![]() |
Cumhuriyet yazarlarından Üstad'a saygısızlık
http://www.habervaktim.com/resim/resim75188_2.jpg Cumhuriyet yazarlarından Üstad'a saygısızlık Milli Kütüphane Başkanlığı ile Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği, “Necip Fazıl’ı Anma Şiir Günü”nde, Cumhuriyet Yazarı Mustafa Şerif Onaran ile Rüştü Asyalı, büyük şairi yadetmek için gelen konukların gözlerinin içine baka baka Üstad’a sövüp saydılar! ÜSTAD’I ANMAK SİZE Mİ DÜŞTÜ! Cerrah edebiyatçı Mustafa Şerif Onaran ile tiyatrocu Rüştü Asyalı, Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen, “Necip Fazıl’ı Anma” şiir gününde, kafa kafaya verip, üstada demediklerini bırakmadılar. Kendileri çalıp kendileri söyleyen iki kafadar, önce salonun dolu olmasına şaşırdılar. Milli Kütüphane’nin konferans salonunu dolduran konuklara bakarak, “Baharın bu son günlerinde, kimsenin buraya geleceğini düşünmemiştik” dediler. MASUM CÜMLELERİN ARKASINA SAKLANDI Daha sonra ise Üstad’ın, toplumun bütün katmanlarına nüfuz etmiş saygınlığından habersiz olarak başladılar kifayetsizce sövmeye, saymaya… Yedi düvele karşı verdiği savaşı, inancını bayraklaştırarak kazanmış Türk milletinin başına tacettiği Üstada karşı içlerindeki kini, açıktan ifade etme cesaretine sahip olmayan Onaran ve Asyalı, masum kelimeler seçerek kurdukları, sözde iyi niyetli cümlelerin arkasına gizlenerek, Üstad’ın ne irticacılığını koydular ne karşıdevrimciliğini… “SERSERİ NECİP FAZIL”I ÖZLÜYORMUŞ “Necip Fazıl, kuşkusuz edebiyatımızın büyük şairlerinden biridir. Bizim için aslolan onun şair kimliğidir. Her insanın hayatında, ‘defact’ durumlar olabilir. Bunlar normal karşılanmalı. Biz de onu anlatırken, hayatındaki defact durumlardan bahsedeceğiz” diyen Onaran, serseri Necip Fazıl’ı özlediklerini, onun kendini dine vermesiyle birlikte şiirindeki heyecanın kaybolduğunu iddia etti. Cumhuriyet Gazetesi’nde yazılar yazan Onaran’ın, Üstad’a klasik laik söylemle saldırması dikkat çekti. MENDERES’E DE SALDIRDI Konuşmaya devam ettikçe, defact durumları bir bir sıralayan Onaran’ın ağzındaki baklalar da dökülmeye başladı. Salondaki konuklara, “Büyükdoğu ile Atatürk devrimlerinin uyuşup uyuşmadığına girelim mi ne dersiniz?” diyen Onaran, cevap beklemeden şunları söyledi: “Ümmetçi toplumdan milletçi topluma geçiş kolay olmadı. Necip Fazıl, bir karşıdevrimciydi. 1945’te başlayan karşıdevrim hareketlerinin önderiydi. Din ve inanç sömürüsünü, Menderes’i simgeleştirerek çok ilerilere götürdü. İrtica boyutuna taşıdı.” İLAHİ AŞKI DA BİLİRMİŞ! Konuşmasında tasavvufa övgüler düzen Onaran, sözü Yunus Emre’ye, oradan da tekrar Üstad’a getirdi. Onaran, “Yunus Emre’nin ilahi aşkı ile Necip Fazıl’ın dünyevi aşkı bir olabilir mi?” diye sorarak, “Bu ikisi birbiriyle ölçüşemeyecek kadar ilgisizdir” şeklinde konuştu. Rüştü Asyalı’ya bakarak gülen ve kafa sallayan Onaran, bu kez de Üstad’ın ilahi aşkı asla yakalayamadığı tezini savurdu. Kargaların bile gülmeye tenezzül etmeyeceği bu iddiasına kendisi gülen Onaran, ne demek istediği anlaşılmaz bir şekilde, kendisinin de bir şiirinin Büyükdoğu’da yayımlandığını söyledi. habervaktim |
Üstad yaşasa idi onlara öyle bir cevap verirdi ki... Utançlarından dışarı çıkamaz hale gelirlerdi... :) Şahsiyetsizler...!
|
Cumhuriyet yazarlarından Üstad'a saygısızlık
Milli Kütüphane Başkanlığı ile Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi'nin düzenlediği, “Necip Fazıl'ı Anma Şiir Günü”nde, Cumhuriyet Yazarı Mustafa Şerif Onaran ile Rüştü Asyalı, büyük şairi yadetmek için gelen konukların gözlerinin içine baka baka Üstad'a sövüp saydılar! http://www.habername.com/images/news/23090.jpg ÜSTAD'I ANMAK SİZE Mİ DÜŞTÜ! Cerrah edebiyatçı Mustafa Şerif Onaran ile tiyatrocu Rüştü Asyalı, Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen, “Necip Fazıl'ı Anma” şiir gününde, kafa kafaya verip, üstada demediklerini bırakmadılar. Kendileri çalıp kendileri söyleyen iki kafadar, önce salonun dolu olmasına şaşırdılar. Milli Kütüphane'nin konferans salonunu dolduran konuklara bakarak, “Baharın bu son günlerinde, kimsenin buraya geleceğini düşünmemiştik” dediler. MASUM CÜMLELERİN ARKASINA SAKLANDI Daha sonra ise Üstad'ın, toplumun bütün katmanlarına nüfuz etmiş saygınlığından habersiz olarak başladılar kifayetsizce sövmeye, saymaya… Yedi düvele karşı verdiği savaşı, inancını bayraklaştırarak kazanmış Türk milletinin başına tacettiği Üstada karşı içlerindeki kini, açıktan ifade etme cesaretine sahip olmayan Onaran ve Asyalı, masum kelimeler seçerek kurdukları, sözde iyi niyetli cümlelerin arkasına gizlenerek, Üstad'ın ne irticacılığını koydular ne karşıdevrimciliğini… “SERSERİ NECİP FAZIL”I ÖZLÜYORMUŞ “Necip Fazıl, kuşkusuz edebiyatımızın büyük şairlerinden biridir. Bizim için aslolan onun şair kimliğidir. Her insanın hayatında, ‘defact' durumlar olabilir. Bunlar normal karşılanmalı. Biz de onu anlatırken, hayatındaki defact durumlardan bahsedeceğiz” diyen Onaran, serseri Necip Fazıl'ı özlediklerini, onun kendini dine vermesiyle birlikte şiirindeki heyecanın kaybolduğunu iddia etti. Cumhuriyet Gazetesi'nde yazılar yazan Onaran'ın, Üstad'a klasik laik söylemle saldırması dikkat çekti. MENDERES'E DE SALDIRDI Konuşmaya devam ettikçe, defact durumları bir bir sıralayan Onaran'ın ağzındaki baklalar da dökülmeye başladı. Salondaki konuklara, “Büyükdoğu ile Atatürk devrimlerinin uyuşup uyuşmadığına girelim mi ne dersiniz?” diyen Onaran, cevap beklemeden şunları söyledi: “Ümmetçi toplumdan milletçi topluma geçiş kolay olmadı. Necip Fazıl, bir karşıdevrimciydi. 1945'te başlayan karşıdevrim hareketlerinin önderiydi. Din ve inanç sömürüsünü, Menderes'i simgeleştirerek çok ilerilere götürdü. İrtica boyutuna taşıdı.” İLAHİ AŞKI DA BİLİRMİŞ! Konuşmasında tasavvufa övgüler düzen Onaran, sözü Yunus Emre'ye, oradan da tekrar Üstad'a getirdi. Onaran, “Yunus Emre'nin ilahi aşkı ile Necip Fazıl'ın dünyevi aşkı bir olabilir mi?” diye sorarak, “Bu ikisi birbiriyle ölçüşemeyecek kadar ilgisizdir” şeklinde konuştu. Rüştü Asyalı'ya bakarak gülen ve kafa sallayan Onaran, bu kez de Üstad'ın ilahi aşkı asla yakalayamadığı tezini savurdu. Kargaların bile gülmeye tenezzül etmeyeceği bu iddiasına kendisi gülen Onaran, ne demek istediği anlaşılmaz bir şekilde, kendisinin de bir şiirinin Büyükdoğu'da yayımlandığını söyledi. habervaktim |
Cumhuriyet yazarlarında ar,namus yok ki saygı bekleyesiniz...!
|
Saygı bekleyen yok zaten tarantula kardeşim ama bunlar iyi raydan çıkmışlarki anma gününde yapıyorlar bu işi ahlaksızlığında ahlaksızlığı oluyor buda....
|
Ben hakaret etmedim o dediğin şahısa hiç bir zaman burda söylenenler ve tvdekilere gelince zaten kadının kendisi kabul ediyor ve gurur duyuyordu yaptıklarından.......
|
Doğruları söylediğimiz için mi Türkan hanıma(!) hakaret etmiş oluyoruz...!
|
:güzel: aynen öyle bu hakaret sayıyor onları ama kendisi gurur duyordu...
|
Bizler üslübumuza kesinlikle sizden daha fazla dikkat ediyoruz hiç merak etme. Sizin kadar tahammülsüz değiliz kesinlikle. Ama siz bizim varlığımızdan rahatsızsınız.
|
Alıntı:
|
Ha necip fazıl ölmedi yani ona normal.....
|
Evet ölenin değil yaşayana da hakaret etmek doğru bir davranış değildir zaten.
|
Bilinçsizce yapılmış bir konuşma..
Ciddiye almamak gerekiyor. Ama ertuğrul kardeşin dediğide doğru. Boş kaldıkça iyice sapıtıyorlar. Hadlerini bildirmek lazım.. Ama şu sözü çok seviyorum.. " Zalimler için yaşasın cehennem " (B.S.N.) |
Ya arkadaş inatla niye savunursun anlamam yanlışa yanlış de. Bu ülkede Nazımın kabri bile bizim hükümetimiz tarafından ülkeye getirildi. Ama kör gözler görmezler hala saldırırlar.
|
Getirilmesi için gerekli düzenleme yapılmadı mı şer? Bunu niye sizin sevgili dostlarınız yapmadı bu zamana kadar ?
|
Alıntı:
genede alıyor alımını... |
Ya arkadaş ölenin arkadasından kötü konuşulmaz. Konuşan da yanlış yapıyor diyorum ben yani kabul ediyorum. Sen de cumhuriyet yazarlarının yaptığı yanlış der misin ?
|
Alıntı:
Ben de bu yoruma :saygılar:. Ne olduuu sıkıştın mı şercim. :D:D:D Arkadaşlar adam yobazlığını, sığlığını, önyargı ve katılığını itiraf etmiştir. Başka söze de gerek yoktur. |
Alıntı:
|
Ben sana diyorum hakaret etmek yanlıştır. Necip Fazıl'a da yanlıştır, bir başkasına da. Ama sen bu kadar yiğit olamıyorsun. İşte aramızdaki fark bu.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
"Leküm diniküm veliyedin".... |
Ya bu cevaptan sonra tartışacak başka bir şey kalmıyor. Yani sen böyle diyorsan foruma niye giriyorsun. İbretliksin. Bütün zihniyetiniz tek cümlede özet zaten. Sonra da kalkmış toplumsal barış diyor. :D:D:D
Komiksin, komiksiniz... Bu arada bu konu da her zaman yaptığımız matlardan birisine örnektir ve şerin şahı düşmüş, köşeye sıkışmış mat olmuştur. |
Yahu küfür , hakaret , kişiye sözlü saldırı olmadığı sürece şu mesaj silme işinden vazgeçermisiniz lütfen. Forumun hiçbir anlamı kalmıyor , hiçbirşey anlaşılmıyor.
Burası her düşüncenin belli sınırlar içerisinde özgürce söylenebileceği bir platform olmalı. |
hatta cumhuriyet gazetesinde bile şehide ölü diye gazetede başlık geçti, cumhuriyet gazetesinin editörüde abdullah öcalana çocuk katili değil dedi, hatta bir teröristin cenaze ilanı yayınlandı, cumhuriyet gazetesi yönetenler kimdir nedir ne değildir hakkaten bilemiyorum.
|
Ben orda bunları dinleyipde sağ bırakmış ahaliye şaşarım..
Böylesi densiz yalaklara ustadım ne güzel kondurmus cevabı o kıvrak zekasıyla.. sıcağı sıcağına.. Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp herzamanki gibi Din ve ALLAH kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar'! |
Sen yalnız, arslanın iki ayağı arasına sığınıp, faaliyetine engel gördüğü kediyi rapor eden sıçana benziyorsun!
Fikrin yok, hakikatin yok, bilgin yok, ihlâsın yok, güvenin yok; ve düşün, bunlardan tek tek pay almış olarak ne çapta ahlâkın yok!.. Üstad yaşasa idi aynen böyle derdi..! Onun yerine ben diyeyim... |
Alıntı:
|
Özelden hakaret etmene gerek yok biliyom ne mal oldugunu
Kargaların ötmeye başladığı yerde Bülbüller susarmış .. Söz sende kardeşim.... |
ecnebi kökenli misyonerler bunlar böyleler, peygamberimize blile forumda rahatça hakaret edebiliyorlar bu gibi köpek soysuzlarını bu ülkeden kovmak lazım sözde Türkler ülkemize daha fazla zarar vermeye başladılar yunanistana doğru sürükleyelimde bunları aklı başlarına gelsinler.
benim özde izmirli türk kardeşlerimde bu yunan göçmenli sözde türklerden çok rahatsızlar, |
Bu, özü sözü belirsiz Cumhuriyet'in BAŞINDAN BERİ yaptığı şeydir.
Mesela şimdi, TAPINDIKLARI Nazım Hikmet'e, geçmişte "BUYURUN YÜZÜNE TÜKÜRÜN DİYE FOTOĞRAFINI BASTIK" türünden yazıyla Nazım'ı karalıyorlardı. Şimdi bunu da yaparlar, beklenir bu terörist yuvası gazeteden.. Sözle konuşmayalım. Buyrun, bu Tapınma İtirafı: 12 Aralık 2008 http://img13.imageshack.us/img13/948...arnnnazmat.jpg Bu da Evvel ki Nazım'ları: 24 Haziran 1951 http://img13.imageshack.us/img13/284...24haziran1.jpg 12 Temmuz 1951 http://img13.imageshack.us/img13/660...azmnyznetk.gif -- TÜKÜRÜN ŞİMDİ CUMHURİYET'İN YÜZÜNE. |
:güzel: ama anlamazlarki kardeşim o kadar laf yiyor doğru düzgün yazmıyor daldan dala atlıyor ve gün 2-3 defa geliyor....
Ama gene biz misafirperverlikte kusur etmeyelim verelim ağzının payını.... |
Bunları görünce kalitemizi daha iyi anlıyorum.
|
onlar da Üstad'a değil kimseye saygı yok..saygı insanda olur..kendilerini yansıtıyorlar işte..aa onlar herşeyi bilir aydın olan onlar...onları dinleyenlerden de tepki gelmemişse onlara ;onlara da şaşarım..
|
| All times are GMT +3. The time now is 23:41. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025