Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Dış Gündem (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=125)
-   -   İran'dan Haberler (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=109353)

Ertuğrul ÖZGÜL 06-21-2009 13:46

İran'dan Haberler
 
İran televizyonu: Tahran'da 13 kişi öldürüldü
İran devlet televizyonu, seçim sonuçlarına itiraz eden "terörist gruplar" ile polis arasında dün çıkan çatışmalarda 13 kişinin öldüğünü duyurdu.

Devlet televizyonu, maskeli ve sopalı saldırganların başkent Tahran'daki bir camiyi tahribi sırasında içeride bulunan vatandaşlardan birkaçının hayatını kaybettiğini bildirdi. Güvenik güçleri ile göstericiler arasındaki çatışmalarda da çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi.

İngilizce yayın yapan Press Tv, göstericilerin iki benzin istasyonunu ateşe verdiğini ve bir askeri tesise saldırdığını kaydetti. (CİHAN)


TAHRAN'DA BİR CAMİ KUNDAKLANDI

İran'ın Başkenti Tahran'da seçim gerginliği sürüyor. Bugün de Tahran'da bulunan bir cami kundaklandı. Çok sayıda kişi yanarak öldü! Hastanelere taşınan yaralılar olduğuna dikkat çekildi.



zaman

ishakyilmaz 06-21-2009 13:47

http://www.yazete.com/pics/news/2106...3494998810.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-21-2009 13:49

İran'da cami ateşe verildi
İran'da seçim sonuçlarına itiraz için dün yapılan izinsiz gösteride ölenler olduğu belirtildi.



Devlet televizyonu, maskeli ve sopalı saldırganların başkent Tahran'daki bir camiyi tahribi sırasında içeride bulunan vatandaşlardan birkaçının hayatını kaybettiğini duyurdu.

Televizyon, ayrıca başkentin merkezi ile 2, 6, 9 ve 10. bölgelerindeki otobüs durakları, trafik levhaları, çöp kutuları ile araçların ateşe verilmesine ait görüntüleri yayımladı.

Güvenik güçleri ile göstericiler arasındaki çatışmalarda da çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi.

Yetkililer, "halkın can ve mal güvenliğini tehdit eden" çok sayıda göstericinin yakalandığını açıkladı.

Resmi kaynaklar, "korsan gösterilerin ilk üç gününde meydana gelen olaylarda 8 kişinin hayatını kaybettiğini" teyit etmişti.

Emniyet Genel Müdür Vekili Ahmet Rıza Radan, dünkü açıklamasında seçim sonrası çıkan olaylarda 400 polisin yaralandığını, ayrıca 700 bina, 300 banka, 300 özel araç ile 300 iş yerinin tahrip edildiğini söylemişti.

(AA)


ishakyilmaz 06-21-2009 13:50

http://medya.zaman.com.tr/2009/06/21/ym_tahran_k.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-21-2009 14:17

İran, tahrikçileri ifşa etti
İran, "aleyhte ve yalan haberlerle BBC ve VOA'nın tahrikçileri yönlendirerek kargaşaya neden olduğunu" bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı, "seçim sonraki süreçte yaşanan olaylarda ABD ve İngiltere'nin doğrudan parmağı olduğunu ve ülkenin birlik ve bütünlüğünün hedef alındığını" açıkladı.

Açıklamada, "İngiltere ve ABD'nin devlet desteğiyle yayın yapan BBC ve VOA tahrikçilerin komuta merkezi olarak görev yapıyor. Bu yayın kuruluşları İran halkına düşmanlığı ve İran'ın egemenliğini hedef almıştır" ifadeleri kullanıldı.

Dini lider Ayetullah Ali Hamaney de "ABD'nin özellikle de İngiltere'nin kitle iletişim araçlarını kullanarak İran'ı istikrarsızlaştırmak istediğini" söylemişti.

Tahran'da seçim sonuçlarının açıklanmasından sonraki ilk üç gündeki gösterilerde çıkan olaylar cep telefonlarının kameralarıyla çekilerek BBC ve VOA'ya gönderilmişti.



(AA)

NS 06-21-2009 14:18

insallah dıs mihraklar basarısız olur da;
bizim yasadıklarımızı onlar yasamaz...

AK_Türk 06-21-2009 14:27

Bu gostericilere dis ulkelerden kesinlikle destek var

Ertuğrul ÖZGÜL 06-21-2009 14:29

Alıntı:

Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 641027)
İran, tahrikçileri ifşa etti
İran, "aleyhte ve yalan haberlerle BBC ve VOA'nın tahrikçileri yönlendirerek kargaşaya neden olduğunu" bildirdi.


Evet haber kanalları ve diğerleri....

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 10:03

İran'da sekiz günün sonunda bilanço
 


İran'da seçim sonuçlarına itiraz için düzenlenen izinsiz gösterilerin bugün yapılmadı. Ancak geride kalan 8 günde 21 kişi öldü yüzlerce kişi yaralandı.

Tahran Emniyet Müdürlüğü açıklamasında, bugün için kentin hiçbir bölgesinde herhangi bir toplanma ve gösteriye rastlanmadığını bildirdi. Açıklamada, dün geceki korsan gösteride can ve mal kaybına neden olan asli sorumluların yakalandığı bildirildi.

Yakalananlar arasında Irak'taki Eşref Kampında eğitim gördükten sonra İran'a giren terör örgütü Halkın Mücahitleri'ne üye saldırganların olduğu belirtildi.

Başkentte huzurun hakim olduğu belirtilerek, olası izinsiz gösterilere göz yumulmayacağı, yasalara aykırı hareket edenlere karşı sert önlemler alınacağı kaydedildi.

21 ÖLÜ, YÜZLERCE YARALI

İran'da 12 Hazirandaki 10. dönem cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarının açıklanmasından sonra gösterilerde resmi rakamlara göre, şu ana kadar toplam 21 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.

Seçim sonuçlarının açıklandığı 13 Haziran gecesi İçişleri Bakanlığına yürümek isteyen göstericiler ile güvenlik güçleri arasındaki arbedede 1 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmış ve çok sayıda kamu malı tahrip edilmişti.

Ertesi gün devam eden gösterilerde çıkan olaylarda banka ve iş yerleri tahrip edilmiş, belediyeye ait araçlar ile özel araçlar ateşe verilmişti.

Cumhurbaşkanı adaylarından Mir Hüseyin Musevi, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada gösterilere katılarak halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan gruplarla bir ilgilerinin olmadığını belirtmiş, taraftarlarını ''sessiz protesto'' eylemine davet etmişti.

Musevi'nin çağrısı üzerine seçim sonuçlarına itiraz amacıyla pazartesi günü İnkılab ve Azadi Meydanları arasında on binlerce kişi ''sessiz protesto'' eylemi ve yürüyüşüne katılmıştı.

Musevi'nin de konuşma yaptığı eylemde herhangi bir gerginlik yaşanmamıştı. Ancak aynı günün geç saatlerinde halkın arasına karışan tahrikçilerin askeri bir binaya saldırması üzerine çıkan olaylarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmış, yine çok sayıda kamu malı tahrip edilmişti.

Olaylar üzerine yeniden bir açıklama yapan Musevi, durumdan istifade eden tahrikçiler konusunda taraftarlarını uyarmış, şiddet eylemlerini kınamıştı.

Musevi'nin, yasal yollardan itirazların süreceğini açıklaması üzerine on binlerce kişi salı günü Venek Meydanı ve etrafında ''sessiz protesto'' eylemine katılmıştı. İzinsiz olmasına rağmen polisin müdahale etmediği eylem olaysız sona ermişti.

Musevi taraftarları çarşamba günü de Heft-e Tir Meydanından İnkılab Meydanına kadarki kilometrelerce yolu katederek ''sessiz protesto'' yürüyüşünü sürdürmüştü.

Musevi'nin, pazartesi günkü olaylarda hayatını kaybedenleri anmak için perşembe günü camilerde toplanılması ve yasal yollardan itirazın sürdürülmesi çağrısı üzerine camilerde toplanan halk, siyahlar giyerek ölenler için dua etmişti. Duaların ardından yine on binlerce kişi İmam Humeyni Meydanı'na doğru ''sessiz protesto'' yürüyüşünü sürdürmüştü. Musevi de ilerleyen saatlerde meydana gelerek halkı selamlama konuşması yapmıştı. Aynı gün Firdevsi Meydanı'na kadar yürüyen eylemciler sessizce dağılmıştı.

Dini lider Ayetullah Ali Hamaney cuma hutbesinde, sorunların yasal çerçevede çözülmesi tavsiyesini yinelemiş, sokak gösterilerinin sona ermesi çağrısı ve uyarısında bulunmuştu.

Emniyet Genel Müdürlüğü de yasa dışı hiçbir eyleme göz yumulmayacağını, olaylara karışanlara sert karışılık verileceğini açıklamıştı.

Musevi'nin seçim bürosunun, cumartesi günü İnkılab ve Azadi meydanları arasında ''sessiz protesto'' yapılması yönünde iki gün önceden istediği izni, İçişleri Bakanlığı vermemişti.

Bunun üzerine Musevi'nin seçim bürosu, yapılması planlanan ''sessiz protesto'' eylemi ve yürüyüşünün belirlenen vakitten iki saat önce iptal edildiğini açıkladı. Ancak karardan haberdar olmayan 3 bin kadar göstericinin İnkılab Meydanı ve etrafında toplanarak eylemi sürdürmek istemesi üzerine çıkan olaylarda 13 kişi hayatını kaybetmiş, en az 100 kişi yaralanmıştı.

Resmi yetkililer, seçim sonraki süreçte aralarında siyasilerin de bulunduğu yüzlerce kişinin gözaltına alındığı, olayların asli sorumluları dışındakilerin bir süre sonra serbest bırakıldığını belirtmişti.



(AA)

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 19:31

İran'da gerilim dolu son 24 saati
İran'da son 24 saat içinde gerilim tırmanışa geçerken İngiltere ülkedeki bazı vatandaşlarını geri çekme kararı aldı.




İran'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra başlayan gerilim bugün de tüm hareketliliğiyle devam etti. Musavi tartarları yeniden sokaklara dökülürken, İran yönetimi batılı ülkelere 'içişlerimize karışıyorsunuz' uyarısında bulundu.

1979 İslam Devrimi'nden bu yana en çalkantılı günlerini yaşıyor. Musavi taraftarlarının önceki gün düzenlediği gösterilerde kan aktı. İran'ın en büyük ordu birlikleri Devrim Muhafızları, sokakları ateşe veren göstericileri "mühale ederiz" diye uyarırken, İran meclisi de olayları görüşmek için acil toplandı.

SOKAKLARI ATEŞE VERDİLER

Geçen Cuma günü dini lider Hamaney'in yaptığı uyarılara rağmen seçimi kaybeden Musavi'nin taraftarlara sokaklara indi. Yer yer sokakları ateşe verdiler.

Musavi taraftarlarınca bugün yapılan son açıklamaya göre yeşil kurdele bağlı siyah mumlar taşınarak ölenlerin anılması planlanıyordu. Çağrıda, sürücülerden de, bugün yerel saatle 17.00'den (TSİ 15.30) itibaren iki saat süreyle otomobillerinin farlarını açık tutmaları istenmişti.

Musavi dün akşam yaptığı açıklamada ise protestoculara, "yalanlara ve seçim hilesine karşı koymak hakkınız" diye seslenmiş, protestoların sürmesini istemişti. Cumartesi günkü protestolarda en az 13 kişinin öldüğü, 457 kişinin tutuklandığı resmi makamlarca açıklandı.

Ancak, Musavi yanlısı sitelere göre ölenlerin sayısı 150'yi buluyor. Olaylarda ayrıca aralarında camilerin de bulunduğu çok sayıda kamu binası, iş yeri ile otobüs durakları ve belediyeye ait araçlar tahrip edilmişti.

GENÇ KIZIN ÖLÜMÜ YANKI UYANDIRDI

İran'da Cumartesi günü düzenlenen gösterilerde protestocuların üzerine ateş açılması sonucu hayatını kaybeden 16 yaşındaki genç kız isyancıların eline büyük bir koz verdi. İsyancılar, ölen genç kızı isyanın sembolü haline getirdiler. Batı medyası da son iki günde genç kızın ölümünü manşetlerden gördü.

'İŞİN İÇİN BATILI DEVLETLER VAR'

Sokaklarda gerilim sürerken, İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla batılı güçlerin, 'anarşiyi ve yıkıcı eylemleri' yaygınlaştırarak ülkeyi bölmek istediği mesajnını verdi.

İNGİLİZ AJANLAR UYARISI

Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki de ülkedeki yabancı diplomatlara hitaben yaptığı konuşmada İngiliz istihbarat servisiyle bağlantılı bazı kişilerin seçimlerden önce ülkeye geldiğini öne sürdü. Muttaki, Fransa ve Almanya'yı da eleştirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ise gösterilerde yabancı ülkelerin parmağı olduğu suçlamasını reddetti. Miliband, "İran'daki protestocuların yabancı ülkelerce manipüle edildiği veya teşvik edildiği düşüncesini kati surette reddediyorum." dedi.

İRAN MECLİSİ OLAYLARI GÖRÜŞÜYOR

İran Meclisi da, "cumhurbaşkanı seçimine ilişkin ABD ve Avrupa ülkelerinin müdahaleci politikalarını" görüşüyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hasan Kaşkavi, İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonunun, Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki'nin de katılımıyla olağanüstü toplandığını söyledi.

Kaşkavi, "toplantıda ABD ve Avrupa ülkelerinin cumhurbaşkanı seçimi öncesinde, sırasında ve sonrasındaki müdahaleci tutum ve açıklamalarının masaya yatırıldığını" belirtti.

Batılı ülkelerin, "siyasi-resmi, güvenlik-iletişim ve istihbarat" alanlarındaki müdahalelerinin üç ana başlık altında ele alındığını kaydeden Kaşkavi, bağımsız bir ülkenin içişlerine karışmanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu kaydetti.

ABD ve Batılı yetkililerin İran halkını yasalara uymak yerine açıkça tahrike teşvik ettiğini savunan Kaşkavi, "Batının, kontrolündeki kitle iletişim araçlarıyla İran'da anarşi, karışıklık ve yağmacılık peşinde olduğunu" söyledi.

Cumhurbaşkanı adaylarının ve taraftarlarının tamamının İran halkının bir parçası olduğunu belirten Kaşkavi, tahrikçilerin ve onların destekçilerinin halktan sayılamayacağını ifade etti.

Kaşkavi, toplantıda alınacak karar doğrultusunda bazı Batılı büyükelçilerin ihracının da gündeme gelebileceğini, ancak bu konuda şimdilik açıklama yapamayacağını kaydetti.

Tahran yönetimi, Batılı ülke büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak, bu ülke liderlerinin seçimlere ilişkin açıklamalarını içişlerine müdahale olarak değerlendirmiş ve bu konudaki rahatsızlığını ilgili taraflara iletmişti.

ABD BAŞKANI TEMKİNLİ

ABD Başkanı Barack Obama, İran'da seçim sonrası gerginlik sürerken İran yönetimi için "bir günah keçisi" halini almak istemediğini ifade etti.

Obama CBS televizyonunun "The Early Show" programında yaptığı açıklamada, ABD'yi işin içine sokmaktan mutlu olacak İran içindeki bazı güçlerin oyununa gelmek, yapmak isteyeceğim en son şey olur" diye konuştu. Başkan Obama, böyle bir oyuna gelmemeleri gerektiğini söyledi.

DEVRİM MUHAFIZLARI İLK KEZ ORTAYA ÇIKTI

Başkent Tahran'ın sokaklarında tansiyon giderek artarken, İran'ın en önemli ordu birliklerinden oluşan Devrim Muhafızları sessizliğini bozdu.

İran Devrim Muhafızları, 12 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini protesto amacıyla düzenlenecek yeni sokak gösterilerine müdahale edeceğini açıkladı. Devrim Muhafızları adına yapılan açıklamada, izinsiz gösterilerin "devrimci" bir yolla bastırılacağı belirtildi. Seçkin birliklerden oluşan Devrim Muhafızları, İran'ın dini lideri Hamaney'e yakınlığıyla biliniyor.

İNGİLTERE BAZI VATANDAŞLARINI GERİ ÇAĞIRDI

İran'ın başkenti Tahran'ın ana meydanında düzenlenen gösteriye polisin müdahale ettiği bildirildi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise İran'daki elçilik personelinin ailelerini tahliye etmeye başladığını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, İran'da cumhurbaşkanı seçimi sonrası yaygın protestoların ve ortaya çıkan şiddetin ardından bu ülkedeki diplomatlar ve diğer personelinin ailelerinin hayatlarını normal biçimde sürdüremez hale geldikleri ifade edildi.

Bakanlığın bir sözcüsü, İran'daki personelin ise bu ülkeden geri çekilmediğini belirtti. İngiliz Dışişleri Bakanlığı ayrıca, İran'daki diğer İngiliz vatandaşlarına ise bu ülkeyi terk etmeleri tavsiyesinde bulunmadıklarını, ancak durumu "büyük bir dikkatle" izlediklerini kaydetti.


Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 20:56

İran'da gerilim tırmanıyor
 

Devrim Muhafızları'nın "Protestolara sert müdahale edilecek" uyarısına rağmen Musevi taraftarları Tahran meydanlarında toplandı. Polis havaya ateş açtı.

Polis havaya ateş açmaya başladı. Göstericilere karşı gözyaşartıcı bombalar kullanılıyor. Olayların tırmanması an meselesi.

İtalya da İran'daki olaylara açıkca müdahil oldu. İtalya, İran'da seçimlerden sonra süren gerginlikte yaralananlara Tahran'daki büyükelçilik binasını açmayı planlıyor.

İtalya Dışişleri Bakanlığı, başkent Tahran'da muhalefetin protesto gösterilerinde yaralananları gerekli görüldüğü takdirde büyükelçiliklerine kabul etmeye hazır olduklarını açıkladı.



Bu arada, bir görgü tanığının verdiği bilgiye göre, yaklaşık bin gösterici başkentteki ana meydanda toplandı. Polis, göstericileri dağıtmak için havaya ateş açmaya başladı. Ayrıca gözyaşartıcı gaz kullanılıyor.


Timetürk.com

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 20:59

Abdülkerim Suruş'tan İran halkına çağrı
 

İran halkına çağrıda bulunan ünlü düşünür Abdülkerim Suruş, zehir zemberek bir bildiri yayımladı. Suruş, "İnsanlar hırsızlığa tahammül edebilirler ama izzetlerine karşı yapılan mükerrer ihanetlere asla" dedi.


İranlı ünlü düşünür Abdülkerim Suruş'tan zehir zemberek bir bildiri. Suruş yayımladığı bildiride, İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan manipülasyonu kınadı ve bunun emanete hıyanet olduğu açıklamasında bulundu. Suruş, İran milletine hitaben kaleme aldığı bu açıklamasında “ismi-i azamın hakikati adına sizler Süleymân’ın tahtına kurulan kara bahtlı şeytanı alaşağı eden ve Mûsa’nın asasıyla Firavun devletini yerle bir eden, Samiri’nin hokkabazlığını bozan hak taraftarlarısınız. Korku, hile ve nifak hükümetini korkusuz feryatlarınızla yerle bir ediyorsunuz” dedi.

Suruş'un "İran Milletine" başlığıyla yayımladığı bildiriyi timeturk.com okuyucuları için tercüme ettik...

Allah’ın adıyla…

Yine bizleri içine alan bu toz bulut nedir
Sadece ben değil, dünya âlem giriftar olmuş bu buluta
Bir bak Allah aşkına neleri berbat ediyorsun
Beni âdemin binlerce ümididir bunlar.

Beni âdemin binlerce ümidini berbat ettiler, bir ulusu gamlara, hüzünlere boğdular, gururlarını, şuurlarını ihanet ayaklarının altına aldılar. Hain ellerini emanet sandıklarına uzattılar. Bir defa daha izzetin ve kerametin cehaletle pâyimâl olması, saygınlığın değersiz olanla değiştirilmesi, alçakların ve müptezellerin riyaset kürsüsüne oturması, işlerin idaresinin yalana ve namussuzluğa teslim edilmesi, hurafenin serpilmesi, sefahatin boy atması, özgürlüğün boğulması, kültürün askerlerin tek eline bırakılması ve yine kültürlülerin subayların boyunduruğu altında tutulması, dinî istibdadın ve faşist din okumasının (telakkisinin) önünün açılıp kıvama ulaşması, dinin, dindarlığın siyasetin oyuncağı haline getirilmesi, halkın hukukuna el uzatılması ve hakikat kıblesine sırt çevrilerek aldatmaca ilahının kıblesine yönelerek namaz kılınması için batılı hakkın yerine oturttular.

Bir milletin gururun yaralanmasından daha korkunç bir şey olamaz. Halkın güven ve itimadını alıp üzerine salya dökmek kadar alçakça ve utanmazca bir şey olamaz. İnsanlar hırsızlığa ve hileye tahammül edebilirler ama izzet ve saygınlıklarına karşı yapılan mükerrer ihanetlere asla.

Şimdi İranlıların yaralanan ruhları ve incinen gururları şaha kalkmıştır. Hıyanetin pisliği temizlenmeden, gasıplar adaletin eline teslim edilmeden bu şahlanan ruhların ateşi sönmeyecektir.

Elbette ümitsizliğe hiç yer yok. Kötü ve kötümser olanlar bizim ümitvâr gönüllerimize erişemezler. Binlerce kadın, erkek hak ve adalet taraftarlarının bir araya gelmesi gelecek tarihimiz için binlerce ümit penceresi açmıştır.

Gönlünü ferah tut ey Abdal İsm-i azam kendi işini yapıyor
Hile ve aldatmacayla Şeytan Süleyman olamaz

İsm-i azamın hakikati adına, sizler Süleyman’ın tahtına kurularak oturan melun şeytanı alaşağı eden hak taraftarlarısınız. Asayı Musevi'nin(1) (Musa’nın asasıyla) Firavun’un devletini ve Samiri’nin hokkabazlığını parça parça ediyorsunuz. Korku ve nifak hükümetini korkusuz feryatlarınızla yerle bir ediyorsunuz.

Dinî istibdat gururunuzu ve şuurunuzu ayaklar altına alıyor, alay ediyor. Hakkın emaneti ve değerli reyleriniz gasıpların elinden alınarak emin ellere teslim edilmedikçe sizlerin mukaddes hışmı sönmeyecek ve dinmeyecektir. Eleştiri, siyasetin takvasıdır. Hakkı talep etmek hak taraftarı olmak da zamanımızın fazileti ve erdemidir. Sizler bu erdemi asla bırakmayacaksınız.

İki cihanın iyilerinin himmeti sizinledir. Ervah-ı mükerremin bütün desteği, Asumanın bütün kerrubileri(2) (melekler) ile beraber sizinledir.

Acaba bu hak-batıl ve cinayet-şehadet mücadelesinde meşâyıh ve merâcı’ (ülema) hiçbir sorumluluk duygusu hissetmiyorlar mı ki fiilleriyle ve kalemleriyle Samirî’nin haysiyetini beş paralık etmiyor, zulmün kalbini incitmiyorlar?

Bu hareketin şemsi ve kameri olan Sayın Musevi ve Kerrubi de karanlık (zulmet) sultanlarıyla sohbet etmenin şeb-i yelda olduğunu çok iyi biliyorlar. Dünyanın katı kalpli efendilerini kapısında ha şimdi çıkacak umuduyla beklemenin akıl, mantık ve siyasetle bir ilişkisinin olamayacağını çok iyi idrak ediyorlar. Sayın Kerrubi ve Musevi sevad-ı azama yönelmelidirler, çünkü ism-i azam oradadır. Işığı güneşten istemek gerek.

Şimdi fesat ve hıyanet çok açık bir biçimde perdeden kapıya düşmüştür. Tövbe kapısı henüz açıktır. Kurmuş kuyunun suyunu kuyuya yeniden döndürünüz. Sizin adınıza fal çekmişler ve asumanın taşıyamayacağı emaneti sizin omuzlarınıza yüklemişler. Emanet ahdine vefa gösteriniz ve zalimler cahiller zümresinden olmayınız.


1) Suruş burada İranlı lider Mir Hüseyin Musavi'ye işarette bulunuyor.

2) Abdulkerim Suruş seçimlerden önce reformcu adaylardan Kerrubi’yi desteklediğini açıklamıştı. Metnin orjinalinde geçen Kerrubiler kelimesiyle Kerrubi’ye işaret ediyor olabilir.




Ayhan Yıldırım / TİMETURK

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 21:32

Sarkozy: 'İran'ın müdahalesi affedilmez'
 

Sarkozy İran'da yaşanan gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, seçimlerin ardından sokağa dökülen İran halkına yönelik iktidarın katı müdahalesinin affedilemez olduğunu söyledi. Sarkozy İran yönetimini bir an evvel pasif göstericilere şiddet uygulamaktan vazgeçmeye ve yerli ve yabancı medyanın işlerini yapmalarına izin vermesini istedi. Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de olanlara rağmen İran ile diyalog girişiminin devam etmesi gerektiğini söyledi.

İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yaşanan ve bir türlü dinmek bilmeyen olaylara ilişkin hükümetin aldığı katı tutum Avrupa tarafından sert dille eleştirildi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’den sonda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, İran yönetiminin gösteri yapan muhalefete karşı kullandığı sert müdahalenin ‘affedilemez’ olduğunu söyledi. Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife’nin bugün Paris’e yapacağı ziyaret öncesi Katar Haber Ajansına demeç veren Sarkozy, nükleer çalışmaları nedeniyle halkını dünyadan izole eden İran yönetiminin şimdide gerçeği öğrenmek isteyen İranlıların elinden en temel haklarını almak istediğini söyledi.

Sarkozy seçimlerin açıklık ve gerçeğe saygı ilkesi doğrultusunda aydınlatılmasını gerektiğini belirterek, pasif göstericilere yönelik uygulanan şiddetin durdurulması istedi. İfade özgürlüğü ve iletişim hakkı çerçevesinde hem İranlı hem de yabancı gazetecilerin çalışmalarına izin verilmesini talep etti. Nicolas Sarkozy bütün bunları uluslararası topluluk için değil, kendilerini cezalandıran hükümetten daha iyi bir muameleyi hak eden büyük İran halkı için istediğini belirtti.

Kouchner: “Diyalog Sürmeli”

Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de, Fransız Journal du Dimanche gazetesine verdiği demeçte İran’daki gösterilere hükümetin müdahalesini sert bir dille eleştirdi ancak İran ile diyalog arayışlarının da devam etmesi gerektiğini söyledi. Diplomatik tansiyona rağmen İran muhalefet hareketinin bütün dünya halkları tarafından desteklenmeyi hak ettiğini söyleyen Kouchner İran halkını desteklemenin onların yerine sorunu çözme anlamına gelmediğinin altını çizerek İran yönetiminin “içişlerimize karışıyorsunuz” eleştirilerini yanıtladı. İran halkının bir kısmının açıklığa susadığını ve bunu gösterme cesaretini sergilediklerini belirten Kouchner, sonuç ne olursa olsun “İran halkının yenilgisi değil zaferi olacaktır,” dedi.

Bu arada yalnız İran’daki muhalefet değil, yurt dışında yaşayan İran halkı da seçimler ve ardından yaşananları protesto etmek için sokaklardan çekilmiyor. Hafta sonu boyunca İran halkına destek vermek isteyen Fransa’daki İranlılar ve Fransız politikacılar Pazar günü İena meydanında toplandılar. SOS Rasizim derneğinin organize ettiği gösteride 1000’e yakın katılımcı, İran’daki muhalefete destek verdi. Göstericiler muhalefet lideri Musavi’nin sembolü olan yeşil kurdeleleri ve “Oyumu istiyorum” pankartlarını taşıdılar. SOS Rasizim Derneği Başkanı Dominique Sopo ise ‘Fransız hükümetini kan üzerine oturan İran iktidarına karşı katı tutum almaya’ çağırdı.




timetürk.com

Ertuğrul ÖZGÜL 06-22-2009 23:15

AB'den İran'a Ortak Tavır
 

AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti, İran büyükelçilerine Tahran'ı protesto etmeleri çağrısında bulundu..

AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti, birliğe üye ülkelere, başkentlerindeki İran büyükelçilerini dışişleri bakanlıklarına çağırarak, Tahran'ın, Batı'nın içişlerine karıştığı suçlamalarını protesto etmeleri çağrısında bulundu.

Çek Cumhuriyeti'nin açıklamasında, 'AB'nin, herhangi bir ülkede şeffaf ve demokratik bir seçim sürecinin nesnel ölçütlerinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin kuşkularını dile getirme hakkı olduğu' ifade edildi.

Açıklamada, 'Bu açıdan başkanlık, AB ülkelerini, aynı mesajı İranlı yetkililere iletmek üzere tüm birlik ülkelerindeki İran temsilcilerini (bakanlıklara) çağırmayı değerlendirmeye davet ettiği' kaydedildi.

İran'ın dün, AB ülkelerinin Tahran büyükelçilerini dışişleri bakanlığına çağırarak, AB ülkelerinin 'içişlerine müdahalesini' protesto ettiği haber verilmişti.

Aralarında İngiltere, Almanya ve Fransa'nın bulunduğu kimi AB ülkeleri geçen hafta, başkentlerindeki İranlı diplomatları bakanlığa çağırarak, İran'ın protestoculara karşı şiddete başvurmaktan kaçınması çağrısında bulunmuş ve medyaya yönelik kısıtlamalardan yakınmışlardı.




stratejikboyut.com

muhafazakargenc 06-23-2009 00:26

İran'da durum gerçekten endişe verici...

redyellow 06-23-2009 00:59

vay alçak Sarkozy vay.

Senin ülkeni birileri böyle karıştırsa, ayaklandırma çıkarsa sesini çıkarmazmısın?

Bu batılılardan korkulur, bunlarda ar, haya, utanma vs. diye bir şey yok.

İran halkı bu hainlerin, bu alçakların (özellikle abd, israil, ingiltere) oyununa gelmemeli ve ahmedinejadın arkasında dik durmalılar.

Ahmedinejadın arkasında dik durmazlarsa bu emyeryalistlerin önünde eğilmek zorunda kalacaklardır.

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:32

Rusya'dan, İran seçimlerine destek
 

Rusya Dışişleri Bakanlığı, İran'da gerçekleşen seçimlerin sonuçlarına saygılı olduklarını, karşılıklı fayda sağlayacak işbirliği komşuluk ilişkilerinin gelişmesini istedikleri belirtildi. Bakanlık açıklamasında, Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecat'ın seçim zaferi açıklaması ile ilgili gelişmelerin tamamıyla iç meseleleri olduğu kaydedildi.

Açıklamada, "İran'da seçimlerden sonraya ortaya çıkan anlaşmazlıkların, İran Anayasa ve hukukuna uygun bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor." bilgisi yer aldı. 12 Haziran'da gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerini Ahmedinecat'ın yüzde 63 oyla kazandığının açıklanması üzerine, reformcu kanad Mir Hüseyin Musevi seçimlere hile karıştırıldığını iddia etti. Seçimlerin yenilenmesini iseteyen Musevi taraftarları, izinsiz sokak gösterilerine devam ediyor.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hossan Kaşkavi de ülkede devam eden gösterilerle ilgili ABD ve İngiltere'yi suçladı. Kaşkavi yabancı basının ülkedeki durumu dramatize ettiğini, iktidara karşı siber savaş taktikleri kullanıldığını iddia etti.

İran'ın başkenti gerçekleşen gösterilerde 457 kişinin göz altına alındığı, resmi rakamlara göre de 13 kişinin öldüğü kaydediliyor. İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mottaki de yaptığı açıklamada batılı ülkeleri İran'ın içişlerine karışmamaları konusunda uyardı.


(CİHAN)

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:33

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, İran'daki elçilik
 
çalışanlarının ailelerini tahliye ettiğini açıkladı.

12 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası, ülkede sokak gösteriler başlamıştı. Dışişleri Bakanlığı, ailelerin gündelik hayatlarını yaşamakta zorlandıklarını belirtti. Bakanlık sözcüsü, elçilik çalışanlarınınsa görevlerini sürdüreceklerini belirtti.

Bakanlık, İngilizlerin ülkeyi terk etmesine henüz gerek olmadığını ancak durumu sürekli takip ettiklerini açıkladı.


(CİHAN)

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:40

Tahran sokaklarında çatışma
 

Devrim Muhafızları'nın "Protestolara sert müdahale edilecek" uyarısına rağmen Musevi taraftarları Tahran meydanlarında toplandı. Polis havaya ateş açtı.

http://img31.imageshack.us/img31/7761/3417069899.jpg

Polis havaya ateş açmaya başladı. Göstericilere karşı gözyaşartıcı bombalar kullanılıyor. Olayların tırmanması an meselesi.

İtalya da İran'daki olaylara açıkca müdahil oldu. İtalya, İran'da seçimlerden sonra süren gerginlikte yaralananlara Tahran'daki büyükelçilik binasını açmayı planlıyor.

İtalya Dışişleri Bakanlığı, başkent Tahran'da muhalefetin protesto gösterilerinde yaralananları gerekli görüldüğü takdirde büyükelçiliklerine kabul etmeye hazır olduklarını açıkladı.



Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:45

Hakaret etmeden yorum yaparsan silinmez.....

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:46

http://img31.imageshack.us/img31/7373/49862.jpg
http://img31.imageshack.us/img31/5452/1476616089.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:47

Alıntı:

Çengelli İğne Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 641969)
Yoo hakaret etmedım ki teşbihte hata olmaz derler.

Hakaret olmasa silmezdim

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:48

http://img31.imageshack.us/img31/3953/2017546209.jpg
http://img31.imageshack.us/img31/3373/2245114623.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:50

http://img31.imageshack.us/img31/5397/2538108631.jpg

http://img31.imageshack.us/img31/4435/4358651915.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:51

Devrim Muhafızlarından provokatörlere gözdağı
 

İran Devrim Muhafızları, muhalefetin protesto gösterilerinin bastırılacağını açıkladı.

Devrim Muhafızlarının internet sitesinden yayımlanan açıklamada, cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla caddelere taşacak her tür protesto gösterisinin, "devrimci müdahaleyle" bastırılacağı belirtildi.

Ülkenin en etkili askeri gücü olan Devrim Muhafızları'nın açıklamasında, "sabotaj ve isyan eylemlerinden kaçınılması" çağrısı yapıldı ve "direnenlerin İran'a karşı komplo içinde olmakla suçlanacakları" belirtildi.

Açıklamada, protestoculara, Devrim Muhafızları'nın ve diğer güvenlik güçleriyle, disipline kuvvetlerin "kararlılığı ve devrimci müdahalesine hazır olmaları" uyarısı yapıldı.

Cumhurbaşkanı seçimine hile karıştırıldığını öne süren Mir Hüseyin Musevi yandaşlarınca bugün yapılan son açıklamaya göre yeşil kurdele bağlı siyah mumlar taşınarak ölenlerin anılması planlanıyor. Çağrıda, sürücülerden de, bugün yerel saatle 17.00'den (TSİ 15.30) itibaren iki saat süreyle otomobillerinin farlarını açık tutmaları istenmişti.

Musevi dün akşam yaptığı açıklamada ise protestoculara, "yalanlara ve seçim hilesine karşı koymak hakkınız" diye seslenmiş, protestoların sürmesini istemişti.


AA

elif zeynep 06-23-2009 09:52

Bu İranlılar ne kadar kör oluyor böyle, yanıbaşında olanlardan haberleride mi yok, birazcık akıllı hareket etmek gayreti sarfetmiyorlar... Kendilerince seçim sonuçlarına itiraz etmek niyetindeler, ama daha kötü felaketlere zemin hazırladıklarının, dört gözle bu vaziyeti bekleyen Batı ülkelerinin ekmeklerine yağ sürdüklerinin farkına varamıyorlar, izledikçe sinir oluyorum ya. :kızdım:

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 09:53

http://img31.imageshack.us/img31/6283/4656633221.jpg

http://img31.imageshack.us/img31/7387/5641764009.jpg

http://img31.imageshack.us/img31/9817/8682759710.jpg

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 10:02

http://img31.imageshack.us/img31/9819/5854785214.jpg

http://img31.imageshack.us/img31/5007/4283354435.jpg

http://img31.imageshack.us/img31/7190/9271231835.jpg

Kelebek Etkisi 06-23-2009 12:02

Bu olaylartın bu hale gelmesi Ahmedi Nejaddan dolayıdır. Halk baskıcı iran rejiminden bıkmıştır. AhmediNejadın adamları gözlerini kırpmadan vahşice sağa sola makinalı tüfeklertle ateş ediyorlar Musavi yandaşlarını ''terörist'' ilan ediyorlar. 16 yaşındaki bir genç kız sırf baskıcı iran rejimini protesto etmek için orada idi Nida. Ne oldu faşizanca öldürüldü. Şimdi bunlar müslüman mı?

El Emin 06-23-2009 12:29

keşke hepsini tek bir mesaj olarka yazsaydın ertuğrul kardeş...Şu amerika istediği yeri istedği anda karıştırabiliyor helal olsun..

redyellow 06-23-2009 12:33

Musavi, MUSEVİ'lere hizmet ettiğinin ne zaman farkına varacak acaba?

FarukARSLAN. 06-23-2009 12:41

Hiç bir açıklaması yok başka;

"Lawrence İran'da..."

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 13:06

İran eski cumhurbaşkanı göstericilerin yanında
 

Eski cumhurbaşkanı Hatemi, göstericileri suçlayan yönetime sert çıktı, Humeyni'nin metodunun devreye girmesini istedi


Ahmedinejad'dan önceki cumhurbaşkanı ve Musevi'nin destekçisi Muhammed Hatemi, seçimden ve sonuçlarının tartışlamasından bu yana ilk kez konuştu. Hatemi, İran yönetimini, göstericilerin, gösteri hakkına saygı duymaya cağırdı.

Bahreyn Gazetesi Vasat'a yazan Hatemi, göstecileri Batı ajanlığıyla suçlayan yönetime de sert çıktı:

"Sivil protestoların yabancı nüfuzla irtibatlı olmakla suçlanması, bağımsız şekilde hareket eden halkımıza yönelik aşağılayıcı bir provokasyon olarak görülmektedir. Bu suçlamalar insanlar ile hükümet arasında uzaklaştırıcı bir mesafe meydana getiren yanlış politikalara örnektir."

Ortadada ciddi bir sorun başladığını ve nereye kadar da gideceğini sadece Allah'ın bileceğini ifade eden Hatemi'ye göre, bu sorunun Humeyni'nin yöntemi ve metotlarıyla çözülmesi gerekiyor: "İmam Humeyni benzer sorunlarla karşılaştı ve çözdü. Bizim açımızdan onun metodu örnek olmalı. Çözüm halkın güveneceği nezih, uzman, cesur ve iş bitirici bir kurumun atanmasıdır ve bu kurumun protestocular ve herkes nezdinde güven kaynağı olması gerekir."


Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

El Emin 06-23-2009 13:22

Üzülüyorum şahsen..

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 16:02

İran, W. Times muhabirini gözaltına aldı
 

İran yönetiminden yapılan açıklamada, Washington Times gazetesi muhabirinin gözaltına alındığı belirtildi.

İran'daki seçimi izleyen Amerikan Washington Times gazetesinin bir muhabirinin Tahran'da gözaltına alındığı duyuruldu.

Reuters ajansına göre, gazetecinin bir arkadaşı, Yunan vatandaşı olan Washington Times muhabirinin üç gün önce gözaltına alındığını ve büyükelçiliğinin gözaltıyla ilgili bilgilendirildiğini haber verdi.




Kaynak: AA

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 16:11

Batı Basını: Rafsancani İran'ın Brütüs'ü
 

Batı basını bugün de İran'da yaşanan gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele almaya devam ediyor. Alman gazetesi, "Eski Cumhurbaşkanı Rafsancani İran’ın Brütüs’ü olabilir" dedi.

Batı gazeteleri bugün de İran'da yaşanan gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele almaya devam ediyor. Yorum sütunlarında ABD Başkanı Barack Obama’nın İran kriziyle ilgili tutumu değerlendiriliyor.

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi İran’daki rejimin nasıl değişebileceği, sorusuna yanıt arıyor: “Tahran’daki spontane taşkınlık ve devletin kanlı tepkisinin ardından gelişmeler iktidar mekanizmasının kulislerine kaymaya başladı. İslam Cumhuriyeti’nin muktedir zümresinde derin çatlaklar meydana geldi. Sistem bünyesinde yeni koalisyonlar belirmeye başladı. Egemen çevrelerde rejimi kurtarmak için dini lider Ayetullah Ali Hamaney'i kurban etmeye hazır isimler var. Eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşemi Rafsancani İran’ın Brütüs’ü olabilir. Rafsancani, İslam Cumhuriyeti rejimini tamamen çökertmeden devrim liderini değiştirmenin yollarını aramaya aday isimlerin başında geliyor. Çünkü devlet yol ayrımında. Ya sertlik yanlıları dikta yönetimi kuracak, ya da rejim çökecek. Her ikisi de Ayetullah devletinin birçok güçlü isminin sonu olur. Bu isimler arasında Rafsancani de bulunuyor.”

Stuttgarter Zeitung gazetesi de İran’daki iktidar mücadelesine ayırdığı yorumda şu satırlara yer veriyor: “Ruhani tabakanın alaşağı edilip yeniden devlet otoritesine bağlanması siyasi ilahiyat açısından 1979 öncesinin Şii düşünce geleneğine dönüş ve İslam Cumhuriyeti’nde bir dönemin kapanması anlamına gelir. Devrim lideri gibi Anayasayı Koruyucular Konseyi de giderek köşeye sıkışıyor. Ruhani yönetim önce oy ayrımının kısmen tekrarlanmasına razı oldu. Sonra denetlenecek sandıkların kurayla belirlenmesini kararlaştırdı. Bazı düzensizlikler tespit ettiğini daha gün bitmeden yalanladı. Resmi sonuçların açıklanacağı pazar gününü beklemek gerekecek.”

Braunschweiger Zeitung gazetesi İran’daki dinci fanatizmin demokrasiye göz açtırmayacağını yazıyor: “İran güvenlik kuvvetlerinin protestoya en sert karşılığı vereceği önceden ilan edilmişti. Devrim muhafızları, öğrendikleri, etle tırnak gibi oldukları dili konuşuyorlar. Göstericilerden sabotaj ve kışkırtıcı eylemlerden uzak durmalarını istiyorlar. Demokratik direniş onların gözünde ihanetten başka bir şey değil. Toplanma ve eylemleri ‘devrimin gücüyle’ dağıtıyorlar. Fanatizm ve hoşgörüsüzlük dilinin doğuracağı sahneler karşısında hepimizin dili tutulacak.”

Rheinische Post gazetesi ABD Başkanı Barack Obama’nın İran kriziyle ilgili tutumunu şöyle değerlendiriyor: “ABD Başkanı bundan dört hafta önce İran yönetimine ikili ilişkilerde sil baştan yapmayı önermişti. Tahran’ın cılız tepkisi bile, İran’ı dostluk eli uzatarak yeniden uluslararası topluluğa kazandırma girişiminin başarısı olarak değerlendirildi. İyimserliğe kapılmada acele edildi. Cumhurbaşkanlığı seçimine en azından kısmen hile karıştırıldığını Anayasayı Koruyucular Konseyi da teslim ediyor. Tahran sokaklarında göstericiler can veriyor. Ülke şiddet girdabına sürüklenmek üzere. Gözler şimdi Barack Obama’da. Ama Beyaz Saray çekingen davranıyor. ABD vazife icabı, özgürlük ve hakların kısıtlanmasını eleştiriyor, devletin kuvvete başvurmasına ve kurbanlara üzüldüğünü duyuruyor. Bush yönetiminden farklı olarak İslam dünyasına ılımlı dil kullanmak akılcılık olabilir. Ama İran bu tutumu bir zaaf ve Batı’nın kriz stratejisinden yoksun olması şeklinde algılayabilir. Obama kısa görev süresinde bir çok önemli konuşma yaptı. Şimdi büyük sözler söyleme zamanı gelmiştir.”

İran: Nida'nın yüzü

İran'la ilgili gelişmeler İngiliz gazetelerin bugün de en geniş yer ayırdıkları dış kaynaklı konu olmuş. Tahran'daki sokak gösterileri sırasında açılan ateşle ölen kız öğrenci Nida'nın fotoğrafları bütün gazetelerde. The Independent gazetesi "İran ayaklanmasının trajik yüzü" başlığını atmış resmin yanına. Guardian ise "Tesadüfi şehit: Nida nasıl İran'daki mücadelenin simgesi haline geldi" diyor.

İran'daki son gelişmeleri ise, Independent'ın kıdemli ortadoğu muhibiri Robert Fisk şu satırlarla değerlendiriyor ve bir soruyla noktalıyor: "İslami devrimleri araba farları yakıp söndürerek deviremezsiniz. Hele mum yakarak asla. Barışçıl gösteriler Gandi'yi bir yere götürmüş olabilir ama İran'ın dini lideri sokaklardaki bir kaç bin göstericiden, ya da çatılarından "allahü ekber" diye bağıran muhaliflerden korkmaz.

"Aslında İran'da patlak veren bir intifadadır. Umarsızca da olsa. Milyonlarca İranlı artık hukukun üstünlüğüne inanmıyor, çünkü bu hileli seçimlerin ortada hukuk bırakmadığını düşünüyor. Fakat, Musavi, kazanmak istiyorsa, itirazlarını yarım ağızla değil, çok daha tutarlı bir şekilde dile getirebilmeli. Ama acaba ülkenin dini lideri Hamaneyi sadece gelişmelere tepki vermiyor da daha ince planlar mı yapıyor?"

Amerikan basını İran'daki tartışmalı seçimlerin ardından yaşanan gerginliğe geniş yer ayırmaya devam ediyor.

OBAMA'NIN İRAN ÇIKMAZI

New York Times gazetesinin yorum sayfasında "Obama'nın İran Çıkmazı" başlıklı bir köşeyazısı dikkati çekiyor. Yazı kısaca şöyle:

"Göstericiler günlerdir sokaklarda özgürlük ve seçimlerin adil bir ortamda yapılmasını talep ediyor. Yönetim ise göstericileri vatana ihanetle suçluyor. Ülkede değişim var hatta kimilerine göre havada 'devrim' kokusu var. İranlılar sokakta ülkeyi değiştirmek için savaş verirken, Başkan Barack Obama ise kendini hem ideolojik hem de etik bir çıkmazın içinde bulmuş halde...

İran'daki seçimden önce Obama İran'a sürekli diyalog çağrısı yapıyordu. Ancak Obama'nın çağrıda bulunduğu İran'ın mevcut yönetimi seçimlerden sonra yaşananlar çerçevesinde halkının gözünde hızla meşruiyetini yitiriyor.

Dış politikasında 'realist' bir çizgi izleyen Obama, İran'daki mücadelede kim galip çıkarsa çıksın, sonuçta bu ülkenin nükleer programıyla uğraşmak ve Amerika Birleşik Devletleri'nin uzun vadeli çıkarlarını korumak zorunda olduğunu biliyor.

Obama yönetimi, İran'daki değişim yanlılarını kucaklarsa, seçimden sonra sokağa dökülen muhalefete mevcut yönetimin müdahelesi daha da sertleşecekti. Dolayısıyla İran'daki gösterilerin ilk günlerinde Amerikan yönetiminin temkinli bir tavır sergilemesi doğru seçimdi... Ne var ki, İran'da göstericilerin halkın da desteğiyle daha da güçlenmesi bu 'temkinli' yaklaşımı artık geçersiz kılıyor.

Eğer İran yönetimi, muhalefeti daha da sert bir şekilde bastırmaya yönelirse, Obama'nın 'İran'a açılım politikası' da anlamsız kalacak. Çünkü Obama'nın dile getirdiği değerler, kendi yönetiminin Ahmedinejad ile masaya oturmasını imkansız kılacak.

Tüm bunlardan dolayı Başkan'ın İran'a yönelik söylemini daha da sertleştirmesi gerekiyor. Bir başka deyişle Obama her ne kadar İran'la diplomasiden yana olduğunu açıklasa da, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir diğer önceliğinin demokrasi olduğunu açık ve net olarak ortaya koyması şart..."

İRAN: GELECEĞİN ÇOCUKLARI

Washington Post Gazetesi
Gazetenin yorum sayfalarında 'İran: Geleceğin Çocukları' başlıklı bir yorum dikkati çekiyor. Bu yazı da kısaca şöyle:

"Tahran'da Nida adlı bir öğrenci babasının gözleri önünde öldürüldü. İslamiyetin Şii mezhebinde, 'şehitlik' önemli bir kavram... Şimdi o Nida, İran'da adil seçim ve daha fazla özgürlük isteyenlerin sembolü haline geldi...

Tahran'da şu sorular soruluyor: Mir Hüseyin Musevi, her gün sokaklara dökülen reform yanlılarına liderlik edecek mi? İran rejimindeki görüş farklılıkları ne kadar derin? Sürdürülen gösterilerin nihai amacı ne?

Cumartesi günü halkın üzerine ateş açılmasından sonra Musevi sessizliği tercih etti. Pazartesi günü ise 'yalanlarla mücadeye devam' çağrısında bulundu ve destekçilerinden, şiddetten uzak durmalarını ve sakin olmalarını istedi.

İşin ilginci, hakkı yenen Musevi, aşırı uçlarda bir pozisyon sergilememeye çalışırken, ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise sert bir ton kullanarak gerginliği tırmandırıyor.

Seçimlerin üzerinden geçen süre içinde halka yönelik şiddet uygulanması ve Hamaney'in tavrı nedeniyle oyların yeniden sayılmasını isteyen yüzbinlerce kişi İran'da 'kökten değişim' sloganları atmaya başladı.

Eğer Mir Hüseyin Musevi, İran'daki bu soğuk savaştan galip çıkmak istiyorsa öncelikli amacının seçimlerin yeniden yapılmasını sağlamak olmalı..

İran'ın 'internet gençliği' küresel çapta etik ve adaletten bahseden bir rejimden kendi evinde dayak yiyor ve bundan hiç hoşnut değil...

İktidar sahiplerinin en azından seçimlerin yeniden ve adil bir şekilde düzenlenmesine öncülük etmesi ve sokaktaki halkın gözlerinde meşruiyetini kazanması gerekiyor. Çünkü halkın sabrı hızla tükeniyor."

Washington Post, yorum sayfalarında Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari'nin kaleme aldığı bir makaleye de yer vermiş... Pakistan lideri, 'Terörizmle Mücadele Cephesi' başlıklı yazısında özellikle ülkesinin ekonomisinin geliştirilmesi için Batı dünyasına 'destek verin' çağrısında bulunuyor. Zerdari'nin yazısı kısaca şöyle:

"Vietnam savaşından sonra Amerika Birleşik Devletleri arkasında bir enkaz bırakarak rahatça çekilebildi. Aynısını Fransızlar Cezayir'de, İngilizler de dünyanın dört bir yanında yaptı. Ancak Batı dünyası aynı rahatlığı günümüzde Afganistan ve Pakistan'da sergileyemez. Çünkü buralarda zafer kazanan Taliban ve El Kaide olursa, bunun etkileri sadece bölgede değil küresel çapta hissedilecek ve uğruna savaştığımız değerleri geçersiz kılacaktır.

Batı dünya, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri yıllardır kısa vadeli çıkarları için diktatörlerle çalışmayı tercih etti. Filipinlerde Marcos rejimi, İran Şahı, Afganistan'da Ziya Ül-Hak ve benim ülkemde de yıllar boyu Pervez Müşerref... Uzun vadede ise çıkarları tehlikeye girdi.

Pakistan olarak acilen ve ciddi miktarda yardıma ihtiyacımız var. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ve ekibi de, sadece ekonomik açıdan düze çıkmış bir Pakistan'ın terörizm vebasıyla başa çıkabileceğini biliyor. Amerikan yönetimi 5 yıl boyunca her yıl bir buçuk milyar dolar destek sözü verdi ancak bu yeterli olmayacak. Diğer ülkelerin de güçlü desteği gerekiyor. Taliban ve El Kaide'nin yenilgiye uğratılması bu örgütlerin beslendiği zeminin ortadan kaldırılmasıyla mümkün...

Ekonomik açıdan düze çıkmak için Pakistan'a yönelik yardımlar da tek başına yeterli değil... Ülkenin ticaret başta olmak üzere hızla normale dönmesi gerekiyor. Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin de Amerikan örneğini izleyerek Pakistan ihraç mallarına kapılarını açması gerekiyor."

İran'daki gelişmeler İngiliz basınında da kapsamlı olarak yer almaya devam ediyor.

İRAN'DA DEĞİŞM RÜZGARLARI

Financial Times Gazetesi
Gazetede, Tahran çıkışlı haber ve yorum dikkati çekiyor:

"İran'daki kriz yeni bir aşamaya girerken son yirmi yılının büyük bir kısmını resim yaparak geçiren Mir Hüseyin Musavi de muhalefet lideri rolünü üstlenmek zorunda bırakıldı.

İnsanlar şimdi onun bu silahı ne kadar eli titremeden tutabileceğini ve sokaklara taşan öfkeyi ileriye taşıyıp taşıyamıyacağını merak ediyor. Musavi ve yandaşlarının yaptığı son açıklamalarında kararlı bir tavır sergiliyor. Diğer yandan yavaş yavaş gelişecek uzun vadeli bir siyasi mücadeleye hazırlandıklarının işaretlerini de veriyor.

Sokaklardaki yandaşları çeşitli tahminlerde bulunuyor. Kimine göre bundan böyle mücadele grevler yoluyla daha da büyüyecek: Kimine göre de artık büyük gösterilerin yerini, küçük korsan gösteriler alacak. Ancak İran'da değişim rüzgarları bugünlerde güçlü esiyor."



timetürk.com

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 16:15

Hatemi İran seçimlerini değerlendirdi
 
İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Bahreyn'de yayımlanan el Vasat gazetesine yazdığı makalede ülkedeki gelişmeleri değerlendirdi.



İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Bayreyn'de yayımlanan El Vasat gazetesine son gelişmeleri değerlendirdi. "Tahran anayasal hakkını arayan halka derhal yanıt vermeli" başlıklı makalede Hatemi, "Seçimden beri barışçıl protestocuları bastırarak halkı hükümetten soğutan Tahran güvenli bir atmosfer yaratmak zorunda. Halkın kamusal alana İslam devriminin en büyük kazanımlarından biri ve taleplere saygı duyulmalı" dedi. Radikal ve Zaman gazetesi bugün Türkçe tercümesini yayımladığı makaleyi timeturk.com okuyucularının istifadesine sunuyoruz:

"Tahran anayasal hakkını arayan halka derhal yanıt vermeli"

Muhammed Hatemi*

Halkın kamusal alana katılımı İslam devrimi için büyük kazanımdır ve bu katılımın güçlendirilmesi gerekir. İnsanların hayatın her alanına onurlu katılımı, bu ülkenin ve devrimin sahibi olduklarına dair açık bir mesaj gönderir. Ayrıca sessiz gösterilerin, sivil protestoların ve insanların gösterilerdeki davranışlarının yaydığı mesaj, halkın olgunluğunu ve teyakkuzda olduğunu ortaya koyuyor. Bu mesaj aynı zamanda şu inkâr edilemez gerçeğin de hatırlatılması: Halk anayasal hakka sahiptir; her sistem ve hükümet de bu hakkı yerine getirme sorumluluğunu taşır.

Sivil protestoların dış nüfuzla bağlantılı olmakla suçlanması, bağımsız hareket eden halkımıza yönelik aşağılayıcı bir tahriktir. Bu suçlamalar, insanlarla hükümeti birbirinden uzaklaştıran yanlış politikalara örnek. İran’da 12 Haziran’da seçimler yapıldı ve büyük halkımızın geniş bir kesimi açıklanan sonuçlara inanmıyor. Dolayısıyla protestolar düzenliyorlar. Halkın rejime güveni sivil protestolara kapıların kapatılması sebebiyle zarar gördü. Bu da tehlikeli bir sürecin açılması anlamına geliyor ve bu sürecin nereye varacağını sadece Allah bilir.

İnsanların haklarına saygı gösterilmeli. Güvenlik yokluğundan, gerginlikten, misillemelerden ve şiddetten sakınılmalı. Rejim ve halk için ağır kayıplara yol açabilecek çatışmalardan sakınmalıyız. Hepimiz halkın rejime güvenini geri getirecek icraatlarda bulunmalıyız, zira ülkemizin ve hükümetin temel prensibi budur. Ülkenin 13 Haziran’dan beri yaşadığı şiddet ve tacizler, kadın ve erkeklerin tutuklanması, sonuçların açıklandığı andan itibaren birçok siyasetçi ve aydının zihnine hâkim olan endişe, barışçıl gösterilerin engellenmesi sadece sorunları artırır. Çözüm için birçok fırsat vardı, ancak bunları hızla harcadık ve meydan tehditlere bırakıldı. Ben hâlâ çıkış yolu olduğunu düşünüyorum, ancak güvenli ve istikrarlı bir hava yaratılmalı. Seçim sonuçlarına dair anlaşmazlığın, protestocuların taraf olarak gördükleri belirli bir çevreye devredilmesi çözüm değil. Özellikle de protestocuları eleştirilenler aslında halkın haklarını koruması, özgür seçim düzenlemesi öngörülen kişilerken...

Protestoculara da güven verecek yeni kurum gerek

Sorunu Humeyni’nin yöntemleriyle çözmeliyiz. Onun yöntemi örnek olmalı. Çözüm halkın güveneceği uzman, cesur ve iş bitirici bir kurumun atanması; bu kurumun protestoculara ve herkese güven vermesi gerekir. Kurumun alacağı karar bu süreçten çıkış yolu olabilir ve böyle bir adım İslam Cumhuriyeti’nin güçlenmesi için olumlu bir adım sayılacak, halkın rejime güvenini tekrar sağlayacaktır. Ayrıca böyle bir kurum bu hassas zamanda halkın lehinde ve devrimin ilkeleri doğrultusunda kararların alınması noktasında kritik görev üstlenebilir.

Tutuklananlar derhal bırakılmalı. İletişim kanalları açılmalı, bilgi sağlanmalı ve kapatılan diyalog kapıları açılmalı. Düzeltici önlemler havanın yatışmasına destek olabilir. Buna karşın hepimiz karışıklık ve şiddet olaylarından uzak eleştirilere ve protestolara saygı duymalıyız. Eleştiriler ve protestolar halkın hakkı. Temel hedef şiddetin kınanması ve saldırgan ortamdan uzaklaşılması olmalı. Sevgi, sadakat ve işbirliğine dayalı bir atmosfer için suçlamalardan uzak durmalıyız. Bu düşüncelerin bedeli ne olursa olsun, bu yöntemle İslam Cumhuriyeti ve bütün değerler korunacaktır. Halk meydanda ve hâlâ bekliyor. Bu duruma saygı gösterilmeli ve cevap verilmeli.






Haber Merkezi / TİMETURK

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 16:47

Nida efsanesi çabuk çöktü
 

İran'da cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında artan olaylarla ilgili olarak kamuoyu sağlıklı bilgi edinmekte zorlanıyor. İnternet aracılığıyla yayılan görüntüler ve bilgiler de doğru çıkmayabiliyor.

Bunun en canlı örneği 'Nida' olayında yaşandı. Neredeyse protestoların sembolü haline getirilen Nida adlı genç kadının protestocu olmadığı ortaya çıktı. Genç kadının nişanlısı Hazar, BBC'ye verdiği demeçte, Nida'nın protestolara katılmak için gitmediğini, çatışmaların arasında kaldığını anlattı.


İran'daki protestoların sembolü haline gelen 27 yaşındaki Nida Ağa Sultan'ın nişanlısı Hazar Makan, BBC'ye demecinde Nida'nın olay günü protesto amaçlı orada bulunmadığını, İran güvenlik güçleri ile protestocular arasında kaldığını söyledi. Hazar, "O bölgenin yakınlarında, esas protestoların olduğu yerin Emir Ebad bölgesinin birkaç sokak ötesindeydi. Müzik öğretmeniyle birlikte arabadaydı, trafikte sıkışıp kalmışlardı. Çok yorgun hissediyordu ve çok sıcaktı. Birkaç dakika sonra arabadan indi. O zaman da vuruldu. "

"Görgü tanıklarının ifadeleri ve video görüntüleri muhtemelen sivil giyimli Besic milisleri tarafından vurulduğunu açıkta gösteriyor. Görgü tanıtları milislerin net bir şekilde onu hedef aldığını ve göğsünden vurulduğunu söyledi. Birkaç dakika içinde yere yığıldı. İnsanlar onu Şeriati hastanesine taşımaya çalıştı. Ama çok geçti" diye konuştu.

Ailenin genç kadının naaşını polislerden zar zor aldığını anlatan Hazar, "Tahran'ın dışında bir morga götürüldü. Morg yetkilileri organlarını hastalar için kullanıp kullanamayacaklarını sordu. Tam olarak ne amaçladıklarını söylemediler. Ailesi kabul etti, çünkü onu mümkün olduğunca çabuk defnetmek istiyorlardı. Nida'yı Tahran'ın güneyinde Behest-e-Zehra kabristanına defnettik. Bizden buraya gömmemizi istediler. Yetkililer Tahran'da geçen hafta protestolarda öldürülenler için mezar alanları açmış görünüyordu" dedi.

Hazar, İranlı yetkililerin Nida'nın ailesine camide cenaze namazı izni vermediklerini de söylerken, "Yetkililer ve Besic, buna için vermeyecekti, çünkü dikkatlerin buna daha fazla yoğunlaşmasını istemiyorlardı ve daha fazla bela istemiyorlardı. Yetkililer İran'daki herkesin ve dünyanın Nida'nın hikayesini bildiğinin farkında. O yüzden de bir cenaze töreni istemediler. Çok fazla insanın bu törene katılmasından korktular" diye konuştu.




zaman

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 16:56

İran'da Ahmedinejad, yemin etmeye hazırlanıyor
 
İran'da 12 Haziranda yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Mahmud Ahmedinejad, ikinci dönem görevi için yemin etmeye hazırlanıyor.

İran Meclisi, İçişleri Bakanlığı tarafından 10. dönem cumhurbaşkanı seçimlerini kazandığı ilan edilen Mahmud Ahmedinejad'ı 26 Temmuz-19 Ağustos arasında yemin etmeye çağırdı.

Mecliste yemin edecek Ahmedinejad'ın, aynı tarihlerde yeni kabinesini belirleyerek Meclisin güven oyuna sunması gerekiyor.

İçişleri Bakanı Sadık Mahsuli, 13 Hazirandaki açıklamasında, resmi olmayan kesin sonuçlara göre Ahmedinejad'ın dört yıllığına yeniden cumhurbaşkanlığına seçildiğini söylemişti.

Mahsuli, tamamı sayılan 39 milyon 165 bin 191 oyun, 24 milyon 527 bin 516'sını alan Ahmedinejad'ın yüzde 62,63 oy oranıyla seçimin galibi olduğunu bildirmişti.

Reformcu aday Mir Hüseyin Musevi ise 13 milyon 216 bin 411 oy ve yüzde 33,75'lik oranla yarışı ikinci sırada tamamlamıştı.

Diğer adaylardan Muhsin Rızai, 678 bin 240 oy ve yüzde 1,73 oranla üçüncü, Mehdi Kerrubi ise 333 bin 635 oy ve yüzde 0,85 ile son sırada yer almıştı.

Oylardan 409 bin 389'unun ise geçersiz sayıldığı belirtilmişti. 18 yaş ve üzeri 46,2 milyon kayıtlı seçmenin olduğu ülkede halkın yüzde 85'i oy kullanmıştı.

-SEÇİM SONUÇLARINA İTİRAZ VE PROTESTOLAR-

Seçimi kaybettiği açıklanan adayların her üçü de Anayasayı Koruyucular Konseyine resmen itirazda bulunmuştu.

Musevi ve Kerrubi, usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçimin iptali edilerek yeniden seçimlere gidilmesini talep etmişti.

Seçim sonuçlarına itiraz için başkent Tahran'da yüz binlece kişi ''sessiz protesto'' eylemi ve yürüyüşüne katılmış, polisin müdahale etmediği bu gösterilerde herhangi bir gerginlik yaşanmamıştı.

Ancak, akşam ve geç saatlerde 500 ila 1000 kişilik grupların katıldığı korsan gösterilerde olaylar çıkmış, 8 günde 21 kişi hayatını kaybetmiş, her iki taraftan da yüzlerce kişi yaralanmıştı.

Güvenlik güçlerine ve halka belli noktalardan rastgele ateş açtıkları belirlenen Halkın Mücahitleri örgütüne üye silahlı kişilerle birlikte yüzlerce kişinin yakalandığı açıklanmıştı.

Yakalananlar arasında, aralarında İngiltere vatandaşları da dahil çok sayıda yabancı uyruklunun olduğu bildirilmişti.

Olaylarda yüzlerce banka ve iş yeri tahrip edilmiş, yine yüzlerce belediye aracı, özel araç ve polis otosu yakılmıştı.

Seçim sonrası gelişmeler Tahran yönetimi ile Batı arasında krize de neden olmuş, taraflar karşılıklı olarak büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığına çağırarak itirazlarını iletmişti.

-AHMEDİNEJAD'IN KISA ÖZ GEÇMİŞİ-

Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 1956'da Semnan eyaletine bağlı Germser kentinde dünyaya geldi.

İran Bilim ve Teknoloji (İlm-i Sanat) Üniversitesinde İnşaat Mühendisliği bölümünü bitiren Ahmedinejad, aynı üniversitede bir süre öğretim üyeliği görevinde bulundu.

Ahmedinejad, İslam devriminden önce öğrenci hareketlerinde aktif olarak rol aldı ve üniversitedeki siyasi oluşumlara katıldı.

Irak ile savaşta gönüllü olarak cepheye giden Ahmedinejad, ateşkes ilanına kadar gönüllü asker olarak kaldı.

Mahmud Ahmedinejad, siyasete atılmadan önce Maku ve Hoy kentlerinde idari görevler üstlendi, Erdebil'de 1993-1997 arasında vali olarak görev yaptı.

Başkentte 2003-2005 döneminde Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ahmedinejad, 24 Haziran 2005'teki 9. dönem cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda yüzde 61,69 oy alarak Cumhurbaşkanı oldu.

aa

Ertuğrul ÖZGÜL 06-23-2009 21:39

İran ve İngiltere arasında 'diplomat' krizi
 

İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İran'ın iki İngiliz diplomatı dün sınır dışı ettiğini ve İngiltere'nin de buna karşılık vereceğini söyleyerek İran'a sert bir mesaj yolladı.

İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İran'ın iki İngiliz diplomatı dün sınır dışı ettiğini, İngiltere'nin de buna karşılık iki İranlı diplomatı sınır dışı edeceğini açıkladı.

Başbakan Brown, Mecliste yaptığı açıklamada, İran'ın dün ''asılsız iddialarla'' iki İngiliz diplomatı sınır dışı etmekle ''haksız bir adım'' attığını söyledi.

Brown, bu girişime cevaben İran'ın Londra Büyükelçiliğinde görevli iki diplomatı sınır dışı edecekleri konusunda bugün İran büyükelçisini bilgilendirdiklerini ifade etti.




timetürk.com


All times are GMT +3. The time now is 06:21.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025