![]() |
Camiilere ulusalcı slogan kıskacı
Aksa işgal altındayken camiiler haftasında camiilere asılan kemalist sloganlar, mabedlerin bizzat bürokrasi eliyle kullanılıp kullanılmadığı sorusunu gündemleştirmekte.
"İstanbul'un Kurtuluşu" yıldönümü nedeniyle asıldığı öğrenilen yazılar, camilerin de nasıl resmi ideolojinin kıskacı altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ramazan aylarından alışık olduğumuz kimi rahatsız edici yazılar, bu sefer ırkçılığı ortaya koyacak bir düzeye geldi. AÇILIM CAMİİLERE UĞRAMADI İstanbul'un birçok yerinden rahatlıkla görülebilen Süleymaniye Camii'nde asılan "Ne Mutlu Türküm Diyene!" AK Parti Hükümeti'nin "Kürt Açılımı/Demokratik Açılım süreci" adı altında attığı olumlu adımlara adeta balta vurur nitelikte. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan izinsiz asılamayacağı göz önünde bulundurulduğunda camilerin bizzat bürokrasi eliyle kullanılıp kullanılmadığı sorusunu gündemleştirmekte. Öte yandan Eyüp Camii'nde de "Önce Vatan!" mahyası asıldı. Camiilerin her türlü ulusalcı ayrıştırmaya karşı din kardeşliği bağıyla inananları birleştirmesi gereken Ümmet mekanları olduğu göz önüne alındığında, Camiilere asılan ulusalcı-Türkçü mahyaların sebeb-i hikmetini sormak gerekiyor. Camiilere mahya asma geleneği dini bayram ve mübarek gecelerde yapılan bir uygulama iken son dönemde İslam'la alakası olmayan ulusalcı sloganların camiilere asılması halk arasında tepki topluyor. CAMİİLER HAFTASINDA MESCİD-İ AKSA İŞGALİ YOK ULUSALCI SLOGANLAR VAR Kur'an'da Rabbimiz tarafından "çevresi mübarek kılınmış" diye tavsif edilen Mescid-i Aksa'nın tehlikede olduğuna dair yoğun gündeme rağmen geçtiğimiz Cuma günü "Camiler Haftası" adı altında okunan hutbelerde Mescid-i Aksa'nın işgali asla konu edilmedi. Kendisini "Laik" olarak tanımlayan bir devletin Din işlerine mabedlere slogan asmaya varıncaya kadar karışıyor olması ise başka bir çelişki. ÖZGÜR-DER'DEN PROTESTO EYLEMİ Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ulusalcı işgüzarlığıve camiiler haftasında İslam'ın üç önemli mescidinden biri olan Mescid-i Aksa'ya yönelik Diyanet İşleri duyarsızlığı Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) tarafından bugün saat 14:30'da Süleymaniye Camii önünde protesto edilecek. Uygulamaya yönelik sorularınız için aşağıdaki telefon ve adreslere ulaşabilirsiniz: Fatih Müftülüğü Kirmasti Mah. Fatih Cad. No: 3 FATİH / İSTANBUL 0 212 621 64 53 Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU Diyanet İşleri Başkanı protokol@diyanet.gov.tr Doç.Dr. Fikret KARAMAN Başkan Yardımcısı fkaraman@diyanet.gov.tr Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ Başkan Yardımcısı mgormez@diyanet.gov.tr Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı dinisleriyk@diyanet.gov.tr Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı dinhizmetleri@diyanet.gov.tr Kaynak: Haber/TIMETURK |
|
Bunlar alışkın dini devlet işlerine vs. karıştırmaya, kullanmaya (!)
http://habervaktim.com/galeri/resimler/5618084205.jpg |
"Biri Ne mutlu Türküm diyene derse diğeri de Ne mutlu Kürdüm diyene der.."
Prof.Dr.Necmettin Erbakan |
Alıntı:
Zaferden değil Seferden sorumluyuz...:saygılar: Ismet Inönü Erbakan için ne diyor? (ANKARA, 1973) "Bu memleket bir tane adam yetiştirdi. O da dinci çıktı." İsmet İnönü TC. 2. Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı |
ne mutlu türküm diyene zorunuza giden ne ne mutlu türkiyeliyim yazsa hoşunuza giderdi sanırsam
|
Alıntı:
|
Dini bir mabette ırkçı bir yazı ile Meyhanenin kapısına İçki ayetinin yazılması bence aynı anlamsızlığı ve Din tüccarlığını gösterir...
Eee nede olsa "Din'de,Devlette,Millet'te" bunlarınmış... Ne güzel İstanbul dimi..? |
bisey demek istiyorum ne mutlu türküm diyene sözü herkes mutlu mesut söylüyordu ne zaman ak parti iktidar oldu bu sözü ssöylemek ırkcılık oldu faşist oldu vs.. gururla söylüyoruz.. yanlıs anlaşılmasın ak partili olmadıgım gibi chp yada mhp degilim partiler bana uymuyor
|
Alıntı:
"Ulusalcı" başlığı ile açılmış. Biz de "o kafa"nın bir icraatını daha koyarak öyle yorum yaptık. Dine karşı olup sandığı görünce dindarlara yaranmaya çalışan zihniyete idi yani.. (İnönü'nün de hangi sözüne katılmışım ki o sözüne de katılayım? Onun gördüğü devirlerden onlarca ADAM GİBİ ADAM sayarım ben size.) Alıntı:
Dini yerlere milli sembol, kavram vs.lerin girmemesi daha elzemdir. İslam kavmiyetçilik hususunda naif bir sınır çizgisi çizmiştir çünkü. Camiiye giren, Türk kürt arap vesaire diye girmiyor Müslüman diye giriyor. Ve dini ibadetleri "ahireti kazanmak" için yaptığımıza göre, ahirette de kavimden renkten dilden değil de amelden sual vereceğimiz için... :) |
Alıntı:
Sadece şunu demek istiyorum birileri bunu söylerse diğeride onu söyler..Fransız ihtilalinin yaydığı milliyetçilik akımı yüzünden bölünen ve parçalanan ülkeleri biliyorsunuzdur... |
Alıntı:
AK Parti'yle de uzaktan yakından alakası yok, akıl süzgecinden geçirmek yeter bu gibi cümlelerin kullanım değerinin ne olduğunu anlamak için. Gayrı ben de gurur duyarım böyle bir ırkın mafadı olduğumdan. Orası ayrı. |
Alıntı:
|
Ne mutlu Türküm diyene
Türkler için anlamlı ve güzel söz ama biz türkler için. Hiç kendinizi türk olmayan bu sözü söylemek zorunda olanların yerinize koydunuz mu ? Kendi istediği için söyleyen ama türk olmayan elbette vardır ama istemeye istemeye bunu kullanların sayıda hiç az değildir? şöyle bir örnek açıklayayım ... Almanyada bir çok Türk vatandaşı var .. Almanlar her sabah o türk vatandaşlarına çıkıp hadi bakalım "Ne Mutlu Almanım diye " zorlasaları siz bunu der misiniz? Açık söylüyoum ben demem .. Çünkü ben Alman değilim ki !! Neden ne mutlu almanım diyeyim .. Ha kendini alman mış gibi hissedenler diyebilir o ayrı..Ama ben demem ... Aynısı türkiyede yaşayan etnik kökenler içinde geçerli. Kendisini Türk olarak gören insalarla zaten bağıra bağıra bunu söyler. Ama türk olmayan insanlara bunu zorla söyletmeye kimsenin hakkı yoktur !! Biraz empati kurmayı desek aslında fena olmaz !! Hele bu tür yazıların camiilere asılması ayrı bir saçmalık ... İşinize gelince laik türkiye hiç bir şekilde din ve devlet işleri karıştırılmaz... Ama doğru olan ve bizim atladığımız bir şey var... Muhalifler... Onlar her zaman Dini kullanmamışlarmıyıd? Bu iştede dini kullanıyorlar... Ha bir de onların kullandıkları başka bir şye var o da Atatürk... Onun üzerindende geçinmeye çalışan çok muhalif var ... Ne denilebilir ki onlara ? Allah ıslah etsin !!! |
Alıntı:
Şimdi ise insanlık yapıp onlara haklarını veriyoruz.Buna bölücülük diyorsun. Acaba Ak Parti'den önceki durumu insanlık olarak kabul ediyor musun? |
Alıntı:
saygılarımla |
İstanbul'un Kurtuluşu dolayısı ile yapılmış bu çalışma neden bu boyuta taşındı anlamadım..
Yani Türk'üm demeye çekinecek miyiz açılım sürecinde..Bence saçma.. İstanbul'u Türkler/Osmanlılar fethetti olarak bilinir değil mi.. Buna binaen de yazılar yazılmış.. Bence görülmek istendiği gibi bakılmakda.. Yoksa çok da sakıncalı bir durum arzetmiyor yani. İnönü resmine gelince; .. neyse..(: |
yine de devlet işlerinin din işlerine karıştırılmasını doğru bulmuyorum...
|
Camilerde 'mahya' krizi
İstanbul'un kurtuluşunun 86. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde tarihi camilere asılan ve bugüne kadar pek görülmeyen mahyalar dikkat çekti. Bazı vatandaşlar mahyalarda yer alan ifadelerin sakıncalı olmadığını, bazıları ise demokratik açılım tartışmalarını yaşandığı bir zamanda buna benzer eylemlerin ayrımcılığı körükleyeceğini ifade etti. Süleymaniye Camii'ne asılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene', Eyüp Sultan Camii'ne asılan 'Önce Vatan', Sultanahmet Camii'ne asılan 'Ordumuza Şükran Borçluyuz', Yeni Cami'ye asılan 'Milli Birlik Esastır' yazılı ibareler, dün geceye kadar ışıklandırıldı. İddiaya göre, gelen tepkiler üzerine gece mahyaların ışığı söndürüldü. Süleymaniye Camii çevresindeki esnaflar, ilk defa Ramazan ve kutsal geceler dışında ışıklandırılmış mahya gördüklerini ve bugüne kadar da "Ne Mutlu Türküm Diyene" ifadesinin yer aldığı bir mahyaya rastlamadıklarını belirtti. Bazı vatandaşlar mahyalarda yer alan ifadelerin sakıncalı olmadığını, bazıları ise demokratik açılım tartışmalarını yaşandığı bir zamanda buna benzer eylemlerin ayrımcılığı körükleyeceğini ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı İç Denetçisi Doç. Dr. Karagöz: Camilerin duvarlarına çok sayıda levha asılması doğru değil Diyanet İşleri Başkanlığı İç Denetçisi Doç. Dr. İsmail Karagöz, bazı camilerin iç duvarlarına çok sayıda levhalar asıldığını, camilerin adeta bir sergi salonu haline getirildiğini belirterek bunun doğru olmadığını vurguladı. Karagöz'ün, Diyanet Aylık Dergisi'nin 2008 Ekim sayısında yayımlanan 'Camilerde Kurallara Aykırı Uygulama ve Davranışlar ' başlıklı yazısı Camiler ve Din Görevlileri Haftası sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde yeniden konuldu. Camilerin sade olmasının esas olduğunu kaydeden Karagöz, yazısında şunları kaydetti: "Cami duvarlarına sadece Allah, Muhammed ve cihar-ı yari güzinin (halife) isimleri yazılı levhalar takılabilir, aşırılıktan kaçınmak gerekir. Camilerin kıble duvarlarına saat takılması, çalar saat bulunması da namazın huşuunu ihlal etmektedir. Onun için camilerde çalar saat bulundurulmamalı, pilli veya kurmalı saatler yan duvarlara takılmalıdır." NAMAZ SIRASINDA ÇALAN CEP TELEFONU BİR HARAKETTE KAPATILABİLİR Yazıda, namaz sırasında çalan telefonun bir harekette kapatılmasının namazı bozmayacağını ifade eden Karagöz, şu ifadeleri kullandı: "Cep telefonları camilere teknolojinin getirdiği bir sıkıntıdır. Telefonunu açık tutan bir kısım cemaatin telefonu çalmakta, namaz kılanları rahatsız etmekte ve namazın huşuunu ihlal etmektedir. Telefonları kapatmasak bile mutlaka sessizse almalı ve bunu bir görev bilmeliyiz. Unutulur da telefon çalarsa "amel-i kesir" olmayacak şekilde bir tek eylemle telefon kapatılabilir. Bu şekildeki bir hareket mekruh olur ancak namazı bozmaz, "amel-i kesir" olursa namaz bozulur." Diyanet Sen'den mahya yorumu: Garip, yerinde olmayan, yanlış bir davranış Diyanet Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, İstanbul'daki camilere asılan 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Ordumuza şükran borçluyuz' türünden bazı mahyalar ile ilgili, "Yanlış, garip, yerinde olmayan bir davranış." değerlendirmesinde bulundu. Yıldız, "Camilere bir kavmi, bir milleti, bir kurumu öven şeyler asılmamalı. Daha evrensel, tüm insanlığı kuşatan mesajlar verilmeli." dedi. Diyanet Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, CİHAN'a yaptığı açıklamada İstanbul'daki bazı camilere asılan mahyaları değerlendirdi. Bu durumun kendilerini şaşırttığını ve garip bulduklarını belirten Yıldız, "Yani, 'Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü' der halkımız." şeklinde konuştu. Üzerinde 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Ordumuza şükran borçluyuz' yazılı pankartların asılmasına karşı olmadıklarını söyleyen Yıldız, "Camilerde bunların asılmasının isabetli olmadığını düşünüyoruz." dedi. İslam'ın bir millete, kavme ya da devlete ait bir din olmadığını vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti: "İslam evrensel bir dindir. Mesajı tüm insanlığadır. İslam'ın sembolü olan mabetler de tüm Müslümanlara aittir. İslam'ın mabedinde, bir milleti, bir kavmi öven, bir kurumu öven şeylerin asılmaması lazım. Daha evrensel, tüm insanlığı kuşatan mesajlar verilmesi gerekir. Kurumlarla ilgili mesajlar, o kurumlara asılabilir. Asılabilecek birçok yer vardır, ancak camiler en son akla gelecek yerdir. Camilere bu tür pankartların asılmasını, garip, yerinde olmayan bir davranış olarak görüyoruz." Olayı, tek parti zihniyeti ve ideolojik devlet yapısının bir kalıntısı olarak gördüklerini kaydeden Yıldız, "Türkiye demokratik bir açılıma gelmiş, küreselleşen dünyada yerini almış. Ancak maalesef Diyanet'in, küreselleşmeye, açılıma ayak uyduramadığını düşünüyorum. Diyanet sorumluluğu başkasına atsa bile, cami deyince akla Diyanet gelir. Diyanet burada müdahil olmalıydı. Bir daha böyle garip bir olaya sebebiyet verilmemesi gerekir." (CİHAN) |
|
All times are GMT +3. The time now is 20:08. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025