Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Önden Giden Atlılar (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=360)
-   -   Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=27664)

dildade 05-06-2008 02:27

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nimet

Dünyada her nimeti bıraksam ne çıkar ki?
Orda o varken, burda bırakılmaz ne var ki?

1978

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:28

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ninni

Melekler dolanır bu kuytu yerde,
Ey gün kadar güzel çocuğum, uyu!
Bir gün hasretiyle için titrer de,
Anarsın, bu derin, tatlı uykuyu.

Uyu da gündüzler su gibi dinsin,
Menekşe gözüne kirpikler insin;
Yarın, şafak vakti, içine sinsin,
Güneşle uyanan kuşların huyu.

Uyu yavrum, akşam seni üzüyor,
Artık gözlerini uyku süzüyor,
Uykunun gölünde başın yüzüyor,
Dalgalandırmadan o durgun suyu...

1925

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:30

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nizam

Bir nizam ki, eskimez, yıpranmaz, sendelemez,
Mekân onu aşamaz, zaman onu delemez.

1974

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:30

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nur

Sen ol dersin ve olur!

Pırıltı dolu billur,
Çığlık içinde fağfur.
Bir renk bize öteden
Ve bir ses, o besteden
Nur bize, Allah'ım nur!

Büyük divan ve huzur...
Bekliyor mezarı Sûr.
Sonsuzluk, ölümsüzlük
Bitmez, tükenmez düzlük;
Nur bize, Allah'ım nur!

Güneşi tuttu çamur;
Elmas mahçup, zift mağrur.
Yakın kandili, yakın;
Ne donanma, ne yangın;
Nur bize, Allah'ım nur!

Sen ol dersin ve olur!

1947

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:32

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Nur Şehri

Şehirlerde tabanım değil yüreğim yanık:
Nur şehrine gidelim, yürü çilekeş çarık!

1959

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:32

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O

O, Allah'ın emriyle Kainat Efendisi;
Varlığın Tacı, varlık nurunun ta kendisi...

1974

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:33

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O An

Taş merdivenler gibi, aşınmış ayaklardan,
Secde yerine çarpa çarpa alınım aşınsa
Göklerin kamçısıyle yediğim dayaklardan,
Erisem de, tabutum boşmuş gibi taşınsa

Bir garip insan olsam, benzemez hiç kimseye;
Tek hece bilmez, tek renk görmez, tek ses işitmez.
Karanlığı, yoğursam nura döndüresiye.
Tırmansam o ana ki, yek paredir ve bitmez.

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:34

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Bahçeler

Adımın o bahçeler, her gün anıldığı yer;
O bahçeler, yalanın bile yanıldığı yer...

1939

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:34

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Dem

O dem çocuklar gibi sevinçten zıplar mısın?
Toprağın altındaki saklambaçta var mısın?

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:34

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Diyorsa

Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür!
Sana çöl gibi gelen, O göl diyorsa göldür!

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:35

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Erler Ki...

O erler ki, gönül fezasındalar,
Toprakta sürünme ezasındalar.

Yıldızları tesbih tesbih çeker de,
Namazda arka saf hizasındalar.

İçine nefs sızan ibadetlerin,
Birbiri ardınca kazasındalar.

Günü her dem dolup her dem başlayan,
Ezel senedinin imzasındalar.

Bir ân yabancıya kaysa gözleri,
Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

Her rengi silici aşk ötesi renk;
O rengin kavuran beyzasındalar.

Ne cennet tasası ve ne cehennem;
Sadece Allah'ın rızasındalar.

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:36

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Gelsin

Akan suları çevir,
Sıra dağları devir!
O gelsin!

Gönüllerde bir tasvir...
Güneşi batmaz devir...
O gelsin!

1958

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:37

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Gün

Yüksek ateş... Peygamber hasta...
Dökünmekte kırba kırba su.
Müminlerin en derin yasta,
Ya giderse, diye korkusu.

Bir an, bir an, çalkalandı Mescit;
O göründü; halsiz, renk kaçık.
"Kapatılsın dedi, her geçit!
Ebubekir kapısı açık..."

"Her kul gibi, benim de elbet,
Hesaplıdır senem ve ayım.
Lahza geçme, erişir nöbet;
Kim kalmış ki, ben de kalayım?"

"Bir kula, ya Rabbin, ya dünya;
Seç dediler, deş de kalbini!
O kul da, hür bırakıldı ya,
Düşmeden seçti Rabbini."

"Arkasından kimi dürttüysem,
İşte arkam, gelsin ve vursun!
Kime borcum varsa tek dirhem,
Orta yerde malım, buyursun!"

"Kızım, kutlu soya ocaksın!
Bitti diye bak, hayatıma!
Bana ilk, sen kavuşacaksın!"
Ağlıyorken güldü Fatıma.

Ayişenin göğsünde başı,
Son sözleri şu:"Yüce Dosta!"...
Ve son nefes, çığlık, gözyaşı...
Güneş varken güneş paydosta.

O gün, o gün, pazarertesi;
Bütün büyük oluşlar o gün.
Bu dünyanın bundan ötesi,
Sade hasret, gurbet ve sürgün.


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:38

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Kanun

O kanun ölümsüzlük nizamının hevengi,
O kanun doğru, güzel, iyinin tek mihengi...

1980

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:38

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Kitap

Hasta olsam, ilâcım, çorbam, sütüm, o kitap...
Suda mantarım, gökte; paraşütüm o kitap...

1975

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:38

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Nizam

Kim var o nizama ki, Hak yolunda kırbaçlık;
Fırın, fikir ekmeği verinceyedek, açlık...

1977

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:39

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
http://www.akpartiforum.com/index.ph...7421#msg247421


dildade 05-06-2008 02:39

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O Zeybek

Zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular;
Çukurda üstüne taş doldurdular.
Bir de, ya kalkarsa diye kurdular...
Zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana?
Allah deyip, şöyle bir doğrulsana!

Zeybeğim, kalkamaz, dirilemez mi?
Odası mühürlü, girilemez mi?
Şu ters akan sular çevrilemez mi?
Ne günedek böyle gider bu devran?
Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran!

Kır at zincirlenmiş, ufuk sahipsiz...
Han kayıp, hancı yok, konuk sahipsiz...
Baş köşede sırma koltuk sahipsiz...
Kızanlar, dört yandan, hep abandınız!
Zeybeğin kanına ekmek bandınız!

Bilemem, susarak ölmek mi hüner?
Lisan çıldırıyor, dil nasıl döner?
Ondan son iz, uzak, uzak bir fener...
Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
Gizliye yanarım, ölüye yanmam!

Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
Tesbihi dökülmüş, aranır nine;
Balonu yok, ağlar çocuk haline...
Zeybeğim, dünyayı aldın götürdün!
Bir öldün de, beni binbir öldürdün!

Beyni tırmık tırmık, pençelere sor!
Mevsim niçin ölgün, bahçelere sor!
Sor; çukuru nerde, serçelere sor!
Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;
Zeybeksiz yolları gözetle, ağla!

1964

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:40

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O’na

Benim efendim!
Ben sana bendim!
Bir üfledin de
Yıkıldı bend’im
Ben ki, denizdim.
Dağbaşı bendim
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim!

Benim efendim!
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!

Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim.


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:41

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O'nun Sanatı

(Yok) bir (var)dır;
Geçit vermez;
Dar mı, dardır!

(Yok) bir (yok)tur;
Akıl ermez.
Ne de çoktur!

(Var) bir (yok)tur;
Yusyuvarlak
Dönen oktur.

(Var) bir (var)dır;
O'na varmak...
Bu kadardır!

1944

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:41

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
O'nun Ümmetinden Ol

Beri gel, serseri yol!
O'nun Ümmetinden ol!
Sel sel kümelerle dol!
O'nun Ümmetinden ol!

Sen, hiçliğe bakan yön!
Hep sıfır, arka ve ön!
Dosdoğru Kâbe'ye dön!
O'nun Ümmetinden ol!

Gel dünya, mundar kafes!
Gel, gırtlakta son nefes!
Gel, Arşı arayan ses!
O'nun Ümmetinden ol!

Solmaz, solmaz; bu bir renk...
Ölmez, ölmez; bir ahenk...
İnsanlık; hevenk hevenk,
O'nun Ümmetinden ol!

1949

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:42

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Odalarım

Camekânlı odanın kızıl perdeleri var.
Kızıl; o ateş rengi kapanan gözlere sor!
Perdeler bilezikler üstünde ilerliyor,
Gerisinde güneşler, kıvılcımlar, yangınlar.

Mazgallı taş odanın siyah perdeleri var,
Siyah, otsuz dağların yüreği kadar siyah.
Bir tokmak sedasıdır orda akşamla sabah.
Dövülür mahzenlerde, büyük tahta havanlar.

Sarmaşıklı odanın yeşil perdeleri var,
Yeşil; doğan göz gibi baharın ortasında,
Öyle hisli bir duman yüzer ki, havasında,
Sanki orda buluşmuş ve ayrılmış âşıklar...

1930

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:43

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Olmaz Mı?

Yön yön sarılmışım ne yana baksam;
Sarılan olur da saran olmaz mı?
Kim bu yüzü çizen sanatkâr ressam;
Geçip de aynaya, soran olmaz mı?

Bir parçacığım ben, bütüne hasret;
Zaman döne dursun, o güne hasret;
Ruhumsa zamanın üstüne hasret;
Ebediyet boyu bir an... Olmaz mı?

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:43

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Olur-Olmaz

Olmaz bil de "olur"u, olur bil de "olmaz"ı;
Buluver, günü geçmez, pörsümez ve solmazı...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:43

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Onlar

Onlar ki, dudakları ölümsüzlük tasında;
İmzaları, mâverâ yurdu haritasında...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:43

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Onlar

İnsandan murad onlar, ölümü öldürenler;
Ötenin ötesinde sonsuz hayat sürenler...

1975

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:44

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Orada

Güneş mızrak boyu yaklaştı ufka,
Camlarda renklerin veda cümbüşü,
Ey gönül, mâdenin ne kadar yufka!
Yeter ağlamana bir kuş ötüşü.

Ölüm dedikleri, ölünceyedek;
Dünya, balı zehir, yalancı petek.
Orada bulursun, biraz bekle, tek,
Burada yaşamak sandığın düşü...

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:44

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Otel Odaları

Bir merhamettir yanan, daracık odaların
İsli lambalarında, isli lambalarında.
Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
Küflü aylarında, küflü aynalarında.
Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
Kırık masalarında, kırık masalarında.
Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofalarında, izbe sofalarında.
Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında, çivi yaralarında.
Kulak verin ki, zaman, tahyayı kemiriyor,
Tavan aralarında, tavan aralarında.
Ağlayın, aşinasız, sessiz can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında.


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:45

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Oyuncak

Ben bir atım, iradem, elinde binicimin;
Bir çocuk oyuncağı, ucunda bir sicimin...

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:45

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Oyuncak

Kırıldı oyuncağım, artık bir daha gülmem;
Toz olur, toprak olur, duman olurum ölmem!

1983

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:46

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölçü

Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!

1974

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:46

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölmemek

Kesilmiş bir kamış, ormanlıklardan.
İnsan... Rüzgârlara bağlı bir düdük.
İndik de dünyaya karanlıklardan,
Sıra sıra mezar, başka ne gördük?

Ölmemek, ilk ve son, büyük kelime;
Çarpıldık, ölmemek için ölüme!
Ver Allah'ım, büyük sırrı elime;
Geçmez ân, solmaz renk, kopmaz bütünlük.

1972

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:47

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölüler

Ölüler bağırıyor mezarlarından;
Yolcular, oturun taşlarımızda!
Onları deviren biziz toprağa,
Biz attık onları böyle ayağa;
Sakın atlamayın kenarlarından!
Ölüler bağırıyor mezarlarından...
Yolcular, uzanın yere upuzun;
Dayayın taşlara başlarınızı!
Tüy yastıklar gibi rahat taşımız,
Birleşsin bir lahza orda başımız!
Bizdedir cevabı kuruntunuzun;
Yolcular, uzanın yere upuzun!
Ben de bir gün böyle haykıracağım:
Yolcular, oturun mezar taşımda!
Yolcular önümde fısıldaşacak,
Yolcular aşılmaz yollar aşacak.
Taşımı yerlere yatıracağım;
Ben de bir gün böyle haykıracağım!


Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:47

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölümsüz Şarkı

Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı!
Tek, dudaktan dudağa geçsin ölümsüz şarkı...

1962

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:48

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölümsüzlük

Sabah, akşam, öğlende,
Aklım büyük şölende.
Bütünlük, o "bir"'dedir.
Sayı sayı bölende.
Bilmez yaşayan ölü;
Asıl haber ölende.
Tek hat, tek yön, burada;
Giden de bir, gelen de.
O'nunla buluşmak var,
Sıra bize gelende.
O'na deki: Ey Resul
Ölümsüzlük kölende...

1973

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:49

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Ölünün Odası

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi;
Artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi...
Yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarsafla örtülü.
Bezin üstünde, ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm...

1925

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:49

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Öpmek

Ellerime uzanan dudakları tepeyim;
Allah diyen, gel, seni ayağından öpeyim!

1976

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:49

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Örümcek Ağı

Duvara, bir titiz örümcek gibi,
İnce dertlerimle işledim bir ağ.
Ruhum gün doğunca sönecek gibi,
Şimdiden ediyor hayata veda.

Kalbim, yırtılıyor her nefesinde,
Kulağım, ruhumun kanat sesinde;
Eserim duvarın bir köşesinde;
Çıkamaz göğsümden başka bir seda...

1922

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:50

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Perdeler

Perdeler, hep perdeler...
Her yerde, her yerdeler.
Pencerede, kapıda,
Geçitte, kemerdeler...
Perdeler, hep perdeler...

Ya benim sevdiklerim,
Şimdi nerde, nerdeler?
Önü bomboş perdenin;
İçerde, içerdeler!
Perdeler, hep perdeler...

Gönülde asıl perde;
Onu hangi göz deler?
Surat maske altında,
Sis altında beldeler.
Perdeler, hep perdeler...

Perdeye doğru akın;
Atlılar, piyadeler.
Yollar, yönler dolaşık;
Değişik ifadeler.
Perdeler, hep perdeler...

Bir tohumda bin gömlek.
Giyim giyim fideler.
Kalbler dilini yutmuş;
Bangır bangır mideler.
Perdeler, hep perdeler...

Son noktada son perde;
Çevrilmiş seccadeler.
Orada işte işte,
Ölümden azadeler!
Perdeler, hep perdeler...

1962

Necip Fazıl Kısakürek

dildade 05-06-2008 02:51

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
 
Petek

Oluş sırrı, o nurdan heykelin eteğinde;
Ve ölümsüzlük balı, şeriat peteğinde!..

1976

Necip Fazıl Kısakürek


All times are GMT +3. The time now is 18:29.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025