Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Dış Gündem (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=125)
-   -   Lübnan'lı milletvekilinden Türkiye'ye Ağır Tehdit (Video) (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=158311)

werret 01-06-2012 20:47

Alıntı:

HaArP Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 977128)
Hizbullah'ın suriyede hedef edilmesi tamamen Abd-İsrail projesidir ki bu hat kesilirse Lübnan'da yenilenler bunun öcünü Sünniler tarafından aldıracaklardır !!!

''Hizbullah'' isimli şii mezhepçisi örgütün lideri Hasan Nasrullah, Suriye'deki halk ayaklanmasına karşı Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine siyasi olarak tam destek verecek ve bununla da yetinmeyip militanlarını Suriye'deki halk yaklanmasını bastırabilmesi için Beşşar Esad'a yardım olarak Suriye'ye gönderecek... Sonra Suriye'li müslümanların da nankör ve hain Hasan Nasrullah'ı eleştirmesine ABD-İsrail projesi diyeceksin...

Hırsızın hiç suçu mu yok ?!

Suriye'li müslümanların ne yapmasını bekliyorsun ? Hasan Nasrullah'ın bu ihanetlerine teşşekürle karşılık vermelerini mi ?

Sen öyle demişsin, başka birisi de çıkıp: ''Hasan Nasrullah denilen adam bir CIA ajanıdır , bu adamı ortadoğuda şiiliği yayması amacıyla Temmuz savaşıyla İsrail bilinçli olarak reklamını yaparak parlatmıştır.'' derse ne diyeceksin ?






''Suriye'de olanlar kimi çevrelerin iddia ettiği gibi Batı'nın İsraile karşı sözde direniş cephesini tasfiye etmek için giriştiği bir komplo değildir. Niye olsun ki ? İsrail’in fiili işgali altındaki Golan Tepelerini savaşarak İsrail'den geri almak dururken 40 senedir bunun için tek bir mermi sıkmayan ama kendi meşruiyetini sağlamak için ağzı her açıldığında İsrail’in düşmanı ve direnişin hamisi olduğunu iddia eden Suriye bugün aslında Hizbullah ile birlikte İsrail'in sınırlarının koruyuculuğunu yapmakta. Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler. İran ve Hizbullah taraftarları ve Suriye'de yaşanan olayları Batı'nın Suriye'ye müdahale ederek direnişi (Hizbullah'ı) bitirmek için giriştiği bir komplo olarak görenlerin serap gördükleri bunca kan akıtılmasına karşın dünyanın Suriye ve Esad’a müdahaleye sessiz ve isteksiz olmalarından belli değil mi ? Bu durum aslında tezimizi yani Suriye'de asıl korkulanın mücahidler olduğunu güçlendiren en önemli kanıt; çünkü bir taraftan Suriye ve Hizbullah tehdit olarak görülecek ama diğer taraftan tehdit olarak gördükleri bu gücü tasfiye etmek için önlerine çıkan fırsatı kullanmada ayak sürecekler.''

Selçuk Yıldız

http://www.sutunhaber.com/yazar_4904_643_SURIYE-ve-GERCEKLER.html











Ayrıca ABD, eğer İran'ı kendisine karşı gerçekten büyük tehdit olarak görseydi , Afganistan ve Irak'ı değil , önce İran'ı işgal ederdi.

Bak şunu unutma; emperyalistler ve haçlılar, İslam dünyası içinde her zaman azınlıları desteklemek isterler. Şiiler de İslam ümmeti içinde azınlıktır , ABD her ne kadar İran'a düşman gibi gözükmeye çalışsa da (tabi bu sayede birçok insan İran'a hayranlık duyabiliyor ve bu da İran'ın kendi resmi mezhebi olan şiiliği yaymasını kolaylaştırıyor) ABD ortadoğu da şiilerin güçlenmesi için çok çaba harcamıştır. Mesela Afganistan'da şiiler azınlık olmasına rağmen , ABD'nin Afganistan'ı işgalinden sonra daha çok güçlenmişler , daha çok ön plana çıkmaya başlamışlardır.

Bir kere mantık olarak düşün; senin 10 tane düşmanın olsa, bunların 8'i A grubundan 2'si B grubundan olsa ama aynı zamanda A ve B grubunun üyeleri de birbirlerine düşman veya en azından bunlar birbirleriyle rekabet ve çekişme halinde olsa , sen bu 8'i A grubundan olan ve 2'si B grubundan olan 10 kişilik düşmanlarına karşı nasıl mücadele edersin ?

Genel olarak iki gruba karşı da mücadele ediyor olsan da, azınlık olan B grubunu A grubuna karşı el altından desteklemen senin işine gelir. Çünkü azınlığı güçlendirirsen çoğunluk A grubu'nun azınlık olan B grubuyla mücadele veya rekabet edebilmesi için daha çok efor sarfetmesi gerekir böylece A grubu senle savaşarak harcayabileceği gücünün ve zamanının önemli bir kısmını B grubuna karşı mücadele ederek harcar.

Eğer çoğunluk olan A grubunu azınlık olan B grubuna karşı desteklersen ne olur; A grubu, B grubunu çok daha kolay sindirir ve B grubunun bazı üyeleri A grubuna da geçebilir. Böylece de A grubu sana karşı çok daha kuvvetlenmiş bir şekilde savaşabilir. Bu da senin işine gelmez.

Bu yüzden iki rakip gruba rakip veya düşman olan bir başka grup genelde rakip veya düşman olduğu azınlığı , rakip veya düşman olduğu çoğunluğa karşı açıktan veya gizlice destekler.

Anlatabildim mi ?

werret 01-06-2012 20:53


''Bu Nasrullah denen tıfıl Filistinlileri Lübnan mülteci kamplarında katleden Şii Emel Hareketinin Beka sorumlusuydu unutmayalım. aynı şekilde desteklediği Irak Hizbullahı da Amerikaya umulmaz altın fırsatlar verdi. Sünni direnişine karşı en büyük ihaneti yaptı. Aynı şekilde Lübnanda çok sayıda Suriye muhalifini tutukladı, işkence etti. Suriye devriminden kaçanları aynı şeklide Esede teslim etti. Hizbullah militanları Suriye'de Şebbiha adlı Alevi teröristlerle halkı katletti. ... Esed çökecek az kaldı. Sonra da Lübnan'da Yahudilere kapı açıp sözde İsrail karşıtlığı üzerinden prim toplayan bu İran payandası örgüt''

Ali El Askeri

werret 01-06-2012 21:05

Mehmet Emin Akın hocaefendinin, İran dini lideri Ali Hamaney'e yazdığı mektuptan alıntı:

''Rafsancanî resmî bir konuşmasında Afganlıları (Taliban’ı) terörist gördüğünü bu nedenle dünyanın her tarafından teröre karşı olduklarını bunun için de Afganistan’da teröre karşı ABD ile yardımlaştıklarını bu işbirliğinin süreceğini söylerken, ABD’ne Irak’ta ve Afganistan’da sizler bir tek kurşun sıkmamışken, nasıl kalkıyor, ABD’ni “en büyük şeytan” ilan ediyor ve ABD’ne düşman olduğunuzu söylüyorsunuz?

Afganistan’daki Müslümanlar bizim kardeşlerimiz oldukları gibi aynı dine iman etmekle sizin velayetinize hak eden ve sizinle kardeş olması gereken insanlar; onlar mezhebî ihtilaflardan ve sizin sahabeye karşı olumlu olumsuz tavrınızdan ötürü size iyi bakmıyor olabilirler. Ama bu ABD ve Nato güçlerinin orada her gün Müslüman kanı akıtması karşısında susmanız, Allah’ın dininin ahkâmını iptal etmez. Bu, ne onların size karşı mezhebi yanlış tavırlarını ve ne de sizin siyasi çıkarlarınız ve dünya sistemine karşı olan mücadelenizde onları ihmal etmenizi haklı kılar..

Eğer onlara destek vermeniz âlimleriniz tarafından haram kılınıyorsa -ki bunu duymadık- Filistin’deki Müslümanlara yardım etmeniz de haramdır. Çünkü Onlar da tıpkı Taliban’ın tabi olmadığı gibi sizin mezhebinize tabi değiller Filistindeki ABD Afganistan’daki ABD’dir. Irak’taki İsrail askerleri, yine sizin düşman olduğunuz İsrail’in askerleridir. İsraille savaşacağınıza önce ABD’ne 200 milyon dolar karşılığı işgale karşı direnmeme fetvası veren Sistanî’yle ve ABD’nin işbirlikçisi Irak’la savaşın. Irak’ta Müslümanlara yardım etmediniz (Cihad edenleri kasdediyorum mezhepçilik taassubuyla kitalde bulunanları değil. Adaletsiz ve zalim olanları değil.) Afganistan’da Müslümanlara yardım etmediniz sözünüzün misdakı nerede?

Suriye’deki Müslümanların arkasında ABD ve İsrail olduğunu hem sizler ima ediyorsunuz, hem de Cumhurbaşkanı Ahmedî Nejâd ve Hem de Hizbullah lideri. Siz bunu gerçekten bildiğiniz için mi, Beşşar’ın ardında duruyorsunuz, yani mündessin dedikleri sızmalar veya beşinci taburun varlığından haberdar olduğunuz için mi Suriye’de ezilen Ehl-i Sünnet Müslümanların ve de Kürtlerin karşısında yer alıyorsunuz?

Peki, madem her taşın altında ABD ve İsrail var, Irak’ta olanlar kim? Orada Şiilerin ardındaki İsrail ve ABD ile niçin savaşmıyor da Suriye’deki kırk yıldır ezilen, açlığa ve sefalete mahkûm edilen ve korkuyla büyüyüp yaşlanan ve ölen bir halkın yanında olmuyorsunuz?

Siz Irak’ta ve Afganistan’da Müslümanların en büyük düşmanı ilan ettiğiniz ABD ve İsraille neden savaşmıyorsunuz da Suriye’de güya İsrail ve ABD’nin projesiyle savaşmayı göze alıyorsunuz?

Hayır hayır..!

İran samimi olamaz. İran bunu yapamaz. Suriye’deki iktidar; Tunus gibi, Mısır gibi bir iktidarın ve rejimin eline geçerse, ne kaybınız olur? Zaten siz de bu iki ülkedeki isyanları ve kıyamları desteklemediniz mi? Şimdi neden Mısır ve Tunus modeli bir devlet olabilecek olan Suriye’yi desteklemiyorsunuz? İslam’ın kaybedeceğinden korktuğunuz için mi, Şia’nın Suriye ve Akdeniz’deki gücünün zayıflayacağı korkusundan mı?''

Mehmet Emin Akın

http://www.mehmeteminakin.com/html/m...wcontent&id=80

werret 01-06-2012 21:18

Mehmet Emin Akın hocaefendinin, İran dini lideri Ali Hamaney'e yazdığı mektuptan alıntı:


''Semahatlı Muhterem Rehberi Büzürg..

Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünnetini ve O’nun Ehl-i Beyti’nin ilmine ve mirasına saygı duyuyorsanız, gelin bu İslam düşmanı Baas rejiminin Suriye’nin ciğerine saplanmış bir hançer gibi kanımızı akıtmasına izin vermeyelim.

İnanın Şam’da sokağa gösteri için çıkanların hemen tamamına yakını abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra cihad ve şehadet niyetiyle çıkıyorlar. Bunların kanlarının akıtılmasında eliniz olamaz; bu kanlı el vallahi sizin devletinizi de mezhebinizi de yıkar..

Bir de bu mazlum insanları katledenleri düşününüz; ne namaz kılıyorlar, -kılacak olanları olsa bile ki onlar kesinlikle Ehl-i Sünnettir- ne askerlerin namaz kılmalarına izin veriyorlar. Ordusunda namazı, oruç tutmayı ve Kur’an bulundurmayı yasaklayan bir devletin; rejimine, dinine mi yardım edin diyor Allah ve Rasulü, Ali, el-Huseyn ve Mehdi (aleyhisselam)?

Küçücük çocukları bile acımadan işkence ile öldürenler ve kadınların namuslarına el uzatanlara acaba hangi Ali radiyallahu anhu ve hangi Huseyn radiyallahu anhu izin verebilir di? Yarın siz Allah’ın katında hangi Ali ve Huseyn sevgisiyle çıkarsınız.? Dinimize hakaret eden ve Beşşar’a Rab diye secde eden ve İhlas suresini bile tahrif edip Beşşar “el-Ehad” olarak niteleyebilenler, sizin ne kadar kardeşleriniz oluyormuş da siz ve Hizbullah onların yanında duruyorsunuz, yüreğiniz burkulmadan ve vicdanlarınız sızlamadan.

Suriye’deki Müslümanların şehidleri Hama’da bugüne belki yetmiş binin üzerine çıktı. Siz devrimde bile bu kadar şehid vermediniz. Bu insanların ölümü sevmeye başladıklarını görmeniz ve buna göre Beşşar’a yol göstermeniz gerekirken bir de onu destekliyorsunuz. O zaman, sizi tanımak ve anlamak bu ümmetin üzerine farz olmuş demektir.

Ama biz Tehran sokaklarında sizin kanlı cesedlerinizi yerlerde gördüğümüz zaman, Şah’a lanet ediyor ve size de gözyaşı döküyorduk.''

Mehmet Emin Akın

http://www.mehmeteminakin.com/html/m...wcontent&id=79

werret 01-06-2012 21:29

Alıntı:

Dinimize hakaret eden ve Beşşar’a Rab diye secde eden ve İhlas suresini bile tahrif edip Beşşar “el-Ehad” olarak niteleyebilenler, sizin ne kadar kardeşleriniz oluyormuş da siz ve Hizbullah onların yanında duruyorsunuz, yüreğiniz burkulmadan ve vicdanlarınız sızlamadan.
http://img51.imageshack.us/img51/7594/18998.jpg



Alıntı:

Bir de bu mazlum insanları katledenleri düşününüz; ne namaz kılıyorlar, -kılacak olanları olsa bile ki onlar kesinlikle Ehl-i Sünnettir- ne askerlerin namaz kılmalarına izin veriyorlar. Ordusunda namazı, oruç tutmayı ve Kur’an bulundurmayı yasaklayan bir devletin; rejimine, dinine mi yardım edin diyor Allah ve Rasulü, Ali, el-Huseyn ve Mehdi (aleyhisselam)?

Özgür Suriye Ordusu'nun kahraman askerleri namaz kılarlarken...

http://d1201.hizliresim.com/t/6/1mc73.jpg



Tuğ-General Mustafa Ahmed el-Şeyh Suriye Ordusu'ndan ayrılıp Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını açıkladı...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

werret 01-06-2012 21:55

''Özgür Suriye Ordusu desteklenmeli

Baas rejimi, Arap Birliği’nin Suriye’de şiddeti sona erdirmek amacıyla sunduğu protokolü imzalamasından bu yana katliamlarını sona erdireceğine daha da artırdı.

Kamuoyu gözlemcilerle ve Şam’daki ikiz saldırılarla meşgulken Beşşar Esed’in
çeteleri Humus’ta Bâbu Amr mahallesine tanklarla saldırdı.

Her gün en az kırk-elli kişi hayatını kaybediyor.

Gözlemciler heyetinin başındaki Sudanlı General Muhammed Ahmet Mustafa El Dabi’yle ilgili ciddi suçlamalar var.

General El Dabi’nin hakkında Darfur’da görev yaptığı süre içinde insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararı çıkarıldığı fakat daha sonra isminin listeden silindiği söyleniyor.

Daha da ötesi El Dabi’nin Sudan Baas Partisi üyesi olduğu ve Şam’ın Sudanlı generali bu nedenle tercih ettiği belirtiliyor.

Bu niteliklere sahip bir kişinin tarafsız bir gözlemci olamayacağı açık.

Arap Birliği gözlemcilerinin askeri tesislere girmesi yasak olduğu için Baas rejiminin yaklaşık yetmiş bin tutukluyu askeri tesislere taşıdığı ileri sürülüyor.

Ayrıca, gözlemcilerin sayısının beş yüzden yüz elliye indirilmesi ve heyetin tamamen Baas rejiminin kontrolünde hareket etmesi nedeniyle heyetteki tarafsız isimlerin dahi görevlerini hakkıyla yerine getirebilecekleri şüpheli.

Böyle olunca da gözlemciler heyetinin çalışmalarının “embedded” gazetecilerle yapılan tek yanlı bir propaganda gezisinden pek farkı kalmıyor.

Suriye’de oluk oluk akan kanın tek bir açıklaması var:

Beşşar Esed, ya gösterileri kanlı bir şekilde bastırarak koltuğunu koruyabileceğine hâlâ inanıyor ya da “devrilmeden önce ne kadar insan öldürebilirsem kâr” mantığıyla hareket ediyor.

İşlenen katliamları başka bir şeyle izah etmek mümkün değil.

Böyle giderse bir ayda en az bin beşyüz kişi hayatını kaybedecek.

Bütün yükü Arap Birliği gözlemcilerinin üzerine yıkıp sonucu beklemek ve vahşeti seyretmek sorumluluktan kaçmaktır.

Bu aralar Ankara’dan da ses yok.

Hükümet sanki Arap Birliği’nin arkasına saklanmış gibi…
Önceki gün Bâbu Amr tanklarla dövülürken Arap sokağı yine aynı soruyu soruyordu:

“Katliama izin vermeyeceğini söyleyen Erdoğan nerede?”

Yapılması gereken, Baas çetelerine karşı Özgür Suriye Ordusu’nu desteklemek.

Silahsız insanları öldürmeyi reddettikleri için ordudan ayrılan askerlerin hem kendilerini hem de sivil halkı koruyabilmesi için para ve silah yardımına ihtiyacı var.

Bana ulaşan bilgiler Özgür Suriye Ordusu’nun yardım toplamak için açtığı
banka hesaplarının hükümet tarafından kapatıldığı yönünde.

Para ve silah olmazsa bu insanlar kendilerini nasıl koruyacaklar?

Sivil hakın korunması için dışarıdan müdahaleye karşı olduğunuzu tekrarlayıp duruyorsunuz, Baas rejiminin içeriden devrilmesi için gereken yardımı engelliyorsunuz.

Peki ne bekliyorsunuz; Beşşar’ın hidayete ermesini mi?

Suriye’de mücadelenin Libya’daki gibi topyekun bir çatışmaya dönüşmemesi ve devrimin barışçıl kalması arzusu anlaşılabilir.

Fakat bu arzu sivil halkın hayatının korunması için bir takım tedbirlerin alınmasına engel değil.

Sözkonusu korumayı dışarıdan müdahaleyle sağlayamıyorsanız, insanların içeride kendilerini koruma çabalarına destek olmalısınız.

Özgür Suriye Ordusu mutlaka desteklenmeli ve başarılı olması için her türlü ihtiyacı karşılanmalı…

Bu kontrollü bir şekilde yapılabilir.

Böylece bir yandan Suriye halkının dış müdahale olmadan kendini koruması sağlanmış olacak, bir yandan da işlerin çığırından çıkması engellenebilecektir.''

İsmail Yaşa - 28 Aralık 2011

http://www.milatgazetesi.com/2011/12...desteklenmeli/

Özgür Çağrı 01-06-2012 22:00

şii direnişi nedir sünni direnişi nedir ?

sizin şii dininemi sünni dininemi inanıyorsunuz ?

İslam neyinize yetmiyorda böyle birbirinizi yiyorsunuz anlamıyorum gerçekten.

werret 01-06-2012 22:12

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 977753)
şii direnişi nedir sünni direnişi nedir ?

sizin şii dininemi sünni dininemi inanıyorsunuz ?

İslam neyinize yetmiyorda böyle birbirinizi yiyorsunuz anlamıyorum gerçekten.

Sen bunları şii mezhepçiliklerinden dolayı Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimine ve Beşşar Esad kafirine destek verenlere sormaya ne dersin ?






''Sevgili şehidler bayramınız mübarek olsun

Şehidlerin, ölüm meleğini tebessümle karşılamaları ahiret inancımın altını çizerek şöyle bir dipnot düşer:
‘’ Şehidler bayram ederler…”

İnternete düşen her şehid görüntüsü bana büyük bir moral verir… Onların o gülen yüzleri en küçük bir acı bile hissetmediklerinin delaletidir… Evet, Resulullah aleyhisselam’ın ‘şehidlerin çektiği acı bir haşerenin ısırması gibidir.’ hadisinin ne kadar da sahih olduğunu bizlere gösterir…

Şehidleri severim ben…

Neden sevmeyeyim ki!

Bana iki farklı hayattan bahsederler;

‘Ölümün sana uğramasının’ istendiği bir hayat… Ya da ‘senin ölüme uğramanın’ istendiği bir hayat…

Her iki hayatın akışını ve o hayatın nasıl sonuçlandığını Allah’a hamdolsun ki görebiliyoruz… Her iki son, insana bir hayat yaşam tarzı mönüsü verir… ‘Nasıl ölmek istersen öyle yaşarsın’ gibi…

Şehidlerin hayatını dinlemek ya da okumak da bana büyük bir moral verir… Cesaretimi artırır ve bana yeni salih amellerin adresini gösterir…

Hayatımı, değer yargılarımı, sarı çizgilerimi, iman ve amellerimi tekrardan gözden geçirmemi sağlar… Ya Rabbi bu ne büyük bir davet!!!

Sen cihad beldesinde göğsünü kurşunlara açıyorsun, bilmem kaç kilometre uzaklıktaki bir kardeşin akidesinin ve amellerinin gözden geçirmesine vesile oluyorsun…

Ya rabbi bu ne güzel bir davet…

Abdullah azam Takva yayınlarından çıkan ‘’Hurilerin âşıkları’’ isimli bir kitabında şöyle der:

“ Nice ölü kalpler var ki şehidlerin ilginç hayatını dinleme suretiyle dirilmiştir. Nice kahraman gençler bir şehidin hayat hikâyesinden etkilenmek suretiyle birçok olumsuzlukları aşıp cihad beldelerine gelmiştir. Nice yolunu kaybetmiş kimseler şehidlerin hayatını okuduktan sonra doğru yolu bulmuştur. Nice fasık ve günahkârlar şehidlerin hayatından etkilenip rabbine dönmüştür…”

Şehidlerin hayat hikâyeleri insana bir yol pusulası olurken şehadetle tanışmalarına vesile olanların (Kurşun sıkanların) da hayat hikâyeleri insanın islamı sevmesine katkıda bulunur…

Özelliklede bugün Suriye’de İranlı keskin nişancıların varlığının bilinmesi, Hizbullah liderinin Esad’ı destekleyip Suriye’deki Ehlisünnet olan kardeşlerimizi terör gibi gösteren açıklamalarda bulunması Ehli Sünnetin tek düşmanının ehli kitap olmadığını da gösterir…

Mehmet Emin Akın hocamızın kaleme aldığı bir Suriye’den en son haberler başlıklı bir yazıdan birkaç paragraf sizinle paylaşayım:

“Şam mahalleleri kuşatma altında. Evler tek tek aranıyor. Çeteler ve Hizbullat’ın desteğindeki Şebbihalar kadın erken ve çocuk demeden tutukluyorlar. Mahalleleri sırasıyla kuşatıyorlar. Her kuşatmada binlerce kadını ve erkeği tutuklayıp götürüyorlar. Arananlar verilmediğinde çocukları esir alınıyor. İstenenler teslim edilmediğinde evdeki bütün kadınlara tecavüz edecekleri tehdidinde bulunuyorlar ve bunu fiilen de yapıyorlar.

Camilere baskınlar devam ediyor. Teravih namazları basılıyor ve uzaktan keskin nişancılar rastgele camilerden çıkanlara ateş ediyorlar. Cuma günleri sokaklara çıkmak çok zor.

Halk gıda depoluyor. Hastaneleri tamamen İran, Hizbbullat ve Rusya’dan gelen paralı askerler koruyor.
“Abbasin Stadyumu” tamamen İran komandolarına ayrılmış.

Hastaneleri Hizbullat’ın milisleri koruyor ve askeri hastaneleri onlar koruyor. Askeri hastanelerde Hizbullat’ın filamaları ve armaları asılı.

Sokaklara İran askerleri alenen dolaşıyorlar ve Farsçayı açıktan konuşuyorlar.”

,,,
Ya rabbi!
Hala ehli sünneti şiayla kardeş görenleri sana havale ediyorum!!!''

Feyzullah Birışık

http://www.habervaktim.com/yazar/418...rek_olsun.html




''Milyonlarca şehid gidiyor cennete''


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

werret 01-06-2012 22:51


Furkanca Bakış,

Tahran'da şuan yaklaşık olarak 1 milyon tane sünni müslümanın yaşamasına rağmen İran yönetiminin Tahran'da sünni camiisi açılmasına izin vermediğini biliyor muydun ?

Tahran'daki yahudilerin ve hristiyanların sayısı sünni müslümanlardan çok az olmasına rağmen Tahran'da havra ve kiliselerin açılmasına ise izin verildiğini biliyor muydun ?


''No Sunnah Masjids in Tehran!''

http://sonsofsunnah.com/2011/04/27/297/




İran'da yaşayan sünni müslümanların durumu...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

Hüdaverdi 01-06-2012 22:53

Bu esadın mensup olduğu dine bağlı kişilerne den resimelre fotoğraflara tapar la ? ;D
Ülkemizde de var bunlardan.


All times are GMT +3. The time now is 11:49.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025