![]() |
32 Gün'de Vakit - Cumhuriyet kavgası
Cumhuriyet yazarı ile Vakit yazarı 32. Gün'de yumruklaştı. Bugün 32. Gün'ün bant çekimlerinde Vakit yazarı ile Cumhuriyet yazarı arasında sert bir kavga yaşandı. Cumhuriyet yazarı Muharrem Coşkun ile Vakit yazarı Serdar Arseven arasında 32. Gün'ün çekimlerini yarıda kesen bir kavga yaşandı. Karşılıklı suçlamalar bir süre sonra küfürleşmeye gitti. Rıdvan Akar'ın bir süre bakakaldığı kavgada üslup ve sözler sertleşince Akar programa ara vermek zorunda kaldı. İŞTE O ANLAR http://www.ensonhaber.com/images/news/149592.jpg Ensonhaber |
Vakitle Cumhuriyet yan yana gelirmi Kardeşim yahu . Tek birleştikleri nokta birbirlerine sövme Ne yazıkki !
|
Alıntı:
Vakit'in kimseyi sövdüğü falan yok sadece adam etmeye çalışıyor bu şahısları... |
Yahu bırakın Allah aşkına Bunlar adam olurmu ! (Cumhuriyet Gazetesindekiler Sonra çarpıtmasınlarda ) Serdar Arsevenin oraya çıkması hata ! Ne işin var doğan kartelinde ? Sana düşünceni açıklatırlarmı
Aha işte söverler söverler Onlar zaten kepaze İşte sende karşılık verir kendini rezil edersin Bunlar Doğan Medya taktikleri Yemezler ! |
Boş muhabbetler.
Milleti kutuplaştırmaktan başka işe yaramıyor. |
Alıntı:
Haklı olduğun davadan korkmayacaksın... Doğru bildiğin yolda yürümeyi bileceksin ve dik duracaksın... Doğan ın şerefsiz medyasıyla tek başına başedebilen bir gazetedir Vakit keşke Zaman yeni şafak v.s de Vakit kadar cesaretli olabilse de Doğan ın medyasına haddini bildirebilse... Doğan ın sübyanları Serdar ARSEVEN e gazetecilik öğretmeye çalışmışlar zavallılar... sıradan bir gazeteci olsa yanmıcam da Serdar ARSEVEN e yapmaya çalışmışlar yaa... ne komik yaa ARSEVEN sizin gibileri cebinden çıkartır beee... |
Yapılan kavga doğrudur fakat kullanılan hitap cok yanlış kutuplaşma ciddi boyutlara ulaşıyor buna dikkat cekmek lazım
|
Alıntı:
|
Ama şuda var ordaki yazarımızda bir insan sonucda şahsen ben olsa dalardım o cumhuriyet yazarlarına. Fakat provake olmamamız lazım. Küfüre kadar giden bir tartışma iyi sonuclar doğurmaz iki tarafından daha ılımlı anlatıp tartıssalar ve programı sunanda böyle kavgalara musade etmese daha iyi olur.
|
Alıntı:
Hak ettiklerini verdi Serdar Arseven. Helal olsun.Bunu hakediyorlardı ALDILAR DA. Az bile söyledi. Heycanlandı kolay değil tek kaldı orda.Tam söyleyemedi ama olsun iyi oldu, suratlarına karşı söyledi şerefsizliklerini. O İNSANLARA İYİ KONUŞSAN DA BİRDİR KÖTÜ KONUŞSAN DA BİRDİR. Arseven de anladıkları dilden konuştu. (Sakin üslubla bu çakalların arasına girip programda başkasının sözünü aktardı diye medya tarafından linç edilmedi mi Ali Bulaç? Burada canlı yayında yaptıklarını orada yayından sonra Sürmanşetlerde, Manşetlerde, radyolarında televizyonlarında yapmadı mı hatırlayın.) Davosta haksızlığa uğrayan o koca adam susmuş muydu? Elin organizesine katılmamış mıydı? Katılıp da sessiz kalıp mahçup mu etmişti bizleri HAK TUTULUP YERDEN KALDIRILIR. BU HANGİ VAZİYETTE OLURSA OLSUN. Masaya yumruğumuzu vuruyoruz artık İMAN GÜCÜYLE. Bitti o eski ki kölelik devirlerimiz! |
sahalarda görmek istemediğimiz hareketler bunlar.
|
Alıntı:
-- Bu programın sadece sürtüşme bölümü. Buraya hangi sebeblerle hangi diyaloglarla gelindi biliyor musunuz? Kamplaşmanın alakası yok burada. Yorum yazıp da programı canlı izleyen bir arkadaş oldu mu aranızda hiç? Filmin sadece sonunu, yani final kısmını izleyip filmin bütününe yorum yapılır mı hiç arkadaşlar? |
Programın tamamını izlemek için -- TIKLAYIN
Görün. Birlikten.. Beraber yaşamdan bahsederken Cumhuriyet yazarı araya dalıp alakasızca "Erbakan'ın kayıp trilyon"konusunu sokuyor.. Sonra cevap olarak kendi gibi cevap alınca nasıl ŞEREFSİZ diyor görün.. Sonra da iki kişi nasıl saldırıyor görün.. SUSTURURUM seni diyor.. SUSTURURUM SUSTURURUM diyor... Sonra Bağır Dur!... İKİ KİŞİYE KARŞI TEK BAŞINA ADETA SAVAŞ VERİYOR.. Sunucu sakinleştirmek için "Türkiye 4 yazarı izliyor şu an yapmayın" diyor adam atlıyor "hayır 3 yazarı bir tane de EŞKİYASI" diyor.. Ne bu? İkisi birden coşuyor. Her söylediklerine de çok şükür teek tek cevap verdi Arseven çok şükür. Her cevabında da kıvırdı cumhuriyetin yazarı. Her cevapta başka konuyu soktu. Yine alınca cevabını liğme liğme oldu. CHP'Yİ AJANCA DİNLEDİN BİLE DEDİ... -- Erbakan'ı suçlu diye SOYDU diyor. Ergenekon diye Terör Örgütü yok hala yargılanıyorlar diyor. Böyle dümencilerin karşısında Arseven gururumu okşadı.. Ezdirmedi.. Hakkını ezdirmedi... Dediğim gibi ve DEDİĞİ GİBİ Onların devirleri bitti artık. Karşılarında sus pus kalıp, bağırış çağırışlarına YATMAK bitti. AMAN ONLAR KIZAR-AMAN ONLAR ÇOK TEPKİ VERİR diye olayların üzerine gidememek, hakkını isteyememek BİTTİ. Onlar NE DER kaygısı olmadan yazmanın devrini açtı o yazarın savunduğu gazete! Allah razı olsun.. Bu dik duruşu ve SAVUNUŞU izlettirdiği için Arseven'den. Savunmasa, o çığırtkanlıkları yese Ali Bulaç'a nasıl densizce saldırdıklarını da görüyoruz. DAHA BETERİNE MARUZ KALACAKTI. Farktır bu. GÜÇTÜR BU. İman gücüdür bu.. -- http://img200.imageshack.us/img200/3701/34343865.jpg |
Vakit gazetesi ile Cumhuriyet gazetesi yazarları canlı yayında kavgaya tutuştu.
Vakit ve Cumhuriyet yazarları kapıştı VİDEO
22 Mayıs 2009 Cuma, 10:33 GÜNCEL izle Vakit gazetesi ile Cumhuriyet gazetesi yazarları canlı yayında kavgaya tutuştu. Vakit yazarı Serdar Arseven ile Cumhuriyet yazarları Ümit Zileli ve Mehmet Faraç arasında 32. Gün programında yaşanan tartışma küfürlleşmeye ve tehditlere vardı. Sunucu Rıdvan Akar, programı erken bitirmeye mecbur kaldı. |
Terör malzemeleri bu kez 32. gün stüdyosundan
32. Günde Yaşanan Cumhuriyet terörünün Doğan Medyası tarafından gizlenmek istenen bütün ayrıntılarını Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven Habervaktim'e anlattı. http://www.habervaktim.com/resim/resim72782_2.jpghttp://www.habervaktim.com/wapbanner.jpg ARSEVEN YAŞANAN TERÖRÜ HABERVAKTİM'E ANLATTI-FOTOLAR İÇİN TIKLAYIN Kanal D'de yayınlanan 32. Gün programında yaşanan ‘Cumhuriyet Terörü'nün Doğan medyası tarafından gizlenmek istenen bütün ayrıntılarını Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven Habervaktim'e anlattı. Arseven'in anlattıkları, Vakit gazetesinin Cumhuriyet hakkındaki “Ergenekon bülteni gibi” manşetinin ne kadar isabetli olduğunu gözler önüne seriyor… Arseven habervaktim'e Cumhuriyetin terör malzemelerini getirdi. Şiddet malzemeleri bu sefer yer altından değil, denizden değil, dalanın arazisinden değil. 32. gün stüdyosundan çıktı. İşte Ayrıntılar: Stüdyoda neler yaşandı bize anlatır mısınız? -Biliyorsunuz Ergenekon mensupları ve uzantıları Türkan Saylan'ı istismar ederek darbecileri kurtarmayı temin edecek bir atmosfer getirmeye çalıştılar. Bu atmosfer Vakit'in, istismarı bütün yönleriyle ortaya koyan kararlı, cesur, kompleksiz yayıncılık anlayışı sayesinde dağıldı. Ve oyun bozuldu. Bu da teröristleri, istismarcıları, din karşıtlarını her zaman olduğu gibi rahatsız etti. Bunlar yıllar yılı terör estirip sindirmeye ürkütmeye ve istedikleri gibi at oynatmaya alışmışlar. Vakit onların çirkefliklerine, terörlerine, istismarlarına ‘dur' diyen yayıncılık anlayışıyla ziyadesiyle rahatsızlık veriyor. Türkan Saylan'la ilgili gerçekleri bütün yönleriyle ortaya koymamızda istismarı etkisiz kıldı. -Türkan Saylan bir çevre tarafından göklere çıkartılan bir isim… Saylan'ın hekim kişiliğiyle diğer kişiliğini ayırmak lazım. Doğrusu cüzamla ilgili çalışmalarını ne gibi semereler verdiği konusunda elde bilimsel bir veri yok. Ortada bir takım laflar var ama rakamlar yok. Sonra Saylan'ın dünya tıp literatürüne hangi çalışmalarla geçtiği de belli değil. Ama biz yine de emeğe saygı açısından işin bu tarafına kurcalamamış olalım. Diğer tarafa gelince, işte şimdi 32. Gün programında yaşananlara geliyorum. Orada ilk söz bana verildi. Ve Vakit'e ait olmayan haberler Vakit'e aitmiş gibi sunulduktan sonra verildi. Ben orada tarafgir yayıncılıkla ilgili eleştirimi dile getirdikten sonra Saylan'ın ‘Öbür tarafına' yani tartışılan tarafına geldim ve özellikle de Saylan'ın beyanlarını Vakit gazetesinden değil programın yapıldığı Kanal D'nin bağlı bulunduğu Aydın Doğan'ın gazetelerinden aktaracağımı belirttim ve teker teker sıralamaya başladım. Öncelikle Saylan'ın ‘Başörtülülere burs vermeyiz' şeklindeki ayrımcı ve bölücü açıklamasına dikkat çektim ve ‘Acaba muhafazakar sivil toplum örgütlerinden biri başörtüsüzlere burs vermeyeceğini ilan etseydi tepkiniz ne olurdu sorusunu programda gündeme getirdim. Bunlar bırakın böyle bir tavrı, Vakit'in ‘mütedeyyin eleman' ilanını bile tahammülsüzlükle karşılamış ve bizi hedef göstermişlerdi. Bu kadarına bile tahammül gösteremeyen zihniyetin Saylan'ın başörtülülere burs yok açıklamasına nasıl değerlendirdiğini gündeme getirdim. Ve ayrıca Hürriyet ve Milliyet gazetelerinden Saylan'ın ayrımcı nefret tohumları ekici beyanlarını gün gün, satır satır aktardım. -Mesela?.. Çok uzun bir liste. Mesela Türkan Saylan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sırf eşi başörtülü olduğu için karşı olduğunu 16 Ağustos 2007 tarihli Milliyet'te şöyle ilan ediyor. Sayın Gül Milli Görüşçü geçmişi, eşinin ve kızının tesettürlü oluşu dikkate alınmaksızın Dışişleri Bakanlığı'na kadar gelmiştir. Bunun gibi örnekleri sıraladım. Mesela 6 Mayıs 2007 tarihli Hrriyet'te Ayşe Arman son derece yapıcı bir soru yöneltiyor Saylan'a, diyor ki: “Bu ülkede iki farklı anlayışın uzlaşması mümkün mü?” Bu uzlaşmayı teşvik eden güzel soruya verdiği karşılığa bakar mısınız? Saylan'ın “İki farklı anlayış falan yok ki, radikal İslamı getirmeye çalışan militanlar var, O kadar!” Görüyor musunuz bu ayrımcı, tahrik edici tavrı. Orada bunları iki Cumhuriyet ya da Ergenekon bülteni mensubunun karşısında açıklıkla dile getirdim. Programı sunan Rıdvan Akar da itiraz edecek en ufak bir nokta bulamaksızın son derece ikna olmuş bir havada izliyordu. Konuyu buralardan alıp Saylan'ın cenaze merasiminde cami avlusunda yaşanan rezilliklere getirdim. Cami adabını hatırlattım. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze namazındaki tabloyla Saylan'ın cenaze namazındaki farkları ortaya koydum. Ve ‘Cami avlusunda AKP'nin “İT”leri yıldıramaz bizleri” sloganlarının atıldığını hatırlatıp, birileri böyle yaparsa yarın tutar birileri CHP'nin ‘İT'leri diye slogan atar o cenazede yaşanan rezilliklerin kime ne faydası var. Bunlar Batılıyız diyorlar ama batılıların cenazelerde kiliselerde ortaya koydukları saygının milyonda birini göstermiyorlar. -Peki kavga nasıl başladı? Ben Güven Erkaya hakkındaki ‘hakkımızı helal etmiyoruz' manşetimizi hatırlatıp Batı Çalışma Grubu'na ve 28 şubat sonrasındaki banka vurgunlarına gelince, adamlardan biri Erbakan'a Gül'e hakaretlere başladı. Ben de tartışmaya girmek istemediğim için o konuları gidin onlara sorun tepkisini verdim Baktım devam ediyor. ‘Erbakan'a sataşan Ergenekon bülteni mensubuna ‘sen bana Erbakan'ı soruyorsun ben sana öyle bir soru sorarım ki altında kalırsın yaklaşımında bulundum ve devam ettim. Senin Cumhuriyet gazetesinde senin talebinle Diyarbakır barosuna alınan kayın biraderin uyuşturucu ticaretinden içerde mi değil mi sorusunu yönelttim. Değil ya da evet öyle diyebilirdi. Onu yapmak yerine iki Ergenekon mensubu bir araya gelip bağırmaya çağırmaya, hakaretler yağdırmaya başladılar. Tabi hak ettikleri cevabı da bir güzel aldılar. Onlar meseleyi Hüseyin Üzmez'e getirince ‘Hüseyin Üzmez şu anda Vakit'te yazmıyor ama Ergenekon sanıkları Cumhuriyette çatır çatır yazmaya devam ediyor. Siz busunuz tepkisini verdim. İki kişi bir taraftan ayaklara kalkarak, tehditler yağdırarak, ortadan kaldırmakla tehdit ettiler. Terör estirirken ben mümkün olduğunca sakin, ama hakkı da veren bir üslupla icaplarına baktım galiba. Bilemiyorum. İzleyenlerden gelen binlerce mesajda ağızlarının payını aldıkları belirtiliyor. -Peki Sonrasında neler oldu.. -Neler olacak… Programa katılan Hilal TV Haber Müdürü Muharrem Coşkun kardeşimin ve aralarında hanımlarında bulunduğu Otuz kadar Kanal D çalışanının gözlerinin önünde inanılmaz bir terör estirdiler. Şimdi bunlar bilek gücüyle değil, ne yaptılar. Söyleyeyim. Parçaları hala bende, kendilerini güvenli bir mesafeye aldıktan sonra bardak fırlattılar.. -Program esnasında mı? -Hayır reklam arasında. Adam baktım almış yarım kiloluk, kafaya geldi mi kesin götürecek bardağı fırlatıyor. Bardak üzerime gelirken şöyle bir çekildim. Duvarda patladı. O an inanın iyi ki meslektaşlarımdan birine isabet etmedi diye düşündüm. Adamı görüyor musunuz? Uzaktan bardak fırlatıyor. O bardağı ele aldıran korkak ruh halini düşünebiliyor musunuz ? Demek ki; bunların elinde silah olduğu anda çekip ateş edecek orada arada kimlerin olduğuna da bakmaksızın. Neyse birinci bardak bizim manevramızla savuşturuldu. Böyle olunca bende adama bakarak buradaki insanların hayatlarını tehlikeye atmanın anlamı yok. Yürü dışarda başbaşa bu meseleyi halledelim dedim. Adam çağrıma uymak varken tuttu oradakilerin hayatınıda tehlikeye atarak ikinci bardağı fırlattı. -Peki bu arada Rıdvan Akar ne yaptı? Sonrasında da kendisiyle konuştuk. Bardağın içindeki su kendisine gelmiş Allah'tan bardak gelmemiş tabi burada benimle birlikte oranın ev sahibi olan Rıdvan Akar'a ve Kanal D'ye de bir terör var. Orada Muharrem Coşkun kardeşim, kendisine yani Akar'a bu esasında size karşı yapılmış çok büyük bir ayıptır hatırlatmasında bulundu. Ama ben Rıdvan Akar'ın içinde bulunduğu güç durumu ve bulunduğu merkezin ilişkilerini değerlendirdiğimde suçlamıyorum. Gece bardak meselesine hiç girmedi eğer o bardakları fırlatan Cumhuriyet mensupları değil de ben olsaydım olayı nasıl vereceklerdi ve Türkiye'de şu anda ne konuşulacaktı bizim üzerimizde bunların şerrinden çekinirken bazı kardeşlerimizin de muhtemelen iştirak edebilecekleri nasıl bir kampanya yürütülecekti. Orada Cenab-ı Allah ihsan buyurdu yanlış yapmadık. -Gerçekten insanın hafsalası almıyor! Bir gazeteci bu kadar militanca bur davranışta nasıl bulunabilir? Kaldı ki fırlattığı bardak başka meslektaşlarınızı da isabet edebilirdi… Biz zaten neleri anlatmaya çalışıyoruz güzel kardeşim sizlerle birlikte.. İşte yaşananlar iddialarımızın harfiyen doğru olduğunu nasıl ortaya koyuyor. habervaktim.com |
Ümit Zileli ve Mehmet Faraç. Salyalı sümüklü bol köpüklü iki azgın Cuhmuriyet pitbulu.. Aslında böyle seviyesiz insan ve gazeteci ya da fikir adamı müsfettelerinin tvde yeri olmaması lazım ama candaş medya, taşıdıkları ruh bakımında dört ayaklı bu kuduzları milletin üstüne salıveriyor. Bu zamana kadar değneksiz köy bulmuş afkuruyordular. Taşları bağlayıp köpekleri salmıştılar. Şimdi bir millet zabıtası bunları toplamaya kalkınca asli hüviyetlerini ortaya döktüler.
|
Biz mahalle kavgası yapacaksak, onlarla aynı üslubu kullanacaksak ne demeye televizyonda icraat ediyoruz?!!...
Tamam Serdar Bey savunduğu tüm konularda yerden göğe kadar haklıdır. Ancak, 'Bu Üslup' yakışıyor mu.. Şu kelimelere bakın; 'Şe....!, Ahl...!, Nam...!, ...' duyabildiğim birkaç güzel söz(!) ... Biz müslümanız yaa.. İsterseniz bir de elimize satır alıp laikçi avına çıkalım.. Var mı böyle bir şey?.. Bir zamanlar Bağdat'a gelen Rum ahalisinden ilim adamları, düşüncelerini açıkça söyler ve İslam ulemasından ehil kişileri tartışmaya davet ederlermiş. Bu seviyeli tartışmaları halk zevk içinde dinler, ders gözüyle bakarlarmış. Bugün Londra'da Bu düşünce örnek alınarak hazırlanmış 'Yuvarlak Masa Tartışmaları' yapılmaktadır. Bakanımız Mehmet AYDIN Beyfendiyi'de ilk orada tanıyıp hayran olmuştum.. Serdar Bey! bence siz televizyona.. mümkünse gazete binası dışına hiç çıkmayında; 'Maganda ' uslübunuzdan biz de nasiplenmeyelim.. |
Alıntı:
Peki bu programın TAMAMINI ve olan bitenin ne olduğunu izlediniz mi? HAKSIZLIK yapıldıktan sonra, Başbakan'ın Davos çıkışına da "maganda üslubu"mu dediniz efendim? Yada "bir daha parti binası dışına çıkmayın" mı dediniz? Filmin sonunu izleyip tamamına yorum yapıyorsunuz haberiniz ola. |
http://www.kanald.com.tr/Video/Detai...oId=1398&typ=p
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz. Bazı yarım görüp dal budak yorum yapanlara bi katkı sağlamış olurum belki.. |
Ben Vakit Gazetesinin ilk neşredildiği 93 yılından beri takipçisiyim veSerdar Arsever'i çok yakından tanıyorum...
Benim dinim bana magandalığı önermiyor... 'Kılıç çekilecek' se çekilir... Ama Hz.Ali (r.a) misali, savaşta suratına tüküren kafirin boynundan kılıç,-işin içine, nefis karıştığı için- geri çekilir.. Hem konunun başbakanımızın 'Davoz Zirvesi'yle ne alakası var?.. Başbakan Onurlu bir 'Müslüman Tavrı' göstermiş, yerinde ve zamanın da kurduğu akılcı sözlerle yahudiye ağzının payını vermiştir. Serdar Bey!.. Dikkat ederseniz küfür ediyor.. Nefsani hareket yani.. Allah'a Emanet olun..:) |
Alıntı:
Küfür mü ediyor Arseven?.. Yahu her şeyi "sizsiniz-sensin" diye cevapladı.. Linki verdim. İzleyin anlarsınız. Tamamını yani.. |
Sadece haberrlerde bi parçasını izledim ama hiç hoş olmamış....
gördüğüm kadarıyla vakit yazarı gerektiği gibi nazik konuşmu ama o karşısındaki beyazlı adam kimse çok aşırı gitmiş yanındakide ona uymuş.... sorsan bunlar okumuş çağdaş adam ama ne gezer yaptıkları hareketi ilköğretimdeki çocuklar bile yapmaz zanımca.... |
Selam..
Alıntı:
Ben Din üzerine Yüksek Lisan bitirmiş, başından olmaz felaketler geçmiş, fakir fukara bir müslümanım. Kavgayla bir yare varılamaycağını anlatmaya çalışıyorum ama Tabiki.. Vakit Gazetesi bizim gazetemiz.. Ancak, bir hata varsa,'Kuru kuruya' savunmak ne sana ne bana ve ne de 'Alnı secdesizler' e bir katkı sağlar. Unutma ki Şeriat-i Garranın en güzel yanı, "Eşitliktir!"... Selam ve Dua ile..:saygılar: |
Alıntı:
BU yazı kimin faruk bey? Siz yazdıysanız sizi, başkası yazmışsa onu canı gönülden tebrik ediyorum. Altına aynen imzamı atıyorum. REDYELLOW |
Alıntı:
Din üzerine yüksek lisan bitirmişsiniz. Tebrik ederim. Peki bu bitirdiğiniz yüksek lisana göre siz serdar arseverin yerinde olsaydınız, televizyonda o iki arsızın karşısına çıkmış olsaydınız ve onlar size ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ, NAMUSSUZ vs. gibi şeylerle hitap etselerdi ne yapardınız? nasıl davranırdınız? |
Alıntı:
Sağolun, Allah razı olsun.. |
bizleri bu kutuplaşmaya getirenler utansın
cumhuriyet yazarları çirkeflik yapmıstır ama ikida aynı kullanılan üslüp çok kötüysü üzüldüm ne durumlara geldik :( |
Alıntı:
|
Alıntı:
Kimse burda Serdar Bey için "onurlu, şahsiyetli bir müslüman potresi çizdi" demesin.. İslamın şeref sayfaları; yerinde, zamanında.. Vakurlu, İzzetli bir duruş sergileyen Müslümanlarla dolu (Ör.İmam-ı Rabbani)(Elhamdulillah!). Ortada İslam davasının can siperane savunulmasından ziyade. Hönkürme, ciyaklama, balgam ve daha kötüsü Küfürlerin hava da uçuştuğu bir ortam var. Müslüman akıllıdır, Yüreğiyle bilgisini birleştirip; Kırk boğum olan gırtlağından kelimeleri seçerek söyler.. Müşrik ise aptaldır ve düz olan yemek borusundan konuşur.. Ne gerçek,ne şoven iyi tahlil etmeliyiz.. İslam bize bunu emreder...:güzel: Her şey zamanında ve doğru olduğu şekilde.. Duayla kalın!.. :saygılar: |
Alıntı:
Üstadım: İyi güzel yazıyorsunuz da ben sizden somut bir şey istiyorum. Siz arsevenin yerinde olsaydınız ve size karşınızdaki mümtaz şahsiyetler!! ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ, NAMUSSUZ gibi sözlerle hitap etselerdi, ne yapardınız? karşınızdaki o mümtaz şahsiyetlere! ne derdiniz? tam olarak tarif ederseniz sevinirim. |
Olayın başlangıcına bakalım ;
Arseven'in "Türkan Saylan'ın arkasından rahmet dilemem" gibi bir söyleminden sonra Cumhuriyet yazarı dediki "peki kayıp trilyon davasında suçlu bulunan Erbakan'ın arkasından rahmet dilermisin" dedi , buna cevap vermek istemeyen Arseven kalktı "senin kayınbiraderin pkk yandaşı olmaktan hapis yatmıyormu" gibi konuyla yakından uzaktan alakası olmayan bir olayı ortaya atarak konuyu saptırdı. Bomba bundan sonra patladı. Birde bunun üzerine hüseyin üzülmez'i dava sonuçlanmadı henüz diye korumaya çalıştı. Cumhuriyet yazarı elindeki belgeleri göstererek "seni sustururum" dedi yani belgelerle sustururum derken arseven kalktı bunu kullanarak defalarca "vururmusun beni" , "beni vurarakmı susturusun" diyerek durumu alakasız yerlere çekmeye çalıştı. |
Alıntı:
Cumhuriyeti yazarının erbakanın trilyon davasını ne kadar konu ile ilgili ise arseverinin bu pkklı cumhuriyet yazarına kayınbiraderinin pklılarla birlikte eroin kaçakcılığından mahkum olmasını hatırlatması da en az o kadar konuyla ilgilidir. Ayağa kalkıp bırakıp gidiyorum diyen de ümit zileliydi, hakaret edenlerde cumhuriyetcilerdi, sövenlerde cumhuriyetcilerdi. serdar arseven sadece onlara laflarını iade etti. |
Türkan saylanın arkasından ben de RAHMET DİLEMEM.
On kere daha ölse tekrar dirilse tekrar ölse, yine RAHMET DİLEMEM. Dileyemem yahu. BİZ ASIL'IZ: BU ÜLKEDE BİZİM İSTEMEDİĞİMİZ HİÇ BİR ŞEY OLMAZ. BURS VERİYORUZ AMA İMAM HATİPLİLERE VERMEYİZ. BURS VERİYORUZ AMA BAŞÖRTÜLÜLERE VERMEYİZ. NAMAZ KILANÇ GENÇLİK DEĞİL BALE YAPAN GENÇLİK İSTİYORUZ. Diyen birisine rahmet dilersem Allah beni çarpar! Kayıp trilyon davasından, siyasi bir davadan, fikir ve görüşlerine tahammül edemeyen zorbalar tarafından, 28 şubat zorbaları tarafından birifinglerde balans ayarı yapılmış yargı tarafından mahkum edilmiş bir ERBAKAN HOCA VEFAT EDERSE MİLYON KERE RAHMET DİLERİM. |
Ha rahmet dilemem ama arkasından da kötü söz, küfür, hakaret vs. de etmem.
Bu benim inancıma yakışmaz. Vakitcilerde küfür etmediler, hakaret etmediler. Cumhuriyetci tutmuş elinde bir küpür: ÖZGÜRLÜK DÜŞMANI PROF yazılmış. doğru... Yalan mı? |
Alıntı:
Size yine geçmişten örnek vermek istiyorum.. Bir zamanlar bizi 'Adam' yerine koymayıp, muhatap almadıkları zamanlarda.Doksanların başıydı..??? Nazlı Ilıcak Hanımefendi medaratörlüğünde Abdurrahman Dilipak'ın karşısında, 5 mümtaz şahsiyet.. Abdurrahman Bey'e Hayran olmamak elde değil.. Ya Hasan Mezarcı Beyfendiyle, Uğur Mumcu'nun münazarası... Az söylüyorum çok anlayın!.. Biz her suratımıza çemkirine, laf yetiştirseydik oooooo!!;D :güzel: |
Alıntı:
Yahu nasıl anlayıştır bu ? Arkadaşım konu arkasından rahmet dileme konusu ve Cumhuriyet yazarıda "Türkan Saylan'ın arkasından dilemiyorsun peki Erbakan'ın arkasından dilermisin" diye sordu , konuyla direk alakalı yani. Arseven burada " rahmet dilerim" diyecekti olay bitecekti ama diyemedi ve konuyu çarpıttı. |
Alıntı:
İyi hoşda bir türlü siz ne yapardınız, tam olarak nasıl birtavır takınırdınız diey soruyorum ama siz bir türlü bunu yazmıyorsunuz. Doksanalrın başında sizin bahsettiğiniz şeyi hatırlayamadım. Uğur mumcu Hasan Mezarcıya ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ, NAMUSSUZ dedi mi? Abdurrahman Dilipak'a karşısındaki 5 mümtaz şahsiyet:) ŞEREFSİZ, HAYSİYETSİZ, NAMUSSUZ dedi mi? Hasan Mezarcı ve Abdurrahman Dilipak'a karşısındakiler BARDAK FIRLATTILAR MI? |
Alıntı:
Bu kadar kolaydı değil mi? mehmet faraş, arseven evet erbakanın arkasından rahmet dilerim deyince susacaktı, ne yapayım dilersen dile mi diyeceksi? yapmayın lütfen. bu adamları ilk kez mi tanıyorsunuz? Peki sizin taktiğinizden gidelim, madem evet rahmet dilerim deyinc eolay bitecek, ümit zileli ve mehmet faraş bu kadar makul!! ve anlayışlı!! kimseler, arseven kayın biredarin eroin kaçakçılığından mahkum olmadı mı deyince mehmet faraş EVET OLDU niye demedi de köpürdü? evet oldu deyip kapatsaydı ya. eğer sizin dediğniz gibi kişiler olsaydı bunu demesi gerekmez miydi? |
Bakın ben ne Cumhuriyet yazarını savunuyorum nede Arseven'i. Minder dışına çıkan Arsevendi ... Mehmet Faraş konuyla alakalı bir soru yönlendirdi ama Arseven çok alakasız bir cevap verdi. Konuşma az çok aşağıdaki gibiydi.
- Türkan Saylan ın arkasından rahmet dilemem ... - Peki Erbakan'ın arkasından dilermisin ? - Söyle bakalım senin kayınbiraderin pkk yandaşı olmaktan hapistemi değilmi ? Yani biraz kel alaka olmamışmı son cümle ? |
Alıntı:
Öncelikle ben size cumhuriyet yazarlarını savunuyorsunuz vs demedim. burda karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ayrıca eğer serdar arsevennin yanlış yaptığını, cumhuriyetcilerin doğru yaptığını düşünseydim hiç çekinmez, cumhuriyet yazarıymış vs. bakmadan onları savunurdum. ** Niye kel alaka olsun? Erbakan konusu ne kadar bu konuyla ilgili ise; Türkan saylanın arkasından rahmet dileyen mehmet faraş pkk yandaşı olan, eroin kaçakcılığından mahkum olan kayınbiraderine de rahmet diler mi? bu da en az o kadar ilgilidir. Bu kel alaka mıdır? Mesela mehmet faraş niye erbakan konusunu getirmiş de aydın doğan konusunu gündeme getirmemiş? Sorsaydı ya: Aydın doğan ölünce de rahmet diler misin diye? madem bu adam bukadar devletin trilyonunu düşünüyorsa aydın doğan daha iyi bir örnek olmazmıydı? Erbakana saldırmasını siz hakikaten devletin parasını düşündüğü için mi yapıyor sanıyorsunuz? Konuşma sizin yazdığınız şekilde değildi. Konuşmanın kısa özetini seyrederseniz yanılırsınız, tam olarak hepsini izlemeniz lazım. |
All times are GMT +3. The time now is 19:45. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025