![]() |
Fatih İle Napolyon Arasındaki Fark - B.M.? [45]
Alıntı:
|
Atalarımızın değerini yabancılar bizden daha çok biliyorlar.
Fatihin yolundayız. Fatihin torunlarıyız. |
oo adanalı geldi :)
|
Alıntı:
|
Dedelerimizin büyüklüğünü Dünya kabul ediyor ama biz kabul etmemek için diyoniyoruz niye direniliyor onu bi anlasam...
|
Anlamak için "beyin" gerekli hocam..
O nedenle çok görmeyin onlar anlamaz..Ki anlamasınlar ihtiyaç yok çok şükür onlara. |
Alıntı:
Şu da bir gerçek ki Osmanlı güneşi Avrupa'dan doğuyor.. Osmanlı'ya atılan iftiraları çürüten en sağlam delilleri yine yabancılar sunuyor önümüze. Biz şaşkınız, onlar ütopyayı yaşanmış olarak gördüklerinden böyle sonuçlar çıkıyor ortaya işte.. |
En körü Grmeyi istemeyendir en sağırı duymayı istemeyendir görmeyi isteyenler görüyor.....
şöylede bişey varki bizim ülkemizde görmeyi isteyenlerin görmesi engelleniyor engelleme olmasa görenler çoğunluğa rahatça geçer... Evet ne yazıkki avrupa Osmanlıyı bizden daha çok araştırıyor...... |
Arkamdan neler konuşmuş öle bu adanalı yine :)
Ne söylesem boş banlanmış zaten :) |
hmmmm ... teşekkürler :)
|
Aslında çok basit.Eğer aşağıdaki Fatih Sultan Mehmet'in yazılı olan vasiyetnamesini ,ya da deyim yerindeyse reçeteyi okuyup uygulasaydı aynı bahtiyarlığa kendiside kavuşabilirdi.Atlamış olmalı.Ne de olsa Fransız.
Fatih Sultan Mehmet'in Tabâbetle İlgili Vasiyetnamesi Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmet, bizzatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun aldığım İstanbul'un Taşlık mevkiinde kâin ve Malûmu'l-budut olan 136 bap dükkânımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sehih eylerim. Şöyle ki: Bu gayrı menkulâtımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye 20'şer akçe alsunlar; ayrıca 10 cerrah, 10 tabib ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim. Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkalar bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası ya da mümkün ise şıfayab olalar. Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacizeye kaldırılarak orada salâh bulduralar. Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vâki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silâh, ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar. Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedânın harimleri ve Madine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizzâtihi kendûleri gelmeyûp yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle... alıntıdır........ |
Alıntı:
Danimarka'daydı sanırım.. :) |
onların büyüklüğüne tarih şahttir
biz Fatihin torunlarıyız |
All times are GMT +3. The time now is 13:00. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025