Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Şiir (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=140)
-   -   Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=2860)

akzeinebu 09-27-2007 23:35

ŞİİR GÖZLÜM ( Ahmet KÖSE )
 
;)

SAHILL35 09-28-2007 00:48

KEŞKELERİ ÇIKARDIM HAYATIMDAN
 
şebnem kısaparmak evet..
şiirlerini dinledikçe gözyaşlarımın akmasına mani olamadığım şahıs..
bu yüzden gıcığım ona..
beni çok ağlattığı için..
birde iclal aydın..
oda çok dokunuyor yüreğime..

Ngereklinsan 09-30-2007 17:07

YAGMURLARLA ÖPÜŞMEYE GİDİYORUM
 
YAGMURLARLA ÖPÜŞMEYE GİDİYORUM

Yüreğime bir beden büyük gelen umutları
Üzerimden çıkarıp gidiyorum."

Küçük bir çocuğun duası gibi
Masumluğunu sundum sana aşkın.
Ama sen,
“İmkansız bir aşk “ deyip sustun.
Oysa sana dair ne düşlerim vardı.
Dans edecektim yağmurlarda seninle.
Yıldızların saçlarına düştüğünde,
Bir gökkuşağı çizecektim beyaz tuallere.


Asla kırgın değilim sana...
Özgürdün, hürdün elbet.
Güneşte yaşamak varken,
Karanlıklarda boğulmayı göze alamazdın sen...
Gözlerine sakladığım baharlara
Veda busesini yapıştırıp gidiyorum.


Aslında bir teşekkür borçluyum sana,
Yarım bir adamın karanlıklarına
Rüya misali baharlarınla konakladın..
Her nefesinde,
Mevsimleri soludum gözlerinde.
Kırılmış bir gönül mabedine
Bir gülüş ekledin ya,
Bir ömür yeter bana..
Hep ağladığımda öper dururum
Baharda açmış o gülüşlerini......

Gittiğim yerlerde,
Kim bilir belki de alışırım.
Alışacağım; gözlerinin yokluğu değil elbet.
Bahçemde ezilmiş güllerin çığlıklarına ,
İçimdeki çocuğun gözlerindeki ıslaklığına,
Elbet bir gün alışırım....

Gidiyorum,
Aynalara ağlamaklı suretimi bırakıp
Masum çocukların dualarına gidiyorum...
Senin uyuduğun saatlerde ben,
Bu şehri, bu yüreği sana bırakıp
Yağmurlarla öpüşmeye gidiyorum.


İsmail Sarıgene

ahmike 09-30-2007 17:08

Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
 
cok güzel

Ngereklinsan 10-04-2007 10:53

Topal Sevda ( Yusuf Hayaloğlu )
 
Topal Sevda

Dün sahilde karşılaştık.
Bir an gözüm ısırdı,
Sonra birden tanıdım.
Düşmemek için zor tuttum kendimi
Bacaklarım titredi,
Bir ağaca yaslandım.

Yırtılan bir mektup gibi,
Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu.
Eski bir sevdanın
Durulmamış nehirleri,
Çırpınarak yüreğime akıyordu.

Hatırladığım,
Bir sonbahar günüydü,
Karşımızdaki yeni eve taşındılar.
Bütün gün bakışıp duruyorduk.
Gözleri...
Gözleri sanki birer kurşundular!..

O zamanlar ben,
Zıpkın gibi bir çocuktum,
Liseye yeni başlamıştım.
Onun, saçlarını geriye savurup
Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım.

Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda
Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu
Ne zaman buluşalım, desem,
Olmaz, diyordu.
Mektuplaşmak ona yetiyordu.

Bir Temmuz akşamıydı,
Unutmam...
Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı,
Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm,
İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı.

Sonraları çok konuştuk, gezdik.
Bazen ağlaşıp bazen de gülüştük.
Çılgın gibiydik,
her firsatta buluştuk.
Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük.

Ailesi baş edemedi,
Mersin’deki halasına gönderdi.
Hiç arayıp sormadım.
Ben o sıralar eylemci oldum;
Mahalleden ayrılıp
Yıllarca eve de uğramadım.

Dünyam değişmişti artık...
Memleketin gidişatını
Hiç mi hiç beğenmiyordum.
Forumlara, yürüyüşlere katılıyor,
Durmadan şiir okuyup,
Ajitasyon çekiyordum.

Ah o gençlik rüzgarı, ah...
Ezilen insanları, tek başıma
Kurtaracağımı sandım...
Anarşik bir eylem sırasında,
Seken kurşunlarla
Bacağımdan yaralandım.

Ameliyatın ardından
Yıllarca yattım içerde...
Dosyam bir hayli kabarmıştı.
Beni, o nemli koğuşlarda,
Vefakar anamdan başka
Hiç kimse aramamıştı...

İçerden çıkınca, onu sordum,
Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti.
Oysa, kibrit ağusuyla
Koluma dağladığım ismi,
Hala silinmemişti...

Hayat devam ediyordu...
İçkiye vurmuştum,
Unutmayı deniyordum.
Pencerenin önünde,
Kuruyan bir çiçek gibi
Günden güne tükeniyordum...

Anam çökmüştü artık,
Ölmeden mürüvvet istiyordu
Bazen oturup dertleşirdik.
Kimsesiz bir kadın varmış, körmüş,
Olur, demiş.
Ben de fazla uzatmadım, evlendik.

Geçmişe ait ne varsa,
Mektuptu, resimdi;
Bir-bir ayırıp yaktım ateşte.
Nasıl gittiğini sorarsanız,
Ne bileyim,
Kör-topal gidiyor işte...

Ne var ki, o hırçın saçları
Hep yüzüme savruluyor,
Balkona her baktığımda.
Pişmanlık, bir eski yara gibi
Hala kımıldayıp duruyor
Onu hatırladığımda.

Biliyorum, onunla olsaydım
Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.
Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım,
Ben öldürdüm
Bu hoyrat ellerimle!..

Dün, sahilde karşılaştık.
Bir an boş bulundum,
Sendeler gibi oldum.
Öyle bir baktı ki,
Ben o gözlerde
Bir ömrün bütün acılarını buldum...

Bir şeyler söylemek ister gibiydi.
Başını eğip gitti, çocuklarının yanına
Nedendir bilmiyorum, fakat
Girmek istemedi sanki,
Kocasının koluna...

Ardından koşup durduramadım,
Ona soramadım.
Öylece donakaldım...
Çünkü o anarşik eylemden beri
Ben artık
Değnekli bir topaldım!..



Yusuf Hayaloğlu

Ngereklinsan 10-04-2007 12:10

Hayat Nedir Anne ?
 
Hayat Nedir Anne?

benim hiç sapanım olmadı anne,
ne kuşları vurdum,
ne de kimsenin camını kırdım...
çok uslu bir çocuk değildim ama,
seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
ben hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum! ..

suskun görünsem de,
fırtınalı ve mağrurdum anne.
bir mızrak gibi,
aynada hep dik durdum anne! ..
ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
leke sürmedim.
ama göğsümü çok hırpaladım,
kalbimi çok yordum...
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...

benim hiç sevgilim olmadı anne,
ne bir yuva kurdum,
ne bir gün şansım güldü...
öpemeden bir bebeğin gidişini,
tükendi gitti çağım...
kimi yürekten sevdiysem,
yüreğini başkasına böldü...
bir muhabbet kuşum vardı,
o da yalnızlıktan öldü...

sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne?
yoksa evlat diye,
koca bir taş mı doğurdun anne?
eziyet degilim, zahmet değilim,
musibet hiç değilim;
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
doğurdun da beni,
ne ile yoğurdun anne?

benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
BİR MUTLULUK FOTOĞRAFI BİLE ÇEKTİRMEDİ BU HAYAT!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...

say ki yollardan akan,
şu faydasız çamurdum anne...
say ki ıslanmaktım, üşümektim,
say ki yağmurdum anne!
bunca yıldır gözyaşlarını,
hangi denizlere sakladın?
oy ben öleyim,
SEN BENİ NE DİYE DOĞURDUN ANNE? ? ?

Yusuf Hayaloğlu


Ngereklinsan 10-04-2007 12:18

Gizemli Şiir
 
Gizemli Şiir

Bir adın vardı, bir o kadar güzel ve temiz
Adını duydu mu erirdi bu garip bu çaresiz

Bir saçın vardı,sanki tel tel pamuk ipliği
Bir bakışın vardı,sanki baktığı yerde bırakırdı kurşun deliği

Bir yürüyüşün vardı,sanki yıldızlar yürürdü peşinde
Bir gülüşün vardı,sanki ölüler dirilirdi önünde

Saçının teli kırılsa canım acırdı
Ayağın taşa takılıp burkulsa,feryadım cihanı sarardı

Düşünmezdim başka diyar başka yar,seni görünce
Ölecek olsam dirilirdim o güzel adını işitince

Konuştu mu bülbüller ağlardı önünde
Güller yalvarırdı ne olur bize de gülümse diye

Bana bu sevdadan hayır yokmuş,olmasa ne yazar
Adın kazılı ya gözbebeklerimde bu bana yeter de artar

Ömrüm senin yolunda bitecekmiş,izin ver de öyle bitsin
Sen ol da yanı başımda dünya yerin dibine girsin

Sana çıkmayan yolun asfaltını tırnaklarımla kazarım
Sen yeter ki emret sana altın tabaklarda canımı sunarım

Bana Mecnun diyorlar sana aşık oldum olalı
Çağırın Mecnun’u mezarından,soralım bakalım hangimiz daha sevdalı

Sana Leyla diyorlar,izin vermem asla buna
Güzelliğin adındadır,ayağın tozun olamaz Leyla

Adında saklıdır bütün güzellikler,yalnız ben bilirim
Azrail canını almaya gelirse,gönder bana ben senin yerine canımı veririm

Adın bende kalsın gizli
Adını söylersem güzelliğini
Başkaları da fark eder belki
SADECE SAHİBİ ANLAR BU GİZEMLİ ŞİİRİ

Murat CEYLAN

Ngereklinsan 10-04-2007 12:23

Ölümcül Son Hediye
 
Ölümcül Son Hediye

Git…
Ne denir hiç bilmem ki
Gidenin ardından
Ben bir filmlerde, romanlarda
Olur sanırdım
Ölümcül ayrılıkları
Nerden bilirdim seninde benden
Bir kuru yaprak misali
Sonbaharda bir rüzgara
Kapılıp gidercesine
Beni benden edercesine
Yüreğimi sökercesine
Acımasızca öldürürcesine
AYRILACAĞINI
Nerden bilirdim

Git…
Gitme derim ama gülünç olsa gerek
Sen bir kere ayrılığı düşünerek
İhanet ettin en temiz duygularımıza
Durma hadi git…
Seni bekliyor kapılar, yollar,yolculuklar
Hiçbir şeyini bırakma bana
Al sıkıştır çantana ya da bavuluna
İçinde biz olan o mutlu zamanları
Dönmen için bir sebep kalmasın arkanda

Git….
Yakışırdı şimdi sana şöyle fiyakalı bir elveda
Ama şimdi diyemem inanmam ki ayrılığa
Hem dedim ya ne denir gidene bilmem amma
Yüreğimden yaralı yorgun çarpan dudaklarıma
Uğrama artık ne dünyama ne de rüyama

Git…
Bil ki sen şu odadan çıktığın anda
İçimde sana aşık biri kalmayacak
Sanma ki sana vurgun, sana deli divane olan
Gözlerim buğulanıp kahırdan ağlayacak
Sen şu kapının önünde durduğunda
Sana dair bütün duyguların katili olacak
Bir eski tanıdık kalacak ardında

Git…
Dur hemen gitme bekle bir zahmet
Bekle de o sana aşık yüreğimle
Göz bebeklerine bir beddua
Saçlarının her teline bir bela
Ve bütün vücuduna koca bir lanet
Bırakayım son bir defa
Gittiğin yerlerde söylersin herkese
Bunlar, ölümsüz bir aşktan kalan
Ölümcül son hediyeler diye….

Git…
Artık vazgeçsen de benden uzaklaştın bir kere
Sana kal dersem yüzüme hatıralar tükürsün
İnan ki bu ayrılığa ben değil, üzülecekse
Sensiz kalan boynu bükük mazimiz üzülsün

Murat CEYLAN

Ngereklinsan 10-06-2007 14:12

Aglama Süheyla
 
************Aglama Süheyla*************
.
seni sevmemek için
sebep ariyordum ya,
buldum Süheyla.
saçlarin hiç adil degil senin,
saçlarin zifiri karanlik.
ben karanliktan korkarim.
gözlerin çok derin üstelik
sonsuz bosluk Süheyla.
sirt üstü düsüyorum ben
o bosluktan uykularimda.

kaç dizemi kaybettim böyle
biliyor musun?
imgelerim arap saçi
yoklugun yoklugum
varliginsa....?
yok, kaldiramam.
aglama Süheyla.

gelirsen buzullarim erir,
sularim alt üst.
gidersen donarim
beni böyle isit.
günesim ol
ne bir santim uzak
ne bir santim yakin.
geceleri aydan ulas bana
gündüzleri perdemi isit.
aglama......

agla anasini satayim
pinarlarin süzülsün yine
gamzene dolsun
tassin sonra
gözlerime damlasin.
ve karisalim
iki denizin ayrildigi yerde,
ama senin baliklarin senin olsun
benimkiler benim.
biliyorsun saçlarin zifiri karanlik senin.
dünya da öyle.
bak çocuklar dograniyor hergün,
ama idama karsiyiz inadina
hangi medeniyet için Süheyla,
aglama...
ben de ülkem gibiyim galiba.

adil olmayan dünya degil aslinda.
hangimiz bilir ötekinin derdini,
hangimiz çocuguna küser
bir yetimin yaninda.
ayagin tasa takilsa sebep ara
ama aglama Süheyla
aglama...

isterdim ölümsüz siirler yazayim
adam gibi sevdalarin üstüne.
kimsenin söylemedigi sözler edeyim
de ölümsüz sevdalar nerde.
sonsuzluk dedigin
ölümle basliyor Süheyla.
ölümse tepe üstü açiyor gözlerini
bir bebegin ingaaa...larinda.
sen o bebek gibi agla Süheyla.

ne güzel bir ucumun sende olmasi bak!
istersen sehpalar kur bana
ve sen çek ayagimin altindan iskemleyi.
istersen hiç düsünme beni
ya da ne olacak bu siirin sonu.
düsünme.
ve aglayacaksan,
dedim ya
bebek gibi agla Süheyla.
mutlu yarinlara
yalansiz aydinliklara.
cennet içimizde
içimizde Süheyla....

.
Ugur Balcioglu

Ngereklinsan 10-09-2007 10:36

Ngereklinsan ' dan Şiir Paylaşımları
 
Insandan Bir Uçurum
.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpip ölmesi gibi
özgürlügüne uçan bir kusun. Anlamin
dügüm oldugu zamanlar. Bütün yaralari
denedim. Agzimda kan tadi. Saklanacak
o su kiyisi uzakta. Dagildim
yaslandigim yol için. Hangi çaga gittiysem
gülünçtü tarih baktikça insanlara.
Acinin yurdu asklar, yagmurun kirdigi
görüntü, cinayetlerin karaladigi atlas.
Gelmeyisindi aslinda bekledigim
derimin altindasin iste,
içindeki tuzaklar ezberimde
karninda büyüttügün aci
çigliktan daha agir ama yankisiz.
Kirikti isaret, harfler uçucu
Dünyanin gördügü kapkara düs
içimizde olusan girdap
katranla naylon arasinda pihtilasan insan
silinen bir bakima
gövdesi kadar bir bosluk daha dogrusu.
Her kum tanesinin sakladigi çölde
korkakligimin tek nedenisin sen.
Unutmadim, herkese bir akarsu borçluyum.

Veysel Çolak


All times are GMT +3. The time now is 13:35.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025