![]() |
Haydi Öyleyse... Allah c.c. Zalimleri Çepeçevre Kuşatmıştır...!!! Şia-Sünni sarmalından çıkın Kim Zalimse Ona Lanet edin !
|
Alıntı:
Ölen çocukları, hiçbir şeyden haberi bile olmayan mazlumları da mı görmüyor lan gözünüz.. Çıkar o at gözlüğünü de iyi bak.. |
Suriye'deki Nusayri-Baas rejiminin Cami Düşmanlığı - SURİYE’DE CAMİ MİNARESİNE ÇİRKİN SALDIRI
Humus'ta Beşşar Esed'ın askerleri tanklarla Camii minaresini bombalıyor , Sahtekar Esaed: "Biz minare vurmadık" diyor...
Beşşar Esed = Firavun : Beşşar Esed'in askerleri Zorla Esed Adına Kelime-i Tevhid Getirtiyorlar!!!
Beşşar Esed'e bağlı (Nusayri) askerler yakaladıkları protestocuları zorla Beşşar Esed'in fotoğrafına secde etttiriyorlar.
Beşşar Esed'in adamları açıkça, ALLAH'a meydan okuyorlar!..
|
Alıntı:
Açıkça İslam'a ve müslümanlara karşı savaştığını söyleyen Beşşar Esed kafirine ''onurlu bir müslüman'' , bu kafire ve İslam düşmanı Baas rejimine karşı cihad eden mücahidlere de ''terörist'' demek ne büyük bir nasipsizliktir!.. Beşşar Esed: 'Savaşımız İslamcılarla' 'Suriyeli devrimciler Batılılara çalışıyor, Beşşar Esed yönetimi Batılıların komplosunu boşa çıkarmak için uğraşıyor' deyip duran kardeşlerimize geçmiş olsun. Esed, İngiliz Sunday Telegraph gazetesine verdiği beyanatta, bu kardeşlerimizin ayağına sıktı. Ülkesindeki ayaklanmayla ilgili bir soru üzerine dedi ki: "Kavga, İslamcılarla Arap milliyetçileri arasında." Ve ekledi: "Müslüman Kardeşler'le 1950'li yıllardan beri savaştık ve savaşmaya devam ediyoruz". Şunu da söylemeden geçemedi: "Suriye yönetimi ile Batılı bir yönetimi kıyaslamak, bir Mac ile bir PC'yi kıyaslamak gibidir. İki bilgisayar da aynı işi yapar, ama birbirini anlamaz. Tercümeye ihtiyaç var." Esed'in gönlü rahat olsun. 'Bizim savaşımız İslamcılarla' mesajı gayet güzel bir tercüme. Hakan Albayrak http://www.timeturk.com/tr/makale/hakan-albayrak/bessar-esed-savasimiz-islamcilarla.html Beşşar Esed: “Her adımı atarım ama din eksenli, şeriat partilerine izin vermem. Laikliğe zarar verecek örgütlenmeye izin vermem. Bana baskı yapan devlet adamları aynaya bakıp kendi laikliklerini sorgulasın. Olayların arkasında farklı gruplar var. Samimi reform isteyenlerin dediklerini yapacağım. Ama bir de şeriatçılar var: El Kaide ve Müslüman Kardeşler. PKK Türkiye için neyse, Müslüman Kardeşler de bizim için o. Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’in hamisi gibi davranması bizi üzüyor” http://www.haber7.com/haber/20111007/Besar-Esad-Ben-degil-Erdogan-degisti.php Suriye'de müslümanlar katlediliyor!..
Şam: Allah Hür Suriye Ordusunu Korusun! (VİDEO) Şam'ın Midan bölgesinde dün yapılan Cuma eyleminde "Allah Hür Suriye Ordusunu Korusun!" sloganları http://www.haksozhaber.net/d/news/32374.jpg 10 Mart 2012 Cumartesi 23:31 Suriye'de Esed güçlerinin şiddetli operasyonlarına Hür Ordu mensubu direnişçiler karşı koymaya devam ederken Suriye'nin birçok yerinde Cuma gösterileri devam ediyor. Aşağıdaki görüntüler Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Midan bölgesindeki bir camiden çekildi. Dün çekilen bu görüntüler Cuma sonrası gösterisi başlamadan önce cami içinde atılan sloganları gösteriyor. Harabeye çevrilen Humus'un yalnız olmadığını vurgulayan Baas rejimi muhalifi Müslümanlar "Allah Hür Suriye Ordusunu Korusun!", "Allah'tan Başka Kimsemiz Yok!", "Özgürlük Allah'tandır!", "Halk Esed'in İdamını İstiyor!", "Lebbeyk Lebbeyk Ya Allah!" şeklinde slogan atıyorlar. Özellikle Hür Suriye Ordusu lehinde tezahürat yapan göstericiler cami içindeki eylemlerinden sonra gösteriye dışarıda devam ediyorlar. İşte o görüntüler:
HAKSÖZ-HABER http://www.haksozhaber.net/sam-allah-hur-suriye-ordusunu-korusun-video-28280h.htm |
Alıntı:
Bak bunlar terörist çocuklar; Lideriniz çok cesur o kadar cesur ki ancak çocuk ve kadın öldürebiliyor. http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphot...98147559_n.jpg |
Esed’in ‘hayalet’ avcıları: ŞEBİHA
12 Mart 2012 / MESUT ÇEVİKALP, Esed ailesi gizli milis gücü ‘Şebiha’yı bir kez daha uyandırdı. Rejim bu sivil milisler üzerinden giriştiği asimetrik ve kanlı eylemlerle zaman kazanıyor. Ailenin kritik dönemlerde sokağa sürdüğü Nusayri gücü, muhaliflerin korkulu rüyası. Suriyeli rejim karşıtlarının korkulu rüyası onlar. Nereden ve ne zaman saldıracakları kestirilemiyor. Muhaliflerin çoğunlukta olduğu semtlere düzenledikleri kanlı gece yarısı baskınlarıyla ünlendiler! En son Suriye ordusunun şubat ayı boyunca ağır top ve tank atışına tuttuğu Humus’un Türkmen mahallesi Bab Amr’da görüldüler. Siyah elbise ve gözlükleriyle ucuz Hollywood filmlerindeki kötü karakterleri andırıyorlardı. Ağır bombardımanın ardından semte ilk giren onlar oldu. Makineli tüfek monte edilmiş araçlarıyla Sünnilerin ev ve işyerlerini tarayıp araçlarını ateşe verdiler. Aralarındaki keskin nişancılar kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeksizin sivillere kurşun yağdırdı. Gece geç saatlere kadar süren ‘temizlik’ operasyonunun ne derece kanlı olduğu günün ilk saatleriyle ortaya çıktı; onlarca sivil boğazları kesilerek öldürülmüştü. Suriye ordusu ‘siyah’ öncü kuvvetin işini bitirmesinin ardından girdi Bab Amr’a. Günün sonunda muhaliflerin bir kalesi daha ‘sessizce’ zapt edilmişti! Halk arasında ‘Şebiha’ adıyla bilinen milis güçler mart ayında başlayan rejim karşıtı gösterilere paralel olarak sokaktaki varlıklarını artırmaya başladı. Esed ailesine bağlı, çoğu Esedler gibi ‘Nusayri’ azınlığa mensup bu asimetrik unsurlar bir bakıma Esed rejiminin görülmeyen, gayr-i resmî öncü birlikleri. ‘Şebiha’ köken itibariyle ‘hayalet’ kelimesinden geliyor. Bugün Suriyeliler bu tabiri ‘haydut’, ‘çete’ anlamında kullanıyor. Ele geçirdikleri muhaliflere türlü işkenceler yapan Şebiha milisleri, kadın ve küçük kız çocuklarına da tecavüz ediyor. Bastıkları evleri yağmalamaktan geri durmuyorlar. Suriye istihbaratı El Muhaberat ve düzenli orduyla sürekli irtibat hâlindeki Şebihalar göstericilere karşı düzenledikleri asimetrik ve fütursuz saldırılarıyla Esed rejimine zaman kazandırıyor. Esed ailesine bağlı Şebihalar Arap Baharı öncesinde rejimin beslediği uyuyan hücrelerdi. Arap Baharı’nın patlak vermesiyle bizzat Esed’in kardeşi Mahir Esed tarafından silahlandırılıp eylemlerin yaşandığı bölgelere sevk edildiler. Çoğu işsiz olan Şebihaların günlük ihtiyaçları ‘derin Şam’ yönetimince karşılanıyor. Ağırlıklı olarak Lazkiye, Şam, Humus, Dera, Tartus’ta faaliyet gösteriyorlar. Rejim kanlı eylemelerinde asker ve Muhaberat yerine özellikle bu sivil gücü kullanarak, yaşananları ‘sokak çetelerinin çatışması’ olarak gösteriyor. Yani mesuliyeti üzerinden atıyor. Babası Hafız Esed’in ölümünün ardından 2000’de Devlet Başkanlığı’na seçilen Beşar Esed döneminde Şebiha gücünün rejimle ilişkileri artsa da evveliyatı var. Şebiha ile ilk bağları 1970’te darbeyle iktidara el koyan Hafız Esed kurmuştu. 1990’lara kadar onların sınır ötesinden uyuşturucu ve silah kaçakçılığına göz yummuş, kendine muhalif olarak gördüğü grupların üzerine bu çeteyi salmıştı. Özellikte Lazkiye’ye Şebiha gücü üzerinden örtülü operasyonlar düzenlemişti. Şimdi Esed babası Hafız’dan miras kalan bu gücü aynı eski günlerdeki gibi rejim karşıtlarını bastırmada kullanıyor. Hem de daha acımasız şekilde! Yerel kaynaklara göre Şebihalar son bir yılda en az 2 bin sivili katletti. Lazkiye’den Türkiye’ye kaçan Suriyeli Türkmen H.S, Şebihaların taciz ateşlerine maruz kaldıklarını, bu insanların Muhaberat ve askerden daha acımasız olduklarını anlatıyor. H.S’ye göre, Esed rejimi bu milislere her gün yarım memur maaşı veriyor: “Bunlar işsiz güçsüz insanlar. Gösterilerden önce para karşılığında rejime bilgi taşıyorlardı. Olaylar yaşanmaya başlayınca silahlandırıldılar. Muhaberat ile birlikte çalışıyorlar. Neredeyse sokak sokak iş bölümü yapıp canlarının istediğine kurşun sıkmaya başladılar. Yüzde 80’i Türkmenlerden oluşun Bab Amr’ı kana buladılar. Cuma namazlarının ardında Müslümanlara kurşun sıkanlar da Şebihalar. Kadınların, kızların ırzına geçip yaşlılara işkence ediyorlar. Onlarla karşılaşmak muhaliflerin korkulu rüyası âdeta.” Ankara’da görüştüğümüz bir üst düzey yetkilinin anlattıkları Lazkiyeli H.S’yi doğruluyor. Yetkiliye göre; Ankara Esed ile yaptığı görüşmelerde Şebiha gücünü sokaklardan geri çekmesini söylüyor. Ancak Esed, ‘sokak çetesi’ olarak tanımladığı bu grupla bağlantısının olmadığını belirtiyor. H.S. gibi Türk yetkili de Şebiha’nın Esed’in sokaktaki kanlı eli olduğunu vurguluyor: “Bir anlamda milis gücü bunlar. Ancak düzenli değiller. Mahir Esed’in kontrolündeler. Çok tehlikeliler. Tamamen mezhepsel yapıdalar ve mesuliyetleri olmadığı için eylemlerinin sınırı yok. Halk Şebihalardan çok korkuyor. Zira elleri serbest. Çatışmalar başladığında Ankara Esed’den bu grubun durdurulmasını istemişti. Esed de ‘onlar çapulcu’ diyerek mesuliyetten sıyrılmaya çalışmıştı. Yani müdahaleyi reddetmemişti. Operasyon düzenlenecek bölgelere ordudan önce bunlar gidiyor. Etrafı dağıtıp yumuşatıyor. Ardından ordu geliyor.” Ankara, Esed rejiminin Şebiha üzerinden kurduğu oyunun farkında olduğunu 30 Aralık’ta bizzat Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından bildirmişti: “Kolektif cezalandırma yöntemleri, şehirleri kuşatma altına alma, camileri bombalama, barışçıl gösteri yapanlara aşırı şiddet kullanma, Şebiha gibi silahlı çeteleri öne sürüp ardından ordu birlikleri ile kendi halkına silah doğrultup her gün onlarca insanı öldürme Suriye yönetiminin meşruiyet konusundaki idrak yoksunluğunun tezahürleridir. Halka sıkılan her kurşunla, bombalanan her minareyle Suriye yönetimi meşruiyetini daha da kaybetmiş, sadece kendi halkıyla değil, uluslararası en zor baskılara maruz kaldığı dönemde kendisine sahip çıkan Türkiye ve Arap devletleri arasındaki mesafeyi de daha da açmıştır…” Üst düzey yöneticileri Esed ailesinden olan gizli milis birliğin kaç kişiden oluştuğu tam bilinemiyor. Ancak çeşitli kaynaklarda sayıları 10 binle ifade ediliyor. Şebiha’nın ‘kare as’ı Şebiha gücünün dört üst düzey yöneticisinin adı Avrupa Birliği’nin (AB) kasım ayında açıkladığı yaptırım uygulanacak 74 kişilik Suriyeliler listesinde şöyle verildi: Munzir ve Favaz Esed: Beşşar Esed’in kuzenleri. Komuta ettikleri Şebiha adı verilen paramiliter güçlerle sivillere yönelik birçok katliamda rol aldılar. Ayman Cebir: Mahir Esed’e çok yakın. Şebiha militanlarının koordinasyonundan sorumlu. Sivil halka baskı ve şiddet eylemlerinde bizzat görev alıyor. Nizar Esed: Esed ailesine çok yakın. Lazkiye’de Şebiha militanları devşirip sivil katliamlarında kullanılan gruba finansman sağlıyor. Muhammed Cebir: Mahir Esed’in yakını ve Şebiha yapılanmasındaki ortağı. Emrindeki Şebiha militanlarıyla şiddet olaylarında rol oynadığı tespit edildi. http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/ha...ri-sebiha.html |
Bu telefonda konuşulanlar neler olup bittiğini gösteriyor; israil, abd ve işbirlikçi uşakları ortadoğudaki kıyımı devam ediyor...
SON TELEFON : Eli kanlı terör örgütü olan Müslüman Kardeşler Örgütünün, akıl almaz bir vahşetle katlettikleri 85 güvenlik görevlisinin başında bulunan Ebu Yarub’un son telefonunun olduğu gibi size aktarıyorum. (Toplam şehit sayısı 120’yi geçmiştir.) “Eli kanlı Müslüman Kardeşler örgütü, aldıkları silahlı destekle Amerika-İsrail ve Arap gericiliği adına Cisir el Şuğur beldesinde bizi kuşattılar. Bize verilen emir ise sadece kamu kurumu, özel kurum ve kuruluşları ve mülkü korumaktır; silah sıkmak değildir. Bu yüzden kurşun yağmuru altında sadece havaya ateş ettik ve tüm kurşunlarımız tükendi. Üzerimize bidon bidon patlayıcı attılar ve bulunduğumuz binayı yaktılar. Kurşunlarımız bitti ve şehit olmamız kesin hale geldi. Ellerinde 500'lukler, her türden gelişmiş silah ve satırlarla üzerimize doğru geliyorlar; yüzlerce, bobakşınlar önden ilerliyor, arkalarından kaleşinkoflar ve doçkalar. Tümü korkakça, sinsice çapulcu sürüsü olarak hiçbir amaç ve idealleri olmadan, sadece kin ve intikam için, bir Kerbela daha yaratmak için üzerimize geliyorlar. Şehitlerin atası Peygamberin torunu gibi aç ve susuz kaldık üç gün üç gece. Azmimizi yitirmedik, bu vatanı parçalamak, zayıf düşürmek Büyük Ortadoğu Projesini ikame etmek isteyenlere karşı mücadele ettik teslim olmadık. Bu vatan için yapılması gereken her şeyi yaptık, siviller zarar görmesin diye eli kanlı şebeklerin üzerine yatay biçimde ateş bile etmedik. İşbirlikçi maşalar ise İsrail’e sıkacakları kurşunları üzerimize yağdırdılar. Bununla, herkes safını belirlemiş oldu. Tarih bunu da yazmış oldu. Satılmış hainlerin kurşunu göğsümüzde bir vatan madalyası olacaktır. Bunu biliniz, gelecek kuşaklara bunu iletiniz. Bu da gerçeğin en anlamlı ifadesidir. Ben ve 85 arkadaşım vatanımızı korumak için, her birimiz bir köşeden fakir ailelerin insanları olarak göreve geldik. Bizim dinimizle de, mezhebimizle de vatanımızdır. Din tüccarlarına, Allah’ı kanlı işlerine karıştıranlara karşı, Ortak vatan algımızla, tüm farklılıklarımızı bir güç haline getirdik. Görevimizi hakkıyla yerine getirdik. Birazdan aranızda olmayacağız. Vatanı size emanet ediyoruz. Bu vatanı tüm renkleriyle, inanç ve etnik yapısıyla çağdaş uygarlık adımlarıyla temsil eden liderimiz Beşşar Esad'a selamlarımızı iletiyoruz. Görevimizi yerine getirdiğimizi bildiriyoruz. O var oldukça gözümüz arkada kalmayacağını bildiriyoruz. Bu ülkenin dili, toprağı, inancı, zenginliği ve ruhu olan geride kalan arkadaşlarımın, vatanın birliğini, barış içinde bir arada kardeşçe yaşamını en az bizim gibi kararlılıkla sürdüreceklerine inancımız tamdır. Hoşça kalın. Ebu YARUB” ______________ NOT:Bu konuşma, Cisir eş şuğur'da 120 güvenlik görevlisinin şehit düşmeden önceki konuşmasıdır. |
Sizlerin yalan haberlerine inanacak değiliz.
LİNK http://www.facebook.com/#!/photo.php?v=3532106823361 |
Alıntı:
Allah-u Teala Kur’an’ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: "Kim bir insanı (suçsuz yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir.” (Maide 32) Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. (Nisa 93) Bizler Allah yolunda, İslam ve tevhid için şehit düşmeye hazırız. Hz. Hüseyin (a.s)'de Kerbelâ'da Allah yolunda, İslam ve tevhid için şehit düşmüştür. |
Alıntı:
|
All times are GMT +3. The time now is 00:48. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025