TUZ VE IŞIK Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636198)

Ama şu var. Sanki bu yazılanlardan, Allahın saadece kalbimize bakmadfığı anlaşılıyor. Yani şekilci bir Tanrıdan söz etmiş olmuyor muyuz Allah sevgidir ve sevgide yaşayan allahta yaşar, Allah da onda yaşar. Evet günah bizim hamurumuzda mayamızda var. Allah bizi sevecekse OLDUĞUMUZ GİBİ sevmeli.Yani senin başın açık senin şuyun var diyerek Allah kullarıı ayırt etmez. Önce yürek gelir. Allah insanların yüreklerine bakar. Günah hayatımızın her anın da var. Adem de günah ileyip cennetten kovulmadı mı? Bizlerin daima günaha meğilli olduğumuzu Yardan zaten biliyor ver bizxi bu halimizle seviytor. Çünkü O sonsuz merhamet ve lutuf Tanrısıdır.

TUZ VE IŞIK Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636198)

Ama şu var. Sanki bu yazılanlardan, Allahın saadece kalbimize bakmadfığı anlaşılıyor. Yani şekilci bir Tanrıdan söz etmiş olmuyor muyuz Allah sevgidir ve sevgide yaşayan allahta yaşar, Allah da onda yaşar. Evet günah bizim hamurumuzda mayamızda var. Allah bizi sevecekse OLDUĞUMUZ GİBİ sevmeli.Yani senin başın açık senin şuyun var diyerek Allah kullarıı ayırt etmez. Önce yürek gelir. Allah insanların yüreklerine bakar. Günah hayatımızın her anın da var. Adem de günah ileyip cennetten kovulmadı mı? Bizlerin daima günaha meğilli olduğumuzu Yardan zaten biliyor ver bizxi bu halimizle seviytor. Çünkü O sonsuz merhamet ve lutuf Tanrısıdır.

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636434)

İncilin hiç bir yerinde bu dediğin yazmaz. Sizler saadece olmayan şeyleri varmış gibi gösteriyorsunuz. Amacınız insanları yanıltmak. Eğer islam ile şerefleniceksek neden kuranda o bahettiğim ayet var? İncilde Muhammedden söz etmez RUH-UL KUDUS'ten söz eder. Senin o bahsettiğin ayetleri yanlızca işine geldiği yeri alır burda bu var dersiniz.

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636434)

İncilin hiç bir yerinde bu dediğin yazmaz. Sizler saadece olmayan şeyleri varmış gibi gösteriyorsunuz. Amacınız insanları yanıltmak. Eğer islam ile şerefleniceksek neden kuranda o bahettiğim ayet var? İncilde Muhammedden söz etmez RUH-UL KUDUS'ten söz eder. Senin o bahsettiğin ayetleri yanlızca işine geldiği yeri alır burda bu var dersiniz.

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636434)

İncilin hiç bir yerinde bu dediğin yazmaz. Sizler saadece olmayan şeyleri varmış gibi gösteriyorsunuz. Amacınız insanları yanıltmak. Eğer islam ile şerefleniceksek neden kuranda o bahettiğim ayet var? İncilde Muhammedden söz etmez RUH-UL KUDUS'ten söz eder. Senin o bahsettiğin ayetleri yanlızca işine geldiği yeri alır burda bu var dersiniz.

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636579)

YUNUS SURESİ 94. AYET : Sana indirdiklerimizde herhangi bir şüpheye düşersen, senden önce kitap okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmiştir. Sakın şüphe edenlerden olma!
AL-İ İMRAN SURESİ 45. AYET: “Ey Meryem! Allah sana, kendinden bir Sözü, adı Meryem oğlu İsa olan Mesih’i, dünya ve ahirette şerefli ve Allah’a yakın kılınanlardan olarak müjdeler”

Gökmen; Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. diyen kuran iken yine kuran Al-i İmran 45. ayette kendisi İsa'nın Mesih olduğunu söylüyor bu biraz tuhaf değil mi?

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636583)

Muhammet daha çocukken, yanına iki melek gelir, onun kalbini arıtırlar. Bu hususta Kuran şöyle diyor: “Senin gönlünü açmadık mı? Belini büken yükünü üzerinden almadık mı” (İnşirah 94:13).

O andan itibaren Muhammet’e, arıtılmış anlamına gelen “elMustafa” lakabı verildi. O, özünde arı, saf değildi. Yüreğinin arıtılıp Allahın bir nebi ve resulü olabilmesi için bu iki meleğin yanına gelmek suretiyle ondaki yükü kaldırmaları gerekiyordu.

Kuran’da aynı zamanda Meryem’in oğlunun “temiz bir oğlan” olduğunu okuyoruz: “Cebrail , `Ben sana temiz bir oğlan bağışlamak için, Rabbinin sana gönderdiği elçiden başkası değilim” (Meryem 19:19).
Taberi, Beydavi ve Zemahşeri gibi İslam aleminin önde gelen tefsir alimleri, ayette geçen temiz anlamına gelen “zaki” kelimesinin, saf, arı ve günahtan azade demek olduğunu belirtiyorlar. Daha Mesih doğmadan önce, O’nun tertemiz olduğunu ve günah işlemeksizin yaşayacağını bildirdi vahiy. Çünkü O, özünde kutsaldı. Bundan da öte O, bizzat Allahın Sözüydü. Biraz önce gördüğümüz gibi, O sadece vahyi dinlemedi, kelamın kendisiydi. O’nun sözleriyle davranışları arasında en küçük bir çelişki görülmedi. Çünkü O, ne söylediyse yaşadı; günahsız, kınamasız dimdik durdu.
Kuran bütün resul ve nebilerin bir takım günahlar işlediklerini belirtiyor. Kimilerinin işledikleri suçları açıklıyor Mesih hariç! Çünkü O her zaman temiz ve saftı. Taşıdığı insanlık doğasına karşın Kutsal Ruh O’nu daha doğumundan itibaren yetkin kutsallıkta korudu. Allahın bedene girmiş Ruhu olduğu için O, asla denemeye düşmedi.
Oysa Muhammet Kuran’da, üç kez Rabbinden günahları için af dilemesi gerektiğini söyledi. “Ey Muhammet! Suçunun bağışlanmasını dile” (Mü’min 40:55)
“Ey Muhammet! Kendinin, inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile” (Muhammet 47:19).
“Biz sana böylece apaçık bir zafer sağlamışızdır. Allah böylece, senin gelmiş geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar” (Feth 48:12).

Zümrüdü Anka Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 636594)

BEN CELISKIYI GOSTERRMEYE CALISTIM. bIR AYETTE iSAYA MESIH DIYENLER KUFRE DUSMUISLERDIR DERKEN BIR BASKA AYERTTE KURANIN KENDISI o ısa mesıh'dfir diyor bu durumda kuran kendısı kyufre dusmus olmuyoır mu ve baska ayewtte de Ali İmranda da Meryem oglu ısa MESIH ALLAHIN KELIMESI VE MERYEME ATADIGI RUHTUR ayetınde yıne mesıh denılıyor nasıl oluyorda kufre dusuluyor o halde kuran kendısınımı küfre dusuruyor?