boşuna yazdık hemi :ayutandım::ayutandım:

Cihannur 09-11-2011 19:38

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949033)
cihannur bana laik bir ülkenin diyanetinin kaynaginimi aktariyorsun!

Ülkemiz bir İslam ülkesidir; laik olan ise devletimizdir. Bu konuyla ilgili olarak AK Parti Forum'da yazmış olduğum bir mesajım şöyledir:

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 947703)
Türkiye bir İslam ülkesidir. Laik olan Türkiye değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye'nin laik olduğunu iddia eden birileri varsa onlara, İslam'ın sembolü olan hilalin Türk Bayrağı'nda ne işi var diye sorarlar. İslamın sembolü olan hilal Türk Bayrağı'nda yer aldığı müddetçe Türkiye'nin laik olması mümkün değildir.

Türkiye'nin laik olduğunu iddia eden birileri varsa onlara, eğer Türkiye laikse, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan İstiklal Marşımızdaki, "Hakkıdır Hakk'a (Allah'a) tapan milletimin (Allah'a tapan Müslüman Türk Milleti) istiklal." sözü varken ülke nasıl laik olabilir diye sorarlar. "Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal." cümlesi
İstiklal Marşımızda yer aldığı müddetçe Türkiye'nin laik olması mümkün değildir.http://img143.imageshack.us/img143/2...yensmiley1.gif



O mesajımda Diyanet'in internet sitesinden yapmış olduğum alıntıyı, Dinimiz İslam internet sitesinde yer alan ve konuyu açıklamada daha uygun ve daha yararlı olan bir alıntıyla değiştirdim.

Mavera 09-11-2011 19:47

hangi islam ülkesi.. ülkenin resmiyette hic bir dini yokdur.. senin kopyala, yapistirlarinda ülkemizin dinini degistiremez!..
diyanet isleri, rejime aykiri hic bir faaliyette bulunamaz o acidan bana aktaracagin diyanet kaynaklarina hep süpheyle bakarim cünkü cuma hutbesinde trafik kurallarindan, atatürk sevgisinden, 30 agustostan bahseden diyanetin böyle derin konularda derin yorumlar yapmasini bekleyemeyiz..
birde lütfen su kopyala yapistirdan vazgec varsa kendin fikrin yaz yoksa gölge etmez bizahmet..

Cihannur 09-11-2011 19:50

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949030)
cihannur İtikadde maturidisindir büyük ihtimalle...
amelde hanefi isen eğer...

Bu konudaki daha önceki bir mesajımda yazmış olduğum gibi itikadi mezhebim Ehl-i Sünnet'tir. Meseleyi netliğe kavuşturmak için Dinimiz İslam internet sitesinden konuyla ilgili bir yazıyı burada alıntılayayım:

"Peygamber efendimizin hadis-i şerifte fırka-i naciyye, kurtuluş fırkası olarak bildirdiği tek bir itikad mezhebi vardır. O da Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir, imam-ı Matüridi ve imam-ı Eşari bu mezhepte iki itikad imamıdır ve bu mezhebi yaymışlardır.

İmam-ı Matüridi ve imam-ı Eşari hazretleri ayrı bir mezhep kurmamışlar, Eshab-ı kiramın, Tâbiinin, dört mezhep imamının ve sonra Ehl-i sünnet âlimlerinin nakil ve tevatür yolu ile bildirdikleri iman ve itikad bilgilerini açıklamışlar, anlaşılmasını kolaylaştırmak için kısımlara bölmüşler ve herkesin anlayabileceği şekilde yaymışlardır. Bunlardan imam-ı Eşari, imam-ı Şafi hazretlerinin talebe zincirinde bulunmaktadır. İmam-ı Matüridi ise imam-ı a’zam hazretlerinin talebe zincirindedir.

Ehl-i sünnet itikadının açıklamasında bu iki imam meşhur olmuş, yaşadıkları zamanlarda itikadda doğru yoldan ayrılmış sapıkların ve Yunan felsefesinin bataklıklarına saplanmış maddecilerin bozuk düşüncelerine karşı Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadını izah etmekte, bazı bakımlardan farklı usuller takip etmişlerdir. Daha sonraki asırlarda gelen Ehl-i sünnet âlimleri, bu iki imamın koyduğu usullere uyarak, Ehl-i sünnet itikadını nakletmişlerdir."

Mavera 09-11-2011 19:51

dinimiz islam sitesi olmasa cihannurun fikirleri nedir bilemeyecegiz.. herhalde kendi bilgisi yeterli olmadigi icin oradan kopyala, yapistir yapiyor sanki biz o siteden gidip, okuyamiyoruz!..
ya böyle kopyala, yapistirla fikir tartismasina girenlerden hic hazzetmem!

Hüdavendigâr 09-11-2011 19:53

mavera hangi kaynak seni tatmin eder söylede adam onu getirsin..

Mavera 09-11-2011 19:55

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949182)
mavera hangi kaynak seni tatmin eder söylede adam onu getirsin..

kaynak degil.. sen az, cok fikrini söylüyorsun yani kendi düsüncelerini yaziyorsun ama cihannurun ben daha bu sitede fikirlerini görmedim hersey kopyala, yapistir anlamadim ki ne isi forumda az fikirlerini yazar insan..
gidiyor oradan, buradan kopyaliyor bize cevap veriyor ama bak sen kendi fikirlerinle cevap veriyorsun, kendi bilginle cevap veriyorsun benim anlatmak istedigim bu o yüzden cihannurun yorumlarini google den farkli görmüyorum..

Hüdavendigâr 09-11-2011 20:02

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949184)
kaynak degil.. sen az, cok fikrini söylüyorsun yani kendi düsüncelerini yaziyorsun ama cihannurun ben daha bu sitede fikirlerini görmedim hersey kopyala, yapistir anlamadim ki ne isi forumda az fikirlerini yazar insan..
gidiyor oradan, buradan kopyaliyor bize cevap veriyor ama bak sen kendi fikirlerinle cevap veriyorsun, kendi bilginle cevap veriyorsun benim anlatmak istedigim bu o yüzden cihannurun yorumlarini google den farkli görmüyorum..

abicim siz adamdan kaynak isterseniz oda elindeki kaynağı getirir..buraya yazan herkes bildiklerini annesinin karnında öğrenmedi ya..bizde bu konuda konuşurken sadece kendi fikirlerimizi söylemiyoruz,ayet belirtiyoruz,hadis belirtiyoruz..çünkü islam dini kişiden kişiye göre değişen bir din değildir..bu din hakkında konuşurken söylediklerinin temeli olmak zorunda..ha ben cihannur abinin sadece kopyala yapıştır yaptıgını düşünmüyorum,önce yorumunu yazıyor sonra kaynagını belirtiyor..36 yaşındaki bi adama haksızlık ediyorsun bence..

Mavera 09-11-2011 20:07

Alıntı:

Hüdavendigâr Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949191)
abicim siz adamdan kaynak isterseniz oda elindeki kaynağı getirir..buraya yazan herkes bildiklerini annesinin karnında öğrenmedi ya..bizde bu konuda konuşurken sadece kendi fikirlerimizi söylemiyoruz,ayet belirtiyoruz,hadis belirtiyoruz..çünkü islam dini kişiden kişiye göre değişen bir din değildir..bu din hakkında konuşurken söylediklerinin temeli olmak zorunda..ha ben cihannur abinin sadece kopyala yapıştır yaptıgını düşünmüyorum,önce yorumunu yazıyor sonra kaynagını belirtiyor..36 yaşındaki bi adama haksızlık ediyorsun bence..

hacim 36 degil 56 olsun ama bu sitede tartismakdan hic hazzetmedigim kisi cihannurdur cünkü tartismasi cok resmi ve hep kopyala-yapistir..
adama türkiyenin dini islam degildir diyoruz gidyior bana diyaneti kaynak gösteriyor, biraz yorum katar, analiz yapar insan ama o ne yapiyor biz ne yazarsak, yazalim baska sitelerden alintiliyor..
tamam bazi konular vardir kaynak ister, delil ister ama burasi forum ve önemli olan bireylerin fikirleridir az, cok hepimizin fikri bellidir yada hepimiz belli tartisma ortamlarinda bilgilerimizi sunduk bana cihannurun akilda kalan bir görüsünü söylermisiniz..
onun stilidir, üslubudur saygi duyarim b ama acikcasi o tarzindan hazzetmiyorum cünkü sanki haber sitesindeyiz..
neyse konu dagildi, özüne dönmek isterim, suc bende cihannurun üslubunu bildigim halde onunla tartismaya girdim :)

Cihannur 09-11-2011 20:11

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949176)
hangi islam ülkesi.. ülkenin resmiyette hic bir dini yokdur.. senin kopyala, yapistirlarinda ülkemizin dinini degistiremez!..
diyanet isleri, rejime aykiri hic bir faaliyette bulunamaz o acidan bana aktaracagin diyanet kaynaklarina hep süpheyle bakarim cünkü cuma hutbesinde trafik kurallarindan, atatürk sevgisinden, 30 agustostan bahseden diyanetin böyle derin konularda derin yorumlar yapmasini bekleyemeyiz..
birde lütfen su kopyala yapistirdan vazgec varsa kendin fikrin yaz yoksa gölge etmez bizahmet..

Ülkemizin bayrağında İslamın sembolü hilal var, ülkemizin İstiklal Marşı'nda bu ülkenin milletinin Müslüman olduğu, "Hakkıdır Hakk'a (Allah'a) tapan milletimin (Allah'a tapan Müslüman Türk Milleti) istiklal." denilerek ifade ediliyor, halkımızın % 99'unun Müslüman olduğu ifade ediliyor (tahminimce en az % 80'i Müslüman olabilir), ülkemizin azınlıkları ırki azınlık olarak değil de dinî azınlık olarak belirlenmiş, yani ülkemizdeki çoğunluk olan Türk halkı dışında kalan sayıca azınlıktaki Müslüman halklar olan Arap halkı, Kürt halkı, Laz halkı, Çerkez halkı vd. Müslüman halklar azınlık olarak kabul edilmemişlerken (ülke İslam ülkesi çoğunluk millet Müslüman milleti olduğu için), Rumlar, Yahudiler, Ermeniler vd. gayrimüslim vatandaşlarımız azınlıklarımız olarak kabul edilmiş, ayrıca ülkemizde Müslümanların Ramazan ve Kurban Bayramları resmî tatil olduğu halde, Hristiyanların, Yahudilerin ve diğer dinlerin mensuplarının dinî bayramları resmî tatil ilan edilmiyor. Böyle bir ülkeye laik bir ülke denilebilir mi? Hayır, denilemez!

Eğer Türkiye laik bir ülke olsaydı, ülkemizin bayrağında İslam'ın sembolü olan hilal bulunmaz, ülkemizin İstiklal Marşı'nda
"Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal." denilerek ülkemizin halkının Müslüman olduğu ilan edilmez, azınlıklar din esasına göre belirlenip Müslümanlar çoğunluk, gayrimüslimler ise azınlık olarak belirlenmez, Müslümanların dinî bayramları resmî tatil ilan edilmez, olacaksa ya bütün dinlerin dinî bayramları resmî tatil ilan edilir, ya da hiçbir dinin dinî bayramı resmî tatil edilmezdi. Türkiye bu ve benzeri sebeplerle bir İslam ülkesidir.

Bu konuda kopyalayıp yapıştırıyorsun dediğin yine benim fikrim. Önceki mesajımı okumadın herhalde. AK Parti Forum'da başka bir konuda yazmış olduğum mesajımı alıntıladım.

Yeri geldiği zaman kendi fikirlerimi söylüyorum, yeri geldiği zaman da bazı alıntılar yapıyorum. Konuları açıklamak için alıntılar yapmam seni rahatsız etmesin.

Mavera 09-11-2011 20:16

acik konusayim abi seninle tartismaktan hazzalmiyorum cünkü seninle tartisirken hic yeni birsey ögrenmiyorum cikmis bize ülkemizin bayraginda hilal var, yok ülkemizin yüzde 99 u Müslüman gibi bildigimiz seyleri söylüyorsun..
ben ülkenin resmi dininden bahsediyorum sen ise demogoji yapiyorsun.. istedigi kadar bayraginda hilal olsun, istedigin kadar yüzdez 100 ü müslüman olsun..
Türkiye cumhuriyeti resmiyette laikdir yani hic bir dine mensub degildir o yüzden bana su bildigimiz kopyala, yapistir terimlerle cevap verme bizahmet!..
neyse ben daha faydalanabilecegim, daha yeni birseyler ögrenebilecegim, daha yeni arastirmalara sevkeden tartismalarla mesgul olmak istiyorum abicim, sen haber aktarmaya, gazete basliklarini aktuel tutmaya devam et bizahmet..

TYH 09-11-2011 20:21

Alıntı:

Mavera Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949196)
acik konusayim abi seninle tartismaktan hazzalmiyorum cünkü seninle tartisirken hic yeni birsey ögrenmiyorum cikmis bize ülkemizin bayraginda hilal var, yok ülkemizin yüzde 99 u Müslüman gibi bildigimiz seyleri söylüyorsun..
ben ülkenin resmi dininden bahsediyorum sen ise demogoji yapiyorsun.. istedigi kadar bayraginda hilal olsun, istedigin kadar yüzdez 100 ü müslüman olsun..
Türkiye cumhuriyeti resmiyette laikdir yani hic bir dine mensub degildir o yüzden bana su bildigimiz kopyala, yapistir terimlerle cevap verme bizahmet!..
neyse ben daha faydalanabilecegim, daha yeni birseyler ögrenebilecegim, daha yeni arastirmalara sevkeden tartismalarla mesgul olmak istiyorum abicim, sen haber aktarmaya, gazete basliklarini aktuel tutmaya devam et bizahmet..

bir ülkenin bir dine mensup olması?

İntifada 09-11-2011 20:24

Alıntı:

TYH Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949200)
bir ülkenin bir dine mensup olması?

evet...
1924 anayasası örnektir buna...
türkiyenin dini 24 anayasasına göre islamdır....
ama 28 anayasasına göre devlet dinsizdir...

Mavera 09-11-2011 20:26

Alıntı:

TYH Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 949200)
bir ülkenin bir dine mensup olması?


cogu ülkenin resmi bir dini vardir ama aralarinda türkiye gibi bulunan bir cok ülkede herhangi bir dini resmi olarak benimsemez..
mesela söyle bir sacmalik vardir türkiye laik bir ülke denilir ama laik hic bir ülkede diyanet isleri gibi sacma bir bakanlik yokdur yani normalde bu laikligin ruhuna aykiridir..
laiklik demek devletin bütün dinlere esit mesafede olmasi demekdir ama birisi bana dinayet isleri bakanligini aciklayabilir mi?


All times are GMT +3. The time now is 05:29.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025