![]() |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Hüdaverdi yılın araştırmacı gazetecilik ödülünü hakediyorsun vallahi :-*
|
Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
http://img525.imageshack.us/img525/3918/kupur1zv5.jpg [B]10 trilyonluk yalan Hürriyet gazetesinin yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş bir yazarı var. Adı Mehmet Yılmaz. Gazetesinin sakladıklarını bizim yazmamızın sıkıntısını yalanlarla açığa vuruyor. Bizim gazeteyle ilgili aynen şöyle yazdı dün: “Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için ‘yukarıdan gelen bir emir’ ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum. Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış.” Yılmaz’ın bir nebze haysiyeti, utanması, onuru varsa şu yazdıklarını tek tek açıklasın. Hangi bankadan 10 trilyon kredi istemişiz? Yılmaz, Taraf’ın kamu bankalarına olan borçlarını da açıklamasını istiyor. Olur. Aydın Doğan’la aynı gün, karşılıklı açıklayalım. ---- [B]Konuyla İlgili Ahmet Altan'ın Yazısı: Hürriyet’in yalanları Hem gazete çıkarıp hem de gazetecilik yapmazsanız, sonunda sığınacağınız yer alçaklığın o karanlık mağarası olur. O mağaraya girer ve yalanlar söylemeye başlarsınız. Bizim gazetenin yayınlanması, birçok gazetenin aslında gazetecilik yapmadığını ortaya koydu. Biz, “Paksüt-Başbuğ” buluşmasını açıkladık. Hürriyet gazetesi, “Biz de haberi öğrendik ama doğrulatamadık” dedi. Taraf gazetesi olmasaydı siz o haberi hiçbir zaman Hürriyet’te okuyamayacaktınız. O buluşmadan haberiniz olmayacaktı. Ya niyetleri olmadığından ya da eksik gazetecilik yaptıklarından haberi vermeyeceklerdi. Peki, bizim yayınladığımız “lahika” haberini Hürriyet’te okuyabilir miydiniz? Biz olmasak Hürriyet o haberi verir miydi? Biz o haberi belgesiyle verdiğimiz halde bile Hürriyet meseleyi “Genelkurmay açıklaması” açısından gördü. Ergenekon haberleri için de aynı durum geçerli. Taraf gazetesi olmasa, okuyucular Hürriyet gazetesinden bu konuda ne öğrenecekler? Ne öğrendiler? Hemen hemen hiçbir şey. Onların saklamaya çalıştıklarını biz açığa çıkartıyoruz ve belli ki bu onların canını sıkıyor. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş bir yazarları var. Adı Mehmet Yılmaz. O, bu sıkıntıyı yalanlar söyleyerek açığa vuruyor. Bizim gazeteyle ilgili aynen şöyle yazdı dün: “Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için ‘yukarıdan gelen bir emir’ ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum. Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış.” Eğer Yılmaz’ın bir nebze haysiyeti, utanması, onuru varsa şu yazdıklarını tek tek açıklasın. Hangi bankadan 10 trilyon kredi istemişiz? “Yukarıda” olan kimin emriyle “özel” bir uygulama yapılmış? Hangi bölge müdürlüğünün onayıyla acil nakit akışı sağlanmış? O nakit akışı kaç paraymış? Açıklasın bunları. O açıklasın biz gazeteciliği bırakacağız. Açıklayamaz, çünkü yazdıklarının hepsi utanmazca yalan. Peki, açıklayamazsa Yılmaz gazeteciliği bırakacak mı? Bırakmayacak çünkü yalan söylemeye alışkın. Daha önce Milliyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni'yken de benimle ilgili böyle yalan bir haber yapmış, dokuz sütuna manşet atmıştı. Almanya’da yaptığım bir konuşmada hiç söylemediğim sözleri söylediğimi iddia etmişti. O sözleri söylemediğimi açıklamıştım. Yalancı şahitler bulmuştu. “Bunlar böyledir, hem söyler hem de kıvırırlar” türünden bir yazı yayınlamıştı. O toplantıya katılan bir okuyucumun banda kaydettiği konuşmayı Milliyet’e göndermiştim... Bant, iddia ettikleri sözleri söylemediğimi kanıtlıyordu. Aldırmamıştı. Bir hafta boyunca televizyon televizyon dolaşıp Milliyet’in yalan söylediğini anlatmıştım. Sonunda özür dilemek zorunda kalmışlardı. Yalancılığı tescilli biridir. Aydın Doğan ve Vuslat Doğan, yalan söylediği kanıtlanan Yılmaz’ın “yalan ve iftira performansından” memnun oldukları için mi onu Hürriyet’e yazar yaptılar, bilmiyorum. Yoksa arada bir tane de rahatlıkla “yalan” söyleyebilen birisi mi olsun diyorlar? Bu tür yalanlarla, Taraf’ın bankalardan kredi almasını engellemeye mi çalışıyorlar? Biz, hak ettiğimiz halde hiçbir bankadan kredi alamıyoruz. “Yukarıdan” gelen emirler bize kredi verilmesini değil, verilmemesini sağlıyor. Keşke kredi alabilsek, biraz daha rahat ederdik. Yılmaz, Taraf’ın kamu bankalarına olan borçlarını açıklamasını da istiyor. Olur. Biz hazırız. Aydın Doğan’la aynı gün karşılıklı olarak kamu bankalarından aldığımız kredileri ve borçlarımızı açıklarız. Var mısınız? Siz razı olun, hemen yarın birlikte açıklayalım. İsterseniz karşılıklı olarak “kaçan namerttir” diye başlık da atalım. Hadi... Siz yalan söylüyorsunuz. Hürriyet gazetesinin yönetimi ya bu yalanların yazarın görüşü olduğunu ve kendisinin bunları paylaşmadığını söylemek ya da bu yalancılığı yazarıyla birlikte sırtlamak zorunda. İşinizi yapmadığınız için başkaları da yapmasın istiyorsunuz ama yalanlar söyleyerek amacınıza ulaşamazsınız. Bizimle dürüstlük yarışına da giremezsiniz. Çünkü siz dürüst değilsiniz. Biz dürüstüz. Sizi her seferinde dizlerinizin üstüne çökertiriz. Bir seferinde Aydın Doğan’la bir kahve içmiştik benim Milliyet’teki odamda, o kahvenin hatırına kendisine eski bir Anadolu deyişini de hatırlatayım. “Yanlış havlayan köpek sürüye kurt getirir.” Ahmet Altan - Taraf 23.07.2008 |
Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
http://img525.imageshack.us/img525/17/hurriyet11pf8.jpg [B]Hürriyet’e ahlâk ve gazetecilik dersleri Bir yazar, bir yalan yazarsa, ilk gün gazete yönetiminin dikkatinden kaçabilir. Ama bu söylenenin “yalan” olduğu ortaya konduğu halde aynı yazar yalanlarını sürdürüyorsa artık gazete yönetimi de o yalanın ortağı olmuş olur. Hürriyet Gazetesi ne yaptı? Bir yazar, bir yalan yazarsa, ilk gün gazete yönetiminin dikkatinden kaçabilir. Ama bu söylenenin “yalan” olduğu ortaya konduğu halde aynı yazar yalanlarını sürdürüyorsa artık gazete yönetimi de o yalanın ortağı olmuş olur. Sütun yazarlarının her türlü fikri ve gerçek haberi yazma özgürlüğü vardır ama yalan yazma özgürlüğü yoktur. Örneğin bizim gazetemizde böyle bir tek örneğe rastlayamazsınız... Öyle biri zaten burada çalışamaz. Önceki gün Mehmet Yılmaz bizim gazete için aynen şöyle yazdı: “Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için ‘yukarıdan gelen bir emir’ ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum.Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış.” Yazdıklarının tek kelimesi bile doğru değildi. Ne 10 trilyon kredi istenmişti, ne “yukarıdan gelen emirle” özel bir uygulama yapılmıştı, ne de bir nakit akışı sağlanmıştı. Hepsi baştan aşağı yalandı. Ahlâklı bir yazar ve ahlâklı bir gazete, bu yalan yüzüne çarpıldığında özür diler. Mehmet Yılmaz ertesi gün bir yazı daha yazdı. Bir gün önce “Biliyorum” diye yazdığı yalanı sanki hiç yazmamış gibi davranıp yeni yalanlar söyledi. Hürriyet Gazetesi ne yaptı? Bir gün önceki yalanları yayımlayan kendisi değilmiş gibi yeni yalanları da yayımladı. Şöyle diyor yazarı: “Yukarıdan gelen emirler bankanın bir bölge müdüründe etkili oldu ve 1 milyon dolara yakın bir kredi Taraf’a açıldı.” Bir yalan daha. Bu gazete çıktıktan sonra öyle bir kredi alınmadı... Taraf’a öyle bir kredi açılmadı. Hürriyet Gazetesi, gazete olmak istiyorsa ve biraz dürüstlüğü ve ahlâkı varsa bu krediyle ilgili belgeyi açıklasın... Banka kredisinin bir belgesi olması lazım, değil mi? Hürriyet yazarı, “zamanı gelince belgeleri yayımlayacağını” söylüyor. Gazeteciler ellerindeki belgeyi yayımlarlar, “zamanı gelince” yayımlamak için belgeleri saklamak şantajcıların işidir. Biraz onurunuz varsa yayımlayın elinizdeki belgeleri. Yayımlayamazsınız. Çünkü siz yalancısınız... Siz gazetecilik değil yalancılık ve şantajcılık yapıyorsunuz. Altmış yıllık bir geçmiş, trilyonlarca liralık bütçe, binlerce eleman ile karşımızda sığınacak yalandan başka bir yer bulamamanız aslında bizi de üzüyor. Yazık size. Hürriyet ve yazarı, küçük bir sahtekârlık daha yapıyorlar. Seviyorlar bu tür sahtekârlıkları. Diyorlar ki “Hürriyet Gazetesi kamu bankalarından kredi kullanmıyor.” Biz de aynı ölçüde sahtekâr olsak, “Taraf Gazetesi kredi almıyor” deriz. Çünkü Hürriyet gibi Taraf da gazete olarak hiç kredi kullanmadı. Taraf’ın kullandığı tek kuruşluk kredi yoktur. Onların mantığıyla söylersek, Doğan Grubu’nun aldığı krediler Hürriyet’i ne kadar bağlarsa, Alkım Yayınevi’nin aldığı krediler de Taraf’ı o kadar bağlar. Ama biz buna tevessül etmeyiz. Biz, bu gazeteyi çıkartanların, bu gazete çıktıktan sonra aldığı kredilerin de hesabını vermeye hazırız... Bir yolsuzluk olursa bunun da sorumluluğunu üstlenir, gereğini yaparız. Kurallarına uygun olarak kredi almak isteriz... Normalde alabilmemiz de lazım... Ama daha önce de söylediğimiz gibi bizi tam bir kıskacın içine almaya uğraşıyorlar. Bütün kredi kaynakları kesiliyor. Dostlarımızı ve düşmanlarımızı rahatlatmak için söyleyelim, bu gazeteyi çıkaranların, bu gazete çıktıktan sonra kamu bankalarından aldıkları kredilerin toplamı sadece 300 bin YTL’dir. Hepsi o kadar. Şimdi Aydın Doğan Bey de, Hürriyet’in sahibi olduktan sonra kamu bankalarından aldığı bütün kredilerin dökümünü halkın önünde açıklayabilir mi? Biz bütün kredi dökümlerini açıklamaya hazırız. Hepsini... Birinci sayfadan... Açıkça, mertçe, yüreklice. Buyurun, karşılıklı açıklayalım. Yapabilir misiniz? Şeffaflık ve dürüstlük iyidir. Siz de bir denemek istemez misiniz? Şöyle hesapları açıkça ortaya koymak fena mı olur? Taraf |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://www.habervaktim.com/resim/resim27343_2.jpg Cumhuriyet gazetesinin Amerika’da yaptığı gizli görüşme de iddianamede! Cumhuriyet gazetesinin, Ak Parti Hükümeti’nin yıkılmasına yönelik Amerika’da yaptığı gizli toplantı, Ergenekon Terör örgütü iddianamesinde yer alıyor. Ergenekon Terör örgütü zanlısı Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk, gazetesinin Washington Temsilcisi Elçin Poyrazlar’ı, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'le görüşmeye zorlamış ve Elçin Poyrazlar’dan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerine kimin alternatif olabileceği konusunda Amerikalılarla fikir alışverişinde bulunulmasını istemiş. İlhan Selçuk’un isteği üzerine Elçin Poyrazlar, 14 Şubat 2008 tarihinde, Dick Cheney’in bürosunda, Dick Cheney’in 3 danışmanı ile görüşmüş. Söz konusu görüşmeye, Dick Cheney’in bir ve iki numaralı danışmanı ile siyasi işler komisyonundan danışmanı katılmış. Gizli görüşmede, Türkiye’deki İslâm, türban meselesi ve Başbakan Erdoğan’ın yerine kimin alternatif olacağı konusu konuşulmuş. Cumhuriyet gazetesi, bu gizli toplantıda bazı belgeleri Amerikalı yetkililere vermiş. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Amerikalı yetkililerin, Elçin Poyrazlar’a “Bundan sonra tekrar görüşelim” ve “Bu görüşmelerimizi yazma” demiş. Cumhuriyet gazetesinin, devletin güvenlik birimlerinden izin almadan yaptığı görüşme, “vatana ihanet” olarak tanımlanıyor. İddianamede, Cumhuriyet Gazetesi Amerika Temsilcisi Elçin Poyrazlar’ın, Dick Cheney'in danışmanları ile görüşme yaptığı, görüşmenin içeriğine de bilgi alışverişi ile ilgili olduğu, bu konuların gazetede yazılmamasının istenmesinin de ilişkilerinin farklı bir boyutta olduğunu gösterdiği belirtiliyor. Vakit |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Hocam bu arşiv yakında dar gelecek...Bitmez bunların çirkeflikleri..
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Hocam Ülke TV'de (eski adıyl haber 7) Arşiv adlı program var,hürriyetin o zamanki çirkeflikleri,deniz baykalın-bülent ecevitin-süleyman demirelin-ismet inönünün çirkefliklerini yayınlıyorlar.Resmen akıllara zarar,bugün ne yapılıyorsa o günde aynen yapmışlar,2 yüzlü tavırlarını ortaya döken bir program.
youtube açık olsaydı videolarını eklerdim,izlemeni öneririm :-* |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
Arada bakıyorum Ülke Tv ye Arşiv ne zamanmış öğrenip bir izleyeyim Sen önerdiysen güzeldir. |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Burda gereken bilgiler yazıyor: http://www.ulketv.com.tr/index.php?schedule_id=18882
Valla çok güzel programlar yapıyorlar,belgesel programı,Sıradışı programı çok güzel.Meksika Sınırı adlı programı kesinlikle tavsiye ederim :-* Haberleride,herşeyi güzel bu kanalın ;D İstediğim gibi bir kanal kurmuşlar,emekleri boşu gitmez inşaAllah. ilk yayınları ;D http://www.yasaktube.com/index.php?t...Fivci&type=tag Selahattin Yusuf sunuyor,Meksika Sınırı programındada var kendisi,geleceğin habercisi :-* |
Cumhuriyetin Utanmazlığı
http://img373.imageshack.us/img373/3350/aazg3.jpg [B]Cumhuriyetin Utanmazlığı Ergenekon Terör Örgütü'nün üssü konumundaki umhuriyet gazetesi,Ergenkon iddianamesini hafife alan manşetle çıktı ve ''Av tüfeğiyle darbe'' manşetini attı. Cumhuriyet gazetesinin alaycı üslûpla ele aldığı manşet haberinde,Ergenkon zanlılarında av tüfeği çıktığını yazdı.Oysa Ergenekon iddianamesinde,Ergenekon zanlılarında ele geçirilen silah ve mühimmatlar arasında Kanas suikast silahı,11 kilogram C2 patlayıcı madde,210 gram ağırlığında 12 ader TNT patlayıcı maddesi,6 litrelik TNT patlayıcı madde,2 litrelik Makine Kimya Endüstrisi (MKE) yapımı TNT patlayıcı madde,1 kilo 160 gram ağırlığında tahrip kalıbı,plastik kutu içinde tahrip kalıpları ve 30 adet ABD yapımı infilak kapsülleri yer alıyor.Cumhuriyet,bu ağır silahlardan bahsetmedi. İŞTE O LİSTE İşte Ergenekon iddianamesinde yer alan ve şüphelilerden çıkan silah ve mühimmatların listesi: 39 adet el bombası 2 adet içi boşaltılmış el bombası 11 kg C-3 patlayıcı 1160 gr. tahrip kalıbı 1 adet gaz bombası 10 adet fünye 5 adet işaret fişeği 3 adet sis bombası 21 adet TNT kalıbı 1 adet yangın bombası 84 adet kapsül 24 adet ateşleme çakmağı 50 metre infilak fitili 35 adet çeşitli boylarda infilak fitili 1 adet eğitim bombası 2 adet demir çubuk içerisinde patlayıcı 18 gr. Emolite marka patlayıcı 13 cm. uzunluğunda infilak kapsülü için irtibattık fitili 3 adet GOLDEN ibareli plastil tüp içerisinde hidrolik asit 3 adet uzun namlulu tüfek 4 adet ruhsatsız av tüfeği 21 adet ruhsatsız tabanca 3 adet kurusıkı tabanca 34 adet şarjör 1074 adet dolu fişek 73 adet av fişeği 1 adet susturucu 2 adet içi boşaltılmış havan mermisi 9 adet içi boşaltılmış uçaksavar mermisi 2 adet kasatura saniyeli fitil çok sayıda demir bilye bomba yapımında kullanılan malzemeler telsiz 7 adet bıçak ve 3 adet muşta ele geçirilmiştir. Vakit |
Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
http://img137.imageshack.us/img137/2807/adszhm7.png http://img137.imageshack.us/img137/4549/110974gp3.jpg [B]'Kapatıldı' propagandası boş çıktı Gazeteci Soner Yalçın ve Cüneyt Özdemir'in sahibi olduğu 'odatv.com' adlı internet sitesi, yalan haberle AK Parti'nin kapatılacağını duyurdu. Gazeteci Soner Yalçın ve Cüneyt Özdemir'in sahibi olduğu 'www.odatv.com' adlı internet sitesi, Anayasa Mahkemesi kararı henüz açıklanmamışken; yalan haberle okuyucularını yanıltarak 'Ve AKP kapatıldı' başlığıyla, AK Parti'nin kapatılacağını duyurdu. Ancak, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç'ın, 6'ya karşı 5'oyla Ak Parti'nin kapatılmadığını duyurmasıyla, ikilinin sitesinde verdikleri haber de, birinci ağızdan yalanlanmış oldu. AK Parti karşıtı söylemiyle dikkat çeken ODA TV'nin bu haberi, bir niyetin yansıması olarak değerlendirilirken; haber şu şekilde okuyuculara servis edildi: "Türkiye Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak karara kilitlenmiş durumda. Davayla ilgili AKP çevrelerinde, dün geceye kadar olumlu bir hava vardı. Ankara'da da bu olumlu hava iyiden iyiye hissedildi. Ancak bugün öğle saatlerinden itibaren bu atmosfer değişti. AKP'nin gözü kulağı mahkemede ve Başbakan Erdoğan ile kurmayları çıkacak kararla ilgili iki çevreden çok iyi kulis bilgileri alıyor. Bu isimlerden biri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, diğeri ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çevresi. İşte bu çevrelere gelen son bilgiye göre; Anayasa Mahkemesi AKP'nin kapatılmasına karar verdi. Buna göre; Anayasa Mahkemesi üyelerinin aldığı sözlerde ve yaptığı konuşmalarda AKP'nin kapatılma havası doğdu. Odatv.com'a gelen bilgilere göre; mahkemeden gelen duyumlar sonrasında AKP Genel Merkezi'nde büyük bir üzüntü ortamı oluştu. Mahkeme'nin "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle AKP'yi kapatmaya karar vermesinden sonra, 71 kişi hakkındaki siyasi yasak istemi üzerinde müzakarelere devam ettiği konuşuluyor. Yani Türkiye'nin gündemindeki bir numaralı konunun ilk aşaması bitti ve Anayasa Mahkemesi'nde yapılan toplantıların havasından, üyelerin konuşmalarından, partinin kapatıldığı yolunda izlenim edinildi. Öyleki; görüşmelerin geç saatlere kadar uzamasında, 'kapatılma konusunda oluşan havanın etkisi var' diye yorumlanıyor. Elbette bunlar Ankara siyasi çevrelerinde AKP'ye gelen bilgiler. Ancak kesin karar açıklanmadan önce, AKP'nin içinde bir hüzün olduğunu söylemek yanlış olmaz." samanyoluhaber |
Ertuğrul Özkök'ten yalanlar...
http://img297.imageshack.us/img297/3351/adszse1.png [B]Hürriyet'ten Bir Palavra Daha! Hürriyet'in önceki günkü nüshasında Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal'ın aynı anda havaalanı VIP salonunda olduklarını ancak bir araya gelmediklerini yazmıştı.Milliyet'in akreditesi Fikret,konuyu merak etmiş ve olayın taraflarından birine,Deniz Baykal'a sormuş.Baykal'ın cevabı ise açık ve net: ''Eğer aynı anda,aynı salonda veya yakın salonda olsaydım elbette Başbakan'la tokalaşır ve birbirimize 'geçmiş olsun' derdik.'' Anlaşılan o ki,Ertuğrul Özkök ve şürekâsı 'Nasıl olsa Baykal bizden...Yalanlama gelmez' düşüncesiyle böyle bir haber yapmış.Bu kaçıncı yalanınız Ertuğrul! Hiç utanmanız yok mu ? 31 Temmuz 2008 Tarihli Vakit Gazetesi, Sayfa/8 Yalan ve çirkefliklerle dolu Ertuğrul Özkök'ün yazısı: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...058&yazarid=10 Olayın gerçek yüzü,Fikret Bila'nın yazısı: http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...%20Bila&ver=19 |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
˙·٠٠•● E.Özkök=Yalan dolan iftira gambazlama ne ararsan var şaşırmadım yane˙·٠٠•●••٠·˙
|
Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
http://img525.imageshack.us/img525/9587/94080ic3.jpg [B]Bu da Milliyet'in Skandalı! Aydın Doğan'ın Milliyet'i 1. sayfa yan manşette 'KEY SKANDALI...Milyonlarca kişinin bilgileri açıklandı' başlıklı bir haber verdi.Haberin spotunda 'Milyonlarca kişinin TC kimlik ve sigorta numarası gibi kişisel bilgilerinin Konut Edindirme Yardımı (KEY) listelerinde yayınlandığı,bu bilgilerin kötü niyetli kişilerce kullanabileceği' bilgisi veriyordu.'Ne var yani,hikaye anlatma' derseniz açıklayalım: Sabahın köründe (06:22) Milliyet'in internet sitesine bağlandık; bir de ne görelim ki Milliyet'in 'KEY Skandalı' başlıklı o haberin hemen yanında 'KEY Ödemelerini Buradan Öğrenin' başlıklı bir link vardı ve bu link gazetenin şikayet ettiği listeye aitti.'Belki yanlışlığın farkına varırlar da kaldırmış olabilirler' düşüncesiyle 10:02'de tekrar Milliyet'in sitesine girdik.Umduğumuzun tam aksine skandal haberi manşete çıkarılmıştı,yan tarafta ödeme listesi de aynen bırakılmıştı.Bu durum 'Milliyet'in skandalı' oluyor herhalde.Ne dersiniz Sedat Ergin !?! 'Trendy' tabirle 'Bu da size manşet olsun!' 31 Temmuz 2008 Tarihli Vakit Gazetesi, Sayfa/8 |
Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
http://img178.imageshack.us/img178/1129/adszml1.png http://resim.samanyoluhaber.com//hab...0/4/111041.jpg [B]Başbakan Erdoğan'a ağır hakaret Her fırsatta millete ağza alınmayacak hakaretler eden Hürriyet yazarı Bekir Coşkun bu defa da Başbakan Erdoğan'a öyle bir hakaret etti ki... BELKİ bundan sonraki buluşma yerleri "halanın evi"dir... Halanın evindeki buluşmaya ilk gelen Cumhurbaşkanı, işaretparmağı ile perdenin tülünü hafif aralayıp açık tek gözü ile sokağa bakarken: "Hala bir ses duydun mu?.." Hala: "Kedidir Abidullah..." Cumhurbaşkanı: "Kedi değilse o’dur hala... Bak, yine geldi tıkırtı... Sanki tık tık gibi..." Hala: "Pencerenin önünden de kara bir şey geçti mi?.." "Geçti..." "Kaç ayağı vardı?.." "Neyin?..." "Geçen şeyin... Dört ayağı varsa kedi... İki ayağı varsa demek ki Başbakan..." * Başımıza gelene bakın; Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın gece karanlığında, sivil plakalarla "eniştenin evinde" devletten gizli buluşmalarıdır konumuz... Aynı gün Independent Gazetesi’nin başyazısında şöyle diyordu yorumcu: "Dünyanın en önemli siyasi projesi tehlikede..." Siyasi projenin ne olduğunu da açıklıyor yazı: "Müslüman, ama demokratik bir ülke yaratma projesi..." Hangi proje bu, bilirsiniz; ABD’nin BOP kapsamında, Türkiye’de bir "ılımlı İslam" yaratma projesi... Oysa bizim tek projemiz vardı; Mustafa Kemal’in, onurlu özgürlük savaşını vererek, Müslümanların yaşadığı Anadolu’da kurduğu "laik, demokratik, çağdaş, hukuk devleti" projesi... Bizler için "yeryüzünün en önemli siyasi projesi" bu değil miydi? Ama Ak Parti ile birlikte her şey değişti. Yeni bir projeleri var arkadaşların; laik cumhuriyeti silip, yerine ılımlı İslam devleti kurma projesi... * İşte dün Anayasa Mahkemesi tüm bunlara "Devam" dedi. Artık en yüce yargı tarafından "aklanmış" Ak Parti’yi kimse tutamaz. Güya tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı ile ülkenin Başbakan’ı, devletten, hatta kendi odalarının duvarlarından dahi gizledikleri "projelerine" devam edebilirler. Eniştenin mekánı olur... Halanın evi olur... hürriyetin kadrolu küfürbazı bekir çoşkun |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://www.habervaktim.com/resim/resim27766_2.jpg Denizli’de Eğitim-İş sendikası ve kartel basınının iftirasıyla, 2007 yılındaki 23 Nisan’da, Yeşilköy İbrahim Cengiz Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'ndaki 200 öğrenciye, parasız olarak “Dinin Direği Namaz” isimli kitabı dağıttığı gerekçesiyle görev yeri değiştirilen Din dersi öğretmeni Mehmet Yıldız, Bölge İdare Mahkemesi’ne “göreve iadesi için” başvuruda bulundu. “Dinin Direği Namaz” kitabını suç unsuru gibi gösteren Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), ve kartel medyasının iftiraları nedeniyle görev yeri değiştirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehmet Yıldız, hakkındaki iddiaların tamamen iftira ve gerçek dışı olduğunu belirterek Bölge İdare Mahkemesi’ni “eski göreve iade” başvurusunda bulundu. Mahkemede beraat etti Başvuru dilekçesinde, olayla ilgili tüm detayları aktaran Yıldız, 23 Nisan 2007 tarihinde izinli ve yurt dışında olmasına rağmen “Dinin Direği Namaz” kitapçığını dağıttırma iftirası ile hakkında soruşturma açıldığını, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanarak beraat ettiğini kaydetti. “Dinin direği namaz” kitabı kimleri rahatsız etti? Dilekçesinde, Eğitim-İş ve kartel medyasını rahatsız eden “Dinin direği namaz” isimli kitabı öğrencilerine tavsiye ettiğini de kaydeden Yıldız, derslerde tavsiye edilecek kitapların branş öğretmenine bırakıldığını, kendisinin de Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak müfredat konularını resimlerle anlatıldığı için, öğrencilerin görsel olarak öğrenmelerini kolaylaştırmak amacı ile “Dinin Direği Namaz” kitapçığını tavsiye edip, dağıttırdığını ifade etti. Kitap müfredata uygun Milli Eğitim Bakanlığı Talim Ve Terbiye Kurulunun direktifleri doğrultusunda kitap tavsiyesinde bulunduğunu da hatırlatan Yıldız, “Dinin Direği Namaz’’ adlı kitap hakkında yasaklama ve toplatılma kararı olmadığını ve kitabın incelenmesinde: Dinin temel esaslarına aykırı ve çocukları yanlış yönlendirebilecek zararlı bilgilerin bulunmadığının da teyit edildiğini belirtti. İftiralar atılırken izinliydim Eğitim-İş temsilciliği ve bazı basın kuruluşlarının, kendisi ile ilgili iddialarına da dilekçesinde yer veren Yıldız, “Bu iddialar yalan ve iftiradır. Çünkü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda 5 gün izinliyim” dedi. Yıldız, dilekçesi ile birlikte izinli olduğu döneme ait resmi belgeleri de mahkemeye gönderdi. Namussuzlar iftira attı günah keçisi oldum Yıldız, dilekçesinde ayrıca hakkında yalan ve iftira atan Eğitim-İş şubesine ve kartel basınına da ateş püskürdü. İşte o ifadeler: “Bu iş üzerinde koparılan tüm fırtınalar; ideolojik, siyasi ve taraflıdır. Denizli Eğitim-İş temsilciliği, bazı yerel ve ulusal basın bu yalanı uydurmakla, şahsımı; Milli Bayramlara, Millete ve Devlete düşman gibi lanse etmeye çalıştığını yüce takdirlerinize sunuyorum. (…) Namussuzlar ideolojik ve siyasi yalan bir haber yapacaklar. Bu haberle ulusal basına çıkacağım. Ulusal basına çıktığım içinde “Günah keçisi” olarak lense edildiğimi takdirlerinize bırakıyorum. Nasrettin Hoca’nın ifadesiyle hırsızın=iftiracıların hiç mi günahı yok? Günah Keçisi benim.” Görevine iadesini istedi 33 yıllık öğretmenlik yaşamına çok sayıda başarıyı ve ödülü sığdırdığını, yaptığı bütün faaliyetlerin müfredata uygun olduğunu belgeleriyle mahkemeye sunan Yıldız, cezalandırılmasını gerektirecek bir fiil bulunmadığı için eski görevine iade edilmesini talep etti. Engin Kaşdaş-habervaktim.com |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
herkesei sitemize davet etmeliyim bu yalan haberleri görmeleri için çünkü ben foruma gelmeden önce bu yalan haberleri hiçbir yerde göremiyordum :(
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
Gelip arşive göz atsınlar :-* |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Sizin gibi Cumhuriyet,Türk,Atatürk düşmanlarına Vakit,Zaman,Yenişafak gibi çapulcu gazeteleri yakışır anca.Arap uşakları.
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
bu arşiv uzadıkça uzar :D
|
Ertuğrul Özkök'ten yalanlar...
http://resim.samanyoluhaber.com//hab...1/7/111176.jpg [B]Yalancı Arıtman'ın iddialarına jet cevap Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, CHP'li Canan Arıtman'ı ortaya attığı ''Başbakan iki saat önce öğrendi'' iddiasına yalanladı. Çubukçu'nun yanıtı sertti: Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, ''Başbakan ile yaptığım telefon görüşmesinin, partimize yönelik açılan kapatma davası ile uzaktan yakından ilgisi yoktur'' dedi ve ekledi: Çubukçu yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetede çıkan ''Başbakan iki saat önce mi öğrendi'' başlıklı haber ile ilgili açıklama yapılmasına gerek duyulduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlara İlişkin Maddelerinde Değişiklik Öngören Kanun Teklifi hakkında 30 Temmuz 2008 tarihinde CHP Milletvekili Canan Arıtman'ın da katıldığı bir toplantı makamımda gerçekleştirilmiştir. Ancak çocuklarla ilgili yapılan bir toplantıda, Sayın Arıtman'ın 'mimik okuyuculuğu' yaptığını bugünkü haberlerden üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım. Milletvekili arkadaşımın, kendi hayal ürününü gazetecilerle paylaşmasından doğan bu haberi şaşkınlık ve hayretle karşıladığımı bilmenizi isterim. Sayın Başbakan ile yaptığım telefon görüşmesinin, partimize yönelik açılan kapatma davası ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Üstelik, Canan Arıtman Hanımefendi telefon trafiğimdeki istatistikleri yanlış tutmasından dolayı basına yine yanlış bir bilgi vermiştir. O gün, Başbakan ile yaptığım tek telefon görüşmesinin konusu hiçbir şekilde kapatma davası değildir. Kararın açıklanacağına yönelik bilgiyi ekip arkadaşlarımdan almış, kararı da tüm Türkiye gibi ben de ekran başında bekleyerek, canlı yayınları takip ederim öğrenmiş bulunmaktayım. Sayın Arıtman'ın haberdeki ifadelerini ve bu davranışını bir milletvekiline hiç yakıştıramadığımı bir kez daha belirtir, kamuoyunun konuyu doğru algılaması için bu açıklamayı dikkatinize sunarım.'' AA |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Sizin gibi Cumhuriyet,Türk,Atatürk düşmanlarına Vakit,Zaman,Yenişafak gibi çapulcu gazeteleri yakışır anca.Arap uşaklari
iste siz busunuz siz insanları ayrım yaparak birbirine dusurmekten baska bişey bilmezsiniz siz iktidar olsanız ne yazar ya bu ülke kürdüyle turkile lazıyla arabıyla bosnagı ile kuruldu hepimiz tek yuregiz ama sizin gibiler insanları birbirine dusrmekten baska bişey yapmıyorsunuz siz bu yuzden kaybediyorsunuz sizin gibileri kimse iktidar yapmaz!!!!1 |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
ben de anlamadım doğrusu :-\
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
:o :o
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Cahili cühela vekili ukelayı ciddiye almayın ;D
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
Alıntı:
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
hımm ;D pardon ;D bir gariplik vardı zaten..arkadaşın diğer yorumları gayet mantıklı çünkü ??? ???
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://img240.imageshack.us/img240/2583/adszyh1.png http://www.habervaktim.com/resim/resim28154_1.jpg [B]Hürriyet'e tokat gibi cevap Cumhurbaşkanı Gül'den Başbakan ile Milletvekili Mehmet Tekelioğlu'nun evinde yaptıkları görüşmeye ilişkin bir açıklama geldi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile 27 Temmuz 2008 Pazar akşamı İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu'nun evinde yaptıkları görüşmeye bir kişinin daha katıldığı yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan konuya ilişkin yazılı açıklama şöyle: ''Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakan ile 27 Temmuz 2008 günü yaptıkları görüşmeye ilişkin olarak bazı gazetelerimizde yer alan iddialar üzerine, aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan ile 27 Temmuz 2008 Pazar akşamı, İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu'nun evinde yaptıkları görüşmeye bir kişinin daha katıldığı yönündeki iddia, gerçeği yansıtmamaktadır. Doğru olmayan bilgilerle zihinleri bulandırmayı ve toplumu yanıltmayı amaçlayan söz konusu iddia, aynı zamanda haksız ve çirkindir. Görüşmenin içeriğine ilişkin olarak hafta boyunca üretilen hayal mahsulü senaryoların ardından, sırf güncel tartışmalarla ilişkilendirmek yaklaşımıyla böyle mesnetsiz bir iddianın gündeme getirilmesi, basın etik ilkelerine asgari düzeyde dahi olsa uyulmadığını kanıtlamaktadır.'' AA / samanyoluhaber |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?r=59256138] [B]'Hezeyan ve ahlak dışı bir haber' Anayasa Mahkemesi'nden yapılan açıklamada, "Bir siyasi partinin kapatılma davasının görüşülmeye başlanmasından bir önceki gece Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan'ın Çukurambar semtindeki bir evde görüştükleri, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak benim ya da bir üyemizin de bu görüşmeye katıldığı, ayrıca buna benzer diğer iddialara ilişkin iftira, hezeyan ve ahlak dışı haber ve yorumları nefretle kınıyoruz" denildi. Açıklamada bugün "Cumhuriyet gazetesinde haber olarak yayımlanan, Akşam gazetesinde ise Serdar Akinan'ın köşe yazısında belirtilen konulara ilişkin açıklama yapılmasının zorunlu görüldüğü" ifade ediler, şunlar kaydedildi: "Bir siyasi partinin kapatılma davasının görüşülmeye başlanmasından bir önceki gece Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan'ın Çukurambar semtindeki bir evde görüştükleri, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak benim ya da bir üyemizin de bu görüşmeye katıldığı, ayrıca buna benzer diğer iddialara ilişkin iftira, hezeyan ve ahlak dışı haber ve yorumları nefretle kınıyoruz. İddia edilen konulara ilişkin hiçbir somut belge ve bilgi sunulmadan bunun aksinin ispatını karşı taraftan istemek kadar hukuk ve insaf ölçülerini kaybetmiş olanlara verilecek cevabımız yoktur. Ancak yüce halkımızın mahkememize olan güven duyguları gözetilerek konuya ilişkin açıklama yapılmıştır. Belirtilen haber ve yorumlarda yer alan iddiaların Mahkeme Başkanı ya da herhangi bir üyemizle uzaktan ve yakından hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Belirtilen görüşmede bulunulmadığı gibi diğer iddiaların da gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Yazılan iddialar Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin onur ve haysiyetlerine yapılmış çirkin bir saldırı olarak nitelendirilmiştir. Bu tür akıl ve mantık dışı kurgularla toplumun kurumlara olan güven ve saygısının yok olmasına neden olacak haber ve yorum sahipleri hakkında gereken suç duyurularına ve yasal yollara başvurulacaktır." habervaktim |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://www.cafesiyaset.com/photos/626366740.jpg] [B]Uydurma, ahlak dışı, asılsız haber Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çukurambar görüşmesiyle ilgili basında çıkan haberlere bir yalanlama da Başbakanlıktan geldi. Köşk ve Haşim Kılıç da ayrı ayrı açıklama yaptı.. Ayrıntılar... Bir yalanlama da Başbakanlıktan Vatan gazetesinde dün yer alan bir haber Başbakanlık Basın Merkezi tarafından yalanlandı. Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, "Dünkü Vatan gazetesinde sayın başbakanımızın bir milletvekilinin evinde Sayın Cumhurbaşkanı ile sosyal bir buluşma çerçevesinde biraraya gelmiş olması uydurma ve ahlak dışı bir habere konu yapılmış, maksatlı bir dezenformasyon olduğu haberin dilinden de açıkça anlaşılmasına rağmen bugün de iki gazetede bu senaryonun asılsız bir haber ve yoruma konu yapıldığı görülmüştür" denildi. Yazılı açıklamada, "masa başında üretilen bu tür gerçek dışı haber ve yorumların basın meslek ahlak ilkeleri açısından izahının ve hiçbir şekilde doğrulanmasının mümkün olmadığı" ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Dünkü Vatan gazetesinde Sayın Başbakanımızın bir milletvekilinin evinde Sayın Cumhurbaşkanı ile sosyal bir buluşma çerçevesinde biraraya gelmiş olması uydurma ve ahlak dışı bir habere konu yapılmış, maksatlı bir dezenformasyon olduğu haberin dilinden de açıkça anlaşılmasına rağmen bugün de iki gazetede bu senaryonun asılsız bir haber ve yoruma konu yapıldığı görülmüştür. Aynı gazetelerde ve köşelerde örneklerini daha önce de gördüğümüz, tamamen masa başında üretilen bu tür gerçek dışı haber ve yorumların Basın Meslek İlkeleri açısından izahı ve hiçbir şekilde doğrulanması mümkün değildir. Ne yazık ki bu haber ve yorumların sahiplerinin esasen ne Basın Meslek Ahlak İlkelerine riayet etmek gibi bir kaygı ne de doğruları araştırmak gibi bir çaba içinde olmadıkları kamuoyumuzca gayet iyi bilinmektedir. Gazetecilik sorumluluğuyla asla bağdaşmayan bu gerçeği teyiden deşifre etmek maksadıyla bu açıklamanın yapılmasında yarar görülmüştür." AA |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
http://www.internethaber.com/images/news/68439.jpg] [B]Hürriyet YAŞ tahtaya bastı Hürriyet'in ezber haberciliği bu kez tutmadı. Bugünkü haberine göre, Erdoğan ihraç kararı alınan personel için şerh koymuş. Ama ilk kez ihraç kararı çıkmadı. Hürriyet okuyucularından özür dileyecek. Ya da dilemek zorunda kalacak. Bugün gazetenin ilgili sayfasında yeni komuta kademesini belirleyen YAŞ kararlarına ilişkin detaylı bir haber vardı. http://www.internethaber.com/images/other/gp_258732.jpg Habere göre Başbakan Tayyip Erdoğan YAŞ'ta ihraç kararı alınan askeri personel için şerh koymuş. Bugün yapılan resmi açıklama ise oldukça ilginç. Uzun yıllardan bu yana ilk kez askeri personelin ihraç edilmediği açıklandı. Yani ortada şerh koyacak bir ihraç yokmuş. Dolayısıyla Hürriyet Ankara Bürosu ''Nasıl olsa ihraç olur nasıl olsa B aşbakan ve savunma bakanı şerh koyar'' ezberiyle haber yapmış... internethaber / (Gazeteport) |
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
demokrat beni bir terk sen anladın ben bilgisayarı yeniyim o alıntıya cevap veriyordum ya yanlıs anlasılmasın lütfen cok uzuldum
|
Kartel Basının Yalan ve Çirkef Haberler Arşivi
ben en iyisi yorum yapmayım cok uzgunum gercekten akp gonul vermiş biri olarak
|
All times are GMT +3. The time now is 23:54. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025