Siyaset Forum

Siyaset Forum (https://www.siyasetforum.com.tr/index.php)
-   Makale & Deneme (https://www.siyasetforum.com.tr/forumdisplay.php?f=211)
-   -   ◊ Bir kelâm Bin manâ ◊ (https://www.siyasetforum.com.tr/showthread.php?t=117486)

Duygu'Seli~ 10-04-2009 16:25

◊ Bir kelâm Bin manâ ◊
 
Senai Hoca'nın yüreğinden,yüreğimize dökülen satırlar...




.:Beklemeden Aşk:..



…»Şirin’inizi Ferhad gibi sevmekse niyetiniz,
aranıza dağların durmasını beklemeyiniz«…


Senai Demirci-

Duygu'Seli~ 10-04-2009 16:32

http://img.negatif.com/photos/lowres...9b1b8040ae.jpg

Yalnız sana muhtaç olma zenginliğimdir secdem. Yalnız Sana kul olma şerefimdir secdem. Sultanlığımdır secdelerim. Varlığımı huzurunda sıfırladığım andır. Senin şah damarı yakınlığından kalbimin yakınlıklar emdiği andır, ruhumun muştular bulduğu demdir. Miracımın kab-ı kavseyni secde.

*AZRA* 10-04-2009 18:43

Teşekkürler can güzel paylaşımdı...:gül:

Defne Naz 10-04-2009 19:04

Çok güzel ve anlamlı bir paylaşım.teşekkürler;1

Duygu'Seli~ 10-04-2009 19:20


İnsan yağmur gibi olmalı bence, herkesi ıslatabilmeli. . .
Rahmeti kuşanıp herkese her şeye merhamet etmeli. . .
İnsan sözünü yağmur gibi yumuşakça indirmeli kulaklara;
Kırıp dökmemeli, damla damla söylemeli, ince ince sevmeli. . .
Yağmura “rahmet” diyenlere,
yağmur
damlaları
sayısınca
rahmet
okumalı...

Senai Demirci

LeyaL 10-05-2009 18:42


Çöldeyim, susuzum. Dudağın bana Leylâ. Kuyularda Yusuf’um. Sözlerin bana Züleyhâ.
Ateşlerde İbrahim’im. Gözlerin bana deryâ. Sancılar içinde Meryem’im. Bakışın bana İsâ.
Yaralar içinde Eyyub’um. Hasretin bana şifâ. Ölüler içinde bir ölüyüm. Ellerin bana musallâ.



Senai Demirci/Gözlerim gözlerine bakmak içindir..

Duygu'Seli~ 10-05-2009 23:48


...

Sabah namazının iki rekâtına yayıyor Tebareke'yi imamımız.

"Tebârekellezi biyedihi'l mülk."

"Ne yücedir O mülkü elinde tutan..."

"Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için

ölümü ve hayatı yaratmakta..."

Mülkün Sahibi, sahip olmak/ol(a)mamak ekseninde kıvranıp duran insanlığa varlık manifestosunu en başında ilan ediyor.

"Ölmeyi de yaşamayı da ciddiye alma..."

"Ölmekle her şeyi yitiriyor değilsin.

Yaşamakla da her şeye sahip oluyor değilsin."

"Mülk O'nundur; senin değil..."

*
Senai Demirci’nin Kaleminden

Duygu'Seli~ 10-06-2009 00:03

.:El ele Cennete:.
 

Genç hanım kızlarımız günün birinde birbirlerine hayır dua ediyorlarmış bir mecliste.
Biri diğerine demiş ki;“Allah sana hayırlı, seni cennete götürecek bir eş nasip etsin inşallah.”
Diğeri: “Niye öyle diyorsun cennete farklı farklı yollardan gidiş var, bu dünyada Allah sana sabredilesi bir eş verir belki mükafat olarak cenneti layık görür, yani o eş de seni cennete götürmüş olur.
Onun yerine şöyle duâ edelim:

”Allah bize el ele tutuşup cennete gidebileceğimiz eşler nasip etsin inşallah.” demiş.
Hepsi de “amin” demiş.

Ve aşk evliliğin elinden tutmuş biiznillah da eşleri cennete götürmüş :)

S.Demirci- Ve Aşk Evliliğin Elinden Tuttu





Duygu'Seli~ 10-18-2009 18:16

Bu kırılgan varlığımı ebedi haşrinin baharına toprak eyle ..


Ebediyyen bana 'Yakın' olduğun için,bana vahyettiğin tüm gerçekler için,hayat denen bu sonsuz lezzet pınarının başına beni oturttuğun için,bildiğim tüm ayıplarımı örttüğün için,gördüğün tüm kusurlarımı affettiğin için,gerçek eylediğin tüm rüyalarım için,umuduma katık olarak ilham ettiğin tüm hayaller için,en Sevgili'ni(asm) bana elçi gönderdiğin için,ey Sevgili ,beni aşkına muhatap ettiğin için,tut ellerimden Sonsuz Kudret Eli'nle,beni hiçliğe düşmekten alıkoy,beni unutulmuşluktan uzak tut,beni Varlığına komşu eyle,ben acizim dayanağım Sensin,ben fakirim sığınağım Sensin ,ben dilsizim sözüm Sensin,ben körüm Gören Sensin,ben sağırım İşiten Sensin.Bana aşktan kanatlar verdin,aşkın semâsına uçurdun.Elimi sen dokudun,ele-avuca gelmez dokunuşlar bahşettin.Gözüme Kendi Nazarından ışıklar verdin,gözle görülür güzellikler sundun.Yüzüme Sen tebessümü giydirdin,tebessüme karşılık veren ruhlar verdin.
Yoktum;varettin.Unutulmuştum,Sen sevdin.Bir Sen sevdiğin için varedildim.Öyleyse,Rabbim varlığımı aşkına armağan eyle!Yak beni aşkının ateşinde.Al beni bu rüyadan,bu dünyadan;bu kırılgan varlığımı ebedi haşrinin baharına toprak eyle.

BlueMoon 10-18-2009 18:17

elinize sağlık çok teşekkürler...

Duygu'Seli~ 11-06-2009 18:04

http://img03.blogcu.com/avatars/h/e/...1243348223.jpg

Aslında iyi bir kalp lüzumsuz her postaya posta kor. Ama bu gürültülü dünya, kalbin bu sızlanışını, direnişini,dilenişini,dillenişini ne de duyurmaz ediyor. Böylece kalbi/ni duymayanlar, doymayanlar sırasına geçiyor.


LeyaL 11-13-2009 17:01



Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi?

Korkuyorum. Dilim kolayca dolanıyor süslü kelimelere.
Büyük laflar damağımın her yanına yapışmış gibi.
Dudağımdan sözler yâr yüzünden düşen yaşmak gibi kayıveriyor göğe.
Göğsünde taşıdığını bilmiyor gibi, içinde büyüttüğünü tanımıyor gibi heceler.
Ayrılık sözleri dilimden eksik olmuyor.
Ölümü sıkça anıyorum belki..

...

Duygu'Seli~ 11-15-2009 01:44

http://img99.imageshack.us/img99/665...5aa2f5oec8.jpg

N’olur Rabbim! Şu biricik ânımı ebedin rüzgârlarına kat ve beni Sana daim yakın eyle! Yalnız Seninle kalmakla kalabalıklaştır beni! Bir secdede biriktir varlığımı! Beni Sana açılan ellerimde çoğalt! Beni Sana karşı fakir olmakla zenginleştir! Kendimi Sende unutayım ve öylece kapansın gözlerim ve öylece çözülsün ellerim. Dilim öylece sussun ve tenim öylece çamura katışsın ve bu mürekkep lekeleri kısacık vuslatımın hatırası olsun. Unutulmasın sözlerim; unutkanlar unutulacaklarını hatırlasınlar diye...

Senai Demirci


Duygu'Seli~ 02-20-2010 04:45


“Söz, sesin insanca işlenişidir.”*
Öyleyse, insanca işlenmemiş her söz gürültüleşir; çirkinleşir…
Gürültü gibi destursuz, zamansız, faydasız, içeriksizdir.
S/özünü yükseltmeden sesini yükseltenler, “eşek sesi çirkinliği”ne bulaşmış olabilir (mi?)
Yükseltmeye değer olmayan sözü değmediği yükseklikte seslendirmeler, “eşek sesi” nitelemesini hak etmez mi?
Eşek sesi de öyle değil mi: her kulağa ulaşır ama hiçbir kalbe değmez.
Alçak söze yüksek ses olmaz!

Senai Demirci

akgurbetci 05-16-2010 13:19

Ateş denizi.
Gül bahçesi.
Renk fırtınası
Aşk seması.
Işık ve bakış,
Su üzerinde buluşuyor.
Renk ve ahenk,
Suya koşuyor.
Aşkın yüzü suyu hürmetine
ateş suya konuk oluyor.
Gül suda diriliyor yeniden
Renk kalbin derûnuna damlıyor.
Su coşuyor, aşk oluyor,
ateş oluyor, alev alıyor.
Su yakıyor ve yanıyor.
Rahmet su yüzüne çıkıyor
Celal ve Cemal dalga dalga nöbetleşiyor.
Bir manevi yangın oluyor
Ve bir uhrevi serinlik sunuyor ebru...
Yerçizgisi ile gökçizgisi suya düşen renklerde birleşiyor.
Öylesine belirsiz, öylesine elden gelmez bir form oluyor ebru
Ve ebruzen
Yer ile gök arasında..
Göklerin ötesini yere indirmeye çalışıyor.
Kalbinde beslediği sözsüz şiirleri su üzerine nakşetmeye çalışıyor.
Hep güzel gören gözleri, güzel bakışlarla süslüyor.
Ebru, gören gözün ışığı ebru.
Rengini gönülden alıyor.
Ve gayba aşina gönlün,
gördüğüne razı gelmeyen aklın ayinesi,
Işıltılı, büyülü, ayartıcı.
Aşkı ve tevhidi bir kor tereddüdüyle
Avucunda tutmaya çalışıyor ebruzen.
Gözleri güzelle süslemeye niyetli.
Boyanın su üzerinde kaotik dansından
nice gönüllere güzeller devşiriyor.
Ebruzen aşkını suda arıyor.
Ve buluyor da....
Güzellik bakanın gözündedir ezelden.
Bakılanı güzel eyleyen bakıştır.
Aynı zamanda, aşkın en yalın tarifi bu
Mecnun Leyla’nın gözünde güzeldir.
Yusuf Züleyha’nın bakışıyla güzeldir.
Ve kevn Mevla nazar ettiği için güzeldir.
Mecnun’un Leylası neyse, ebruzenin ebrusu o.
Önce ebruzeninin gözünde güzel ebru
Ebruzen güzel baktığı için güzel görüyor,
güzelin yüzünü öylece su üzerine düşürüyor.
Bu defa Leyla Mevla’ya yol oluyor.
Ebrunun verdiği huzur, toprağa yakın oluşundan gelir
Sanatkar, semayı temsil eden herşeyi toprak renklerine yansıtır.
Suya düşürür ve toprağa kazır ve çamura bular.
Modern sanatın aksine, çığırtkan ve saldırgan renklerle değil,
mutevazı toprak renkleriyle açar gönülleri.
Ebru, su üzerindeki toprak renklerinden oluşur.
O yüzden, ebru biraz dünya biraz insan...
Ebru, aslında bir nefis terbiyesi.
Modern yaşamın herşeyi
determinist kalıplara vuran anlayışının aksine,
belirsizliğe razı olmayı belletiyor,
beklemeyi ve tevekkülü öğretiyor.
Ebruzen eserinin son halini başından belirleyemiyor.
Suyun ve boyanın esrarlı dansı,
renklerin ve biçimlerin salınışları arasında
sadece bekliyor.
Tek bir yaprağın kıpırtısına bile bigane kalmayan Külli İradenin
niyetini gerçeğe döndürmesini bekliyor ebruzen.
Ebru biraz da kaderi öğretiyor.
En küçük ve sıradan eylemlerin
Kainatın Sahibince nasıl da ciddiye alındığını farkediyor.
Sonsuz gökyüzü altında ve yeryüzünde
değersiz ve terkedilmiş olmadığını anlıyor insan.
Rengarenk bir ayinede, ebruda, kendini yeniden keşfediyor..
Ebruyu elinizle değil gönlünüzle yaparsınız diyor ebruzen.
Sanatkarın yeni bir şey yapmadığını, zaten var olanı yansıttığını kaydediyor.
Tasavvuf tabiriyle, batını zahire çıkarıyor Ebruzen.
Kainat sayfalarında saklı güzellikleri gün yüzüne çıkarıyor.
Ebru, su üzerine kurulu evreni yine su üzerinde tasvir ediyor.
Ve aslında bu fonksiyonuyla aşkın, yine başladığı yere,
yani bakışa, güzel bakışa dönüşünü temsil ediyor.
Ebru, kainatla birebir örtüşüyor.
Modern fiziğin teorik tasvirlerle yakalamaya çalıştığı gerçeği
çoktan beri biliyor ebruzen: hiçbir olayın tekrarı yoktur.
Hiçbirşey tekrar edilebilir olmadığı gibi,
Göründüğü gibi de değil.
Eşyanın rengi, biçimi ve hacmi,
İnsanın eşyaya eklenmesi ile
gerçeküstüne doğru kanatlanıyor.
Ebru, suretin sirete dönüşünü,
Gözün gördüğünün gönüle düşüşünü temsil ediyor.
Ebruzenin su ile serüveni ebru..
Herserüven gibi nerede başladığı bilinse de,
Nereye vardığı kestirilemiyor.
Ve hangi kalbi fethedeceği bilinmeyen bir akın.
Hangi gönülde durulacağı bilinmez bir coşku..
Ruhunu renge ve ahenge tekne yapıyor ebruzen.
Boyayı kalbinden damlatıyor.
Göze bir sürme gibi çekiyor gönlünün karasını.
Rengi ve ahengi, aşk denizine salıyor
Aşkı suya düşürüyor..
Yakıyor suyu..
Tevhid sırrının yüzüsuyu hürmetine kesret ateşine salıyor,
Ve ahenkle ve renkle serinletiyor insan yüreğini.
Yandıkça su, alev alıyor aşk.
Ve yüreğimiz kanlı bir ebruya dönüşüyor.



Senai Demirci...

Duygu'Seli~ 06-09-2010 01:56

“Söz, sesin insanca işlenişidir.”*

Öyleyse, insanca işlenmemiş her söz gürültüleşir; çirkinleşir…
Gürültü gibi destursuz, zamansız, faydasız, içeriksizdir.
S/özünü yükseltmeden sesini yükseltenler, “eşek sesi çirkinliği”ne bulaşmış olabilir (mi?)
Yükseltmeye değer olmayan sözü değmediği yükseklikte seslendirmeler, “eşek sesi” nitelemesini hak etmez mi?
Eşek sesi de öyle değil mi: her kulağa ulaşır ama hiçbir kalbe değmez.
Alçak söze yüksek ses olmaz!

Duygu'Seli~ 06-10-2010 19:46

http://umuthuzmeleri.files.wordpress...pg?w=543&h=386


“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiğim de Senin emrindir
Beni bende bırakıp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarımı Sende bitir

Semine & Senai Demirci

Duygu'Seli~ 07-01-2010 19:32

Dedim ki, ah, Rabbim, işte kulun bu, günahkar olur.
Der ki, Rabbim, ah’ınla kal ki, bugün ah kâr olur.
Dedim ki, Rabbim, döndüm ya Sana, bu günah kâr olur.


All times are GMT +3. The time now is 07:08.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025