TFF Bursaspor-Diyarbakırspor Başkanlarını Buluşturdu.Olay Tatlıya Bağlandı!
 

http://www.ensonhaber.com/images/news/194674.jpg

Turkcell Süper Ligi'nin 7.haftasında Diyarbakırspor ile Bursaspor arasındaki maçta çıkan olaylar ve yapılan tezahüratlara Diyarbakırspor yöneticileri tepki gösterdi. Maç sonrası Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ile bir araya gelen Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, Yazıcı'ya serzenişte bulundu. Sümer, “Bu ülke hepimizin. PKK dışarı diyorlar. Ben PKK'mıyım. Çok ayıp” dedi.

BİZ PKK'LI DEĞİLİZ
Başkan İbrahim Yazıcı Sümer'den olaylarla ilgili özür dilediği sırada yöneticilerin yanında bulunan bir kişi bağırarak, “Biz PKK'lı değiliz. Biz Yunanistan'a gelmedik. Görüşürüz. Diyarbakır'a gelmeyin. Havaalanına sokan adam değil. Bunun hesabını vereceksiniz” dedi. Sinirlenen başkan İbrahim Yazıcı ile bağıran kişi arasındaki tartışmayı yöneticiler ayırırken Yazıcı, “Özür diledikçe üzerime geliyorlar. İçim yanıyor” dedi. Daha sonra Diyarbakırsporlu yöneticileri yolcu eden Yazıcı basın açıklaması yaptı.
PROVOKE ETTİLER
Yazıcı yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Galip geldiğimiz maç esnasında nahoş olaylar oldu. Ancak maç sonrası Diyarbakırspor başkanını yolcu etmek için yanına gittiğim sırada olaya Diyarbakırlı bazı kişilerin provoke edici lafları oldu. Herhangi bir şey olmadı. Sayın başkanımızla öpüşerek ayrıldık. Bu gibi maçlarda böyle şeyler olabilir. Bunu tahrik etmek yerine sakin bir şekilde konuşarak halletmek lazım. Bazı şeylerin önüne geçmek mümkün olmuyor. Çok büyük olaylar olmadı.
HUSUMETİMİZ YOK
Fenerbahçe maçında Diyarbakır'da daha büyük olay oldu. Geçti bitti. Husumetimiz yok. Başka yerlere çekebilirler. Herhangi bir şeyimiz yok. Orada Diyarbakır'a gelmeyin diye laflar oldu. Hakaret eden kişi kendisine etmiş olur. Yönetici değiller ama o grubun içindeydiler. Provoke edildi” dedi.
TRİBÜNLER KARIŞTI
Bursaspor'ın farkı 4'e çıkarmasının ardından her iki takımın tribününden çatlak sesler yükselmeye başladı. Taraftarlar koltukları kırıp, birbirlerine fırlattılar. Araya giren güvenlik güçleri, olayları daha fazla büyümeden engelledi.

http://www.diyarbakirspor.org/img/ziyadogan-22.jpgZiya Doğan: Hakem anons yaptırabilirdi! Diyarbakırspor Teknik Direktörü Ziya Doğan Bursa’ya beraberlik, hatta galibiyet için geldiklerini, ancak ummadıkları farklı bir yenilgi aldıklarını bildirirken, saha dışı olaylara da değindi.
Eklenme Tarihi : 27.09.2009 01:33:51Haber Kaynağı : AjanssporKategori : DiyarbakırsporDiyarbakırspor'un iyi yerlere gelebilmesi için herkesin desteğine ihtiyaç duyduklarını belirten Doğan, ''İlk yarıda kötüydük. İkinci yarıya baskılı başladık. Goller bulmayı hedefliyorduk ama penaltı golü tüm sistemimizi alt üst etti. Maç öncesi motivasyon sıkıntısı yaşıyoruz. Bunları mazeret olarak göstermiyorum ama futbolcularım sahaya rahat çıkamıyor. Bunun çözmemiz lazım'' diye konuştu.

Karşılaşma sırasında futbol dışı olayların tribünlerde yaşandığının anımsatılması üzerine Doğan, şunları kaydetti:
''Sahalarda futbol dışı olaylar olmamalı. Bunu kesinlikle doğru bulmuyoruz. Hakem bana göre bir anons yaptırabilirdi. Diyarbakırspor taraftarları özellikle deplasmanlarda tahrike maruz kalıyorlar. Maalesef bizim taraftarımız da bu yanlışa başka bir yanlışla cevap veriyor. Federasyon, bu maruz kaldığımız tahrikle ilgili bir şeyler yapmalı. Taraftarımız da her ne olursa olsun daha sakin olmalı. Çünkü Diyarbakırspor'un ligde tutunabilmesi ancak taraftarın desteğiyle mümkün.''

Aptal zihniyet işte ne diyeyim.
Birileri böylece Kürt Sorununu daha iyi görmelidir...

http://www.ensonhaber.com/images/news/194803.jpg

Bursaspor'un Diyarbakırspor'u konuk ettiği maçta yaşananlar gündeme bomba gibi düştü. 2 takımın taraftarları arasında çıkan olaylarda koltuk ve taş yağmuru yaşanırken 2'si çocuk, 10 kişi yaralandı. 10 kişinin gözaltına alındığı karşılaşma sonrası, yöneticiler arasında da kavganın eşiğinden dönüldü. Yaşananların ardından Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer'in tepkisi ise sert oldu ve takımı ligden çekeceğini açıkladı.
http://kralspor.ensonhaber.com/images/news/13069.jpg
MAÇTAN GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYIN

Sümer, kendisini bu noktaya getiren olaylar için şöyle konuştu: “Diyarbakırspor olarak toplumsal barışı destekler noktadayız. Ama buna rağmen PKK'lı gibi gösteriliyoruz. Bu durum zoruma gidiyor. Bu göreve, kulüp onların himayesine girmesin diye geldim. Maçı, Apo'nun takımıyla MHP'nin takımı arasında oynanıyormuş gibi bir hale getirdiler. Tribünlerde Türk bayrakları açtılar. Ben de o bayrak altındaki bir insanım.”

-'BU SON OLMAYACAK'-
Güneydoğu ekibinin başkanı, kendileri açısından ligden çekilmenin neden kaçınılmaz hale geldiğini ise şöyle açıkladı: “Bursa'da yaşananlar daha önce de başımıza geldi, bugün de geliyor, yetkililer böyle ilgisiz kaldıkça yarın da gelmeye devam edecek. Artık statlarda kan akmaya başladı. Daha fazla kan akmaması için yapılacak en doğru işlem, takımı ligden çekmek. Toplumsal barış adına, ülke futbolunu sıkıntıya sokmamak adına gerekirse Diyarbakırspor'u ligden çekeriz.”

-'YİNE TEKRARLANACAK'-
Çetin Sümer, kendisini en çok yaralayan olayın ise Bursa taraftarının yaptığı “Kahrolsun PKK. PKK dışarı” tezahüratlarında yanında oturan Bursaspor Başkanı'nın ve maçın temsilcisinin parmağını kıpırdatmaması olduğunu ifade etti. Bu tablo için “Söylenenleri destekler gibiydiler” diyen Diyarbakırspor Başkanı, “Bugün bu olay Bursa'da başımıza geldi. Belli ki cezasız kalacak. Dolayısıyla yarın başka bir şehre gittiğimizde de aynı durumla karşılaşacağız” sözleriyle sıkıntısını dile getirdi.

-'OLAYI BURSALILAR ÇIKARDI'-
Sümer, Türkiye'nin gündemine oturan Fenerbahçe karşılaşmasında hiç kimsenin burnunun kanamamasına karşın günlerce manşetlerden inmediklerini dile getirerek, “Bursa'da benim 25 taraftarım yaralandı ama kimse bir şey yapmadı” diye konuştu. Başkan Sümer ayrıca “Bursa tribünleri koltukları sökerek taraftarlarımızın üzerine attı. Benim taraftarım o koltukları sahaya atınca sanki olayı onlar çıkarmış gibi gösterildi” diyerek medyayı da suçladı.

CEZA KAPIDA
Bursa Atatürk Stadı'nda yaşananlar Bursaspor'un başını yakabilir. Disiplin Talimatı'nın 41. maddesine göre, Bursaspor'un sahası kapatılabilir. “Irk, dil, din, etnik köken ayrımcılığı yaparak insanlık onurunu herhangi bir şekilde zedeleyen kulüpler 5 bin ile 100 bin TL arasında para cezası ile cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre kulübe 1 veya daha fazla müsabakayı seyircisiz oynama, saha kapatma, hükmen mağlubiyet, puan silme ve ihraç gibi ek cezalar da verilebilir” diyen madde nedeniyle, temsilcinin raporu sonrası Yeşil-Beyazlı kulübe ağır bir ceza gelebilir. Daha önce Levent Bıçakcı'nın başkanlığı döneminde Çanakkale Dardanel-Diyarbakır maçında yaşananlar sonrası, Disiplin Kurulu tarafından evsahibi ekibin sahası kapatılmıştı. Daha sonra Tahkim Kurulu'nun bu cezayı kaldırması tepki toplamıştı.

ÖZGENER DEVREDE
Pazar gününü görüşmelerde bulunmak üzere Ankara'da geçiren Çetin Sümer, ligden çekilme kararını bildirmesi sonrası Federasyon Başkanı Mahmut Özgener tarafından İstanbul'a davet edildi. Özgener toplantıda Sümer'i fikrinden vazgeçirmeye çalışacak. Diyarbakırspor Başkanı, bu buluşma öncesi “Bu konuda çok ciddi olduğumuzu hem başkana hem de görüştüğüm diğer yetkililere ilettim” dedi. Şimdi gözler, Sümer ile olaylar sonrası karşılaşma bitiminde aramasını beklediği ama umduğunu bulamadığı Özgener'in randevusuna çevrildi.
http://kralspor.ensonhaber.com/images/news/17588.jpg

Bursa'da tribünde dehşet dakikaları-FOTO

Bursaspor maçında rakip taraftarların attığı siyasi sloganlardan büyük rahatsızlık duyduklarını belirterek, '' Bursaspor ceza almazsa kesinlikle ligden çekileceğiz'' diyen Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, TFF Başkanı ile görüşecek.http://www.habervaktim.com/resim/resim88587_2.jpgTRİBÜNDEKİ DEHŞET DAKİKALARI-FOTOĞRAFLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Başkan Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cumartesi günü deplasmanda oynadıkları Bursaspor maçı boyunca rakip taraftarların takımlarına ve kendilerini desteklemeye gelen Diyarbakırspor taraftarına yönelik ırkçı ve siyasi içerikli tezahüratta bulunduğunu ifade etti.

-BAŞKAN ÖZGENER İLE GÖRÜŞME BUGÜN-
Maç boyunca devam eden siyasi sloganların ardından Bursaspor taraftarlarının Diyarbakırspor seyircisine saldırdığını kaydeden Sümer, şöyle konuştu: ''Siyasi ve ırkçı içerik dolu sloganlar küçük bir grup tarafından ve kısa süreli yapılmış olsaydı bunu anlardık. Ancak maçtan önce başlayan ve aralıksız devam eden sloganlar maç sonuna kadar devam etti. Buna hakemin ve Bursaspor yöneticilerinin müdahalede bulunmayışı bizi derinden üzdü. Ben bu saldırıların ardından maç sırasında şeref tribününü terk ederek, taraftarlarımızın yanına gittim. Bursasporlu yöneticiler müdahalede dahi bulunmadı bile. Hakeme maç içinde sloganlar için uyarı anonsu yaptırması için yöneticilerimizle haber ulaştırdık. Ancak anons bile yapmadılar.

Artık maçlarımızda bu tür sloganları duymaktan bıktık. Gerekli önlemin alınması lazım. Bugün İstanbul'da TFF Başkanı Mahmut Özgener ile görüşeceğim. Kendisine duyduğumuz rahatsızlığı ve bu konudaki kararlılığımızı iletmek için randevu istemiştim. Düşüncelerimizi görüşmede ileteceğiz. Bursaspor ceza almazsa kesinlikle ligden çekileceğiz. Bu konuda kararlıyız. Irkçı ve siyasi içerikli sloganlar bizi rencide etmiştir. Futbolda siyasetin yeri yok. herhangi bir partinin ne temsilcisi ne de uzantısı değiliz.''

Başkan Sümer, bu tür ırkçı ve siyasi sloganların bir daha yaşanmaması için ceza uygulanması gerektiğini kaydederek, ''Tüm Diyarbakırspor ve Diyarbakırspor taraftarı bu sloganlardan büyük rahatsızlık duyuyor. Diyarbakırspor bir siyasi grubun temsilcisi değildir'' dedi.

(AA)

http://i.milliyet.com.tr/MansetSol37..._mf383486.Jpeg

Haklı bir karar kesinlikle.Bir futbol müsakabası yüzünden ülkenin karıştırılması kabul edilemez bir durumdur.Diyarbakırspor gittiği her ilde bu tür ırkçı ve faşist sloganlarla karşılaşmaktadır.Bu sloganlar herşeyden önce ülkemizin birlik ve beraberliğini baltalamaya yönelik provokasyonlardır!TFF gerekli önlem ve cezaları almaz ise Diyarbakırsporun ligten çekilme kararı kesinlikle doğru..

Ah Şu kısır döngü..

O taraftarlardaki vatanını seven kürtler şimdi ülkeye nasıl bakacaklar? Dağa çıkmayı bile düşünebilirler..

Şimdiye kadar kökünü kurutmamız gereken bir terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyoruz,Şimdi çıkıpta şehit verdiğimiz de ağlamasın Bursalı taraftarlar..

Artık barış lazım..

Fenerbahçe maçında olay çıkaran kürtlerdende,Bursa maçında bu şekil tezahürat yapan Türklerdende iğreniyorum.

http://www.haberturk.com/2009/09/28/...k_manset__.jpg

"Uganda'dan gelmedik"
Çetin Sümer, Bursaspor maçının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi.
28/09/09 15:07
http://www.htspor.com/2009/09/28/res..._ic_175553.jpg
Turkcell Süper Lig'in 7. haftasında Bursaspor ile Diyarbakırspor arasında oynanan maçta çıkan olaylar üzerine Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile bir araya geldi.

TFF'nin İstinye'deki binasında Mahmut Özgener ile görüştükten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sümer, Diyarbakırspor'a gösterilen tepkilere anlam veremediğini belirterek, "Bursaspor ile oynadığımız maçta taraftarlarımızın yaşadığı olaylar bizi çok üzdü. Bu konuyla ilgili rahatsızlığımızı Futbol Federasyonu Başkanını ziyaret ederek dile getirdik. Netice itibariyle Diyarbakırspor Türkiye'nin bir kulübüdür. Bu takım üzerinden siyaset yapmak isteyenlerin emellerine ulaşmamaları maksadındaki düşüncelerimizi paylaştık. Tabii ki bu olaylar ilk defa yaşanmıyor. Ama Bursaspor maçı bardağı taşıran son damla olmuştur. Statların amacı barış ve kardeşliktir. Biz de Türkiye'nin bir takımıyız. Netice itibariyle toplumsal barışın başladığı şu günlerde, hatta sayın Başbakanımızın da, bu konuyla ilgili düşünceleri ve açılımları vardır. Biz Güneydoğu'nun bir takımıyız. Türk futboluna hizmet etmek için de çalışmalarımıza devam edeceğiz" diye konuştu.

Başkan Çetin Sümer, Diyarbakırspor'un bir Türk takımı olduğunu hatırlatarak, "Diyarbakırspor Uganda veya Ermenistan'dan gelen bir takım değil. Türkiye'nin bir parçası Türkiye'nin bir mozaiği. Şehitlerimiz hepimizin şehitleri, bunun içinde barış ve kardeşlik içinde olmalıyız. Bursaspor maçında Bursasporlu taraftarlar 'Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez' sloganı attılar. Bizim taraftarlarımız da aynı sloganı atıyorlar. Burada farklı amacı olanlar amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bizde Diyarbakır veya Güneydoğu Anadolu'nun takımını çekemeyeceklerse biz de 'ligden çekiliriz' dedik. Biz bunlara pabuç bırakacak takım değiliz. Maddi imkansızlıklarla takımı buralara taşıdık" şeklinde konuştu.

Başkan Sümer, ulusal basında üstüne düşen görevi yapmadığını da hatırlatarak, "Benim orada 23 tane taraftarımın başı yaralandı. Kanlar içindelerdi. Hatta ben maç esnasında iki kere bizim tribünün olduğu yere gittim olayların büyümesini istemedim. Bu arada bir kulübün bayrağı statta indiriliyorsa bunda farklı şeyler aramak lazım. Bu olaylar daha öncede yaşandı ama bu Bursaspor maçı bardağı taşıran son damlaydı. Biz Türkiye'nin takımıyız. Bizim Kürdü ile Türkü ile, Lazı ile, Çerkezi ile hiç bir ayrımız gayrımız yok. Birlik ve beraberlik içinde Türk futboluna hizmet edeceğiz etmeye de devam edeceğiz. Biz sadece Diyarbakırspor'un şiddete dayalı bir takım olmadığını göstermek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

-ORTAK BASIN TOPLANTISI-
Mahmut Özgener, Yazıcı ve Sümer ile ortak açıklama yapacak.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Bursasspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı ve Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer’in katılacağı üçlü basın toplantısı bugün saat 17.30’da Türkiye Futbol Federasyonu’nun İstinye’deki merkezinde düzenlenecek.

http://www.gastebursa.com/media/73519.jpg

Geçtiğimiz günlerde Bursa Diyarbakır Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından gazetelere Bursaspor-Diyarbakırspor karşılaşması ile ilgili bir ilan verilmişti. İlanda maç için her iki takıma başarılar dilenmiş ve kardeşlik mesajları verilmişti. Fakat maç sonrası beklenildiği gibi sonlanmadı.

Konu ile ilgili görüşlerinizi aldığımızı Bursa Diyarbakır Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Şehmus Seviş Gaste Bursa’ya yaptığı açıklamada, geçmişte de bu sıkıntıların yaşandığını ve asıl yetkililer tarafından önüne geçilmedikçe bu olayların devam edeceğini dile getirdi. Seviş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bundan önceki Diyarbakır maçlarında yaşanan sıkıntılarla karşılaştık. Tribünde taraftarların sloganları, birbirlerine koltuk fırlatmaları, küfürleri tasvip edilecek şeyler değil. Bunlar spor camiasına, taraftar camiasına yakışmıyor. Spor centilmence yapılması gereken bir müsabakadır. Geçmişte Diyarbakır maçlarında Bursa’da özellikle siyaset kokan, ırkçılık kokan sloganlar çok oluyordu. Fakat bu maçta daha umutluyken umutlarımız kırıldı. Ne yazık ki bunu sağlayamadık. Etkinliğini koyacak asıl yetkililer gerekli çalışmayı yapmadığı için bu olumsuzluklar yaşandı. Özellikle Bursa Taraftarlar Derneğinin bu konuda hassas davranması gerekirdi”.

Kendilerine yapılan eleştiri ile ilgili açıklama yapan taraftar temsilcileri ise, maçta yaşananların Diyarbakırspor Başkanı ve yöneticiler tarafından çıkarılan gereksiz bir gerilim olduğunu, atılan sloganların her maçta söylendiğini dile getirdiler. Ayrıca Diyarbakır taraftarlar birliği ve diğer taraftarlarının kendileri tarafından yemek ve çaylar ile ikramlarda bulunarak en güzel şekilde karşıladıklarını ifade ettiler. Olayı siyasi boyuta çevirmeyi hiç düşünmediklerini hatta birçok arkadaşlarının doğu kökenli olduklarına ve kardeş gibi geçindiklerine ayrıca dikkat çektiler.

Gaste Bursa/Funda Özay

http://image.samanyoluhaber.com/Imag...9928/86631.jpg


Başkanlar buluştu

http://haber.gazetevatan.com/newpics...64747362_2.jpgBursaspor ve Diyarbakırspor Başkanları TFF’de bir araya geldi

Önce Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı konuştu. Yazıcı, şunları söyledi:

Diyarbakırspor, Bursa’ya geldiğinde önce tesislerimizde ağırladık. Şeref tribününde beraber olduk. Sonradan gelen misafirlerine de derhal yer bularak, oldukça kalabalık bir grubu şeref tribününde ağırladık. Benim bildiğim kadarıyla şeref tribününde benim bildiğim kadarıyla hiçbir laf, tartışma olmadı, yaşanmadı.
http://foto.gazetevatan.com/newpics/...79925528_3.jpg

Ama maalesef hiç arzu edilmeyen bazı olaylar oldu. Bu genelde zaten olan sloganlar biraz daha farklı şekilde provoke edilerek yapıldı. Benim yönetimimde Diyarbakır doğumlu arkadaşlarım da vardık. Benim hiçbir ters düşüncem yoktur. Böyle bir kritik dönemde sağduyulu hareket etmek gerek. Özellikle de spora kesinlikle siyasetin girmemesinden yanayım.

Yazıcı’dan sonra Diyarbakır Başkanı Çetin Sümer söz aldı. Sümer, şunları söyledi:

Bursa taraftarının nahoş tezahüratlarına tanık oldu. Bursaspor yönetimi bize gerçekten de kendi tesislerini kullandırdı. Diyarbakırspor Türkiye takımıdır. Bizim stadyumlarda özellikle spor ve kardeşlik olgusu içinde hareket etmemiz gerekir. Bizim stadyumlarda siyasi propagandalara alet olmamamız lazım. Diyarbakırspor Kulübü Diyarbakır halkının takımıdır. Siyaset yapmak isteyen arkadaşlarımızın gidip Meclis’te siyaset yapmalarını tavsiye ediyoruz.

TFF Başkanı Mahmut Özgener ise şunları söyledi:

Son haftalarda oynanan bazı karşılaşmalarda da futbol etiğine yakışmayan olayların yükselme eğiliminde olduğunu görmekteyiz.

Futbol ülkemizin gözbebeği olan bir spor dalı olduğu gibi tüm ülkemizi kenetleyen en önemli olaylardan bir tanesidir.

Siyaset ve siyasi nedenlerden dolayı gösterilen tepkiler asla bir araya gelmemesi gereken olgulardır.

Diyarbakırspor’un adını siyaset bir yana bir terör örgütü ile yan yana anmak kabul edilemez. Statüsü veya ligi ne olursa olsun hiçbir kulübümüzün bu tür bir davranışla karşılaşmaması lazım. Gerekli tüm önlemleri alma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz.

spor organizasyonuna siyaset bulaştırılmasını yanlış buluyorum zira bursa taraftarının sicili kabarık geçmişte ki bir maçta da BAŞBAKANIMIZA yaptıkları hakaretleri unutmadım.bursa tribünlerinin galeyana gelmesinde BURSA 'kale arkasındaki' biracı ve ahlaksız tipler önemli rol oynuyor.Polisimizin bunları gözaltına almasına karşın mahkemelerin serbest bırakması bu şerefsizlerin holigan tavırlarında cesaret verici bir etken oluyor.yalnız diyarbakır taraftarı da sütten çıkmış ak kaşık değil,en son fb maçında İSTİKLAL MARŞI'na yaptıkları saygısızlık hafızalarda tabi ki herkesi genellememek gerekir ama bazı diyarbakır seyircisinin de bu olaylar ışığında sorumluluğu olduğunu bir kenara atmamak gerekir.

http://foto.gazetevatan.com/newpics/...2164747362.jpg

Hadise bu sıcak mesaj ve buluşma ile bir nevi kapatılmış gözükebilir.Lakin kin ve nefretlerin insanların kalplerinden hemencik atılması imkansız gibi..Bu görüntülerden ziyade önemli olan,bir daha bu tatsız hadiselerin yaşanmaması için herkesin sorumluluk almasıdır.Yoksa bugün barış,yarın tekrar savaş olur.Artık Türkiye bu orta çağ karanlıklarında kalan görüntülerden arındırılmalıdır.Demokratikleşme sürecinde herkesin üzerine düşen görevi şartsız yerine getirmesi gerekmektedir...Ayrıca stadlarımıza sızan provokatörlerinde tespit edilmesi gerekmektedir.Birdaha bu olayların yaşanmaması en büyük temennimiz...

http://www.ensonhaber.com/images/news/194975.jpg

Turkcell Süper Ligi'nin 7.haftasında Diyarbakırspor ile Bursaspor arasındaki maçta çıkan olaylar ve yapılan tezahüratlara Diyarbakırspor yöneticileri tepki gösterdi. Maç sonrası Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ile bir araya gelen Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, Yazıcı'ya serzenişte bulundu. Sümer, “Bu ülke hepimizin. PKK dışarı diyorlar. Ben PKK'mıyım. Çok ayıp” diyerek olaydan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Futbol dünyasında yaşanan bu tatsız hadiseye bugün Fatih Altaylı Haberturk'teki köşesinde yer verdi.

BAZI ŞUURSUZLARIN TEMPO TUTTUĞU DİYARBAKIRSPOR'DUR
"YA birileri de kalkıp Türk açılımı isterse" diye yazmış, Türkiye'deki tehlikeye dikkat çekmiştim. Türkiye hızlı bir ülke, haklılıklar da, haksızlıklar da yazının mürekkebi kurumadan ortaya çıkıveriyor. Bursa'da Diyarbakırspor'un başına gelenler Türkiye'de dikkat çektiğimiz sorunun, ortaya çıkışının habercisi. Diyarbakırsporlu futbolcu ve yöneticiler için "PKK dışarı" diye tezahürat yapılınca olay çıkmış. İşin komiği ne biliyor musunuz, Türkiye'de PKK'nın ya da onun uzantılarının hedefinde bir takım varsa, o da bazı şuursuzların "PKK dışarı" diye tempo tuttuğu Diyarbakırspor'dur.

BU TÜRK BÖLÜCÜLÜĞÜDÜR
"Diyarbakırlı olsalar ne fark eder" ama Diyarbakırsporlu futbolcular arasında Diyarbakırlı sayısı 1. Sadece 1. Dahasını söyleyeyim, yarın Galatasaray'daki bir Diyarbakırlı futbolcuya da mı aynı şeyi söyleyeceksiniz, ya da Fenerbahçe maçında Başkan Aziz Yıldırım Diyarbakırlı diye Fenerbahçe'ye de mi? Bu "bölücülüktür". Daha önce de yazdığımız gibi "Türk bölücülüğü". Şimdi kalkıp bana "Aman canım, üç beş baldırı çıplak futbol seyircisinin yaptığından bölücülük mü olur" demeyin. Çünkü bu da ayrı bir şuursuzluk olur.
OLAYLARDAN FOTOĞRAFLAR



BÖLÜNME FUTBOLLA BAŞLAR
Bilir misiniz ki, Avrupa'da son dönemde meydana gelen "bölünme olaylarında" ilk kıvılcımlar hep futbol maçlarıyla başlamıştır. Milliyetçilik yaptığını zannederken bu ülkeyi PKK'dan daha büyük bir bölünme tehdidiyle karşı karşıya bırakan "beyinsizlere" birkaç hatırlatma yapmak boynumuzun borcu. Biliyorsunuz, Yugoslavya son 20 yılda bölünen Avrupa ülkelerinden. Yugoslavya'daki bölünme süreci ne zaman başladı hatırlar mısınız? Çoğunuz hatırlamaz. 13 Mayıs 1990 yılında oynanan Dinamo Zagreb-Kızılyıldız maçıyla. Yugoslavya dış tahriklerin de etkisiyle zaten barut fıçısıydı ama bölünme o maçla başladı.

İKİ AYRI ÖRNEK
Hırvat Dinamo Zagreb ile Sırp Kızılyıldız o zamanki Yugoslav liginde karşı karşıya geldiler. Maçta olaylar çıktı. Şimdi o iki takım, iki farklı ülkenin liginde oynuyorlar. Tek örnek örnek değildir diyebilirsiniz. Alın o zaman ikincisini. Yanlış hatırlamıyorsam yıl 1992. Çekoslovakya-Romanya maçı. O zaman da Çekoslovakya tek ülke. Maç öncesi seremonide Çekoslovakya milli marşı çalıyor ama aslında Çek marşı. Marş bitince tribünden bir grup bu kez Slovakya milli marşını söylemeye başlıyor. Futbolculardan Slovak olanlar saygı duruşunu bozmayıp marşı söylüyorlar. Tribünlerde olaylar çıkıyor. İnanmayan Ahmet Çakar'a sorsun; çünkü maçın hakemi oydu.

PKK'DAN BETER BÖLÜCÜ OLANLARIN HABERİ OLSUN
Sonrasını biliyorsunuz. Şimdi Slovakya milli takımı ayrı, Çek milli takımı ayrı. Hep söylenir ya "Futbol asla sadece futbol değildir" diye. Futbol, bölünmenin en kolay başladığı yerdir. Kendini milliyetçi zannedip, PKK'dan beter bölücü olanların haberi olsun.

http://medya.zaman.com.tr/zamantryen.../ihsandagi.jpg İHSAN DAĞI
i.dagi@zaman.com.tr'Diyarbakırspor dışarı', peki nereye?




Bu bir futbol yazısı değil, uyarı yazısı. Turkcell Süper Lig'de Diyarbakırspor'u taciz edenler, 'dışarı' davet edenler ne yapmaya çalışıyorlar? İstedikleri Diyarbakırspor'un 'bizim' ligden çekilip 'kendi' liglerinde oynamaya başlaması mı? Siz isterseniz inanın bu da olur.

Diyarbakırspor'a 'ayrı' muamele edenler Diyarbakır'ı ve Diyarbakırlıları 'ayırırlar'. Bugün Diyarbakır maçlarında 'PKK dışarı' diye bağıranlar aslında futbolcuları değil, tüm Diyarbakır halkını, sembolik olarak da tüm Kürtleri 'dışarı'ya davet ediyorlar. Peki ya Diyarbakır kalkıp giderse? Hiç düşünmediniz mi bunu?
Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer'e kulak vermek gerekiyor: "Diyarbakırspor olarak toplumsal barışı destekler noktadayız. Ama buna rağmen PKK'lı gibi gösteriliyoruz... Maçı, Apo'nun takımıyla MHP'nin takımı arasında oynanıyormuş gibi bir hale getirdiler... Bursa'da yaşananlar daha önce de başımıza geldi, bugün de geliyor, yetkililer böyle ilgisiz kaldıkça yarın da gelmeye devam edecek. Artık statlarda kan akmaya başladı. Daha fazla kan akmaması için yapılacak en doğru işlem, takımı ligden çekmek. Toplumsal barış adına, ülke futbolunu sıkıntıya sokmamak adına gerekirse Diyarbakırspor'u ligden çekeriz."
Bu takımın birinci ligde mücadelesi spor adına da siyaset adına da çok değerli. Diyarbakır bu ülkenin bir şehri. Süper Lig'de mücadele eden bir Diyarbakırspor'un varlığı bölgenin Türkiye'ye 'aidiyeti'ni somutlaştıran ve daha da güçlendiren bir imkan, fırsat. Eminim sağduyu sahibi herkes bunu teslim ediyordur. Ancak, Bursaspor maçında meydana gelen olay açıkça gösteriyor ki Türkiye'de, kendilerini 'Türk milliyetçisi' sanan ama 'küçük Türkiye' lobisine çalışan insanlar var... Şimdi de futbol sahalarındalar. Kürt'süz, Diyarbakır'sız bir Türkiye peşindeler. Çözüm ve barış karşıtları siyaseten direnemediler. Toplum büyük çoğunluğuyla hükümetin 'Kürt açılımı'nı destekledi, 'birlik içinde barış' fikrine destek verdi. Şimdi birileri futbol üzerinden kitleleri kışkırtmaya, nefreti ve şiddeti futbol sahalarından sokaklara yaymaya çalışıyor.
Futbol Federasyonu soruna acilen el atmalı. Mesele futbol değil sadece, memleketin geleceği... Hükümetin Kürt açılımının 'futbol sahalarında sabote edilmesine' Futbol Federasyonu seyirci kalamaz. Yönetim bu 'iş'i bitirmeli. Yoksa bu 'iş' yönetimin de Türkiye'nin de işini bitirebilecek çapta. Bursaspor kulüp başkanı savunma yaparken bir gerçeği de dile getirmiş: 'Bu tür sloganlar sadece bu maçta atılmadı, her şehirde atılıyor.'
Yani sorun ciddi... 'Futbolsever Başbakan' bu işe el koymalı. Son iki aydır neredeyse her konuşmasında altını çizdiği, büyük siyasî riske girerek başlattığı 'barış ve birlik projesi'ni futbol camiasına sızmış üç-beş provokatör sabote ediyor. Buna izin verilemez. Etnik ayrımcılığı, ırkçılığı körükleyen kulüplerin bu ligde yerinin olmadığı anlatılmalı, gerekirse 'ağır cezalarla' anlatılmalı. Bunun için Futbol Federasyonu harekete geçmeli. Daha da gecikmeden. Türkiye'nin yüz yıllık büyük barış projesi üç-beş futbol fanatiğinin veya bu kılığa bürünmüş 'bölücü' provokatörün insafına terk edilemez. Futbol, büyük bir temaşa, her hafta milyonlarca kişiyi stadyumlara ve televizyon başlarına çekiyor. Popüler kültürün hem üretildiği hem de tüketildiği bir alan. Irkçılık ve bölücülük şimdi bu büyük gösteriyi kullanarak yol almaya çalışıyor. Futbol üzerinden büyük kitlelere hızla 'sirayet' ettirilebilecek bir ırkçılık ve bölücülük propagandası yapılıyor. Eğer önümüzdeki hafta maçları da dahil olmak üzere Futbol Federasyonu futbola ırkçılık ve bölücülük zehiri karıştırılmasının önüne geçmezse sorun büyür. Sadece futbol sahalarında kalacak bir sorundan söz etmiyoruz; sokağa taşacak ve siyaseti kilitleyecek bir nefret ve şiddet sarmalı karşısındayız. Top bu kez Federasyon'da.

http://image.haber7.com/haber/haber7...8123414584.jpg

Bursaspor ile Diyarbakırspor arasında hafta sonu oynanan maçta yaşanan olaylar sırasında oğlu ve yeğenini kucağına alarak tribünden çıkmaya çalışırken fotoğraflanan Diyarbakırspor taraftarı Edip Muratakan, yaşadıklarını anlattı.

Hüseyin Yeşilkavak'ın haberi
Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesi İhsaniye Mahallesi'nde kahvehane işleten Muratakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1992 yılında ailesiyle birlikte Diyarbakır'dan Bursa'ya geldiklerini ve o tarihten beri burada yaşadıklarını söyledi.
Ailece Diyarbakırspor taraftarı olduklarını, bu nedenle 26 Eylül Cumartesi akşamı 9 yaşındaki oğlu Resul Can ve 8 yaşındaki yeğeni Muhammet ile takımlarını desteklemek üzere Atatürk Stadı'na gittiklerini anlatan Muratakan, maç öncesi yaşadıkları heyecanın sonrasında yerini üzüntüye bıraktığını vurguladı.
-''POLİS BİZİ KALKANIYLA KORUDU''-
Maç öncesi ve sırasında Bursasporlu taraftarların ''PKK dışarı'' yönünde slogan attığını, Diyarbakırsporlu taraftarların da bunun üzerine ateşlenerek ''Biz PKK değiliz'' diye cevap verdiğini ifade eden Muratakan, şunları söyledi:
''Sonrasında olaylar başladı. Üzerimize adeta taş ve koltuklar yağıyordu. Maç süresince sürekli gözüm havada yanımda bulunan oğlum ve yeğenimin üzerine birşey geliyor mu diye baktım. Olaylar kesilmeyince her ikisini de kucağıma alarak tribünden dışarı çıkmaya çalıştım. Sağolsun polisin biri tribünden inerken bizi kalkanıyla korudu. Maçın bitimine 15 dakika kala tribünden sahaya girdim. Bu sırada kucağımdaki çocuklarla stadyumdam ayrılmaya çalışmamız fotoğraflanmış. Sonrasında stadı terk ettik. Kendimden çok oğluma ve yeğenime zarar gelecek diye korktum. Ne mutlu bana ki, her ikisini de burunları kanamadan stadyumdan çıkarttım.''
-''İSTİKLAL MARŞI, HEPİMİZİN MARŞI''-
Bursa'da yaşayan bir Diyarbakırlı olarak kente gelen takımlarını kucaklamak için stada koştuklarını dile getiren Muratakan, şöyle devam etti:
''Burada dikkati çekmek istediğim başka bir konu da statta İstiklal Marşı okunurken tüm taraftarlarımız ayağa kalkarak buna eşlik etti. Sonuçta bu ülkenin İstiklal Marşı, hepimizin marşı. Ancak maçı izlerken atılan sloganlar nedeniyle ben kendimi başka bir ülkenin vatandaşı, Diyarbakırspor'u da başka bir ülkenin takımı gibi hissettim. Bir sporsever olarak bu yaşanan olayları çok yanlış görüyorum. Biz hepimiz bu Türkiye'nin vatandaşıyız. Irklarımız, kökenlerimiz ayrı olabilir. Ben bugüne kadar hiç bir zaman kendimi bu ülkede farklı bir insan olarak görmedim. Sadece Bursa'da değil, Diyarbakırspor hangi deplasmana gitse aynı durumlarla karşılaşıyoruz. Hele hele bu demokratik açılım ortamında ortama böyle gerdirmek hiç hoş değil. Umarım Bursa'da yaşananlar son olur.''
Çocuğu ve yeğenini kurtarmaya çalışırken çekilen ve maçtan bir gün sonra gazete ve televizyonlarda geniş şekilde yayımlanan fotoğraflarını gördüğünde çok şaşırdığını ifade eden Muratakan, fotoğrafların tribündeki her şeyi anlattığını vurguladı.
Muratakan'ın oğlu Resul Can ile yeğeni Muhammet Muratakan da, tribünde yaşanan olaylar nedeniyle çok korktuklarını, bu tür olayların sürmesi halinde bir daha maça gitmek istemediklerini söyledi.
AA

Bursaspor ile Diyarbakırspor arasında hafta sonu oynanan maçta yaşanan olaylar sırasında oğlu ve yeğenini kucağına alarak tribünden çıkmaya çalışırken fotoğraflanan Diyarbakırspor taraftarı Edip Muratakan, yaşadıklarını anlattı.

http://www.habervaktim.com/resim/res...jpg?t=25412769

http://www.ensonhaber.com/images/news/195393.jpg
Günlerdir futbol gündemini meşgul eden maçta gerek saha içinde gerekse de tribünde yaşanan olaylar sonucu iki kulübü de cezalar verildi.

BURSASPOR'A 100.000 TL CEZA GELDİ
PFDK, Bursasporlu taraftarların çıkardığı olaylar ve rakip taraftarlara yönelik tezahüratları nedeniyle Bursaspor'a 100.000 TL'lik ağır bir para cezası verdi.

Ancak yeşil beyazlılara saha kapatma ya da seyircisiz oynama şeklinde bir ceza verilmedi. Bursaspor'a stada biletsiz seyirci alınması ve merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından dolayı da toplam 10.000 TL ceza verildi.

Diğer yandan Diyarbakırspor'a da gerek pere gerekse de hek mahrumiyeti cezaları verildi.

ZİYA DOĞAN'A 3 MAÇ CEZA VERİLDİ
Maçın hakemi Özgüç Türkalp'e küfrettiği yönünde rapor hazırlanan Diyarbakırspor Teknik Direktörü Ziya Doğan'a 3 maç ceza geldi. Diğer yandan akreditasyon kartlarının başkaları tarafından kullanılmasına izin veren Diyarbakırspor İdarecisi Bülent Fidan ve Antrenör Mehmet Budakın'a 105'er gün hak mahrumiyeti cezası verildi.

Diyarbakırspor'a ayrıca taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 20.000, başkasına ait akreditasyon kartı kullanmasından dolayı da 20.000; toplam 40.000 TL para cezası verildi.