![]() |
Belçika'da Başörtülü Yemin Alkışlar Eşliğinde Yapıldı!Ecevit Gibi Höykürenler Çıkmadı
Başörtülü yemin nasıl çileden çıkardı?
Türk kökenli başörtülü milletvekilinin Belçika Parlamentosuna girmesi ve başörtüsüyle yemin etmesi, ayakta alkışlanırken Türkiye'deki malum medya çevrelerinin rahatsızlığı gözlerden kaçmadı. Her hangi bir protestonun ya da karşı koymanın yaşanmadığı yemin töreni, NTV tarafından "Brüksel'de türban krizi" başlığıyla haberleştirildi.http://www.habervaktim.com/resim/resim77111_2.jpgEngin KAŞDAŞ'ın haberi... Milletin iradesiyle TBMM'ye giren Merve Kavakçı'yı başörtüsünden ötürü neredeyse vatan haini ilan eden ve "bu kadına haddini bildirin" diyecek kadar ileri giden zihniyet, Belçika'da yaşayan Türk kökenli milletvekilinin başörtüsüyle parlamentoya girmesini ve başörtülü olarak yemin etmesini hazmedemedi. Günlerdir, olayı diline dolayan malum çevreler yemin töreni öncesinde de gerek haberleri gerekse de röportajlarıyla ortalığı karıştırmaya çalıştı. NTV'DEN "TÜRBAN KRİZİ" ISRARI NTV'nin konuyla ilgili kışkırtıcı yayınları, yemin töreni sırasında da kullandığı haber başlığıyla zirveye ulaştı. Yemin töreni öncesinde canlı yayına aldıkları başörtülü milletvekili Mahinur Özdemir'i köşeye sıkıştırmaya ve kışkırtmaya çalışan NTV, yemin töreninin ardından da konuyla ilgili haberi "Brüksel'de türban krizi" başlığıyla duyurdu. LAİKLİĞİ KARIŞTIRDILAR... NTV'nin haberinde "Türk kökenli milletvekilinin türbanıyla meclise gelmesi ve türbanıyla yemin etmesi Belçika'da da laiklik tartışmalarına neden oldu" yorumu dikkat çekti. ZORLA KRİZ TELLALLIĞI Başlığın aksine, haberin içinde mecliste herhangi bir sorunun yaşanmadığını itiraf eden NTV, ellerinde "Allah yok" pankartları ile Brüksel Parlamentosu önünde toplanan 20 kişilik çapulcu grubun eylemini büyük bir olaymış gibi dünyaya duyurdu. haberdeki ifadeler şöyle: "Beklenen gerginlik yaşanmadı. Laikliğe aykırı olduğunu iddia ettiler ama mecliste her hangi bir itirazda bulunmadılar. Kendisi de sağ elini kaldırarak yemin etti. Yemininin ardından ayakta alkışlandı. Ama muhalefet bu konuyu meclise getirecek. Meclisin önünde de 20 kişi protesto için toplandı ve ellerinde "Allah yoktur" yazılı pankartlar taşıyorlardı." BAŞÖRTÜLÜ ÖZDEMİR AYAKTA ALKIŞLANDI Oysa, 26 yaşında Belçika parlamentosuna seçilen en genç milletvekili olmayı başaran başörtülü vekil Mahinur Özdemir, gerek parlamentoya girerken, gerekse başörtüsüyle yemin ederken her hangi bir sorun yaşanmadı. Belçika parlamentosunu oluşturan vekiller, başörtülü Özdemir'i, yemininin ardından ayakta alkışladı. HABERVAKTİM.COM |
|
|
|
|
Ecevit gibi dinozorların gayri nesli tükenmiş avrupa da hele bizde de tükense ne güzel olur
|
|
|
http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?r=77651625
Rabbim yardımcımız olsun ; şayet bende hüzünle izledim ... Herkezi kendi gibi malum zihniyetten zannedenler ne çabukta kahroluyorlar ; fakat kendilerindeki bu ısrar nedir anlamak güç doğrusu... |
Hey gidi günler hey!O talihsiz ve Türk demokrasi tarihine kara leke olarak geçen o anları hiç unutmuyorum.Rahmetli ecevit ve cellatları adetta höykürmekte,linç etmek için fırsat kollamaktaydılar..Sapık bir ideoloji uğruna o gün Türkiye'yi rezil rusva etmişlerdi.Onlarca adamın bir merve kavakçı etmediği o anlarda,kavakçı vakkurluğundan ödün vermeyerek,adetta yüzlerine tokadı yapıştırdı..Bugün ise avrupanın bir ülkesinde Türk asıllı,başörtülü bir hanım kardeşimiz bütün avrupanın gözü önünde,karşısındaki beyfendilerin alkışları ile yemin ederek milletvekiliği görevine başlıyor...Merve kavakçıya kan kusanlar,bugün bu sahne karşısında hangi renge büründüklerini çok merak ediyorum.Fani dünyaya göçenler,belki görmeyebilirler,fakat yaşayanlar bu görüntüler karşısında ölmekten beter olmuşlardır!!!
|
Alıntı:
|
http://image.haber7.com/haber/haber7...3053337932.jpg
23 Haziran 2009 (17:36) Belçika'da Avrupa'nın ilk ve tek başörtülü milletvekili olarak Brüksel Parlamentosu'na seçilen Türk asıllı Mahinur Özdemir (26) parlamentoda yemin etti. Akıllara ilk gelen isim olan Merve Kavakçı NTV'ye konu ile ilgili yaptığı açıklamada 10 yıl önceye gittiğini ve Mahinur'u gözleri yaşararak izlediğini söyledi. Mahinur'un önünün açık olduğunu ifade eden Kavakçı, 'Türkiye'nin AB'ye girmesinde Mahinur'un da katkıları olacağı görüşündeyim' dedi. Mahinur'a imrendiğini ifade eden Kavakçı, 'Türkiye ne zaman Belçika olacak merak ediyorum' diyerek sözlerini tamamladı. KAVAKÇI OLAYI'NDA YAŞANANLAR 1999’da FP listesinden milletvekili seçilen Merve Kavakçı, yemin töreni sırasında Başbakan Bülent Ecevit'in 'bu kadına haddini bildirin sözleri üzerine yaşanan protesto ve olaylar üzerine Meclis Genel Kurulu'ndan çıkarılmıştı. Kavakçı, milletvekilliğinin düşürülmesi ve vatandaşlıktan çıkarılması üzerine Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikáyet ederek dava açmıştı. |
Olacak olacak inancımız tam olsun bu sahne TBMM'de de olacak Allah'ın izniyle...
|
ALLAH'ın müsadesi ile Türkiye Cumhuriyetin'de de bundan sonra Başörtülü Milletvekillerinin yemin törenlerini izleyeceğiz.Bununla birlikte demokrasimiz gelişecek,cumhuriyetimizde kazançlı çıkacaktır.
|
Alıntı:
|
Kavakçı: 'Özdemir'e İmrendim'
Merve Kavakçı, Belçika'nın ilk türbanlı vekili Özdemir'e imrendiğini söyleyerek kendi vekillerine canlı da sitem etti. Belçika Parlamentosu’na seçilen Türk asıllı Mahinur Özdemir’in türbanlı mı, türbansız mı yemin edeceği tartışmaları, akıllara 1999’da türbanıyla Meclis’te yemin etmek isteyen Merve Kavakçı olayını getirdi. Kavakçı bakın neler söyledi; NTV’de Mahinur Özdemir’in türbanıyla yemin törenine katılmasını değerlendiren Merve Kavakçı, “Mahinur’u izlerken gözlerim yaşardı” dedi. Kavakçı, Mahinur Özdemir’e imrendiğini ve kaderinin kendisine benzemediği için memnuniyet duyduğunu ifade etti. 1999 yılında TBMM’de yaşanan türban krizini de değerlendiren Kavakçı, ‘O günlere dönüp baktığınız zaman özeleştiri yapıyor musunuz?’ sorusu üzerine “Özeleştiriyi partim adına yapıyorum” dedi ve Fazilet Partili vekillere sitemde bulundu. Bunun üzerine NTV sunucusu, “Kendi partinizin vekillerini, belki yöneticilerini dönüp baktığınızda eleştirdiğinizi söylüyorsunuz. Nedir sizi rahatsız eden? Yalnız bırakıldığınız mı, yoksa bir tartışmanın ortasında bırakıldığınız mıdır? Hangi tutum sizi rahatsız etti?” sorusunu yöneltti. Bu soruya Merve Kavakçı’nın verdiği cevap şöyle: “laikçi kesimin malum o dönemdeki DSP ve haddini bildirme kampanyasının parçası olan milletvekillerinin, o kesimin tavrı benim kıyafetimin ötesine geçememeleriydi. Ben Batı’da yetişmiş, bilgisayar mühendisi olmuş, yine Mahinur gibi Meclis’in en genç üyesiydim. Onun ötesine geçemediler. Onların yaptığı bu kampanyanın karşısında da benimle beraber siyaset yapan ve bugün de bir kısmının hükümette bulunduğu arkadaşlarımızın da son derece sessiz kaldıklarını, hatta pısırık kaldıklarını düşünüyorum. Gördük ve bunun da aslında bir miktar da kadın meselesiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Yani bir erkek milletvekili olsa onun herhangi bir dini sembolüne karşı çıkma söz konusu olsaydı, kaldı ki bu sakal olabilir mesela. Veya başka bir sadece dini değil farklı bir erkek sembolü de olabilir. Ona daha destek olacaklarını, olabileceklerini düşünüyorum. Geriye baktığımda. Kadınlar kendilerini siyasette yalnız buluyorlar. Tabii şu da üzücü bir şeydi, o günlerde kadınlık adına. DSP Milletvekilleri de mesela bana destek olmadılar ve hatta ne üzücüdür ki, benim için çok üzücü bir gelişmedir. O yapılan kampanyanın, Merve’ye vur kampanyasının en baş elemanları da kadın milletvekilleri olmuştur.” “BU HANIMA HADDİNİ BİLDİRİN” 1999 yılında Merve Kavakçı’nın Meclis’e türbanıyla gelerek yemin etmek istemesi üzerine kürsüye çıkan Bülent Ecevit, “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildirin” demişti. stratejikboyut.com |
Bravo belçikaya, bravo ordaki İNSANlara...
Yazıklar olsun, burdaki İNSAn müsveddelerine! Yazıklar olsun burdaki başörtüsü düşmanı ahlaksızlara! Yazıklar olsun burdaki höykürenlere! Yazıklar olsun burdaki insanlıktan nasibini alamamış yaratıklara! Görün...görün...görün. Bir hristiyan ülkesinde başörtüsüne gösterilen saygıyı görün. Sonra da kendi içinizdeki kini görün. Ve utanın. Tabi utanmanız varsa, utanma duygunuz varsa. çünkü utanma duygusu ancak İNSANLARDA olur. Başörtüsü düşmanlarında utanma duygusu yoktur! |
|
|
|
|
|
|
Laiklik ve LAİKÇİLİK'in farklı şeyler olduğunun kanıtıdır bu.
Lâiklik refah ve huzurun çıtasıdır (çatısı olmasa da), ama laikçilik bu bizim ülkedeki siyasî hokkabazların mesleği. Her şeyi tahrif ederek kullanan cenâh.. UTANIN BE... |
|
|
Ali Karahasanoğlu - Vakit
akarahasanoglu@vakit.com.tr 2009-06-24 Birazcık olsun, utandınız mı yasakçılar!? Sözüm tüm yasakçılara.. Lâikliği bir baskı aracı olarak kullanan tüm despotlara.. Bazı isimler vererek, onlara somut sorular sormuş olmam, diğer zorbaları unutturmasın.. Onların hepsine soruyorum, “Birazcık olsun utandınız mı?”Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de, Merve Kavakçı’yı başörtüsü yüzünden engellediniz. Milletvekilliğini elinden aldınız. Peki Belçika’da bir bayan milletvekilinin, Meclis’te kimsenin itirazına uğramadan görevine başlamasının görüntülerini izlerken, azıcık da olsa utandınız mı?.. Siz, Sayın Necdet Sezer... Sadece milletvekillerine değil, milletvekili eşlerine bile bu yasağı kamusal alanda yaygınlaştıran, 2000’in özgürlükçü(!) Anayasa Mahkemesi Başkanı, 2002’nin yasakçı Cumhurbaşkanı!.. Evet, hiç utandınız mı, dünkü görüntülerden? Birazcık hicap duydunuz mu? “Ben milletvekili eşlerine bile yasak uygularken, binbir hokkabazlıkla ‘Eşli davetiye, eşsiz davetiye’ şeklinde çeşit çeşit davetiyeler hazırlatıp, Cumhurbaşkanlığı makamının da ciddiyetini sarsarken; Belçika’da başörtülü bir bayan, milletvekili olarak göreve başladı. Ben kendi ülkemin insanına ne kadar gaddar, ne kadar acımasız bir yaklaşım sergiliyormuşum?” diyerek, birazcık olsun vicdanınızda kendinizi sorgulayıp mahkûm ettiniz mi? Ya siz; kendine “Nurlu Süleyman” denilmesinden hoşlanan, Süleyman Demirel kimlikli zat!.. Siz utandınız mı? Türkiye’de halkın oyları ile seçilen başörtülü milletvekili için, “ajan provokatör” iftirasında bulundunuz. Emireri gibi kulandığınız bir savcıya talimat verip, o milletvekilinin evini bastırdınız! Şimdi Belçika’daki başörtülü milletvekilini izlerken, neler hissettiniz?.. Hemen uçağa atlayıp, Belçika’ya gidip, Meclis’i basıp, orada da “Bu Mahinur isimli milletvekili, aslında ajan provokatördür” demek geldi mi içinizden?.. Annesi, ablası başörtülü bir insan olarak söyleyin; Belçika’daki başörtülü milletvekili, içinizde birazcık olsun utanma hissi uyandırdı mı?.. Ya siz Deniz Baykal?.. Siz Kemal Kılıçdaroğlu! Siz; CHP içinde, binbir maske takarak halkı aptal yerine koyan solcu, sözde demokratlar.. Türkiye’deki öğrencilerin sorularına, “Biz iktidara gelirsek, başörtü sorunu kalmaz” diyerek, muhatabını aptal yerine koyan bir cevap ile geçiştirdiğini sanan politikacılar!.. Belçika’da, solcuların da alkışları ile göreve başlayan Mahinur’un başörtüsünden ders alarak, yasakçılığınızdan dolayı utandınız mı?.. 2002’de, “Başörtü yasağını bir müddet tartışmayalım.. Bakın göreceksiniz, bir süre sonra bu yasak artık gündemden düşecek ve kalkacaktır” diyerek halkı aldatan Deniz Baykal; bu sözleri söylemenizin üzerinden tam 6 sene geçtikten sonra bile, Anayasa Mahkemesi’nde, üniversiteye giden öğrencilere başını örtme hakkı tanıyan Anayasa değişikliğini iptal ettirmek için dava açtığınızdan dolayı hiç utanç duydunuz mu?.. Siz “yasak yasak” krizlerine girerken, Belçika’da başörtülü milletvekilinin, hem de Başkanlık Divanı’na üye olacak kadar özgür bir hayat sürmesinden utandınız mı hiç? Ya siz kartel medyası?.. Doğan Grubu’ndaki muhabirleri ile, köşe yazarları ile..Diğer medya organlarındaki, o günlerde yasakçılık yönünde haber-yazılarıyla gündem oluşturmaya çalışanlar.. Sizler utandınız mı?.. Sizler, Merve Kavakçı’nın çocuklarının gittiği ilköğretim okullarına varıncaya kadar, yaptığınız her türlü edepsizlikten dolayı bir nebzecik de olsa utandınız mı?.. Ve aslan MHP’liler!.. Merve Kavakçı’ya, “ajan provokatör”’ diyenlerin tezgâhına gelip, DSP’lilerin kürsüyü işgal ederek Merve Hanım’a çıkarttıkları engeli, oturduğunuz yerden seyredip, sonrasında da o engeli çıkartanlarla koalisyon ortağı olmanızdan dolayı, vicdanınız sızladı mı?.. Söyleyin; başörtülü milletvekili Mahinur Hanım’ın Belçika Meclisi’ne serbestçe girişini izledikten sonra, sizler kendi ülke insanlarınızdan utandınız mı?.. “Biz ne yapmışız da, DSP’lilerin o rezil soytarılıklarına, oturduğumuz yerden seyirci kalmışız. Seyirci kaldığımız yetmemiş, sonrasında da o DSP’lilerle 3.5 yıl koalisyon ortaklığı yapmışız! Affedin bizi Türk Milleti.Affedin bizi Merve Hanım!” demeyi düşündünüz mü hiç?.. Evet, tüm Türkiye’deki yasakçılar!.. Belçika’da başörtülü bir milletvekilinin göreve başlamasından dolayı utandınız mı hiç? |
iyide bu başörtüsü değil ki
Türban. sapla samanı karıştırdığınız için bu çatışma başladı zaten |
İslami olarak tanımlaması ''Başörtüsüdür''!.Türban itihal bir kelimedir!
|
Alıntı:
hanımefendinin başındaki şey de "ithal" zaten. gerek dini gerek kültürel olarak,biz başörtüsünü kullandık. sorun şu ki sizin deyişinizle;bu bayanın kafasına monte ettirdiği şeyin de ithal olduğunu biliyoruz. Baş örtüsünü,Kur'an ı yorumlayıp da takan kimseye laf edilemez,eden olursa da ağzını kırarım lakin böyle sapkın,trend olarak bağlanıldığını gördükçe için yanıyor. |
Alıntı:
|
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, çalışmaları süren yeni anayasa taslağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan, çok teşekkür ederim diyerek sözlerini tamamladı. - Bazı baskılardan söz edecekseniz bazı değerlendirmeleri tersinden yapmanız gerekir. Başörtü takanın takmayana baskı yaptığını söylerseniz bu din ve vicdan özgürlüğüne terstir. - Başörtüsüne siyasi simge denmesini de doğru bulmuyorum, siyasi olması için bir partiye ait olması gerekir fakat başörtü sadece Ak Parti'ye mi ait? -Ayrıca onun adın türban değil başörtüdür. |
Alıntı:
|
"ayrıca onun adı türban değil başörtüdür"
Aynen öyledir. Hasan Karakaya'nın dediği gibi önce lafzı kendinizce uydurdular sonra avrupadan şurdan burdan mana kılıfları eklediler. Başörtüsü de siyasetin değil; inanç ve ahlâkın simgesidir. |
Alıntı:
"sorun şu ki sizin deyişinizle;bu bayanın kafasına monte ettirdiği şeyin de ithal olduğunu biliyoruz." bu ibareyi kullanıyorsunuz ... varın siz çelişki var mı yok mu diye düşünün ... |
Alıntı:
Hâlen de kullanıyorsunuz. Ama biz değil SİZ. |
Alıntı:
|
doğru sizin ay pardon Adalet ve Kalkına Partisi taraftarı güzel kardeşlerimiz çok kucaklıyor ya insanlarını.bir de seçim şarkısı yapılmış 70 milyon kardeşiz diye.
eh be madem öyle bu forumda "chp li biriyle evlenirmiydiniz" diye bir konu açmak nedir ha? chp=ergenekon=terörist genelemmesi yapanlara ne demeli ? bende derim ki o zaman çene altı değilde,30 yıl önce icad olup ülkemize giren Türban bağlama şekilli giyinenler =fethullahçı=Ak partili oldu mu ? ayrıca son kez diyorum başörtüsü ithal DEĞİLDİR ithal olan TÜRBANdır. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Zaten türban kerimesi Fransızca kökenlidir. Doğru. Ben asdasdsfffx'e katılıyorum. Belki monte ettirmek ağır bir laf ama baş örtüsü saçın tek telinin bile görünmemesi için takılan örtü değildir. İşte o türbandır. Ve bundan 25-30 yıl öncesine kadar Türkiye'de ya da daha öncesinde de türban yoktu. |
All times are GMT +3. The time now is 00:08. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025