Bu düşünceniz hiçbir müslümana zararı dokunmayan aksine hepimizin nefsini okşayan güzel bir istek ve taleptir..ama bu ülkede yaşayan bzim gibi düşünmeyen hatta kendilerini bu ülkenin sahipleri zanneden azgın bir azınlığı göz ardı edemezsiniz..bu kesim azınlık dahi olsa hala insan hakkı hatta kişisel hak diye talep etttiğimiz başörtüsü sorununu dahi kilitler pozisyondalar...onun için herkes bu konuda adımlarını dikkatli atmalı..bazıları gibi 60yıl horoz gibi yaşayacağıma 20 yıl horoz gibi yaşarım deme lüksümüz yok...hatta şunu bile diyebiliriz 60 yıl tavuk gibi yaşayalım yeter ki yumurtalarımız cılk çıkmasın...bu sözümü bazı arkadaşlarımız yanlış anlayabilir.burada anlatmak istediğim bizden sonraki nesiller bu ülkede başı dik bir şekilde yaşayacaksa varsın ızdırabı biz çekelim..diğergamlığı biz yapalım.
cenabı hak ayetlerini nuzül ederken bir sıra ile indirmiştir..once ashbın imanını kıvama getirmiştir..daha sonra ameli ayetler inmiştir...kuran bile tedrici olarak inmiştir...efendimiz bile ashabına tedrici bir şekilde iman hakikatlerini anlatmıştır.

kaldıki şahsi olarak arapça öğrenmede hiçbir engel veya yasak yoktur..arapçayı zorunlu hale getirmenin n zamanıdır..nede bize faydası vardır..

Başörtüsü kilit mesele, kökten çözmemize müsaade etmediler, ama biz görevimizi yapıp adımımızı attık, ülkemizde bunu tartışır hale getirdik. Hatta karşı ideolojiden seyrekte olsa bazı insanların desteğini aldık. Yani anlatabiliyor muyum, mesele sorunun tamamen çözülebilmesi değil. Mesele ülkemizde 10 yıl önceye kadar sansürcü zihniyete karşı hiç bahsi bile edilemeyen sorunların çözümlerini gündeme getirmek. Elbet Başbakanımız zeki bir insandır, eğitim müfredatımıza "çeşitli diller öğreniyorum" adı altında bir çok öğretiyi gerçekleştirebilir. Elbet önemli olan yumurtalarımızın "cılk" olmaması. Ama bugün, yumurta sahipleri için de bir adım atmak şart. Bilmem anlatabiliyor muyum :)

Başörtüsünde mesafe aldıkmı kamusal olarak sanmıyorum. Danıştayın son kararı ile sınavlarda bile tahammül edilemeyen bu kesim yıllar önce çok daha rahattılar. EE o zaman rahatlamaları için zamandan daha farklı şeyler var. Bu insani ihtiyaca bütün cevrelerin ortak olması siyasi partilerin diğerlerinide bu soruna çekmeye çalışmamız gerek.

MHP ve CHP nin temelde bu soruna samimi eğilmeleri ile danıştayın yargının keyfi kararları kırılır. Yargıda sonucta verdiği kararlarda toplumsal karşılığı göz önüne alır düşünelim bu sorunda chp mhp ve Ak parti ortak ses ortaya koysa yargı sistemi böyle adi karara imza atabilirmi atamaz. Şunu demek istiyorum ülkemizde demokrasinin yani coğunluğun kararından daha çok uzlaşmaya dayalı gelişmelere gebe bir sistem var.

Bence mesafe aldık. Tam olarak sonuca ulaşamasak da, en azından toplumun böyle bir sorunu olduğunu, bu sorunun televizyon programlarına ve tartışma programlarına konu olmasını sağladık. Başörtüsünün bahsi dahi geçmezken bunu başarmakta mesele. Meselesini ettiğim gibi, adım küçük ya da büyük olsun eğer haklı bir davaya hizmet edecekse kutsaldır. Evet sistemimize göre karşı görüşlü ideolojilerle uzlaşmak gerek. Ama temennim chp'nin buna yanaşmaması. Bugün yanaşıp yarın başörtüleri yırtabilir, çarşaf olayında da yaşadığımız bir olay,umarım tekerrür etmez.

Sölediklerin Çok güzel ama Chp nezaman samimi oldu türban konusunda chp türban konusunda nezaman bi adım atsa için de depremler oluşuyo yada kılıçdaroğlu gibi dönüyo mhp ye gelirsek onlar şuanda ak partinin her yaptığını ülkeyi biyere sürüklediği konusunda bi fikir akımı içindeler gençlerin beğinlerini yıkıyolar ak parti ye karşı ve Bahçelinin geçen gün yaptığı konuşma (Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru noktasında Başbakan Erdoğan kamuda başörtüsü serbestisinin zamanla geleceğini söylemişti. Bunun için ne düşünüyorsunuz" sorusu üzerine, Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini belirtti. ilk ve
Siyasi partilerin değişik konularda değişik vaatlerde bulunduğunu ifade eden Bahçeli, "Fakat bilinen bir gerçek var, özellikle 12 Eylülde yapılmış olan referandumda kabul edildiği ifade edilen Anayasa değişikliklerinin gizli gündemleri aradan geçen süre içerisinde teker teker ortaya konmaktadır.) adamın düşüncesi bu nasl bi samimiyet bekleyebiliyosun türban sorunu cözülmeden ilk ve ortaöğretimde çok zor bu durumda türbana müsade etmeyenler buna müsade edebilirmi

Samimi olamadığı için sorun aşılamıyor ya , zamanında ektikleri hukuk adamları onların dünya görüşünü benimsediği için bu soruna iyi niyetle yanaşamıyor.

Korku siyaseti ile nice kitle kazanmış neden sorunu çözerek kemikleşmiş oyunu kaybetsin.

Bu vahşi sorun ancak tarafların ortamı gerenlerin ellerindeki kitlenin azalması ile olur.

Evet ,sonunda geldik yine Bas örtüsüne.

-Nerden nereye?

-Hic sordunuzmu?

*Ben cok kisiye sordum!

Bas örtüsü konu olunca sorulara soruylan cevap verdim.

* Rahibeler neden Basini örterler?

Avrupada Rahibeler bazi Hastahanelerde calisirlar, ve kilise yakinlarinda da caddede görürüz.

Bu zamana kadar Hic bir Alman bana cevap veremedi.

yüzde 99 u Müslüman ülkemde 20ci asirda daha hala Bas örtüsü tartismasina Anlam vermek mümkün deyil.Demek ki % 99 K.., bir yerki , Bas örtüsüne müsade yok.

Bence olmamalıdır.Zaten adamlar tuturmuş şeriat geliyor dye bu onlara kolaylık sağlar bazı şeyleri gündeme getirirken bile tekrar düşünelim arkadaşlar bence olmamalı eğer illede bir dil gerekiyorsa TÜRKÇE uluslararası bir dil olmalı ingilizce 2.plan olmaılı diye düşünüyorum nede onlar bizim dilimizi kullanmıyorlar işlerini yapmıyorlar daha Türkçeyi tam bilmeyn vatandaşlarımız varken bizlere ingilizcenin dilbilgisi eğitimi verilmekte ne kadar doğru bilmiyorum tartışılmalı.....