![]() |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İhtizaz
Renkte, seste, ışıkta her şeyde bir ihtizaz; Her şeyde bir titreşim, zikir, fikir ve niyaz... 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İlmihal
Yandı kitap dağlarım, ne garip bir hal oldu! Sonunda bana kalan, yalnız ilmihal oldu! 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İman
Yum gözünü, kalbine her ân yokluğunu üfür "Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür". 1973 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İn-Çık
Çıktım, çıktım, inilmez dağlar elimden tuttu; İndim, indim, çıkılmaz çukurlar beni yuttu. 1978 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İnanmaz
"Ticaretin tüm ziyan!" diye bir ses rüyada; Mezarına birlikte girecek şeyi kazan! Seni gözleyen eşya, bitpazarı dünyada, Patiska kefen, çürük teneşir, isli kazan. Minarede "ölü var!" diye bir acı salâ... Er kişi niyetine saf saf namaz.. Ne alâ! Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ! Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan... 1973 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İnsan
Bir bölünmez ki, insan, onu zaman bölüyor; İnsan her ân dirilip her saniye ölüyor... 1978 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İnsan
İnsan, bir mes'ut zalim, insan bir mağrur cahil; Tekne kırık, su azgın ve kayıplarda sahil... 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İnsan ve Allah
İnsan... İplikte büklüm, suda bir anlık suret... Allah... Olmanın ona mahsus olduğu kudret... 1974 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İskele
Yorulmuş esnemekten, Herkes neyi bekliyor? Bir ölü beklemekten, Bu bekleyiş daha zor. Geldi yorgun ve hazin, Hiç de sezdirmeksizin, Sularda kabrimizin, Yolunu açan vapur... 1930 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İslam
Her fikir, her inanış, tek mevsimlik vesselam; Zaman ve mekan üstü biricik rejim, İslam... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İstasyon
Burda gelir insana, Boş günlerin usancı. Çalar birden kampana, Ölüm çanından acı. Sonra bir düdük öter, Kesik çığlıklarla der: Burdan bildik gidenler, Yarın döner yabancı... 1928 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İste
Verirler 'ben acizim, kudret senin' dedikçe Verenin şanı büyük, sen iste istedikçe! 1980 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İşaret
O ki, pınar başında çeker suya hasreti; Kadınında kadına, yurdunda yurda hasret. Yalan dünyada bütün görünüşler iğreti; Her şey o şeye hazin benzeyişten ibaret. Var olan yoklukların ömrünü sürüyorum Aşklar bomboş kuruntu, hürriyetler esaret Yalnız, 'Rakip' ismiyle Allah'ı görüyorum Bir yokluk ki, bu dünya, var olandan işaret... 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
İşim Acele
Gökte zamansızlık hangi noktada? Elindeyse yıldız yıldız hecele! Hüküm yazılıyken kara tahtada İnsan yine çare arar ecele! Gençlik... Gelip geçti... Bir günlük süstü; Nefsim doymamaktan dünyaya küstü. Eser darmadağın, emek yüzüstü; Toplayın eşyamı, işim acele! 1972 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kâbus
Zamanın tık-tıkları, Güder yaratıkları. Kan sızan pençesinde Beynimin yırtıkları. Hayal, dalgıç ki arar, Denizde batıkları. Bu ne dünya; ne dünya, Çerçöpten çattıkları!.. Bak şu maymun soyuna, Ortaya attıkları! Aziz ekmek, fikirde, Teneke artıkları. Ve evlerde baş köşe, Batının pırtıkları, Görünmezi görmeye Eremez mantıkları. Ya şu sözde müminler, Şiltenin kıtıkları? Yetmez mi bunca zaman Yan gelip yattıkları? Bir nesil özlüyorum, Doğrultsun yatıkları! Somunları taş olsun, Zehir de katıkları! Yorganları devirsin, Dişlesin yastıkları! Bir damla gözyaşına, Sonsuzluk, sattıkları. Hakk'a dönünüz Hakk'a, Hakkın yarattıkları!.. 1978 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kader
Kader, beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı!.. 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kadın
Kalıp değil bir fikir... Elmas sorguçlu fakir; Açıkta sırrı bakir; Kadın... Çölde kaçan bir serap; Yönü kementli mihrap... Madeni som ıstırap; Kadın... Dipsiz hasrete tuzak; En yakınken en uzak... Tadı zehrinde erzak; Kadın... Bir işaret, bir misal; Ayrılık remzi visal... Allah'a yol bir timsal; Kadın... 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kadın
Bir ufuk ki, ne Mecnun varabildi, ne Ferhad; Bir ufuk ki, ilahi sırrı bekleyen serhad... 1973 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kadın
Kadından kendisinde olmayanı isteriz; Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz... 1973 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kafa
Kan pıhtısı takkeli, saçları yoluk kafa!.. Sende "dır-dır" bildiğin ne varsa kaldır rafa!.. 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kafile
Her şeyde bir tükeniş, her oluşta bir bitiş; Gökten ses: Ölümsüzler kafilesine yetiş! 1978 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kafiyeler
ne diye bu şuna şu buna kafiye? başa taş aşa yaş Hey'e ney tuhaf şey kafiye mantığı o mantık hediye sandığı bu sandık! o mantık bu sandık- ta sandık ve yandık ne yandık hendese kümese tıkılmak hadise kırkayak adese oyuncak vesvese gökbayrak ölümse gel dese tak tak tak mu-hak-kak sorular sordular neden çok nasıl yok niçin var sanatsız papağan neden çok ve atsız kahraman niçin yok çok ve yok yok ve çok aç ve tok tok ve aç tut ve kaç saklambaç neden çok nasıl yok niçin var niçin'i boğarken ***ini yatakta bastılar şafakta astılar ve derken nasıl yok niçin var bir varmış bir yokmuş kararmış ve kokmuş dünyamız rüyamız kapkara manzara gebeler döşeksiz ebeler isteksiz kubbeler desteksiz habbeler süreksiz türbeler meleksiz tövbeler gerçeksiz cübbeler yüreksiz cezbeler şimşeksiz izbeler emeksiz heybeler ekmeksiz kafiye hikaye dava tek ölmemek peygamber ne haber bir batan var vatan kandil loş ocak boş ve dağ dağ elveda! gitme kal nefes al emir tez bekletmez ve O nur bulunur işte iz geliniz toprak post ALLAH DOST... Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kahramanlık
Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık; Ölümü öldürmekte olanca kahramanlık. 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kalan
Bir ebedi mahrumluk, kalan bu hikayeden; Git, git, bir çıkmaz sokak, o varılmaz gayeden... 1956 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kaldırımlar I
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler, Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor. Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta, Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum... Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta, Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum. Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin, İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler... Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin. Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim! Gündüzler size kalsın verin karanlıkları. Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim. Örtün üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya, Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya. Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi. Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kaldırımlar II
Başını bir gayeye satmış kahraman gibi, Etinle, kemiğinle, sokakların malısın! Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi, Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın! Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri, Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında. Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri; Onun taşı erimiş, senin kafatasında. İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var; Sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz. Dünyada taşınacak bir kuru başınız var; Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz. Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur! Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları. Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur, Ne senin anladığın kadar kaldırımları... 1927 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kaldırımlar III
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece, Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler. Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince, Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime, der. Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de, Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp. Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de, Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp. Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım; Onu bir başkasına râm oluyor sanırım, Görsem pencerelerde, soyunan bir karaltı. Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan; Bana rahat bir döşek serince yerin altı, Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan... 1927 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kalmadı
Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı; Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı. 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kalmadı
Bu kasvet dünyasında kalmadı özlediğim, Namaz vaktinden başka, ânını gözlediğim... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kamış
Ben gurbet rüzgârının üflediği kamışım... Bir su başında mahzun, yapayalnız kalmışım. 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kamış
Ben o kutsi nefesin üflediği kamışım; Ses onun, ben imzamı atmışım, atmamışım... 1976 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kapı
Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kara Tahta
Dünyayı yererken de yine onunla ilgim; Nefse el süremiyor kara tahtada silgim... 1982 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Karacaahmet
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet! Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet! Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde; Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde? Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta; Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta... Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek. Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek. Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık; Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık. Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz. Karacaahmet bana neler söylüyor, neler! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler, Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm; Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm... Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep; Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükuta sebep? Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar; Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar, Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları; Süzüyor, sahi diye toprağa basanları. Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden, Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden. Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar, Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar. Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih! Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih! 1969 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Karınca
Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca; Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca... 1939 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kavanoz
Bir cümbüştür kopsa da, gece, yakamozlarda; Münzevi balıklarız ayrı kavanozlarda... Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kavuşmak
Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar; Kavuşmak nasıl olmaz, madem ki ayrılık var? 1980 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kelime
İman, ihlas, vecd ve aşk, bunlar birer kelime... Kelimeyi boğardım verselerdi elime... 1983 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kervan
Yedi renkli Peygamber kuşağının altında, Kervanım yola çıktı, öncüsü kır atında... 1939 Necip Fazıl Kısakürek |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
Kesiksiz Ân
Zamanın olmadığı diyar acaba nasıl?.. Kesiksiz bir ân mıdır bundan sonraki fasıl? 1975 Necip Fazıl Kısakürek |
All times are GMT +3. The time now is 05:50. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025