Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Önden Giden Atlılar (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=360)
-   -   Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=27664)

dildade 05-06-2008 02:02

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Kevser

Yalnızlar!.. O havuzun çevresinde birleşme...
Susuzlar!.. O havuzda suyu kesilmez çeşme!..

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:02

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Kıvrım Kıvrım

Vehim kadehinde zehirli tütsü...
Kıvrım, kıvrım,
Beyin törpüsü...

Durulan sonsuzluk, yemyeşil gece...
Dalga dalga,
Büyük düşünce...

Tek ölçü, her şeyin her şeyden farkı...
Âhenk âhenk,
Bir yakan şarkı...

1958

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:03

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Kolay

Kolay mı Kafdağını çevirmek dolay dolay?
Var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay!

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:03

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Korku

Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur:
Kahredenden ziyade, sevilenden korkulur...

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:04

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Korkuyorum

Su çekildi, göründü sanki zamanın dibi,
Korkuyorum, bu akşam kıyamet varmış gibi...

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:04

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Koşu

Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle;
Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle...

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:04

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Köroğlu

Sırmalı cepkeni attı koluna,
Tek elle dizgini gerdi Köroğlu.
Tozlarla atılıp dağın yoluna,
Yeşil muradına erdi Köroğlu.

Dağlar, omuz omza yaslanan dağlar,
Sular kararınca paslanan dağlar,
Azatlık ufkunda rastlanan dağlar;
Bu dağlara gönül verdi Köroğlu.

Dağların ardında kalınca çile,
Köroğlu yeniden gelmişti dile;
Ak saçlı anadan geçilse bile,
Dağlardan geçilmez derdi Köroğlu...

1923

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:05

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Kudret

Kudret O'nun; gayrında ne mecal var, ne tüyan;
Alim ilmine yansın, pazısına pehlivan...

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:05

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Külhan Yeri

Yaklaştım hamamda külhan yerine;
Yaklaştıkça daha sıcak bölmeler...
Saplandı mı akıl bir kez derine,
Her ân dirilmeler, her ân ölmeler...

Necipcik, Necipcik, dem çekiyor kuş;
Yokuşlar iniştir, inişler yokuş;
Bir yokluk, bi varlık; ne değiş-tokuş!
Bir şu yan, bir bu yan, gidip gelmeler...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:06

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Lâtif

Eşya lâtifleştikçe göze görünmez olur;
Solucan kanat taksa yerde sürünmez olur.

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:06

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Levha

Mezarlarda susarken dilsizler, dudaksızlar,
Üstlerinde ot biter, kuş öter, arı vızlar...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:07

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Lodos

Lodos rüzgârıdır bu, tımarhane kafesi;
Günahkâr ölülerin, kezzap yüklü nefesi...

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Lugat

Tutuşturanlar, lugat kitabını elime,
Bilsin: Allah'tan başka bilmiyorum kelime.

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:08

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Madde ve Ruh

Ne versa nakış nakış, tabiatta, maddede,
Gözlerimdeki nurun aksi, beyaz perdede...

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:09

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mangal

Bana tül gibi ince
Bir hülya verir mangal.
Küllerini deşince,
Titrer, ürperir mangal.

Şikâyetsiz âşıklar
Gibi içinden yanar,
Fani günleri anar,
Sabaha erir mangal...

1930

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:09

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mansur

Mercan mercan, uçuk dudağında kan,
İnci inci, soluk şakağında ter.
Ne baş yedi, ne kan içti bu meydan
Bu meydan aşıktan canını ister.

Tatlıydı akrebin sana kıskacı,
Acıya acıda buldun ilacı;
Diyordun, geldikçe üstüste acı:
Bir azap isterim bundan da beter.

Sana taş attılar, sen gülümsedin,
Dervişin bir çiçek attı, inledin,
Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin,
Halden anlayanın bir gülü yeter..


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:10

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mantık

Dağı tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu?
Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu?

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Manzara

Bütün manzara, ucuz bir dekor muşambası;
Kurtuluş günü, çıkmaz ayın son çarşambası...

1947

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:11

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Meçhul

Sordular: Adresi ne?.. Çeşmeye karşı, dedim;
"Çanakkale içinde aynalı çarşı" dedim.

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Medet

Beni zaman bölüyor, beni doğruyor adet,
Medet ey birin Bir 'i, ey birin Bir 'i medet!..

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:12

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mercek

Kesildi mi yoksa ardı, arkası,
Nur diyarından kol kol gelenlerin?
Yetmez mi ampulün nura cakası,
Başları dönmez mi gökdelenlerin?

Hiç kalmadı soran; Ne var insanda?
Ben duvarda ezik bir böcek miyim?
Yoksa, pırıl pırıl, tek damla kanda,
Kâinatı süzen bir mercek miyim?

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:13

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Merdiven

Diyorlar bana: Kalsın şiir de sözde yerde!
Sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde?

1936

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:14

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mesafe

Bu ne hazin mesafe iki ten arasında;
Bir hali dinleyenle dinleten arasında...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:14

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mevsim Dönerken

Ufukta pas tuttu birdenbire yaz;
Gün çabucak geçti, akşam tez oldu.
Toz kaldırdı karşı yollardan poyraz,
Kopan yol uçları eklenmez oldu.

Akşam; sanki boşluk içime dolar;
Dağların cilası gittikçe solar,
Rüzgarda bir kadın saçını yolar.
Artık bu yollarda beklenmez oldu...

1922

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:15

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mezar

Kapıya ne icra memuru gelir,
Ne Birinci Şube sivil polisi....
İçerde kimine kuş tüyü sedir;
Yüz üstü toprağa düşer kimisi....

Bir musiki orda zaman ve mekân....
Yıldız dolu feza küçük camekân....
İmkân atomunu çatlatan imkân....
Bir hiç ki, içinde heplerin hepsi

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:15

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mimari

Fikret nasıl kurulmuş, içiçe bu iklimler?
Nasıl kaynaştırılmış, sesler, renkler, hacimler?

1936

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:16

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Muhasebe

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Babıalide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos!!
Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!
Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle...
Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç
Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!
İşte bütün meselem, her meselenin başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikte köprübaşı!
Tırnağı en yırtıcı hayvanın pençesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını, iki diz kapağına;
Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi!
Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,
İçimde homurtular, inanma diye gülen...
İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!
Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?
Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem!
Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,
Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları,
Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;
Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!
Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...
Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!
Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;
Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hakim, kulları heykellerin!
Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılapta!
Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

1947

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:16

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mukayese

Çıbanımız çok derin, işletemez yakılar;
Nerde bizim şarkımız, nerde öbür şarkılar?

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:18

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Murad

Hangi dağa tırmansam, muradım ötesinde;
Murad, bugün yerine her günün ertesinde...

1982

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:18

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mutlu

Mutlu adam, dünyayı bir acı gurbet bilen;
Öz vatan pınarından, ölümü şerbet bilen..

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:18

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Müjde

O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş;
Birden, dağın sırtında atlılar belirecek.
Atlılar put şehrine gediklerden girecek;
Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş.

Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.

Fertle toplum arası kalkacak artık güreş;
Herkes tek tek sırtına toplumu bindirecek.
Gökler iki şakkolmuş haberi bildirecek.
Müjdeler olsun size; doğdu batmayan güneş!

1969

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:21

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Mürşid

Bana, yakan gözlerle, bir kerecik baktınız;
Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız!

1940

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:23

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Müslüman Yüzü

O yüz, her hattı tevhid kaleminden bir satır;
O yüz ki, göz değince Allah'ı hatırlatır...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:24

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nakarat

Küçükken derdi ki, dadım:
Çoğu gitti, azı kaldı.
Büyüdüm, ihtiyarladım,
Çoğu gitti, azı kaldı.

Vur kazmayı dağa Ferhat
Çoğu gitti, azı kaldı.
Kişne kır at, kişne kır at
Çoğu gitti, azı kaldı.

Doğar bir gün benim günüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Kırk gün, kırk gece düğünüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.

Ektik, ektik, yetişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bütün yollar bitişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.

Bir gün anlaşılır şiir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
Ekmek gibi azizleşir,
Çoğu gitti, azı kaldı...


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:24

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Namaz

Namaz, sancıma ilâç, yanık yerime merhem;
Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:25

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nasıl

Başım çığlıklı çocuk, onu nasıl avutsam?
Ne yapsam da ölümü bir saatçik unutsam?..

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:26

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ne Arıyorum?

An oluyor bir garip duyguya varıyorum,
Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?..

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:26

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ne İleri, Ne Geri

Ne ileri, ne geri;
Kimlerin var haberi
Benim sonsuz dünyamdan?
Belki sabahtan beri
Ve belki de akşamdan,
Bakıyorum bir camdan,
Renk renk billûr ehramdan,
Haberim yok, rüyamdan,
Ne geri, ne ileri!

İskemle düşmüş, bırak,
Açma, çalsın çıngırak!
Geçen trenlere bak;
Rüyada bir kabartma.
Onlar gidiyor ama,
Kalıyor dumanları.
Trenler götürüyor,
Kendi gölgelerinden
Kaçışan insanları.
Trenler götürüyor,
Dağdan dağa sürüyor,
Kendi gölgelerinden,
Başsız gövdelerinden
Kaçışan insanları...
Ve rüzgâr üfürüyor,
Geride dumanları.
Ve rüzgâr üfürüyor,
Kaynaşan ummanları.

Vaz geç onlardan vaz geç!
İstediğim bu değil;
Ve o değil, şu değil.
Eğil, ruhuma eğil!
Bin hayal içinden geç
Ve benim hülyamı seç!

Bak, şu ağaçlı yola,
Bize doğru geliyor.
Orda üç kız kol kola,
Bize doğru geliyor.
Kömür tozundan ince,
Su gibi şeffaf gece,
Doldurmuş yüzlerini,
Silmiş pürüzlerini.
Kalmamış, Meryem gibi
Yüzlerinde kırışık;
Ve o Bâkirem gibi,
Yüzleri birer ışık,
Vücutları bir âhenk.
Öyle hafif ki, onlar,
Elimizi uzatsak,
Havayı kımıldatsak,
Üçü de titreyecek,
Bir âhenk gibi ürkek,
Havada eriyecek.

Başka ses, ayrı biçim,
Ne de istiyor içim,
Kapının kenarına,
Parmaklık duvarına,
Bir genç aşık otursun.
Tel tel sazını kursun,
Karanlıkta başbaşa,
Gömsün başını taşa.
Ve derin, sıcak, uzun
Şarkısını okusun.

Trenler gitmeseydi.
Yolda gezen kızları,
Rüzgâr eritmeseydi.
Döşekler yalnızları,
Dürtmese, itmeseydi.
Şarkılar bitmeseydi.

Bu çözülmez bilmece;
Hep sayı, harf ve hece...
Peçe üstünde peçe...
Böyle aynı noktanın
Üstünde saatlerce,
Benliğime eğilsem,
Sabah, akşam ve gece,
Ortasında odanın,
Karanlıkla çevrilsem,
Bir çözülmez bilmece;
Hep sayı, harf ve hece...
İçinden bu kafanın,
Fâni dünyayı silsem.
Dünyalar nice nice;
Yavaşça ölebilsem,
Yeni baştan dirilsem,
Duysam, görsem ve bilsem!
Ne ileri, ne geri,
Ne geri, ne ileri!..

1934

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:27

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nefs

Geceler toprağa benimle inmiş.
Kasırga benimle kopmuş denizde.
Sanırım vebalı elim gezinmiş,
Çürüyen ağaçta, hasta benizde.

Cinnet, şüphe, korku benim eserim;
Sıcak kalbinizde gizlidir yerim,
Bir kurdum ki, sizi hep diş diş yerim
Ve gezerim her gün elbisenizde...

1928

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:27

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nefs Muhasebesi

Bıçaklarım su oldu, boyuna bilenmekten;
Bitti benlik madenim her ân törpülenmekten.

1939

Necip Fazıl Kısakürek


All times are GMT +3. The time now is 00:52.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025