![]() |
Ate : Tanrıyı inkar eden
Ateist : Tanrının varlığını inkar eden,Allah’ı inkar eden. Pagan : Doğa üstü güçlere inanıp,semavi dinlerden hiçbirine tabi olmayan. İslami terimler; Fasık : İnançsızlığı sabit olmasada, din hükümlerine az çok aykırı davranan kişi. Kafir : İslami tertiplerde imansızlığı görülen kişi. Münafık : Görünüşte Allah’a inanıp kalben inanmayan kişi. Münkür : Allah’ı tanımayıp, o’nu inkar eden kişi. Gavurda denir. Müşrik : Allah’a eş koşan, çok tanrılar kabul eden. Zındık : Küfrü gerektiren inançlar taşıdığı halde müslüman görünen kişi. PİRİ GALİBİ EHLİ HALDEN DERLENEN HİKMETLİ KELAM VE YAŞANTILAR isimli eserinden alıntıdır. |
«Biz, Allah’a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve esbâta indirilene, Musa ve İsa’ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere gelenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk» deyin.
Bakara 136 |
“İçlerinden, zulmedenler bir yana, Ehl-i Kitap’la ancak en güzel yoldan mücâdele edin ve deyin ki:
bize indirilene de, size indirilene de îman ettik. Bizim tanrımız da, sizin tanrınız da birdir ve biz o’na teslim olmuşuzdur.” Ankebut 46 |
Ehl-i kitaptan öyleleri var ki, Allah’a, hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle ve Allah’a boyun eğerek iman ederler.
Allah’ın âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır. Ali İmran 199 |
EHLİ HALDEN DERLENEN HİKMETLİ KELAM VE YAŞANTILAR Alıntı:
|
Tasavvuf ilaçtır, kullanmasını bilirsen abât, bilmezsen berbat olursun!
Yozgatlı Ahmed Şevki Efendi |
METAFİZİK
Allah’ın nuru ile bakan, insan-ı kâmilin ferasetini de şöyle izah etmiştir: “Siz müminin ferâsetinden kaçınınız, onlar Allah’ın nuru ile bakar buyurdu, peygamber (s.a.t.v.) Efendimiz.Siz müminin ferasetinden kaçınınız. Onlar Allah’ın nuru ile bakar. Siz müminin ferâsetinden kaçınınız. Onlar Allah’ın nuru ile bakar. Nasıl bakar nuru ile, bu bakış işte bu bakış, bu bakış beş duygunun arkasındaki altıncı his telepati dedikleri, bir beş duygu daha. Onun bakışı. Bu bakış, nur-ı Muhammedî bakışı,bu bakış peygamber Efendilerimizin bakışı, Rabbimin verdiği lütfettiği göz. Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
İki âlemde tasarruf ehlidir rûh-ı velî,
Deme, kim, mürdedir, bundan nice dermân ola!. Rûh-ı şimşîri Hüdâ’dır, ten, gılef olmuş ana, Dahî alâkâr eder, bir tiğ kim üryân ola. Hazret-i ALLAH Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân’da kullarını uyarıyor : “Siz onlara “ölü” demeyin. Onlar diridir fakat siz bilmezsiniz.” Diri oldukları gibi, dereceleri nisbetinde velâyet makâmına erişmiş velînin iki âlemde de tasarrufatları vardır. Yâni müsâde edildiği kadar icraata yetkili kılınmıştır. Maddî hayatta iken de rûhî icraatları vardı. Verilen yetki geri alınmaz. Verdiğini geri almak beşerin zaafıdır. Dünyâda iken cesedin ve rûhun da icraatı vardı. Ruh vücut kınında olduğundan tasarrufatları avamın müşâhedesinden rahmet-i ilâhî olarak gizli idi. ALLÂH’ın kılıcı olan rûh-ı velî cesetten çıktı, daha keskin oldu. Onlar cesetli iken rahmet tecellîleri idiler. Rûhen de merhametlidirler. Kılıç vurmazlar ama nasipsiz, îman fukarâsı kendisini kılıca vurur. Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
Tasavvuf kişinin Rabbine ve Rabbinin bildirdiklerine muhabbet duymasının adıdır. Kanun yada kural değil muhabbet yoludur.
|
“Yâ Ali, şu hakîkatı bil ki: Allah yolunda yapılacak ibâdetlerin en yücesi, onun kullarına gönderdiği bir mürşidin mâneviyâtı gölgesinde bulunmak ona uymakdır.
Bu âlemde herkes başka türlü ibâdet yolu tutar. Herkes kurtuluş yolu olan bir Allâh’a varış tarîki arar. Sen bu yolların hepsini bırak. O âkil mürşidin âğûşunu seç. İçinde sana muhâlefet eden gizli düşmanlardan tamâmı ile kurtulmuş olursun. Böyle bir ibâdet senin için bütün başka ibâdetlerin üstündedir. Bu ibâdetle sen hakk’a giden kâfilenin başında olacaksın.” Mevlânâ, Mesnevî-yi Şerîf, 3015 |
Bismillâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm
“Doğruyu getiren ve onu doğrulayanlar... İşte onlar ALLÂH’a karşı gelmekten sakınan müttakîlerdir.” (Zümer Sûresi, 33) Tevhit kelimesi birlemektir. Kelime-i tevhîd, tevhîd-i ef’âl, tevhîd-i sıfât, tevhîd-i zât diye, her şeyde ALLÂH’ın varlığını müşâhede etmek ve birlemektir. Doğruyu getiren Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ve diğer peygamber efendilerimizdir. Peygamber efendilerimizin getirdiği emr-i ilâhîyi kabul edip doğrulayanlar, en son gelen Şerîat-i Muhammedî’ye de tâbi olanlar, Peygamber Efendimiz’in : “Ashâbım yıldızlara benzer. Hangisine tâbi olur iseniz sizi hakîkate götürür” hadîs-i şeriflerinde ifâdesini bulan getirdiği nizâm-ı ilâhiyi acabasız kabul edenlerdir!.. Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
Alıntı:
İ S T İ H Â R E Peygamber Efendimiz buyurdular ki: “Siz bilmediğiniz mühim şeyleri Hazret-i ALLÂH’a sorunuz.” Bilmediklerimizi her ilim yed-i kudretinde olan Hazret-i ALLAH’a peygamber efendimizin işaret buyurduğu gibi sormamıza istihâre denildi. Ehl-i tasavvufun târif ettikleri istihareyi inanarak acebasız yapmaya çalışalım: Aldığımız cevabı önemseyecek imana sahip değilsek yapmayalım. İstihare falcılık, cincilik, gayıptan haber vermek hiç değil, kulun aczini itirafı anlamındadır. BİLMEDİĞİ MÜHİM MEVZULARI HZ ALLAH’A SORULMASININ ELÇİSİ AHİR ZAMAN PEYGAMBERİ HAZRET-İ MUHAMMET MUSTAFA (S.T.A.V.) EFENDİMİZİN TARİFİ ÜZERE YAPILMASINA “İSTİHARE” BUYURULDU. MÜRACAATINDA ACZİNİ İTİRAFLA BİLDİRİLMESİNİN, ACZİNE UYGUN ANLAYABİLECEĞİ GİBİ OLMASINI SAMİMİYETLE RİCA EDECEK. VE CEVABI İSTİHAREYİ YAPANA VERİLİR BAŞKASI NA VERİLMEZ! GÖRDÜĞÜ MANA MÜRACAATINDA AÇIK OLACAK. BEYAZ GÖRDÜM, SİYAH GÖRDÜMLE KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN!. İSTİHARE MÜRŞİDİNİ GÖRMESİ İÇİN YAPILIR!. EVLENMEK İÇİN YAPILAN İSTİHARELER GÖRGÜ İÇİN YAPILMAZ, HAKKINDA HAYIRLI OLMASI İÇİN RABBINA İNANAN İNSANLARIN MÜRACATIDIR TAVSİYE EDİLİR. NETİYCEYE TAHAMMÜL SADIK, MUHİP, EHL-İ İMANIN KEMALATIDIR. İstihareyi, sana tarif eden selahiyyetli zata ilave etmeden, noksan da söylemeden anlatacaksınız. O zat nasıl tabir etti ise öyle kabul edeceksin. Çünki gördüğün mana senide tatmin edecek!. Tekrar ediyorum: Renk meselesi değil. Beyaz, yeşil önemli değil. Tatmin olacak cevap alacaksın.!. Cevap alamadınsa istihareni tekrar edeceksin. 9 gün kadar yapılması tavsiye edilir. Cevap gelmedi ise kimseden vazife alınmaz. Alır ise alan da veren de ind-i ilâhide mesuldür!. Başkasına verilen cevap kesinlikle muteber değildir. Gafil olma. İstidayı sen verdin, cevabını sen alacaksın. Başka nedenle yapılan istiharelerden mutlaka görüntü beklenmez imandan gelen müracaat usulüdür makbuldür Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
İslam:
Allah’ın iradesine teslimiyet demektir. Allah’ın yaratığı bütün iyi şeylerden tamamı ile istifadeye müsade eder ve aynı zamanda herkesin üzerine Allah’a karşı ibadet etmek ,oruç tutmak, hayır işlemek v.s. gibi vazifeler yüklemek suretiyle ruhani ve cismani (ruh ile beden) arasında ahenkli bir muazene kurar. İslam bu suretle seçkin bir zümrenin değil aynı zamanda bütün insanların dini olmuştur. Dâvet umûmidir. Bütün mü’minler sınıf, ırk, dil farkı olmaksızın kardeş olurlar. Dînin tanıdığı yegâne bir üstünlük vardır, o da şahsî ve ferdîdir: Allah’tan en çok korkan ve en ziyâde Allâh’ın emirlerini yerine getirenler, takvâ ehli Allah ve resûl’ü katında en yüksek insanlardır. Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
Alıntı:
Öyleyse çok net söyleyebilirim ki; tasavvuf SAPIKLIKTIR ! |
Alıntı:
Günümüze baktığında, Atatürk'ün sahte şeyhlerden, din bezirganı-din tüccarı alimlerden,casuslardan neler çektiği anlaşılmıyor mu? Atatürk'e İMANSIZ diyen İMANSIZDIR. Alıntı:
|
Mü’min bir millet varken ilim, ahlak, medeniyet, kuvvet ve kudret bakımından ondan daha üstün diğer bir millet olmaması lâzım.
Pir-i Gâlibi |
MÜTEVELLİ HEYET BAŞKANIMIZDAN SAYIN BÜLENT ARINÇ’A ANLAMLI İKİ PLAKET
Alıntı:
|
Alıntı:
-Fotoğraflarını siyaset içeren yerlerde paylaşmanız doğrumu? Piri Galibi isimli zatın bu konudaki fikri nedir? -Evveli nedir? Piri Galibi nereden gelmiş bu yol nasıl oluşmuş.? -İçtihadı nedir mezhep olarak hangi mezhebe bağlıdır -Seyyidlik derecesi,nesebi nedir. Hangi Koldan Resulullah s.a.v me bağlıdır Yanlış anlaşılmasın ilgimi çekti tanımak istedim |
Alıntı:
Yanlış anlayabilecek olan kimdir? |
Her şeriatın müttaki, mü’min, velisi ve evliyası mevcuddur; kıyamete kadar da bu rahmet-i ilâhiye devam edecektir.
Bu yönlü rahmet-i ilahiyeyi yokmuş gibi noksan göstermeye kalkışmak tertib-i ilâhiye karşı tavır takınmak kimsenin haddi değildir ve manayı değiştirmeye de kimsenin gücü de yoktur, hakkı da yoktur!... İşte son ilahi kitap Hazret-i Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da Maide Suresi 51’inci ayet-i celilede bu hususda ALLAH bildirisine halen yanlış mana verilerek ehl-i kitabı rahmeti ilâhiyeden dışlıyarak Hazret-i Kur’an’a düşman eden, Ümmet-i Muhammedi hakir görmelerine sebeb-i zemin hazırlayan, hakiykat dışı, varlık ve enaniyet mahsulü yanlış meal ve tefsirlerde bu türlü mana tahrifatını emr-i ilâhi imiş gibi gösterme cüretinde beis göremeyenlerin, ALLAH tarafından ihsan edilen peygamberlerinin getirdiği şeriatını yaşayan ehl-i kitabı ruhen rencide ettiği gibi ümmet-i Muhammed’e de ve Hazret-i Kur’an’a düşman eylediği bir gerçek değil mi!. HZ. ALLAH’a inanan ehl-i kitaba ilâhi bildirinin hilâfına gavur, kafir, gayr-ı müslim diye hakaretamiz itham ettiğimiz halâ yetmedi mi, el-insaf!.. Bu ayet-i celiyleyi ehl-i mutasavvifinin anladığı mana: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanların evliyalarını evliya edinmeyin!.. Onlar kendilerinin evliyasıdır. (Sonra gelen şeriatı kabul ettikten sonra, evvelki şeriattaki evliyalar senin şeriatından lutfedilen evliya değildir. Sana lutfedilen şeriatını gününe yansıtan ve emri ilâhiye uyumlu evliyana tabi ol. Geri döndüğünüz zaman evvelki şeriata dönüşünle sonra gelen şeriata biatınla indi ilâhiyede nefsine zulüm etmiş olursunuz.) ALLAH zalımlar toplumuna yol göstermez.” (Maide Suresi, 51) İşte bu abd-i âcizin, anladığım mana… İşte evliyayı kabul etmeyip, evliyanın yerine mana ile ilgisi olmayan “dost” kelamı ile değişiklik yaparsan ayetin manasını doğru yansıtamadığın gibi, Hazret-i Kur’an’ın manasına ters düştüğünü bilesin! Pir-i Gâlibi Kadiri, Rufai, Üveysi Meşayihi Seyyid H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
Sahtekar Şeyh ve Hocaların Allah şerrinden korusun.
Atatürk bunları temizledi. Gerçek Evliya Derviş Hoca ve Ulemalara Dokunmadı. Allah gani gani rahmet eylesin ATATÜRKE. Ben kulaktan dolma şeyler konuşmuyorum.Bizzat yaşadım o günleri... PİR-İ GALİBİ https://www.facebook.com/photo.php?v...type=2&theater |
Alıntı:
|
Alıntı:
neyin kafasi bu ya? buddiuzzaman said nursiye etmedigi eziyet kalmadı asamadi onu asmadi değil çünkü öyle bişey yapsa asla kimseyi kandıramazdı. öyle büyük bi insan said nursi ama ordan oraya süründurdu. bi de kalkmis bunu mu savunuyosun? bi kalk git ya gayet kulaktan dolma şeyler bunlar. aç bakalım asilan isimlere tek tek arastir. sizin yüzünüzden dinimizi yaşayamaz olduk. cahil topluluğu insan sürüsü. |
EY İMAN EDENLER
Yahudilerin ve Hıristiyanların EVLİYALARINI EVLİYA Edinmeyin. Zira onlar kendilerinin EVLİYASIDIR. İçinizde onların EVLİYALARINI EVLİYA edinenler onlardandır. ALLAH zalimler topluluğuna yol göstermez. MAİDE-51 https://www.facebook.com/photo.php?v...type=2&theater |
Alıntı:
Bu ayette Subut-i Kat-i ve Dalalet-i Kat-i aranır ! Yani Yahudi ve Nasaralıları Alim bilip onlara kalben dostluk kurup onların yollarını Müslümanların yollarına tercih edenler Birinci derecede sorumludurlar ! Onların Allah'a, Kitabına, Resulune hatta Müslümanlara düşmanlığı olmayanlara iyilik edilmesi emr olunan ayetlerde mevcuttur...! Bu itibar ile Yahudi ve Nasaralıların yollarından giden onları kalben sevmek suretiyle Müslümanların aksine yol tercih edenleri kapsar !!! Sapla samanı karıştırmamaya özen gösterelim inşaAllah...! |
EVLİYA=EVLİYA
VELİ=VELİ RESUL=RESUL NEBİ=NEBİ Meallerde, Allah'ın vazifeli kullarını tarif eden bu tür kelimeleri Türkçe'ye çevirmek ayetlerin manasını katletmektir.Kaldı ki tercümelerde kullanılan DOST VE PEYGAMBER kelimeleri de TÜRKÇE OLMAYIP FARSÇA'DIR. Yazılan meallerde bu kelimeler orjinali gibi kullanılsa KİME NE ZARAR GELİR? Alıntı:
|
Alıntı:
Millet için yapılacak en büyük hizmet,DİNİ; sahte şeyhlerin,din bezirganlarının,geçimliğini din üzerinden temin eden (z)alimlerin,din baronlarının,evliyanın manasını dost kelamıyla tahrif edenlerin, Atatürk'e sövmeyi dindarlık sayan cahillerin elinden kurtarmaktır. |
Hayatı boyu hiç "ALLAH" demiyenler son anında çektiği ızdıraba dayanamıyarak, iman etmediği halde "Allah" diye feryad eder. Bu, ALLAH demesi imanının eseri olmayıp, başka kapı bulamayan gafillerin faidesiz son çığlıklarıdır…
Hazret-i ALLAH buyurdu: ALLAH demiyenlere, ölür iken ALLAH dedirtirim. işte ben o ALLAH’ım. PİRİ GALİBİ |
BİAT BİATI RESULULLAHTIR !...
DERGAHIMIZ HER YÖNLÜ DÜŞÜNEN ADEME AÇIKTIR . BİAT ETMEDEN ANLATTIĞIMIZ İSLAMI VE İSLAMIN ÖZÜ VE MANASI OLAN İZAH ETTİĞİMİZ TASAVVUFİ PİRENSİPLERİN DIŞINA ÇIKMAMAYA GAYRET ETMESİ ALLAH A VERDİĞİ AHDİN SADAKATINI GÖSTERİR! BİAT BİATI RESULULLAHTIR . MÜRŞİDİN KENDİ ADINA ALDIĞI BİATLAR PEYGAMBER EFENDİMİZE OLAN VEKALETİ NEDENİYLEDİR ! MÜRŞİTTEN GAYRI KİMSE PEYGAMBERİNİN VEKALETİNİ TAŞIYORUM İDDİASINDA BULUNAMAZ ŞAYET BU DÜZENBAZLIĞA BİLEREK CÜRET EDERSE ?MÜNTESİB OLANLAR SAMİMİYYETLERİ KADAR BİR YIPILTI GÖRSELERDE MANALARI NA EHİL TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR BU MANA ÖLÜMÜNÜN HESABI SAHTEKARLIĞA CÜRET EDENLERDEN İNDİ İLAHİDE SORULACAKTIR .. PİRİ GALİBİ |
DEVLET BÜYÜKLERİMİZDEN RİCA EDİYORUZ.
BİZİ DÜNYAYA DÜŞMAN EDEN YANLIŞ MEALLERİ LÜTFEN DÜZELTİN. EVLİYANIN MANASI EVLİYA. Alıntı:
|
Türkçe’de her mevzûda kullanılan, basit hitaplarda da ifâde edilen, ancak zâhirî ulemânın kıskançlığının zuhûrundan başka îzahı olmayan “dost” demeyi bırakalım da evliyâya “evliyâ” diyelim. Hazret-i Kur’ân’ın da mânâsını bu yönlü tahrif etmeyelim, lütfen. ALLÂH’ın rahmetinin tecellîsi olan evliyâsı arzda her zaman vardır, kıyâmete kadar da olacaktır. Aksini düşünmek Hazret-i ALLÂH’a noksan sıfat ve zulüm isnat etmektir.
“Evliyâma ezâ edene harp îlan ederim” hadîs-i kudsîsini huzûrun için hatırından çıkarmıyasın. Hazret-i ALLÂH’ın harbi olur mu? diye hafife almayasın! Benî İsrâil’in müşrikleri Mûsâ (aleyhi’s-selâm)’a “--Yâ Mûsâ” dediler “ALLÂH’ın azabı ile bizleri korkutuyorsun. Ama biz böyle bir şey göremedik!” Hazret-i ALLAH, Mûsâ (aleyhi’s-selâm)’a : “--Yâ Mûsâ, biz onlardan göz yaşlarını aldık. Bu belâ onlara yetmiyor mu?” diye buyurdu. PİRİ GALİBİ |
Peygamberlerin,peygamber tayin etmeye salâhiyetleri yoktur, meşâyihlerin meşâyih tayin etmeye salahiyetleri yoktur. Nasıl oluyor. Allah tayin eder, Allah bildirir, Allah verir, o kadar.
Gerçek izn-i icâzete bakarsınız görürsünüz bunu. Allah-u Teala, Hazret-i Cebrail (a.s.)’a emretti. Hazret-i Ekrem (s.t.a.v.) Efendimiz’e tebliğ etti. Hazret-i Ekrem (s.t.a.v.) Efendimiz ene medinetün Ali babuha. Hazret-i Ali kerremallahu veçhe efendimize tebliğ etti. Ondan sonra Hasan-ı Basri, Habib-i Acemi, Dâvud-ı Taî, Marûf-ı Kerhi, Sırr-ı Sakâti, Cüneyd-i Bağdadi, Şeyh-i Şibli, Ebu’l-Vefâ, Ebu’l-Hayr. Pir Efendimize kadar silsile-yi merâtip kimde izin icazet yoksa atıldır, sahtekardır, mezar soyucusudur, ölü soyucudur. Hazret-i Allah’ın verdiği izn-i icâzete sahip değil. PİRİ GALİBİ |
Hz. Allah’ın Tertip, Tanzim Eyleyip Yevmil Kıyame Devam Edeceği Kullarına Bildirdiği Tek Din İSLAMİYET’tir.
Cümle Allah Elçileri İslamiyet Üzere Geldiler, Din Getirmediler. Cümlesi Emri İlahiyeleri Tebliğ,Asra Uyumlu Yaşadıkları Şeriatları ile Anılırlar. İslam’da Şart Yoktur! Allah’ın Varlığına İnanan Kula,Kul; Allah’ın Bildirisi Müslüman Demekle Mükelleftir. Gayrı Ölçü, Kulun İradesi Dışındadır!Yalnız Hz. Allah’a Mahsustur. Nuru Muhammed-i Kıyamete Kadar Devam Edecek Rahmeti İlahiyenin İsmidir! Yalnız Bir Ferde, Bir Topluma Maledilemez! Muhammedilerde Savm, Salat, Hacc u Zekat ,Hazreti Allah’ın Müttaki, İttika Sahibi Kullarına, Mü’min Olanlara İn-Amı, İhsanı ve Sadakasıdır! Şahadet İse İmanın Zirvesinin Kulda Zuhuru Görülen, Şahitliğidir. Kabile İsimleri Din İsmi Değildir. Din Terakkiye Mani Değildir, Din Bizatihi Terakkiyattır! Din Aklın Tanzimi Olmayıp,Nakli İlahiyedir. Vahyi İlahi’dir. "Allah Vardır" Diyen Müslümandır.Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir. Sonra Gelen Şeriata Tabi Olmak Kemalattır. Pir-i Gâlibi H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
DİYALOG
...Katı kurallara yapışmak durumunda kaldı insanlar. Bugün bakın çok korkunç bir hale geldik. Dini idâre eden müesseselerimizde bunu idrak ettiler elhamdülillah. Bir kaç gün arasında, değil mi. Takip ediyoruz. İçtihada yer vermeye başladılar. Düşünüyorlar o noksanlığı. Çünkü içtihadın her devirde ortaya çıkardığı yorumlanmış din tablosuna şeriat ve diyânet denir. Bunu yeni yeni anladılar inşallah, çoktan anlamışlardı da cesaretleri yoktu, Allah cesaret ihsan etsin de, bu dava gerçekleşsin. Ümmet-i Muhammed, Ümmet-i İsâ, ümmet-i Musa, (a.s.) şeriatına tabi olanlar da, Ümmet-i Muhammet’in uyanmasıyla onlarda bir şeyler edinsinler. Gerçek kardeşliğimiz, dostluğumuz anlaşılsın. Diyalog böyle başlar. Yoksa zıt hareketlerimizle birbirimizi dâimâ düşman görerek, herkese gavur, kâfir gayr-i Müslim diyerek ne diyalog vardır ne de İslamın gerçekler vardır. Bunu bugün dünya anladı, anlayacak. Bunu cesâretle dile getiren şu derviş topluluğu Allah adedinizi artırsın, bir kastimiz yok, açık açık konuşuyoruz. Allah’tan başka kimseden korkmuyoruz, çekinmiyoruz, hakîkatleri dile getirmeye çalışıyoruz. Ne ediyoruz, kelâm-ı kadîm olan Hazret-i Kur’ân-ı Azîmuşşan’da Allah-u Teâla Hazretleri’nin buyurduğu emirlerini tebliğ ediyoruz. Bu gün bugüne mahsus. İslam’dan başka din yok derken, bizi kast ediyor. Değil bizi kast etmiyor Hazret-i Allah. Bütün kullarını kast ediyor, bütün peygamberlerini anlatıyor. Peygamberleri birbirinden ayırt etmeyin, hitabını da anlamadık işimize gelmedi ve dâima peygamber efendilerimizi haşa yarıştıra geldik. Benimki seninkinden üstün seninki benimkinden aşağıda falan falan, bunlar gerçeklerle hiç ilgisi yok. Hazret-i Allah ne buyuruyor. Birbirinden ayırt etmeyin, Onlar benim elçilerimdir, kulumdur rasûlümdür, ilah değil. PİRİ GALİBİ 6-8-2000 tarihli sohbetinden alıtıdır. |
DİYALOG
Evvelâ kendi aramızda diyalog kuralım. Daha açık söyleyeyim: Devletimizle diyalog; Hükümetimizle diyalog; Ordumuzla diyalog; milletimizle diyalog kuralım. Zor değil! ALLAH’ı bilmek müslüman olmanın özüdür. Hazret-i ALLAH’ın Kur’ân’da bildirisi “La ilahe illallah” diyor ise beşerin başka ölçüsü yok HZ.ALLAH ın bildirisine göre o kişiye Müslüman demek mecburiyetindesin HZ ALLAHın ölçüsüne karışma. “ İslamın şartı beş ” diye yersiz ahkam keserek, iman ve ihlas için ihsan edilen rahmet-i ilahiyeden henüz bir şey bilemeyen kişinin “müslümanım” deme şerefini elinden almaya kalkışmaz isek, cemi diyalog kendiliğinden oluşur! Yeterki, o değerlere de müslüman olduğunu, dini terimlerle anlatalım. Bu gerçeğe bugün dünden daha çok muhtacız. ALLAH geçmiş günahlarımızı af etsin!. PİRİ GALİBİ |
Ehl-i tasavvuf, ehl-i hakîkat gerçeği şöyle îlan ettiler:
“Yetmiş iki milleti bir gözle görmeyen halka müderris olsa da, hakîkatte âsidir.” PİRİ GALİBİ |
TEK DİN VARDIR İSMİ İSLAMİYYETTİR!
SEMAVİ VE TEVHİT DİNİ OLARAK HAZRETİ ALLAH IN BİLDİRDİĞİ CÜMLE PEYGAMBERLERİMİZ EFENDİLERİMİZİN TEBLİĞ EYLEDİKLERİ TEK DİN VARDIR ODA İSLAMİYYETTİR !... PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ DİN GETİRMEDİLER İSLAMİYYET ÜZERE GELDİLER ŞERİAT GETİRDİLER CÜMLESİ ŞERİATLARI İLE BİLİNİRLER VE TANINIRLAR ! ŞERİATLAR BİRİ DİGERİNİ İPTAL ETMEZ . PİRİ GALİBİ |
Sana da daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak kitabı gönderdik.
Artık aralarında allah’ın indirdiği ile hükmet. Sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. Her birinize bir şeriat ve bir tarik verdik. Allah dilese idi sizleri bir tek ümmet yapardı! Fakat size verdiğinde sizi denemek için böyle yaptı. Öyle ise iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü allahadır artık size üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri o haber verecektir! (Maide Suresi, 48) Dünya ve ahiret izliyeceği, kulun ihtiyacı olan yolu gösterdiler. Sonraki gelen şeriatlar evvel geleni iptal etmedi, edemez de… Hazret-i Allah’ın lutfu ihsanının zaman zaman gazab-ı ilahiye tebeddülü görülmemiştir, görülmeyecektir de! Aksini düşünmek Halik-ı zü’l-celâl’e noksan sıfat isnad etmektir. Bu yönlü çarpık düşünceden rabbıma sığınırım ve sığınalım! PİRİ GALİBİ |
Hazret-i Allah ne buyurdu. Habîbim o bedevîye söyle de iman ettik demesin. Bedevî, şehir görmemiş. Çölde yetişmiş, Allah’tan başka ilâh yok dedi, Müslüman diyor Hazret-i Allah. Daha iman kalbine yerleşmedi iman yok, daha henüz kalbinde, fakat Müslüman.
Müslüman biz niye diyemiyoruz başkalarına Müslüman. Başka din yok ki. Başka din yok. Yahudîlik diye bir din yok. Hıristiyan diye bir din yok, şeriat var. İsa (a.s.)’ın şeriatı, Musa (a.s.)’ın şeriatı. Hazret-i Rasul-i Ekrem Efendimiz’in getirdiği şeriat var. Şeriatlarıyla anılır peygamber Efendilerimiz, dinle değil. Onların hepsi Müslüman’dır. Hepsi İslamiyet üzere gelmiştir. Bunları tekrar etmeye bile gerek yok. Din olarak size İslam’ı seçtim hitabı budur. Sade sana demiyor. Bütün, mükevvenâta diyor. İslâm bir şey ifâde ediyor, efendim bir olan Allah’ın irâdesine bağlanmaktır. PİRİ GALİBİ |
PEYGAMBER EFENDİLERİMİZİ İLAHLAŞTIRMAK BİRİ BİRİNDEN ELÇİLİĞİNİ FARKLI GÖRMEK HAZRETİ ALLAHIN KURANDAKİ EMRİNE TERS DÜŞER ÇÜNKÜ MEZİYYETLERİ BİLGİLERİ GELİŞ VE GİDİŞLERİ ŞAHSİĞ MEZİYETLERİ VE GÜÇLERİ İLE DEĞİLDİR. CÜMLESİ TERTİBİ TANZİMİ İLAHİNİN HALK ETMESİDİR ! SAMİMİYYETLE TABİĞ OLANLAR MAHRUM OLMAZLAR PEYGAMBER EFENDİLERİMİZİN GETİRDİKLERİ ŞERİATLARI İLE İSİM ALIRLAR. PİRİ GALİBİ |
All times are GMT +3. The time now is 19:07. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025